1. 1.
    +6 -8
    Hocam aradı , çabuk gel diye. Tıpta okuyan bir öğrenci için hoca demek , anne baba demek.
    Hatta babasını giblemeyip hocanın taşşağını avuçlayan putperestler bile var.
    Demek ki benim için de önemliymiş ki bu saatte kalktım onun yanına gidiyorum.
    Bu saatte Allah çağırsa gitmeZdim amk.

    Vallahi şu hocalar beş kuruş etmezler. insan değiller ne yazık ki.
    Ama benim hocanın bi güzelliği var ki...
    Yanında cillop gibi hatun taşıyor haberi yok pekekentin .
    O karıyı tarif edeyim size, sapsarı saçları mı dersin , dekolteden fırlayacak olan memeleri mi dersin, yürüdükçe zütü bi o yana bi bu yana manken gibi. Daha yolda görseniz boşalırsınız.
    Sabah sabah düştük yola.
    Elimde olaydı tıp mıp seçer miydim? amelelikten başka bir şey değil amk mesleği.
    Ailem baskı yapmıştı , doktor oğlum olacak diye.
    Belki ben de istemiştim biraz . Beni tıbba çeken şey , büyük bir sorumluluktan ibaret.
    Bir insan hayatının benim ellerinde olması çok hoşuma gitmişti .
    Galiba bu yüzden işledim cinayetleri .

    Evet çok komik bir durum değil mi ? Bir yandan insanlar bana geliyor hayatlarını kurtarmam için , bir yandan da başka bir yerde , başka insanları hayatlarından ediyordum.

    isterseniz olayları en başından anlatayım...

    edit: olaylar tamamen kurgudur. gerçek hayatla bir ilgisi yoktur.

    http://inci.sozlukspot.co...-hayat/@kiliseyesicanhaci
    ···
  2. 2.
    +1
    @11 tıp bitmk üzere sen yat daha ;) dinleyen panpalarıma teşekkür ediyorum devamı geliyor.
    ···
  3. 3.
    +1
    Daha üniversite sınavına hazırlanan bir öğrenciydim. Hep baskı yaparlardı tıpı kazan diye.
    Ben neden baskı kurduklarını az çok biliyordum: hem parası iyi , hem yaşlanınca bize bakar diye.
    Ama benim yaşlılara bakmaya hiç niyetim yoktu. Yaşımız da küçük olduğundan baskı kolay kurdular.

    Önemli bir nokta var ki ,beni tıbba çeken , ilk öldürme güdüsünü bu zamanlarda yaşamıştım .

    Sevdiğim bir kız vardı . Adını da söylüyorum. Hande'ydi kızın ismi.
    onu ailemden , dünyadan , kendimden bile çok seviyordum. Onun için ölüme bile gidebilirdim.

    Ama kız nedense gittikçe benden soğuyordu. Ben kendisine daha çok bağlandıkça kendisi benden uzaklaşıyordu.
    Birgün gene buluştuğumuzda , daha doğru düzgün konuşmama fırsat vermeden , biz ayrılalım, bu ilişkiyi bitirelim tarzında şeyler söyledi. Ve gitti..

    Çok üzülmüştüm. Tarif edilemeyecek bir aşk acısı çekiyordum.
    Neden ayrıldığını da söylememişti. Zaten kendisinden öğrenemeştim hiçbir zaman.

