/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 876.
    +3
    Bu geceyi bitiriyorum, yarın 10 Ağustos'tan devam edecek.

    iyi geceler hepinize, seviliyorsunuz.
    ···
    1. 1.
      +2
      Sana da iyi geceler panpam sen de seviliyorsun
      ···
    2. 2.
      +2
      iyi geceler
      ···
  2. 877.
    +5
    aga ben nedensizce sizi shipliyorum bakalım ne olacak
    ···
  3. 878.
    +4
    iyi geceler agalar
    ···
  4. 879.
    +3
    agalar ben mi kaçırdım emin değilim ama birkaç gün önce ebru muydu neydi adını hatırlamadığım bir kız king'e çok önemli bir şey anlatacaktı sanki... o olay arada kaynadı mı bilen yeşillendirsin.
    ···
    1. 1.
      +2
      4 gün var ona hikayedeki gün olarak, 14 Ağustosta konuşmuştuk. Kaçırmadın yani
      ···
  5. 880.
    +2

    REZ

    ···
  6. 881.
    +3
    15 dakikaya başlıyorum
    ···
    1. 1.
      +2
      Tamamdır
      ···
  7. 882.
    +2
    reserved
    ···
  8. 883.
    +2
    Annemin beni dürtmesine gözlerim aralandı, saat kaç diye sorduğumda 11 oldu dedi. Saatin 10 buçuk olduğunu anladım, ne oldu diye sorduğumda Mehmet'in beni çağırdığını söyledi. Cümlesini bitirmeden yataktan cama fırladım, aşağı gelsene dedi bana. Hazırlanıp indim.

    K: Sen pek çağırmazdın hayırdır
    M: Takılalım diye çağırdım olum kötü mü yaptım, işin var mı bugün
    K: Var aga akşam Sena'nın yanına gidecem
    M: Akşama kadar takılırız o zaman, aynı sokakta oturmamıza rağmen bayadır görüşemiyoruz olum en son doğum gününde akşam eve gelirken gördük seni
    K: Haklısın, gel bari parka çıkalım serindir şimdi orası

    Parka gittik, arka sokaktan Duygu ve Emre'yi gördük, yanlarına gittik.

    M: Gençler yüzünüzü gören cennetlik
    D: Bize diyene bak, nabıyosunuz
    M: Oradan bakınca nabıyo gibi gözüküyoruz
    D: Başlama yine lütfen, oturun niye duruyorsunuz ayakta
    E: Harbi olum otursanıza niye ayakta duruyorsunuz
    K: Anlatın bakalım ne var ne yok görüşmeyeli
    E: Ben bildiğiniz gibi evden okula okuldan eve, yazında evden çatıya, çatıdan tekrar eve haha
    K: Sen Duygu, boyun falan da uzamış senin ha
    D: Basketbol oynuyorum ya, uzamıştır. Aslında bizlik bir şey yok King, senin anlatman gereken bir şeyler var sanki.
    K: Ne mesela, sor anlatayım
    D: Elindeki yara izinden başlayabilirsin mesela ne oldu oraya.
    K: Ya harbiden çok belli oluyor mu elimi masanın üstüne koyduğumda
    M: Ben soracaktım Duygu sordu, ne oldu oraya
    K: Önemli bir şey değil ya kesildi bıçakla
    E: Ne yaptın anasını satayım ekmek keserken elinin üstüne mi kaydı bıçak
    K: Yok ya öyle bir şey değil, çocuğun tekiyle tartışırken kesti orayı.
    E: Benim bundan niye haberim yok birader
    K: Büyütülecek bir şey değil çünkü.
    E: Olay ne peki niye tartışıyordunuz

    Fazla uzatmadan kısa bir özet geçtim.

