/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 3501.
    +6
    Saate baktım 11e geliyor, baya erken indiğimizi fark ettim. Geçtim camın önüne, ben o camdan bakana kadar kendi evimi yüksek sanıyordum, buradan bakınca bizim evden atlasam bir şey olmaz diye düşünmeye başladım. Bu manzaraya karşı sigara içmek istedim, yaktım bir tane.

    A: Kasumi de tatlı kızmış ha
    K: Yok be, değil o kadar
    A: Aşkım kızacağımdan değil, gerçekten tatlı kız konuşması falan
    K: Konuşması güzel evet, ben de beğendim onu yalan yok
    A: Sen şimdi dışarı bakıyorsun da ne görüyorsun, okuyabiliyor musun yazıları falan
    K: Gel kendin bak merak ediyorsan
    A: Şakacı şey, ben hayatta bakmam buradan aşağıya, ben yatağımda mutluyum şu an
    K: Sen bilirsin

    Camı açtım biraz daha net göreyim diye, Aleyna açar açmaz "Kapa" dedi, atlayacak değilim ya amk dışarı bakacam sadece.
    ···
  2. 3502.
    +6
    Odayı incelemeye başladım, bir sürü kağıt var Japonca yazılı ama resimlerden ne olduğunu anlıyordum hepsinin. Aleyna da beni izliyor ne yapıyorum diye, dolabı açtım bir ara çeşit çeşit, enteresan içecekler, yiyecekler falan var. Dokunmadım ne olur ne olmaz diye ama bir tanesinde gözüm kaldı o dolabın içindekilerden, onu ne yapıp ne edip yemeliydim, tadını çok merak ediyordum. Bir saat falan odayı taramakla geçti, odanın kapısı çaldı ne diyeceğimi de bilmiyorum, kapıyı açtım hiç bir şey demeden, Kasumi gelmiş "Geri geldim, hazırsanız çıkalım" dedi, nereye diye sordum etrafı göstereyim size dedi. Söyledim Aleynaya anında fırladı yataktan geldi, hala üstümüzü değiştirmemiştik o şekilde de çıktık otelden. Yolda yürürken aklıma bir soru geldi, o arada da Kasumi burada bu var diye anlatıyordu.

    K: Bir şey sorabilir miyim
    Kas: Sorabilirsin
    K: Şu bizim odadaki dolap var ya içecekler falan var içinde
    Kas: istediğiniz gibi yiyin için, ödendi hepsi
    A: Ödendi mi
    Kas: Evet
    K: Sevdim bunu

    Kasumi bana dönüp gülmeye başladı

    K: Ne var
    Kas: Bir şey yok
    K: Sahi nereye gidiyoruz biz
    Kas: Bilmek istiyor musun
    K: Herhalde
    Kas: Senin sevdiğin yerlerden birisi olduğunu düşünüyorum en azından görünüş açısından
    ···
  3. 3503.
    +6
    Yolun sonuna geldiğimizde durdu "Geldik" dedi, kapıyı gösterdi. Anladığım kadarıyla burası bir oyun salonuydu, sordum öyle mi diye, tam olarak öyle olmasa da evet dedi. Girdik içeri, baya insan tanıyormuş Kasumiyi burada, çok fazla selam veren oldu, konuşan oldu onunla. Bizim Bursadaki atari salonları falan leş, berbat bir yermiş, bunu anladım. Ben yanımdakileri unutup sağa sola gitmeye başladım, durdum bir yerde "Vay dıbına koyim bu ne böyle ya" dedim, geldiler yanıma.

    A: Yerinde dursan mı biraz
    K: O dediğin zor be şu an, onu isteme benden
    Kas: Burada senin gibi pek çok kişiyi bulabilirsin, King of Fighters, Street Fighter, Mortal Kombat falan oynayan dolu insan var
    K: Sen nerden biliyorsun onları
    Kas: Bilmesem yanında ne işim var, oynuyorum da
    K: Hadi ya
    Kas: iyi değilim ama, zevkine oynuyorum öyle
    A: Sende mi oynuyorsun cidden
    Kas: Bunda şaşıracak bir şey yok ki, diğer ülkeleri bilemem ama burada kızlar da en az erkekler kadar sever öyle oyunları
    K: Ben Türkiyeye dönmek istemiyorum
    ···
  4. 3504.
    +5
    Kas: O tür oyunların doğduğu yer burası olduğu için o oyunları severek oynayan tonla insan var cinsiyeti fark etmeksizin
    K: Ne kadar iyiler
    Kas: Hepsini bilmeme imkan yok, genelde burada olan Ayano diye bir kız var, Mayıs ayında herkesi çok ağır ezerek ve tek bir raunt bile kaybetmeden şampiyon oldu bir KOF turnuvasında mesela, burada yapılmıştı o turnuva
    K: Bilsem gelirdim
    Kas: Burada genelde her zaman turnuvalar düzenlenir her oyunda, ana merkezi gibi bir yer burası
    K: Bak kanıma giriyorsun, en sonunda dönüş biletini yırtacam atacam kalacam burada
    Kas: Sakin ol, elbet gelirsin bir tanesine. Gelin bir şeyler içelim

