Geldim beyler. bir anda 5 dakikada hayatımın nasıl elimden küçük anlarla akıp gittiğini dinledim Zehra'dan. ben dedim beni aradığından hiç haberim olmadı numarayı değiştirdikten sonra da liseden kimseye vermedim. işe güce okula daldım. Keşke el salladığını görseydim dedim. Ne değişecekti dedi. Başak'la mutlu değilmiydin. Ne Başak'ı ya dedim. Taner anlattı benden sonra Başak ile birlikte olmuşsunuz hatta ona kendini kaptırmışsın da soğumuşsun benden dedi. Bayılacak gibi hissettim bir sigara daha yaktım. Ya dedim böyle bir şey olmadı ben sadece seni sevmeye devam ettim. Baban istedi senden ayrılmamı sınava iyi hazırlanabilmen için o yüzden ayrıldım şimdi sınavın iyi geçmiş o yüzden döndüm işte. Soğuk bir ifadeyle baktı bana. O ifadeyi iyi bilirdim. Zehra o ifadeyi takındığı zaman kesseniz bir şeye inandıramazsınız. Bunun nesine inanayım Onur dedi . Ortadan kayboluyosun sonra gelip tekrar dönüyorsun bencilce ben tam alışmışken hayatıma. istersen Taner'e sor dedim. Taner günah mı çıkarıyor dedi bana Zehra alaycı bir tebessümle. o ne demek dedim... Taner benden hoşlandığını söyledi bana ben de asla böyle bir şey olmayacağını vurguladım ona. O gün bugündür de beni aramıyor dedi Zehra. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Öyle bir konuşma yapıyordum ki adeta hayatımın o güne kadarki kısmını kaldırıp çöpe atıyordu Zehra.

O sene ÖSS ye girdik beyler. Ben reklamcılık bölümünü kazandım istanbul’da bir üniversitede. Ben Zehra’da istediği okula gider sonra gider durumu anlatırım diyordum. Zehra o sene kendini toparlayamadı baya yüksek puanlı da bir okul istediği için olmadı. Tanerle konuştum çok özledim sence ne yapayım diye. kızı saten mahvettin bir sene daha bekle dedi. Tekrar hayatına girip kızı bir daha tepetaklak etme yeni yeni kız kendine geliyor dedi. Bana da mantıklı geldi madem konu Zehra’nın geleceği bir sene daha beklerim dedim. Bu sürede Zehra ile Taner daha sık görüşüyordu. Benim yakın arkadaşım olarak bu olaydan sonra onun Zehra’nın tanında yer alması zehraya güç veriyordu. Benim için de iyi bir şeydi bu en azından kız hakkında ne zaman istersem güncel Bilgi alıyorum hem de emin ellerde. Taner çocukluktan arkadaşımdı.

Beyler Şimdi Antalya'dayım. ilk yazmaya başladığımda ilgi göreceğini pek tahmin etmemiştim. Gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkür ederim. Zaten elimden geldiğince tüm mesajlara cevap döndüm girilen entrilere şuku verdim vs. Şu an saçma bir toplantıdayım ve açlıktan ölmekteyim. Gece geleceğim mutlaka, gecikirsem sövmeyin *
Kolay gelsin hepinize.

Tekrar dönemem dedim. O akşam eve biraz geç gittim. Gittiğimde annemler de bekliyordu beni. Annem, Özlem seni kaç kere aramış ulaşamamış nerelerdesin oğlum sen dedi. işlerim çok yoğundu annem dedim. Her dakika raporlama mı yapayım şimdi özlem'e. terslenme hemen yazık meraklanmış kızcağız dedi. Ama ne meraklanmıştır şimdi arayım uyumuştur dedim. Neyin var oğlum dedi annem ne işler çeviriyosun sen düğün arefesinde. Aslında konuyu annemlere açmak için fırsat arıyordum. Annem de güzel pas atmıştı konuşabilmek için. Babam söze girdi üstüne varma çocuğun işi gücü var ne yapsın dedi. Bu arada annem öyle mürüvvet sevdalısı aman çocukların evlensinci bir tip değil. Sadece düzene ve standart olana aşık bir kadındır. Maceranın m'sinden nefret eder.

Şarkı paylaşmamdan rahatsız oluyorsanız bir daha paylaşmam bu arada belirtirseniz beyler. Neyse beyler Zehra'dan mesaja dönüşü bekliyorum. Sonunda mesajın sesi geldi hemen aldım telefonu elime gelen mesaj::"... ". Anlayamadım hatta dün pampalardan biri entri atmış hikayeye ... şeklinde. Hemen mesaj attım yazara ne demek diye. rezerv bırakma şekliymiş adamın * Bu arada Zehra istediği okulu kazanmıştı. Çalıştığım ajans ile onun kampüsü yakında. iş yerinde Öğlen aralarında okulunun oraya gitmeye başladım. Mesajlarıma dönmedi Zehra sonrasında. Belki okulda görürüm diye ben de okulunun yakınına gitmeye başladım.