    E: Peki, okuldaki arkadaşların arkadaş, biz neyiz, bizim niye haberimiz yok böyle bir olaydan çocuğun anasını gibelim orada
    M: Haklı bu arada, haberimiz olsa gelirdik Yunuslarla falan. Neymiş öyle okul basmak
    K: Geçti gitti işte boşverin, konu kapandı bitti. Sevgilimle çok mutluyuz şu anda.
    ···
  9. 884.
    +5
    M: Onlar geldiyse bizde gidelim abi, niye duruyoruz ki?
    K: Ne gerek var? Altı üstü bu oldu işte anlattığıma pişman etmeyin da
    D: Harbiden sizde ne meraklıymışsınız kavga etmeye, çok meraklıysanız gidin şu ileride oturan şoparları dövün sonra abileri gelsin evinizi tüfekle bassın hahaha
    K: Silah olmasaydı fikrin güzel, sevdim yani yapılmayacak şey değil. Zaten uyuzum muallaklere. Sende ne var ne yok Duygu sen anlat bakalım
    D: Bende anlatacak bir şey yok ki, Gökhanla ilişkimiz hala bitmedi şaşırtıcı şekilde 4 senedir devam ediyoruz. Basketbola da devam, okula da devam.
    M: Nerde okuyordun sen?
    D: Fen.
    E: ineğin hali başka oluyor
    D: Ne diyon sen ya(Kafasına vurdu) sensin inek
    E: He anasını satayım inek, biz okuyoruz sanki fen lisesinde

    Saat 2ye kadar falan orada oturduktan sonra ben eve döndüm, karnım acıkmıştı çünkü. Yemeğimi bilgisayarın başında yiyordum, bir yandan da video izliyordum. Birden aklıma film izlemek geldi, Transformers'ı izlemiştik "Devamı var mı acaba" diye baktım, gerçekten Transformers 2: Yenilenlerin intikamı çıkmıştı karşıma. Büyük hevesle açtım ve izledim filmi, izlerken de rahatsız edilmemek için telefonu sessize aldım. Film bittikten sonra "Kim bilir Sena kaç kere aradı" diye söylendim ama hiç bir şey yoktu telefonda, bomboştu ekran, derin bir nefes alıp Sena'yı aradım.

    S: Efendimm
    K: Nabıyosun
    S: Televizyon izliyordum hayatım sen nabıyosun
    K: Film izliyordum bitti şimdi, seni bir arayayım dedim biliyorsun saat yaklaştı
    S: Evet evet biliyorum, dur bir dakika
    S: Saat daha 6, 2 saatimiz var.
    K: Evet öyle, dışarıda beraber mi yemek yeriz yoksa yiyip mi çıkalım
    S: Yiyip çıkalım ya ben sadece sana sarılmak istiyorum çünkü oturduğumuz yerde
    K: iyi tamam o zaman, 8de görüşürüz
    S: Görüşürüz, öpüyorum
    ···
  10. 885.
    +4
    Saat 7:40a kadar Metin2'de vakit geçirdim, hazırlanıp evden çıktım. Sokaktan yeni çıkmıştım ki Tayfun aradı beni.

    K: Efendim Tayfun
    T: King neler yapıyorsunuz görüşemedik bayadır
    K: Ne yapalım ya işte bildiğin gibi takılıyoruz, şimdi Sena'yı almaya gidiyordum ben de
    T: iyi bakalım, bir ara görüşelim ben geleyim Bursa'ya okullar açılmadan, sen ben Sena takılırız ne dersin
    K: iyi olur ya hem görmüş oluruz birbirimizi o kadar zamandan sonra, Sena ile de konuşursun sen ben varım buna
    T: Konuşacam zaten de bu akşam konuşmayayım madem buluşacaksınız, hatta sen şimdi yanındasındır onun
    K: Yok dedim ya almaya gidiyorum diye
    T: Doğru ya kafa gidik, senin oyun muhabbeti nasıl gidiyor
    K: Devam hala oynamaya, turnuva falan düşünmüyorum ama en azından lise bitene kadar. 2 kere gittim ya o bile yeterli aslında bana ömür boyu.
    K: Tayfun kusura bakmazsan birini aramam gerekiyor, kapatsam ayıp olur mu
    T: Duymamış olayım ne ayıbı ya, konuşuruz sonra yine veya en kötü ben Sena ile konuşur ayarlarım duruma göre geldiğimde görüşürüz konuşuruz
    K: Tamam, hadi görüşürüz
    T: Görüşürüz iyi eğlenceler size

