1. 1.
    0
    evet beyler anlatacaklarım baya hüzünlü.nasıl yaşıyorum ne siz sorun ne ben söyliyim.herkes gibi reklam peşindede değilim kısa kısa yazmıyorum uzun uzun yazıyorum ben.okurken zevk alırsınız yani merak etmeyin.takip ederseniz sevinirim..

    sadece benim entryler buyrun
    http://inci.sozlukspot.co...nlatay%c4%b1m/@nickimouse
    ···
  2. 2.
    0
    başlıyım mı beyler 2 3 kişi burdayım dese yeter
    ···
  3. 3.
    0
    anlatacaklarım hayatımı giben 2 kız, beni duygusuz yapan huur(mecaz değil gerçek anlamda huur) annem ve herşeyden korkmama sebep olan para düşkünü cimri babam... ben anlatmaya başlıyorum sonra dolar zaten
    ···
  4. 4.
    0
    her ergen gibi benimde hayattan acı çekmeye başlamam liseyle birlikte başladı..

    buraları hızlı geçicem beyler ona göre önemsiz çünkü ne biçim anlatıyo demeyin asıl hikaye bi kaç entry sonra başlıyo

    15 yaşıma kadar kimseyle çıkmamıştım. orta okulda platonik bi aşkım vardı. orta 1den orta sona kadar sadece uzaktan bakmalarla sürdü. aşk olsun arkadaş olsun,hep içine kapanık, uzak bi tiptim. saçlarımı suyla ıslatır yana yatırır, kravat boynumu boğar şekilde bağlar, inek bi tiptim.ama liseye başlayınca biraz daha açıldım tabi. büyüdüm lan ben havalarında gömlek dışarda kravat inik rap dinleyen ilk defa arkadaş edinen biri olmaya başlamıştım..

    lise 1in başından beri bakıştığım bi kız vardı, ortak arkadaş falan fistan derken konuştular, ayarladılar kızı.ilk defa sevgilim oldu lan!!! nasıl mutluyum. okulun en güzel kızı sanki öyle mutluyum... pazartesi çıkmaya başlamıştık, cumada ayrıldık lan... 5 gün sürdü. meğersem kız bi çocuğa deli gibi aşıkmış,onu kıskandırmak için çıkmış benle... ben tabi anlamamki bu işlerden,ilk defa aşkım demişim birisine. ağladım baya çocuk gibi. günlerce... tabi sene sonu gelince onu görmeyecektim zaten, rahatlamıştım bi nevi...
    ···
  5. 5.
    0
    @4 big in japan. yalvarırım bu başlığı takip et annemin neler yaptıklarını anlatıcam ağzın açık kalıcak! ben anneme 4 senedir sarılamıyorum, öpemiyorum.onlar yüzünden 2 sene okul kaybım oldu.ne olur takip et yazılarımı

