2020den devam ediyorum ama Ağustos ayının 7sine atlıyorum, bildiğiniz gibi yasaklar oldu uzun uzun ve yazacak bir şey yoktu Mart ayından sonra. Günler hep Fortnite ve KOF 14 ile geçiyordu evde, ara ara market falan işte. Bazen Sena ve Ahmetcan geliyordu yanıma, gezemiyorduk edemiyorduk.

---

Sabahın körü, güneş daha yeni yeni doğuyor ve telefonum çalıyor. Zaten dün gece bazı anıları düşünürken anasının amı gibi içmişim, geç yatmışım, gözümü zor açtım, baktım ekrana, arayan Sena. Açtım hemen

S: Günaydınnn
B: Günaydın
S: Doğum günün kutlu olsun
B: Sabah sabah ne doğum günü be
S: Aa sen yeni mi uyandın yoksa
B: Hee, sen uyandırdın hem de
S: Tamam harika, bak ben şimdi arabadayım, kalk hazırlan
B: Ne
S: Bak ben senelik iznimi aldım bunun için, hazırlan diyosam hazırlan hadi
B: Neden ama
S: Sen hazırlan, gerisini boşver
B: Nasıl bir hazırlanma istiyorsun sen, valiz falan mı hazırlayayım
S: Eh kısmen, bak sende güzel bi valiz vardı orta boy, ona 3-4 parça eşya koy tamam mı, şort mayo falan koy varsa, yoksa yolda alırız
B: Sabah sabah ne dediğini anlamıyorum be
S: Oy Barış oy, tamam ben gelince açıklayacam sana, hadi bak yarım saate sendeyim
B: Uyuyacam ben yalnız
S: iyi uyu, uyandırırım zile basarak, sen bilirsin yani
B: Uyutmam diyorsun yani
S: Evet uyutmam
B: Hay senin, neyse kalktım tamam. Gelince anlatacaksın ne planladığını, ona göre
S: Tamam tamam, hadi evde görüşürüz
B: Görüşürüz

Yatakta oturuyordum telefonu yan tarafa fırlattığımda ama ne olup ne bittiğini anlamaya çalışıyordum bir yandan uyku sersemi halde.

Kahve mi yapayım, duşa mı gireyim, giyineyim mi derken kendimi elimde kahve bardağıyla banyoda buldum. Aynaya bakarken fark ettim elimdeki boş bardağı, evet suyu koydum ama doldurmadan bardağı alıp ne alakaysa banyoya gelmişim. Bardağı kenara koyayım derken düşürdüm, mis gibi oldu, zaten başım ağrıyordu. Duşumu aldım, çıktım giyindim, salonda saçımı havluyla kurulama çabasındayken zil çaldı, baktım Sena gelmiş, açtım kapıyı geldi yukarı, aldım içeriye.

B: Bak dalga geçiyorsun sandım ben bir şey hazırlamadım ama cidden geldin lan
S: Ne dalga geçmesi Barış, gel hadi beraber hazırlayalım, benim valizim arabada bak
B: Ben anlamadım, nereye gidiyoruz, sen niye izin aldın
S: Normal izin değil, senelik izin. 17 gün boşum ve hazır ağır yasaklar bulunmuyorken kafa dağıtmak istedim biraz
B: Ee peki benimle alakası ne
S: Seninle alakası şu, sen de benimle geliyorsun, kusura bakma biraz ani oldu ama
B: Nereye geliyorum
S: Erdek
B: Ördek mi
S:(Gülmeye başladı) Ne ördeği, erdek erdek
B: Ha erdek, dedim ördek ne alaka
S: Alemsin, bilmiyorum en son ne zaman tatile gittin ama kafanı iyice toplaman lazım biliyorsun, az da olsa incin çünkü. Hem benden sana doğum günü hediyesi olsun, hastanedeyken 2 kere kutladık doğum gününü ama hediye alamadım hiç, toplu olsun
B: Özetle beni tatile davet ediyorsun öyle mi

Kafasını salladı gülümseyerek. En son 2015 veya 2016da denize gitmiştim girmek için, tatile de aynı şekilde. iyi gelebilirdi.

Yatak odasına geldik, o cam kenarına oturdu ben valizimi toplarken. Ara ara ona bakıyordum.

- Beynimin oynadığı bir oyun olsa benden başkası göremez, konuşamazdı. Gerçekten bazen Senanın aslında ölmediğini, bu şekilde karşıma çıktığını düşünüyorum ama hayır. Zevkleri çok ters, inanılması güç bir tesadüf bu sadece.

