beyler size çocukluğumda yaşadığım

adam nirvanayla blowjob yapmış aşmış kendini amk

iyi ders olmuş zütveren

panpa peki birşey sorucam o yaşadığım duygusal travmadan sonra beni pgibolojim bozuldu mu düzeldi mi acaba?

huur çocuğusun,o kadar

uzun lafın kısa o gün bu gündür hiçbir canlıya zarar veremiyorum panpalar.

dinleyen dinlemeyen herkese teşekkürler.

annemin ağzından dökülen ve hayatımın ızdırabını giben o kelimeleri hatırladıkça kahroldum ve çocukluğunda verdiği zayıflıkla pgibolojim bozuldu veya bozuk olan pgibolojim düzeldi emin değilim.

ne zaman bir canlıya veya bir nesneye zarar verecek olsam annemi ailemi kendimi onun yerine koyar oldum.şu yaşıma geldim hala atamadım o pgibolojiyi üzerimden.tam bir şeye zarar verecekken o günü hatırlar ve kendimi yakınlarımı sevdiklerimi zarar vereceğim şeyin yerine koyup düşünürüm ve durdururum kendimi.

bitiriyorum beyler ordan uzaklaşırken bütün kedilere bir tekme daha attım ve eve gittim evde kapıyı açar açmaz holde beni annem karşıladı. bütün olan biteni görmüş balkondan ve bana şu yaşıma kadar unutamadığım ruhumda büyük bir tahribat yaratan ve içimde kocaman yaralar açan o cevabı verdi.

o kedinin yerinde ben olsam ve sen yanımdayken biri beni öyle dövse ne hissederdin dedi bana.

işte annemin bu cevabı tokat gibi çarptı suratıma.hem bir anda pişmanlık duygusu içine büründüm hem de annemin anlattığı senaryoyu aklımda kurdukça kahroldum eridim bittim.

naptın lan sen huur çocuğu ne istedin kediden :(

bu olayı gören çocukların haliyle kanı dondu. ulan 2 misket kazandık yannanı yedik çocuk aklını yitirdi der gibi bakıyorlardı.

binlerin hepsi tırstı, o masum kediciğe bunu yapan bize neler yapmaz düşüncesi akılların geçiyor gibiydi hepsi yavaş yavaş dağıldılar ordan.

tabi kedi kalkamadı ordan ince ince miyavlıyor acı çekiyor ve yavrularını koruyamamanın verdiği üzüntü ve kinler gözlerimin içine bakıyordu.

bütün yavruları başına toplandı ve ince ince acı içinde miyavlamaya başladılar. anne olan kedi çaresizlik, yavru olanlar ise kederler içinde çığlıklar atıyor acılarını çekiyorlardı. sanki ağlıyordu hayvanlar insan gibi

o anne kedi yanımda gibim gibim sesler çıkarıyor ilginç hareketler yapıp hırlıyıp tıslıyor tırnaklarını gösteriyordu. bana anlatmaya çalıştığı birşey vardı sanki. benim ise zaten canım sıkkın bi gibtir git der dıbına koyucam şimdi der gibi elimdeki boruyu sallıyordum üstüne.

ben boruyla kediyi ittirdikçe hayvan daha da saldırganlaşıyor ve beni tedirgin etmeye çalışıyordu.

herneyse uzatmıyim artık zaten sinirliyim canım sıkkın kedi beni tedirgin ettikçe son noktaya geldim ve dıbına kodumun kedisi diyip elimdeki boruyu tam hayvanın beline indirdim.o boru hayvana öyle bir hızla çarptı ki hayvan kalkamadı sanırım kırıldı beli.

ama ben okadar güzel bir stress atmıştım ki içimdeki bütün negatif enerjiyi ve bütün sıkıntılarımı orda o hayvanın üstüne boşalmıştım sanki.

tamda o esnada bir kedi belirdi yanımda. şişman tipsiz bir kediydi bu.aslında şişman değildi malum mart nisan ayları yeni geçmişti büyük ihtimalle yeni doğurmuştu karnı şişti çünkü.
hemen onun akabinde 3 tane yavru kedi geldi peşinden renkleri aynıydı daha yeni yürüyorlardı gözleri yeni açılmıştı ve hemen arkamda apartmanın bahçesinde bikaç kedi daha.

bu görüntü tahminlerimi doğruları nitelikteydi yanımdaki kedi bir anneydi.

panpa malum çalışıyorum

Eeee az hızlı yaz panpa

onlar keyifle oyunlarını oynarken ben bir apartmanın bahçe duvarına oturmuş elimdeki uzun ve sert boruyla yerde anlamsız ve gelişigüzel şekiller çiziyor ve kendi içimde yanlızlığı yaşıyordum.

herneyse o oyunların sonunda bütün misketlerimi kaybetmiştim. diğer o.çler benim misketlerimi erol taş vari kahkahalar atarak paylaşırlarken ben uzaktan acı dolu gözlerle onları izliyor kaybetmenin acısını yüreğimin ıssız köşelerinde yaşıyordum. herkes sıkılmıştı o gün doymuşlardı sayemde miskete tabiki oyunu değiştirmek tek çareydi. bikaç kişi 9 aylığa başladı bikaç gibi ufak tefek gruplarla miskete devam falan derken kara çocuk beni çağırdı. zuhtu gelsene niye tek oturuyorsun aylığa başladık felan dedi. tabi o esnada içimden lan huur çocukları soyup soğana çevirdiniz napim göbek mi atım der gibi baktım ve keyfim yok siz oynayın dedim. anladı bakışlarımdan neden yanlarına gitmediğimi.

tamam panpa toparlayıp kısaca bitiriyorum.

dinliyoruz da uzatma hadi panpa

hiç çocuk olmadınız mı olum hepiniz mi bilgisayar çağında büyüdünüz? bu anlattıklarım yabancı mı geldi size lan?

arasıra anlaşmazlıklardan çıkan ufak kavgalar, kazananların yüzündeki mutluluk ve kaybedenlerin içindeki burukluk insanı farklı duygulara havale ediyor sürekli.

ozamanlar formumdayım deli gibi oynuyorum herneyse kısa kesicem o gün çok büyük bir şansızlık var üzerimde oynadıkça yeniliyorum oynadıkça yeniliyorum.o yıllardır kardesim dediğim huur çocuklarının suratıma suratıma sırıtmaları ve taşak geçmeleri beni daha da hırslandırıyor. hırslandıkça daha çok koyuyorum. koydukça daha çok kaybediyorum.