-
1.
+3 -1apartmandan çıkınca derin bir nefes aldım. nereye gideceğimi bilmiyordum. hemen eve 500 metre olan sahile inmek geldi aklıma. bir sigara yaktım yürümeye başladım. kafamı kaldırıp yukarı bakınca sessice ağlayan annemin balkondan bana baktığını gördüm.
iskelede balıkçılar balık tutuyordu. geçip bir banka oturdum. denizi seyretmeye başladım.
bundan sonra ne yapacağıma, nerede kalacağıma karar vermeye çalışıyordum.
montumun cebindekileri çıkartım
1 tane murattı
1 tane çakmak
çıktı murattının içinde kaç sigara olduğunu saydım 20 tane vardı. cüzdanımı çıkartım. içinde hala unutmuyorum 62.25 tl vardı.
edit: beyle kusura bakmayın 36 saatir uyuyamıyorum. kayış koptu bende, 20 cigarayı 15 tane ile falan değiştirin. -
2.
+3 -1amk gece 3'e kadar sigara yakıp düşündüm. ne yapabilirdim acaba
bir arkadaşın evine gitmek uygun bir fikirdi, ama gecenin 3'ünde kimin evine giderdim. amcamların evi vardı yakında ama bin babam onlarlada kavga etmişti, kavgalıydık yani, civarda 1-2 arkadaş vardı onlarada gidebilirdim ama sabahı beklemem lazımdı.
sabah eve dönebilirdim, o zamana kadar babam çoktan pişman olmuş gelmemi istiyor olacaktı, ama o eve gitmek kurtuluş değildi bunu çok iyi biliyordum, 1-2 gün iyi davranacaktı, sonra tekrar beynimi gibmeye başlayacaktı, yok beyler bu ihtimali bir silelim, en son ihtimal olsun
bir ihtimalde şu iskeleden kendimi buz gibi denize bırakıp boğulmak vardı, aslında o an için çok mantıklıydı, zaten yüzme bilmiyordum, tüm dertlerimden kurtulurdum, cezam neyse çekerdim (cahillik işte öyle düşünüyordum) üstelik hayatımı giben babamında vicdan azabından kahrolmasını sağlardım. bir taşla iki kuş.
not: hala yüzme bilmiyorum - 3.
-
4.
+1 -1yada son bir ihtimal vardı,
almak başımı gitmek bilmediğim bir yere, orada çalışmak, para kazanmak, öss'ye girmemek
aklıma en çok yatan fikir buydu. arkadaşların evinde kalabilirdim ama ölene kadar değil herhalde. en fazla 3 gün. o yüzden o ihtimalide eledim. bir daha o eve dönmemeye kararlıydım. -
5.
+1 -2tamam, kararımı vermiştim, istanbula gidecektim, kaset çıkartıp zengin olacaktım
şaka la şaka
ama istanbula gitmek geçmiyor değildi aklımdan. gider bir yerde iş bulurdum, garsonluk olur, bulaşık olur, ne iş olursa yapardım. gerekirse sokaklarda yatardım. evet evet istanbula gitmeliyidim. zaten ne oluyorsa istanbulda oluyordu. aklıma yatmıştı bu fikir.
sonra durdum ve tekrar düşündüm:
öss'yi tamamiyle silmek istiyordum hayatımdan. girmek istemiyordum. zaten girsemde pek bişe olmayacaktı. ama eğer bu sınavı kazanmasam hayatımın sonuna kadar bir garson bir bulaşıkçı olarak geçirecektim. kesin össye girmeliyidim. hayallerim vardı benim. ama 1 sene daha lazımdı bana. bu senede barajı zor geçecektim.
kararımı verdim: gidip istanbulda para kazanacaktım, sonra kazandığım parayla bir yurda falan yazılırdım. bu sene azda olsa çalışırdım. seneye tempomu dahada artırırdım. seneye össye girer iyi bir yer kazanırdım. -
6.