Ama hayatımda bir boşluk var Taner'i çabuk çıkarmıştım aklımdan. Taner'in bana yaptığı kötülük insanlara güven mekanizmamı tamamen bitirmişti. Şu an en basit bir alışverişte bile muhatabıma 1000 dereden su getirten bir adamım. Am Zehra'yı unutamıyorum. Gündüz ajansta çeşitli yerlere toplantılara gitme hengamesinde bir şekilde zaman geçiyor ama gece olunca... https://www.youtube.com/watch?v=CsaMHLDKIhY Tam yeri geldi bu eserin... Gecelerin Zehra aklımdan çıkmıyor. Kaybettiklerim geri dönmeyeceğini biliyordum. Benim kaybettiklerimi tekrar kazanmam gerekiyordu. Ama Zehra duvarı koymuştu bir kere. Bir kaç ay sonra tbir mesaj attım. "Alışamadım" yazdım sadece. Sonra beklemeye başladım. Beyler bu arada facebook instagram twit hiçbir şey yok. sevidiğiniz ya gözünüzün önünde ya da Fizan'da gibi bir durum var yani.

Öyle konsantre yazıyorum ki kafede çalışan çocuğun seldıbını 2.de duydum Onur abi dalmışsın yaa dedi geçti.. daldım tabi hem sigara içip kahve içcem diye dolarda yazıyorum kemiklerim buz tuttu. Neyse beyler ben hüngür hüngür ağlayınca Zehra elimi tuttu şefkatli bir edayla. Benden nefret ediyordu ama merhameti hala vardı. Sol elinin tersiyle gözümün yaşını sildi sen ağlama dedi. Sonra da yanağıma bir öpücük kondurdu. Beraber kalktık sınıflarımıza doğru gitmek üzere ayrı merdivenlere doğru aldık yolumuzu

Neyse beyler ben oturdum Zehra'ya yine bir SMS attım. Geleceğimizle ilgili konuşalım dedim. senle benim bir geleceğimiz olamaz artık dedi. Peki dedim ne dersen de oturalım bir buluşup konuşalım sadece 1 saat istiyorum senden. Tamam dedi ertesi gün öğlen saatine bir zaman verdi. ben de teşekkür ederim görüşürüz dedim. Ertesi gün kalktım umudum var baya. Favori kıyafetlerimi giydim parfüm falan sıktım çıktım yola gittim. Son buluşmamızda oturduğumuz yere... Ben bir yarım saat önce gittim. O dönem mekanların içinde sigara içmek serbest. Yarım saatte 5-6 sigara içtim. Heyecandan karnım ağrıyor. Ellerim falan titriyor. En sonunda göründü kapıda. Gözümü kapıdan ayırmıyordum. Saçlarını uzatmıştı görür görmez ne kadar çok sevdiğimi tekrar hatırladım. Ayakta karşıladım oturduk beraber. Ben bir çay aldım o da sütlü kahve istedi. Dışardan tam iki yabancı gibi görünüyorduk. oldukça soğuk havadan sudan konuşmalar. Kendisi söze girdi direkt. Ben seni çok aradım Onur dedi ama ulaşamadım telefonunu değiştirmiştin dedi. Evet dedim. Hatta seni bir gün otobüste gördüm tam kalkarken. Çok el salladım farketmedim. Dinlerken beynimden vurulmuşa dönüyordum. Ya bunları Taner bana nasıl söylemezdi. Dondum kaldım iğne batırsan kan çıkmaz derler ya işte öyle. Sigara içip gelcem beyler.

Beyler geldim babamla ilk konuşmayı yapmıştım aşağı yukarı ikisi de umduğum tepkiyi vermişti. Hayatımdaki karmaşıklığın beni müthiş yorduğu bir dönemdi. Yemek içmek aklımdan çopu zaman çıkıyordu. Sadece kahvaltıyla durduğum tüm günü kahve ile geçirdiğim günler oluyordu.. eve gelip yatmak üzereyken bşr anda kafama dank ediyordu. Bugün sadece bir tane yumurta yedim gibi.. öteden beri hep az yiyen biri olmuşumdur beyler .. 40 yılda bir deneyim türünde yemekler rastladı mı çok yerim ama onun haricinde ekmek yemem tabağıma hep yarım porsiyon alırım.. o günlerde de iyice unutmuşum yemeği.. boy 1.78 58 kiloya kadar düştüm normal kilom 67 Dir hep. Gün içinde ciddi uyanıkken rüyalar görmeye başlamıştım. Kimisinde Zehra ile kaçıyorum kimisinde Özlem ile evlenmişim.. böyle bir dönemden geçiyorum..

