1. 451.
    0
    panpa varsa o çektiğiniz fotoğrafı koyacan mı
    ···
  2. 452.
    0
    yaz bakalım
    ···
  3. 453.
    0
    reserve
    ···
  4. 454.
    0
    reserved
    ···
  5. 455.
    0
    rezerve
    ···
  6. 456.
    0
    burdayız
    ···
  7. 457.
    0
    hadi la hadi la hadi la
    ···
  8. 458.
    0
    rizörvıd
    ···
  9. 459.
    +1
    ceylin'e mesaj attım kar var ne yapacağız diye. çok geçmeden cevap geldi;

    kar olması daha iyi oldu boşver hava soğuk yalnız sıkı giyin. bu arada kahvaltı yapma annemle-börek yaptık sana onları getireceğim

    annemle-börek yaptık sana bu cümle beynimin içinde yankılanıyordu. annesine beni ne ara anlatmıştı lan? anlattıysa ne sıfatla anlatmıştı diye düşünüyordum. Babamın 16. Yaş günümde bana hediye ettiği emektar makinem zenit 111’imi alıp evden çıktım. o gün hava epey soğuktu dağda içeriz diye düşünerek iki tane cep kanyağı aldım.

    ceylin'le buluşacağımız yere gittiğimde nikon marka makinesini kurcalıyordu. gülümseyerek; hoş geldim canım diyerek şap şup yanaklarımdan öptü. olaylar çok hızlı gelişiyordu ve ben bütün bu olanlara ayak uydurmakta güçlük çekiyordum. bir çay ocağına geçip kahvaltımızı yaptıktan sonra yola çıktık. adamın zütünü donduran bir soğuk vardı, içlik giymediğim için içimden kendime küfür ediyordum. ceylin ise enterasan bulduğu şeylerin fotoğrafını çekmeye başlamıştı bile. çok geçmeden medeniyete dair her şeyden uzaklaştık sessizliği sadece ayak seslerimiz bozuyordu..
    ceylin, fotoğrafçı olduğumu duyunca çok şaşırdığından bahsetti. neden şaşırdın dedim?

    +pek senin tarzına uymuyor gibi diye yanıt verdi.

    -asıl şiir benim tarzıma uymuyor ama yazıyorum

    +inanmıyorum sen şiir mi yazıyorsun?

    -evet, duymadım deme sakın

    +şimdi öğrendim şiir yazdığın şanslı kişilerden biri olmak isterdim diyerek tekrar fotoğraf çekmeye başladı
    ···
  10. 460.
    0
    ahh kardeşim ahh ne zaman akıllanacaz biz bilemiyorum :(

    bkz : yarın hapisteyim beyler gelin
    ···
  11. 461.
    +1
    ceylin yeşil ışığı yakmıştı, ben bir ağaca dayanmış düşünürken fotoğrafımı çektiğini farkettim. çekme dememe rağmen muziplik yapıp seri bir şekilde farklı açılarda çekmeye devam ediyordu. gel buraya diyerek kovalamaya başladım, isminin anlamı olan bir ceylan gibi sekiyordu. gülerek kaçıyordu birden gökyüzüne bakmakta olduğumu farkettim. ayağım kaymış ve kıç üstü yapışmıştım. sağ ayağımda dehşet bir acı vardı. ceylin koşmaya devam ediyordu böyle bir halde beni görmesini istemediğimden ve yardım istemeyi kendime yediremediğimden olsa gerek kalkmak için debelendim, kalkmamla düşmem bir oldu. Ceylin çığlık atarak yanıma koşmaya başladı..

    bir şeyim yok diyorum vücudumu kontrol ediyor kırık-çıkık var mı diye. işte tam o sırada lapa lapa kar yağmaya başladı manzara gerçekten mükemmeldi. ceylin, botunu çıkar diyordu. çıkardım ayağımı-kar ile ovmaya başladı. bir yandan ceylin'e bu davranışından dolayı hayran olmuş, bir yandan da onu bu hale düşürdüğüm için kendimden utanmaya başlamıştım. lütfen ceylin iyiyim bir şeyim yok diyerek kendimi toparlamaya başladım, ayağa kalktığımda hala müthiş bir acı olmasına rağmen aldırış etmedim. montumun cebinden kanyakları çıkartarak birini ceylin'e uzattım. nispeten korunaklı bir yer bulduktan sonra oturup kanyakları içmeye başladık. bir elim ceylin’in omzuna gitmişti bile..
    ···
  12. 462.
    0
    ceylin'e iyice sokulmaya başlamıştım. kanyak etkisini gösteriyordu, içimde bir alevlenme vardı aynı zamanda eşsiz bir hesaplaşma. bir yanım bundan daha iyi bir fırsat olamaz al işte kız da kıvama geldi zütür diyordu, diğer yanım ise metehan bu kız senin için bunca şey yaptı onu sadece mutlu etmeye çalışmalısın, ciks yok diyordu. suskunluğu bozan ceylin oldu. aynı zamanda sorduğu soru beni çıkmaza bir adım daha yaklaştırmıştı.

