1. 1.
    +2
    yaz olum yaz kesme şöyle *
    ···
  2. 2.
    +2
    upupupupupupu
    ···
  3. 3.
    +2
    biraz da uplayalım upupupup
    ···
  4. 4.
    +2
    upupupupuupp
    ···
  5. 5.
    +2
    kaç lan kaç senide yiyecek
    ···
  6. 6.
    +2
    upupupupup akşam devam beyler şimdilik sabır biraz (:
    ···
  7. 7.
    +2
    memlekette olduğum için , dışarı çıkarken aileme bir gerekçe sunmalıydım. çünkü burası üni. değil. rahatça istediğim zaman çıkamazdım.(gerçi okul zamanı dersten kafamı mı kaldırıyodum sanki amk) . arkadaşlarla buluşacağım ayağına barlara pavyonlara gidiyordum.
    bir gün gene bir ortama girdim . bi bira istedim . o arada ortalığı kolaçan ediyorum sakat birileri var mı diye.
    gözüme picin biri ilişti. dikkatli bakınca orda bi dalga döndüğünü anladım.
    o andan sonra olayın baş aktörü benim için orda gördüğüm o adam olmuştu. zaten elim kaşınıyordu artık , ne zaman öldüreceğim diye.
    artık başka mekanlara gitmeme gerek kalmamıştı. sadece ona odaklandım .
    birkaç gün bunu takip ettim neler yapıyo diye.
    adamın yapmadığı şey yok, geçerken bıçak sallayıp yol kesmeler , kapkaç ,hap ve daha bir sürü şey. adam tek başına çete amk.

    bu pici takip ederken , en çok nerelere girip çıkar, mekanı neresi , nerde kalıyor, bunları öğrendim.
    herifin belli bir evi yok . ya inşaatlarda kalıyor, ya banklarda , ya da çöplüklerde ... neresi mezbelelikse orada kalıyor fare gibi..

    belli bir mekanı pek yok , her yerde gasp yapabiliyor. ama sadece geceleyin takıldığı bir bar var. işte o gün gittiğim bardan söz ediyorum. her gece orda dalga ayağına insanların geleceğini karartıyor muallak.

    size bir ipucu vereyim; iyi bir katil , aynı zamanda iyi bir gözlemcidir. bu yüzden kurbanları hep bir kaç gün takip ediyorum. hatta bazen 1 ay bile takip ettiklerim oluyordu . neyse konumuza dönelim,
    bu adamın sadece bir tek düzenli mekanı vardı. bu yüzden planımı bu bar üzerine kurdum.

    ama bu sefer daha akıllıca bir şey yaptım. adamı kendi silahıyla vurdum : uyuşturucu...

    çünkü önceki sefer direk bıçakla dalmıştım. herkes direk cinayet üzerinden yürüdü.
    ama bu seferkini cinayet olarak değil " altın vuruş " olarak algılayacaklardı.ama bar yine de kalabalık bir mekandı . çok dikkatli olmalıydım. kusursuz bir cinayet olmalıydı.

    planımı hazırlamıştım. bu cinayeti işleyip , öldürme güdüsünü yenecektim...
    ···
  8. 8.
    +1
    eylül ayı herkes için birşeyler ifade eder. öğrenciler için okulun açılmasını müjdeler. çalışanlar için gene yorucu bir senenin başlangıcıdır.
    ama eylül benim için daha başka bir şey ifade ediyordu...

    2-3 haftaya kadar dersler başlıyordu . yine stresli komiteler( komite=vize) stresli finaller geliyordu. ders notları dağ gibi olacaktı. ama yine de o arkadaş ortdıbını özlüyor insan.
    özlüyor özlemesine de benim daha başka bir derdim vardı.

    bir buçuk ay falan öncesinde hissetmiş olduğum ekgibliği , yine hissetmeye başlamıştım.
    kendimi telkin ediyordum: sadece pgibolojik, aslında öldürmeye ihtiyacın yok.
    ama kendimi avutuyordum.
    içimde bir seri katil vardı ve sürekli öldürmemi emrediyordu.
    ne yapacağımı bilmiyordum. gene şizo geceler beni bekliyordu.