    Sınava az kala kulağıma geldi. Bu kızı bi çocukla gezip tozarken görmüş bizim arkadaşlar. Sordum soruşturdum bu çocuk kimdir diye,
    Öğrendiğim şey beni yaralamıştı. Yaz tatilinde tanıştığı çocukmuş. Belli ki ona aşık olmuş , bana gibtiri çekmişti.
    O yüzden günden güne soğuyordu demek ki... Diye düşündüm .
    işte o gece bu çocuğu iyice öğrendim kimmiş , neymiş diye.
    neden soruşturduğum oldukça açıktı, onu öldürmeyi aklımdan geçirmiştim..
    ···
  4. 4.
    +1
    ciddi ciddi plan yapmıştım öldürmek için.
    bu pekekentin ailesinin yazlığı vardı. Allah bilir , Şerefsiz benim kızı orda iyi bir becermiştir.
    Ben de onu gibecektim O halde. Fakat acı tazeydi ve öldürsem , benim eski kevaşe, hemen beni suçlayacaktı.
    Öncelikle şu üniversiteye bir girip başka memlekete gidecektim.
    Öyle de oldu . Adam gibi puan alıp Ankara ya gittim.
    Tabi o yaz birşey yapamadım hâliyle, üni telaşı vardı.
    1. Senenin sonunda zaten anatomi görmüştük bayağı . O yüzden de önemli damarlar nerde , sinirler nerde biliyordum.
    Bu bilgilerim , gelecek yıllardaki öğreneceklerimle birlikte , daha sonra anlatacağım kurbanlarıma ustaca taktik geliştirmemi sağladı.
    1. Sınıfın bittiği yaz , bu şerefsizin oturduğu yerin değişip değişmediğine baktım. değişmemişti. Annem babama haber verdim : bütünleme sınavına girmem gerek sınıfı geçmek için diye. Tarih bile verdim Temmuz'un bilmem kaçında geleceğim diye.
    Bütünleme falan hikaye. Yapacağım şey belli. O bin kurusundan intikam alacaktım.
    Bunun yazlığına gittim otobüsle. Ama yolda giderken vicdanım bana karşı çıkıyordu. Yazık etme hem ona hem kendine diye.
    ama artık binmiştim çoktan ve varmak üzereydim.
    Neyse dedim bari en azından gelmişken bir bakayım nasıl bir çocuk ki bu, onu bana tercih etti.
    Vicdanım, aklıma üstün gelmişti ta ki onları yanyana görünceye kadar.
    Uzaktan izlerken bu iti, benim eski kızı da yanında gezdirdiğini gördüm

    Kan beynime sıçramıştı. Öpüşe koklaşa bunun evine girdiler.
    Dedim ki kendi kendime : vicdanımı gibeyim, acınır mı böyle insanlara,
    Bunu gebertmem lazım .
    Ama resmen kudurmuştum. Sinirime hakim olamıyordum.
    Bir misafirhanede oda tutup planımı devreye sokmaya başladım...
    ···
  5. 5.
    +1
    gece boyu düşündüm . vicdanımla savaştım.
    aklım diyordu ki :
    bu muallak gebermeyi sonuna kadar haketti. o kadar plan yaptın zaten git öldür hallet . seni tanımaz etmez zaten . polis molis yakalayamaz.

    ama vicdanım beynimi gibiyordu:
    onun da ailesi var , 2 parmak am için cinayete değmez. hem kız kuyruk sallamasa çocuk niye gelip yapışsın. kızın , çocuktan daha çok suçu var... bu şekilde şizo bir gece geçirdim.

    ama sonunda verdiğim karar , hayatımı değiştirecekti.

    verdiğim karar kanınızı dondurabilir. ama en mantıklısı buydu bence.

    verdiğim karar şuydu:
    bu kız beni aldatarak bana en büyük acıyı yaşattı. ben de ona en büyük acısını yaşatacağım.
    sevdiğini kaybedince bir daha huurluk yapmamayı öğrenir. hem de hayatı boyunca . rüyalarına girecek.
    oğlan da haketti ölmeyi. sevdiğimi elinden almak neymiş göstereceğim sana.

    bu düşünceler daha hiçbirşey değil. az sonra anlatacaklarım , yani gece boyu şekillendirdiğim ve en son , en sadist bulduğum öldürme metodu beyninizi gibebilir...

    hani dedim ya kızın rüyalarına girecek . işte o şekilde tasarladım cinayeti...

    sabah olduğunda , aynaya baktım ve bambaşka bir benle karşılaştım. eskidenki masum duruşum yoktu. uykusuzluktan gözlerimin altı torba torba olmuştu . gece boyu düşündük ya ondan oldu amk torbaları . en fazla 2 saat yatmışımdır zaten.

    dedim ki kendi kendime: yorgun argın iş yapılmaz biraz daha dinlenip , şu amcığı bi gibeyim.

