/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +6
    Uzun yıllar oldu ve ben seni hiç unutmadım. Seni ilk gördüğüm anı ve seni ilk öpüşümü hiç unutmadım. Biliyorum, şimdi benden nefret ediyorsun. Haklısın. Böyle olmamalıydı.
    Babamı kaybetmiştim. Üniversiteye hazırlandığım yıllardı. Amcamlar memleketten gelmiş, babamı toprağa vermiş, gereken neyse yapmışlardı. Ben babamı hiç ölü olarak görmedim. Buna dayanabileceğimi sanmıyordum. Herkes de anlayış gösterdi. Oğlu olarak onu taşıyıp toprağa vermesi gereken bendim. Bu benim görevimdi.
    Birlikte oturup saatlerce fifa oynadığım adamı nasıl gömerdim lan ben. Kızlarla takılmam için annemden gizli para veren adamın ölümünü nasıl kabul ederdim.
    Aradan aylar geçti. Yaz gelmişti. Babamın kazanmamı çok istediği o sınavı kazanmıştım. Amcamlar beni okutacaklarını söylemişlerdi. Bir tek şartla: onların oturduğu şehri yazarsam. Yazdım ve gidip okula başladım. Ruh gibi gidip geliyordum okula. Mecburdum okumaya. Okuyup kendimi kurtarmalıydım. işte sana orada, o şehirde rastladım.
    ···
  2. 2.
    +5
    okuyan var mı, havaya mı yazıyorum anlamadım.
    ···
  3. 3.
    +5
    Kocası hala Ankaradaydı. O karıyla birlikte biliyorum diyordu. Umursamıyordu. Anneannem ameliyat olacaktı ve annem de gelemiyordu. Bir gece o çocukları uyutup yine beni aradı. Sabaha kadar konuştuk. Güldük, ağladık, dertleştik. Sabah oluyordu ve okula gitmem gerekiyordu. Tam kalkmıştım ki yerimden bir kağıt tutuşturdu elime. Şaşkın bakışlarıma aldırmayıp, lütfen buradan çıkınca oku dedi.
    Çıktım evden. Açtım kağıdı ve şaşkınlığım anlaşılmaz bir korkuya ve sevince dönüştü. Bana aşık olmuştu, çok saçma biliyorum, elimde değil, seviyorum seni. istersen bu kağıdı yırt at ve hiç yazmadığımı kabul et ya da... lütfen kötü gözle bakma bana, tek istediğim bu. Bir daha görme beni ya da ...
    Okulda aptal aptal dolaşırken Tarık falan geldi, grup bu akşam evde toplanacakmış. Herkes bir şeyler getirecekmiş. Şenay da geliyormuş ve sadece benim için geliyormuş. Kırma olm şu kızı. Taş gibi amk, mal mısın gel takıl işte. Kız, üstüne düşsen verecek, kesin.
    Hiç ziklemedim. Ne Şenay ı amk. Ben garip bir boyuta geçmiştim.
    Akşam koşarak eve gittim. Yeşimi aradım. Telefonu açar açmaz af dilemeye başladı.
    Dur lütfen dur, tamam konuşacağız dedim. Gece çocuklar uyuyunca ara beni. Geceyi zor etmiştim.
    ···
  4. 4.
    +5
    neyse ben yazayım biraz daha.
    ···
  5. 5.
    +5
    Su getirdim içti. Biraz kendine gelmişti. Ben çamaşırları alıp çıktım. Eve gittim, aklım onda kalmıştı. Neden sarılmıştı bana. Üstelik çok garip hissetmiştim kendimi. Ona sarılmak, acısını almak istemiştim. Yapamazdım. Bu çok saçmaydı.
    O sıra annem bir süre için istanbul’a gitti. Anneannem rahatsızlanmıştı. Kolon kanseriydi anneannem. Ertesi gün sabah kapı çaldı. Ve Yeşim karşımdaydı. Yine ağlamıştı. Lütfen gel içeri kimse yok dedim. Girdi. Kocam beni boşuyor ve çocuklarımı da vermeyecekmiş diye yırtınıyordu. Uzatmayayım. Kocası boşamaktan vazgeçti. Fakat eve uğramaz olmuştu. Yeşim biraz kendine gelmişti. Çocuklarının hayatının bu şekilde garanti altında olduğuna inanıyordu. Bir gece beni aradı, müsitsen gelebilir misin konuşmaya ihtiyacım var, dedi. Ya kocan gelirse, yarın sabah konuşuruz dedim. Lütfen gel o Ankara’ya gitti, dükkanı elemana bırakmış. Konuşmaya ihtiyacım var.
