1. 176.
    0
    harvard mimarisindeki ilk mikrodenetleyici ünitesi, general instruments firması tarafından 1970'lerin ortalarında üretilen signetics 8x300 modeliydi.bu 16 bitlik cp1600 mpu için programlanabilen giriş/çıkış portu olmak üzere peripheral interface controller (çevrebirim arayüz denetleyicisi - pic) olarak tasarlandı.
    general instruments firması mikroelektronik bölümünü sattı ve bu bölüm 1988 yılında arizona microchip technology adıyla yeni bir firmaya dönüştü. microchip'in ana ürünü, bugün de hala öyle olan, pic serisi mikrokontrollörlerdir. 1989'da ilk piyasaya sürülen aile pic16c5x serisiydi. bu harvard mikrontrollörler 33 komutluydu. bütün komutlar 12-bit word olarak kodlanıyordu. azaltılmış komut kümesi (reduced instruction set computer - risc) temelli olan komut seti hızlı, etkili ve ucuz işlemci üretimini sağladı. pic16c5xx 12-bit çekirdekli ailede 512 ve 2048 komutluk tek sefer programlanabilen (one time programmable (otp)) eeprom program belleği, 25-73 byte veri belleği,18- ve 28-pinli paketlerde 12 veya 20 giriş/çıkış pini ve 8-bit zamanlayıcı gibi özellikler bulunmaktaydı. pic12cxxx ailesi bunların 8-pinlik eşdeğerleridir.
    1992 yılında 14-bitlik çekirdeğe sahip pic16cxxx ailesi daha fazla program alanının ve kesme işlemleri yanında a/d çeviriciler,16 bit sayıcılar gibi çevre birimlerinin kullanımına olanak sağladı. bu ailedeki risc komut seti de 12-bit çekirdektekilerle hemen hemen aynıydı ve 35 komuttan oluşuyordu.1997'de çarpma yapabilen bir alu'e ve ileri arabirim yeteneklerine sahip 16-bit pic17cxxx ailesi piyasaya sunuldu. ardından 1999 yılında da genişletilmiş 16-bit çekirdekli pic18cxxx ailesi sunuldu. bu ailedeki işlemcilerde komut sayısı 77 idi ve bu yüksek-seviye dillerin derleyicilerin ihtiyaçlarını daha fazla karşılıyordu.
    bu 3 aile arasında, 14-bit çekirdekli olan aile hem kullanım kolaylığı hem de maliyet olarak en uygunudur. burada ve birçok kaynakta hakkında bilgiler bulabileceğiniz pic16f84 ,orta seviye ailesinin bir üyesidir. yazılım açısından baktığımızda bügün bir çok cihazlar aynı çekirdeğe sahiptirler. ancak donanım açısından birçok ortak noktaları olmakla birlikte farklı giriş/çıkış birimlerinin karışımıdırlar. örneğin 16c74'de 8 kanal analog giriş portu, pic16c66'da senkronize seri port ve pic16f84'de de kalıcı veri belleği bulunmaktadır. bu üç aygıt da benzer paralel giriş/çıkış, sayıcı ve kesme idare birimlerine sahiptir.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 177.
    0
    anlamlar
    [1] (hayvan bilimi, memeli) uzun seyrek kıllı derisinin rengi siyaha yakın, uzun boynuzlu, geviş getiren bir hayvan.
    [2] (hukuk) belirli bir bölgenin devlet ve uluslararası temsil yetkilerinin başka bir ülkeye ya da ülkeler birliğine devredilmesi.
    [3] (hukuk) birinci dünya savaşı sonunda osmanlı i̇mparatorluğu'nun bazı bölgeleri ile alman sömürgelerinin yönetim haklarının milletler cemiyetine devredilmesi.
    bilimsel adı
    [1] buffelus
    eş anlamlılar
    [1] su sığırı, camız, kömüş
    örnekler
    [1] "manda yuva yapmış söğüt dalına / yavrusunu sinek kapmış gördün mü?" - halk türküsü, tosya
    [2] "manda ve himaye kabul olunamaz." (erzurum kongresi kararı, md. 6)
    köken
    [2] (fransızca) mandat <-- (latince) "ex manu datum" (elden çıkarmak, teslim etmek)
    atasözleri
    [1] canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır
    [1] karga mandayı babası hayrına bitlemez
    [1] kaymağı seven mandayı yanında taşır
    [1] üşüntü köpekler mandayı paralar
    [1] yazın araması, kışın taraması olmasa herkes besler mandayı
    deyimler
    [1] manda gibi, manda gibi yayılmak, manda gibi yeme
    ···
  3. 178.
    0
    asur i̇mparatorluğu, aslen kuzey irak'ta, dicle kıyısında bulunan aşur / asur (qalat şarqat) şehri ve çevresinde yaşayan bir sami toplulukken özellikle m.ö. 2000 sonrası doğu-batı arası global ticaretten faydalanarak gelişmiş ve topraklarını genişleterek ülkelerini bir imparatorluğa dönüştürmüş eskiçağ halkı. başkentleri ninova'dır.
    i̇lkçağda, ortadoğu'nun en büyük imparatorluklarından biri olmuştur. m.ö. 2. binyıl'ın başından itibaren özellikle anadolu'da koloniler kurmuş, anadolu'ya yazıyı taşımışlardır. asur ülkesi, önceleri babil'e, m.ö. 2. binyılın büyük bölümü boyunca mitannilere bağımlı kalsalar da m.ö. 14. yüzyılda bağımsızlıklarını kazanmış ve fırat'a kadar topraklarını genişleterek buralara yerleşmişlerdir. daha sonra mezopotamya'da, anadolu'nun güneydoğusunda, zaman zaman da suriye'nin kuzeyinde büyük güç kazanmışlardır .
    fakat i. tukulti-ninurta'nın ölümünden (m.ö. 1208) sonra gerileme dönemine girdi. m.ö. 11. yüzyılda i. tiglat-pileser zamanında kısa süre yeniden eski gücüne kavuştuysa da, bunu izleyen dönemde hem asur krallığı, hem de düşmanları, yarı göçebe aramilerin akınlarıyla yıprandı. m.ö. 9. yüzyılda asur kralları sınırlarını yeniden genişletmeye başladılar; m.ö. 8. yüzyılın ortasından m.ö. 7. yüzyılın sonuna değin iii. tiglat-pileser, ii. sargon (şarrukin) ve sinahheriba (sanherib) gibi güçlü kralların önderliğinde basra körfezinden mısır'a kadar uzanan toprakları egemenlikleri altında birleştirerek günümüzde yeni asur i̇mparatorluğu olarak adlandırılan bir imparatorluk kurdular.
    son büyük asur kralı, asurbanipal'di. asurbanipal, elam'ı ele geçerek buranın halkını yok etmiştir.
    bu dönemde sanatta büyük bir gelişme olduğu bilinmekteyse de, hükümdarlığın son yılları ve m.ö. 627'deki ölümünü izleyen dönemin olayları karanlıkta kalmıştır. asur krallığı m.ö. 612-609'da keldaniler'in ve medler'in ortak saldırılarıyla yıkıldı.
    i̇mparatorluğun çökmesiyle birlikte asur halkı da tarihi kayıtlardan silinir. son olarak harran ve çevresinde yaşadıkları bilinmmekle birlikte kayıtlarda yeralmasa da eski imparatorluk topraklarında daha sonraki yüzyıllarda da yaşamlarını sürdürdükleri ve zamanla bölgenin diğer halkları içinde eriyip gittikleri aşikardır.
    zalimlikleri ve savaştaki atılganlıklarıyla tanınan asurlular, anıtsal yapılar da bıraktılar. ninova, asur, kalah (nimrud), dur şarrukin (horsâbad) ve başka yerlerde bulunan kalıntılar, asurların mimarîdeki ustalığını göstermektedir. m.ö. 612'de med_babil kuvvetleri tarafından asur devleti'ne son verilmiş
    Tümünü Göster
    ···
  4. 179.
    0
    uygurlar (uygurca: ئۇيغۇر uyghur), çoğunluğu çin halk cumhuriyeti'ne bağlı sincan uygur özerk bölgesi'nde yaşayan türk halkıdır. dilleri türk dillerinden uygurca'dır.
    uygurlar, geçmişte çin ile dostça ilişkiler kurmuş, ticareti geliştirmiştir. böylece, köyler ve kasabalar gelişerek kalabalık şehirler haline gelmiştir ve bu nedenle ilk yerleşik hayata geçen türk devleti, uygur devleti olmuştur. bunun sonucunda tarım ve mimari gelişmiştir. tahta harflerle matbaacılık yapan uygurlar, kağıdı da kullanmışlardır. bu sayede yeni bir alfabe oluşturmuşlardır. bu alfabe 14 ila 18 harften oluşur. uygurlar, kendi dinleri dışında diğer dinlere hoşgörülü olmuştur.
    uygur halkı iki defa, 1933 ve 1944 yıllında, kendi otonom cumhuriyetini kurmuştur. çin halk cumhuriyeti 1949 da doğu türkistanı işgal ederek, uygurların 1944 den beri var olan 2. doğu türkistan cumhuriyetini yok etmiştir. uygur halkı, çin içerisinde kendi geleneklerini ve kültürlerini sürdüremediklerinden yakınmaktadır. uygurlar, her ne kadar sözde özerk bir cumhuriyete sahip olsalar da, çin egemenliğine girdiklerinden beri bağımsızlıkları için mücadele etmektedirler ve bunun içinde her yola başvurmaktadırlar . uygurlar, mani dininin terimlerini türkçe'ye çevirerek ve çin kültürünün asimilesine mağruz kalmayı onlemek istemişlerdir.
    ···
  5. 180.
    0
    babil ve asur uygarlıkları
    vikipedi, özgür angiblopedi
    babil ve asur uygarlıkları, bugünkü irak’ta, fırat ve dicle ırmakları arasındaki bölgede 5.000 yıl önce kurulan en büyük kentlerden babil ve asur çevresinde yaratılan uygarlıklardır. bu kentler, babil ve asur ülkelerinin de merkeziydi. yazı başta olmak üzere burada pek çok buluş gerçekleştirildi. asur ve babil’de ortaya çıkan uygarlık, filistin, yunanistan ve roma’ya doğru yayıldı. babil ve asur böylece batı uygarlığının da çıkış yeri oldu.
    konu başlıkları [gizle]
    1 uygarlığın yükselişi
    2 asur i̇mparatorluğu'nun yükselişi
    3 yeni babil imparatorluğu
    4 sanat ve mimarlık
    5 din
    6 yazı ve bilim
    uygarlığın yükselişi [değiştir]

