30 yaşına gelmeden yapılacaklar listesi

evet beyler 81li bir ağabeyiniz veya kardeşiniz olarak size tecrübelerimden de faydalanarak 30 yaşına kadar yapmanız gerekenleri yazacağım. he ben bunları yaptım mı? hayır. ama yapmadığım için aslında yapılması gerektiğini daha iyi anladım;)

size evlenmek iş kurmak okul askerlik bitirmek filan demeyeceğim bunlar zaten bariz şeyler amk. ben biraz daha işin dübürüne gireceğim.

başlıyoruz...

1-30 yaşına kadar muhakkak tek başınıza bir şeyler yapmaya alışın. yani alışverişe, tatile, sinemaya hep arkadaşlarınızla gitmeyin. arada yalnız takılın. yalnız 2-3 gün tatile çıkın. siz şimdi diyeceksiniz ki e yarraaam bu mu 30 yaşına kadar yapmamız gereken? bunu niye söylüyorum biliyor musunuz? 30 yaşına geldiğinizde çoğu arkadaşınızdan bir şekilde ayrılacaksınız. evlilik, iş vs. e siz de bir işe gireceksiniz ve planlarınızı arkadaşlarınıza değil kendinize göre yapacaksınız. dolayasıyla bir şekilde yalnız kalacaksınız ve işlerinizi yalnız halletmek zorunda olacaksınız.

devamı gelecek...

edit:30 maddede bitirmeyi planlıyorum beyler.

sdece benim yazdıklarım için; http://inci.sozlukspot.co...acaklar-listesi/@love-man

edit2:ve an itibariyle 30 maddeyi de tamamladım. çok fazla pm geliyor beyler bazılarını göremiyorum bile. o yüzden başlığa yazabilirsiniz sorularınızı ya da yorumlarınızı. hem başlığı da herkes görmüş olur. belki aynı sorunlardan müzdarip başkaları da vardır.

11- beyler bu madde hakkaten çok önemli. nedir? "sağlam arkadaşlık" beyler. 30 yaşına kadar günübirlik 1000tane arkadaşınız olacağına çok çok sağlam 2 tane arkadaşınız olsun yeter. çünkü 30 yaşından sonra arkadaş edinmek en azından sağlam arkadaş edinmek çok zorlaşıyor. o lisede veya üniversitede birlikte birbirinizin her takunu her pisliğini gördüğünüz adamlar var ya he işte o adamlar sizi asla satmaz fakat 30 yaşından sonra tanıdığınız her adam sizi bir gün gelir zütünüzden giber. bu maddeyi atlamayın beyler. cidden atlamayın. çünkü o gençlik yıllarında edindiğiniz dostlarınızla beraber 30 yaşından sonra bir araya geldiğinizde ettiğiniz muhabbetten aldığınız hazzı hiçbir karı veremez size emin olun. hele böyle hafif arkadan darbuka eşliğinde rakı-balık sofrasındaysanız var yaaa oofff ki ne ooff. insanın anlatırken bile tüyleri diken diken oluyor. o masada neler konuşulur be? edebiyatçı ömer hocadan tut matematikçi atıf hocanın açık fermuarına, fizikçi meltem hocanın kızına kadar ne geyikler döner. o an içinizde oluşan hissi tarif imkansızdır beyler. bir düşünün lan; "35 yaşındasınız ve liseyi birlikte okuduğunuz sağlam 2-3 arkadaşınızla bir araya gelmişsiniz" ulan bir tahayyül edin. o anki mutluluğu hazzı bir tahayyül edin. geçmişinizi bırakmayın beyler. sıkı sıkı sarıılın.

