/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 226.
    +6
    Bahara henüz girmemişken havalar yavaş yavaş ısınmaya başlıyordu, bu beni içten içe mutlu ediyordu çünkü yaklaşık 4 aydır Sena'yı kamera haricinde görmemiştim, ona dokunamamıştım, öpememiştim, sarılamamıştım. Havaların ısınması demek benim Kocaeli'ye gitmem veya Sena'nın buraya gelmesi demekti, buluşacağız demekti yani. Sınıftaki herkes sevgilimin Kocaeli'de olduğunu biliyordu artık ve nasıl mutlu olduğumu da görüyorlardı. Yarı yıl tatilinde Metin2'de Batuhan diye bir çocukla tanıştım, arada onunla konuşuyordum, kuzenim, arkadaşı, ben ve Batuhan takılıyorduk Metin2'de 4lü şekilde. Tabi bu arada KOF oynamayı kesinlikle aksatmıyorduk, Sena bana söz verdirmişti o konuda.

    Cuma günü 12den sonra çıkacaktık okuldan, boyama yapılacağı için öyle uygun görmüşlerdi. Burak, Cansu, Ahmetcan, Furkan, Aylin ve ben Zafer Plaza'ya gidip piramitin önünde sohbet ederek eğlenecektik. Otobüsten inip Zafer Plaza'nın önüne geldiğimizde fırlamamız konuşmaya başladı.

    Ah: Ee ne yapıyoruz şimdi?
    F: Valla aga ben sizi bilmem, ben Cansu'ya sarılıp oturacağım nerede oturacaksak.
    Ah: Oh anasını satayım hayat size güzel, siz sevgilisiniz, şunların(Burak ve Aylin'i gösterdi) ne olduğu belli değil, ben sapım, kingin de sevgilisi burada değil.
    C: Ne sevgilisi be? Sevgili değiliz?
    C: Öyle miyiz?
    F: Bana bakma hiç sen ne dersen o
    C: Öyleymişiz.
    K: Sen Furkan'a sarıl, Aylin Burağa sarılsın, Ahmetcanda gelsin bana sarılsın öyle oturalım nasıl fikir?
    Ah: gibtir lan ordan deli
    A: Ben ne sarılcam Burağa be?
    B: Ben sanki çok meraklıyım sana sarılmaya ama istiyorsan sarılabilirim
    A: Off Burak saçmalama ya konuştuk ya bu konuyu seninle
    K: Neyse hadi uzatmayın nereye geçiyoruz?

    Plazanın içerisinde olan ama balkonu dışarıda olan Nevale'ye girdik, iki masayı birleştirerek oturduk köşeye doğru bir yere.
    ···
  2. 227.
    +4
    Güzel gidiyor panpa devam
    ···
  3. 228.
    +8
    Siparişlerimizi verdik, bir süre sonra geldiler herkes farklı farklı şeyler söylemişti.

    C: Ee King, ne zaman gidiyorsun Sena'nın yanına aylardır buluşmadınız?
    K: Bilmiyorum ki hiç, bu hafta sonu babam yardım istedi benden evde bir şeyler mi ne değişecekmiş, önümüzdeki hafta sonu havalar bu şekilde olursa giderim muhtemelen. Neden sordun?
    C: Hiç merak ettim(Ayline bakarak) onu ne kadar çok sevdiğini biliyorum ve aylardır görüşemediniz king ondan sordum(Sırıttı)
    A: Ya sen niye bana bakarak konuşuyorsun her seferinde Cansu? Özellikle söz konusu Sena ve king olduğunda?
    C: Kim sana bakıyor Aylin yine saçmalama tesadüf denk geliyor sadece.
    A: Hıııı.
    F: Vay be king, yeni yeni öğreniyorum bende, Cansu bahsetmişti bana ama ilk başta anlam verememiştim. iyi ilerletiyorsunuz farklı şehirlerden, tebrik ederim gerçekten.
    K: Sorma Furkan, keşke aynı şehirde olsaydık, keşke. O kadar çok isterdim ki.
    F: Belki üniversitede aynı şehirde olursunuz kim bilir.
    K: Kim bilir belki de.
    Ah: Keşke benimde kız arkadaşım olsa, değil başka şehire başka ülkeye bile giderim onun için.
    B: Kanka sen önce bulunduğun mahalleden dışarı çık, sonra şehir veya ülke dışını düşünürsün.
    Ah: Niye çıkayım ki olum ne gerek var, çıkmak için sebebim yok.
    B: Sende haklısın ne diyim.