    düşünüyordum , içimdeki ekgibliği giderip okuluma gönül rahatlığıyla gitmeliydim.
    kendi kendime düşünüp sonunda karara vardım. sadece kendimi teskin etmek için hobi edinecektim , belli malzemeler alacaktım.
    sadece kendimi kandırıyordum. ama bunun farkında değildim.
    bunun için önce lazım olabilecek malzemeler almaya gittim .
    matkap , çivi silahı, zincir , testere ,maymuncuk vs. bir sürü şey.
    öldürmeyi bırakan bir insan için ne de güzel hobi oyuncakları değil mi?
    bu aletler beni öldürmeye daha fazla itecekti ama bunun farkında değildim o günlerde.

    sonunda kendimi tatmin etmiştim . yeterince çok oyuncağım olduğunu anladığımda almayı bıraktım. hepsini bavula koyup ankaraya giderken yanıma aldım...

    geldikten bir kaç hafta sonra , o ekgiblik bi nebze olsun gitmişti . çünkü aldığım aletlerle , evde lazım olacak şayler yapıyordum, birşeyler tamir ediyordum. ve kendime diyordum ki: bir hobi edinince insan , hiçbirşey ekgib kalmıyor hayatında.
    bu dediğim tamamen doğruydu ama normal şeylere özlem duyanlar için.

    ---

    birkaç haftadan sonra tamir edecek birşey ve üretebileceğim hiçbirşey kalmamıştı. dua ediyordum: allahım inşallah bir daha öldürmeye ihtiyaç duymam .

    çünkü bir ihtiyaç haline geliyordu bir süre sonra. ve bu konuda yapabileceğim hiçbirşey yoktu. tek yapabileceğim şey , bu ihtiyacı gidermekti...
    ···
  9. 9.
    +1
    iyide panpa tuğçenin ailesinin senden hiçmi haberleri yoktu kızları ortada yok araştırmaya kalkıştılar illaki.
    ···
  10. 10.
    +1
    yarından sonra rahatız panpalar çünkü yarından itibaren gececiliğe devamm. sonra günde 3-5 part çakarım bı gece idare edin
    ···
  11. 11.
    +1
    @130 zaten dinleyen arkadaşlar için yazıyorum. dinlemeyeni zorla tutmuyoruz . işine gücüne bakabilirsin yani.
    ···
  12. 12.
    +1
    panpa sen partları yazmaya devam et biz okuyoruz
    ···
  13. 13.
    +1
    gelelim planın uygulamasına;
    bu herif barda gene takılırken gizlice yanına sokuldum ve uyuşturucu bağımlısı gibi davranıp " mal " istedim.
    bu gerçekten çok klagib bir numaradır. polisler hep aynı yöntemle bu tür kişilere yakın olup , en zayıf anlarında bunları tutuklarlar.

    bu önce baktı bana dik dik. belli ki önceden polisten böyle bir kazık yemiş. ayrıca devamlı müşteri olmadığım için de polis olma ihtimalim yüksekti.
    önce bana çıkıştı : ne malı lan, işine git çocuk!
    buna karşı hazırlıklıydım çünkü adamın her gece takıldığı mekana kurmuştum tezgahı. başka bir inşaatta falan da bitirebilirdim işini ama ne zaman nerede kaldığını bilmediğimden sürekli takip etmem gerekecekti . bu da ailemi kuşkuya düşürecekti.

    yanına biraz daha sokulup aniden bastım gırtlağına. sol cebimdeki şırıngayı çıkarıp bunun bacağına sapladım.