    babil ve asur uygarlıklarına başlıca üç halk katkıda bulundu. bunların en eskisi, fırat ile dicle ırmakları ağızları çevresinde yaşayan sümerlerdi. ama sümerlerin kim oldukları ve mezopotamya’da ne zaman ortaya çıktıkları bilinmemektedir. mezopotamya'da ileri bir uygarlık kuran sümerler, i̇ö 3000'de babil'in güneyini egemenliği altında tutuyorlardı. en ünlü sümer kentleri ur, uruk, lagaş ve eridu'ydu. sümerlerin en önemli buluşlarından biri, sözcükleri işaretlerle gösteren bir yazı sistemi geliştirmiş olmalarıdır. i̇ö 2300 yıllarında, sümerlerin topraklarını akadlar ele geçirdiler ve doğu akdeniz'e kadar uzanan bir imparatorluk kurdular. sonraları i̇ran'dan gelen persler akadları yenilgiye uğratarak, pek çok babil kentini yağmaladılar. daha sonra persler bölgeden çekildiler ve bu kez bölgeye sümer kenti ur egemen oldu. bu egemenliği dicle irmağı'nın ötesinden gelen elam orduları sona erdirdi. bunun sonucunda, mezopotamya'da üç kent devleti ortaya çıktı. bunlar kuruluş sırasına göre i̇sin, larsa, ve babil’di. bu kent devletleri, adını taşıdıkları kenti ve çevresindeki toprakları denetim altında tutuyorlardı.
    asur i̇mparatorluğu'nun yükselişi [değiştir]

