1. 1.
    +34 -8
    Hapishane adabını da bilmem ki. Suçum desen baklava çalmak. Body salonundaki kıl herifin proteinine ilaç katıp uyuttum, daha sonra da baklavalarını bıçakla kanırtarak sökmek suretiyle çaldım. Sonuç: Amerikan hapishanesinde 10 yıl.

    Girdik hapishaneye, etrafı tellerle çevrilmiş yoldan ilerliyoruz ana binaya doğru. Zencisi, çinlisi, otçusu, hapçısı tellere vuruyor bağırarak. Zencinin birine çantamdan muz çıkarıp gösterdim, bu bin bozuldu. Sorarlarsa sahada sadece muslera vardı derim.

    Gardiyanlar desen türk polisinden beter. Kendini bir tak sanmalar desen gırla. Hapishaneye girerken önümdeki adam biraz yavaş yürüdü diye jopla anasını gibtiler herifin. O da işini yapıyor tabi, napsın ossursun mu?

    http://ccc.incisozluk.cc/...BCm-olaylar-fena/@takarca
    ···
  1. 2.
    +1
    link temiz mi beyler açalım mı

    edit: değerlenmiş buralar...

    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  2. 3.
    +12 -2
    Neyse girdik lobi gibi bir yere. Başgardiyan kuralları anlatıyor, burası onun çöplüğüymüş, itaatsizlik eden direkt hücreye gidermiş… ve onunla konuşurken her zaman için kumandanım diyecekmişiz. Sanırsın ki Çanakkale cephesine düştük.

    Ben de çok uyanığımdır bu arada beyler. Geçtiğim yollardaki en ufak ayrıntıları aklıma yazmaya çalışıyorum olası bir kaçma girişimi için. Hani sherlock holmes izledikten sonra bi 10 dakika kadar bi kafa yaşarsınız. Hiçbir ayrıntıyı kaçırmak istemezsiniz hayatta. Hah işte o hesap. Gardiyanların kimlik numarasıydı, yerlerdeki karo sayısıydı aklınıza gelebilecek her türlü şey. Başgardiyanın dikkatini çekmiş olacağım ki bana seslendi:

    - Hey sen?
    - Buyrun kumandanım!
    - Ne güzel selam veriyorsun öyle. Asker miydin?
    - Evde çalıştım kumandanım!*
    - Aferin. Nerelisin sen?
    - Türk’üm!
    - Hmm türk ha… bu adama çok dikkat edin, yakın markaja alın.

    Savaşın acısı hala akıllarında tabi. Gerçi Amerikalılarla savaşmadık ama ingilizler falan anlatmıştır onlara.
    ···
  3. 4.
    +3
    adebisi reyize selam söyle.
    ···
  4. 5.
    0
    devam et at taku
    ···
  5. 6.
    +12
    Evet böylelikle vaftiz edilmiş olduk ve koğuşlara dağıtıldık. Koğuş dediysem, 2 metreye 1 metre içinde bir tuvalet bir de tahtadan yatak olan bir oda. Belim ağrıyor zaten iyi oldu bu tahta yatak.

    Sabah parmaklıklara vurulan jop sesiyle uyandım. Rutin uyanma şekliymiş bu, herkes koğuşunun dışına çıkıyor daha sonra tek sıra halinde kahvaltıya iniyoruz. Herkes gibi sıraya girdim ben de. Yürürken arkamdaki sessizce konuşmaya başladı.

    - Hoş geldin parlak çocuk. Türk olduğunu duydum. Daha önce hiç türk zütü görmemiştim.

    Eveeet hapishanenin muallaksiyle de tanışmış olduk böylece.