    Telefonum çalıyordu, baktım Sena arıyor.
    ···
  4. 229.
    +8
    iyi insan lafın üstüne ararmış dedim ve açtım telefonu.

    K: Efendim bebeğim
    S: Nabıyosun canımın içi
    K: Oturuyorum sınıftan arkadaşla seninle geldiğimiz Zafer Plaza var ya, onun içinde bir kafede.
    S: Okuldan mı kaçtınız?
    K: Yok bugün boya yapacaklardı okula öğlenden sonra ders yoktu, yani 3 yerine 12de çıktık okuldan o yüzden.
    S: Hıı anladıım
    S: Kim o arkadaşlar?
    K: Cansu ve sevgilisi Furkan, Burak ve Aylin, bir de Ahmetcan.
    C: Selam söyle yengeme
    K: Duydun mu ne diyor Cansu
    S: Duydum duydum sen de selam söyle
    K: Onun da sana selamı var.
    S: Sesini duymak için aramıştım canımcım, biraz derslerime bakayım akşam konuşuruz yine, öptüm seviyorum seni
    K: Ben de seni seviyorum, öptüm görüşürüz.

    Kapattım telefonu, herkes ne kadar rahat ve mutlu olduğumdan bahsediyordu bu şekildeyken bile. Ben de isterdim yanımda olsun sürekli, ama olmayınca olmuyor farklı şehirde olması her ne kadar canımı acıtsa da hayatımda olması o acıyı olabildiği kadar hafifletiyordu.
    ···
  5. 230.
    +7
    Senayla konuştuktan sonra kafamda Pazar günü gitmek için plan yaptım anında ,ne olursa olsun gidecektim, sırf yanına giderim diye harçlıklarımı topluyordum zaten kenarda.

    K: Burak
    B: Efendim kanka
    K: Pazar sabah Kocaeli'ye gidiyorum geliyor musun benimle?
    B: O nerden çıktı lan birden?
    B: Yok kanka ben gelmeyeyim hadi ilk sefer geldim ilk buluşma diye ama bu sefer gelmem ayıp olur sen tek başına git rahat olun.
    B: Bende burada Aylinle uğraşırım ne yapayım(Gülmeye başladı)
    A: Hıı çok komik
    K: Keyfin bilir ben teklifimi yaptım.

    Babam Cumartesi çağırmıştı beni, eğer işimiz Cumartesi günü biterse Sena'ya sürpriz yapmak için haber vermeden gidecektim, bitmezse gidemeyecektim. Ne yapacağımızı da bilmiyordum aslında, çağırmıştı sadece odalarda değişecek şeyler var diye.

    C: Ya Aylin gerçekten sen Burağa çok haksızlık ediyorsun.
    A: Ne haksızlığı?
    F: Cansu haklı Aylin, çocuk seni seviyor senin çocuğa davranış şekline bak, yakışmıyor sana hiç.
    B: Sıkıntı yok benim için, ben beklerim benim için sorun değil yani.
    A: Çok beklersin Burak.
    Ah: Olum siz baya yakışıyorsunuz lan bir birinize bir durun bakayım yan yana
    Ah: Tiplere bak, şu an Burağı damatlık Aylini gelinlikle hayal ettim de, çok da güzel oldunuz ha.
    K: Aynen aynen 2-3 tane de çocukları olur dimi aga
    C: Tabi canım hem de ne çocuk olur onlar var yaa
    A: Dalga geçmeyin be amaan
    Burak gülmeye başladı
    A: Sen ne diye gülüyorsun(Kendisi de gülmeye başladı)
    B: Ne bileyim komik geldi.
    ···
  6. 231.
    +5
    Burak çok üzülecek sanırım
    ···
  7. 232.
    +10
    https://www.youtube.com/watch?v=FpvReFa_uXo

    Hep aklımda kalacaksın.