    örnek : web camda tanımadığı adamlara vibratörle şov yapıyodu. babamla yakaladık kapıyı açık unutmuş gördük.ben odama geçip ağlamıştım bi güzel. babamda biraz tartaklamış kolu boynu falan mosmordu, fakat dövmedi. dövmez benim babam. adam gibi adamdır. fakat annem huurnun tekiydi.hep 18 yaşında kız gibiydi, hiç bir zaman annem olamadı benim. annem gibi olamadı... neyse beni takip edin çok acı bir hayatım var... devam ediyorum
    ···
  6. 6.
    0
    lise bitmiş, bidaha o kızı görmiyceğimin verdiği rahatlıkla yaz tatiline girmiştik... o zamanlar tabi 2006 yazında facebook falan yok.msn le yonja vardı bizim zamanlar. sonra bide netlog zirve yapacak... neyse, lisede edindiğim arkadaşlarımla takılıyorum sürekli. akşamları ise sabahlara kadar msndeyiz birbirimize cam falan açıyoruz gülüşüyoruz eğleniyoruz falan. şuan unuttum nasıl tanıştığımızı bi kızla tanışmıştım. öyle güzeldiki panpalar... melek gibiydi. resimlerine bakardım hep... sabah öğlen akşam... arkadaşlarıma gösterirdim(o zamanlar bi kızla çıkmana gerek yoktu. güzel bi kızla arkadaş olsan yetiyodu gösteriş yapman için) bende gösteriş peşindeydim, ergendim çünkü... neyse falan fistan derken biz sanaldan çıkmaya başladık bunla(bizim zamanımızda meşhurdu internet üzerinden görüşmeden sevgili olma:D ulan ne güzeldi eskiler ya.ne kadar saftı) 1 ay olmuştu çıkalı.ve şans üzerine sürekli görüştüğüm arkadaşım,2 günlük tatile,o kızın oturduğu şehre gidecekti düğün için.bu fırsat kaçarmıydı? kaçmadı tabiiki... eylülün ilk haftasıydı sanırım.2006nın eylülü o şehre yola çıktık arkadaşım ve ailesiyle. sağolsunlar aldılar yanlarına. akrabalarında yattım ekmeğini yedim sularını içtim. neyse.bu kızla sürekli konuşuyoruz çok mutluyuz falan. beni ekme diyor her cümlesinde. ekermiyim hiç diyorum.ama gideceğim şehride bilmiyorum nasıl biyerdir neye bincem falan(neyse şehride vereyim. bursa) gittik bursaya. gittiğimiz ilk gün tarihi bi çarşı var orayı falan gezcez takılcaz bursa iskenderi yicez ertesi günde düğüne gidip diğer sabah dönücez. tabi çarşıyı gezerken anneleri bende arkadaşımla kızın oturduğu mahalleye gidecektik, fakat ikimizde bilmiyorduk.. kızla sabah 8de konuşup (annesi babası avukat çok disiplinli hafta sonu bile erkek kalkarlar) ayarlıcaktık nereye gelceğimi falan. uyandım 8de,ulan bütün ev uyuyor. kız gel dese çıkamam. heyecanda var tabi birazdan ondan uyandım erkenden. allahtan kızdan mesaj gelmemiş. rahatladım biraz. neyse9 gibi anneleri uyandı. kahvaltı ettik 10a geliyo saat.her sabah 7 8 gibi mesaj atan kızdan, bursaya,yanına gittiğim gün mesaj yok! kafayı yicem abi. kaç tane mesaj attım tık yok.11 oldu çarşıya indik. gezzdik 12 oldu. iskender falan derken buna 'ya şimdi cevap verirsin, yada daha hiç mesaj yazma. istanbula evimi bulup gelsen bile konuşma' diye tehdit gibi bi mesaj attım. çünkü beni sevdiğinden emindim, cevap yazacaktı... ve düşündüğm gibide oldu. cevap geldi...
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    0
    'sevgilim, özür dilerim. misafir geldi, anneme yardım ediyorum. çıkmama izin vermiycek eminim. korktum kavga ederiz diye bişey diyemedim, gözüm hep telefondaydı. özür dilerim' dedi. hiç kızamadım beyler biliyomusunuz. çok seviyodum onu... o benim ilk uzun ilişkimin sahibiydi lan.1 ay sürmüştü.ilk defa ufakta olsa ay dönümü kutladım. yıl olmadı belki, diğer aşklar gibi olmadı fakat o benim ilkimdi lan. diğer 5 gün çıktığım kız gibi değildi, başkasını değil beni seviyodu...
    bende kızmadım ve:
    -'önemli değil herşeyim.sen adresi ver, bursaya gelmişim, mahallenemi gelemiycem'
    -'20 dk falan inebilirim ama, kızarmısınki'
    -'daha küçüğüz, normal şartlarda imkansızdı buluşmamız.ve şimdi sana çok yakınım.bir gün önce seni hiç göremiyceğimi düşünüp üzürlürken, şimdi seni değil 20,2 dakka görmek bana dünyaları verir' demiştim... çok mutluydu eminim. hemen adresi vermişti...

    verdiği adrese gittim. atatürk caddesiydi sanırım. stadyumun oradaydım. bekle bekle bekle saat 2 olmuştu 1 saat gecmişti aradan.1 saattir bekliyorum yoksun dedim. atatürklü başka bi yer daha varmış. oraya gidecekmişim.ben nereden bileyim ki? stadyumun oradan biraz yürüdüm bindim tramvaya. batı tarafına doğru gittik.son durak yada bi önceki duraktı sanırım. google earthten bakarsam evi şak diye bulurum. neyse beyler. nasıl titriyorum. tramvay durunca beni istasyonda bekliyo olucak.bir yandan bir an önce gitmek isterken bir yandan durmasın diyordum. soğuk soğuk terlemiştim...
    ···
  8. 8.
    0
    tramvay durdu. dün gibi hatırlıyorum beyler. ayapında beyaz spor ayakkabıları. altında mavi kot. üzerinde tişörtü üzerine giydiği gri kamşonlusu vardı... saçları düzleştirmiş yana doğru toplamıştı. dudaklarında fazla dikkat çekmeyen pembe simli ruju vardı. beni görünce hemen tanıdı. bana doğru yürümeye başladı...