3- şimdi beyler bu madde biraz ters bir madde fakat eğer doğru anlarsanız size sağlam tecrübe kazandırabilecek bir madde. biraz da uzun olacak ama neyse; bakın beyler 30 yaşına gelmeden hayatınızda mutlaka her kötü şeyden 1 tane yapın. bakın 1 diyorum. takunu çıkarmayın eltinizi giberim. sadece 1. peki nedir bu şeyler? sağlam kavga edin mesela ama öyle lise önü kavgası değil. ağzınız burnunuz dağılsın ve ağız burun dağatacak 1 kavga. bunun yanında nedir alkol, sigara tarzı şeylere 30 yaşına gelmeden zaten mutlaka 1 defa olsun kullanırsınız ama ben asla kullanmam lan diyenler için sadece 1 defa kullanın gibtir edin. bakın ben 33 yaşına geldim alkolü bile yılda 2 ya da 3 kere anca alırım. sigara vs. hiç yok zaten. uyuşturucu. deneyin abi ama gidip de belli belirsiz yerlerden 2-3 tlye bonzai almayın amk. adam gibi kaliteli bir şey alın 1 defalık olsun kullanın bırakın. bakın biliyorum bu çok tak bir madde ama yapın. size bir örnek vereyim; avrupada insanlar neden hayattan daha çok zevk alıyor ve daha başarılı bir hayat yaşıyor? çünkü benim size bu söylediklerimi adamlar 30 yaşına kadar değil 20 yaşına kadar yapıyor. yani adam lisede 1 defa olsun esrar içiyor ama en geç iş hayatına atıldığında hayatından onu çıkarmış oluyor.

bu tarz kötü alışkanlıkları sadece ama sadece 1 defaya mahsus tadın. yapın. mesela hayatınızda 1 defa olsun parayla karı gibin.

şimdi bu maddeye küfredecek arkadaşlar çıkacaktır fakat benim bu maddeyi vermemdeki asıl amaç; bu kötü alışkanlıkları yapın ki sonraki dönemde hayatınıza bu tarz şeylerin girmesi biraz daha imkansızlaşsın. yani deyin ki "lan daha önce kullandık bıraktık gibsen kullanmam bir daha" deyin. ama dediğim gibi buradaki asıl önemli nokta "1 defaya mahsus" noktası. zütünüze güvenmiyorsanız bu topa hiç girmeyin.

2- hayatınızı değiştirebilecek 100 tane kitap okuyun beyler. fazla değil 100. şu anda 20 yaşında olsanız 10 senede 100 kitabı her gün 1 sayfa okuyarak bile bitirebilirsiniz. bakın dikkatinizi çekerim kitap okuyun demiyorum. "hayatınızı değiştirebilecek" kitaplar diyorum. şimdi ben size burada liste de veririm ama bu kitapları kimisi beğenmez kimisi uygun bulmaz vs. bu kitapları kendiniz seçeceksiniz. kendi fikirlerinize göre seçeceksiniz. ne bilim abi müslümanım diyorsan kutsal kitapları ve onun türevlerini veya onların anti tezlerini oku. diyorsan ki atatürkçüyüm nutuk'u adam gibi oku. yabancı yazarların atatürk hakkında yazdığı kitaplar var onu oku. das kapital oku ama bu dünyanın ya da sizin fikirlerinizi çevrelemiş şeylerle ilgili 100 kitap okuyun.

6- beyler ilginç şeyler yapın amk. ne bilim gidin yunuslarla yüzün. rock barda bir mendile türkü yazıp adama verin işte adidasta adamla pazarlık yapın vs. vs. vs. böyle ufak ilginçlikleri arada yapın. bu sizi daha özgüvenli yapacaktır. çoğu insan özgüvenli olmayı tiple giyimle kuşamla parayla vs. açıklar ama aslında özgüven tecrübelerle artar bunu unutmayın. yani bu ilginçlikler sizi sosyal hayatınızda özgüvenli yapacaktır. hani bunlara ufak binlikler de diyebilirsiniz. ilginç deneyimler de. yani olay "ilginç" olmasında. aklınıza gelen ufak ilginçlikleri yapın. kendiniz bulun işte. mesela kışın denize girin. ormanda sex yapın vs. vs. kendinize uygun tuhaflıklar bulun. yapın bunu. emin olun özgüvene etkisi çok olacaktır.