Çektim valizin fermuarını "Hazır" dedim, döndü bana, gülümsedi "Sen de hazırlan, çıkalım" dedi. Kapıyı gösterdim, anladı ve çıktı. Her ne kadar yeni duştan çıkmış olsam da üstümü değiştirdim, elimle valizle çıktım odadan.

B: Tamam, iyi hoş ama nerede kalacaz
S: Otelde
B: Gidince mi bulcaz
S: Yok rezervasyon var ikimizin
B: Ne ara yaptırdın lan
S: Ben yaptırırım, sonuçta adını soyadını falan biliyorum. Üzümünü ye, bağını sorma

Çıktık evden, bindik arabaya, çıktık yola.

B: Sen ne zaman gelmiştin o hastaneye
S: 2018in Ağustos ayında, neden ki
B: 1 ay sonra ben geldim yattım, sen oldun yanımda 17 ay boyunca. Üstüne bu kadar benzemen, yani ne desem boş, tek diyeceğim şey vay amk olur yani
S: Eh, tesadüf işte. Ama seni tanıdığım için mutluyum
B: Ben de öyle
S: Fatih dün engelledi beni
B: O seni engelledi
S: Evet, çok dandik konuşma geçince aramızda dayanamadı çaktı engeli(Kahkaha atmaya başladı)
B: Dandik konuşmadan kastın ne
S: Ya ben salak saçma konuştum, iyi de oldu boşver
B: Ben onun kolunu bacağını kıramadım, ona yanıyorum
S: Değer mi, değmez. O yüzden boşver
B: Haklısın da işte

Döndü bana, elini uzattı "Ne oldu" der gibi kafamı salladım "Tutsana" dedi, tuttum. "Önüne dön vurcan şimdi bi yere" dedim.

S: Boş yolda nereye vurcam
B: Ben bilmem onu artık, ayrıca ne alaka niye tutturdun elini sen
S: Öylesine
B: Öylesine, anladım abla
S: Abla mı
B: 1 yaş büyük değil misin, abla dicem sana bundan sonra
S: Sana burdan bir çakarım elimin tersiyle görürsün ablayı

Gülmeye başladık

Daha Bursadan çıkmamıştık, arka arkaya aramaya başladılar sanki anlaşmışlar gibi. En son Burak, ardından Cansu ile konuştum. Cansu kapattıktan hemen hemen bir dakika sonra telefondan bir ses geldi, baktım bizim Whatsapp grubuna Cansu fotoğraf atmış. Fotoğrafı açmamla "Ananı avradını ne alaka lan" diye bağırmam bir oldu. Fotoğrafta Burak, Aylin, Zeliha, Cansu, Matt ve Terry var. Cansunun oğlu ama yaşını daha doldurmadı. Senaya gösterdim, başta anlamadı ama ben anlamıştım. Aradım direkt Cansuyu, gülerek açtı telefonu

C: Ne oldu
B: Ne ne oldu, ne iş hayırdır
C: Almanyaya geldik biz dün
B: Niye lan oha
C: Hatırlamıyor musun, bizi buraya göndereceklerini söylemiştim sana hatta kurs murs olacaktı ama acil ihtiyaç olduğu için kursu iptal ettiler, gönderdiler bizi
B: Montaj lan o fotoğraf
Bu: He amk montaj aynen
B: BURAK
Bu: Efendim aga
B: LAN CANSULAR GERÇEKTEN ORADA MI ŞU AN
Ay: Evet Barışcım, Hamburgdayız şu an hepimiz
B: Ya ama yaaaaa, ben niye orada değilim
C: Barışım, biz güzelce bir yerleşelim şuraya, bizim firmanın yeni yerine alışalım seni de çağıracaz buraya
B: Çağırmanıza gerek yok, ben geliyorum
C: Nereye geliyorsun, Türkiyenin sınırlar hala kapalı
B: KAPATANIN ANASINI AVRADINI gibEYiM

Bir

R E Z

dahaa

Bu: Aga biz de Hamburgdan ev alıyoruz haftaya
B: Ne
Bu: Berlinden Hamburga geliyoruz yani anlayacağın
B: Bensiz bir aradasınız ha, kim bu ülkenin sınırlarını kapatan puşt
Bu: Baştaki
B: Neyse, silivri soğuktur şimdi yaz ayında olsak bile. içimden söverim ben
C: Barışım tekrardan doğum günün kutlu olsun, iyi ki doğmuşsun
B: Teşekkür ederim ama olmadı ki bu ya of. Ne kadar oradasınız siz şimdi
C: Mattin dediğine göre kalıcıyız burada, şimdilik öyle görünüyor. Sen ne yapıyorsun
B: Senayla tatile gidiyordum da moralim bozuldu
S: Aa niye
B: Söyleyecem dur
Bu: Niye lan
B: Abi durum ortada yani, niye diye sormayın bence
C: Şu an elimizden bir şey gelmiyor inan, biz de çok istiyoruz burada olmanı
B: Neyse tamam, ben bir çaresine bakacam bunun. Şimdilik kapatıyorum, sonra konuşuruz yine dakika az, yaptırınca bol bol sövcem size topluca tamam
C: Peki tamam, iyi bak kendine, selam söyle Senaya da
B: Olur söylerim, vay dıbına koyim ya. Neyse, dikkat edin kendinize