    Lan nasıl kadındı bu ya. Başka arkadaşı da mı yoktu. Neyse gittim.
    ···
  6. 6.
    +5
    bi sigara içeyim bari bu arada. sonra devam ederim.
    ···
  7. 7.
    +5
    Bir süre ağladı ve sessizce giyindi. Mutfağa gitti ve kocasının rakı şişesini açtı. içmeyen ve içki nedir bilmeyen Yeşim sek rakıyı su gibi kafasına dikti. Delirmiş gibiydi. Defol git evimden, hayatımdan. Hayatım da yok artık. Git, lütfen git. Gelme bir daha. Git. Sonra gidip bir bardağa rakı doldurdu. Yarısını kafaya dikti. Ne yaptığını bilmez haldeydi. Git diyorum giiiittttt. Kapıya doğru ilerledim. Ne desem boştu, ne aşağılık bir adamdım lan ben. Yeşim dur içme öyle alışık değilsin, kötü olursun bak ben bile rakı içemiyorum dedim. Dememle kafama doğru gelen rakı bardağını fark ederek eğilmem bir oldu. Bardak kapıya çarpıp paramparça oldu. Gidip çekyata yüzüstü uzandı, sarhoş olmuştu. Sayıklar gibi isyan ediyordu. Gözleri kızarmıştı. Ne kadar güzeldi. Yüzüstü sayıkladı. Git nolur git. Bittim ben, bittim. Kalbim dayanmıyordu. Ne yapayım diye düşünürken. Gözlerimin dolduğunu fark ettim. Gittim üstüme uzandım. Saçlarını okşadım. Sessizce duruyordu. Yeşim diye seslendim. Cevap vermedi. Sızmıştı. Ve işte bütün okuyan sözlük yazarlarının en ağır küfürlerine maruz kalacağımı bile bile burayı da yazmak zorundayım. Üstündeydim ve gibim kalçalarının diriliğini hissediyordu ve aşşağılık bir şekilde hayvanca sertleşmiştim. Hayvandım ben. Yeşim belki de ölümün eşiğindeydi. Hiçbir şey düşünmeden, külodunu sıyırdım ve arkadan içine girdim. Ama anal değil, demek ki hala insan kalan bir yanlarım varmış. içinde bekledim, sıcacık ve kaygandı. Taş gibiydi kasıklarımda hissettiğim kalçaları. Hiç hareket etmeden içinde durdum bir süre. Bu sondu biliyordum. Ve tüm gücümle iterek en derinine hayvan gibi boşaldım. Külodunu çektim ve ayağa kalktım. Üstünü örttüm ve sessizce kapıdan çıkıp gittim.
    ···
  8. 8.
    +5
    Herkes ünide kızlarla takılırken ya da takılmaya çalışırken ben mal gibi dolanıyordum ortalıkta. Birkaç kızın ilgisini belli etmesini de görmezlikten geldim. Bunalım mıydı, derdim neydi bugün bile hala çözebilmiş değilim. Bir arkadaş grubuna takıldım. Popüler binlerdi. Zaten benim başka bir grupla takılmam da çok zordu. Kızların ilgisini çeken bir adamın etrafında çok kişi oluyor.
    Öğrenci evlerinde sabahlamaya başladım. içkiler, sigaralar, alemler ne ararsan. Muhabbetler çok güzeldi. Tarık diye bir kankam vardı. Çok kafa çocuktu. Birlikte az içmedik. O hep sorardı, olm kızlarla niye takılmıyorsun, bak biz bulamıyoruz, sen kaçıyorsun.
    Ne bileyim olm ya içimden gelmiyor. Böyle daha iyi diyordum.
    Komşuydun sen bize. iki çocuğun vardı. Adın, Yeşim. Ne de güzeldin. Ben başlarda görmezdim bile seni. Eminim sen de beni görmüyordun. Okula giderken çocuklarını görürdüm bahçede; küçük ve sevimlilerdi. Nereden bilebilirdim böyle olacağını.
    ···
  9. 9.
    +5
    okuyun arkadaşlar. böyle bir adilik yapmayın. ziktir edin şukuyu falan. insan olun, başka birinin zayıflığından faydalanmayın.