    ---

    Uzun zamandan sonra bu şekilde bir arada gülerek zaman geçirmek hepimize çok iyi gelmişti, bir kaç saat oturduktan sonra kalktık. Vedalaşarak ayrıldık birbirimizden, ben babamın yanında kalacaktım o gece ertesi gün için. Babamın evine geldiğimde babam yemeği yeni yeni hazırlamıştı, ben arkadaşların yanındayken hiç bir şey yememiş sadece bir şeyler içmiştim o yüzden açlıktan bayılacak gibiydim. Babamla yemeğimizi yedikten sonra bilgisayarın başına çağırdı beni.

    B: King, bak oğlum biliyorsun benim Bulgaristan üzerinden Avrupa Birliği vatandaşlığım var, annenin de öyle.
    K: Evet baba biliyorum, ne oldu ki?
    B: Bizim oyun oynadığımız dönemde internetimiz yoktu hiç bir şeyden haberimiz yoktu ama şu an internet denilen şey sayesinde her şeyden haberdarız.
    K: Evet?
    B: Senin oynadığın oyunu ne kadar çok sevdiğini biliyorum ve kanımca iyi de oynuyorsun. Son bir kaç haftadır biraz araştırma yaptım onun üzerinde ve farklı farklı ülkelerde özellikle Almanya ve ingilterede senin oynadığın oyunun para ödüllü bol bol turnuvaları olduğunu öğrendim. Bana eğer bir oyun için derslerini hiç bir şekilde aksatmayacağına söz verirsen, derslerine sürekli çalışırsan ve derslerinde başarılı olacağına söz verirsen benim üzerimden seni Avrupa Birliği yani Bulgaristan vatandaşı yapıp seni oralara zütürebilirim. Kazanamasan bile baba oğul bir yere gitmedik dememiş oluruz ileride.
    K: ???
    K: Baba şaka mı yapıyorsun?
    B: Böyle bir konuda ben neden şaka yapayım iyi misin sen king?
    K: S... s... söz
    ···
  8. 233.
    +10
    Bana yakın tarihlerde olacak olan ve geçmiş tarihlerde yapılmış olan turnuvaları tek tek gösterdi, pek çoğunu bulmuştu. 500 euro, 800 euro, 1500 euro, 900 pound gibi ödüller yazıyordu. Tabi benim ingilizcem okul ingilizcesi olduğu için tam anlamıyordum ama babamın ingilizcesi çok iyiydi, ne yazıyorsa Türkçe olarak söylüyordu bana. Almancayı da çat pat çeviriyordu. O güne kadar euronun, poundun ne olduğunu bile bilmiyordum, öğrenmiş oldum, döviz olarak geçiyorlarmış toplu olarak, bir de dolar varmış tabi. Kabul ettim, annemede söylememi istedi bunu olur dedim. Ertesi gün annemin yanına gittiğimde ona da söyleyecektim, ikisinin de bilgileri gerekiyormuş çünkü bunun için. Cumartesi günü çok fazla bir şey yapmadık, babamın beli ağırdığı için koltukların falan yerini değiştirmesinde yardımcı oldum sadece.

    Öğlenden sonra eve gittiğimde anneme anlattım babam ne söylediyse, keşke benim de aklıma gelseydi dedi, tamam dedi önümüzdeki hafta bir gün okul çıkışı ben annem ve babam üçümüz konsolosluğa gidecektik bu iş için. En son Kocaeli'ye gitmek istediğimi ve neden gideceğimi söyledim.

    A: Hayır desem de yine gideceksin değil mi?
    K: Gidicem, bu sefer yalan söylemek istemiyorum gidicem anne yarın sabah.
    A: Burakla mı gideceksin yine?
    K: Yok hayır, bu sefer o gelmiyor, ben yalnız gidicem.
    A: Gidebilecek misin tek başına otobüsle?

    Tam o anda aklıma Mustafa abi geldi.

    K: Giderim giderim anne merak etme sen.
    A: Hiç tek başına gitmeni istemiyorum oğlum ama ne yapayım çok istiyorsun gitmeyi.

    Odama geçip Mustafa abiyi aradım.