    tekrar kalktığımda saat 15:30 falandı . kalktım giyindim . şu pici gözlemek için evinin oraya gittim.

    büfeden tost yaptırdım o sırada. yemeğimi yedim bekledim . saat 16 gibi bunlar çıktılar yazlıktan . üzerlerinde mayo , bikini vardı.

    bunları sahile kadar takip ettim. sahile gittiğimde bu mallar da denize girdiler.

    bunlar denizde öpüp koklaştıkça bendeki vicdan kırıntıları da yok oluyordu...

    artık zamanı gelmişti...
    ···
  6. 6.
    +1
    kimler burda ? devamı geliyor..
    ···
  7. 7.
    +1
    birkaç gün bunları böyle izledim.
    şimdi diceksiniz nerde plan?
    öncelikle izleyip ne zaman geliyolar, ne zaman çıkıyolar onu öğrendim. akşama doğru en geç 4:30 çıkıyorlardı. en erken 6 gibi de geliyorlardı.

    peki sabahtan dörde kadar ne yapıyordum?
    gidip çift taraflı manuel maymuncuk seti aldım.
    en etkilisi bunlarmış çünkü. birkaç gün kendi odamın kapısında denedim bunları.
    elim alıştıktan sonra uygulamaya hazırdım.

    bir gün gene bunlar sahile indiler. sahile kadar yine takip ettim. gene herzamanki gibi daldılar denize.
    hande kaltağı da girmişti onunla . fakat ona baktığımda ne göreyim ?. üstsüz girmişti denize !
    bu kadar huur olabileceğini tahmin etmemiştim ama moralimi bozmadım.
    benim için bir avantajdı bu. herşeylerini kumsalda bırakmışlardı. hızlı düşündüm . taktım eldivenimi ve hızlı bir hareketle , bunlar farketmeden eşyalarını kaptım zütürdüm. havlularına kadar herşeylerini aldım. zütürüp en yakın çöpe bıraktım.

    evine gitmeye az kala bu züppe , handenin üstünü getirmek için denizden çıktı . ama eşyaları bulamayınca telaş aldı malı. denize girdi kıza bişeyler dedi . tekrar çıktı .

    belli ki çıplak gelmesini istemiyordu ki kız denizde bekledi. utanmış heralde gavat.
    ev yakın olduğu için eve gidip bişeyler alıp geleceğini düşünmüştüm. öyle de oldu.
    o giderken ben de arkasından gitmeye başladım.
    eve geldiğinde kendisini bir telaş almıştı çünkü daire giriş kapısı açıktı.
    o hırsız girdi zannetti ama bilmiyordu ki kapıyı açık bırakanın benim olduğunu.

    niye önceden açıp gittiğimi söyleyeyim, bu mal geldiğinde arkadan yaklaşıp işimi hallederdim.
    ama maymuncukla kilit açmak biraz uzun sürer. eğer sonradan açsaydım hem heryer kan olacak, hem de kız dayanamayıp gelecekti. ve beni görürse işim biterdi.

    bu mal hırsız girdiğini sanıp, içeri girdi. heralde değerli eşyalarını kontrol edecekti. içeri girdiği esnada ben bunun carotisine sapladım bıçağı (şah damar) . hemen kapıyı çektim ve cesedi içeri sürükledim. cesedi bir leğene koydum. bunun ölüsüne türlü türlü işkenceler yaptım.bi nevi hırsımı aldım. ama hızlı olmalıydım. çünkü kız merak edip gelebilirdi. işkenceyi de bitirdim. sonra kapı ağzındaki kanları falan temizledim . bütün kanıtları falan temizlediğimden emin olunca ,kapıyı açık bırakıp çıktım.

    hemen uzaklaştım oradan . bir de kendi kendime şunu söyleyip gülüyordum: tıpçı olmanın faydaları, sokacağın yeri biliyosun.
    yani öyle hastalıklı cümleler kurdum ki kendi kendime , lanet ediyorum şimdi.