    Kapadım, aslında birini aramayacaktım KOF muhabbetinin açılmasını istemiyordum sadece. Kulaklığımı taktım, müzik dinleye dinleye yürümeye başladım Mustafa abinin evine doğru.
    ···
  11. 886.
    +3
    Umarım bu Ebru olayının altından bir takluk çıkmamıştır. Kötü bir şeye benziyor. Bu gece oralara geliriz değil mi pnp? Kolay gelsin iyi geceler.
    ···
    1. 1.
      +2
      Bir anda aklıma geldi bu Ebru Burağı seviyor olabilir mi acaba
      ···
    2. 2.
      +2
      Bu gecenin son partları o gün olacak
      ···
  12. 887.
    +3
    Evin sokağına geldiğimde kulaklığımı çıkardım, Sena'ya mesaj attım "Sokaktayım, hiç zile basmayayım şimdi sen in aşağıya" diye, "Az kaldı iniyorum"yazdı bana. "Kesin yine makyaj yapıyor ne anlıyorsa makyajdan" dedim güldüm kendi kendime, biri görse niye kendi kendine gülüyor bu derdi. 10 dakika falan geçti, Sena çıktı kapıdan.

    K: Gerçekten makyaja mı uğraştın o kadar
    S: Niye kötü mü olmuş
    K: Yok kötü olmamış, sadece anlamıyorum ne buluyorsunuz bu makyajda, her halinle güzelsin ki sen
    S: Hoşumuza gidiyor hehe
    K: Zaten aklımızı uçuruyorsunuz makyajla kalan kısımları da uçuruyorsunuz
    S: (Güldü)Yaa öyle mi
    K: Öyle tabi, neyse nereye gidelim
    S: Sessiz, sakin başbaşa oturabileceğimiz bir yere
    K: Öyle bir yer biliyorum ama otobüse binmemiz gerekir
    S: Olsun fark etmez
    K: Dayın saat kaça kadar izin verdi sana
    S: Saat yok, sana güvendiği için seninle buluşurken saat söylemiyor bana
    K: Pekala, otobüsle gidelim, oradan son otobüs 11:45'de falan geçiyor, ona biner döneriz
    S: Neresi orası çok merak ettim
    K: Tophane
    S: Tophane?
    K: Hatırlıyor musun sen doğum günümde buraya gelmiştin ailenle, baban bizi gezelim diye dışarı çıkartmıştı ve biz de bir yere gitmiştik ara sokakta öpüşmüştük falan
    S: Zafer Plaza'nın orayı mı diyorsun?
    K: Aynen, onun üst tarafı Tophane, hani tepelik vardı ya sen oraya bakıp ne güzel yer ya burası demiştin ama ben ismini söylememiştim tabi, orası işte
    S: Aa olur tamam gidelim çok güzel orası
    ···
  13. 888.
    +3
    Bi rez daha
    ···
  14. 889.
    +5
    Otobüs durağına geldik, çok geçmeden beklediğimiz otobüs geldi ve bindik. Yaklaşık 20 dakika süren yolculuğun ardından Kızılay'ın karşısında indik.

