/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +82 -10
    Amerikadayım 2 senedir. Bi tane rus kızın yüzünden başımdan bayağı bir macera geçti, anlatıp içimi dökmek istiyorum.

    Öncelikle şu capsleri daha demin çektim, benim mahalle ve oturduğum ev.

    Benim yaşadığım suburb

    http://www.imgim.com/8182inciq8973165.jpg

    Bu benim ev, araba ev arkadaşımın

    http://www.imgim.com/8749incig8067564.jpg

    Bu da başıma belaları açan rus kız Tanya'ya benzeyen bir foto. Kızın orjinal resmini de atardım ama google artık resimden de tarıyor. Liseliler kıza faceten maceten yazarlar.

    http://www.imgim.com/8253incit9308957.jpg
    ···
  1. 2.
    0
    Tutacak pic
    ···
    1. 1.
      0
      tutar rez
      ···
    2. 2.
      +2 -2
      yarramı tutar.
      ···
      1. 1.
        +2
        bu amerikanın öteki yüzünü anlatan değil mi
        ···
  2. 3.
    +15
    Evet arkadaşlar başlıyorum. Eski başlığımda sizlere Seattle'da olduğumu ve taşınacağımı yazmıştım. Neredeyse taşınıyordum, new york'a bilet almıştım fakat son anda türk bir avukatın yanında hukuk bürosunda iyi bir iş teklifi geldi. Biletim yanacaktı ama koy dötüne gitsin dedim, 3-4 çalışıp para biriktirmek daha mantıklıydı.

    Bu arada suburb denilen, şehir dışındaki bahçeli evleri olan, aile mahallesinde yaşıyorum, hukuk bürosu da buraya yakın.

    Müşterilerimiz genelde türktü, bende onlara dil konusunda yardımcı oluyordum. Sertifikalı tercüman olmadığım için az para alacaktım ama hiç yoktan iyiydi, zaten iş aradığımı da yazmıştım önceden.
    ···
    1. 1.
      +15 -1
      dıbına çaktımın primcisi her gün aynı başlığı açıp duruyosun ruslar zütüne şişesiyle beraber vodka sokar inş da senden kurtuluruz
      ···
      1. 1.
        +1
        ulan haykırdım amk bini ahahha
        edit: pampa beddua donup dolasıp sahibi bulurmus dikkat et
        ···
  3. 4.
    0
    tutar rez
    ···
  4. 5.
    +8
    karıyı gibtin mi sen onu söyle
    ···
  5. 6.
    +12 -1
    Neyse panpalar, ben işe başladım. ingilizcem iyi olduğu için pek sorun yaşamıyordum, zaten yaşarsam da internetten hemen yardım alıyordum. Bi müşterilerimiz var, inanamazsınız beyler. Adam 20 yıldır amerikada, yes-no hariç ingilizce bilmiyor. Nasıl yaşadın lan bu güne kadar burda?

    Bu arada büro sabah 8'de açılıyordu, bende 7 gibi kalkıyordum yetişmek için, ama kahvaltı etmeye zamanım kalmadığı için büronun yanındaki fırından bir kahve ve bagel(buranın simiti) alıyordum.

    Fırında çalışan Tanya adındaki çok tatlı rus kızla da böyle tanıştık. Attığım örnek fotoya benzeyen bir yüzü, mavi gözleri, kumral saçları ve çok güzel bir gülümsemesi vardı.
    ···
  6. 7.
    +8
    Tanya ile her sabah ufaktan muhabbet ediyorduk. Onun gülümsemesi bana cidden neşe veriyordu. Tanya 3 yaşındayken ailesi sovyetlerden kaçıp abd'ye gelmiş. Yani amerikalı sayılır ama rus yanını hiç bırakmamış, sorunca "rusum" diyor vs.