4- şimdi bu madde aslında 3. maddeyle de çok az benziyor ama farklı. şimdi beyler hayatınızın bu 30 senelik döneminden sadece ufacık -1-2 ay bile yeter- bir dönemde kendinizi dağıtın. nasıl mı? ağzınıza sıçılmış tüm mal varlığınız gitmiş hayatınız mahvolmuş pgibolojisine girin ama bu öyle ergenlik çağı gibi "oooff yaaa beni anlamıyorsunuz ooff lanet olsun sizeeee" tripleri olmasın. amı zütü gibtirmeyin. bu dönemde yataktan çıkmayın bitkisel hayata girin. salın kendinizi. muhakkak kötü bir döneminiz olacaktır işte onu bu maddeyi uygulayarak değerlendirin. şimdi gene kafanızda soru işaretleri oldu di mi? ulan bu adam ne gibim diyor bizimle taşşak mı geçiyor diye! beyleer bu madde sizin hayatınızdaki gerçek anlamı bulmanızı sağlayacak. neden mi? necip fazılı örnek alalım bu adam son halini almadan önce amı zütü dağıtmış kumar oynamış içki içmiş günlerce evden çıkmamış vs. vs. vs. ve sonunda aradığını bulmuş. tabi herkesin arayışları farklıdır. bu adam islamda kendini bulmuş sende başka bir şeyde bulursun ama bunu 30 yaşına kadar halledin.

şunu unutmayın beyler bütün bebekler çok sancılı ve acı dolu bir doğumdan sonra meydana gelir. hayat sizi gibmeden hayatınızı yoluna koyamazsınız. bırakın bir dönem de olsa hayat sizi gibsin. insanın en mantıklı düşünebildiği zamanlar hayatının en berbat olduğu zamanlardır.

5- gezin beyler. cidden gezin. bakın şu 17-24 yaş arası bir yeri gezemezseniz daha da bir gib yiyemezsiniz haberiniz olsun. he yurtdışına filan çıkın demeyeceğim o çok da kolay bir iş değil. tabi imkanınız varsa çıkın mükemmel olur ama şu ülkede gezebileceğiniz her yeri gezin. ulan pahalı da değil amk. bir arkadaşınızla alın sırtınıza çantaları karadeniz turu yapın. öbür yaz egeye gidin. istanbulun gezilmedik tek bir taşını bırakmayın. amk en kötü evde canınız sıkıldı atlayın bilmediğiniz bir halk otobüsüne son durağa kadar gidin. 30 yaşına geldiğinizde " yok be kardeşim fırsat olmadı maalesef gidemedik" demeyin.

30- işte son maddeye de geldik beyler. bu maddede size çok da matah bir şey söyleyemeyeceğim fakat gene de önemli. alışkanlıklarınız sizin hayatınızı belirler beyler. bu yüzden 30 yaşından önce alışkanlıklarınızı ve rutinlerinizi iyi belirleyin. herkesin belli rutinleri ya da alışkanlıkları vardır. bu alışkanlıklar ta gençlikten başlar ölene kadar sizledir. kolay kolay değişmez. nedir bunlar? mesela her yaz aynı yere gidiyorsunuzdur tatil için.(yazlık, memleket vs.) ya da her hafta muhakkak sayısal loto oynuyorsunuzdur. ya da olayı biraz değiştireyim. her kıza gibilicek bir am gözüyle bakmayı alışkanlık haline getirmişsinizdir. önünüze gelen her kıza yazıyorsunuzdur. girdiğiniz her işten bir süre sonra memnun kalmayıp ayrılıyorsunuzdur. bunlar sizin iyi ya da kötü alışkanlıklarınız fakat hepsi derinlerde ta ergenlikte hatta çocuklukta kazanılmış alışkanlıklar. size bu alışkanlıklarınızı terk edin demiyorum fakat 30 yaşınızdan önce neleri rutin hale getirip neleri getirmeyeceğinize iyi karar verin ve düşünün çünkü çoğu kişi bu alışkanlıkları düşünmeden hatta farkında olmadan kazanır. siz düşünün. farkınız da bu olsun. 30 yaşınıza geldiğinizde "ben ne pis huylu bir adammışım" be demeyin. ya da "beni ayakta tutan, hayata bağlaya bu rutinlermiş" aslında deyin. monotonluk kötü değildir beyler. hatta bir süre sonra özlenir bile. saygılar, başarılar...