    S: Aa tamam burası hatırladım burayı
    K: Hatırlıcan tabi
    S: Burası pek sessiz sakin bir yere benzemiyor ama
    K: Güven bana, yukarı çıkalım ne demek istediğimi anlayacaksın.
    S: Ben sana tabi ki güveniyorum aşkım ya
    K: Hadi gel çıkalım şurdan, hiç dolanmayalım yol üstünden

    Merdivenlerden çıktık yukarı, dediğim yere zütürdüm onu. Etrafta hiç kimse yoktu, orayı pek fazla bilen olmadığı için de içim çok rahattı. Oturduk taşların üzerine, etrafı izlemeye başladık.

    S: Ohaa koskoca Bursa ayaklarımızın altında sanki ne güzelmiş burası
    K: Fazla insan bilmez burayı, o yüzden sessiz sakin bir yer dedim. Bak burası yukarı çıktığımız merdivenler, nasıl kalabalık ama burası da üst taraf, sessiz sakin bir yer. Kimse kolay kolay gelip gitmez buraya, anca senin benim gibi romantik hava isteyen sevgililer gelirse gelir
    S: Az geri kaysana bacağına uzancam
    Uzandı bacağıma
    S: Şimdiden çok sevdim ben burayı
    K: Sen uzandın iyi hoş da üstün kirlenmesin
    S: Bir şey olmaz çamaşır makinesi var evde, hem gece zaten kim görecek kirlendiğinde
    K: Sen de haklısın tabi
    S: Doğum günümde bende kalır mısın ben dayımla konuşurum
    K: Ayıp olmasın hayatım
    S: Ne ayıbı ya, belki beraber yatamayız ayrı yatarız ama kalırsın bence
    K: Sana sarılarak uyuyamıcaksam aynı evde olmamızın bir anlamı kalmaz ki
    S: Orası öyle biliyorum ben de sana sarılarak uyumayı istiyorum onun için de çabalarım gerekirse, nolurr
    K: Sen niye bu kadar tatlısın ya, tamam kalırım
    Öptü beni

    K: Ama bak şimdi sana rahat geliyor ya böyle uzanmak sakın uyuya kalma ha
    S: O kadar da değil aşkım tamam rahat geliyor bana ama uyumam yani dışardayız sonuçta
    K: iyi bakalım, bu arada bebeğim ben senin yanına gelirken Tayfun aradı beni
    S: Aa ne diyor
    K: Nasıl gidiyo keyfiniz nasıl falan diye sordu, seni almak için yolda olduğumu söyledim, bana şey dedi okullar açılmadan ben geleyim bir gün Bursa'ya seninle de bayadır görüşemedik, Sena sen ben takılırız dedi. Seninle de konuşacaktı yarın ama hazır aklıma gelmişken söyleyeyim dedim
    S: Olabilir aslında ya, güzel düşünmüş bence hem ona da değişiklik olur
    K: Gelsin o zaman takılırız üçümüz
    S: Aynen, diğerlerinden haber var mı hayatım
    K: Diğerleri?
    S: Burak Ahmetcan ve Furkan burada değil mi sadece, Cansu ve Aylin?
    K: Söyledim ya aşkım geçen gün, Cansu 16sında geliyor, Aylin Eylül başında gelecek diye
    S: Ha doğru unutmuşum özür dilerim
    Tümünü Göster
    ···
  15. 890.
    +4
    Bu parttan sonra 14 Ağustos'a geçiyorum.

    ---

    Saat 10 gibi Cansu aradı beni, ben duymadım ama Sena duydu telefonumun çaldığını.

    K: Efendim
    C: Naber King, nabıyosun
    K: iyidir Sena ile Tophane'de oturuyoruz, sen nabıyosun
    C: Aa öyle mi, versene bi önce onunla konuşayım
    K: Tamam dur

    Verdim Sena'ya.