    ···
  10. 10.
    +4
    Sabah okula geç kalıyorum. Derse girince hemen imza kağıdını yakalayıp imzayı basıyorum. Ders falan gibimde değil. Gözüm telefonda. Yeşim aramıyor. Lan niye aramıyor. ilişkimizi gözden geçirelim dost kalalım derken ne yapmıştım ben. Nasıl buradan işi yatağa getirecektim. Çıldıracaktım panpalar bildiğiniz gibi değil. Sürekli osbir çekiyor, kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. ilk başlarda boşalınca bir süre mantıklı düşünebiliyordum. Şimdi ise osbir bile kesmiyordu. Onu gibmekten başka bir şey düşünemiyordum. Nasıl bir tuzağa düşmüştüm ben böyle.
    Okuldan çıkarken arkadaşlara takıldım mecburen. Yeşim’den hiç ses yoktu. Şenay la bir kahve içtik. Metin falan geldi fen edebiyattan. Her fakülteden dostlarım vardı. Tıp hariç. Tıpçılara asosyal gözüyle bakıyorduk. Her fakültenin kafesine giderdik. Öyle dolaşırken telefonum çaldı. Arıyordu. Bir kafede oturuyormuş. Kafenin adını verdi. Arkadaşları ekip hemen otobüse atlayıp şehre geldim. Kafeye girince bir garip oldum. Böyle bir ortamda hiç onunla bir arada olmamıştık. Burada öpemez, dokunamazdım ona. Kim bilir belki bu daha iyiydi. Konuştuk uzun uzun. Dertleştik. Kocası Ankarada dükkan tutmuş. Burayı elemana bırakmış. Bir süre gelemeyebilirmiş. Para göndermiş, falan filan.
    Neyse işte kalktık, ayrı ayrı çıktık kafeden. Bir gören olmasın bizi dışarıda diye. Eve girdim. Umudum kalmamıştı. Bundan sonra yalnız kalamayacak ve böyle kafelerde falan mı görüşecektik. Üstelik bunu ben istemiştim.
    Böyle düşünürken, gece on bire doğru telefonum çaldı.
    ···
  11. 11.
    +4
    Ben pantolonu çıkarmadan, o taytın üstünden bir süre sürtünüyoruz. Ulan amk ilk defa bir kadın gibicem. Olacak bu defa. ilk nasıl olacak çok merak ediyorum. Üstelik bu kadın beni istiyor ve ben de onu istiyorum. ilk dediğin böyle olmalı. Aman allahım taytını çıkarıyor. Hem de üstümden inmeden. Eteğin altından zorla da olsa taytını çıkarıyor ve nedense bacaklarını göstermemeye çalışıyor ama ben dokunmak için sıyırıyorum eteğini. Bacakları mükemmel. Süt gibi amk. Külodunu görüyorum. Kırmızı giymiş. Şimdi de pantolonumun kabaran yerine külodunu sürtüyor. Lan ben neredeyse böyle bile boşalacağım. Dayanamıyorum. Hayır diyorum, dayan bilinmeyen, dayan her şeyi berbat etme. Kemerimi açıyor ve pantolonumu indiriyor, ben de yardım ediyorum. Kalkmış gibime bakıyor. Kilodunu çıkarıyor ve henüz kilodun içinde olan gibime dıbını sürtüyor. dıbının hafifçe kokusunu alıyorum. Nasıl hassas bir durumdaysam. Bütün duyularımla uyarılmış durumdayım. Amı bembeyaz ve sanki iki çocuğu doğurmamış gibi biçimli. Daha sonra öğreniyorum çocuklarını sezaryenle doğurduğunu. Amı darmış.
    ···
  12. 12.
    +4
    Beni neyin motive ettiğini anlayın. Elimde değildi. Hormonlarımın emrine girmiştim. Gözüm hiçbir şeyi görmüyordu. Yazık, şimdiki aklım olsa, ah olsa. Günah çıkarmak için yazmıyorum bunları. Her şey kabulüm. Bu nedenle bütün ayrıntıları yazıyorum. Biraz olsun anlarsınız belki beni. Neyse yazmaya devam.
    ···
  13. 13.
    +4
    Ben içerken başlık trend olmuş. Kimse okumuyor gibi geliyordu bana. Neyse bu bir hayat dersi. Tecrübe. Ben bundan duyduğum utancı ölene kadar taşıyacağım.