    M: Efendim king
    K: Alo Mustafa abi nasılsın iyi misin?
    M: iyiyim king hayırdır?
    K: Abi sen bana geçen demiştin ya Kocaeli'ye gideceğin zaman bana haber ver müsait olursam ben seni zütürürüm diye.
    M: Evet king hatırlıyorum ve hala söylediğimin de arkasındayım, Kocaeli'ye mi gidiyorsun?
    K: Evet abi, yarın sabah gitmeyi düşünüyorum sabah saat 9 gibi falan yola çıksam öğlenden önce orada olurum diye düşündüm.
    M: Yarın demek, keşke biraz daha erken haber verseydin.
    K: Müsait değilsen sıkıntı yok abi otogardan otobüsle giderim ben.
    M: Müsaitim müsait olmasına da akşam işlerim var biraz, ben seni sabah zütürürüm ama akşam almak için gelemem veya orada duramam.
    K: Sorun değil abi sen beni bıraksan da akşdıbına dönerim ben otogardan geri
    M: Tamam madem öyle yapalım, kusura bakma olur mu?
    K: Yok abi ne kusuru çok teşekkür ederim
    M: Yarın sabah görüşürüz.
    K: Görüşürüz abi iyi akşamlar.

    Telefonu kapattıktan sonra Sena ile konuştum biraz, geleceğimi söylememiştim hiç, laf arasında ertesi gün için hiç bir işi olmadığını tüm gün evde olacağını da öğrendim ve farkına bile varmamıştı.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 234.
    +6
    Bu geceyi 11 partla bitirelim.
    iyi geceler.
    ···
    1. 1.
      +1
      iyi geceler
      ···
  10. 235.
    +6
    Aga kusura bakma biraz geç geldim derslerden dolayı şimdi baştan sona okudum hikayeyi umarım kötü bitmez buda amk o kadar saf bir ilişkiniz var ki
    ···
    1. 1.
      +1
      Herşey çok güzel gidiyor bir takluk çıkacak gibi hissediyorum
      ···
    2. 2.
      0
      Küçükken yaşanmış ilişkiler her zaman saftan daha saf olur
      ···
  11. 236.
    +3
    Selamin aleykum
    ···
    1. 1.
      +1
      Aleyküm selam panpa
      ···
    2. 2.
      0
      Selam panpa
      ···
  12. 237.
    +4
    burak benim arkadaşım olsa bir güzel dayağımı yerdi ne işi var hâlâ aylin'le amk?
    ···
    1. 1.
      0
      Çok koştu peşinden. Öyle böyle değil hemde.
      ···
  13. 238.
    +4
    Arkadaşlar hepinize günaydın. Günleriniz güzel geçsin, bizim olmayanları kaybettik diye düşünmeyelim. Kendimizi sevelim, kimseden hayır yok panpalar. Selâmetle.. (:
    ···
    1. 1.
      +1
      Keşke düşünmemek o kadar kolay olsa, genel anlamda söylüyorum.
      Sana da günaydın
      ···
  14. 239.
    +4
    Panpalar selamlar. Bugün o çok sevdiğim kişinin evinin yolunu tuttum. Bilmiyordum ama alt katında bir bakkal vardı, kedi köpek severken çekip atardı. O bakkalı bulmaya çalıştım, bulamadım. Gittiğimiz kütüphane kapalıydı, dershanelerde. Kadere karşı gelip bir kez daha olsun görmek istiyorum. (Anlatacak kimsem olmadığı için buraya yazıyorum kusura bakmayın). *
    ···
    1. 1.
      +2
      Eğer ayrıldıysanız birlikte zaman harcadığınız yerlerde bulunduğunda, oralardan geçtiğinde kalbin acıyor.
      ···
    2. 2.
      +2
      Sevgili değildik ama güzel anlaşıyorduk, her konuda aynı fikirdeydik ama duygularımı açığa vurunca ciddiye almadı ve sorularıma "cevabım yok" dedi. Böyle yapması beni acaba diye arada bıraktı ve en sonunda sert laflar kullandı. Bu beni çok yaraladı. Duygularımı yüzüne karşı da söylemek istiyorum belki biraz da olsa anlar...
      ···
      1. 1.
        +2
        Nedense bu bana bir yerlerden tanıdık geliyor...
        ···
    3. 3.
      +1
      Panpa ne olursa olsun ben onu seviyorum ama o bana zarar vermeye başladı, gelse reddedemem diye korkuyorum.
      ···
    4. diğerleri 1
  15. 240.
    +8
    O gece uyuyamamıştım heyecandan, sabah saat 8i yeni yeni geçiyordu ki Mustafa abi aradı "Hazırsan yarım saate geliyorum evden almaya, nerdeydi sizin ev" dedi, verdim adresi 40 dakika falan geçtikten sonra geldi, annem henüz uyuyordu bir kağıda "Ben çıkıyorum, akşam görüşürüz" yazdım ve hazırlanıp çıktım evden, bindim arabaya.