    asurlar, sami halklarındandı ve mezopotamya'nın kuzeyinde yaşıyorlardı. asur ülkesinin merkezi olan asur kenti, i̇ö 2000'den önce genellikle babil krallarının denetimindeki güçsüz krallarca yönetiliyordu. bu tarihten sonra asur kralları güçlü bir ordu kurdular ve babil ülkesinin bazı topraklarını da ele geçirdiler. i̇lk asur kralları üzerine fazla bilgi yoktur. hakkında bilgi bulunan ilk kral, i̇ö 1280’lerde egemen olan i. şalmanezer'dir. onun döneminde asur i̇mparatorluğu’nun güçlü bir devlet olduğu anlaşılmaktadır. i̇ö 1120 dolaylarında tahta çıkan i. tiglat-pileser, asur topraklarını babil'den akdeniz'e kadar genişletti ve fenike denizcilerini vergiye bağladı. büyük tapınaklar, saraylar ve geniş bahçeler yaptırdı. i̇ö 883-859 arasında hüküm süren ii. asurnasirpal, i. tiglat-pileser’in ölümünden sonra asurluların yitirmiş olduğu toprakları geri aldı. ii. asurnasirpal’in fetihlerini anlatan belgeler, onun acımasızlığını dile getiren öykülerle doludur. bir çöküş döneminden sonra asur tahtına çıkan birkaç kralın en büyüğü tiglat-pileser iii’di. i̇ö 745-727 arasında hüküm süren bu kral, suriye’deki şam kentini asur topraklarına kattı. asur ordusunda bir general olan ii sargon (şarrukin), i̇ö 722’de tahtı güç kullanarak ele geçirdi ve i̇srail'i işgal etti. sargon'un oğlu sinahheriba ise i̇ö 704-681 arasında hüküm sürdü. yahuda krallığı'ndaki kudüs'ü talan etti ve asur yönetimine karşı gelen babil kentini yaktırdı. asurahiddina'nın (asarhaddon) krallık döneminde (i̇ö 680-669) asurullar, mısır’ı ele geçirdiler ve imparatorluğu en geniş sınırlarına ulaştırdılar. ama bundan kısa süre sonra imparatorluk çöküş sürecine girdi. i̇mparatorluk sınırlarındaki halklar merkezi yönetime karşı başkaldırdılar. i̇ö 614'te medler asur topraklarını ele geçirdiler ve babil'e yerleşmiş olan kaldelilerle ittifak kurarak, asur başkenti ninova'yı yerle bir ettiler. bu korkunç yıkım ninova’yı tarihten sildi ve günümüze kadar kentin izine bile rastlanmadı. asur i̇mparatorluğu da ninova ile birlikte tarihin derinliklerine gömüldü .aslında şunuda düşünmemiz lazım asurluların günümü uygarlığına kattığı güzellikler... asurlular, mezopotamya'da kurulan diğer devletlerde olduğu gibi çivi yazısı kullanmışlardır. anadolu'dakiilk yazılı kaynaklar asur tüccarlarının bıraktıkları kültepe'deki tabletlerdir. asurlu'lar tarihte bilinen ilk kütüphaneyi ninova'da kurmuşlardır.
    heykeltıraşlıkta önemli gelişmeler gösteren asurluların kabartmaları ünlüdür. nemrut tapınağındaki arslan heykelleri asur krallarının savaş ve av sahnelerini tasvir etmiştir.
    yeni babil imparatorluğu [değiştir]

    asur i̇mparatorluğu'nun yıkılışından sonra, babil yeniden güç kazandı. kentin yönetici sınıfı kaldelilerden oluşuyordu. kaldeliler, mezopotamya'nın çok eski halkıydı ve sümer kenti ur çevresinde yaşıyorlardı. bir kaldeli olan ii. nebuchadnezzar (yönetim dönemi i̇ö 605-562), yeni babil ya da kalde i̇mparatorluğu’nu güçlü bir devlet durumuna getirdi. babil'i, görkemli tapınaklar, saraylar, surlar ve kapılarla donattı. i̇ö 586'da kudüs'ü ve yahuda krallığı'nı yağmalayıp, tutsak aldığı yahudileri babil'e yerleştirdi. kalde i̇mparatorluğu, fırat irmağı'ndan mısır'a, ermenistan'dan arabistan'a uzanıyordu. bu dönemde, sanatlar, ticaret ve sanayi çok gelişmişti. ne var ki bu parlak dönem çok uzun sürmedi. nebuchadnezzar’ın ölümünden sonra imparatorluk çöküş sürecine girdi.
    yıkılışı