    onların sitenin parkına gittik. boş oluyomuş genellikle, orada oturalım demişti. gittik oraya. benim arkadaşımla geldiğim için, arkadaşım sıkılmasın diye oda arkadaşını getirmişti.. onlar parkın diğer köşesinde muhabbete dalarken, bizde (5 günlüğü saymıyorum) ilk sevgilim(!)le parkın diğer köşesine gecmiştik... benim ilk sevgilim tabi, nasıl kasılıyorum... ne el tutmak vaaar,ne sarılmak vaaar,ne muhabbet vaaar.. bayılacam amk tir tir titriyorum.oda utanmımş yere bakıp, arada gözlerini bana kaçırıp, gülüp,yine yere bakıyordu.. sonra dedimki. ulan nickimouse. geçti 5 dakka. gecti 10 dakka. gecti 15 dakka. bidaha belki bu anı yaşayamıycaksın,ilk sevgilin o senin ve artık yıllar süren şu utangaclığını yenmelisin... bi gaza geldim, beli sarıldım onun... sarıldım ama elimle saramıyordum. mecburluktan sarılır gibiydi aynı. sıkmadan.uzaktan uzaktan. masumca (: hala muhabbet yok..oda utanıyo bende. daha 15 yaşımızdayız... istanbuldan kolye almıştım ona (hala saklar gözü gibi (: -üzerine 2 tane hayatımı giben kız girdi ama bunun yeri bende ayrı, hala muhabbetimiz var- bunlarıda sonra anlatıcam, daha ilk senemdeyiz. herşeyin masum ve temiz olduğu ilk senemde) kolye almıştım ona.bi güç geldi bana ve kalktım ayağa, kolyeyi çıkardım kutusuyla cebimden. açtım kutuyu ve ellerim zangır zangır titreye titreye kolyeyi çıkardım içinden. güldü bana niye böylesin noldu diye. cevap veremedim :S konuşamıyorum amk. nasıl bir utanmak anlatamam... saçlarını kaldırdı, taktım kolyesini, saçlarını düzelttim, oturdum yine yanına..

    bi 5 dk daha oturduk öyle. mutluluktan pespembe oldu yanaklarımız. hiç konuşmuyoruz ama sanki dünyanın bütün güzel konularını konuşmuş gibiyiz..
    rüzgar esti bi,saçları yüzüme geldi. kapandı yüzüm. döndü bana doğru. bende ona döndüm. kalkalım artık yarım saat oldu dedi. tamam kalkalım dedim ama isteksizce. büktü dudaklarını ama güldü sonra. bende gülümsedim utanmaktan. yaklaştım biraz.oda yaklaştı. burun buruna kaldık yaklaşık2 dakika.ama o 2 dakika 2 saat gibi gelmişti. kalbimiz yerimizden çıkacak gibiydi. ikimizde birbirimizin ilk sevgilisiydik. daha ufacığız. burunlarımızın ucu tatlı tatlı birbirine değerken, aynı yanaktan öper gibi, ufacık öptü dudaklarımdan.. emme falan yok şimdikiler gibi.o zaman daha masumdu.bi anne eli öper gibi öptü dudaklarımı. size yemin ederim bembeyaz oldum heyecandan. bacaklarım nasıl titriyor... hadi kalkalım dedi gülümseyerek. bende tamam dedim, arkadaşlara seslendik.. elini tuttum ilk defa tramvaya gidene kadar.ilk defa bi kıza sarıldım, elini tuttum,ve öptüm beyler... o kız benim herşeyimdi, ilkimdi ve şimdide arada bir görüşsekte en değerlim..