    ···
  14. 14.
    +4
    Amk komşusuydu, fazla ekmeğiniz var mı diyordu. Bu saatte bulamadık, varsa rica etsek. Yeşim de kadına uykulu taklidi yapıyordu. Kusura bakmayın kapıyı biraz geç açtım, uyumuşum. Çocuklar da babaannelerinde. Neyse kadına ekmeği verdi ve kapı kapandı. Ben hemen ayağa kalktım ve Yeşim ben gidiyorum. Şu an kocan veya bir akraban gelmiş olabilirdi. Ne yapardık. Ne yapıyoruz biz. Hemen buna bir son vermeliyiz. Hem sen de az önce olanlardan rahatsız oldun. ileriye gitmeyelim, dönemeyeceğimiz yollara girmeyelim. En iyisi ben şimdi gideyim biraz daha düşünelim.
    Tamam, fakat görüşelim olur mu? Sana ihtiyacım var. Seninle konuşmaya, yanımda olmana ihtiyacım var.
    Peki Yeşim konuşuruz. Yalnız kalmayalım, ikimiz için de kötü olacak. Evet, biraz düşüncesizce davrandık biliyorum.
    Böyle olmasını ben istedim ve buna rağmen seni ben durdurdum. Haklısın, buna izin vermemeliyiz, sevişmeden, öpüşmeden dost kalabilmeliyiz.
    Çıkıp eve gittim.
    ···
  15. 15.
    +4
    Ve işte o an geliyor. gibimi çıkarıyor ortaya. Kilodumu indiriyorum. Her an gibim dıbına değebilir. Tanrım delireceğim. Ve dıbını yavaşça gibimin üstüne yerleştiriyor. Henüz içinde olmamama rağmen başım dönüyor. Boşalmak üzere olduğumu anlamış olacak ki dıbını hareket ettirmiyor. Sadece gibimin üstünde duruyor. Ben onu itip biraz kalçalarını kaldırarak dıbına girmek istediğimi belli ediyorum. Hiç müdahale etmiyor. Girmeye çalışıyorum ama bir türlü denk gelmiyor. Acemiliğimiz belli oldu amk. Olmadığını anlayınca elini kalçasının arkasına atıp gibimi eliyle tutuyor ve dıbının tam deliğine getiriyor. Ulan girecek, amk girecek. Yavaşça kayarak dıbına giriyorum. içindeyim, hem de gibimin tamamı onun dıbının içinde. inanamıyorum. ilk girişte bir sonraki sevişmelerde ve başka kadınlarla sevişmelerimde asla olmayan bir şey hissediyorum. Tam olarak içine girip dıbının kaygan sıvısını gibimde hissettiğimde gibimin tamamında hafif bir yanma hissediyorum. Dediğim gibi bu his belki de ilk defa bir ama girdiğim için olmuştu. Bir daha hiç o hissi yaşamadım. dıbını yarıya kadar çekip kökleyerek bir kaç hareket yapmıştı. Dayanmak mümkün değildi ve ben tüm gücümle boşaldım. Başım dönüyordu. inanılmaz bir duyguydu. Anlatılmaz yaşanır amk.
    ···
  16. 16.
    +4
    Boşaldığımı hissetmişti. Dayanamadım kusura bakma dedim. Önemli değil, kalk sarıl bana dedi. içindeydim, çıkmamıştım. O halde doğruldum ve sıkıca sarıldım ona. Hala bacaklarını okşuyordum. Öylece sarılarak bir süre durduk. içimdeki fırtına dinmiş, sakin bir denize dönmüştüm. Ve fakat hala ondan ayrılamıyordum. Hani işim bitmişti, her şey burada biterdi. Öyle değildi, hala ona sarılmak, onunla olmak istiyordum. Lan aşık mı olmuştum ben. O da bunu anlamış ve memnun olmuştu. Hadi çıkıp biraz dolaşalım dedi. Ya bir gören olursa dedim. Umrumda değil, seninle el ele gezmek istiyorum dedi.
    Şu an dünya dursa umrumda değildi. Çıktık. Elini tuttum. Çok güzeldi. Bir parkta oturduk. Kimsecikler yoktu. Yüzüme baktı. Biz şimdi birlikte mi olduk dedi.
