1. 1.
    +10 -14
    yeter artık herşeyi açıklamak istiyorum. bu sırrı artık daha fazla saklayamayacağım.

    5 yıl kadar önce internette surf yapıyordum. ferre sitelerde gezinirken koprofil.com sitesi dikkatimi çekti. sayfadaki linkler videoydu. gayri ihtyari videolardan birisinin üzerine tıkladım. aman allahım. bir adam bir kadını domaltmış takunu yiyordu. midem bulandı. güç bela birkaç dakika daha seyrettim. gördüklerim tek kelimeyle iğrençti.
    ertesi sabah uyandığımda ilk aklıma gelen -nedensiz- o iğrenç görüntüler geldi.
    işyerimde çalışırken de o pis görüntüler bir türlü aklımdan çıkmıyordu.

    öğle yemeğinden sonra (yemekte kuru pilav vardı) tuvalete gittim.
    pantolonumu sıyırdım, sıçmaya başladım.
    başımı eğdim ve nazlı nazlı deliğe düşen takumu seyrettim. ilginçti.
    aniden elim apış arama doğru gitti. kontrolden çıkmış gibiydim.
    ···
  2. 2.
    +4 -6
    parmaklarımın ucunda tatlı bir sıcaklık hissettim.
    ···
  3. 3.
    +3 -7
    avucumu açıp içine sıçmaya başladım. kalbim küt küt atmaya başlamıştı. çok heyecanlıydı. olanlara bir türlü anlam veremiyordum. şaşkınlığım had safhada, biraz daha ıkındım.
    ···
  4. 4.
    +1 -7
    avucum tak dolmuştu. dün gece yediğim yaprak dolmalarının prinçlerini hissettim. o tatlı sıcaklığı mıncıklamaya başladım. karımın memeleri bile beni bu kadar heyecanlandırmaıştı. neredeyse kalbim ağzımdan çıkıp gidecekti. soluk soluğa kalmıştım
    ···
  5. 5.
    +3 -6
    sonra bir gün facebook'da tak ile ilgili bir video seyrettim. bu seferki bilimseldi. takun faydalarından bahsediyordu. sanırım sizlerde seyretmişsinizdir. tuvaletin kapısına çizilen tak grafitisi ile başlar. işte o video. neyse... tak hakkında hazırlanmış çok iyi bir belgeseldi. video bitiminde yüzümde belli belirsiz bir tebessüm belirdi. ateş basıyordu her yanımı. yüzümün kızardığını hissettim. uçsuz bucaksız yemyeşil ovalarda kalbim güm güm dört nala koşturuyordu. yoksa ben aşık mı oluyordum???
    ···
  6. 6.
    -7
    karım bendeki değişikliğin farkındaydı. her gün kuru fasulye, kara şimşek mercimek, nohut ve kayısı hoşafı pişirmekten anası ağlamış, bitkin düşmüştü. ayni tür yemekleri yeme konusunda sık sık tartışma çıkarıyor, hep şikayet ediyordu. ben de ona lifli yiyeceklerin faydalarından sık sık bahsediyordum.

    günler bu şekilde akıp giderken bir gün...
    ···
  7. 7.
    +1 -5
    ... evet o gün... hayatımın dönüm noktası, mutluluğun nirvanasına çıktığım o an.

    müsaade edersiniz sizlerle paylaşmak istiyorum panpalarım.
    ···
  8. 8.
    -5
    bu itirafımı uplanmak için sizlerle paylaşmıyorum.
    hiç kimse okumasa dahi net sayesinde bütün dünya sesimi ve sırrımı duyacak.
    başkaca hiçbir amacım yoktur. bu böyle biline...
    ···
  9. 9.
    -5
    lütfen beni yargılamayın...
    ···
  10. 10.
    +1 -5
    o gün dört tabak mercimek yemiştim. midemde tatlı bir oynaşma vardı. yediklerim ve üstüne içtiğim sinemiki çayı etkisini göstermeye başlamıştı. midemden bedenime yayılan tatlı bir rehavetle gevşedim. mutluluk kemençeleriyle bütün duygularım horon tepiyorlardı. biçare kalbimin aşk çekici heyecan örsünü acımasızca dövüyordu. "allahım" dedim haykırarak. nedir bu heyecan fırtınası, nedir bu mahşer ateşi? bendini aşmış azgın yanardağ lavlarında eriyordum...