8- şimdi beyler beni dindar bir kişilik olarak algılamayın fakat ben bu dünyada yapılan hiçbir iyiliğin karşılıksız kalacağını düşünmüyorum yani bunu "tanrı" ile de açıklayabilirsiniz "karma" ile de. bu maddede size anlatmak istediğim şey hayatınızda enerjiniz ve vaktnizi varken iyilik yapın abi. bakın ben "yaşasın dünyaaa barışı" diyen bir insan değilim. sizden melek ya da hümanist olmanızı da beklemiyorum fakat benim bu hayatta en çok inandığım şeylerden bir tanesini de çok güzel bir atasözüyle özetlemişler: "ne ekersen onu biçersin"

şimdi bu ufak nutuk atma bölümünden sonra size ne tür iyilikler yapmanız gerektiğini söyleyeceğim. öyle işte otobüste yaşlılara yer ver kediler için bir kap su koy kapının önüne tarzı şeyler söylemeyeceğim. hani bunları da yapın istiyorsanız da ben daha somut örneklerden bahsediyorum. hayat kurtarın abi. mesela trafik kazasında yaralıya ilk yardım yapın. öğrenin ilk yardımı yaralıyı bulun yapın. işte ne bilim mesela ölmek üzere olan bir hastaya 0 rh negatif kan bulun. bunu her zaman yapın demiyorum. şu gençlik hayatınızda şu tarz bir iyiliği 1 defa yapsanız o kadar faydasını görürsünüz ki emin olun. hayatınızın ilersinde gençlikteki kadar enerjik ve aktif olamıyorsun o yüzden bu maddeyi 30 yaşından önce yapmakta fayda var.

27- şimdi beyler bu başlık çok genel. 30 yaşından önce sizi küçük düşürebilecek şeylerden kurtulun. bunlar ne olabilir? köpek korkusu, örümcek korkusu, polis korkusu veya yemek seçmek, şeftali, limon fobisi gibi sizi bir ortamda zorlayacak şeyler. ben sırf köpekten korktuğu için kız arkadaşı tarafından terk edilen adam tanıyorum. hayır olm yarın öbür gün sizin çocuğunuz olacak. yolda giderken köpek çıkacak karşınıza çocuk korkup sizin elinizi tutacak ne yapacaksınız? veya evleneceğiniz ya da evlendiğiniz kadının aile ortdıbına girdiniz tiksindiğiniz hayatınızda ne zaman önünüze konsa yemediğiniz yemek geldi ne diyeceksiniz? ufak çocuklar gibi "ben bunu yemem başka ne var" mı diyeceksiniz? yapmayın beyler. bu tarz şeyler sizi küçük düşürür ve sizin olgunluğunuzu küçültür. bunlar yüzünden kimse sizden nefret etmez fakat bunlar baş belasıdır. sadece yukarıda yazdığım şeyler değil buna benzer şeyler de olabilir. karanlık fobisi gibi vs. beyleeer güçlü olacaksınız! hayatta olgun olacaksınız! bakın ben 99 depreminde babamla birlikte kalıyordum istanbulda. annem bizimle değildi. gecenin bir yarısı korkunç bir sallantıyla uyandık o an babamı hatırlıyorum da bana "korkma oğlum yat uyu 2 sallantıdan bir şey olmaz" demişti. o gece babamın bana verdiği güvenle 18 yaşında bir erkek çocuğunun kalbinde bir kez daha taht kurdu. söylediği şey önemli değildi o an gözlerindeki inanç ve güven yeterdi benim için.

tekrar söylüyorum sizi hayatta güçsüz kılabilecek şeylerden kurtulun.

