15-20 dakika içinde onlar da hazırlandı, evden çıkıp taksiyle annemin evine geldik, neyseki evin anahtarını hala yanımda taşıyorum evde olmama durumuna karşı. Tahmin ettiğim gibi daha gelmemişti annemler, Rüya hızlıca bir iki parça bir şey aldı çantasına koydu, şapka eldiven derken onun da burada işi bitti. Evden çıkarken Sergün aradı, Tophanede buluşalım hepimiz dedi kapadı. Aynı şekilde taksiyle Tophaneye kadar geldik, oturduk oraya Sergünü beklemeye başladık.

K: Zamanında gelse bari
R: Gelir gelir de, şuraya bak sabah görüştük şimdi Uludağa gidiyoruz 1 haftalığına
K: Bence daha iyi oldu
A: Değişiklik olur hem, acaba orada kar var mıdır şu an
K: Olmaz mı ya ne diyorsun sen
R: Kayak bilen var mı
K: Sen biliyor musun
R: Biliyorum ondan soruyorum
K: Sergün biliyor, ben sıfırım kayakta o muhabbeti onunla yaparsın geldiğinde veya oraya gittiğimizde
A: Ben de hiç bilmiyorum valla ya
R: Hadi ya, ama bu olmadı ki şimdi, neyse çözüm buluruz ona gidelim de bi

Gece rezimizi alalım burdayiz

Çok geçmeden Sergün de geldi, saat 6:50 gibi bindik minibüse hepimizde sadece sırt çantası. Sohbet muhabbet eşliğinde saat 8 40 gibi oteller bölgesinde indik, felaket kar yağışı vardı indiğimizde, belki yol boyunca yağıyordu bu taraflarda ama hiç dikkat etmemiştik. ilk işimiz otele girmek oldu, Sergün arkadaşıyla konuştu iki tane oda ayarladı yan yana, birinde ben ve Aleyna kalacaz diğerinde ise Sergünle Rüya. Odaya girdik, üstümüzü değiştirirken kapı çaldı, baktım Sergünle Rüya "Hadi çıkıyoruz" dediler, nereye amk daha yeni geldik az bi dinlenelim. Nereye diye sordum, gezecez dediler. Söyledim Aleynaya, o biraz yorulmuş, uyuyabileceğini söyledi ama aynı zamanda bana da çıkmamı söyledi. Bir şey olursa ara o zaman dedim, montla şapkayı alıp çıktım odadan. Otelden dışarı çıktık, hala kar yağışı var, kapıda mal gibi etrafa bakıyoruz.

K: Hadi buyrun çıktık, şimdi ne yapacaz bu yağışta
S: Siz orasını bana bırakın, şu tepenin üstünde güzel bir mağara var oraya gidip ateş yakar muhabbet ederiz
K: Bu mu yani
S: Olum onun tadını bir al sen, bırakmak istemezsin samimi söylüyorum
R: Mağara ve ateş
S: Evet, beğenemedin mi
R: Ben korkarım mağaradan yalnız
S: En fazla ayı çıkar bir şey olmaz
K: Ayı çıkar ve bir şey olmaz, anasını satayım gören de diyecek ayılarla mücadele ediyor her gün
S: Çok denk geldi bana ama bu aralar yoktur, temiz mağara rahat olun siz
K: Mağara dedin ya aklıma Amerikadaki olay geldi, Burakla ne planlamıştık neler olmuştu
R: Sen Amerikaya ne zaman gittin
K: Oldu baya, anlatırım hadi gidiyosak gidelim yoksa ben içeri girecem, zütüm dondu lan
S: Siz duruyorsunuz amk yürüsek çoktan varmıştık oraya

Başladık bi tepeye doğru çıkmaya.

R: Gerçekten gidiyoruz yani şu an
S: Evet gidiyoruz, bana güvenin siz ya allah allah
R: Güvenmekten başka çaremiz yok ne yazık ki
K: Fazla uzaksa ben gelmeyeyim bak, Aleyna kaldı otelde telefon çekmez arar bir şey olur
S: Orada telefon senin evinden daha iyi çekiyor rahat ol sen, az kaldı zaten geldik sayılır
K: Umarım uzak değildir de bir şey olursa hızlıca dönerim
S: Dönersin dönersin rahat ol
R: Bak ben şeye sevindim, baş başa kaldık. King kusura bakma eşin falan ama yani ben kuzenlerimle tek kalmak da isterim bu şekilde
K: Kim olsa ister

Çıktık tepenin üstüne, Sergün tuttu ışığı gösterdi bize mağarayı, aslında o kadar uzak değilmiş. Gittik girişinin önüne, burası genelde onun dediği gibi kullanılıyormuş, kamp ateşi gibi dizilmiş tahtaları görünce anladım. Oturdu onlar, ben de ateşi yaktım o yağışın altında zor da olsa, oturdum yanlarına. "Bu yağışın altında oturmayı geçtim ateş yaktık, harbi bravo bize amk" dedim dalga geçer gibi.