+1 -2birden hayal alemimden çıkıp kendime geldim. sigara paketi bitmişti, kulaklarım ve burnum soğuktan yanıyordu. deniz iyice dalgalanmıştı. 2-3 tane gececi balıkçı kalmıştı. diğer taraftan tofaşlı biracı gençler sahile gelmeye başlamıştı. artık kalkma vakti gelmişti sanırım.
kalktım. bu geceyi geçirebileceğim, soğuktna etkilenmeyeceğim bir yer arıyordum. birden aklıma sitenin yönetici dairesi geldi . bu daire sitenin en sonuna kurulmuş küçük bir biro gibi birşeydi. yıllardır boştu orası. camlarıda kırktı.
gittim gecenin 3'ünde sitenin en sonundaki biroya. kırık camdan elimi soktum. kapının çengelini tuttum çektim. açılmadı. yıllardır kimse girmediği için kapının yuvaları pas tutmuştu. this is sparta modunda koydum kapıya tekmeyi açıldı. içerisi zifri karanlık. kapıyı açar açmaz içerden parmak kadar hamam böcekleri çıktı. mal gibi lambanın düğmesini aradım. tahmin ettiğiniz gibi lamba patlak -
7.
+1 -2ulan aklıma 3 harfliler falan geldi, böyle tenha, terk edilmiş yerlerde yaşıyorlarmış demişti biri. içerisi gözükmüyor zaten ne var ne yok göremiyorum. fare falanda vardır diyorum içimden. ama buradan başkada gidicek bir yerim yok.
aklıma apartmanların birisinin içerisinde yatmak geldi. gittim çöplerin etrafını aradım üzerine uzanmalık karton falan varmı diye. sonra bir bakkalın önünde buldum bir karton.
tek tek apartmanların kapısını yokluyorum. bütün apartmanların kapısı kilitli. kimin ziline basayımda açsın kapıyı gece 3 te.
bir tanesnin kapısı açıkmıydı bozukmuydu hatırlamyorum, girdim oradan içeri kapıyı sıkı sıkı kapattım. serdim kapının arkasına kartonumu.
karton tak gibi deterjan kokuyordu. uzandım üstüne. iyidi burası en azından rüzgarı kesmişti -
8.
+1 -2ilk defa bu şekilde yatıyordum. kolumu kafamın altına koydum. gece 4 e kadar uyuyamadım. sabah saat 6 buçuk gibiydi.
apartman sakinlerinden birisi sabah sabah işemi gidiyormuş neymiş uyandırdı beni, olum burada ne yapıyorsun kalk evinde uyusana dedi. içimden dedim ulan ırzını gibtiğim evim varken niye burada uyuyorum bir düşün.
bide zabıta adam. kıyafetleri giymiş. ilk başta polis çağırdılar beni buradan aldırmak için falan zannetim. neyse
adam çıktı. kalktım bende. cüzdanımı kontrol ettim, sağlamdı. yine sahile gittim, musluk vardı orada, elimi yüzümü falan yıkadım. geçtim yine benim banka. -
9.
+1 -2istanbula gideceğim kesindi artık,
otobüsle 17 tl idi o zamanlar. paramı idareli kullanmak istiyordum. aklıma trenle gitmek geldi. hem daha ucuzdu, hemde yolculuk daha uzun sürerdi, bende yolculuk sırasında uyuyup dinlenirdim.
yürüdüm taa gara kadar yaklaşık 45 dk.
aldım haydar paşaya 1 bilet. 7 tl idi herhalde. ciddi ciddi gidiyordum ha.
bir aynanın karşısına geçtim, gözlerim uykusuzluktan pörtlemişti. saçımın arkası havaya kalkmıştı. elimi saçımın arkasına deydirince saçlarımda kurumuş kanı hissettim. tekrar dün olanları düşündüm. hala olanlara inanamıyordum. kafamı yıkadım. tren geldi bindim -
10.
-2sadece benim entrylerimi okumak için link:
http://inci.sozlukspot.co...tam-bugün/@lordmacros000 -
11.
