1. 26.
    0
    yine taktan günlerden bir gün babam kendi tabiriyle operasyona gitmişti. anlamamıştım ama neyse. anlamış gibi tamam, allah korusun babacım diyordum. lafı da bana annem öğretmişti. "babana giderken allah korusun de oğlum" diyordu. anldıbını bilmediğim cümleyi bana zorda olsa ezberletmişti. tamam her kim koruyorsa korusundu. ama o gece, allah denilen şey babamı korumamıştı..
    ···
  2. 27.
    0
    annem gece yarısı komşunun telefonuna uyanmış(askeri lojman), siirtin pervari dağlarında babamın birliğinin çatışmaya girdiğini, haberi kocasından aldığını, endişelenecek bir şeyin olmadıgını söylemişti. annemi ilk defa bu kadar savunmasız, bu kadar çılgın bir halde görüyordum. noluyor diye bende ağlıyordum. bu kadına nolmuştu böyle birdenbire? komşular neden bizim evdeydi? hiç selam vermeyen amcalar neden kucagına oturtturuyor, maymunluk yapıyorlardı?
    ···
  3. 28.
    0
    reserved
    ···
  4. 29.
    0
    gelen haberler taksit taksit geliyordu sanki. ilk aradıklarında çatışmanın bittiğini, birlikten bir kaybın olmadıgını bildirdiler. evde bayram havası esmiş, herkes gecenin bir yarısı maymun gibi seviniyordu adeta. hiçbir şeye anlam veremeyen ben, bayram yaşıyordum sanki. ortalık birden eğlenceli olmuş, herkes gülmeye başlamıştı. oh diyordu annem. allah babanı sana bağışladı. ulan kimdi bu allah? niye bağışlıyordu? noluyordu bu deli yuvasında?
    ···
  5. 30.
    0
    sonradan gelen haber, çatışmanın bitmediği, birliğin pusuya düştüğü haberiydi. başçavuş amca eline telsiz almış, dikkatle dinliyor, durumu kadınlara aktarıyordu. evde tekrar ağıtlar kopmaya başladı. yunan tragedyasında bile bulunmayacak sahneler yaşıyordum. herkes birden seviniyor, noluyorsa birden tekrar ağlıyordu. babamın silah arkadaşlarının karıları da salonu doldurmuş, herkes yerlerdeydi. ben artık olanın bir şakadan ibaret oldugunu kendimce anlamış, beni kandıramazsınız diyerek gülüyordum. eli telsizli, telsizi televizyon gibi izleyen amca tekrar bana karşı maymunu oynamaya başlamıştı.
    ···
  6. 31.
    0
    elindeki telsizin televizyon olmadığının farkına varamayan amcanın maymunluklarıyla geçen vakitte pek bir eğlendim. keline şaplak attığımda gülen tek adamdı. sevmiştim keratayı doğrusu. tekmede atıyordum arada. o, telsize odaklıydı hala. gelen üçüncü haberi söyledi. birlik sağ salim dönmüş! yalnız 2 kayıp var. kimdi bu kayıp? babam mıydı biri. babam dağda kayıp mı olmuştu? hahaha. vay salak vay. insan dağda o kadar insan arasında kaybolur muydu hiç?
    ···
  7. 32.
    +2
    hayır, kaybolanlardan biri babam değilmiş. 2 er şehit olmuş o gün. evde tekrar herkes içten içe sevinsede. \"ayy asker mi şehit olmuş yazık ailesine\" diye üzülme numaraları yapıyorlardı. evet numara yapıyorlardı. hepsinin gözleri parlamış, kocam sağ salim döndü diye içten içe sevinçten çıldırıyorlardı.. ateş sadece düştüğü yeri yakıyordu...
    ···
  8. 33.