    Ufak bar gibi bir şey vardı girişte görmüştüm, oraya zütürdü bizi, oturduk "Ben alkol alamıyorum siz istiyorsanız alabilirsiniz sorun değil" dedi gülerek. Tek tek sordum neyin ne olduğunu, o da anlattı bize bu daha iyidir falan diye, onun önerdiklerinden aldık, içtik baya da güzeldi tadı aslında.

    A: Tarifini alalım bunun yaparız evde ha
    K: Kesin yaparsın
    Kas: Zor değil, ben de yapabiliyorum
    A: Bak gördün mü zor değilmiş
    Kas: Değil evet, ilk bir kaç deneme faciayla bitebilir ama sonra alışıyorsun
    A: Hadi ya
    Kas: Burada bekleyelim biraz, birisi gelecek buraya onu alıp çıkarız
    K: Kim
    Kas: Merkezden birisi
    K: Ha tamam o zaman

    Aleynayla Kasumi kendi aralarında sohbete başladılar, bende etrafı izlemeye başladım. Belki şu an burada bulunanlara çok sıradan geliyordur ama benim için cennet gibi bir yerdi burası, bir ara "Geliyorum şimdi" diyerek kalktım, oyun oynayanların yanlarına gidip izlemeye başladım.
    ···
  5. 3505.
    +6
    King panpa aklıma birşey takıldı dün hazır senide bulmuşken sorayım mesaj yazan taraf belli oluyor ya numara ya hesap üzerinden eğer aleyna yazmış olsaydı ki hikayenin ilerisini bilmediğim için bişey diyemem orda numarası veyahut hesabı gözükmezmiydi kızın eline almışsın telefonunu bakmışsın sonuçta
    ···
    1. 1.
      +4
      Aklıma gelmedi belki o dönem, bilmiyorum şimdiki aklım olsa direkt numaraya bakarım. Onun patladığı zaman da gelecek ama biraz var oraya.
      ···
      1. 1.
        +4
        Polislerin bakması gerekirmiş onlarda yeterince ilgilenmemiş bence
        ···
  6. 3506.
    +5
    Aslında hiç fena değillerdi, bir süre izledikten sonra döndüm Aleynaların yanına. Bir kaç dakika sonra Kasuminin bahsettiği kişi geldi, konuştular bir süre sonra "Gidelim mi merkeze" diye sordu, olur gidelim dedik. Buraya geldiğimiz yoldan geri döndük, ben nasıl görmemişim bilmiyorum en büyük merkez bizim kaldığımız otelin hemen hemen karşısındaymış.

    K: Burada mıymış bu
    Kas: Bilmiyor muydun
    K: Hayır, görmedim de
    Kas: Nasıl görmedin anlamadım
    K: Ben de bilmiyorum, neyse giriyor muyuz
    Kas: Girelim ama uyarayım yukarıda benim işim başlıyor, ne söylerlerse size aktaracam, sizin söylediklerinizi de onlara aktaracam
    A: Keşke ben de öğrensem şu Japoncayı, hoşuma gitti
    Kas: Zor değil öğrenirsin. Bugün size gezdireyim içerisini, hem King sen görmüş olursun nasıl bir yerle iş birliği yaptığını, hem de yarın tekrar geldiğinizde hiç zorlanmadan nerde ne olduğunu bilirsiniz
    A: Ben bile heyecan yapıyorsam King'i düşünemiyorum
    K: Ben bir şey hissetmiyorum hele o çıktığımız yerden sonra