    neyse bindik tramvaya(devam ediyorum)
    Tümünü Göster
    ···
  9. 9.
    0
    büyük büyük yazıyorum oçler. ondan bu kadar sürüyor. rezerve alın yarın takip edersiniz. yada sabaha karşı 5 gibi toptan okuyun(sabahlarım kesin)
    ···
  10. 10.
    0
    bindik tramvaya.o mutluluk sarhoşluğuyla hatırlamıyorum stadyumun oraya kaç dakkada gittik. bütün yol boyunca arkadaşıma beni öptüğü anı anlattım. tekrar tekrar anlattım. öyle mutluydumki. dudaklarımdaki simi silmedim(dudaklarında pembe simli ruj var demiştim) dudaklarım parıl parıl gittim arada bir emdim, tadını alayım diye. bidaha öpemiycektim çünkü... neyse düğün falan oldu geçeyim buraları, döndük istanbula. sevgilimle konuşuyoruz nasıl mutluyuz ama. buna slaytlar falan hazırlamıştım(bizim zamanımızda hep müzik eşliğinde slaytlar hazırlardı sevgililer :d hatta şarkı oğuzhan koç-gülki sevgilim'di.bizim şarkımızdı) aradan 2 hafta gecti ve ne olduysa ben dünyam saydığın, uğruna ayağına kadar gittim kızdan, bişey olmuştu uzaklamıştım... nasıl olur lan? yanında tir tir titrerken ben, nasıl olurda ayrılmak istemiştim... kızın tek suçu yoktu.7/24 benle ilgilenirdi,her fırsatta sevdiğini belirtir,o mutlak güveni yaşatırdı bana. fakat onu gördüğümün daha ikinci haftası uzaklalmıştım ondan..

    bi sabah kalktığımda mesajına cevap yazmadım.bi günaydın bile demek istemedim ona. başka kimseye ilgim yoktu ve tek bir kızla konuşmuyodum fakat onlada konuşmak istemiyordum... o gün akşama kadar bişey yazmadım ona... beni bursaya zütüren arkadaşıma
    -'nasıl ayrılcam bilmiyorum. ayrılmakmı istiyorum onuda bilmiyorum.bi garibim. kimseye ilgim yok fakat onuda istemiyorum.bi sevgiliden nasıl ayrılınır bilmiyorum.ben yapamıycam sen ona "nickimouse seni aldatıyor"der misin? benden nefret etsinde acısı hafiflensin ayrılığın. vurduk mu ölsün... '

    ne dediysem yaptı arkadaşım. çünkü birbirimizin en yakın arkadaşıydık.. bişey dememiş çıkmış msnden. bidahada ne msnde gördüm ne mesaj attı. öyle kötüydümki, hergün düğüm düğümdü boğazım.ama acı çekmek istiyordum...