Bir rez daha

R E Z

S: Onun tadı orada zaten, çok yağarsa gireriz mağaraya ne olacak
K: Eveet, şimdi gelelim esas konuya, naber
R: Bu mu esas konu
K: He bu, ne bileyim ne konuşacaz öyle girdim işte
R: Sen şimdi onu bunu bırak bana Amerika'ya niye gittiğini anlat
K: Bi oyunun turnuvasına gittiydim yanımda Burak ve Aylinle
R: Ee
K: Eesi bu kadar işte, bu yani
R: Neresindeydiniz
K: Kaliforniya
R: Ha uçta yani, tamam
S: iyi de para kazanıyor ha o oyundan
K: Kazandık işte üç beş
R: Sizi o kadar özlemişim ki, dönesim yok pek açıkçası. Tamam daha ilk gün ama ne bileyim, içimden bir ses burada onlarla kal diyor
S: Saçma saçma konuşma, burada kalıp sürünecek misin
R: Konu sürünüp sürünmemek değil, konu kendini rahatça ifade edebildiğin, tüm dertlerini anlatabileceğin birilerinin yanında olması. Ha arkadaşım yok mu, dolu hatta dolu az bile kalır ama işte, gel gör ki hiç biri sizin yerinizi tutamaz
K: Arayıp sorsaydın arada sırada
R: Ulaşmaya çalıştım ama olmadı, bulamadım. Çok denedim be King

Yağışın hızlanmasıyla hem ateş söndü hem de biz başladık sövmeye, direkt girdik mağaranın içine oturduk. Rüya telefonunun fenerini açtı koydu taşın üstüne, güneş gibi aydınlattı içeriyi.

Dışarıdan ne zaman uluma sesi gelse Rüya yerinden zıplıyordu ve bu bize aşırı komik geliyordu. Konuşurken konu Aleynaya geldi.

R: Mutlu musun evliliğinden
K: Mutluyum, bak kendimi bildiğim yaşı 7 olarak alırsam, 14-15 senedir sevgili ya da evlenme ne dersen adına o konuyla ilgili yaşadığım en mutlu dönemim bu dönem
R: Peki zamanında Sena ile ayrılmamış olsaydın şu an ne olurdu sence
K: Aleyna yerine Sena olurdu ve elimde üniversite diplomam olurdu
R: Yok mu
K: Yok, gitmedim üniversiteye
S: Bu mal Senadan ayrılınca sular seller gibi ağladı aylarca, sınava yakın dönemdeydi bir de sınavda sıçtı batırdı, barajı zor geçti galiba
R: Yani ne olmuş batırdıysa, tekrar girebilirdi o sınava bir sonraki sene
K: Kim uğraşacak onunla, gibtir et
R: Sen neden alkol ve sigara içiyorsun bu arada aklıma gelmişken sorayım
K: Sena yüzünden, ayrılınca ne yapacağımı şaşırdım çünkü
R: Sena sana sürekli zarar vermiş be kuzum
K: Öyle evet, ölümden de döndüm ben kaç kere onun yüzünden, çok dayak yedim ama o ne yaptı gibtir oldu gitti

R: (Yutkunmaya başladı) Ölümden döndüm, derken Kingcim?
K: Basbaya. Senanın eski erkek arkadaşının abisinden dayak yedim bir ara, bak elimde bir tane iz var, bunu da Senanın eski erkek arkadaşı yaptı bıçakla, sonra aynı çocuk silahla vurdu beni
R: NASIL SiLAHLA VURDU YA
K: Bağırma anlatıyorum işte sakin ol, bak yaşıyorum hayattayım. Bir gün parkta sıkıştırdı beni, çekti silahı vurdu ama mermi bacağımı sıyırıp geçti. O olaydan sonra da Sena ayrıldı işte benden, az önce Sergünün dediği gibi aylarca ağladım, son senemdi bir de lisede. Neyse ki Cansu, Burak, Ahmetcan, Aylin falan yanımdaydı da kendime zarar vermeden atlattım, ben bir ara intihara kalkıştım zaten ama tuttular.
R: Ciddi misin
K: Evet. Ama işte gel gör ki kafasını dağa taşa vurdu pişmanlığından da iş işten geçti
R: O Senayı elime geçirirsem ben benden çok çekeceği var
K: Boşver, bitti gitti bilmem kaç senelik olaylar zaten ben gülüyorum hatırladıkça, eskiden acıtıyordu ama artık acıtmıyor

