1. 1.
    +35 -8
    Hapishane adabını da bilmem ki. Suçum desen baklava çalmak. Body salonundaki kıl herifin proteinine ilaç katıp uyuttum, daha sonra da baklavalarını bıçakla kanırtarak sökmek suretiyle çaldım. Sonuç: Amerikan hapishanesinde 10 yıl.

    Girdik hapishaneye, etrafı tellerle çevrilmiş yoldan ilerliyoruz ana binaya doğru. Zencisi, çinlisi, otçusu, hapçısı tellere vuruyor bağırarak. Zencinin birine çantamdan muz çıkarıp gösterdim, bu bin bozuldu. Sorarlarsa sahada sadece muslera vardı derim.

    Gardiyanlar desen türk polisinden beter. Kendini bir tak sanmalar desen gırla. Hapishaneye girerken önümdeki adam biraz yavaş yürüdü diye jopla anasını gibtiler herifin. O da işini yapıyor tabi, napsın ossursun mu?

    http://ccc.incisozluk.cc/...BCm-olaylar-fena/@takarca
    ···
  2. 2.
    +18
    Kahvaltı sırasına geçtim, tabldot usülü. Yemeği aldık almasına da oturacak yer yok. Herkes kendi çetesinden adamla masalara kapanmış. Ben de gta san andreas oynamış adamım, az çok anlarım bu işlerden. Şimdi yanlış bi masaya otururuz, öteki güne böbreği elimize verirler. Şöyle yeni gelenlerin oturduğu masaya yanaştım ben de.

    - Selamun aleykum.

    Möl möl bakıyorlar suratıma. Hepsi sünnetsiz çıktı dıbına koyayım. içlerinden biri sözü aldı:

    - Hoş geldin dostum. Türk’sün galiba.
    - Evet kardeş. Sen nerelisin?
    - Rus’um birader.
    - Oo kızkardeşin var mı?
    - Ne?
    - Zztt st. Petersburg. Ehehmeheme.

    Heriflerin hepsi duvar gibi yüzüme bakıyor. Ulan iki espri yapıp ortamı şenlendirmek de suç.
    ···
  3. 3.
    +15
    Bu gider gitmez kaslı bir zenci yanaştı bu sefer masaya. Ulan sanki otogarda yolcu kapmaya çalışıyorlar.

    - Ho’geldinis anasıgibişenler.
    - Sen de hoşbuldun anasıgibişen. Hayırdır?
    - Ku’allar basiddi..
    - Kardeş sözünü kesiyorum da iki yuvarlamadan konuş, sözlüğe yazıyorum.
    - Tamam anasıgibişmiş. Çetemize katılmanız için yarına kadar süreniz var.
    ···
  4. 4.
    +12 -2
    Neyse girdik lobi gibi bir yere. Başgardiyan kuralları anlatıyor, burası onun çöplüğüymüş, itaatsizlik eden direkt hücreye gidermiş… ve onunla konuşurken her zaman için kumandanım diyecekmişiz. Sanırsın ki Çanakkale cephesine düştük.

    Ben de çok uyanığımdır bu arada beyler. Geçtiğim yollardaki en ufak ayrıntıları aklıma yazmaya çalışıyorum olası bir kaçma girişimi için. Hani sherlock holmes izledikten sonra bi 10 dakika kadar bi kafa yaşarsınız. Hiçbir ayrıntıyı kaçırmak istemezsiniz hayatta. Hah işte o hesap. Gardiyanların kimlik numarasıydı, yerlerdeki karo sayısıydı aklınıza gelebilecek her türlü şey. Başgardiyanın dikkatini çekmiş olacağım ki bana seslendi:

    - Hey sen?
    - Buyrun kumandanım!
    - Ne güzel selam veriyorsun öyle. Asker miydin?
    - Evde çalıştım kumandanım!*
    - Aferin. Nerelisin sen?
    - Türk’üm!
    - Hmm türk ha… bu adama çok dikkat edin, yakın markaja alın.

    Savaşın acısı hala akıllarında tabi. Gerçi Amerikalılarla savaşmadık ama ingilizler falan anlatmıştır onlara.
    ···
  5. 5.
    +12
    Işıklar söndü, gardiyanlar inlerine çekildi. Saat 1’de kapıların kendiliğinden açılmasını bekliyorduk artık.

    - Abi biz şimdi dışarı çıkacağız ya?
    - Evet.
    - Ama benim dışarda kimsem yok ki. Tüm arkadaşlarım burda.

    Off bu duygusal muallaknin kaçışı bin etmesine izin veremezdim.