    Girdik binanın içine, anormal hiç bir şey yoktu aslında burada, istanbulda Alpin bulunduğu yerle neredeyse aynı tasarımı vardı, tek farkı biraz daha büyük olmasıydı belki. Her katta ne olduğunu anlattı, müdürlerden biri olduğunu söylediği kişiyle tanıştırdı, adam biraz yavşak birine benziyordu, müdür olan kişi, ama konuşması gayet düzgündü, en azından Kasuminin çevirdiğine göre öyleydi.
    ···
  7. 3507.
    +5
    Anlattığım gün çok uzun ve fazla da kesmek istemiyorum açıkçası o günü. Eğer bugün olduğu gibi 10-10:30 civarında evde olabilirsem ki yarın daha uzun yazarım, Perşembe günü falan bitmiş olur o gün.

    iyi geceler herkese.
    ···
    1. 1.
      +4
      iyi geceler panpalar
      ···
    2. 2.
      +3
      iyi geceler panpa
      ···
  8. 3508.
    +3
    devam kral.
    ···
  9. 3509.
    +4

    R E Z

    ···
  10. 3510.
    +5
    Yakındır bu işi bırakmam, takunu çıkardılar bu akşam randevularının. Yarın akşam görüşmek üzere.
    ···
    1. 1.
      +3
      Maddi açıdan zorluk çekmeyeceksen bırak bence panpa öyle iş mi olur aq
      ···
  11. 3511.
    +5
    king reis inci de bir başlık çıktı karşıma Japonya'yla ilgili birçok idda var iyi ve kötü yanlarıyla ilgili

    http://www.incisozluk.com...B1r-%C3%A7%C3%BCnk%C3%BC/

    sen orda 2 yıl gibi bir süre yaşadın rica etsem iyi ve kötü yanlarıyla anlatır mısın ?
    ···
    1. 1.
      +5
      Güncel günlere geldiğimde sorarsanız anlatırım, 2 yıl gibi bir süre orada yaşamadım, 2 yıl içerisinde parça parça 4-5 ülkede bulundum hiç Türkiye'ye dönmeden.
      ···
  12. 3512.
    +5
    Amk işi bırakacam diye patronun yanına gidiyorum, ben konuşmadan diyo ki senin iş başı saatin yarından itibaren 10, zam da yapıyorum. Hep böyle oluyor amk. :D

    Akşam 10:30 gibi buradayım.
    ···
    1. 1.
      +5
      Böyle işi bulduysan bırakma panpam:D

      R E Z

      ···
  13. 3513.
    +5
    Müdürle olan konuşmamız bittikten sonra Kasumi bize "Hadi yemek yiyelim" dedi, Aleyna zaten acıktım demeye başlamıştı, dedim tamam yiyelim ama nerede, gelin benimle dedi. Binanın içerisinde bulunan böyle restoranı andıran bir yere soktu bizi.

    K: Ben galiba bunlardan bir kaçını dolapta gördüm otelde
    Kas: Olabilir, daha önce hiç yediniz mi bunlardan
    A: Hayır, nerde yiyebiliriz ki
    Kas: Türkiyede de var yapan yerler ama tabi buradaki gibi olmuyor orası ayrı
    K: Sen ne yiyorsun genelde
    Kas: Ben çok fazla yemek yiyen birisi değilim eğer öneri almak için soruyorsan
    K: Evet onun için soruyorum
    Kas: Eğer benim gibi fazla yemek yemeyen biriyseniz onigiri alabilirsiniz mesela, 3-4 tanesi yetiyor
    A: O ne
    Kas: Bak şurada var(Camdan gösterdi bir şey) , dışındaki yaprak yosun, içinde pirinç var ve çeşit çeşit aromaları var
    K: Yosun, deniz yosunu değil dimi
    Kas: Herhalde değil(Güldü), özel yosunu var onun
    K: Ben denerim bunu
    A: Ben de
    Kas: Tatlı yemeyi seviyorsanız eğer, özellikle soğuk seviyorsanız hakuto jelly tavsiye ederim, hafif sıcak olsun derseniz de sakuramochi var en güzellerinden
    K: Ne dediğini anlamadım ama güzel bir şey söylediğin kesin, başka neler var burda
    ···
  14. 3514.
    +5
    Anlattı anlattı konu geldi balığa "Benden bu kadar balık varsa ben yokum, ben şu yosunludan yerim" dedim, Aleyna da aynısını söyledi, Kasumi kendisine başka bir şeyler aldı, biz de aldık onigirileri, yanında da tatlılar geçtik masanın birine, amk önümde çatal bıçak yok ki, iki tane çubuk var sadece. Çok geçmeden 'tatlı' için çatallar geldi.