Düğün günümüz yaklaştıkça buluşmalarımızdaki sessizlik artıyordu zehra ile. Bir gün bana 5- 6 dakika süren bir sessizliğin ardından gözleri dolarak "ben sana kıyamam" dedi. Ne anlamda bu cümleyi kurduğunu anladım az çok. Senden beklediğimiz şey çok zor dedi. Bununla başa çıkamazsın ben sana kıyamam dedi. Bitirelim güzel bir anı olarak hayatımızın baş köşesinde dursun... o kızcağız kendine bir şey yaparsa ben asla kendimi affetmem dedi. Her zamanki Zehra idi işte. Bu kez seni bırakamam dedim. Zehradan geriye kalan hayatım, daimi keder ve duygusuz yaşamaktı çünkü. Ben sensizliğin ne olduğunu çok iyi öğrendim tekrar dönmiycem o çıkmazlara dedim.

2008 yazında Benin Okulum bitti mezun oldum .özlemle evlenmeye karar verdik. Maddi olarak herhangi bir engelim yoktu. Okurken iyi kazanmıştım özlemin de benim de kendi arabamız vardı. Ailelerin de desteğiyle bir yuva kurabilirdik. Annelerimiz tanıştı önce bir yol haritası belirlemek için. Daha sonrasında da karşılıklı toplantıda aileler arasında benim önce askere gitmeme karar verildi. Yusuf abi ile konuştum bu durumu. Balta sıcak bakmasa da evlilik için o da uygun gördü. Git gelmeseymiş işim hazır senden çok memnunuz hepimiz dedi. Bu dönem zarfında Zehra’dan hiç haber almadım ben de kimseye sormadım onu zaten. Özlem bana unutturmuştu zehrayı. Daha doğrusu Zehra bana kendisini unutturmuştu

Kahve aldım eve geçiyorum umarım hanım da uyumuştur çocukla.bir gün telefonda Zehra ile konuşurken yerin altından ayağımın kaydığını hissettim. Düştüm yere bir 5 dakika kadar yersen kalkamadım. Hemen babaları aradım yerimi söyledim gelip aldılar evin yakınlarındaydım allahtan. Ağar topar doktora gittik tansiyonum düşmüş. 1 şişe serum verip reçeteye vitamin falan yazıp gönderdiler. O anda şunu anlamıştım bu hayat sadece benimdi iyisiyle kötüsüyle bedelini ben ödeyecektim Canan tatlı verilen sözler önemli ama benim de bşr hayatım vardı. Sevmekte ve hala yapıyor olduğum hayallerimin olduğu bir işim de vardı. O hafta Zehra ile görüşmedim kendimle başbaşa kalmam lazımdı Özlem ile de görüşmedim . Ama o eve geldi tabi ağzımdan laf almaya çalışıyor başımda sus pus oturuyordu... çok yabancıydım artık özleme

@prezerlatife üniversite ortamında tanışmıştık. idareci ve aşırı saygılı biri olmam gün sonunda karşı taraf tarafından tüm alanlarımın işgal edilmesi olarak döndü bana. Hayatın maalesef sen iyi oldukça sana gülen bir yapısı yok. Hayatın çalışma tarzı benim gördüğüm kadarıyla çok farklı. Ya da bana gösterdiği kadarıyla

Evet beyler Taner çocukluk arkadaşımdı. Sayısız iyiliğini görmüşümdür. Herif orta okulda bile koca adam gibi bir adamdı. Böyle bizim peder ve valide ile aynı seviyeden konuşuyor. Akıcı bir konuşması ve muazzam özgüveni var. Maddi manevi muazzam destekleyen bir insan beni. Verdiği bir isimle benle bir arkadaşımı 10 kişinin içinden almışlığı var. Taner varsa sorun yok öyle bir adam. Tüm malını mülkünü üstüne yap öyle bir adam.

iyisiyle kötüsüyle bir karar almam lazımdı. Belirsizlik beni nerdeyse inçe hastalığa düşürecekti.. bu dönemde zehrayı düşündüm olduğumuz durumda onun payını... ne olurdu ki bana zamanında inansaydı. Zehra’nın bana o dönem inanmamış olması beni çok rahatsız ediyordu... Zehra ile konuşmaya karar verdim neden bana inanmamıştı. Hatta dikkate bile almamıştı. Bunun altında farklı bşr sebeb olduğu düşüncesi içimi kemiriyordu. Beyler çok özür dilerim Yusuf abi arıyor açmam lazım:( sövmeyin lütfen geleceğim

Oturduk gülerek birbirimize baktık dakikalarca. Zehra ne konuştuğumu sordu özlemle. Ben de detayıyla anlattım. Ben sana istediğim zaman sarılmak yanında uyumak istiyorum dedim zehra'ya hiç acelesi yok dedi zehra. Zaten yeni çıktın bu süreçten hiçbir şeyin acelesi yok. Herşeyin tadını çıkaralım dedi. Özgürce zehraya aşıktım o da beni seviyordu. O gün tüm geçmiş günlerimizi yad ettik. Mutluyduk çünkü kendimizden başka düşünmemiz gereken bir kişi yoktu öyle sanıyorduk. Yazın tatil planı bile yaptık beraber. Sakin bir yerlere gidecektik ege kıyılarında. Evlilik planımızı da zehra'nın okul bitirmesine yapmıştık. Özlem konusu kafamızda bitmişti çünkü konuşmuştum özlemle de.