    +neden ayçın?

    -bilmiyorum ceylin

    +seviyorsun yani

    -bu çok zor bir soru sevmekten ziyade bir alışkanlık gibi ama inan çok huzursuzum

    +neden? benim yüzümden mi?

    -off saçmalama, ayçın beni aldatıyor

    +anladım zor bir durum tabi bence o seni haketmiyor,

    -ceylin inceliğin için çok teşekkür ederim neyse zaten ben şu an hakeden birisinin yanındayım

    gülümsemesi bir ömür boyu izlenecek kadar güzeldi. sessizce otururken ağzımdan;

    Şimdi bir de;
    Gözlerini kapıyorsun.
    Reva mı güzelim,
    Bu bana yaptığın.

    dörtlüğü dökülüyordu...
    ···
  13. 463.
    0
    reserved
    ···
  14. 464.
    +3
    birden sıkıca boynuma sarıldı. sende sarıl bırakma diyordu. sarhoş olduğu için mi yoksa duygusal olarak etkilendiği için mi böyle davranıyor kestiremiyordum. ceylin beni arzuladığını belli eden hareketlerde bulunmaya başlamıştı, içimde iki zıt fikir çarpışmaya devam ediyordu, dudakları-dudaklarıma temas ettiğinde biraz karşılık verip geri çekildim. alnından öperek; lütfen bana biraz zaman tanı kafamı toparlıyayım ceylin seni üzmek istemiyorum dedim. anlayışla karşıladı..

    duygusal bağdan, fiziki bağa geçince ellerimizin donmakta olduğunu farkettik biraz birlikte fotoğraf çekindikten sonra makineyi elime alarak ceylin'e poz verdirttim. sanki karın üstünde değilde hawai plajındaymış gibi rahat ve natüralist pozlar veriyordu. duruşu, objektife bakışı, mimikleri mükemmeldi bu kızda bir sürü yetenek vardı...

    çok geçmeden ceylin'i evine bıraktım, ordan da kendi evime geçtim. üzerimde bir kırıklık vardı güzel bir gün geçirmeme rağmen halsiz ve iştahsızdım. odamda öylece uyuya kalmışım. sirke kokusunu ve annemin babama bağırış seslerini duyuyordum ama gözlerimi açamıyordum, güçlü bir kolun beni kaldırdığını hissettim, ondan sonrasını hatırlamıyordum...
    ···
  15. 465.
    0
    devam panpa
    ···
  16. 466.
    0
    hadi amk nerdesin
    ···
  17. 467.
    0
    niye durdu bu bin okuyordum amk
    ···
  18. 468.
    0
    uyandığım da kendimi değişik bir mekanda buldum, kafamın içinde inanılmaz bir uğultu ve zonklama vardı algı yeteneğim tamamen kapanmıştı başımı çevirdiğimde annemin yanımda ki koltukta uyuyor olduğunu farkettim. hastahanedeydim.. anneme seslenip uyandırmaya kıyamadım, acayip tuvaletip olmasına rağmen kalkacak mecalim yoktu çok geçmeden tekrar uyumuşum zaten..

    çocukluğumda çok sık anjin geçirdiğim için hastahane de yatmaya alışıktım, o gece rüyamda sürekli ayçın’ı gördüm küçük bir kız çocuğu şekline girmişti, bende sıra arkadaşıydım, daha sonra birden lisede ki haline geldi ben yanındaydım, sonra kadınsı haline geldi ben yine yanındaydım kısaca kusursuzdu bana bütün sevgisini, merhametini veriyordu tekrar kalktığım da sabah olmuştu ve ağlamaya başladım.. annem de dayanamamış ağlıyordu, oğlum sen bizim evladımızsın
    sen ne olursan ol her daim yanındayız diyordu..

    annem beni uyandırmaya gittiğinde ateş gibi yandığımı farketmiş, uyandırmaya çalışmış ama nafile ölmek gitmek, en iyisi diye sayıklıyormuşum, korkmuş babamı çağırmış-babamda hemen hastahaneye zütürmüş, hastahane'de ateşimi ölçtüklerinde 40 derece dolaylarındaymış.. gerekli işlemleri yaptıktan sonra müşahade altına alınmıştım..
    ···
  19. 469.
    +4
    ağlıyor, içimi boşaltmayı düşünüyordum ama olmuyordu.. yıllardır ağladığımı görmeyen annem dayanamamış ağlamaya başlamıştı. içimden kendime küfrediyordum senin gibi adama lanet olsun bir huur için ağlıyor, ailenin huzurunu bozuyor ve anneni ağlatıyorsun, allah belanı versin! annem'e rica ettim, lütfen eve git-dinlen başımda durman kendine eziyet bak kocaman adamım artık ben bırakta kendimi toparlıyayım.. zar-zor ikna ettim kadıncağızı tamam öğlen baban gelince beni eve zütürür dedi..