    K: Çubukla yemicez dimi bunu
    Kas: Nasıl istersen öyle ye
    K: Bu çubuğu nasıl kullanıyosunuz siz ya, ben olsam alırım tekini çatal niyetine saplarım tabaktakilere

    Kasumi bir kahkaha attı orda, acaba çok mu komik bir şey söyledim diye ben de gülmeye başladım ufaktan

    Kas: Ya olur mu öyle şey hiç
    K: Niye olmasın
    A: Var ya o kadar diyorsun Japonya hayalimdeki ülke orada yaşamak isterim cart curt, al geldin Japonyadasın ama yemek aletini kullanmayı bilmiyor musun gerçekten
    K: Nerden bileyim, daha önce çubukla yemek yemişliğim mi var benim, yapma nolur ya
    Kas: Çatal geldi ya onu kullan, gerçi onigiriye gerek yok çubuğa falan al elinle ye ben de öyle yapıyorum
    K: Hah bana bununla gel, çubuksuz çatalsız oluyorsa tamam
    ···
  15. 3515.
    +3
    Aldım rezimi.
    ···
  16. 3516.
    +5
    Ben gayet hayvan gibi yedim yani önümdeki 2-3 tane onigiriyi, büyüktüler de ufak değillerdi, farklı tabaklardan aldığım için her birinin farklı tadı vardı ama çok güzeldi hepsi, içecek olarak standart kola aldım ben, Aleyna ise sütlü çayı merak edip ondan aldı. Tatlıyı da gömdüm yemekten sonra, sakuramochi, enteresan bi tadı vardı kiraz, pirinç ve şeftali karışımı ama yine de beğenmiştim. Hepimiz yedik yemeğimizi, sigara içiliyor mu burada diye sordum, iç dedi tam yakacaktım kendisi verdi bir tane bana, onu yaktım.

    K: Eğer işin yarım kalıyorsa yanımızda duracaksın diye
    Kas: Önümüzdeki 14 gün boyunca benim işim bu, yani zorlanacağınız durumlarda yanınızda olmak
    K: O da güzel
    Kas: Birazdan seninle aynı oyunu oynayan ve bizim sponsoru olduğumuz çocuk da gelecek, biraz bekleyelim burada
    K: Oha harbi mi, nereli
    Kas: Mekgibalı
    A: O gelince ne olacak
    Kas: Tanışsınlar, az önce geleceğini öğrendim. Sen biliyor musun oynadığı oyunu
    A: Biraz
    Kas: O geldiğinde izleriz onları
    K: Ne demek bu
    Kas: Ona meydan okursun herhalde
    K: Anasını bile ağlatırım da, neyse
    ···
  17. 3517.
    +5
    Daha sigaramı bitirmeden geldiler, Kasumi kalktı yerinden, onunla beraber biz de kalktık. Çocuğun adının Miguel olduğunu öğrendim, Kasumi ve çocuğun yanındaki tercüman(Tabi burada çalışan) aralarında konuşuyor, Kasumi de bize çeviriyordu, bizim sorduğumuz soruları onlara iletiyordu. Bir ara "Daha KOF oynayan kaç kişi var buradan" diye sorduğumda 2 kişi daha gelecek ama onlar yarın geliyor dedi, iyi dedim. Bir kaç dakika sonra Kasumi söylenen şeye karşı güldü, bana dönüp "Seninle oynamak istiyormuş" dedi.

    K: Varım, ama sana bir şey söyleyeyim mi yerim bunu ben
    Kas: Daisukenin dediğine göre çocuk güzel oynuyormuş
    K: Fark etmez, bana yeri söyle sadece
    Kas: Neyin yerini
    K: Nerede oynayacağımızı
    Kas: Haaa
    A: iyi misin
    K: iyiyim ne oldu
    A: Gözlerin bi büyüdü sanki
    K: Bu kendine güvenen sığırı görünce büyümüş olabilir

    Tercüman beni gösterip soru sordu, Kasumi "Ne kadar zamandır oynuyorsun oyunu" diye sordu, 13 yıldır dedim, çocuğa bunu söylediğinde dik dik bakmaya başladı, sanki küfür ettim amk. "Az önce gittiğimiz yere gidelim, orası uygun olur hem eğlenirsiniz biraz" dedi bize, Aleynaya baktım hiç sesi çıkmıyor sadece bizi dinliyor "Konuşsana yav biraz" dedim, bir şey demedi güldü sadece.
    ···
  18. 3518.
    +5
    Salona giderken çocuğun bu firmayla 5nci yılı olduğunu falan öğrendim, ama tabi tek oynadığı oyun KOF değilmiş ama genel olarak KOF turnuvalarına katılan birisiymiş ve geçen sene de gelmiş buralara. Girdik salona, bi tane makinenin başına geçti direkt çocuk, gittim oturdum yanına. Çocuk turnuva tarzında 3 üzerinden 2 alan kazansın demiş, kabul ettim ve çocuk 2-1 elime verdi benim. Son el bittikten sonra oturduğum yerde koltuğu dönürdüm sadece, çocukla tercümanı aralarında konuşmaya başladılar, ben de bizimkilere döndüm.