Hiç bir şey diyemedim beyler. Çok kırılıp yaralanmıştım ben onun için onun geleceği için beklerken o bana bu şekil bir tavrı layık görmüştü. Ama şimdi o döneme gittiğimde düşünüyorum kız nereden bilecekti ki benim ondan neden ayrıldığımı. Beyler bu arada Taner Zehra ile çıktı diye bir durum olmadı. Bu konuda güvenim tamdı zaten ama Zehra'ya. Dediğiniz gibi Taner'de kardeşim gibi olsa da sonuçta erkekti. Ama Zehra asla böyle bir şeye tenezzül edecek bir kız değildi. Neyse beyler ben Tanerle buluştum akşam. Zehra ile olan mesajlaşmamı anlattım. Ben kendime yediremem sen önden bir anlat Zehra'ya dedim benim neden ayrıldığımı. Tabi kardeşim anlatırım dedi görüştüğümde. Bir dahaki Taner ile görüştüğümde bana anlattım ama pek inandırıcı bulmadı dedi. Nasıl bulmaz lan dedim siz bu kızla kardeş gibisiniz sana çok güvenir zor zamanlarında sen yanındaydın bu kızın dedim. Yok dedi inanmadı valla pek bana kalırsa sen artık bu işi unut dedim. Başlama dedim yine daha önce bu konuyu konuştuk. Bana unut deme bu konuyla alakalı dedim. iyi o zaman git topla kendini konuş Zehra ile dedi. Konuşucam tabiki dedim.

Bunlar yaşanırken beyler ben Zehra'nın hala beni sevdiğini hissediyordum aklında olduğuna inanıyordum. Tanerle konuştum o telefon görüşmesinin üzerine. Oturur oturmaz ilk lafı Zehra'yı mı aradın oldu. Evet dedim çok özledim olum. Bekle az kaldı dedi. şu kızcağız bir şu sınavı halletsin hepsi çözülecek aklı hala sende ben biliyorum dedi. Bu arada babası da beyin kanaması geçirmiş dedi Zehra'nın 2 gündür uyutuyorlar hastaneden. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Zehra'nın kederine ve bu olaya ne kadar üzülebileceği beni kahretti. Bir de neticede bu adam benim Zehra'dan niye ayrıldığımı bilen 2 kişiden biri diğeri Taner. Günü gelip Zehra'ya durumu anlattığımda inanmazsa gider babasına sorar.Çünkü araya ciddi bir zaman gireceği için(Aşağı yukarı 1.5 sene) Belki de der yalnız kaldı diye bana geldi pişman oldu benim gibisini bulamadı. Her neyse en kötü Taner var. Taner'e de çok güvenir onun sözü de ona yeter. Tabi bunlar hep 2.ihtimal. 1.yol Ben durumu Zehra'ya anlattığımda Zehra hemen dönecek bana.

günaydın beyler hava limanındayım. Uçak 9 da umarım rötar falan olmaz. Ben Zehra ile haftada bir görüşürken özlemle de görüşmeye devam ediyoruz tabiki düğüne aylar kalmış zaten.. yalnız Zehra ile görüşmeye başladıktan sonra özleme olan sınırsız hoşgörüm azalmaya başlamıştı. Aslında ben özlemle zehrasızlıktan sevgili olmamıştım. Ya da öyle zannetmişim. Kafamda me de olsa Zehra geri döndü özlemi bırakabilirim diye bir şey yoktu. Ama devamlı düşünüyorum nasıl çıkacağım bu işten diye.. Zehra mı ailemle özlem mi?? Kalbimin adresi %100 belli ama bir de gerçekler vardı tabi

Bu arada ulan babanın lafıyla öyle hareket yapılır mu diyenlere cevabım: kardeşim haklısınız kesinlikle eğrisi doğrusu neyse paylaşılır daha akılcı ve pragmatist olan o. Ama o dönemler hayata çok hayalperest ve romantik bakıyorsunuz. En azından bizim zamanımızda öyle. yapıcaz delikanlılığımızı sonra da kan kusup kızılcık şerbeti içtik diyeceğiz