    Tanya'nın çalışmadığı günler ben işe mutsuz gidiyordum. Aradan bir 3 hafta geçmişti ki, ben bu Tanya ile işleri ilerletmeye karar verdim. izin günümde Tanya'nın çalıştığı mekana gittim ve bir kahve söyledim.

    Selam, naber nasılsın faslından sonra ise direkt lafa girmeye karar verdim.

    "Bu haftasonu nepıyorsun?"

    Tanya biraz şaşırsa da hemen cevap verdi.

    "Arkadaşlarımla bir partiye gideceğim, sen?"

    "Benim bir planım yok, belki senin planına dahil olabilirim"dedim ve gülümsedim.

    Tanya'da bana bakıp gülümsedi ve cevap verdi.

    "Neden olmasın"
    ···
  7. 8.
    +15
    Tabi iletişim vs diyerekten de Tanyanın nosunu aldım. Hafta sonuna kadar zor ettim ve nihayet büyük gün geldi. Bi tane Kuzey Tekinoğlu deri ceketim var, giyince yakışıklı hissettiriyor. Onu giydim, altına beyaz bi tişört, bide siyah dar paça kot vardı, onu giydim Aslan gibi oldum : D keşke yanımda kardo diyeceğim bi arkadaşım olsaydı diyerekten tanya'nın bana attığı adrese doğru yola çıktım.

    Benim arabam yok, zor bela ev arkadaşımın arabasını aldım ve yola çıktım. Adres şehrin bayağı kuzeyinde, hafiften varoş bir mahalleydi. Varoş dediğime bakmayın, tr'nin varoşları gibi değil aq, evler falan 2 katlı büyük yine, zaten burda çirkin ev yok. işte ama bahçelerde tahta çit yerine demir çitler, içerde bekleyen pitbulllar, araba hurdaları, tipsiz tipsiz müptezeller...

    Filmlerden bilirsiniz, amerikada her grubun bir bölgesi vardır, burasıda Doğu avrupa-balkanlardan gelenlerin bölgesiydi.

    Normalde amerikada gece pek insan olmaz sokakta, ama bu mahallede bağcılar gibi her sokak başında 2-3 tipsiz bekliyordu. Gps'ten evi buldum ve arabaya bişey olmamasını umut ederek yola parkettim.
    ···
  8. 9.
    +2
    amk salağı 2 tane corona içen polishi rus sanıyo olm onlar polonyalı rus olsa giber atarlar seni.
    ···
  9. 10.
    +14 -1
    Mahalle şu caps'tekine benziyordu beyler.

    http://i0.wp.com/tn.chalk...erty.jpg?resize=697%2C450

    Neyse ben arabayı bıraktım, evin önüne geldim. Kapısı açıktı, içerden müzik sesleri falan geliyordu, kapı önünde de bi tane dalyarak herif bekliyordu.

    Uzun boylu, şişko, sarı üç numara saçlı, beyaz çizgili siyah adidas mont ve kamuflaj pantalon giymiş bi rus. Amerikada bile doğsa bu rusların adidas merakı bitmiyor arkadaş, avrupanın apaçileri.

    Bu rus kekosu bana tip tip baktı ve rus aksanlı bir ingilizceyle

    "Neye bakmıştın"dedi.

    Bende "Tanya beni davet etti"diyerek içiri girdim ama bu keko pis pis sırıtıyordu.
    ···
  10. 11.
    +11
    Hafiften tırstım, fakat içeri girdim. Ev zifiri karanlıktı, içerden boğuk bi rap müzik geliyordu. Bende müziğe doğru yürüyordum. Nihayet salona girdim ve manzarayla karşılaştım.

    Manzara ama ne manzaraydı... Araştırabilirsiniz, seattle'da ot serbest, salonda ortaya bi tane skik dönerli disko ışığı var, ortamı yeşile, mora boyuyor. Ortada 4 hatun dansediyordu, dördü de dehşetti. Koltuklarda ise kabadayı tipli elemanlar oturmuş bong yapıyorlardı ama ortada bi tane bong yoktu aq. 3 tane Bong vardı, her iki kişiye bir bong düşüyordu.