    S: Efendim Cansucum
    S: iyiyim ne yapayım sevgilimle oturuyoruz öyle baş başa
    S: Haha teşekkür ederim, sen ne yapıyorsun
    S: Vaay iyiymiş, Furkanla barışmışsınız herhalde
    S: Güzel güzel sevindim
    S: Tamam veriyorum, görüşürüz

    K: Ha söyle
    C: King ben seni ne için aradım biliyor musun
    K: Ne için aradın
    C: Gündüz ben Gamzeyle konuştum hani bu yıl son sınıfa geçti ya bizim Hasan'ın sevgilisi
    K: Evet
    C: O bana bir kaç kitap ismi verdi de, bilgisayarın başındaysan onların fiyatlarına bir baksana diyecektim, yeni fırsatım oldu müsait olsam çok daha erken arayacaktım ama evde değilmişsin
    K: Ah yapma be, Burak evdeydi onu arasana sen
    C: Ya abisinden çekiniyorum onun da biliyor musun, bir de kızım ya hani sürekli kardeşini aramak falan rahatsız eder diye düşünüyorum
    K: Kim, bizim Battal abi mi rahatsız olacak hele senden, saçmalama lütfen yav
    C: Ne bileyim işte, ister istemez öyle düşünüyorum. Neyse o zaman ben daha fazla meşgul etmiyim siz kumruları Burakla konuşayım, dikkatli olun gece gece başınıza bela almayın
    K: Almayız merak etme, hadi görüşürüz

    Kapattım telefonu, Sena'ya da söyledim ne dedini Burak ve abisiyle alakalı, tutamadık kendimizi gülmeye başladık. Son otobüs 11:45'de geçecekti ama saate hiç bakmamıştık sohbete öyle bir dalmışız ki. Sena'nın telefonu çaldı, dayım arıyor dedi. Saate bir baktım 12:13, Sena açtı telefonu

    S: Efendim dayı
    S: Yoldayım dayı geliyorum
    S: Evet evet yanımda merak etme, onların evinin orada park var ya sen biliyorsun orayı, orada oturuyorduk King'in sokaktaki arkadaşlarıyla birlikte
    S: Yok dayı almana gerek yok King getiriyor zaten beni
    S: Tamam evde görüşürüz, öptüm

    S: Saat kaç bebeğim
    K: Aşkım panik yapmanı istemem ama şu an saat 12'yi çeyrek geçiyor
    S: NE DiYOSUN NASIL YA
    S: Biz şimdi... Burada kaldık mı?
    K: Hayır 2 dakika ver bana düşünecem ne yapabiliriz diye.

    Aşağı baktım taksi durağında taksi yoktu. Telefonu elime aldığım gibi Battal abiyi aradım.

    K: Abi merhaba, gecenin bu saatinde rahatsız ediyorum ama uyumuyordun değil mi?
    B: Yok King ne rahatsız etmesi saçma saçma konuşma, buyur bir şey mi oldu
    K: Şey abi nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ben Sena ile birlikte Tophane'deyim şu an
    B: Evet
    K: Biz son otobüsü kaçırdık
    B: Taksiyi falan gibtir et almaya geleyim bu saatte taksi olmaz, tam olarak nerdesiniz
    K: Hani abi otobüsle geldiğin zaman Kızılay'ın karşısında indiriyor. Oradaki merdivenlerden yukarı çıktık, böyle kale kapısına benzer bir yer var adını biliyordum da unuttum, oradan girince üst taraftaki kayalıklardayız ama caddeye ineriz.
    B: Ee caddeye inecekseniz niye zaman kaybediyorsun olum Kızılay'ın karşısında de geç, tamam inin caddeye geliyorum ben
    K: Ne bileyim abi panik yaptım herhalde biraz
    B: Tamam tamam siz geçin duraklara 10 dakikaya ordayım

    Sena'nın elinden tuttuğum gibi aşağı indik, saat 12:30 gibi dayısı tekrar aradı. Bu sefer ben açtım telefonu