    M: O gözlerin hali ne öyle uyumadın mı yoksa?
    K: Uyudum uyumasına abi ama fazla değil.
    M: Heyecan yaptın yani ha?
    K: Evet, baya baya heyecan yaptım çünkü aylardır görmüyorum kamera dışında.
    M: Hadi bakalım.

    Kahvaltı yapıp yapmadığımı sordu, yapmadığımı söyledim önce bir pastaneye zütürdü poğaça falan yedik, çaylarımızı içtik bana hiç hesap ödetmedi, kendisi ödedi hesabı. Yanıma ne olur ne olmaz diye biriktirdiğim harçlıklarımdan 150 lira almıştım, en azından böyle durumlar için ama benim cebimden para çıkmamıştı. Tekrar yola koyulduk.

    M: Biliyor musun king ben hiç evlenmedim, evlenmediğim için de hiç çocuğum yok.
    M: Sena'yı bu kadar sevmemin nedeni bu. Kendi öz kızım gibi, eğer yarın bir gün bana bir şey olursa Bursa'daki yazlığım, evim hepsini Sena'ya bırakacağım, vasiyetim o olacak.
    K: Umarım bir şey olmaz abi kolay kolay, vakti gelen gidecek ama daha çok gençsin sen şimdiden düşünme bunu.
    M: Ne genci be 50 yaşını geçmişim, 51imdeyim artık yolun 4te 3ünü tamamlamışım.
    K: Hiç göstermiyorsun abi.

    Sohbet muhabbet eşliğinde yolculuğa devam ediyorduk.
    ···
  16. 241.
    +10
    K: Yanlış anlamazsan bir şey sorabilir miyim Mustafa abi?
    M: Sor tabi ne demek
    K: Neden hiç evlenmedin bugüne kadar?
    M: Doğru insanı bulamamışım demek ki evlenmek için.
    M: Laf aramızda kalsın bu karı milletine güvenmemek lazım king.
    M: En ummadığın anlarda seni yarı yolda bırakıp giderler.
    M: Aah ah. Zamanında benim de vardı sevdiğim birisi, senin Sena'ya baktığın gözle bakıyordum ona.
    K: Sonra ne oldu abi?
    M: Meğer benimle oyun oynamış, başkasını severken benimle takılmış, benimle gezmiş, benimle eğlenmiş ama aklı hep başkasındaymış.
    M: Bana sarılırken, benim elimi tutarken hep aklındakiyle onları yaptığını düşünüyormuş.
    K: Oha nasıl ya?
    Gözleri dolmuştu.
    K: Abi iyi misin? Eğer sorun olacaksa anlatmana gerek yok sorun değil benim için merak etmiştim sadece.
    M: Önemli değil, iyiyim merak etme yaşadıklarım aklıma gelince duygulandım sadece.
    M: Kendisi bir gün geldi, vicdan azabı çektiğini söyleyip itiraf etti ve helallik isteyip gitti yanımdan, bir daha da görüşmedik kendisiyle. 4-5 yılımı geçirmiştim onunla.
    K: Helal etmedin herhalde abi o kadar şeye rağmen, değil mi Mustafa abi?
    M: Ettim, ben onu kıracak hiç bir şey yapmamıştım ama o benim kalbimi çok kırmıştı onları itiraf ederek, ama insanlık bende kalsın dedim. Herşeye rağmen mutlu olmasını istediğim için helal ettim orada hakkımı.
    M: Birini sevmek böyle bir şey, karşındaki ne yaparsa yapsın, seni dibine kadar kırsa bile üzülmesini istemiyorsun.
    M: Belki yanında olmasını ve onu görmeyi istemiyorsun ama bir yandan üzgün olmasını da istemiyorsun.
    ···
  17. 242.
    +9
    Anlattıklarından çok etkilenmiştim, o kadar içten anlatıyordu ki sanki kafamda canlanıyordu onun yaşadıkları. Çok acı çekmişti zamanında, belli oluyordu konuşma tonundan.