    pers i̇mparatorluğu'nun kurucusu büyük kiros (kurus), i̇ö 539'da babil ülkesini ele geçirdi. buna karşın babil, uzun süre kültürel kimliğini korudu. büyük i̇skender, pers i̇mparatorluğu'nu ele geçirdiğinde bile babil hâlâ görkemli bir kentti. büyük i̇skender i̇ö 323’te bu kentte, nebuchadnezzar’ın sarayında öldü. i̇skender'den sonra bölgeye egemen olan selevkoslar döneminde babil bir süre daha önemini korudu. ama selevkoslar i̇ö 311'de babil kentinin kuzeyinde seleukeia adında bir başkent kurup babil'de oturanları buraya yerleştirdiler. babil de zamanla tarihten silindi. ama babil uygarlığının izleri varlığını korudu. örneğin, çivi yazısı hıristiyanlık'ın başlangıcına kadar kullanıldı.
    sanat ve mimarlık [değiştir]

    babil ile asur sanat ve mimarlığında sümerlerin izleri görülür. onlar da sümerler gibi tapınaklarını ve saraylarını pişmiş kil tuğlalarla yaptılar. kentlerin merkezine yerel tanrılar adına tapınaklar diktiler. tapınaklar, merdivenler ya da eğimli yollarla çıkılan geniş bir platform üzerinde yükseliyordu. babilliler, bu tapınaklardan başka, basamaklı piramit biçiminde yükselen tapınaklar inşa ettiler. ziggurat adı verilen bu yapıların tepesinde, genellikle mavi sırlı çinilerle kaplanmış küçük bir tapınak bulunurdu. kutsal kitap'ta öyküsü anlatılan babil kulesi'nin de bir ziggurat olduğu sanılmaktadır. mimari açıdan önemli yerlerden biri, asur başkenti ninova’ydı. ii. sargon'un ninova yakınlarında yaptırdığı görkemli sarayının bine yakın odası olduğu bilinmektedir. sarayın hemen yanı başında dev bir ziggurat yükseliyordu. sinahheriba, ninova'da üç büyük saray yaptırmıştı. asurlular ve babilliler yapıları farklı biçimde süslüyorlardı. babilliler duvarları renkli sırlı tuğlalarla kaplıyorlardı. asurlular kalın ve yassı kireçtaşı ya da kaymaktaşıyla ördükleri duvarlara savaşları, avcılığı, din ya da saray yaşdıbını konu alan sahneler oyuyorlardı. bu kabartma resimlerin çoğunda kral, sakalı ve kıvırcık saçlıdır. çevresindeki öbür insanlar ise birbirine benzer. av sahneleri çok canlı biçimde tasvir edilmiştir. asur tapınaklarının ve saraylarının kapılarını, insan başlı aslan ya da boğa heykelleri koruyordu. kentler, planlı biçimde kurulmuştu ve geniş caddeleri vardı. su gereksinimi, büyü
    Tümünü Göster
    ···
  6. 181.
    -1
    babil ve asur uygarlıkları
    vikipedi, özgür angiblopedi
    babil ve asur uygarlıkları, bugünkü irak’ta, fırat ve dicle ırmakları arasındaki bölgede 5.000 yıl önce kurulan en büyük kentlerden babil ve asur çevresinde yaratılan uygarlıklardır. bu kentler, babil ve asur ülkelerinin de merkeziydi. yazı başta olmak üzere burada pek çok buluş gerçekleştirildi. asur ve babil’de ortaya çıkan uygarlık, filistin, yunanistan ve roma’ya doğru yayıldı. babil ve asur böylece batı uygarlığının da çıkış yeri oldu.
    konu başlıkları [gizle]
    1 uygarlığın yükselişi
    2 asur i̇mparatorluğu'nun yükselişi
    3 yeni babil imparatorluğu
    4 sanat ve mimarlık
    5 din
    6 yazı ve bilim
    uygarlığın yükselişi [değiştir]

    babil ve asur uygarlıklarına başlıca üç halk katkıda bulundu. bunların en eskisi, fırat ile dicle ırmakları ağızları çevresinde yaşayan sümerlerdi. ama sümerlerin kim oldukları ve mezopotamya’da ne zaman ortaya çıktıkları bilinmemektedir. mezopotamya'da ileri bir uygarlık kuran sümerler, i̇ö 3000'de babil'in güneyini egemenliği altında tutuyorlardı. en ünlü sümer kentleri ur, uruk, lagaş ve eridu'ydu. sümerlerin en önemli buluşlarından biri, sözcükleri işaretlerle gösteren bir yazı sistemi geliştirmiş olmalarıdır. i̇ö 2300 yıllarında, sümerlerin topraklarını akadlar ele geçirdiler ve doğu akdeniz'e kadar uzanan bir imparatorluk kurdular. sonraları i̇ran'dan gelen persler akadları yenilgiye uğratarak, pek çok babil kentini yağmaladılar. daha sonra persler bölgeden çekildiler ve bu kez bölgeye sümer kenti ur egemen oldu. bu egemenliği dicle irmağı'nın ötesinden gelen elam orduları sona erdirdi. bunun sonucunda, mezopotamya'da üç kent devleti ortaya çıktı. bunlar kuruluş sırasına göre i̇sin, larsa, ve babil’di. bu kent devletleri, adını taşıdıkları kenti ve çevresindeki toprakları denetim altında tutuyorlardı.
    asur i̇mparatorluğu'nun yükselişi [değiştir]