    K: Mustafa abi, Sena iyi merak etme, ben yanındayım ben yanındayken ona kimse dokunamaz
    M: Evladım saat kaç oldu peki
    K: Abi sen anlarsın halimizden, sen de sevdin birini şimdi bana saat deme nolur, kendini benim yerime koysana
    M: Eh peki madem, eve geliyorsunuz herhalde dışarda kalmayacaksınız dimi bu gece
    K: Geliyoruz abi az kaldı, yavaş yürüyoruz sadece sohbet ettiğimiz için
    M: iyi peki
    K: Bir daha bu kadar geç kalmayız abi merak etme
    M:(Güldü) Siz var ya, neyse hadi bir şey demiyorum, dikkatli olun

    Ben konuşmaya devam edeken Battal abi geldi, fazla uzatmadan kapattım telefonu, arabadayken bu sefer annem beni aradı

    A: Nerdesin King
    K: Sena ile birlikteyim anne, evine bırakıyorum şimdi gelicem bi yarım saate falan
    A: Oğlum saat kaç farkındasın değil mi
    K: Anne ne olacak yarın okulum mu var sanki
    A: Hep okulum mu var diyorsun zaten, neyse ben yatmış olurum sen geldiğinde anahtarın var dimi
    K: Var var merak etme, hadi uyu sen iyi geceler

    Battal abiye anlattık durumu, gülmekten arabayı kullanamadı nerdeyse. ilk önce Sena'yı bıraktık evine, tabi arabayı dayısının görmemesi için 1 sokak arkaya park etti. Sonra da beni evime bıraktı, eve girdiğimde Sena'nın mesajını gördüm "Her ne kadar saat çok geç olmuş olsa da muhteşem bir akşamdı, çok teşekkür ederim seni çok ama çok seviyorum iyi ki varsın ♥" cevabını verip üstümü değiştirdikten sonra sırıta sırıta yatağıma girdim.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 891.
    +4
    Sena'nın doğum gününe sadece 6 gün kalmıştı ama ne alacağımı bile bilmiyordum. Kahvaltımı yaparken bir yandan bunu düşünüyordum, ne alabilirim diye. Annem bana kahvaltıdan sonra markete gidip gitmeyeceğimi sordu, giderim dedim. Elime bir tane liste tutuşturdu alınacaklar listesi diye. Giyindim, evden çıktığımda sokağın köşesinde Ebru ile karşılaştık

    E: Nereye King
    K: Markete
    E: Tamam, git gel aldıklarını eve bırak konuşalım artık sürekli erteleyip duruyorsun, içim gidiyor benim daha fazla dayanamam bak
    K: Neymiş anasını satayım bu kadar önemli olan şey ya, tamam 5-10 dakikaya yanına gelmiş olurum çık sen istersen parka
    E: Tamam, parkta görüşürüz o zaman

    "Ulan bu kadar önemli ne var, sanki evlenme teklifi edecek anasını satayım" diye söylene söylene girdim markete, annemin istediklerini aldım ve çıktım. Eve bıraktığımda parka kadar gidip geleceğimi söyledim anneme. Parka çıktığımda etrafıma bakındım, Ebru'yu gördüm ve yanına gidip karşısına oturdum.