+1 -2trende cüzdanımı montumun iç cebine soktum, biraz kestirecektim ama ekgib bişeler vardı sanki,
ana telefon yoktu. sonra sakinleştim. telefon evde kalmıştı. annemi hatırladım o yaşlı gözlerini. trenden inip geri gitmek geldi içimden eve gidip herkesten özür dilemek. sonra derslerime çalışmak.
hemen zihnimi temizledim. o gün beni komşuların yanında o duruma getiren babamı asla affetmeyecektim. aklımca onu kendimden habersiz bırakıp acı çektirecektim. ama annemede aynı şeyi yapamazdım. inince annemi arayacaktım bir telefondan. neyse inene kadar uyudum.
haydar paşada indim. indim inmesinede, istanbula 4 yada 5.gelişimdi. ve hiç tek başıma gelmemiştim. ne tak yiyecektim şimdi. takmu vardı istanbulda. hadi bul bulabiliyorsan iş. garda yine umutsuzluğa kapıldım -
12.
+2 -2baya acıkmıştım. gidiyim bir dönerci arayayım dedim. sonra yine aklıma parayı idareli kullanmak geldi. lazım olabilirdi para. sokak simitçilerinden simitimi aldım . yine sonrası için plan kurmaya başladım. şimdi sırada iş aramak vardı. ama istanbulu hiç bilmiyordum. nerede daha fazla iş olurdu. nerelerde çalışılırdı nereler güvenliydi bilmiyordum. birilerinden öğrenmem lazımdı. amaçsızca yürüdüm gardan. 20 - 25 dk yürüdükten sonra küçük bir kahvehane gördüm. giriyim içeri 2-3 kişiye soru sorayım dedim hem üşüyordumda içeride soba vardı. oturdum bi çay söyledim. dayılar okey oynuyordu. çayı yavaaş yavaş yudumlamaya başladım. parayı idareli kullanmalıydım. 2 amca karşımda oturuyordu. biri gazete okuyordu. masamdan kalkıp onların masasına oturmaya gittim
"selamünaleykum dayı"
"aleykumselam genç"
"oturabilirmiyim dayı, 1-2 sorum olacakta"
"tabi olum otur tabi." -
13.
+1 -2@78 olum manyakmısınız lan.
http://rehberlik.haberakt...om/oks-lgs-nedir-795.html
"LGS, Orta Öğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme sınavına halk arasında
verilen kısaltma ismidir ve “Liselere Giriş Sınavı (LGS)” anldıbına
gelmektedir. LGS’ye OKS’nin gayri resmi adı da diyebiliriz. Zira Orta
Öğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı’nın resmi
kısaltması OKS’dir."
2007 çıkışlıyım. 2007'de öss kazanamadım. 2008 'de bidaha hazırlandım yani 19 yaşında.
2008 = 19
2009 = 20
2010 = 21
2011 = 22
2012 = 23
2013 = 24
2014 = 25
şubat 1 doğum günüm. -
14.
+1 -2oturdum sandalyeye. suskun kaldım bir kaç saniye.
beni kime sorarsanız sorun utangaç ve gururlu lafını duyarsınız. eskiden o kadar utangaçtımki durakta inmek istediğimi şoföre söyliyemezdm. eve bir misafir geldiğinde ağzımı bıçak açmazdı. o derece.
söze nasıl gireceğimi bilemedim. adam sağolsun halden anlayan birisi idi.
"ne o genç bir derdinmi var, anlat hele"
yine duraksadım 1-2 saniye. buralarda yeni olduğumu iş aradığımıdan falan bahsettim.
"buralarda nerede iş bulurum"
"ne iş yapabilirsin"
"ne olursa, hamallık, garsonluk, bulaşıkcılık fark etmez, yeterki çalışayım"
birden telefonu çaldı
"hah bekle dedi"
dedim ulan tam addıbına sormuşum, kesin bana iş bulucak. sonra benim konuya hiç girmeden kapattı telefonu,
huur çocuğu sadece havadan sudan konuştu sadece.. dedim eee amca ne oldu. git ümraniyede iş bulursun dedi. sinirlendim, pekekent giblemiyodu beni kalktım çıktım kahvaneden -
15.