    Ne biçim bir soruydu lan bu. Evet çırılçıplak soyunup sevişmemiştik ama sonuçta içine girmiş ve boşalmıştım. Evet olduk dedim.
    Beni asla bırakma, lütfen, sana ihtiyacım var dedi. Bırakmayacağım dedim. Ne diyebilirdim ki, o karmaşık duyguların içinden sıyrılıp gerçeği görecek durumda değildim ve üstelik yine sertleşmiştim ve bu defa onunla çırılçıplak saatlerce sevişmek ve onu da boşaltmak istiyordum.
    ···
  17. 17.
    +4
    Zaman geçiyordu evet ama ben yavaş yavaş değişiyordum. Uzun uzun konuşmalarımız azalmıştı. Hatta sevişmelerimiz bile azalmıştı. Kocasının gelişi ve annemin eve dönüşüyle zaten iyice apartman boşluklarına ve sinemalara mecbur olmuştuk. Ve işte o anlarda Filiz isminde güzeller güzeli bir kızla tanışmıştım. Günler geçtikçe ona aşık olmaya başlamıştım. Bunu Yeşime söyleyemezdim. Yavaş yavaş uzaklaşmaya başlıyordum ondan. Bunu anlıyordu. Onu gibmeden duramayan ben, bunu çok sık teklif etmez olmuştum. 6 ay böyle geçip gitmişti. Bir gün beni evine çağırdı. Kimse yoktu evde. Ne oluyor bilinmeyen, neler oluyor. Sesimi çıkarmıyordum. Sadece, çocukların var Yeşim, ailen var, onları da düşünmeliyiz gibi bir şeyler geveledim. Bu şimdi mi aklına geldi dedi.
    Hayır Yeşim ikimiz de hislerimize yenildik, kaybettik kendimizi, şimdi mantıklı düşünme zamanı dedim. Ne mantığı lan ne mantığı beni gibmek için neredeyse yalvardın. Bundan kaçınmaya çalıştım, ama sen öyle damardan girdin ki kıramadım, incitemedim seni. Verdim kendimi sana. Annemin kaderini mi yaşıyorum yoksa diye düşündüm. O da kocasını aldattı. Çocuğu, yani ben ortada kaldım.
    Sus dedim. Sus Yeşim işte benim demek istediğim de bu dedim. iyi bir nokta yakalamıştım. Ya senin çocukların da senin çektiğin acıları yaşarsa. Bak biri kız biri oğlan. Kızını düşünsene.
    Ben senin için kendimden, çocuklarımdan, her şeyimden vazgeçtim. Hayatımda ilk defa mutluluğu hissettim. Yoksa beni gibecek birini arasaydım her yer dolu. Seni seçtim bilinmeyen seni. Çünkü sen başkaydın, başkasın.
    Hayır Yeşim, seni seviyorum bu gerçek, seni sevdim ben.
    Ne demek sevdim. Bana di li geçmiş zamanda cümle kurma. Ne demek sevdim. Bitti mi yani. Hayır lütfen bana bunu söyleme, söyleme. Hala beni istediğini söyle, arzuladığını söyle, dedi. Ve bir anda soyunup çırılçıplak kaldı. O memeler, o bacaklar, o am tanrım sertleşmiştim yine. O çaresiz haliyle bile onu gibmek istiyordum ve yere yatırıp gibtim. Ağlıyordu. Ama ben hala onu gibiyordum. Sertçe gidip geliyordum içinde. O her şeyin bittiğini bile bile yine de hem ağlıyor ve son bir kez şansını deniyordu. Ve ben, bilinmeyen, yani huur çocuğu ben, hala gibimin derdindeydim. Kökledim iyice ve boşaldım. içinden çıktım ve silmeden hemen çektim külodumu ve pantolonumu. Çaresizce ve savunmasızca çırılçıplak yatıyordu yerde ve ağlıyordu. Safkan huur evladı olan ben işimi bitirmiş kaçmanın yollarını arıyordum. Kendine bir şey yapmasından korkuyordum.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 18.
    +4
    Çok fena durumdaydım. Allak bullak olmuştum. Duygularım alt üst olmuştu. Nereden nereye gelmiştim. Ne oluyordu bana.
    Sakin kafayla düşünmek için çıkıp bir ufak votka aldım. Sek içerim votkayı, asla karıştırmam. Bardakta bile içmem, şişeyle içerim. Yavaş yavaş içtim. Meze de kullanmam. Rus muyum neyim amk.