    K: Evet Ebru, bu kadar önemli olan şey neymiş anlat bakalım
    E: Ben sana tek bir şey soracam King
    E: Aslında tek bir şey değil de neyse
    K: Evet sor bakalım
    E: Niye sürekli erteliyorsun bunu
    K: Neyi
    E: Sana ben bir ay önce söyledim konuşmamız gerekiyor çok önemli diye, sen bir aydır konuşmamak için elinden geleni yapıyorsun
    K: Konuya gelir misin
    E: inan bana nereden nasıl başlayacağımı bilmiyorum King, hani bunu şimdi söylemem ne kadar doğrudur onu da bilmiyorum.
    K: Evet Ebru dinliyorum gir işte bir yerinden, benden mi hoşlanıyorsun
    E: Yok ebeninki, ne alaka senden mi hoşlanıyorum ya mesele o değil
    K: Ne o zaman bu kadar önemli olabilecek şey
    E: Şükrü var ya bak şurdaki akvaryumun sahibinin oğlu, hatta bizle yaşıt kardeşi var Rabia diye
    K: Evet
    E: O Şükrü'nün senin olaylarınla bir bağlantısı olabilir yani bağlantısı dediğim o Sena'nın eski sevgilisinin abisini tanıyor Şükrü
    ···
  17. 892.
    +4
    K: Taşak mı geçiyorsun sen benimle
    E: Ya King
    E: GÖZLERiMiN iÇiNE BAKSANA DALGA GEÇER GiBi BiR HALiM VAR MI
    E: Ben seni insan gibi uyarmak istiyorum sen taşak mı geçiyorsun diyorsun ya
    E: Asker arkadaşıymış Şükrü'nün
    K: Şükrü askerliğini Erzincan'da yaptı dimi
    E: Tezkeresini oradan aldı diye biliyorum, usta birliğimi oluyor artık ne oluyorsa.
    K: Bana çok saçma geliyor şu an biliyor musun, yani pek inanasım gelmiyor buna
    E: Sence ben böyle bir şey için yalan söyleyecek bir insan mıyım King?
    E: Seninle telefonda konuşmamızın ertesi gününde Beyza geldi yanıma sebebini sordu onlara bile söylemedim bunu daha ama sen ne yaptın
    E: Konuşmamak için elinden geleni yaptın, sanki kırk yıllık düşmanmışız gibi
    K: Nefes ala ala konuş acelemiz yok
    E: Sinir ettin beni ya

    Sena'ya Ali'nin abisinin nerede askerlik yaptığını bilip bilmediğini soran bir mesaj attım, ne alaka şimdi diye cevap geldi, yaşının büyük olduğunu ve birden sebepsiz yere aklıma takıldığını söyledim, Erzican'dı galiba diye cevap verdi.

    K: Vay dıbına koyim vay
    K: Ali demek tanıdığım var derken zütümün dibindeki adamdan bahsediyormuş, yoksa evimin adresini nerden bilecek
    K: Ebru, sen bunu nasıl öğrendin peki
    E: Rabia ile akvaryumda oturmuş konuşuyorduk, kahve içiyorduk. Şükrü geldi yanımıza birisi daha vardı yanında
    K: Ee
    E: Şükrü ona askerdeyken böyle şerefsiz olmadığını söyledi, ondan sonra ne demişti ya
    E: Hah hatırladım çocuk daha 16 yaşında olum, iki bağırsan korkar kaçardı zaten dedi.
    K: Peki bunun benimle alakası ne?
    E: isimler tutuyordu, Sena ve Ali.
    K: Başka
    E: Okuduğun okul, oturduğun sokak, yaşın. Sen kendinden büyük biriyle tartıştın mı okulda aylaar önce
    K: Evet tartıştım
    E: O zaman?
    ···
  18. 893.
    +4
    E: Daha neler konuştular biliyor musun, zaten 5-6 ayda bir görüşebiliyorlarmış işlerinden dolayı o yüzden uzun uzun muhabbet ettiler bizden az ileride sigara falan içerken.
    E: Yanındaki adam kardeşinin salaklık yapıp birini bıçakla elinden yaraladığını söyledi
    E: Bak bakayım eline sen o elini nasıl yaraladın King hatırlıyosun değil mi
    K: Tamam Ebru sus iki dakika, düşünmem gerekiyor biraz.

    "Şansımı gibeyim" dedim içimden, olanları en baştan kafamda canlandırdım, biz Ali için Kocaeli'ye gittik, sonra abisi geldi nerden öğrendiğini bilmiyorduk. Yılbaşında Ali kendi telefonundan mesaj attı arkadaşımmış gibi, sonra kendisi geldi ve her şeyimi bildiğini söyledi. "Şükrü anlatmış demek vay dıbına kodumunun seni" dedim sesli şekilde.