    - Dışarda da ayrılmayacağız ki. Bu 250 hep görüşecek birbiriyle.
    - Mutlaka görüşeceğiz di mi abi?
    - Tabi ki, bi ara mutlaka görüşeceğiz.

    Hepimizin söylediği ufak beyaz bir yalandan kimseye zarar gelmez… kapılar açılmıştı bu arada. izdihama yol açmadan sırayla dışarı çıkıyordu adamlar. Bir sorun çıkmaması için en sona kaldım. En son koğuşuma şöyle bir göz attım, üniversite bitiren bir öğrencinin evine attığı bakıştı bu. bir daha buraya gelmeyecektim, öte yandan burada yaşadıklarım beni asla terk etmeyecekti.

    - Elveda dostlar…

    --- son ---
    ···
  6. 6.
    +12
    Evet böylelikle vaftiz edilmiş olduk ve koğuşlara dağıtıldık. Koğuş dediysem, 2 metreye 1 metre içinde bir tuvalet bir de tahtadan yatak olan bir oda. Belim ağrıyor zaten iyi oldu bu tahta yatak.

    Sabah parmaklıklara vurulan jop sesiyle uyandım. Rutin uyanma şekliymiş bu, herkes koğuşunun dışına çıkıyor daha sonra tek sıra halinde kahvaltıya iniyoruz. Herkes gibi sıraya girdim ben de. Yürürken arkamdaki sessizce konuşmaya başladı.

    - Hoş geldin parlak çocuk. Türk olduğunu duydum. Daha önce hiç türk zütü görmemiştim.

    Eveeet hapishanenin muallaksiyle de tanışmış olduk böylece.

    - Türk’ün zütü değil de yannanı meşhurdur yiğenim.
    - Ona da bir göz atarız kısmet olursa.

    gibecem ya. Ulan şimdi türk hapishanesinde bağlama çalıp çay demlemek vardı. Nerde it kopuk Amerikan sapığı varsa bela olacaktı belli ki başıma.
    ···
  7. 7.
    +10
    Zenciler, naziler, esrarkeşler, kimi hindu kimi yamyam kimi bilmem ne bela… ve sanat. Evet bu iki ucu birleştirmem istenmişti. Tüm mahkumları bahçede topladım.

    - Arkadaşlar bu elimdeki sazdır.
    - o saz değil bağlamadır ökkeş.
    - arkadaşı alın ordan. evet sırayla denemenizi istiyorum şimdi.

    Bileği belim kadar olan bir zenci yanaştı ilk olarak. Herifin bir parmağı yaklaşık 4 perdeyi kapatıyordu.

    - Kardeş sen şöyle kenarda bekle.

    Şöyle bir göz gezdirdim etrafa. Esrardan bir deri bir kemik kalmış bir herif çarptı gözüme. Herifin parmaklar ince ve upuzun adeta bağlama çalmak için esrara başlamış.

    - Gel lan orhan hakalmaz.

    Herife iki dakikada şu metris’in önü’nü öğrettim. Sahneye çıkarken de esrarı çekti miydi al sana ali asker.
    ···
  8. 8.
    +10
    Öğle yemeğine inemedim bu muallak yüzünden. Akşam tekrar tek sıra halinde aşağı indik. Bizim rus yanıma yanaştı.

    - Dostum biz nazilere katılıyoruz.
    - Peygamber efendimiz arap’ın arap olmayana üstünlüğü yoktur demişti kardeş, unuttun mu?
    - Ne diyorsun be?
    - Ne tak yerseniz yeyin lan. Ben ahirette onun hesabını veremem.
    - Öldürecekler ama seni.
    - gibime kadar.

    Asi_cowboy64 moduna girmiştim nedense. Gardiyanla muallaknin bana oynadığı oyundan sonra kimseye güvenim kalmamıştı şu hayatta. Bir süre çetesiz takılacaktım.
    ···
  9. 9.
    +10
    Tam yemeği bitirdim tabağı sünnetliyordum ki dazlak kafalı herifin biri masaya yanaştı.

    - Sizler yeni çocuklar olmalısınız. Hapishanenin kuralı basittir, ya bir çeteye girersiniz, ya da yok olursunuz.
    - Ne gibi çete seçenekleri var?
    - Maymunlar ve üstinsanlar. Seçim sizin.
    - Kardeş yalnız ben türk’üm, bizde ırkçılık olmaz.
    - Öyleyse gidip maymunlara katılabilirsin, asshole.
    - Ulan tamamen Türkçe konuşuyorsun da küfrü niye ingilizce ediyorsun?