+1 -1demek ümraniyede iş vardı,
ilk yürümek istedim ümraniyeye kadar, sordum bir adamı yoldan çevirerek, dedi yürüyerek gidemezsin
durağı tarif etti, bindim ümraniyeye gittim. istanbullular bilir, balık pazarının orada indim.
girdim balık pazarına her dükkana girdim.
yüzüm kızara kızara iş istedim, aslında utanılacak birşey yapmadığımı biliyordum ama sıkılıyordum işte. daha önce hiçbir yerde çalışmamıştım. maddi durumumuz iyi idi.
muallakler, kimse giblemedi beni yine, bir iki adam az oyaladı.
sonra dolaşmaya başladım çarşıda, kapıda eleman aranıyor yazısını görmek istiyordum. bir iki tur atım hiçbir yerde yazmıyor. yine başladım tüm esnafa tek tek sormaya... -
16.
+1 -2amk milletin işi başından aşkın zaten herkez beni başından savıyor. neyse bitane bakala girdim, bakkal dediğim süper market, adam dedi gel şu reyonda peynir meynir sat. dedim ne kadar verirsin abi. günlük 10 tl dedi.
oha amk ne 10 tlsi. ayda 300 lira yapıyor. 10 liraya ben adımımı atma lan.
teşekkür edip çıktım. bir petshopa girdim. sahibi oturmuş soltiare oynuyodu. adamında canı sıkılıyomuş, anlattım başımdan geçen herşeyi, çay falan söyledi. dinledi beni sonuna kadar.
sonra dur dedi galiba buldum sana bir iş, benim kayınçomun barı vardı, oda barmen arıyordu, seni sokayım oraya, parasıda iyidir. düşünmeme bile fırsat bırakmadı hemen aradı kayınçosunu. baya övdü beni, tanıdığım , çok çalışkan, arı gibi falan filan. patonda tamam gelsin dedi. petshopçu hemen yazdı adresi. teşekkür ettim çıktım. tahminlerime göre buradan çok uzaktı. tekrar girdim petshopa, abi ben buraya nasıl gideceğimi bilmiyorum onuda anlatırmısın sana zahmet, anlatı kağıt üzerinde. bindim minibuse gittim -
17.
+1 -1kapıda badigard var ikitane tırstım biraz. züte gelmiyeyim dedim. böbreğimi falan alırlar bide. badigard dedi adın ne söyledim ismimi tamam gir dedi. daha gündüz olduğu için içerisi bomboştu. içeride millet yerleri falan paspaslıyorlardı. üst kata çıkardılar beni, patronun odasına. tanıştık patronla, bugün işi öğren yarın başlarsın dedi. olur abi dedim. ne kadar alırım dedim. saat başı 4 tl alırsın dedi. akşam 9'da hafiften başlıyor iş, sabah 5'e kadar devam ediyor. ne kadar durursan o kadar alırsın. en az 6 saat durmak zorundasın. en fazla ne kadar istersen. o iymiş dedim. ilk defa böyle bir sistem görüyordum. paranı nasıl istersin
aylık
haftalık
günlük ?
biraz düşündüm, aylık almak istiyordum ama aylık alacaksam bu ayı geçiremezdim 50 lira ile. sadece bu ay haftalık alıyım abi, diğer ay aylık almaktan devam ediyim dedim. kabul etti. şimdi git saat 9'da gel işi öğren dedi. tamam diyip çktım -
18.
+4 -1çıktımda çıkmasına gidicek yine bir yerim yok. düşünüyorum bir yandan. saati 4 tl, bir işim yok zaten 21 - 05 arası çalışsam 9 saat eder günlük 9 * 4 = 36 haftalık 36 * 7 = 252, aylıkda 1008 tl eder, harbiden iyi para idi 1000 lira. bu küçük hesabı yaparken aklıma yine öss geldi. tekrar ösym'ye sövdüm içimden.
sırada annemi aramak vardı. girdim bir kırtasiyeye ankesörlü telefonla aradım.
"alo"
"alo anne ben macros (burada adımı söyledim tabii)"
adımı duyar duymaz ağlamaya başladı
"nerdesin olum allah rızası için dön eve, babanda çok pişman, yalvarırım dön, çok korktum kendine zarar vereceksin diye"
"korkma anne iyiyim, birdaha o eve dönmiycem, merak etme beni, keyfim yerinde, ara ara ararım seni"
"oğlum allah aşkına eve ge... " cümlesini bitirmeden kapattım telefonu yüzüne. ağlamaklı olmuştum. ankesörlü telefonda 3 tl tutmuştu. yuh amk. bidaha nah ararım annemi. -
19.