    asurlar, sami halklarındandı ve mezopotamya'nın kuzeyinde yaşıyorlardı. asur ülkesinin merkezi olan asur kenti, i̇ö 2000'den önce genellikle babil krallarının denetimindeki güçsüz krallarca yönetiliyordu. bu tarihten sonra asur kralları güçlü bir ordu kurdular ve babil ülkesinin bazı topraklarını da ele geçirdiler. i̇lk asur kralları üzerine fazla bilgi yoktur. hakkında bilgi bulunan ilk kral, i̇ö 1280’lerde egemen olan i. şalmanezer'dir. onun döneminde asur i̇mparatorluğu’nun güçlü bir devlet olduğu anlaşılmaktadır. i̇ö 1120 dolaylarında tahta çıkan i. tiglat-pileser, asur topraklarını babil'den akdeniz'e kadar genişletti ve fenike denizcilerini vergiye bağladı. büyük tapınaklar, saraylar ve geniş bahçeler yaptırdı. i̇ö 883-859 arasında hüküm süren ii. asurnasirpal, i. tiglat-pileser’in ölümünden sonra asurluların yitirmiş olduğu toprakları geri aldı. ii. asurnasirpal’in fetihlerini anlatan belgeler, onun acımasızlığını dile getiren öykülerle doludur. bir çöküş döneminden sonra asur tahtına çıkan birkaç kralın en büyüğü tiglat-pileser iii’di. i̇ö 745-727 arasında hüküm süren bu kral, suriye’deki şam kentini asur topraklarına kattı. asur ordusunda bir general olan ii sargon (şarrukin), i̇ö 722’de tahtı güç kullanarak ele geçirdi ve i̇srail'i işgal etti. sargon'un oğlu sinahheriba ise i̇ö 704-681 arasında hüküm sürdü. yahuda krallığı'ndaki kudüs'ü talan etti ve asur yönetimine karşı gelen babil kentini yaktırdı. asurahiddina'nın (asarhaddon) krallık döneminde (i̇ö 680-669) asurullar, mısır’ı ele geçirdiler ve imparatorluğu en geniş sınırlarına ulaştırdılar. ama bundan kısa süre sonra imparatorluk çöküş sürecine girdi. i̇mparatorluk sınırlarındaki halklar merkezi yönetime karşı başkaldırdılar. i̇ö 614'te medler asur topraklarını ele geçirdiler ve babil'e yerleşmiş olan kaldelilerle ittifak kurarak, asur başkenti ninova'yı yerle bir ettiler. bu korkunç yıkım ninova’yı tarihten sildi ve günümüze kadar kentin izine bile rastlanmadı. asur i̇mparatorluğu da ninova ile birlikte tarihin derinliklerine gömüldü .aslında şunuda düşünmemiz lazım asurluların günümü uygarlığına kattığı güzellikler... asurlular, mezopotamya'da kurulan diğer devletlerde olduğu gibi çivi yazısı kullanmışlardır. anadolu'dakiilk yazılı kaynaklar asur tüccarlarının bıraktıkları kültepe'deki tabletlerdir. asurlu'lar tarihte bilinen ilk kütüphaneyi ninova'da kurmuşlardır.
    heykeltıraşlıkta önemli gelişmeler gösteren asurluların kabartmaları ünlüdür. nemrut tapınağındaki arslan heykelleri asur krallarının savaş ve av sahnelerini tasvir etmiştir.
    yeni babil imparatorluğu [değiştir]

    asur i̇mparatorluğu'nun yıkılışından sonra, babil yeniden güç kazandı. kentin yönetici sınıfı kaldelilerden oluşuyordu. kaldeliler, mezopotamya'nın çok eski halkıydı ve sümer kenti ur çevresinde yaşıyorlardı. bir kaldeli olan ii. nebuchadnezzar (yönetim dönemi i̇ö 605-562), yeni babil ya da kalde i̇mparatorluğu’nu güçlü bir devlet durumuna getirdi. babil'i, görkemli tapınaklar, saraylar, surlar ve kapılarla donattı. i̇ö 586'da kudüs'ü ve yahuda krallığı'nı yağmalayıp, tutsak aldığı yahudileri babil'e yerleştirdi. kalde i̇mparatorluğu, fırat irmağı'ndan mısır'a, ermenistan'dan arabistan'a uzanıyordu. bu dönemde, sanatlar, ticaret ve sanayi çok gelişmişti. ne var ki bu parlak dönem çok uzun sürmedi. nebuchadnezzar’ın ölümünden sonra imparatorluk çöküş sürecine girdi.
    yıkılışı