    o cesedi görünce kızın takınacağı ifadeyi merak etmiyor değildim . ama yakalanmaya da niyetim yoktu. dediğim gibi o cesedi o halde görünce rüyalarına girecekti bundan emindim. ama işimi halletmiştim . şimdi kaçma zamanıydı.

    hemen misafirhaneden çıktım. ayladım bi otobüse doğru memlekete. hem tarihi tutturacaktım hem de kimse benden şüphelenmeyecekti. çünkü bizimkilere sorsan , bütünlemem var diye biliyorlar . hem de tarihi tarihine doğru.

    neyse , yol boyunca düşünüp durdum bi hata yaptım mı diye. yapmamıştım. tamamen kusursuzdu.
    bu ilk cinayetimdi ama son olmayacaktı...
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    0
    ben kimim bilmiyosun ki panpa nasıl ihbar ettin ;)
    ···
  9. 9.
    +1
    @23 sağol panpa şimdi yoruldum biraz dinleniym de devam ederim yazmaya
    ···
  10. 10.
    0
    biraz uplayayım da hayrıma
    ···
  11. 11.
    0
    gececi tayfa burada mı? hikaye devam ediyor panpalar yerlerinizi alın
    ···
  12. 12.
    0
    upuplamaktan geri durmayalım hikaye başlıyor çünkü
    ···
  13. 13.
    0
    hani ünlü mimarlar eserlerini ustalık eserim , kalfalık eserim , çıraklık eserim diye niteler ya ; işte ben de aynen öyle adlandırıyorum .
    ilk cinayetimin hikayesini bilyorsunuz artık. işte o benim çıraklık eserimdi.

    cinayetten 1 sene sonra yani benim okulun 2. senesi biterken, o olay çoktan unutulup gitmişti.
    fakat o olayı atlatmam benim için çok zor oldu. kaç gece rüyama girdi pekekent züppe. neyse ki kurtulmuştum...

    ama o korkunç şey sonunda başıma geldi.
    bahsettiğim şey , öldürme güdüsü; tekrar içime yerleşmişti. hani bazen bişeyler ekgib gibi gelir ya , aynen öyle oldu. içimde hep bişeyler ekgib kaldı.
    daha da kötüsü , yazın ortasında bu istek daha da alevlendi. yolda yürürken bile beynim bana oyun oynuyordu. yolda yürüyen insanların boğazına sarılıp öldürme hissi geliyordu içimden.

    daha önceden filmler seyretmiştim birsürü. cinayet işleyince bağımlılık yapan insanlar vardı . izlerken derdim ki hep : ulan öldürmenin bağımlılığı mı olurmuş?
    olurmuş... bunu yıllar geçtikçe daha iyi anladım.

    dedim ya o güdü beni ele geçirmişti sanki.
    en sonunda dedim ki kendi kendime: sadece bu güdüyü tatmin etmek için öldüreceğim . sonra başka yok . tövbe valla. bu ikinci ve son olacak.
    gözünüzün önüne mr. brooks filmi geldi değil mi? o filmlerdeki yalan değilmiş . işte canlı kanıtı karşınızda , anlatıyor ...

    öldürmeyi kafama koymuştum ama kimi?
    öyle nefret ettiğim birisi yoktu (hande dışında) . zaten handeyi de cezalandırmıştım. o acıyı ömür boyu çekmesini istiyordum. ömrünü kısaltıp da acıdan azad edemezdim. bir de zaten sevgilisi öldü, kendi de ölürse onları kim kıskanıyor? tabii ki eski sevgili. polis ağzıma sıçar o zaman.

    hiç tanımadığım birini öldürmeliydim ama masum birinin canına kıyamazdım. hayatı boyunca pislikten pisliğe bulaşmış insanlardan bulacaktım hedefimi.
    zaten su testisi su yolunda kırılır diyerek kimse arkasından ağlamaz.