    Bong yapanlardan ise bir çift vardı, herif kızı kucağına oturtmuş, mini eteğini sıyırmış, insanların ortasında tangalı zütünü sıvazlıyordu. Sağa sola baktım Tanya piyasada yoktu, nereye gelmiştim ben aq.
    ···
    1. 1.
      +2
      Tanya motor çıktı ank
      ···
  11. 12.
    +12
    içimden Tanya'ya küfür ederek telefonu çıkarttım ve mesaj attım, salonda beklemeye başladım. Bir masada içkiler vardı, bi tane bira aldım.

    Biramı içerken bir yandan da bong çeken binleri kesiyordum, neyse ki terslik yapan olmadı. Bu arada ortada dans eden kızlar ise işi iyice abartmış, bayağı ciksi danslar ediyorlardı. Strip cluba para versem böylesini bulamazdım lan.

    Ben Tanya'yı beklerken 3 bira devirdim, kızdan ne mesaj geliyordu, ne de kendisi ortalıkta görünüyordu. Bu sırada da ortada danseden ruslardan biriyle iyice kesişir olmuştuk. Atma diyeceksiniz ama kız cidden Scarlett Johnson'a benziyordu, özellikle dudakları ve burnu aynıydı. Gülümserken eliyle bana gel gel hareketi yaptı, bende zaten Tanya'ya sinirlenmiştim, bunun yanına gidip elini tuttum.

    Kız feci sarhoştu, belini kavradım, kavramasaydım yere düşecekti. Bana yiyecekmiş gibi bakıyordu aq. Ben bunun kulağına ismini falan sordum ama kız uçmuştu, gülüyordu beni duymuyordu bile.

    Neyse deyip kızın elini tuttum ve müsait bir oda aramaya başladım. Bir odaya girdik, rus eleman kızın bacaklarını havaya dikmiş döşüyor, çıktık.
    Yukarı katta bir oda buldum ve kapıyı kilitledim, bir yandan da tırsıyordum, işin ucunda bu rus elemanlarla dalaşmak da vardı, Tanya'ya yakalanmakta. Gerçi o an Tanya'yı pek sallamıyordum, kız beni ekmişti resmen.

    Neyse beyler ben bu sarhoş Scarlett ile bir güzel seviştim.

    Şaka lan şaka, nerde bende o şans, kızla yatakta öpüşüyorduk, ne olduysa birden "hayır, istemiyorum, seni tanımıyorum" falan demeye başladı. Başıma bela almamak için, ok deyip odadan çıktım ve aşağı indim.
    ···
  12. 13.
    +12
    Moralim bozulmuştu beyler. Hem çakma Scarlett'e çakamamıştım, hemde platonik aşık olduğum tatlı Tanya ortalarda yoktu. Ehh, skerler panpa diyerekten tam evden çıkıyordum ki, Tanya kapıda göründü. Yanında göğüslerini nerdeyse tamamen açıkta bırakan bir elbise giymiş bir esmer vardı. Abd'ye gelen kafamı skim, rusyaya gideydim keşke ama neyse.

    Tanya beni görünce sevinçle yanıma gelip sarıldı

    "Kusura bakma tomorrow, geciktik, sana kardeşimi tanıştırayım bu Alya"

    Tanya'ya platonik aşıktım ama Alya'nın ciksilik oranı inanılmazdı beyler. Türkiye'nin tamamında öyle bir kız görmedim ben 25 yılda. incecik bir bel, iri göğüsler, uzun siyah saçlar ve iri yeşil gözleriyle elf gibiydi şerefsizim. Tanya'yı karım, Alya'yı da metresim yapmak isterdim ehehe o derece.
    ···
  13. 14.
    +15 -1
    Arkadaşlar Alya'yı gözünüzde daha iyi canlandırmanız için ukraynalı bir ferre yıldızı var, Jenya D diye, onu görsellerde aratabilirsiniz :D

    Neyse Alya benim aklımı başımdan almıştı, almaya da devam ediyordu. Hemen ortadaki dans eden hatunlara katıldı ve 40 yıl strip clubda çalışmış gibi profesyonel hareketlere başladı.