    ... ve evde yanlızdım.
    ···
  11. 11.
    +1 -5
    tuvalete doğru yöneldim. ayaklarıma hükmüm kalmamıştı artık. aşka doğru dört nala koşturuyordum. klozetin kapağını kaldırdım. elimi apış arama doğru yavaşça uzattım. bir süre bekledim. bütün vücudum zangır zangır titriyordu.
    ···
  12. 12.
    -4
    uğruna ölümü bile göze alacak aşklar yaşadınız mı hiç?
    o her aklınıza geldiğinde yüzünüzde kır çiçekleri, kalbinizde binlerce kelebek kanat çırptı mı?
    aşk şelalerine umursuz, korkamadan hiç atladınız mı?
    aşkın ulaşılmazlığı ile deli divane olup, ferhat gibi dağları delip, kerem gibi cayır cayır yandınız mı hiç?
    ···
  13. 13.
    -4
    ne güzel söylemiş aşık veysel: oğlan kıza kavuşamaz adı aşk olur.
    oysa ben biraz sonra takuma kavuşacaktım.
    aşkın şeker pembesi şiirini yazacaktım
    ···
  14. 14.
    -3
    karımı takla aldatacaktım.
    ···
  15. 15.
    -3
    avuçlarımda takumun sıcaklığını hissettiğimde artık kopup koyvermiştim. herşey tepetaklak olmuş, zaman durmuş, mekan devrilmişti. aşk işte böyle birşey olmalıydı. heyecandan kalbim durdu, sonra yeniden çalışmaya başladı sanki. evet... ben aşıktım. evettt. ben koskocaman bir aşıktım.
    aşk okyanuslarında cansız, yeleksiz, nefessiz boğulmaya hazırdım. aşkın megawatlık gücüyle bütün tabulara baş kaldırıyordum. isyanıma dağlar taşlar şahit olsun ki, ben takuma aşıktım.
    dünyalar güzeli takum benim. birtanem, nurtanem, çatalkaram, çingenem.
    aşkın mercimek yeşili girdaplarında, bahar esintisi sıcaklığında kavruluyordum...
    ···
  16. 16.
    +1 -3
    elimi apış aramdan çektim. takumla göz göze geldik ilk defa. ne kadar bir güzel taktu, yarabbim. mercimeğe kattığım kırmızı biberler ne kadar da sürealist görünüyorlardı... takumun kıvrımlarına hayranlıkla baktım. muhteşemdi.
    ···
  17. 17.
    +1 -3
    ilk görüşte aşka inanır mısınız?
    ben inanıyorum. hem de bütün kalbimle.

    bilimsel araştırmalara göre aşık olan bir insanın beyni extra dopomin, seratonin hormonları salgılar. vücudunuz değişir. artık aşk manyağı olmuşsunuzdur. hep onu düşünür, yemekten içmekten kesilir, işinizi gücünüzü aksatır ve pacific kadar derin hayallere dalarsınız.

    ploton aşkın zihinsel bir hastalık olduğunu savunur.

    aşkın felsefesi, tarifi olmaz, sadece hissedilir...

    evet... ilk defa burada, sözlükte itiraf ediyorum... ben takuma ilk görüşte aşık oldum.

    aşkın everest'ini artık fethetme zamanı gelmişti.
    aşkla kavrulmuş ateşli dudaklarımı takuma doğru uzattım.
    cennetin yedi kapısı ardına kadar açılıyordu sonunda.
    ···
  18. 18.
    -2
    bi dakka kakam geldi.
    birazdan devam edecem.
    ···
  19. 19.
    +1 -3
    ellerimi yıkayıp geliyorum panpalar.
    ···
  20. 20.
    +1 -3
    üzerinize afiyet ishal olmuşum. sinemikiyi fazla kaçırdık galiba. neyse... anlatmaya devam edeyim...
    ···