    pers i̇mparatorluğu'nun kurucusu büyük kiros (kurus), i̇ö 539'da babil ülkesini ele geçirdi. buna karşın babil, uzun süre kültürel kimliğini korudu. büyük i̇skender, pers i̇mparatorluğu'nu ele geçirdiğinde bile babil hâlâ görkemli bir kentti. büyük i̇skender i̇ö 323’te bu kentte, nebuchadnezzar’ın sarayında öldü. i̇skender'den sonra bölgeye egemen olan selevkoslar döneminde babil bir süre daha önemini korudu. ama selevkoslar i̇ö 311'de babil kentinin kuzeyinde seleukeia adında bir başkent kurup babil'de oturanları buraya yerleştirdiler. babil de zamanla tarihten silindi. ama babil uygarlığının izleri varlığını korudu. örneğin, çivi yazısı hıristiyanlık'ın başlangıcına kadar kullanıldı.
    sanat ve mimarlık [değiştir]

    babil ile asur sanat ve mimarlığında sümerlerin izleri görülür. onlar da sümerler gibi tapınaklarını ve saraylarını pişmiş kil tuğlalarla yaptılar. kentlerin merkezine yerel tanrılar adına tapınaklar diktiler. tapınaklar, merdivenler ya da eğimli yollarla çıkılan geniş bir platform üzerinde yükseliyordu. babilliler, bu tapınaklardan başka, basamaklı piramit biçiminde yükselen tapınaklar inşa ettiler. ziggurat adı verilen bu yapıların tepesinde, genellikle mavi sırlı çinilerle kaplanmış küçük bir tapınak bulunurdu. kutsal kitap'ta öyküsü anlatılan babil kulesi'nin de bir ziggurat olduğu sanılmaktadır. mimari açıdan önemli yerlerden biri, asur başkenti ninova’ydı. ii. sargon'un ninova yakınlarında yaptırdığı görkemli sarayının bine yakın odası olduğu bilinmektedir. sarayın hemen yanı başında dev bir ziggurat yükseliyordu. sinahheriba, ninova'da üç büyük saray yaptırmıştı. asurlular ve babilliler yapıları farklı biçimde süslüyorlardı. babilliler duvarları renkli sırlı tuğlalarla kaplıyorlardı. asurlular kalın ve yassı kireçtaşı ya da kaymaktaşıyla ördükleri duvarlara savaşları, avcılığı, din ya da saray yaşdıbını konu alan sahneler oyuyorlardı. bu kabartma resimlerin çoğunda kral, sakalı ve kıvırcık saçlıdır. çevresindeki öbür insanlar ise birbirine benzer. av sahneleri çok canlı biçimde tasvir edilmiştir. asur tapınaklarının ve saraylarının kapılarını, insan başlı aslan ya da boğa heykelleri koruyordu. kentler, planlı biçimde kurulmuştu ve geniş caddeleri vardı. su gereksinimi, büyü
    Tümünü Göster
    ···
  7. 182.
    0
    @2 makdıbının anasını gibmiştir kendileri. gibko bi de bi yarak yaptığını sanıyo ya
    ···
  8. 183.
    -1
    1 kasımda ruslar sınır bergmann atağı ile ilk olarak geçti. kasım ayının sonunda ruslar erzurum-sarıkamış ekseninde osmanlı i̇mparatorluğu'nun içine bir çıkık 25 kilometre tutunarak stabilize oldu. 3. ordunun yükünü azaltmak için rusların kuvvetlerini ana saldırı yönünden uzaklaştırmak üzere 3. piyade alayı bulunduğu trakya mevkinden çoruh'a taşınmış ve başına alman strange getirilmiş dir. ardahan harekâtı nın ilk amacı rusları batum kıyıları üzerinde tutmak olarak belirlenmiştir. daha sonra enver paşa sarıkamış savaşı'nı desteklemek için bu gücün planını değiştirecekdir. 22 aralık tarihinde 3. ordu kars için emir aldı. bu emir sarıkamış harekâtı'nın başlangıcı oldu. enver paşa 3. orduyu kendi komutasına aldı ve rus askerlerine karşı savaşa girdi. 6 ocak, 3. ordu kararğahı ateş altında kalır. hafız hakkı geri çekilme emri verir. enver paşa yenilgiden sonra komutanlığı bırakarak i̇stanbul'a döndü. 20 nisan günü van kentinde van i̇syanı başladı. van valisi’nin daha önceki yardım çağrılarınana bitlis’te bulunan kâzım bey komutasındaki birkaç tabur van’a gönderildi. general yudeniç onlara destek olmak için üç haftadan fazla süren çatışmalardan sonra general trukhin'in komutası altında olan baykal kazakları ve bir ermeni gönüllü tugayını yolladı. rusların bu atağı osmanlı güçleri ile çatışsan ermeni halkı rahatlatmak için bir kanat oldu.
    çatışmalar [değiştir]