    E: Bunu diğerlerine söyleyecek misin
    K: Hayır ama Şükrü ile konuşacam, nedenini merak ediyorum çünkü.
    E: Peki bugüne kadar konuşmamızı ertelediğine pişman mısın? Belki şu an öğrenmiştin bile
    K: Ne yalan söyleyeyim onun pişmanlığı var şu an içimde ama yapacak bir şey yok, teşekkür ederim söylediğin için.

    Kalktım yerimden, sokağa doğru giderken Ebru seslendi "Nereye" diye, akvaryuma dedim. Sokağın diğer tarafından karşıya geçtiğimde direkt kapısından içeri giriyordum zaten. Girdim içeriye babası oradaydı

    i: Oo King nasılsın
    K: iyiyim ilhan abi sen nasılsın
    i: iyiyim bende buyur
    K: Şükrü abi burada mı?
    i: Dur çağırayım
    i: ŞÜKRÜÜÜÜ King çağırıyor seni
    2 dakika sonra koşarak geldi
    Ş: King, naber aslan
    K: iyiyim abi biraz konuşabilir miyiz işin yoksa
    Ş: Olur tabi gel çıkalım dışarı
    ···
  19. 894.
    +4
    Ş: Buyur King seni dinliyorum
    K: Abi sen Ömer diye birini tanıyor musun askerlikten
    Ş: Ömer..
    Ş: Hayır tanımıyorum neden sordun
    K: Abi yalan söylüyorsun, elime baksana sen
    Elimdeki kegib izini gösterdim
    Ş: Bu mu o kegib izi
    K: Bu mu o kegib izi derken, demek ki biliyorsun nasıl olduğunu
    Ş: King, sen beni tanıyorsun ben seni tanıyorum bak şimdi sözümü kesmeden beni dinlemeni istiyorum tabi bana saygı duyuyorsan
    K: Büyüğümsün, her zaman. Dinliyorum abi buyur ama sen lafını bitirdikten sonra ben konuşayım aynı şekilde olur mu
    Ş: Olur tabi
    Ş: Ömer benim usta birliğimden silah arkadaşım, asker arkadaşım yani devrem. Çok samimiydim ben onunla ki hala öyleyiz. Bunun kardeşi vardı Ali diye sen zaten biliyorsun kim olduğunu. Geçen sene benim yanıma geldi bu yine böyle yaz aylarıydı, senelik iznine mi çıkmış neymiş. Sen galiba onun kardeşini dövmüş müsün ne bir şeyler olmuş dimi?
    K: Dövmek denmez ona detaylı şekilde anlatırım, devam et abi.
    Ş: Öyle bir şeyler dedi bana, isim soyisim verdi tanıyor muyum diye, o isimde tanıdığım tek sen varsın. Evet dedim tanıyorum hayırdır. Okulu mokulu nerede bunun bir konuşayım onunla diye sordu, bende söyledim okuduğun okulu ama ondan yaşça küçük olduğun için sana el kaldırmaması gerektiğini de söyledim, bana sadece konuşacağını söyledi.
    K: Vurdu bana bir kaç kez
    Ş: Hepsini biliyorum o olayın. Her neyse, sonrasında kardeşini o kadar uyarmasına rağmen buraya gelmiş bir kaç ay sonrasında, kardeşinin sana yaptıklarını biliyor ve ağzına sıçtığını söyledi çocuğun, geçenlerde yanımdaydı yine seni nerede bulabileceğimi sordu ama evinin adresini söylemedim. En başta da söylememiştim bak
    K: Ee Ali nasıl evimi biliyor
    Ş: zütünden sallıyordur ben Ömer'e kardeşimin ölüsünü göreyim ki evini söylemedim, tek okulunu söyledim. Korkutmak için falan söylemiştir o. Neyse, Ömer senden Ali için özür dilemek istediğini söyledi
    ···
  20. 895.
    +3

    REZ



    DEVAM

    ···