17- bu madde akrabalık daha doğrusu aile ilişkileri beyler. unutmayın siz anne baba ve kardeşten ibaret bir ailede yaşamıyorsunuz. siz büyük bir ailesiniz. ailenizi sakın ama sakın gibtir etmeyin. size klagib anne babanıza sahip çıkın filan demeyeceğim bunu zaten yapmanız gerek. size şunu söyleyeyim herkes gider geriye aileniz kalır.

anneniz, babanız, abiniz, ablanız kız kardeşiniz küçük biraderiniz teyzeleriniz, amcalarınız,dayılarınız, halalarınız, kuzenleriniz... aç kaldığınızda bunların evine gider yemeğinizi yiyebilirsiniz. açıkta kalınca gider 1-2 gece geçirirsiniz. tabi bunları eğer akrabalarınızla iyi bir ilişkide olursanız yaparsınız. gib gibi 30 yaşına kadar arayıp sormazsanız bu adamlar da size evlerinizi kolay kolay açmaz. ben demiyorum ki her hafta gidin, her gün arayın filan. fakat bayramlarda olsun ayda 1 defa olsun konuşun. kuzenleriniz sizin yaşıtınızdır, kafadarınızdır. onlarla arkadaş gibi de olabilirsiniz. beyler çok ciddiyim 30 yaşına geldiğinizde akrabanın değerini anlıyorsunuz. gençlikle size çok sıkıcı, geri kafalı gelebilir. "yaa ben bunlarla ne konuşacağım ki" diyebilirsiniz ama çok çok ciddiyim ilerde siz de akrabalarınız gibi oluyorsunuz ve onların dilinden anlamaya başlıyorsunuz. o yüzden akrabalık ilişkilerinize çok özen gösterin.

7- beyler aslında bu madde biraz gibko olacak ama hakkaten 30 yaşını geçince insan orta yaş bunalımı mı nedir eskiyi her zamankinden fazla özlüyor. o yüzden hayatınızın her anında değil sadece özel ve önemli anlarında fotoğraf çektirin abi. o fotoğraflara 15-20 sene sonra baktığınızda ağlamazsanız ben de adam değilim amk. ama öyle elinde telefon her gibimi fotoğraflayan tiplerden de olmayın. bırakın anı yaşayın. bir konsere gittiniz diyelim adam telefonla foto çekmekten konseri izleyemiyor amk. bunu yapmayın 1 tane foto çekin içinde siz de olun arkadaşlarınzla sonra cebe atın. geceyi yaşayın.

ama fotoğraf önemli beyler. hayatınızı belgeleyin amk. hayalet olmayın. hani diyeceksiniz ki amk 30 yaşına kadar fotoğraf çekelim de 30 yaşından sonra çekmeyelim mi? beyler size bir şey diyeyim mi o ateşli gençlik dönemlerindeki anları bir daha gibseniz bulamayacaksınız. o yüzden 30 yaşından önceki fotoğraflar sizin için altın kadar değerli olacak.

15- medenileşin beyler. 30 yaşına gelmeden kendinizi yontun. yani ben size demiyorum ki naif olun kibar konuşun papyon takın frank giyin filan demiyorum ama ne bileyim 30 yaşına geldiğinizde her sizi kızdırana da safarideki hipopotamlar gibi kafanızı geçirmeyin. abi bu ülkede "niye bakıyorsun ulan" diye birbirini bıçaklayan "kızlar" var ya. bak "kız" diyorum. erkekleri geçtim artık kızlar bile yapıyorsa bunu. bir hakkaten medeniyet problemimiz vardır. bakın ben size yukardaki maddelerin bi tanesinde sağlam bir kavga edin dedim 30 yaşından önce? neden? çünkü şu içinizdeki pis kanı bir boşaltın amk. 30 yaşına geldiğinizde de artık bırakın şu ben delikanlıyım kimse bana yan bakamaz omuz atamaz diye. ulan adamın sen yürürken omzu sana çarptıysa nolmuş? pardon de geç. hayır bilerek çarptıysa ne olacak? bunun için 2 tane dişinin kırılmasına? burnunun kanamasına hatta bıçaklanmaya değer mi amk? normalde bu söylediğimi 30 yaşından önce de yapmamanız gerekir fakat hadi gençlik kan deli akıyor vs. deyip kavuşturalım ama lütfen beyler 30 yaşına gelmeden şu içinizdeki mağara addıbını öldürün. sorunları konuşarak halletmeye bakın. vikingslerin kasabasında yaşamıyorsunuz. aşın bu yumruk sevdasını.