    sonra lise 1de kaldığım için, ikinci sene tekrara, hayatımı giben ilk kızla tanışmaya, duygularımı giben annemin yaptıklarına bir adım daha yaklaşmıştık... (devam ediyorum)
    ···
  11. 11.
    0
    lise başladı.. lise 1den beri (hayatımı giben kızın adı ayşe olsun) seni ayşeyle tanıştıralım, çıkın işte. ikinizinde ortak arkadaşıyız ortam olmuş olur. kardeşlerimiz yabancıya gitmez diyen arkadaşlarım, lise 1 tekrarı yaptığım ikinci senede tenefüslerde yanıma gelip(onlar gecmişti sınıfı) kafamı gibmeye devam ediyolardı. fakat istemiyoruuuuuuuuuum diye her seferinde tersliyordum onları. zaten bursalının acısını zar zor atıyorum... aradan 1 ay gecmiş, acım hafiflemeye başlamıştı.. 2007nin ekiminin 11i perşembe günü (hayatımı gibecek kızla tanışcağımı bilmeden) ayşeyle ortak arkadaşım olan iki arkadaşımla beraber kadıköye alışveriş yapmaya gitmiştik.(o zamanlar bu komik baskılı tişörtler modaydı ve sadece kadıköyde rexte satılırdı. rapci olan bizler lise 2 yaşına gelmenin verdiği çakma olgunlukla sertliğin simgesi olan rock müziğe dönmüştük tabi (: hep ergendik anlamasakta) o gün güzel bi alışveriş yapıp(hala tişörtler duruyo isterseniz caps veririm ama saçma olur. size kalmış.-ugraştırmayın amk-) saat 4 5 arası pendik'e dönmek üzere 16d'ye binmiştik.. üst kat en önün bi arkasına kurulmuştuk bi güzel. bütün yol önünde dev ekran sinema gibi... ayşenin yakın arkadaşı yanımda, diğer arkadaşımız sağ cam tarafındaydı... bostancıda cordon'a gelmeden bi önceki durakta durdu otobüs.ve yanımda arkadaşım 'ayşeeeee ayşeeeeeee -diğer arkadaşada dönerek- baksana olum ayşeeee' (oks'den beri görüşmemişler, orta okulda aynı dersanedelermiş) diyerek arkadaşı dürttü 'ben gidiyorum almaya bekleyin' dedi. sanki otobüsü biz kullanıyoruz amk. bütün otobüs bize baktı tabi o bağırınca. diyorum:'amk kafamı gibtikleri için sevmezdim kızı. şimdi rezil etti iyice nefret ettim amk' ama bi yandanda merak ediyodum lan.hep bahsettiler nasıl bişey çıkcak acaba. bende yakışıklıyım lisede kızlar kuyruk olurdu peşimde(bursalıdan belkide bunun verdiği rahatlıkla ayrılmıştım.ama başka kızlara zerre ilgim en ufak bi düşüncem yoktu) neyse bekliyorum bunlar çıksın diye artist artist, çünkü o kızada lise 1 boyunca benden bahsetmişlerdi.ilk bakış önemliydi. kızı tanımıyodum fakat lisedeki kuyruk olan kızlar gibi oda hayran olsun istiyordum binim ya hani. neyse o an geldi... hayatımı ilk gibecek olan kızı ilk gördüğüm an... (devam ediyorum
    ···
  12. 12.
    0
    otobüsün merdivenlerinden ayşe çıtkı.. beline kadar uzanmış siyah kıvır kıvır saçları,diz kapağının biraz altına gelecek eteği, üzerinde turuncu bluzuyla hayatımı gibeceğini bilemediğim ayşe... sağ cam tarafında yanı boş olan arkadaşımızın yanına oturdu. merdivenlerden oturduğu koltuğa gelene kadar derin derin baktım ona... kapılmışım lan. birden dürtükledim kendimi, çevirdim başımı öne... sonra onlar muhabbeti yarılayınca sizide tanıştıralım dediler.ben onun lise 1den beri bahsedilen ayşe olduğunu biliyordum fakat o benim o çocuk olduğumu bilmiyordu. demiştim