Telefonum çalmaya başladı, Aleynaydı arayan, uyuyacağını söyleyip kapattı. Benim de uykum geliyordu ufaktan, sigara yaktım bir tane "Şunu içelim de dönelim" dedim.

R: Senadan neden nefret ettiğinizi anladım şimdi
K: Bakma sakindi bugün, normalde çok agresifti bazı konularda ama bir o kadar da ağlak, duygusal
S: Sen niye dönelim diyorsun
K: Uykum geldi abi ne yapayım burada mı yatayım amk
S: E tamam sen dön
R: Ne sen dön, dönerse hepimiz döneriz. Üçümüz diye geldik buraya, üç kişi durmayacaksak anlamı yok burada oturmanın
S: iyi peki siz bilirsiniz, bana fark etmiyor
K: Bak şimdi sigaramı atıyorum ve gidiyoruz

Attım sigarayı, kalktık çıktık mağaradan ama o kadar tatlı bi muhabbet oldu ki "Neden uyku diye bir şey var ki" diye söylendim bir noktada. Aşağı inerken hiç konuşmadık, belki de tipi gibi yağan kardan dolayı bir an önce gitmek istiyorduk otele. Girişe geldiğimizde yarın için plan yaptık biraz, kahvaltıdan sonra kayağa gidecektik, tabi ben yapamayacağımı biliyordum ama olsun. Geldik odaların önüne, Rüya sarıldı bana.

R: Hadi Sergünle aynı odadayım da sana sarılmak istedim King, teşekkür ederim her şey için
K: Daha dur birinci gün, daha önümüzde çok zaman var, bir şey yapmadım henüz
R: Onu mecazi anlamda söyledim, şu an yanımdasınız ya, o bile yetiyor bana canlarım benim
K: Yarın görüşürüz o halde
R: Ama bak yarın Aleyna da gelsin yanımıza
K: Konuşurum ben gelir merak etme
R: Güzel, iyi geceler size
K: Size de

Girdim odaya Aleyna mışıl mışıl uyuyor, üstümdeki ağırlıkları çıkardıktan sonra yattım yanına, Rüyanın bahsettiği onun yanında çalışma meselesini düşünmeye başladım. Ara ara Aleynaya baktım, doğumu orada yapsa çocuklar direkt olarak abd vatandaşı olacaktı. Bunu onunla konuşmak gerekiyordu sadece.

Eh 2-3 part fazla söylemişim ama hemen hemen söylediğim part sayısında bitirdim o günü. Yarın akşam devam, erken gelmeye çalışacam.

iyi geceler herkese.

rezervasyon

oo yeni karakter açılmış *

Gece gelmiş olurum 12-1 gibi, daha erken de olabilir. Ahmetcan hazretleri salmıyor. :D

14 Ocak

---

Otelde güzelce kahvaltımızı yaptıktan sonra dördümüz de çıktık dışarı, kar yağışı hafif olsa da vardı. Sergün kulağıma yaklaşıp bana biz kahvaltı yaparken bir kızın sürekli bana baktığını söyledi, tanıyor mu acaba diye sordu, ne bileyim ben belki tanıyordur belki de birine benzetmiştir dedim üstünde durmadım konunun, beni ilgilendirmiyordu nasıl olsa, belki de hoşuna gittim ondan baktı. Oturduk bir yere kayak yapanları izlemeye başladık.

K: Ulan nasıl yapıyorlar şunu ya
R: Zor değil, alışırsan kolay
K: Alışırsan kolay olduğunu ben de biliyorum da alışması mesele
R: Öğretebilirim istersen
K: Ne geçecek elime öğrenince, salla
R: Sen bilirsin
K: Memnun musun şu an burada olmaktan
R: Memnunum, memnun olmamın sebebi de sizsiniz
S: Memnunsan mesele yok
K: Aynen, memnun değilim dersen basar gideriz aşağıya

Aleyna sarıldı bana, o şekilde izlemeye devam ettik kayanları. Bir süre sonra yanımıza bir aile geldi oturdu, bizim oturduğumuz yer zaten tribün gibi bir yerdi. Sergün dürttü beni "O kız" dedi, baktım tanımıyorum kızı, gram tanıdık da gelmiyor. "Muhtemelen birine benzetti de ondan baktı" dedim elimle salla dedim.