9- beyler 30 yaşına gelip geri döndüğünüzde kendinize bir baktığınız zaman bir tak yapmadığınızı fark edince hakkaten çok koyuyor. yani bahsettiğim şey iş para filan değil yani bir uğraşınız olsun. kendinize bir hobi edinin. hayatta sadece tek 1 şey konusunda profesyonel olun ama öyle ebru sanatı falan filan değil veya halı saha maçı değil. ne bilim 30 yaşına geldiğinizde bir şeyi çok iyi yapın. ne gibi? mesela gitar, keman, piyanı vs. enstürman çalmayı öğrenin. mesela her hafta 4 defa yüzmeye gidin çok iyi yüzme öğrenin. yani 30 yaşına geldiğiniz zaman başka bir insana veya çocuğunuz olursa çocuğunuza aşılayacağınız öğretebileceğiniz bir yeteneğiniz olsun. hiçkimse yeteneksiz değildir. sadece bizim sistemimizde insanların yeteneklerini ortaya çıkarmak çok zordur. bakın bunu yapın. hoşunuza giden bir uğraşıyı hobi haline getirin. hem kafanız dağılır hem de dediğim gibi birisine öğreteceğiniz bir şeyler olur.

14- bu madde gene kadınlarla ilgili beyler. yani kadınlar derken sizin hayatınıza girecek kadınlar. olm önünüze gelen kızla birlikte olmayın yoksa 30 yaşına geldiğinizde kendinizi birden kadınlardan soğumuş bir şekilde bulursunuz. allah korusun bunun gayliğe kadar yolu var.(bir arkadaş) yani kızın sizdeki algısı önemli. yani ulan delik değil mi biraz takılır giberim nolcak demeyin. hakkaten soğursunuz. hem duygusal anlamda hem de cinsel anlamda soğursunuz. atıyorum bir kızla birlikte olacaksınız yokluktan kız bakımsız çöp poşeti gibi bir şey birlikte olurken istenmeyen bir pislik çıkar ortaya vallahi billahi sex hayatınız biter. azcık seçici olun lan azcık. tamam siz de brad pitt değilsiniz. hatta aranızda çok çok çirkinler de var eyvallah ama gibtir edin amk. ferre izleyin gene de bu bahsettiğim sizi hayattan soğutacak kızları gibmeyin. sadece cinsel olarak algılamayın durumu duygusal olarak da böyle. bazı kızların öyle tripleri oluyor ki X10 kezban gücünde amk. 2 ay sevgili olursunuz o 2 ayda saçlarınız beyazlar dökülür. siz de sabredersiniz seviyorum diye ama gibtir edin. sabretmeyin. hayatınızı mahfetmelerine izin vermeyin beyler.

he bir de şurası da önemli hayatınızı sizi sizin onu sevdiğinizden daha çok seven bir kızla birlikte geçirin be beyler. sizi sevmeyen kızlar için hayatınızı tak etmeyin. gözünüzün çapağını yiyeyim...