    ---
    bir tıpçının en büyük avantajı , tıbbi malzemeleri kolayca temin edebiliyor olmaktı.
    yalnız bir püf nokta vardır. normalde ameliyatta veya pansumanda kullanılan en masum uyuşturucu, dozunu az miktar artırsak bile ölümcül olabilir. işte bu yüzden anestezi diye ayrı bir bölüm vardır. bu morfinlerin hassas ayarını 4 sene ihtisas yaparak öğrenirler.
    ---

    demiştim ya tezgahı önceden kurmuştum diye, işimi şansa bırakmamak için cebime bir şırınga dolusu barbitürat koydum.(ağır uyku getiren bir ilaçtır, az miktarıyla bir kalp ameliyatı bile yapılabilir, dozu artınca ne olacağını siz düşünün)

    gırtlağına basmamın nedeni gene tıbbi kaynaklı . ama fazla tıbbi ayrıntıya girip sizi sıkmayacağım. uyuşturucuyu bilin diye özellikle anlattım.

    gırtlağına adam ses çıkaramasın diye ve nefesini kesmek amaçlı kuvvetlice bastırdım.
    yandan da iğneyi yiyince sersemledi. ve oracıkta kendinden geçti.
    ben buna omzumla destek verip tuvalete zütürdüm . tuvalet alaturcaydı bu benim işimi daha da kolaylaştıracaktı.
    içeri girip kapıyı kitledim. attım bu pici de alaturkanın üzerine. işimi sağlama almak için , kendisinin taşıdığı dalgadan faydalandım.
    parmak izlerini temizledim. ve tuvaletten çıktım.
    bardan da çıkıp eve doğru yol aldım.

    sanki eskisinden daha rahattım . çünkü o ekgib olan şey tamamlanmıştı sanki. artık öldürmeme gerek kalmamıştı. daha doğrusu ben öyle zannediyordum...

    bu cinayet de kusursuzdu ve kendimce son defa öldürmenin keyfini yaşıyordum ta ki eylül'ün başına kadar...
    Tümünü Göster
    ···
  14. 14.
    +1
    @237 (: dün akşam rahatsızdım biraz hiç oturmadım bilgisayar başına kusura bakmayın. şimdi de rahatsızım gerçi ama sizi bekletmiycem. iyi hissettiğim anda yazıp yolliycam söz
    ···
  15. 15.
    +1
    parçalara ayırıp ayrı ayrı yerlere gömmek, çoğu zaman katillerin bir numaralı çözümleri olmuştur. çünkü bütün halinde kimlik tespitinin yapılabileceğini ama parça parçayken tüm parçaları bulmak imkansız olduğundan kimlik tespit edilemeyeceğini düşünürler.
    halbuki bu çok yanlıştır. tek bir saç telinden bile adamın seceresinin çıkarılabildiği bir dönemde yaşıyoruz. bu yüzden ayrı yerlere gömüp bulunma olasılığını artıramazdım.
    parçalama sebebim hırsımı almaktı. ve nerdeyse tamamen almıştım. artık tuğçe rahat rahat yatabilirdi.
    ama son birşey kalmıştı...

    ---
    işimin tamamlanması için son olarak asitte eritmem gerekiyordu.
    asit zaten hastanede fazlaca bulunan bir madde olduğu için bulmak zor olmadı.
    kazanın içine parça parça attım uzuvları. hepsi birer birer eriyecekti.

    her parçayı içine attıktan sonra beklemeye bıraktım ve ağzını kapadım.
    heryer kan olmuştu. gece yarısına kadar ancak temizleyebildim.
    son olarak da arabamı temizledim ve elbisemi değiştirip kanlı olanı uzakta bir yerde yaktım...
    herşey tamamdı.
    sırada evdeki malzemeleri uzaklaştırmak vardı. ama çok yorulmuştum. kendimi eve zor attım ve duşa girip rahatladım. sonra da kafamı yastığa koyduğum gibi uykuya daldım...

    ---

    güven duyduğunuz kişilerden yediğiniz darbeler , o an sizi ne kadar zayıflatmış görünse de aksine daha güçlü kılmıştır.
    çünkü artık eski siz değilsinizdir ve tecrübe sizi olgunlaştırmıştır...
    aynen bende de bu durum söz konusuydu. en iyi arkadaşım önce benimle ters düşmüştü ve sonra sevdiğim insanı benden almıştı.
    bundan daha büyük darbe olabilir miydi?
    ama bu olay bana, insanlara güvenmemeyi öğretti. hani derler ya , bir aynaya bakıp gördüğüne , bir de yukarı bakıp göremediğne güveneceksin. işte ben de hayatımın geri kalanında bunu uygulayacaktım...