    Sakinleşmiştim biraz. Acilen boşalmam gerekiyordu. Daha çakır bile olmadan hemen asıldım. iyice rahatlamıştım. Bir süre televizyonda bir yarışma programı izledim. Şişenin dibine yaklaşıyordum. Aklımdan kalçaları çıkmıyordu. Kızlarla ilişkim iyiydi ama bir kızı yatağa atacak kadar asla ileri gidememiştim. Elleme, öpüşme her türlü takılmıştım, ama bir kızla aynı yatağa çırılçıplak girmek ayrı konuydu. Üstelik bu kadar arzuladığım biriyle. Nasıl olurdu lan o kalçaları ellemek, o kalçaların arasından dıbına girmek, içine boşalmak. Tarık’ın dediği gibi okuldaki kızlara takılıp onlarla mı sevişmeyi deneseydim. Ya gibicem, bekaret var, kızların tribi var, sonraki beklentileri var... var da var. Uğraşamazdım bunlarla.
    Bir taraftan da ulan ne ara azdın sen böyle. Aylardır tık yok, osbir bile çekmiyorsun, bunalımlar, tripler noldu lan sana diye kendime kızıyorum.
    Yok olmuyor, Yeşim aklımdam çıkmıyor. O koltuğun arkasındaki halimi aklıma getirip mantıklı düşünmeye çalışıyorum, en fazla 10 saniye sürüyor, etrafımda bir parfüm kokusu dolaşıp duruyor. Gözlerimi kapatınca o taş gibi kalça, o pembe külot, memeler geliyor karşıma.
    Şişeyi fondipleyince sızıyorum.
    ···
  19. 19.
    +4
    Ve o kapıdan bir daha hiç girmedim. Yeşim in bütün hezeyanlarına rağmen. Öyle ki bir gün bizim eve geldi komşu hesabı annemin yanına. Arka odaya yanıma uğradı kapıyı kapattı ve sarıldı. Bilinmeyen bırakma beni, seni seviyorum. Bunu aniden içeri giren annem gördü. Ortalık karıştı. Annem kimselere söylemedi. Evli kadın yuvası yıkılır dedi. Bana ne yaptığımı sordu. Ben de hiç dedim, hoşlanmış benden duygularını açtı ben de abla olmaz deli misin dedim. Annem şüpheyle baktı. Yer mi lan o yaşta kadın.
    işe girmiştim patronumu aradı. Bir arkadaşımı cepten aradı. Tacizleri bir süre daha devam etti. Ama asla geri adım atmadım. Filiz le olan ilişkimi öğrendi. Neler oldu neler. Sonra Filiz den de ayrıldım. O şehirden de. Şimdiler de Yeşim in kendisini dine verdiğini görüyorum facebookta bulduğum hesabında. Hem de öyle böyle değil. Radikal olmuş. Bir şeye tutunmaya ihtiyacı vardı bu şekilde tutundu. Benim gibi karaktersiz binten kime hayır gelirdi ki.
    Okuduğunuz için teşekkür ederim. Küfür de ettiyseniz hakettim.
    ···
    1. 1.
      0
      Yeni hikaye yazsana sıkıldım
      ···
  20. 20.
    +4
    Beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Lan gecenin on birinde kim bu. Kocası mı gelmişti. Dedim yannanı yedin olm bilinmeyen. Yeşim hemen beni misafir odasındaki koltuğun arkasına zütürdü, gir şuraya bekle. Sakin görünmeye çalışsa da korkuyordu. Sakin olmalıydık. Başka türlü bu nasıl atlatılırdı. Elbiseyi çıkararak koşarak yatak odasına girdi. O an külodunu ve taş gibi kalçalarını gördüm. Ulan kapıdaki kocası olsa yannanı yiycem, karıyı gibeyim derken züt elden gidecek hala kalçaların derdindeydim. Amk çok güzellerdi, anlatılmaz. Yatak odasından beş saniyede çıktı, ev kıyafetlerini giymişti. Mini etekle kapıya çıkacak hali yoktu. Ben tamamen koltuğun arkasına sığınmıştım. Dualar ediyordum. Bir daha bu eve girmem, bir daha bu kadına dokunmam diye sözler veriyordum kendime. Ve hala parfümünün kokusu geliyordu.
    ···