Kapadım telefonu, döndüm Senaya söyledim olanı, anlattım neden oraya gittiklerini falan, bir şey diyemedi. Ulan ben de diyemiyorum sen nasıl diyeceksin ki?

Erdeğe geldik, bir otelin otoparkına park etti arabayı, girdik içeri verdik kimlikleri, anahtarı alıp çıktık odaya. Yataklar ayrıydı ve bu iyi bir şeydi sanırım. Sena "Biraz gezelim mi dışarıda, hem öğreniriz nerede ne var" dedi, olur dedim. Eşofmanı çıkartıp şortumu giydim, o da aynı şekilde. Çıktık otelden, plajın üstündeki caddede yürümeye başladık, bir yer gördük girdik oraya, oturduk. Yolun karşısı plaj, ne içelim diye düşünürken birada karar kıldık.

B: Ulan ya şimdi beraberler onlar
S: Sen de gidersin sınırlar açılınca
B: Giderim gitmesine de, sen
S: Ben gelemem, işimi bırakamam burada
B: Tamam o halde, tek giderim ben gideceğim zaman veya en olmadı Ahmetcanı da alırım
S: Eğer gidersen yanına görmeye geleceğimi biliyorsun dimi
B: Gelebilirsen gelirsin
S: Niye gelemeyeyim ki

Geldi biralarımız, bu sefer ben Senadan önce bitirdim önümdeki birayı, şaşkın şaşkın bana bakıyordu sadece.

Toplam ikişer tane bira içtikten sonra kalktık oradan, yol boyunca yürüyüp geri dönerek otele geldik. Deniz mi havuz mu diye konuşmaya başladık, havuzda karar kıldık. indik havuza, ben mayoyla o bikiniyle oturduk şezlonglara, nerdeyse her yer doluydu. Ben paketten sigara çıkarıp yakana kadar o çoktan atladı havuza, bana bakıyordu.

B: Birazdan
S: Senin cidden moralin bozuldu ama
B: Boşver, geçer
S: Boşvermem, ne yapalım moralinin düzelmesi için
B: Bir şey yapmaya gerek yok, geçer
S: iyi peki madem

- Şu an buradaki Sena bu değil de sen olabilirdin, neden Sena, neden. Ona bakınca seni görüyorum ama gözle görülür derece olmasa da farklarınız var ve ona yakın olduğum için ben fark edebiliyorum bu farkları. Her ne kadar onda seni görüyor olsam da, sen bambaşkasın, özledim, çok özledim seni.

Başımı elime dayamış Senayı izliyordum sadece. Bir de kendi kendime konuşuyordum tabi.

Senayı izlerken telefon çalmaya başladı, çıkardım baktım tek göz açık halde, Aleyna.

B: Efendim Aleyna
A: Merhaba Barış, doğum günün kutlu olsun
B: Teşekkür ederim
A: Nasılsın, nabıyosun
B: iyiyim, tatil yapıyorum Sena ile
A: Şu hemşire olanla dimi
B: Aynen
A: Hayat sana güzel valla ya
B: Sen nabıyosun
A: Hiç, sigaraya çıktım da bi arayayım dedim hem doğum gününü kutlayayım dedim
B: Sağ ol

Sena gelmiş kenara, koymuş çenesini ellerinin üzerine bana bakıyordu.

A: Aranızda bir şey var dimi o kızla
B: Yok
A: Ne bileyim beraber tatile çıkmalar falan
B: Olamaz mı, arkadaşım sonuçta
A: Neyse, benim içeri gitmem lazım şimdi, iyi tatiller sana
B: Teşekkürler, sana da kolay gelsin

Telefonu kulağımdan çeker çekmez Sena "Kimdi o" diye sordu, Aleyna dedim, "Hani şu ziyaretine bir kez bile gelmeyen eski eşin mi" dedi gülerek, Gürcistanda olmasa gelirdi diyecektim ki eve bıraktığı notu hatırladım, hiç bir şey demedim.

Çok uykum olduğu için duramıcam ama bi rez bırakalım da kaçalım iyi geceler panpalar

Ben de en sonunda atladım havuza, yarım saat falan takıldıktan sonra çıktım, uzandım Senanın yanına.