Aleyna duyunca önce kıza sonra bana baktı, ne oldu dedi, bir şey yok dedim. Göz ucuyla kadınla adama baktım, garip şekilde yüzleri bana tanıdık geldi ama kızı kesinlikle tanımıyorum. içimden amaan gibtir et dedim döndüm önüme, kendi aramızda konuşurken o kız kalkmış gelmiş yanımıza "Bir şey sorabilir miyim" dedi.

S: Buyur
Kız: Şey, şu arkadaş(Beni gösteriyor) Sakarya'da mı okudu ilk ve ortaokulu
S: Kendisine sorsana bana niye soruyorsun
K: Evet orada okudum
Kız: D şubesinde miydin
K: Evet
A: Sen kimsin
Ay: Aynur benim ismim, sanırım ben seni tanıyorum(Yine gösterdi beni)
K: Olabilir, tanıyabilirsin muhtemelen bizim okuldandın
Ay: Aynı sınıftaydık desem
K: Aynı sınıftaydık desen, ben seni hiç bizim sınıfta görmedim desem
Ay: 8. sınıfın ikinci döneminde geldiğim için aklında kalmamış olabilir
K: 8. sınıfın ikinci dönemi bize 2 kişi gelmişti evet veya 3 kişi, 1 tanesi kızdı ama
A: Hayatım
K: Efendim bebeğim
A: Sınıf arkadaşın mı
K: Galiba

K: Tip olarak hiç hatırlamıyorum desem ayıp olur mu
Ay: Yok ya ne ayıbı, 3-4 ay aynı sınıfta kaldık sadece hatırlamaman normal ama ben görünce tanıdım seni bak, esmer bi çocukla takılıyordun hep dimi
K: Burak
Ay: Her neyse ismi, ben sizin sağ arka çarpazınızda oturuyordum Yaseminle
K: Hatırlar gibiyim ama
K: Hatırladım tamam, hatırladım hatırladım
Ay: Hatırlaman güzel
K: Aşkım bu kız 8. sınıfta ikinci dönemin 3. haftasında mı ne gelmişti aynı mahalledeki başka bir okuldan
A: Ne kadar güzel
S: Biliyor musun, yanlış anlama ama ben Kinge demiştim seni, kahvaltıda seni kesti sürekli diye
Ay: Çıkarmaya çalıştım bir süre, ondan öyle dik dik baktım, umarım yanlış anlaşılmamıştır
A: Yanlış anlaşılmaya müsait bakışlardı, ben de gördüm
Ay: Cidden mi ya, çok özür dilerim
K: Sorun yok, ne diyim memnun oldum mu diyim bilemedim
Ay: Nasıl istersen, ben yıllar öncesinden birini gördüğüm için mutlu oldum
A: Ailen bir şey demesin sana burada duruyorsun diye
Ay: Der mi der haklısın, seni gördüğüme sevindim King, görüşürüz

Ben hissiz gibi baktım sadece kıza, evet o zamanlarda gelmişti bu kız bizim sınıfa ama demek ki zerre dikkatimi çekmemiş ilk gördüğümde tanımadığıma göre. Aleynaya baktım kıza bakıyor sadece "Ne oldu be birden" dedim, yok bir şey dedi.

Sanki suçum varmış gibi başladı bana trip atmaya, ben dedim sanki kıza gel konuşalım diye. Ne dediysem ya cevapsız bıraktı ya da geçiştirdi. En sonunda "Yapma ama böyle ya, benim ne suçum var" dedim baktım Rüya bana sus diyor, kulağıma "Hamile kız, hassas dönemleri bir şey deme" dedi.

K: E birşey deme de yani
A: Kız seni hatırladığına göre aklına kazınmışsın onun
K: Oha, ne alaka
A: Bilmem artık
R: King hatırlamadı bile kızı görmedin mi
A: Acaba hatırlamadı mı yoksa bile bile mi öyle yaptı
S: Yenge abartma istersen
A: Abartmıyorum ben
K: Yok canım ne abartması, ağzıma sıçıyor sadece o kadar, ben dedim sanki gel konuşalım diye. Ben otele dönüyorum, gelirsiniz siz ne zaman isterseniz

Tam kalkmıştım Aleyna tuttu kolumdan tekrar oturttu beni "Otur oturduğun yerde" dedi sarıldı bana sımsıkı.