    Ben Tanya ile başbaşa kalmıştım. Canım Alya'ya bakmak istiyordu ama Tanya'yı kızdırmak istemediğim ve bunun güzel bir fırsat olduğunu düşündüğüm için Alya ile biraları aldık ve kanepeye geçtik. Tam sohbete başlayacaktık ki, şu önceden sözünü ettiğim bong çeken binlerden biri sırıtarak bize doğru yürümeye başladı.
    ···
  14. 15.
    +11
    Yanları kazınmış, üstler üç numara sarı saçlı, adidas montlu(hay sokucam adidasınıza aq kekoları), ayaklarında öküz gibi botlar ve eşofman altıyla 1.90'lık bir eleman direkt bana geldi ve pis pis sırıtarak elini uzattı.

    "Merhaba ben Sergey, nasılsın?"

    Elemanın elini sıkarken adımı söyledim, binin yüzü ot içmekten çarşamba pazarına dönmüştü. Bilirsiniz çok ot içenlerin göz bölgesi siyahlaşır ve yüzü hafiften sarkar. Sergey'in yüzü kesinlikle öyleydi ve üstüne façalıydı. Tipinden salça olacak birisi olduğu hemen anlaşılıyordu.
    ···
  15. 16.
    +10
    Beni gıcık etmek için giblemedi ve yanımıza oturup Tanya ile rusça konuşmaya başladı. Kızı da sıkıyordu ama gitmek bitmedi bir türlü.

    Bu durumdan sıyrılmam gerekiyordu, ezilemezdim böyle.

    "Dostum türkiyede iki kişi konuşurken, araya girenin tak yiyeceği söylenir. Sizde buna benzer bir laf var mı bilmiyorum ama sohbetimizi kesmesen iyi olur"

    Sergey durdu. bin buz kesmişti, bana doğru sertçe bakıyordu.

    Anlamıştım, kavga geliyordu. Kendimde sevdiğim bir özelliğim varsa, oda kavgadan bir kaç saniye önce vücuduma gelen adrenalin yüklemesidir.

    Saniyeler içinde durumu tarttım. Elimdeki bira şişesiyle Sergey'yin burnuna sağlam bir tane geçirerek onu gafil avlayabilir ve bu şekilde dövebilirdim. Yoksa herif benden çok daha uzun ve ağırdı, şansım azdı fakat adamların mekanındaydım. Her türlü hayatım kayabilirdi.

    Sergey bana döndü ve "Ben Tanya'nın sevgilisiyim, sevgilimle konuşmak için senden izin almam "dedi.

    Tanya ise "Hayır, eski sevgilim" dedi. Hay ben senin aklını skeyim Tanya, serseri eski sevgilinin partisinde ne işin var aq?

    Bende Sergey'i yok sayarak Tanya'ya döndüm.

    "Neyse Tanya, sanırım senin kişisel meselelerin var bu akşam, başka bir zaman özel olarak takılırız" diyerek mekanı terk etmek üzere yola koyuldum.

    Mekan çok gergindi, bu rus oç'larla onların yerinde dövüşmek gibi bir salaklığı yapamazdım.

    Sergey'in arkadaşları bana tip tip bakıyorlardı ama kimse bişey demedi.

    Arabayı aldım ve Tanya'ya söverek eve doğru sürmeye başladım.
    ···
  16. 17.
    0
    SuaREZZZ
    ···
  17. 18.
    0
    rez panpa devam et dinlemedeyim. sarıcak gibi.
    ···
  18. 19.
    0
    okuyorum yaz
    ···
  19. 20.
    0
    hızlı yaz bin. bekliyoruz burda aq
    ···