+1 -2saat 9'a kadar sadece gezdim, amaçsızca gezdim. aslında şuanda evde olup trigonometriye falan çalışmam gerekiyordu. ama şuanda mutluydum bugün hiç hakaret yememiş, eleştirilmemiş, derslerle beynim gibilmemişti. artık param olacağı için cebimdeki parayla dönerimi aldım. saat tam 9'da gittim barın kapısına. son ses müzik geliyor. badigard bu sefer bişe demedi kafasıyla selamlayıp direk içeri aldı.
içerisi içki kokuyordu. daha erken olduğu için millet çok yoktu. patron balkondan gördü beni, kafamla selamladım onuda, çalışan bir kıza el işareti yaptı (öyle senin bildiğin el işareti değil, şu cocuğa yardım et işareti) kız geldi yanıma elimi sıktı merhaba ben semra dedi, selam bende macros dedim (adımı söyledim yani)
sana bu hafta ben yardımcı olucam. işi öğreticem bugün. gel istersen seni arkadaşlarla tanıştıraym -
20.
+1geçtik arka tarafa. her taraf mermer arkada mezeciler var, önde yeni gelen fıçılar var.
herkesle tanıştım tek tek. sigara içmeye çıktık arka kapıdan topluca. bende paket yok bitirmişim 21 lik murattıyı :> uzatı dövmeli bir abi. aldım sigarayı. adam anlatıyor , burada önceden daha çok eleman varmış sonra kriz vurmuş çoğu elemanı işten çıkartmışlar, işler düzelince yeniden eleman almaya başlamışlar falan.
sonra aralarında konuşmaya başladılar, görev dağılımı yaptılar. ben çalışmıyorum tabii bugün, izleyiciyim.
semra tuttu kolumdan hadi girelim dedi. girdik içeri bu sefer servis elemanları ile tanıştırdı beni.
açıkca söylemek gerekirse hayatımda ilk defa bir bara girmiştim. beynim müziğin volumünden erimeye başlamıştı. ama tam filmlerdeki gibi idi. yada gtadaki malibu gibi.
semra ben ortama alışayım diye ortada bıraktı işine baktı bir yarım saat.
yavaş yavaş gelmeye başlamıştı insanlar. bende müşteri gibi koltukta oturmuş milleti izliyordum. bir yanda geceyi burada geçirdikten sonra nerede uyuyacağımı düşünüyordum.
tekrar geldi yanıma semra. ben serviste çalışaktım zaten, oda serviste çalışıyordu, yoğunluğa göre arka tarafada yardım edebileceğimizi söyledi. buradaki sistemi, hesap sistemini, alışveriş sistemini anlattı.
-
kamyoncukamil canlı yayın acmış
-
kahrolsuun pkk
-
boş salonda spor yapmanın en güzel yanı
-
ağlama ors cocugu
-
28 05 2024 kargamcıkları ananııı
-
cccrammsteinccc adlı yazar sennii
-
kargamciklar anani bacini
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 28 05 2024
-
allahsınız
-
vinovat li selamm ne haber
-
affet bizi allahim
-
beyler ben 160 kiloyum sevdiğim kız
-
gay katleden nikli yazarı tek
-
belki de gerçekten olması gereken
-
beyler nasıl kas yaparım taktik var mı
-
et2 selamın aleyküm
-
4mına şaplak atmak istediğim yazarlar
-
abilerim beni neden sevmiyorsunuz
-
heidi türk bayraklı don giyme oalyı
-
allah var çükü
-
evlerdeki ses izalosyonu kaldırılırsın
-
allah için az karı kız konuşak yav
-
oturdum işte sessizce bi kaldırıma
-
2015 2021 arası siliktim
-
erdal öz yağcıların züt deliğinden bedava yağ
-
benle konuşan kızlar yüzüme gülüyor
-
çok sevdim be beyler çok sevdim
-
tuvaletin önünde sırada bekliyorum
-
el birliğiyle trend gelior
-
annenizi siqtimmmmmm
- / 1