    0
    annemin babamı heyecanla karşıladığına hiç tanık olmamıştım. o gece, gözümüz kapıdaydı. babam ve silah arkadaşları operasyondan dönmüş, salona ağır ağır ilerliyorlardı. üstleri başları çamurdu. ama hepsi üzgündü. hatta bir astsubay amca ağlıyordu. neden ağlıyordu bu adam? ne güzel dağda kaybolmaca oyununda kaybolmamıştı işte? manyak mıydı bu herif. sarılmalar oldu. herkes kocasını sarılarak karşıladı. sabah oluyordu neredeyse. kaybolmaca oyunundan gelen amcalar durumu anlatmıyorlardı hiç. herkes sessizce evlerine dağıldı.
    ···
  9. 34.
    +1
    rezervee hızlı yas asker çocuguuu
    ···
  10. 35.
    0
    babam annem ve ben kaldık. babam üstünü başını çıkardı. salona geldi tekrar. "sen neden yatmadın hala?" dedi bana sinirlice. "ulan senin takuna uyuyamadık, başıma belamısın sen. nasıl yatayım onca gürültünün arasında" diyemedim tabii. sonra benden kaldırdı kafasını. durumu yavaşça anlatmaya koyuldu. nasıl pusuya düştüklerini, nasıl kurtulduklarını bir bir anlattı. ama bir garipti bugün. değişikti. hareketleri bir tuhaftı. ateş gelen yeri gördüm diyordu hep, sanki hayatında ilk defa ateş görmüştü... hayatında hiç mangalda mı yapmadın be adam?
    ···
  11. 36.
    0
    ertesi günü "okula gitmeme izni"ni aldım aileden. oturacaktım oturabildiğim kadar derken salonun koltugunda sızmışım o gün. uyandığımda babam başımda, garip garip bana bakıyordu. noluyordu bu herife? dünden beri hareketleri bir tuhaftı zaten. korkutuyordu adamı. tırsıyordum. sarıldı öpmeye başladı şapur şupur. yapma be adam. etme be adam. öpeceksen de şu tükürüklerini bulaştırma dıbına koyim. noluyo lan sana? bi kendine gel artık
    ···
  12. 37.
    0
    o günlerin travmasından daha fazla bahsetmeyim. değişik 1 ay geçirdik. evde demokratik rüzgarlar esiyordu. vay canına. dişlerin çürür diye çikolata yasağı bile kalkmıştı. kimse bir şey demiyordu bana. babam bana bakarak "ye dıbına koyim. ölümlü dünya" diyordu sanki. anlıyordum bunu. okulda hala saçma olaylarla devam etmekteydi. hayatımda hazzetmediğim insan gelip sınıfta ahkam kesiyordu. kurdale bile vermedi huur cocugu. okumayı ilk sökenlerden oldugum halde, herkese kurdale vermişti. bana yoktu. "sen babayı al amın rüzgarı seni" diyordu sanki bana.
    ···
  13. 38.
    0
    aradan koca bir yıl geçti. siirte alışmıştım. özellikle askeri lojmanlara. dibimizde birlikler vardı. destek timi babamın birliğiyle. şehzadeydim orda. bütün askerler bir şeyler ısmarlıyordu. hatta birisi ismimin yazılı oldugu bir künye alıp armağan etmişti bana. kemal abi.. tanka bindirmişti beni bir gün komutandan(babamdan) izin alarak. tankın içinden insanlar nokta gibi görünüyordu, hepsi içine basık. boyum kadar mermiler vardı tankın içinde, boyumdan da büyüktü hatta. bir gün "kemal abi şurdan düğmeye bassam önümdeki herkes ölür dimi?" demiştim. verdiği cevap "evet. ölür olmuştu." pkk lılar ölsün dimi kemal abi? onlar terörist dimi. onların hepsini bununla vurmak lazım dimi abi. cevap "onlar insan değil mi?" insan mı bunlar? "onlarda insan.."
    ···
  14. 39.
    0
    kafam karışmıştı. e bunlar insansa, insan insanı niye vuruyordu. kimin hakkı vardı birini vurmaya. kendimden utanmıştım ilk defa. yanklarım kızarmıştı. kemal abiden özür diledim. "daha öğreneceğin çok şey var" demişti. (kemal abi şuan narkotikten emekli bir polistir. hala görüşürüz, siyasi tartışmalarımız hiç bitmez.) hey gidi siirt heyyy. negüzeldi bu il!