    - Türk’ün zütü değil de yannanı meşhurdur yiğenim.
    - Ona da bir göz atarız kısmet olursa.

    gibecem ya. Ulan şimdi türk hapishanesinde bağlama çalıp çay demlemek vardı. Nerde it kopuk Amerikan sapığı varsa bela olacaktı belli ki başıma.
    ···
  6. 7.
    0
    r
    e
    s
    e
    r
    v
    e
    d
    ···
  7. 8.
    0
    reserved güzel gidiyor
    ···
  8. 9.
    0
    Ooo reyiz reserved diyelim bakalım

    Edit: helal olsun yazmışsın yine
    ···
  9. 10.
    +18
    Kahvaltı sırasına geçtim, tabldot usülü. Yemeği aldık almasına da oturacak yer yok. Herkes kendi çetesinden adamla masalara kapanmış. Ben de gta san andreas oynamış adamım, az çok anlarım bu işlerden. Şimdi yanlış bi masaya otururuz, öteki güne böbreği elimize verirler. Şöyle yeni gelenlerin oturduğu masaya yanaştım ben de.

    - Selamun aleykum.

    Möl möl bakıyorlar suratıma. Hepsi sünnetsiz çıktı dıbına koyayım. içlerinden biri sözü aldı:

    - Hoş geldin dostum. Türk’sün galiba.
    - Evet kardeş. Sen nerelisin?
    - Rus’um birader.
    - Oo kızkardeşin var mı?
    - Ne?
    - Zztt st. Petersburg. Ehehmeheme.

    Heriflerin hepsi duvar gibi yüzüme bakıyor. Ulan iki espri yapıp ortamı şenlendirmek de suç.
    ···
  10. 11.
    0
    ···
  11. 12.
    +6
    ben sedat pekerin yiğeniyim deseydin amk
    ···
  12. 13.
    0
    Rezened
    ···
  13. 14.
    +10
    Tam yemeği bitirdim tabağı sünnetliyordum ki dazlak kafalı herifin biri masaya yanaştı.

    - Sizler yeni çocuklar olmalısınız. Hapishanenin kuralı basittir, ya bir çeteye girersiniz, ya da yok olursunuz.
    - Ne gibi çete seçenekleri var?
    - Maymunlar ve üstinsanlar. Seçim sizin.
    - Kardeş yalnız ben türk’üm, bizde ırkçılık olmaz.
    - Öyleyse gidip maymunlara katılabilirsin, asshole.
    - Ulan tamamen Türkçe konuşuyorsun da küfrü niye ingilizce ediyorsun?

    Der demez suratıma yumruğu patlattı. Ulan hani işin kötüsü devrilmedim de masadan. Yumruğu yeyip gib gibi kaldım oturduğum yerde. Bulaşsam, arkasında çetesi var. Baktı karşılık vermiyorum, yarına kadar seçim süreniz var deyip gitti.
    ···
  14. 15.
    0
    reserved
    ···
  15. 16.
    0
    reserved güzel gidiyo
    ···
  16. 17.
    +15
    Bu gider gitmez kaslı bir zenci yanaştı bu sefer masaya. Ulan sanki otogarda yolcu kapmaya çalışıyorlar.

    - Ho’geldinis anasıgibişenler.
    - Sen de hoşbuldun anasıgibişen. Hayırdır?
    - Ku’allar basiddi..
    - Kardeş sözünü kesiyorum da iki yuvarlamadan konuş, sözlüğe yazıyorum.
    - Tamam anasıgibişmiş. Çetemize katılmanız için yarına kadar süreniz var.
    ···
  17. 18.
    0
    sarıyo sarıyo
    ···
  18. 19.
    0
    reserved amk devam et bin yarıldım
    ···
  19. 20.
    +8
    Masada çıt yok.

    - Ee ne yapmayı düşünüyorsunuz beyler?
    - iki ucu taklu sopa derler bizde bu duruma.
    - Aynen.
    - Zenciler iyidir lan aslında, o kadar yıl ezilmiş adamlar.
    - Olm zencilere katılsak bu naziler bizi iki güne şişler.
    - Beyler! Diyerek söz aldım bir anda. Tek çaremiz var.
    - Neymiş o?
    - Kendi çetemizi kurmak!!!

    Bekliyorum ki coşkuyla çığlık atsınlar bu fikrime. Hiç giblemeden devam ettiler tartışmaya. O sırada gardiyanın biri gelip beni koğuşa zütüreceğini söyledi.
    ···