ya aynı şekilde onada benle çıkması için ısrarda bulunuyolardı diye... tanıştık işte meraba meraba falan. geldik pendik'e,o devlet hastanesi durağında indi. bende alt gecitte inecektim. hastane durağından geçite kadar arkadaşlarımın resmen yakasına yapıştım o kızın numarasını msnini vereceksiniz diye! güldüler bana gecen seneyi hatırladılar başımdan kovuşumu onları falan filan... neyse indik durakta gittik eve msn telefonda kayıtlı,ilk işim msn'e girip onu eklemek... ekledim eklemesine fakat gözükmüyolar ortalıklarda.(kartal'da ahmet şimşek kolejindeymiş, bayağı ağır bi ders programı varmış paso ders çalışırdı. anneside öğretmendi zaten) gece girebildi anca internete.. kabul etmişti ve dünyalar benim olmuştu hayatımı gibeceğini bilmeden mutlu olduğum o gece...
    ···
  13. 13.
    0
    msne hatırlıyorum 00:12 gibi falan girmişti. hayatımı gibecek olan kızla ilk konuşmamız:

    ben-'miriba [:'
    o-'mrba (:'

    şeklinde olmuştu. ergenim işte lise 1 tekrar. muhabbete bak amk 'miriba' nedir abi. küfrediyorum gülüyorum hatırladıkça... 15 20 dk konuştuk. çünkü perşembe tatildi fakat cuma okul vardı. kolej olduğu için erken gidiyolardı amk.biz düz lise 1de ders başlıyodu.. neyse, numarası vardı bende arkadaşlardan almıştım ama kızar diye ondanda isticektim. çıkıyorum derken o dedim bi dakka numaranı alsam uyuyana kadar sen devam etsek olurmu dedim. yazdı numarasını nasıl mutlu olmuştum anlatamam... (eski laptopumda msn konuşma kaydı var, bulursam -daha doğrusu açarsam o bilgisayarı;hayatımı giben bütün anılar o pcde- buraya koyarım caps gibi yazışmayı-ama cesaret edemem, sanmıyorum.hak verin-) neyse uyuttum falan filan onu bilmem ne biz o geceden itibaren birbirimizle sürekli ilgilenmeye başlamıştık. aradan 1 hafta gecmiş ve ben ona çıkma teklif etmeden sevgili olmuştuk. aşkım sevgilim her ne varsa diyorduk birbirimize.11de tanıştığımız ayşeyle ayın 20sinde ilk buluşmamızı gercekleştirecektik ve o gün (liseli ergenler gibi-zaten ergendik-) bizim tanışmamıza neden olan arkadaşlarımızıda çağıralım dedik... o gün geldi çattı. daha önce hayatında hiç bir kızla buluşup bi yerlere gitmeyen gezmeyen sadec 20 dakika bi bankta kös kös oturmuş olan ben o gün bütün gün kadıköyde ne yapacaktı??? lisede bütün sevgilisi olan arkadaşlarıma sormuştum:sevgiliyle nerelere gidilir? ne zaman acıktın diye soracağım? yemek yedikten sonra ne yapayım? bildiğin cafeler neresi? utangacım cok elini nasıl tutucam? gibi ergence sorular sormuştum. fakat bu ayın 20sinin gelmesine engel olmamıştı.. o gün geldiğinde sabahın köründe kalkmıştım cumartesi günü. hafta sonu kurslarına gidiyodum ikinci senem olduğu için. kursta buluşmaya gideceğim kıyafetleri giyip, bunlar yakışmışmı güzel olmuşmu gibi ergence sorular sorarak sıkmıştım arkadaşlarımı ve onlarda beğenmediklerini söyleyip bizim eve gelip bana kıyafet secmişlerdi. ayşenin en sevmediği desen olan damayı, siyah gömleğimin üzerine taktılarını kırmızı damalı kravatla bozmaya çalışmışlardı.. bende utangacım amk ağzımı açıp 'ama ayşe dama sevmiyo' diyemiyodum..