    K: Bu ne
    Kas: Ne oldu
    K: Görmedin mi ne oldu
    Kas: Gördüm, yenildin
    K: Ben mi paslanmışım bu çocuk mu iyi oynuyor anlamadım ama neyse
    Kas: Onu sen bileceksin
    A: Yenildin mi şimdi
    K: Evet
    Kas: Çocuk sana dikkatini vermedi falan diyormuş
    K: Yoo verdim
    Kas: Bak ne dedi Daisuke "Miguel onun en basit komboları rahatça yediğini söylüyor, kötü bir oyuncu kesinlikle değil, kötü olsa burada olmazdı ama sanırım dikkat bozukluğu var diyor"
    K: Öyle bir şey yok ya
    Kas: Neyse güzel oyundu, 20 dakika falan sürdü ama ha baya uzun oldu
    K: Oldu mu o kadar
    Kas: Oldu evet
    K: Tekrar yapalım
    ···
  19. 3519.
    +5
    ikinci kez oynadığımızda 2-0 yenildim. "Ben galiba paslanmışım" dedim güldüm, güldüm ama tadım tuzum kaçtı, bunun farkında değillerdi. Kalktım makinanın başından, Kasumiye "Ben biraz otele gideyim, yoruldum" dedim Aleynanın elinden tuttum, gidelim dedim.

    Kas: Yoruldun mu gerçekten
    K: Evet, biraz dinlensem iyi olacak
    Kas: iyi peki, siz bilirsiniz
    K: Çıkarsak eğer seni ararım, gelirsin dimi
    Kas: Tabi ki gelirim
    K: Tamam, teşekkür ederim
    A: Telefonu soracaktın
    K: Aa sahi, bu oteldeki telefon yurtdışı araması yapıyor mu
    Kas: Yapıyor, kullanabilirsiniz
    K: Harika, teşekkürler
    Kas: Görüşürüz sonra
    K: Görüşürüz

    Aleynayla beraber çıktım oradan, o anladı bir şeyler olduğunu.

    A: Senin moralin bozuldu dimi
    K: Belli oldu mu o kadar
    A: Hissettim
    K: Biraz bozuldu evet
    A: Altı üstü oyun, boşver takma
    K: Değil işte, basit bir oyundan ibaret değil. Ben o yenilgileri turnuvada alıp elim boş dönebilirdim
    A: Boşver, otele gidelim de ben babamı arayayım
    K: Ara, gerçi oradaki telefona gerek yok ki niye sordurdun, benim telefon açık her yerde
    A: Fazla yazmasın
    K: Yazarsa yazsın, salla
    ···
  20. 3520.
    +6
    Odaya geldik, verdim Aleynaya telefonu ve yatağa atladım, çocukla oynadığım maçları düşünmeye başladım. 5 dakika kadar sonra Aleyna geldi yanıma ve yatağa oturdu, bitirmiş konuşmasını.

    A: Nasıl oldun
    K: iyiyim ya bir şeyim yok
    A: Sevindim, babamın selamı var. Sen de ara istersen konuş, daha aramadın kimseyi
    K: Ararım sonra, acelesi yok
    A: Sen bilirsin, tavanı çok beğendin herhalde gözünü ayıramıyorsun oradan
    K: Ne demezsin, bir beğendim bir beğendim
    A: Çok takıyorsun kafana bak iyi değil
    K: Neyse boşver, versene telefonu bi

    Aldım telefonu elime, annemle babamı aradım, konuştuktan sonra attım telefonu kenara. Hiç bir şey anlamayacağımızı bildiğim halde televizyonu açtım, daha doğrusu açamadım, menüyü geçemedim bir türlü nereye bassam seçenekler çıkıyor, sinir olup kapadım geri. Kalktım yataktan dolaba gittim, orada ne alsak da içsek diye bakınırken telefonum çalmaya başladı.
    ···