    K: Ee peki abi daha sonra başkası girmedi mi hayatına?
    M: Hayır, girmek isteyen çok oldu ama ben hep elimin tersi ile ittim gelenleri. Çünkü benim aklımda sadece bir kişi vardı. Evet, bana yaptıkları affedilmeyecek şeylerdi ama yine de silip atamadım onu hiç bir zaman.

    Dikiz aynasının solundaki cepten bir dosya kağıdı çıkardı.

    M: Bak king bunlar ne biliyor musun? Zamanında bana gönderdiği bütün mektuplar, o beraber geçirdiğimiz 4-5 sene içerisinde gelenler hep. O benimkileri çoktan yakıp atmıştır ama ben atmadım, hatırası olduğu için saklıyorum.
    M: Doğrusunu söylemek gerekirse king(Yerine koydu dosyayı)
    M: Ben sadece onu sevmiştim ve sanırım ölene kadar da öyle devam edecek.
    M: Hem ben bu yaştan sonra evlensem ne yapabilirim ki? Çocuk mu yapabilirim? Gezebilir miyim?
    M: Boşver hiç de takmıyorum zaten kafaya, o düşünceyi atlatalı çok oldu şükür.

    Uzun bir süre sessizlik oldu arabanın içinde.
    ···
  18. 243.
    +8
    Kocaeli'ye girene kadar hiç birimiz ağzımızı açmadık, açamadık ve bu 1 saatten daha uzun sürdü. Daha fazla yarasını deşmek istemedim, konuştukça sesi kötüleşiyordu çünkü.

    K: Özür dilerim abi tekrar hatırlattığım için.
    M: Bunun için özür mü dilenir? Unuttum gitti bile, hem bunlar kötü olduğu kadar aynı zamanda iyi olan hatıralar.
    M: King, hiç bir zaman Sena'yı üzme, ben Sena'nın seni üzmeyeceğini biliyorum. Sen de onu hiç bir zaman üzme, onu üzmeye çalışanlardan da koru onu.
    M: Sena, dediğim gibi benim öz kızım gibidir, annesiyle aramız bozuk olmasına rağmen Sena'nın hatrına benimle konuşuyor bazen.
    M: Sen king, Sena gibi bir kızla birlikte olduğun için çok şanslısın, seni tanıdığım kadarı ile o da senin gibi biriyle birlikte olduğu için çok şanslı.
    K: Anlıyorum abi, anlıyorum..

    Gebze'ye girdiğimizde "Nereye zütüreyim seni şimdi?" diye sordu, Senaların evine dedim.
    Eve yaklaştığımız zaman cebinden 50 lira çıkardı "Al şu parayı lazım olur şimdi size" dedi, almadım ilk başta.

    M: Ya king lütfen alır mısın şunu genç adamsınız sinemaya falan gidersiniz belki.
    K: Yok abi gerçekten alamam benim param var yanımda böyle durumlar için aylardır harçlık biriktiriyorum ben.
    M: Alıyor musun, alıyor musun?

    Pantolonun cebine sıkıştırdı parayı, teşekkür ettim indim arabadan, geri döndü ve gitti, saate baktım 10:50.
    Aylar önce ilk buluştuğumuz yeri gördüm, oraya geçip oturdum ve Sevgi ablayı aradım.

    Se: Efendim king?
    K: Sevgi abla şimdi Sena'ya çaktırma ben Kocaeli'ye geldim, hatta sizin evin oradayım.
    K: Hani büyük caddenin karşısında oturma alanı var ya hafif parka benziyor, ben oradayım şu anda oturuyorum.
    K: Senden rica etsem Sena'yı bir şekilde buraya gönderir misin?
    K: Ama lütfen benim burada olduğumu söyleme, tamamen sürpriz olsun istiyorum.
    Se: Olur tabi gönderirim ama biraz beklemen gerekir kahvaltı yapıyor şu an.
    K: Tamam tamam sorun değil beklerim ben.
    Se: Tamam canım kahvaltısı biter bitmez bir bahaneyle yanına gönderiyorum Sena'yı.
    K: Tamam abla afiyet olsun görüşürüz.
    Se: Hadi görüşürüz.