29- beyler 27-28li yaşlar hayatın aslında en bin yaşlarıdır. çünkü ikilemde kalırsınız. geçnlikten olgunluğa adım atma ikilemi. o yüzden 30 yaşına gelmeden yani 30'a adım atmadan hayatınız artık şekillenmiş olsun beyler. bu maddede 30 yaşına gelmeden arada kalmışlıklardan, belirsizliklerden, kıskaçlardan ve uçurumlardan kurtulmanız gerektiğini söylüyorum size. yani bakın şöyle düşünün insanın hayatı 16 yaşında şekillenmeye başlar. insanın hayatını ben bir kek'e benzetiyorum. önce malzemeleri hazırlayıp bir tepsiye koyarsın sonra bir kaşıkla onu karıştırırsın bu sizin 7-18 yaş aranızdır. daha sonra o keki bir kalıba koyar ve fırına atarsın ve pişmeye başlar. bu sizin 18-25 yaş aranızdır. en son da keki fırından çıkarır ve parçalara ayırarak servise sunarsın bu da sizin 25-30 yaş aranızdır. yani beyler 30 yaşına geldiğinizde artık siz bir şeysinizdir. 30dan önce herhangi bir şeyken şimdi somut bir şey olmuşsunuzdur. artık sizin hayattan çalmaya hakkınz yoktur. artık sizin kendi hayatınızdan çalmaya hakkınız yoktur. 30 yaşına geldiğinizde somut bir şeye dönüşmüş olun. eğer 30 yaşına geldiğinizde hala daha kabarmamış bir kekseniz kimse sizi yemez yani giblemez beyler. hayat hep laylaylom değil ne yazik ki. lanet olası sisteme ayak uydurmak gerekiyor. fuck the system diyenler ayakta kalamıyor. benim kuzenim vardı fuck the system fuck the system diye ortalıkta dolaşıyordu lisede. üniversitede hippi bile oldu(bilenler bilir 2000 öncesi akım) şimdi almanyada taşşaklı bir fabrikada makina mühendisi. paranın dıbına koyuyor. sistemin 1 numaralı kölesi oldu fakat istediğini de alıyor. o yüzden beyler biz bu sistemin birer kölesiyiz. hayatta fight club gibi olamazsınız. olursanız da tyler durden gibi karizmatik değil şaban gibi komik ve deli olursunuz. 30 yaşına gelmeden şekillenmiş, hayatını şekillendirmiş ve sistemin bir kölesi olmuş olun. eğer sistemin bir kölesi olmazsanız sistemin çöpü olursunuz.

10- şimdi beyler ben size burada çok çalışın harika bir işiniz olsun 3 tane dil öğrenin vs. dersem hepiniz bana küfredersiniz. çünkü insanlar zaten tüm hayatlarını buna adıyor zaten bunun söylenecek bir tarafı yok demekte haklısınız. ben size bunu demeyeceğim fakat şunu diyeceğim; şu gibtiğimin ingilizcesini öğrenin. bakın işinizde fayda sağlar daha çabuk terfi edersiniz diye değil sosyal hayatınızda kullanmak için öğrenin. beyler artık dünyada sınır diye bir şey yok sayılır. ilerde hiç kalmayacak. yani dünya tek bir devlet insanlık ise tek bir millet oldu sayılır. he ben de istemez miydim dünya dili türkçe olsun ama yok ingilizce işte amk. gibtiğimin dünyasında evrensel dil ingilizce. artık buradan uçağa bi biniyorsun 15 saatte dünyanın öbür ucuna gidiyorsun. senin gitmene gerek yok onlar geliyor. ulan ben kadıköyde gezerken adam beni durdurup ingilizce bir şeyler sorardı mal gibi bakardım öyle utanırdım ki.

bakın size başımdan geçen bir olayı anlatayım tamamen gerçek; üniversite dönemlerim vapura bindim elimde kitap sırtımda çanta okula gidiyorum. istanbul üniversitesinin beyazıt kampüsüne. vapurda arap görünümlü sonradan fas'lı olduğunu öğrendiğim bir adam etrafa bir şeyler soruyor ve etrafta bir şeyler sorduğu adamların hepsi üniversite öğrencisi. hiçkimse bir şey anlamıyor ama adam ingilizce konuşuyor. hani bende de çat pat bir şeyler var amk. adamı azcık anlıyorum fakat hiç konuşamıyorum. en son bilen başka bir yaşlı adam çıktı da adamla konuştu. karşıdan maltepeye nasıl gidebilirim diye soruyormuş. daha sonra bu fas'lı adam bize sitem etti. yanındaki adam tercüme etti de; siz nasıl üniversite öğrencilerisiniz fas'ta bile ufacık çocuklar ingilizce konuşuyor dedi. beyler o an hakkaten çok koymuştu bana. hani sadece ben bilmesen eyvallah ama vapurda o tarafta tam 4-5 üniv. öğrencisi var 1 tanesi mi ingilizce bilmez?