    malazgirt'in ruslara geçmesi, 11 mayıs [değiştir]
    6 mayıs'ta, ruslar ataklarını iki ana koldan gerçekleştirdi. kuzeyde rus güçleri tortum vadisi yoluyla erzurum'u amaçlasa da osmanlı 29. ve 30. tümenleri bu saldırıyı durdurmayı başardı. osmanlı x. kolordusuna karşı rus kuvvetleri saldırdılar. güney kanadında osmanlılar başarılı değildi. bu başarısızlıkta, mirliva halil paşa'nın bitlis ve çevresinde konuşlanan güçlerini daha önce i̇ran cephesine taşımasıyla bu kanatta bir boşluk yaratmasının da payı vardı ve rusların ilerlemesi kolaylaşmıştı. 11 mayıs'ta malazgirt şehri düştü. 17 mayıs günü, rus kuvvetleri van şehrine girdi. osmanlı kuvvetleri geri çekilmeye devam etti. 21 mayısta general yudeniç van şehrine geldi. şehir ve kalenin anahtarları ermeniler tarafından kendisine sunuldu. general yudeniç daha önce kurulan ermeni geçici hükümetini onadı. bu hükümetin başına van valisi olarak aram manougian atandı. van güvene alınca general yudeniç mücadeleye yaz boyunca van gölü'nün batısında devam etti.
    19 haziran tarihinde, ruslar bir ileri atak daha başlattı. bu atak, daha önce ele geçirdikleri van gölü çevresinde kuzeybatı yönüne doğru idi. bu atağın ilk çatışması malazgirt muharebesi olmuşdur.
    malazgirt muharebesi, 10-26 temmuz [değiştir]
    10 temmuz'da oganovsky malazgirt'in batı kanadında bulunan tepelerini elde etmek için bir saldırı başlattı. osmanlı kuvvetlerinin bu alanda zayıf olduğunu düşünüyordu. rus ordusu sayıca 3-1 olarak üstündü.
    bu arada tuğgeneral abdülkerim paşa'nın komutası altında kurulan "sağ kanat grubu" güneye doğru konumlandırılmışdi. doğrudan enver paşa'ya bağlı abdülkerim paşa büyük bir süpriz yapacakdır ve kuvvetlerini malazgirt'te rusları yendi. fakat osmanlı kuvvetleri rusların bilmediği çeşitli bölgelerde 40.000 den fazla insan içeriyordu. 16 temmuz'da osmanlı ordusu abdul kerim paşa komutası altında bir karşı hücüm yaptı. general oganovsky malazgirt'e gerilemeye zorlandı. osmanlı ordusu onun yük vagonu trenini ele geçirdiler.
    20 temmuz'da ruslar malazgirt'ten püskürtüldüler.
    kayıplar [değiştir]

    general yudenich kuvvetlerini yeniden grup halinde topladıysa rusya'nın kayıpları yaklaşık 10.000 olarak rapor edildi.
    sonrası [değiştir]

    rusya'nın kafkasya cephesi komutanı general yudeniç, rusya'nın kalitesiz haberleşmesinden dolayı 22 temmuz'a değin rus birliklerinin çekilmekte olduğunu öğrenemedi.
    general oganovski bu olaylar sonucu adilcevaz’a geri dönmek zorunda kaldı. ahlat’a doğru ilerlemesinin önü kesilmiş oldu. generali nazarbekov (nazarbekiyan) ve tatvan’da bulunan general şarpantiye, bu kuvvetler karşısında fazla dayanamamış ve adilcevaz’a doğru geri çekilmek başladılar.
    ruskuvvetleri adilcevazda toplandılar. adilcevaz’da bulunan ve nazarbekov’un komuta ettiği rus birlikleri, diğer rus birlikleriyle beraber adilcevaz’ı terkederek van’a doğru geri çekildiler.
    aynı yılın eylül ayından sonra malazgirt yeniden istila edildi fakat yudenich bunu daha fazla sürdürmeye yetecek geniş kuvvete sahip değildi.
    kaynakça [değiş
    Tümünü Göster
    ···
  9. 184.
    0
    sen ne kadar gerizekalı bi binsin birader gerzek gerzek yazıp durma her tarafa amın feryadı
    ···
  10. 185.
    0
    Bugünkü gergedanların, üçü Asya'da, ikisi Afrika'da yaşayan beş türü vardır. Bunların hepsi iri yapılı, kısa ve kalın bacaklı hayvanlardır. Ayaklarında tek bir toynakla (geniş ve kalın tırnakla) çevrili üçer parmak bulunur. Kafaları iri ve ağır, kulakları geniş, ucu püsküllü olan kuyrukları ince ve oldukça kısadır. Son derece kalın olan derileri, kulaklarının tepesindeki tüy tutamları ile kuyruk püskülleri dışında tümüyle çıplaktır. Türleri ayıran en önemli fark burunlarının üstündeki boynuzların bir ya da iki tane olmasıdır. Asya'da yaşayan üç türden ikisi tek boynuzlu, öbür Asya türü ile iki Afrika gergedanı çift boynuzludur. içlerinde en irisi olan Beyaz gergedanın ağırlığı beş tonu bulur. Gergedanların boynuzu öbür hayvanlarınki gibi kemikten değil, saç, kıl ve tırnakların yapısındaki (keratin) denen lifsi bir proteinden oluşmuştur. Bazı Asya ülkelerinde bu boynuzların doğaüstü güçler taşıdığına inanılır.

    Otçul hayvanlar olan gergedanlar genellikle tek başlarına ya da aile grupları hâlinde geniş otlaklarda, çalılık ve bataklık bölgelerde yaşarlar. Yalnız Sumatra gergedanı sık ormanlarda yaşar. Görme duyularının zayıf olmasına karşılık koku alma ve işitme duyguları çok gelişmiştir. Hayvanlar arasında kendilerinden daha güçlü düşmanları olmayan gergedanlar insanla karşılaştıklarında da genellikle kaçarlar.

    Ama bazen kızgın bir erkeğin ya da yeni doğum yapmış bir dişinin alışık olmadığı bir koku ya da sesle uyarıldığında körlemesine saldırdığı olur. Gergedan bütün iriliğine karşın hiç de hantal bir hayvan değildir. Saatte 45 km hızla koşabilir ve bu körlemesine koşu sırasında koca gövdesinden hiç beklenmeyen bir çeviklikle bir anda yönünü değiştirebilir.