    ···
  15. 40.
    0
    aradan aylar geçti. bir gün babam geldi eve. "ordu" dedi. annem ordu mu? evet evet ordu. haydaa neden ordu, kötü ilçeleri var. merkeze çıkarsa iyidir. noluyordu? ne ordusu? evet. tayin tekrar çıkmıştı. yeni mekan ordu olacaktı. tamda babamın dediği gibi ordu merkez oldu. torpil mi yaptırdı, içimi çok temiz, hala merak eder dururum.
    ···
  16. 41.
    0
    ev toplanmaya başladı. teker teker her şey kolilere konuluyor, marangozlar evde cirit atıyordu. ulan bu toplanmak ne dertti böyle bu sıcakta. yaz tatilimin dıbına koymuşlardı. koli bantları sesi, marangozun bir türlü susmaması. en son toplanma sırası odama geldi. ev tamamen toplanıldıgında, kendimi ilk defa bir yere misafir hissettim. kendi evime!
    ···
  17. 42.
    0
    ertesi gün kamyon geldi bitane. askerler dizildi kapının önünde. bir bir eşyaları kamyona yüklemeye başladılar. ev boşalıyordu. ulan seviyordum bu evi be. odamı bomboş gördüğümde bütün anıları da silinmiş hissettim. o koliye doldurulan eşyalar değildi sadece, anılardı, yaşanmışlıklardı. ev tamamen boşaldı. bir zamanlar içinde cirit attığım, ateride kaybettiğimde duvarları yumrukladığım ev bomboştu. sadece yumrukladıgım duvarlar kalmıştı geriye. babam tuttu elimden, bindirdi arabaya. yeni durak ordu.

    elveda siirt!
    ···
  18. 43.
    0
    ordu merkeze vardığımızda bambaşka dünyadaydım gene. yaşım 10 olmuştu. 2 yılım geçmişti siirtte. siirti istiyorum ben diyordum. babam burayı daha çok seveceksin diyordu. peki ya okul? ya arkadaşlar? yenisi bulunur diyordu. ya ömer? kolumu kıran binte mi geride kaldı? evet. göremeyecek miyim bir daha hiç onu? hayır. hasgibtir... bu ne manyak bir yaşamdı?
    ···
  19. 44.
    0
    orduda altınfındık ilköğretim okuluna yazdırdılar beni. ohaa nasıl bir okuldu lan burası? duvarlar yepyeni. sınıflar geniş. oha. dünyanın en büyük okulu buydu heralde? diğerleri siirtteki okullar gibiydi. badanasız ve kalabalık. mahzendi yani diğerleri. dünyanın en şanslı adamıydım. en büyük okulda okuyordum çünkü. içimi sevinç kaplamıştı. okulun başlamasını dört gözle bekliyordum
    ···
  20. 45.
    +1
    ev yerleştirme zamanı, ne gerzek bir zamandı bu. gene marangozlar, sucular, tamirci çatalları. ulan bir yerleşememiştik. televizyonumu kurun aterimi verin artık. yazın tadını çıkarayım biraz. yeni eve de alışamadım zaten. ne taktan bir ev seçmişsiniz böyle. minare gibi çık çık bitmiyor katları. hay yapacagınız işi gibiyim derken ev tamamiyle yerleşti. aterim kuruldu. tank oynamaya başladık babayla. ben kuşu koruyordum, o ileri açılıp düşman tanklarını vuracam gazıyla kütür kütür yiyordu mermileri. öldüğü zaman bütün tanklar üstüme geliyor, beni vuruyor, kuşunda dıbına koyuyorlardı. babam bana sinirlenip, "yapacağın işi gibeyim. bir kuşa sahip çıkamıyosun. biz ilerde çatışırken... " diye uzatıyordu cümleyi.
    ···