    saat geldi çattı pendik alt geçitin çarşı tarafında istasyon girişine doğru giderken bi bakkal var, orada buluşcaktık.(ulaaaan aklıma geldi o an şimdi) (devam ediyorum)
    Tümünü Göster
    ···
  14. 14.
    0
    devam edeyim mi beyler kimler burada???
    ···
  15. 15.
    0
    beyler? ses yoksa yarın devam edicem
    ···
  16. 16.
    0
    biz ortak arkadaşımız olan çocukla bakkalın önünde beklerken birden o an geldi... ayşe gözükmüştü... ben heyecandan ne yapıcağımı bilemezken arkadaşım sarıldı bi güzel kucaklaştılar. bizde tokalaşıp yanaktan öpüştük. çok resmiydik.alt geçitten durak tarafına geçip diğer ortak arkadaşlarımızı aldıktan sonra 16d beklemeye koyulduk.2 kız 3 erkektik. üst kat en arkayı 5ledik.en solda ayşe yanında ben ortada ayşeeeee diye bagıran arkadaş yanına ayşenin kankası sağ camdada diğer suskun ortak arkadaşımız oturuyodu.biz ayşeyle önceden planlamıştık. otobüste giderken çıktığımızı onlara süpriz bi şekilde söyliycez ve kadıköyde otobüsten inince elele gezecektik.(arkadaşlarımız çıktığımızı biliyodu zaten ama onlarda duymak istiyodu ağzımdan)fakat beni tanıyosunuz dimi? tanımalısınız artık. utangacın tekiyim! yol boyunca tek bir 'a' bile demedim aç(a)madım ağzımı.en son ayşenin kulaklık takıp müzik eşliğinde sahili izlediğini falan hatırlıyorum :/ napayım amk hiç sevgilim olmamış daha önce buluşup gezdiğim.ne yapılır ne konuşulur bilmiyorum. bursalıyla zaten 20 dakka süren bişeydi hayatıma hükmetsede... neyse geldik kadıköye. boğanın önünde indik çıktık bahariyeden yukarı rexxe doğru. ulan benden hala tık yok ne sarılma ne el tutma. ayşe diyo çok acıktım,ben bi ağzımı açıpta nereye gidelim ne yersin diyemiyorum. içimden diyorum ama dışımdan kasıldıkça kasılıyorum amk. tabi sonra ayşede, ayşe diye bağıran ortak arkadaşımızın elini tutup çekip hadi yemek yiyelim dedi.o arkadaşta yok ben tokum canım istemiyo deyince, ayşede koluma girip beni çekti 'iyi nickimouse beni zütürür o zaman' dedi. ulan dünyalar benim olmuştu.ama yere düşecektim heyecandan.bir süre daha yukarı çıktıktan sonra bolulu hasan ustanın olduğu sokaktan girdik. sokağın sonunda sol köşedeki cafede oturmuştuk. pizza yemiştik sanırım hatırlamıyorum(çünkü ben utangaclıktan yiyemedim amk)bide benim yüzümden 4 kişide orada olduğu için gib gibi bütün hesabıda ben ödemiştim amk. ayşenin gözüne girecez ya... kendi işimizde çalışıyoruz sanki! neyse o gün öyle geçti beyler.o koluma girdikten sonra bana güç geldi tabi, elinide tuttum sarıldımda... 1 2 ay bu şekilde arada bir hafta sonları buluşmasıyla gecti.. işte hayatımın gibilmesinin başlangıçlarına gelmiştik, artık hayatımı tak çukuru gibi kaplayan bi dönem başlayacaktı... habersizce zaman geciyordu... ve o gece gelmişti! (devam ediyorum)
    Tümünü Göster
    ···
  17. 17.
    0
    lise 1 tekrarı yaptığım için annem babam gergindi, kızgın ve üzgündü.. hem bana olan sinirleri hemde birbirleriyle olan sıkıntıları, liseye ilk başladığım seneden beri her gece kavgaya dönüşüyordu ve artık yeterince üzüyorlardı beni... bütün bir yaz onların kavga sesinden binadaki büyüklere ve arkadaşlarıma rezil olmamla geçmişti.. belkide bursalıdan bu yüzden kopmuştum. demiştim ya sıkkındım ama bi sebebi yoktu... kafamı dağıtmak için,her kursta yok ben yapamam kesin bırakırım baksana doğru düzgün yapamıyorum dediğim gitar kursuna yazılmıştım... 2 yada 3. hafta öğretmenin verdiği ödevleri gecenin bi vakti çalışırken, annem yanıma gelip benimle konuşmak istediklerini söylediler... az çok anlayabilmiştim tabi ama anlamak istemiyordum. yanlarına gittim. aldılar beni karşılarına. ikiside ağlaya ağlaya biz boşanmak istiyoruz dediler. sanki ruhum çıkmıştı nasıl anlatıyım böyle araba hızla biyerden zıplar birden bedeniniz boşlukta kalır ya bi hoş olursunuz, işte öyle birşeydi.. çiş yaparken ürpeririz hani aynı öyle olmuştu. bişey diyemedim tabi, kalktım yanlarından odama geçip ağladım sabaha kadar.. o geceden sonra okulda hiç bir derse katılmamam, tenefüslerde dışarı çıkmamam arkadaşlarımın ve öğretmenimin dikkatini çekmişti...
    okulda böyle gecen yaşantım evde ise her gece annemin babamı eve almayıp, babamın kalacak yer aramasını düşünmekle geçiyordu.. bir gece kardeşinde kalan babam diğer gece bi komşumuzda kalıyordu ve ben oturduğum mahallede kimsenin yüzüne bakamaz olmuştum. bilgisayar başından kalkmayan annemi öldürmemek için hiç bi sebep yoktu...
    ···
  18. 18.
    0
    bunu gören annem bi kaç gün sonra babamı eve almıştı. çok şaşırmıştım ama içten içe dua ediyodum kavga etmesinler diye.ben odamda babam oturma odasında annemde yatak odasına bilgisayar başındaydı. annemin odadan ferre sesleri geliyodu. sesi baya açıktı evin diğer ucuna gidecek kadardı. annem ne yapmaya çalışıyordu anlamadık... babam geldi kapımı kapattı sonrada yatak odasının kapısından anneme bağırdı 'kıs şunu ne yapmaya çalışıyorsun sen saçma salak işler yapıyosun nickimouse içerde amacın ne senin' gibilerinden. annemde küfürle def eder bi şekilde cevap verdi. babamda boş durmadı tabi. annemin hala kısmadığı sesi kendisi kısmak için kilitli olmayan yatak odası kapısını açtı ve ne görsün...