Aynurlar kalktı gitti, Aleyna arkalarından baktı bir süre sonra önüne döndü. Ben Rüyayla Sergüne bakıyorum, alttan alttan gülüyorlar amk, açın da zütünüze gülün diyecektim demedim.

K: Bana bak sen niye trip atıyorsun bana
A: Sence neden olabilir bir düşün bakalım
K: Aklıma gelen tek şey onunla konuşmam, öyle mi ondan mı yani
A: Evet canım benim
K: Kız sınıf arkadaşımmış, iki konuştu ayak üstü gitti, ne var bunda
A: Kızın sana bakışlarını görmedin mi
K: Yoo, yüzüne bile bakmadım kızın
A: Baksaydın görürdün
K: Bıksıydın girirdin. Ulan sana bakmak varken ben neden başkasına bakayım, görmedin sanki hep sana baktım ben onunla konuşurken
R: Bu doğru bu arada, belki sen fark etmedin ama kızın yüzüne 2den fazla bakmamıştır o da anlık
A: Öyle mi
K: Öyle tabi
S: Ben diyecektim kızın yüzüne bak bari konuşurken diye

Bakayım da Aleyna gibsin beni dimi

K: Gerek yok, zaten hiç giblemediğim birisiymiş baksana iki saat sonra hatırladım kızı
S: O da doğru

Kalktık oturduğumuz yerden, otelin içine gidecektik oturmaya Aynurla babası yanımızdan ellerinde paletlerle geçtiler, kayağa gittikleri belliydi. Rüya dalga geçmeye başladı "Öğrettirmiyorsunuz şunu" diye, bir şey demedim hiç güldüm geçtim, otelin içine girdik oturduk cam kenarına bir yere, Sergün ne içtiğimizi sordu, söyledik hepimiz o almaya gitti içecekleri.

R: Geçti mi sinirin
A: Geçti
R: Sinirlenmemeye bak
A: Elimde değil ne yapayım, çok pis kıskandım
K: Kıskandın, Aynurdan mı kıskandın
A: Adını da hatırlıyor bak bak
K: Ebenin amı ama Aleyna kusura bakma da
A:(Gülmeye başladı) Şaka yapıyorum be nasıl unutacaksın adını daha bir saat geçmedi üstünden
R: Ne kadar rahatsınız konuşurken, bu bir ilişkide önemlidir bakın, çok rahatsınız
A: Sen bir de film izlerken gör, ben ana avrat düz gidiyorum çoğu korku filminde King yanımda olmasına rağmen
K: Bu doğru, benden daha yaratıcı sövüyor genelde. Evet rahatız, olması gereken de bu
R: Eh neden mutlu olduğunuza şaşmamalı
K: Mutlu olmamamız için sebebimiz mi var
A: Hayır yok, olmayacak da. Hem zaten yakında 4 kişi olacaz evde dimi, o sebep olacaksa da olmayacak

Sergün geldi elinde bizim siparişlerle, Aleyna hariç hepimiz bira içiyoruz, Aleyna ne kadar istese de alkol içemediği için başka bir şey aldı.

Onlar kendi aralarında güzel bi konudan konuşurken ben yan tarafta Burağı aradım, Aynuru soracaktım.

K: Aga naber ya
B: iyidir kral senden naber
K: iyi ben de ne olsun iki kuzen ben ve Aleyna Uludağdayız, ne sorcam ben sana
B: Biri Sergün diğeri Ela mı
K: Sergünle Rüya, hatırlıyo musun 7. sınıfta konuşmuştum en son onunla, sen de yanımdaydın
B: Hatırlar gibiyim, yurtdışına mı gidiyordu
K: Aynen, geldiler işte takılıyoruz. Neyse onu bırak şimdi ne sorcam sana, bizim ilkokulda Aynur diye biri vardı dimi bizim sınıfta
B: Aynuur, Aynuuuur. Valla aga ne yalan söyleyeyim sanki son sene gelenlerden biriydi o kız
K: Evet o, burada denk geldi de sana da bi sorayım dedim emin olmak için. Bu arada müsaitsin dimi lan pat diye aradım ama
B: Müsaitim müsaitim sorun yok
A: Sen kiminle konuşuyorsun
K: Burakla aşkım
A: Hee selam söyle
K: Söylerim