    ---
    sabah kalktım ve bütün malzemeleri arabaya attım. o eski kulübeye koydum hepsini. zaten dünkü aletler de oradaydı. şimdi tam olarak varım yoğum o eve toplanmıştı..
    eşyaları yerleştirdikten sonra arabaya atladım ve eve doğru yol aldım.
    biraz dinlendikten sonra okula gidecektim...

    birkaç hafta böyle devam ettim. ancak başıma gelecekleri az buçuk tahmin edebiliyordum. mutlaka sorgu için geleceklerdi çünkü;
    fatihi en son benimle arabaya binerken görmüşlerdi,
    tuğçenin ailesi en son bizim binanın orada görülmüştü,
    tuğçe de en son 4-5 ay önce görülmüştü...

    ama ben yine de bunlara rağmen işimi yarım bırakmamak adına kulübeye döndüm.
    asit kazanını açıp , iyice erimiş olan cesedi , bahçeye döktüm.. üstünü toprakla örttüm. artık ne ceset vardı ne kanıt...

    eve gittim ve uzandım. hafif dalmıştım. birden kapının sesiyle irkildim...
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    +1
    bir gün okul bahçesinde... diye başlıcak sandım amk
    ···
  17. 17.
    +1
    hadi mk up up
    ···
  18. 18.
    +1
    önce elbisesini ameliyata hazırlarmış gibi makasla kestim. çıkardım.

    çırılçıplak kalınca, konuşarak işkence etmeye başladım:
    -önce tecavüz ettin değil mi? o zaman önce malum organından başlayalım
    dedim ve penisinin başına bir neşter darbesi indirdim. inlemeye başladı. kıvranıyordu.
    -daha bu birşey değil. boşuna kıvranma
    dedim ve penisinin geriye kalan kısmını dilim dilim kesmeye başladım. ben kestikçe o inliyordu. ama sonunda dayanamadı ve bayıldı.
    hemen adrenalin verdim ve ayılttım.
    gözlerini açtım ve nefretle baktım. ve gözü açık yaparsam daha korkutucu olacağını düşündüm. göz bandını kenara attım ve devam ettim:
    -tecavüz ettikten sonra boşaldın değil mi ? al sana !!!
    dedim ve testislerine neşteri indirdim.
    artık erkek değildi . bütün hayalarını almıştım. ve sırada diğer uzuvlar vardı..
    -sonra ne yaptın? dur tahmin edeyim, öldürdün... ama ben öldürmeyeceğim. senin tuğçeden ısırdığın her yer için , o yerlerini tek tek koparacağım bekle sen !!!
    ve neşteri bıraktım , biraz soluklandım. ve elime kerpeteni aldım... önce ayak tırnaklarını tek tek söktüm. sonra da el ...

    -acıdı mı? daha bu birşey değil... az sonra ölmek için yalvaracaksın ama seni öldürmeyeceğim. hatta yaşamanı sağlayacağım son işkenceye dek...

    ve keskiyi aldım elime. el parmak boğumlarını tek tek koparmaya başladım. çığlık çığlığa bağırıyordu. ama ağzı bağlı olduğu için fazla ses çıkmıyordu.
    bir süre sonra yine bayıldı. ben de tekrar ayıltmak için amfetamin verdim. ve işe devam ettim...
    -uyan lan !! daha işimiz bitmedi..
    dedim ve ayıldıktan sonra elime matkabı aldım..
    ve ince tığ takıp, bacak kaslarına delikler açmaya başladım... kollarını da deldim...

    sonra elime tekrar neşteri aldım ve ayaktan başlayıp derisini yüzmeye başladım. bazı yerlerini yüzdüm bazı yerleri ellemedim. boynuna kadar yüzdüm ve neşteri bıraktım.
    artık ince işlere gelmişti sıra ve ben birazcık soluklanmaya geçtim. çünkü en zevkli kısımlar buralardı.

    dinlendikten sonra neşteri tekrar aldım ve göz kapaklarını kökünden kestim.
    burnunun ucunu kestim. kulak kepçelerini kopardım.
    ve elime matkabı aldığım gibi daha ince bir tığ taktım. ve fazla derine gitmemek kaydıyla gözlerine sapladım. deldim.
    sonra kafa derisini neşterle yüzdüm. kemik testeresiyle kafasına giriştim.
    kafatasının üst kısmını çıkaracak kadar kestikten sonra, testereli aşamaya geçtim...

    normal testereyle bacaklarına gitgel yaptım. kollarına da. ve en son ölümcül darbeleri vurdum...
    boğazına ve kalbine demir kazıklar çaktım...

