/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 1.
    +25 -55
    sevindirdim. dedim teyzecim elini öpim bir de lokum almıştım bir kutu onu verdim. ah evladım dedi tam yanağımdan öpecekken tuttum ensesinden yapıştım dudaklarına. dilini o kadar iyi kullanıyordu ki dedim tecrübe böyle birşey demek ki. demeye kalmadan tuttum çürük portakal hissi veren kalçalarından mutfak tezgahına koydum. çılgınca üstümüzdekileri yırtıyorduk. tabi o kat kat giyindiği için ben daha çok yırtıyordum.

    şugu ve çügü ne varsa verin devam edicem
    ···
  2. 2.
    +6 -1
    neyse beyler ben devam edeyim. aslında saygül teyzeye arada bir uğrardım. rahmetliden bahseder dururdu hep. beni ilk cezbeden o güne gidecek olursak eğer lavabonun altındaki dolaptan humus çıkaracağı gün önümde bir eğildi ki selülit ve sarkmadan ötürü ayın karanlık yüzü gibi olmuş o mükemmel kalça hatlarını gördüm.

    işte dedim bilim insanının yıllardır merak ettiği ayın karanlık yüzünü bulmuştum ve orayı derhal ve nizami bir şekilde fethetmeli, bütün nesillere yıllar boyu anlatmalıydım. o belki birkaç güne kalmadan bu dünyadan göçüp gidecek, ama bu sırra ben nail olabilecektim.
    saygül teyze humusu küçük bir çay tabağına koyup bana getirdi. 'takma dişlerimi yıkayayım madem' dedi ve tuvalete gitti. ilk defa onu bu kadar detaylı inceliyordum.
    transparan ve ciksi şeyler giymeye bayılırdı o gün de hafif içini gösteren bi entariyle ortamlardaydı. tuvaletteki terliğe yetişmeye çalışırken, ışığın karşıdan gelmesiyle birlikte tüm vücut hatlarını gördüm ve bu işi kafaya koymuştum. benim olmalıydı başka yolu yoktu
    ···
  3. 3.
    +3 -2
    tuvaletten çıktığında çorapları biraz ıslanmıştı. önce çorabını çıkardı sonra varis çorabını. allahım resmen bu bacaklar benim için yaratılmıştı. varislerin arasından çıkan yarım parmak boyunda kıllar sanki bir yarış içindeydiler o güzel bacakları kaplamak için. akşama torunum gelecek dedi ha öyle mi saygül teyze derken çıkarttığı çorabını kucağıma fırlattı. ben çorap üstümden geri sekti sandım bi baktım benim mancınık karavana atmış.

    sımsıkı odun gibi olan kısa ama yarı yolda bırakmayan çükümü de aldığım gibi doğru eve çıktım ve baştaki olaya döndük beyler.

    terden sırılsıklam olmanın tam eşiğinde vücut ısımız tavan yapmış noktadaydı ve yırta yırta sonunda ulaştığım o yarım yağlı beyaz göbeğe ulaşmıştım. önce ürkek ve titrek teninde göbek deliğini yoklayıp buldum sonra etrafında minik minik dokunuşlarla tıpkı bir gitar solosu atarcasına bir gezintiye çıktım. ıslanmıştı çünkü gelen kokunun sebebi başka bişey olamazdı. bu göbekle oynama muhabbetini sevdiğini biliyordum çünkü rahmetli de hep yaparmış.
    ···
  4. 4.
    +3 -1
    evet binler okuyan panpalar varsa rez alsın da devam edeyim.
    ···
  5. 5.
    0
    ben devam ediyorum binler birsürü çügü aldım kafa rahat amk. bu arada çügü atanların ananesi/babanesi yalnız yaşayan dullardır.

    o anda aklıma dank eden şey ise, rahmetliden bahsederken aslında hep hasret kaldığı, özlediği muameleleri anlatmasıymış aygül teyzeciğimin. artık ikimiz de dayanamaz hale gelmiştik. köyden getirdiği tereyağından bir pinçük alıp o fethedilmeye hazır, tıpkı kitaplarda anlatılan, cthulhu mitosunda bahsi geçen ve yalnızca 1 fethedeni olan mağaralar gibi vajinasına çalıverdim. tereyağı daha vajinasına değer değmez eriyip gitmişti bacaklarından.
    tıpkı 25 gün hiç açılmamış buzdolabı kokusu yükseldi birden tereyağıyla o mükemmel cildin birleşmesinden. adeta etraftaki ağaçlar çiçek açmış, begonviller boy vermişti. dedim ki; ben seni bu kadar sene öyle bir arzuladım ki, bunu burada 5 dakika içinde bitirmeyeceğim. bana saygül de dedi.
    o pişi hamuru kıvamındaki muazzam poposundan kavradığım gibi aldım bunu yatak odasına zütürdüm yasladım duvara. bacaklarıyla belimi sarmış, elleri başımdaydı ben badılcan gibi sarkmış göğüslerini emiklerken. kalbine giden yol o göğüslerden geçiyordu biliyordum ve ona rahmetliyi bir şekilde unutturmalıydım...

    edit: imla
    ···