tabiki bu bizim suçumuz değildi. bu eğitim sisteminin bir ekgibliği fakat bu bir bahane değil. ulan youtuba girseniz oradaki eğitim videolarını izleseniz bile bir süre sonra %75 konuşmaya başlarsınız. şu ingilizceyi 30 yaşına gelmeden öğrenin beyler. çünkü bir sonraki nesli biz yönlendireceğiz.

sonuç:

evet beyler iyi kötü size öznel subjektif bir 30 maddelik liste yaptım. size bu maddeleri 30 yaşından önce uygularsanız hayatınızın mükemmel olacağını vaad etmiyorum. size başarılı bir hayatta da vaad etmiyorum ama emin olun bu 30 maddeyi 30 yaşından önce uygularsanız 30 yaşından sonra oturup geçmişinize baktığınızda asla pişman olmayacaksınız. bu sistemde ne yaparsanız yapın hayatta hiçbir zaman istediğinizi tam olarak gerçekleştiremeyeceksiniz emin olun. çünkü hayat hiçbir zaman planlarınıza göre işlemiyor. hayat plan sevmez. bu plansız olun kafanıza göre her şeyi yapın anldıbına gelmiyor. zaten farkındaysanız ben size bir plan da sunmadım. bu maddelerin hiçbirisi bir plan değil. okursanız daha iyi anlarsınız zaten. hayatta sürprizlere her zaman açık olun. sizden son isteyim pasif olmayın beyler. hayatta sürekli hareketli olun. gibilen taraf değil giben taraf olun. şu lanet olası televizyon, bilgisayar, internet, telefon kısacası hayatımızı kolaylaştıran bu teknoloji aslında hayatımızı çalıyor. bizim hayatımızı çalıyor. geleceğe yön verecek olanlar sizlersiniz, bizleriz. yeni nesili biz şekillendireceğiz. ve şunu unutmayın:gelecek nesil bizden çok da farklı olmayacak. çünkü her nesil kendinden bir önceki neslin bir yansıması aslında. çok ufak farklarla...

son olarak bu başlıkta yazdıklarıma katılmıyor da olabilirsiniz. benimle aynı fikirlere sahip olmaya da bilirsiniz. ben filozof, hayatta her şeyi yaşamış bir bilim adamı filan da değilim. alalade bir adamım fakat sizden tek farkım tecrübelerim. sadece hayatsal tecrübeler değil aynı zamanda düşünsel tecrübelerim... burada yazdıklarım da daha çok düşünsel tecrübelerimden yola çıkarak yazdıklarımı kapsıyor. umarım hayatta onun sizi zehirlediğinizden daha fazla panzehiri kendinizde bulursunuz. başarılar...

@256 arasında yapamadıklarım var tabi zaten yazdım da fakat yaptıklarım ya da geç yaptıklarım da oldu.

21- çevre adinin fakat şöyle çevre edinin; her yerde bir tanıdığınız olsun. emniyette, hastanede, belediyede... yani gidip de züt yalayın demiyorum fakat hastanede bir hademeyi dahi tanısanız emin olun size çok yardımı dokunabilir. hayat böyle huur çocuğu beyler. ben size mükemmel insan olun da demiyorum. biraz huur çocuğu olun. insanlarla sadece arkadaş olmayın. he gerçek arkadaşlarınız şöyle kenarda dursun bir de çıkar ilişkileriniz olsun. yani siz birine bir konuda yardımcı olun günü gelir sizin de ona işiniz düşer. bu işler böyle. doktor tanıdğınız, avukat tanıdığınız olsun. yani kafanız bu tarz konularda sıkışınca telefon edeceğiniz birileri olsun.