    babam geldiğinde, bir şeyler konuşmak istediği fakat iyileşmemi beklediği her halinden belliydi halime hem acıyor, hem kızıyor gibi bir hali vardı.. çok geçmeden odada yan yatakta yatan hasta ile başbaşa kalmıştım.. o gece bütün gün boyunca şu koskoca dünya da ailemden başka hiç kimsem olmadığını, onların da hiç bir zaman göğsünü kabartmalarına neden olamadığımı defalarca hayal kırıklığına uğrattığımı farkettim..

    oysa babam beni anadolu lisesi'ne yazdırırken ne ümitlerle yazdırmıştı, aslan oğlum okuyacaksın soyadımızı yücelteceksin diyordu-babamın bu temennilerine sınıfta kalarak ve okulda kendimden illallah dedirterek cevap vermiştim.. okulda hocalardan başarısızlıklarımı duydukça okula gelmeyi de bıraktı. 2 senedir okula adımını atmamıştı.. keşke yok olsam, keşke beni tanıyan bütün insanların hafızalarından-benliğnden-bütün fotoğraflardan silinsem diye düşünüyordum şu lanet dünya da bana ait hiç bir iz, anı, görüntü kalmasa ne güzel olurdu. yok olsam hem ben hem bir sürü insanın huzurla dolacağı mukakkaktı..

    bir yandan da bugüne kadar ne zorluklarla mücadele ettin, bir kız yüzünden - hayatta uğramış olduğun 2-3 başarısızlık karşısında diz çökmeye değer mi diyordu. ben bütün bunları düşünürken vatan sever duygularım kabarmıştı kendimi göktürk, osmanlı ordularında en düşük rütbeli en işe yaramaz asker olarak düşünüyordum en azından o ordularda olsaydım yaşamak için bir amacım-uğradığım felaketler karşısnda sımsıkı sarılacağım bir idealim olurdu. fakat bu yaşadıklarım neydi bir kız için kendimi resmen harcıyordum.. son aylarda oldukça kilo vermiş, cildim sararmış, öksürüklerle uyanır olmuştum. intihar edip-etmemek arasında gidip geliyordum günün ilk ışıklarına kadar bunu düşündüm hayır pes etmek yok, öleceksen de bir kız için değil bu topraklar için, yada şerefin için öleceksin metehan dedim. bu düşüncenin verdiği huzur ve güven ile uyuya kalmıştım..
    Tümünü Göster
    ···
  20. 470.
    +1
    sabah uyandığımda içimde değişik bir duygu vardı. bir labirentin içinde saatlerce dolaşıp, çıkışı bulmuş kişinin hissettiği rahatlama gibiydi. ben geçmişin muhakemesini yaparken kapıdan içeri talha ve fatih girdi. oyalanmam için aldıkları kitabı ve sevdiğim şekerlemeleri baş ucuma koyduktan sonra fatih konuşmaya başladıbiz senin kardeşiniz, araya kırgınlıklar girebilir, kavgalar olabilir ama bu seni yalnız bıraktığımız anldıbına gelmez. metehan sen nasıl bizim eve gelip anneme-anne deyip elini öpüp, aynı aştan yediysen-biz nasıl senin evine gelip annenin elinden öpüp anne deyip sende kaldıysak şimdi de her şeyimizi paylaşacağız dertlerimizi, tasalarımızı, hastalığını. şu haline bir bak dıbına koyayım bana çok değil bu senenin başında metehan bu hale düşecek deseler gülerek gibtiri çekerdim. oğlum biz omuz, omuza verip kavga etmedik mi, birlikte milletin ağzını-burnunu dağıtmadık mı yine birlikte dayak yiyip yerde tekmelenirken vücutlarımızı birbirimize siper etmedik mi, elimizde ki her şeyi birbirimiz ile paylaşmadık mı şimdi bize küslük yakışmaz elalem ne zamandır halimize gülüyor olmayacak bir sebep yüzünden bu hale geldik şimdi yaşadığın bu olayında hayırlı bir yönü olduğunu varsayalım ve barışmamıza vesile olsun diyerek elini uzattı.

    binlere kızgındım ama yaptıkları konuşma da bütün duygusal dünyamı gibip atmıştı harbiden uzattıkları eli sıkarken ulan ne adamsınız demek hastalanmasam mezarıma gelirdiniz artık barışmaya diyerek sitem ettiğimi belirten bir espri yapmayı ihmal etmedim. lan oğlum biraz kendinle başbaşa kal, kafanı topla diye düşündük ama sen kendini toplayacağın yerde iyice amı zütü dağıttın diyorlardı.

    bu konuda sonuna kadar haklıydılar..
    ···