    Der demez suratıma yumruğu patlattı. Ulan hani işin kötüsü devrilmedim de masadan. Yumruğu yeyip gib gibi kaldım oturduğum yerde. Bulaşsam, arkasında çetesi var. Baktı karşılık vermiyorum, yarına kadar seçim süreniz var deyip gitti.
    ···
  10. 10.
    +8
    Masada çıt yok.

    - Ee ne yapmayı düşünüyorsunuz beyler?
    - iki ucu taklu sopa derler bizde bu duruma.
    - Aynen.
    - Zenciler iyidir lan aslında, o kadar yıl ezilmiş adamlar.
    - Olm zencilere katılsak bu naziler bizi iki güne şişler.
    - Beyler! Diyerek söz aldım bir anda. Tek çaremiz var.
    - Neymiş o?
    - Kendi çetemizi kurmak!!!

    Bekliyorum ki coşkuyla çığlık atsınlar bu fikrime. Hiç giblemeden devam ettiler tartışmaya. O sırada gardiyanın biri gelip beni koğuşa zütüreceğini söyledi.
    ···
  11. 11.
    +8
    - Yıllar önce bir ülkü ocağı başkanı vardı burada, gardiyanları dize getiren, tüm çeteleri tek bayrak altında toplayan. Ona bir söz vermiştim, hapishaneye türk düşerse korumak adına. Olay bundan ibaret. Ocağa girmeyi kabul ediyor musun?
    - muallak değilsiniz di mi?
    - Yo dostum yo hahaha.
    - Öyleyse cevabım evet.
    - Pekala. Şimdi gidip dinlenebilirsin.

    Ulan öss sonrasında bile bu kadar rahatlamamıştım. Tahta yatağıma kıvrılıp züt korkusu olmadan mışıl mışıl uyudum, tahtada ne kadar mışıl mışıl uyunursa…
    ···
  12. 12.
    +8
    ilk rakibimi zorlanarak da olsa yenmiştim. Fare gibiydi muallakler köşeye kıstırıyorsun bi delik bulup kaçıyor karşından. ikinci ve üçüncü rakipleri de az zarar alarak harcadım fakat dördüncü dövüşte fazlasıyla yumruk yemiştim. Sağ gözüm şişerek görüşümü kapatmıştı. Bilincim kapanıyordu ağırdan hüloğğ…

    - Aykut beşinci dövüşe çıkabilecek misin?
    - Biz dövüşe çıkmasını da iyi biliriz.
    - Eyvah eyvah.
    - Çin lobisinin işleri bunlar.
    - Beşinci dövüşe çıkarsa öldürürler onu.
    - Biz kefenimizle çıktık bu yola.
    - Bilinci gitti, kendisini başkası sanıyor.

    Sonradan anlattıklarına göre burada bayılmışım.***
    ···
  13. 13.
    +7
    - Bir kabahat mı işledik?
    - Emirler böyle.
    - Ulan siz halkın gardiyanısınız be ayıptır yahu. Gidek hadi.

    Geçtim koğuşa oturdum, millet dışarda basketbol falan oynuyor, pencereden gözüküyor. O sırada kapım tekrar açıldı. Sırada benle konuşan muallak gelmişti. Gardiyanla tezgah ayarlamışlar belli ki.

    - Şimdi olacaklardan sen de zevk alacaksın ufaklık.

    Tip de öyle bir tip ki hani muallak olsam muallakliği kaçar.

    - Kardeş bi dakka dur.
    - Noldu?
    - Ben aids’im.
    - Ben de aids’im bebeğim ne var bunda?

    Ulan herifin eli full koz. zütle birlikte hayatımızı da gibecek bu bin.
    ···
  14. 14.
    +7
    Gardiyanlara yakalanmamak için gece saatlerinde koğuştan koğuşa fısıldaşarak konuşuyorduk.

    - Abi iki ağaç kesilir, üç ağaç dikilir niye bu kadar önemsedin ki?
    - Mesele sadece ağaç değil kardaş, sen daha anlamadın mı?
    - Yarın bahçede eylem yapıyoruz, koğuştan koğuşa aktarın. Trend koğuş olsun.
    - Tamam abi.

    Kafamda değişik planlar kendilerini kabul etmem için kur yapıyordu. Yarın zor bir gün olacaktı.
    ···
  15. 15.
    +7
    Bi sonraki sabah kalktığımda masam belliydi artık. Kendilerine ocak diyen grubun masasına oturdum.