S: iyi geldi be
B: Sorma
S: Sen önünü nasıl görüyorsun öyle
B: Çizgili olsa da görüyorum işte
S: Aynı anime karakteri gibisin şu an biliyor musun(Gülmeye başladı)
B: Uzun saçı sevşyorum ne yapayım be
S: Bir şey demedim
B: Saçıma deme zaten, tek varlığım o
S: Bilmez miyim saçını ne kadar sevdiğini
B: Gözlük niyetine kullanıyorum işte saçları böyle

Akşam üstüne kadar havuzda takıldık baya, ara ara girdik çıktık "Plaj ve bira" dedim bir ara Senaya dönerek "Olur" dedi.

Öğlen bira içtiğimiz yerden aldık ikişer tane bira, geçtik plaja oturduk kumun üzerine, denize karşı. Sena ilk birasını yarılayıp uzandı kumun üstüne.

S: Ne güzel hava, temiz, rahatlatıcı
B: Öyle evet
S: Yanında birisi olunca daha da güzel oluyor tabi
B: Aynen öyle
S: Dalgın gibisin
B: Bir şeyler düşünüyorum da, ondan
S: Öyle mi, ne düşünüyorsun
B: Geçmişten, boşver
S: Özlüyorsun
B: Çok, öyle böyle değil

Sena önce bana baktı, kısa bir süre sonra kalkıp sarıldı bana.

S: Hepimizin özlediği kişiler var
B: Sen kimi özledin
S: Anlatmıştım sana, bir gitti bir daha haber yok diye
B: Ha şu kız, hala yok mu be cidden
S: Hayır, ailesi de yok burada, taşındılar o kız gittikten sonra, haber yok kızdan
B: Üzüldüm
S: inşallah iyidir ne diyim
B: Umarım

"Keşke bir an önce gece olsa" dedi Sena, neden diye sorduğumda "Yıldızlar çok güzeller" dedi. Gülümsedim, ben bunu Senadan tam 18 sene önce duymuştum.

Sonunda Senanın istediği vakitlere gelmiştik, kuma yan yana uzanmış gökyüzünü izliyorduk.

S: Ay güneşten daha güzel, yıldızlar da öyle. Geceyi seviyorum, gündüzü değil
B: Bana fark etmiyor zaten yaşadığım hayat hayat değil, o detaylar sarmıyor beni
S: Merak etme, ben o hayatı toplamana elimden geldiğince yardımcı olacam, belki sizin atı olmayan atlılar kadar olamam ama yine de arkadaşın olarak elimden geleni yapacam
B: Teşekkür ederim
S: Ha bak bu arada, sarılıyorum ediyorum ama sakın içinde ümit oluşmasın, o anlamda yapmıyorum onları haberin olsun
B: Biliyorum, ben de öyle
S: Ha biliyorsan iyi
B: Benim kalbim 29 Ekim 2017de mühürlendi be, muhtemelen asla kırılmayacak bir mühür. istesen de o ümidi yaratamazsın içimde

Hiç bir şey demedi Sena, yüzüme baktı uzunca bir süre, sonra yine gökyüzüne döndü. Saat 2'ye geliyordu "Uykum gelmeye başladı" dediğinde.

B: Kalkalım o zaman dönelim otele
S: Olur dönelim
B: Hani geceyi seviyodun ne oldu uykun geldi
S: Daha dur, 17 günümüz var. Biz kaç gece sabahlarız daha burada veya başka yerlerde

Kalktım, elinden tutup kaldırdım onu. Otele doğru yürümeye başladık.

B: 17 gün mü buradayız şimdi
S: Aslında 16, bugünü sayma
B: O da iyi
S: Gündüz havuzdayken birisi sana dik dik bakıyordu, sinir oldum
B: Kim bakıyordu be
S: Aptal esmerin teki
B: Bakabilir normal
S: Normal mi
B: Ne oldu ki
S: Hiç, sinir etti sadece beni

Bir şey demedim, güldüm sadece. Geldik otele, girdik odaya. Sena "Çıkmam lazım mı odadan" dedi gülerek, hayır dedim çıkardım üstümü atladım kendi yatağıma.

Bugünlük benden bu kadar, dediğim gibi yarın yokum, Pazartesi akşam devam.

iyi geceler.

Yarına

R E Z

Bikaç gündür gelip bi mesaj falan var mı diye bakıyordum ama sayfa 197 de takılıp diğer sayfaları göremediğimden kimse yok sanıyordum şimdi şans eseri diğer sayfaları farkettim neyse yeni güne de girdiğimize göre akşama Rez.

Max 1 saate buradayım

R E Z

REZZERS