    özet geçiyorum: dıbına kodumun herifi.
    ···
  11. 186.
    0
    dıbını gibtiğimin dölü zütünü yırtıp bi cümle çıkartıyo @2yi gibmek için, içindeki uruspu tatmin olana kadar her başlığa yazıyor. bu @2ler nası bi gibiş yaptılar sana kreş anasının dıbının feryadı seni.
    ···
  12. 187.
    0
    zaten tahsin adına özel bir gıcığım var dıbınakoyim, aha her an tenhada kıstırıp gibebilirim bunu. yazın bunu kenara muallakler.
    ···
  13. 188.
    0
    ben bu tahsin efendiyi tuttum. görev adamı.
    ···
  14. 189.
    0
    http://www.sezyum.com/splash_arsiv/09_28_liseli.htm
    ···
  15. 190.
    0
    adam şizofren beyler kendini pilot yüzbaşı sanıyor
    ···
  16. 191.
    0
    bu herifi gibertip caps koyana 100 şuku
    ···
  17. 192.
    0
    http://www.thermo-zone.net
    ···
  18. 193.
    0
    copy + paste ten başka bişi bilmiyor ki!

    Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Phasellus felis urna, bibendum non laoreet non, consectetur vel erat. Proin sit amet leo at tortor ultricies bibendum. Integer non turpis in nisl suscipit tempus nec egestas turpis. Sed pretium metus sed sapien varius hendrerit. Quisque sed tortor non enim tincidunt dignissim posuere et magna. Sed vel nulla nulla. Vestibulum non dui massa. Integer eros est, aliquet ultricies elementum nec, eleifend sed nulla. Fusce sit amet nisl vel mi volutpat rhoncus. Praesent nec odio sit amet tortor bibendum tincidunt vel a turpis. In hac habitasse platea dictumst. Mauris viverra ipsum sit amet massa vulputate viverra. Phasellus ut nibh lacus. Vestibulum ante ipsum primis in faucibus orci luctus et ultrices posuere cubilia Curae;

    Praesent ligula tellus, sollicitudin vel egestas non, sodales ac ligula. Sed ullamcorper viverra mauris, ac euismod mi bibendum et. Integer venenatis, lorem vel laoreet malesuada, risus velit pretium lacus, id ultrices erat est nec massa. Fusce volutpat fermentum tortor, et convallis magna laoreet eget. Sed tellus arcu, sollicitudin eu feugiat ac, commodo vitae velit. Etiam eu mauris id velit congue faucibus. Sed gravida fringilla commodo. Sed eleifend erat vel mi condimentum pretium viverra nisl vulputate. Duis rutrum ipsum dictum nisl ultricies pulvinar. Vestibulum laoreet justo libero, et ultrices turpis. Ut faucibus iaculis mi non auctor. In hac habitasse platea dictumst. Nam vitae condimentum arcu.

    Praesent eget magna arcu, nec pretium urna. Phasellus massa sem, consequat eget ultrices ac, gravida eu purus. Sed orci lacus, congue a lobortis ut, sodales sed urna. Morbi dapibus condimentum posuere. Phasellus pharetra pretium laoreet. Aliquam vitae mi a leo volutpat imperdiet nec non tellus. Pellentesque adipiscing porttitor odio, sed ullamcorper tellus vehicula vitae. Nam bibendum pulvinar lorem in tincidunt. Sed diam lectus, gravida id blandit volutpat, facilisis quis sem. Nam venenatis, arcu quis eleifend posuere, nunc nibh faucibus nisl, id egestas elit turpis non felis.

    Maecenas lacus sapien, sollicitudin ut hendrerit lobortis, aliquet sed dolor. Nullam ultricies tempor cursus. Vestibulum nec tellus vel lorem imperdiet pretium. Praesent eu ipsum elit. Duis euismod dui non est faucibus a ornare felis imperdiet. Phasellus adipiscing ultrices tortor, ut lobortis ante porta non. Nam vulputate volutpat pretium. Fusce lacinia tincidunt ante sed iaculis. In tincidunt ornare nulla, et volutpat felis adipiscing a. Phasellus a quam in est aliquam faucibus nec ultricies tellus. Nunc aliquet turpis at est tincidunt vel ornare nisi dapibus. Vivamus vitae justo nisl. Curabitur ut mi nulla, vitae consequat augue. Mauris quis ligula massa.

    Sed elementum, erat eleifend ullamcorper fermentum, erat nulla cursus mi, eu pharetra enim felis a est. Sed vitae quam nec eros facilisis bibendum. Nulla sagittis aliquet nibh vitae rutrum. Pellentesque non felis felis, sed euismod purus. Phasellus viverra, risus non varius lacinia, dolor erat vulputate orci, vitae adipiscing nisl ante vitae nisl. Integer non erat eros, bibendum tempus dolor. Phasellus semper, elit eget facilisis tempus, mi felis viverra nisi, vel pellentesque enim ipsum sed mauris. In rhoncus felis quis urna consectetur eu tempus ligula pretium. Duis tempor, diam at blandit varius, lorem odio mollis eros, nec vehicula arcu tellus vitae nulla. Duis ut dolor ligula, quis vehicula dui. Suspendisse potenti. Pellentesque urna leo, eleifend in consectetur eu, posuere in justo. Duis sagittis scelerisque varius. Suspendisse potenti.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 194.
    0
    kim bu huur çocuğu ya
    ···
  20. 195.
    0
    dıbına kodum gömlek değiştirir gibi kişilik değiştiriyor. şizofrennnn
    ···