    Kapattı telefonu ve beklemeye başladım.
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa umarım gebze ile bağın kopmamıştır. Buluşmak isterim seninle (:
      ···
  19. 244.
    +11
    10 dakika kadar sonra Sevgi abla mesaj attı "Sena çıkıyor şimdi evden de bir şey sorayım. Nereden esti buraya gelmek?" diye "Kızını özledim" diye cevapladım. Nereden aklıma geldiyse çiçek alasım tuttu birden, oturduğum yerin tam sol alt çaprazında açık çiçekçi vardı. Kalktım yerimden çiçekçiye gittim, çiçeklere bakarken Sena yolun karşısına geçiyordu, sağa sola bakarken fark etmedi beni saklanmaya çalışmıştım çünkü, başarılı da olmuştum. Hazır Sena oraya geçmişken daha fazla oyalanmak istemedim elime bir tanesini kaptığım gibi parasını verip yolun karşısına geçtim. Sena arkası bana dönük şekilde oturuyordu masada, yavaşça önüne çiçeği bıraktım, direkt arkasını döndü "Ne oluyor be" diyerek.

    -KING! YA SEN NE ARIYORSUN BURADA
    Diyerek yerinden kalkıp sarıldı bana.

    K: Seni aramaya geldim.
    K: Sürpriz yapmak için haber vermedim, dün sana yarın işin var mı diye sorduğumda anlamandan korktum ama anlamaman çok iyi oldu.
    S: Ya ben seni yerim ama

    Öptü beni, oturduk oraya.

    S: Ya aşkım bu sabah Tayfun beni aradı, ben bugün öğlen 2 gibi buluşacaktım onlarla ama sen gelmişsin madem sende benimle gel hem sana söylemiştim ya kuzenim Tayfun ve ablasıyla tanışırsın.
    K: Saat 2de, tamam madem geleyim bende yine baş başa kalamıcaz yani anlaşıldı.
    S: Üzülme ama mutlaka kalırız ben hallederim onu.

    Elimi tuttu masanın üstünde, sanki ilk buluşmayı tekrar yaşıyor gibiydim. Saat 1 buçuğa gelirken Sena "Hadi gidelim" dedi, kalktık yerimizden, annesini aradı benimde yanında olacağımı söyledi. Buluşacakları yer bir okulun önüymüş ve yürüyerek 15-20 dakikada gidiliyormuş. El ele yürüdük bütün o yolu, yolda da konuştuk biraz.

    K: Öyle işte, dayın getirdi beni sağolsun.
    S: Canım dayım benim ya, ben ona ayrıca teşekkür ederim bu akşam telefonda.
    K: Ama akşam benim tek dönmem gerekecek otogardan, işleri varmış bugünün akşamında o yüzden gelemeyecek yani ve bekleyemeyecekti.
    S: Sorun değil biz bırakırız seni otogara kadar.

    Okulun önüne yaklaşırken orada oturmuş bekleyen bir erkek bir kız vardı, kız incecik erkek ise izbandut gibi biriydi, umarım kuzeni değildir diye düşünerek yürümeye devam ettik.
    ···
  20. 245.
    +7
    K: Bunlar mı?
    S: Evet aşkım bu kuzenim Tayfun yanındaki de ablası Yeşim.
    S: Tayfuuuuun

    Yerlerinden kalktılar, yan yana geldik.

    T: Az bekle Ali markete kadar gitti o gelsin de öyle gidelim alışveriş merkezine.
    S: Ali mi?
    S: Onun ne işi var burada Tayfun?
    S: Yeşim abla?
    Y: Bana bakma güzelim benim bir şeyden haberim yok.
    T: Bu arkadaş kim?(Beni gösterdi)
    S: Sevgilim king.
    T: Sevgilin mi?
    S: Evet hani sana bahsetmiştim ya 1. sınıfa giderken tanıştım diye, o king işte.
    T: Memnun oldum king.
    K: Ben de memnun oldum.
    S: Ya Tayfun, Ali'nin gerçekten burada ne işi var?
    T: Ben bugün aranızı yaparım diye onunla seni yan yana getirmek için böyle bir plan yapmıştım ama...
    K: Ama ne?
    T: Hah Ali de geldi.
    A: Selamla...
    Sena'nın elimi tuttuğunu gördü.
    A: Ne oluyor ya burada?
    A: Bu kim Sena?
    S: Off her gelen aynı soruyu mu soracak ya, sevgilim kim olacak!
    K: Sakin ol aşkım
    S: Tamam sevgilim
    Sarıldı bana orada, Ali'nin bakışlarındaki öfkeyi görebiliyordum.
    ···