    öldükten sonra da kafasını bedeninden testereyle ayırdım.
    her organını ayrı ayrı kopardım.
    parça parça olmuştu...

    artık sadece son birşey kalmıştı...
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    +1
    panpalar sonunda gelebildim. isterseniz hikayenin devdıbını anlatayım. okuyanlarda bu arada yerlerini alsınlar.
    ···
  20. 20.
    +1
    üniversitede arkadaş ortdıbının olması harika bir şeydir. çünkü onlarla stres atarsın, onlarla sohbet edersin.
    hele de çok samimi bir can dostunuz varsa , her sırrını paylaşabileceğin bir dert ortağınız, mükemmel bir hayatınız var demektir.
    benim de üniversite birinci sınıfta tanıştığım bir arkadaşım vardı. şu ana kadar ondan bahsetmediğim size. çünkü ilk üç senede , tüm sırlarımı paylaşabileceğim bir dost olduğundan şüphe duyuyordum.
    ismi fatih'ti. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. birçok sırrımı paylaştım kendisiyle. tuğçeyi de anlattım. fakat her sırrımı paylaşabileceğim biri olduğunu 4. sınıfta iken öğrendim.

    ---
    4. sınıf yeni başlamıştı. artık hastane dönemlerimiz gelip çatmıştı. uygulamalı olarak birşeyler öğrenmek , okuyarak öğrenmekten daha zevkli ve kolaymış onu anladım.

    yazın memleketteyken boş durmanın acısı beni sarsıyordu. içimdeki katil, artık aşk filan dinlemiyordu. çünkü o da sırrıma vakıf olduğu için pgibolojik olarak kendimi daha rahat hissediyordum. bu da güdülerimi tetikliyordu.

    ---
    hastanede yeni şeyler öğrenirken, hayatlarını kurtarmamız için bize avuç açmış insanları görüyordum. bu da benim içimi fazlaca burkuyordu.
    ama güdülerimi tatmin etmek için bu zavallı insanları kullanamazdım. bu yüzden gözüm hep dışardaydı. birine kafayı takıp öldürmek istiyordum.
    ---
    artık tuğçeyle ders gördüğümüz mekanlar ayrılmıştı. bu yüzden ancak akşamdan akşama görebiliyordum.
    fakat gün boyu benim yanımda zaten bir dostum vardı.
    sabahtan akşama kadar bir meslektaşın, bir dostun, bir sırdaşınla birlikte olmak , mutluluk veriyor insana.
    çünkü işini yaparken zevk almak, her meslek sahibi olan insanın hayalidir. çünkü işinde mutlu olmak ister insanlar. emekliliğe kadar çalışacağı işinde mutlu olmak, işini yaparken zevk almak ister.
    ben de okudukça anlıyordum zevk alıp almamayı. bir yandan insanlara yardım edince mutlu oluyorsun, bir yandan da sana emir verip duran hocalar, geceyi gündüze katan nöbetler, sabahlara kadar kitabın başında ders çalışmak sıkıyordu insanı. bu meslek de böyle bir meslek işte...

    ---
    dedim ya fatihin değerini ancak 4. sınıfta anlamıştım. birçok derdimi anlatıyordum. birçok sırrımı paylaşıyordum.
    ama o gün, gözümde değeri bir başka artmıştı sanki...

    ---
    hastane çıkışı yorgun argın kendimi eve atmıştım. saat 5i geçiyordu. tuğçenin çoktan evde olması lazımdı.ama eve vardığımda kimsecikler yoktu.
    telaşlanmıştım . hemen telefona sarıldım. ulaşılamıyordu. iyice telaşlanmıştım.
    aceleyle evden çıktım. tam binadan çıkmıştım ki telefonum çaldı...
    Tümünü Göster
    ···