    - Selamun aleykum.
    - Aleykum selam. isim neydi kardeş senin bu arada?
    - Aykut.
    - Aykut kardeş sana grubu tanıtayım, şu yanındaki hiç konuşmayan eleman kül tigin, ona geçerli bir sebep ve isim ver, 3 güne sana leşi getirsin.

    Death note’u var sanki pekekentin o nasıl bi yetenek…

    - Kısa boylu olanın adı eleman, hapishaneye mal sokacağın zaman ona çıtlatman yeterli.

    Kül tigin, eleman?

    - Şu sert elemanın adı ise burcu..

    Öehh!

    - Abi afedersin siz nerden buldunuz bu isimleri?
    - Elimizdeki tek Türkçe kitaptan.
    - Ver bakayım o kitabı.

    Nerden bulmuşlarsa kaygısızlar’ın senaryosunu edinmiş garipler. Tey allah’ım…
    ···
  16. 16.
    +7
    Arkamda ahaliyle bir hışım müdürün odasına çıktık.

    - Oo aykut toplamışsın ekibi.
    - Müdür bey, o ağaçları kesmeyeceksiniz.
    - Allah allah, sana mı soracağız?
    - Ulan zaten gölgesinde serinlediğimiz iki ağaç var bahçede, bırakın kalsınlar.
    - Ne güzel mescit yapılacak oraya ama?
    - Kantin değil mi?
    - Yoo müze.
    - Müze mi?
    - Belki de olimpik havuz yapılır canım.

    Adam bildiğin bizle taşşak geçiyordu.

    - Kardeş bak, zaten ağzını açanı hücreye atıyorsunuz, sinirler gergin daha da germeyin ortalığı.
    - Muhafızlar muhafızlar zütürün bu çapulcuları!
    - Sarayda mı sandın lan kendini? Yanına bırakmayız bunu senin.

    Odaya doluşan gardiyanlar yaka paça dışarı attılar bizi. Ya herro ya merro artık, ok yaydan çıkmıştı.
    ···
  17. 17.
    +6
    ben sedat pekerin yiğeniyim deseydin amk
    ···
  18. 18.
    +5
    Akşam yemeğinden sonra 1 saatlik bahçe izni vardı. Ben de basketbol oynayanların yanına yanaştım.

    - Selamun aleykum kardeş yer var mı?

    Sahadakilerin hepsi zenci. Şöyle bir süzdüler, reisleri el etti izin verme babında. Geçtim guard oynuyorum aynı lisedeki gibi. Bu sırada etraftan nazi binler beni işaret edip bir şeyler anlatıyorlar birbirlerine. Bizim rus çıtlatmış belli ki cevabımı. Şimdi beni de zencilerle görünce…

    Benim el sanki 3-3’lük finalin son atışıymış gibi titremeye başladı. binlerin şakası yok, bu gece zütüreceklerdi beni. Sağdan soldan kafa kesme işaretleri falan yapmaya başladılar. Zenci reisten izin isteyip oyundan çıktım bir köşeye oturdum. O sırada bir adam yanaştı yanıma.

    - Başkan seni görmek istiyor.
    ···
  19. 19.
    +4
    - Kardeş beni evde bekleyen çoluğum çocuğum var onlara bağışla.
    - Üzgünüm bebeğim, seni gerçekten istiyorum.
    - Lan bak ben büyük abdestten sonra zütümü yıkamıyorum.
    - Ne?
    - Yıkamıyorum işte taklu taklu kalıyor.
    - Pis herif ya. Kaşınmıyor mu zütün?
    - Kaşınıyor ama alıştım böyle. He gibecen mi?
    - Hiç sanmıyorum…

    Ulan bir de zütü yıkamak hijyeniktir derler. Al sana hijyen. ilk günü sağ salim atlattık allah’tan.
    ···
  20. 20.
    +4
    dıbına kodumun hapishanesinde herkes reis, herkes başkan.

    - Ne başkanı?
    - Soru sorma, sadece takip et.

    Ne çıkacak bakayım bunun da altından. Mahzun kırmızıgül çömelişi pozisyonumdan kalkıp herifi izlemeye koyuldum.

    Yaşlı bir herifin yanına vardık, etrafında birkaç gardiyan, birkaç da fedai kılıklı adam vardı. Beni getiren adam başkanın karşısına dikti beni.

    - Türk’sün değil mi? Dedi başkan dedikleri herif.
    - Evet amca.
    - Amca mı?
    - Abi işte yahu sadede gel.
    - Bir bozkurt gibi boyunduruk altına alınman güç. Tipik türk.

    Yanındaki fedailer güldü buna Midyat seyfo misali. Geç edebiyatı dayı hadi.
    ···