    çok ayrıntıya girdiğimi biliyorum ama o zamanki ruh halimi iyice anlarsanız, aldığım kararları daha iyi anlayacaksınız.
    ---
    kendi memleketinde olmanın avantajları var. zaten tatilden tatile görüyordum ailemi. iyice hasret gidermiş oluyordum.
    ve ayrıca yemek, para vs. sıkıntısı çekmiyordum.
    para sıkıntısı olmaması sebebiyle çok rahat ettiğim dönemde , rahatın batması da ayrı bir konu.
    ---
    neden memleketin güzelliğini anlattım biliyor musunuz? özellikle para konusunda vurgu yaptığımı farketmişsinizdir.
    paranız varsa matkaplar , otomatik maymuncuklar, çivi silahı, vs.vs. şeyler alabilirsiniz. ben de tam olarak bunu yaptım.
    ankaraya dönerken bavulum hırdavatçı dükkanı gibiydi.
    ---
    anlayacağınız üzere tövbemi tutmamıştım . ama henüz bunun farkında değildim. çünkü ikinci ve son cinayetim diyordum. öldürüp bırakacaktım. böylece ankaraya dönmeden önce bu güdüden kurtulacaktım.

    2. cinayetim için araştırmalara başladım...
    Tümünü Göster
    ···
  14. 14.
    0
    hadi beyler uplayalım devamı birazdan
    ···
  15. 15.
    0
    upupupupupupup
    ···
  16. 16.
    +2
    memlekette olduğum için , dışarı çıkarken aileme bir gerekçe sunmalıydım. çünkü burası üni. değil. rahatça istediğim zaman çıkamazdım.(gerçi okul zamanı dersten kafamı mı kaldırıyodum sanki amk) . arkadaşlarla buluşacağım ayağına barlara pavyonlara gidiyordum.
    bir gün gene bir ortama girdim . bi bira istedim . o arada ortalığı kolaçan ediyorum sakat birileri var mı diye.
    gözüme picin biri ilişti. dikkatli bakınca orda bi dalga döndüğünü anladım.
    o andan sonra olayın baş aktörü benim için orda gördüğüm o adam olmuştu. zaten elim kaşınıyordu artık , ne zaman öldüreceğim diye.
    artık başka mekanlara gitmeme gerek kalmamıştı. sadece ona odaklandım .
    birkaç gün bunu takip ettim neler yapıyo diye.
    adamın yapmadığı şey yok, geçerken bıçak sallayıp yol kesmeler , kapkaç ,hap ve daha bir sürü şey. adam tek başına çete amk.

    bu pici takip ederken , en çok nerelere girip çıkar, mekanı neresi , nerde kalıyor, bunları öğrendim.
    herifin belli bir evi yok . ya inşaatlarda kalıyor, ya banklarda , ya da çöplüklerde ... neresi mezbelelikse orada kalıyor fare gibi..

    belli bir mekanı pek yok , her yerde gasp yapabiliyor. ama sadece geceleyin takıldığı bir bar var. işte o gün gittiğim bardan söz ediyorum. her gece orda dalga ayağına insanların geleceğini karartıyor muallak.

    size bir ipucu vereyim; iyi bir katil , aynı zamanda iyi bir gözlemcidir. bu yüzden kurbanları hep bir kaç gün takip ediyorum. hatta bazen 1 ay bile takip ettiklerim oluyordu . neyse konumuza dönelim,
    bu adamın sadece bir tek düzenli mekanı vardı. bu yüzden planımı bu bar üzerine kurdum.

    ama bu sefer daha akıllıca bir şey yaptım. adamı kendi silahıyla vurdum : uyuşturucu...

    çünkü önceki sefer direk bıçakla dalmıştım. herkes direk cinayet üzerinden yürüdü.
    ama bu seferkini cinayet olarak değil " altın vuruş " olarak algılayacaklardı.ama bar yine de kalabalık bir mekandı . çok dikkatli olmalıydım. kusursuz bir cinayet olmalıydı.

    planımı hazırlamıştım. bu cinayeti işleyip , öldürme güdüsünü yenecektim...
    ···
  17. 17.
    0
    dinleyen panpalar sağolsunlar . devamı birazdan
    ···
  18. 18.
    0
    yalnız ,başkaları da okusun diye upluyoruz
    ···
  19. 19.
    0
    upupupupupupupup
    ···
  20. 20.
    0
    hiç okuyan yok mu amk
    ···