    annem yarı çıplak bi halde bilgisayar karşısında, webcamdada bi adam aynı şekilde, masadaki kamera annemin bacak arasına doğru inik şekilde bakıyo, annemin elinde vibratör var ve arkadaki televizyondada ferre açıktı... (kapın kapalıydı nerden biliyosun diceksiniz binler. babam gördüklerini anlattı bende dayak sesini duyunca kapıyı açmıştım ve yatak odasına bakmıştım kamera aşağıya doğru inikti koltukta vibratör vardı annemde yarı çıplaktı kolları boynu mosmordu yani babamın anlattıklarını doğruluyordu gördüklerim)

    tabi o durum karşısında annem hemen bilgisayarı kapattı babamda televizyonu kapattı ve kavga etmeye başladılar. babam annemi bir güzel benzetti ve aynı sabah mahkemenin 2.duruşmasında anlaşmalı boşandılar.o gece bir umut beklerken ben dahada kötü olmuştu herşey ve yavaş yavaş hayatım gibik bir hal almaya başlıyordu..
    ···
  19. 19.
    0
    babam 1800 maaşla nafakaya, kendi çıkacağı evin kirasına o evdeki geçimine, vede tek çocuğu olan benim isteklerimi karşılamaya nasıl yeteceğini düşünmekte, annem ise maddi yönden bayağı bi varlıklı olan babasından yani dedemden kendisine oturduğumuz mahallede bi dükkan açması için yalvarmaktaydı.. dedem tabi zengin olduğundan dolayı hemen tamam dedi. hemen 1 2 haftaya kiralayıp açtılar. tabi annem 1 senedir kavgaların artmasında etkili olan internet başından kalkamamaktan dükkanın bütün eşyalarını benle bi komşumuz gidip almıştık.o komşuda annem gibi bilgisayar başından kalkmayan nefret ettiğim bi kadındı.ama el mağkum, annemin gidemediğini bildiği için tamam ben giderim nickimousela demişti. çünkü annem panik atak hastasıydı, uzak yerlere gidemiyordu. buda bahane olmuştu ona tabi... (devam ediyorum)
    ···
  20. 20.
    0
    fakirlik içinde büyüyen babam dükkan haberini alınca bana gelip sakın kanma onların paralarına, durumumu düzelteyim seni yanıma alıcam demişti. babamı çok seviyodum lan, nasıl ağlamıştım var ya.. günlerim böyle sıknıtılı geçerken 3ncü ayımızı kutlamak için yine ortak arkadaşlarla pendik sahildeki feneriumun cafesine gitmiştik. cafener di adı. şimdi yerinde cafe newyork fastfood var terasla birlikte 3 katlı biyer pendikliler bilir. oradaydık terasta oturuyoduk. kış aylarında olmamıza ramen hava çok soğuk değildi. adamlar bizim için açtı terası. kış olduğu için kullanılmıyomuş ama gercekten üşüyecek bi hava yoktu o gün şansımıza. terası kapatmış gibi olduk. çaylar kahveler geldi.7 kişiydik diye hatırlıyorum.3 sevgili 1ide tek kişiydi oda anasınıfından beri beraber okuduğum ve karşılıklı oturduğum hala hayatımda olan en yakın arkadaşımdı.. muhabbet güzeldi o gün fakat erkek arkadaşlarım benimm hiç bi kızla öyle uzunca öpüşmediğimi biliyo ve bana öpmem için baskı uyguluyolardı. tabi onlar yaşadıkları için rahattı ben ise daha ilk buluşmada kızın elini bile ne zorluklarda tutmuştum.. fakat bi an geldi ve sanki ayşe duymuş gibi yaklaştı bana. yüzünü önüme getirdi saçlarını düşürdü önüme ben kapandım komple beni görmüyolardı. ayşeyle biraz burun buruna kaldıktan sonra öpüşmeye başladık. kalbim güm güm güm güm güm atıyordu yine titriyordum heyecandan.ve o an aklıma bana baskı kuran arkadaşlarım geldi ve ayşe beni öperken ayşenin arkasından elimle 'bu iş tamamdır' der gibi baş parmağımı gösterdim. masadakiler gülüştü falan ayşede noluyo diye döndü niye gülüyosunuz falan tabi utandık ikimizde baya.o gün öyle güzel geçti ve ölüm dolu eve gitmek istemiyordum ama mecburdum tabi.. gittim eve annem yine bilgisayarda adamlarla cam açmış konuşuyordu. odama gectim kapımı kapattım oturdum. ulan bilgisayarda annemde nasıl sıkılıyorum gitar çalıştım bende.ama varya beyler okulda zaten bütün gün tavanı izliyorum ayşeylede çok sık buluşmuyoruz ben 7/24 gitar çalışıyorum uyumuyorum sabahlara kadar.her kurs günü öğretmen benden şarkının ritimlerini beklerken 'hocam bakın' deyip şarkının solosunuda atıyordum. ağzı açık şekilde bana bakardı hep en sevdiği öğrencisi bendim... neyse bilgisayar başından kalkıp bana annem dükkanın komple hazırlandığını ve açılış gününü söyledi.iyi dedim. arkadaşlarınıda çağır açılış günü kalabalık gözüksün falan dedi. öğlen açacaktık sabahtan balon falan şişirmiştik neyse.(diğer bilgisayarda var hep resim ama dediğim gibi hiç görmek istemiyorum eskiyi) neyse dükkan açıldı falan ara mahalle olduğu için pek kalabalık değil felan. gelip giden teyzeler var giysi falan bakıyolar işte o gün arkadaşlarımda vardı güzelce eğlendik işte kafam dağıldı en azından.ilk hafta böyle gecti derken okuldaki müdür yardımcısı ailemi çağırdı ve dediki (devam ediyorum)
    Tümünü Göster
    ···