1. 26.
    0
    o an içimden "adaletini gibeyim dünya" diyordum. o anki düşüncelerimi ve o halimizi anlatan en iyi cümle buydu.
    ···
  2. 27.
    0
    araba aksaray'da bir otelin önünde durdu, servisciye 50 lira bahşiş verdik, indik, içeri girdik, resepsiyonun önünde durduk. kimlikleri istediler, önce kızlar pasaportlarını verdi, sonra biz kimlikleri verdik. kimliklere baktılar, heyecanlıydım. benim kimliği eline aldı, süzdü ve tekrar bırakarak "bu giremez, yaşı tutmuyor." dedi. bu sefer hiç endişelenmedim. çünkü aksaray'da elbette bunun da bir çözümü vardı. klübün serviscisi gitmemiş, dışarıda bekliyordu. abim adamla biraz konuştu ama alamayacağını belirtti, biraz rüşvet versek büyük ihtimalle girecektik. tamam başka otele gidelim o zaman dedi, dışarı çıktık, servisciye durumu söyledik. "tamam sorun değil geçin arabaya." dedi. yeniden bindik, yine aynı şekilde oturduk, araba başka bir otele doğru ilerlerken yine sağıma döndüm, o yine şaşkın ifadesiyle gülümseyerek bana bakıyordu...
    ···
  3. 28.
    0
    araba yine bir otelin önünde durdu, resepsiyona gittik, kimlikleri verdik... aldığımız cevap yine aynıydı. "bu arkadaş girebilir fakat bunun yaşı tutmaz" dedi. abim diğer arkadaşın bu otelde kalmasını söyledi, itiraz ettim, aynı otelde olmak istediğimizi belirttim. abim adama tekrar dönerek, "ben kimliğimi bırakayım onun yerine" dedi. fakat cevap yine olumsuzdu. bu sefer biraz zor olacak gibiydi, tam o sıra servisci "gelin tamam halledicez." dedi. arabaya döndük. bu sefer biraz utandım, o yine gülüyordu. yanımızda kızlar vardı, otele alınmıyorduk. biraz komik biraz ise utanç verici bir durumdu. yeniden kızları aldığımız klübe döndük, kuzenim hala kapıda abimin dönmesini bekliyordu, bizi görünce şaşırdı, arabadan inmedik, otele yaştan dolayı almadıklarını belirttim. servisci bekleyin dedi ve klüpten içeri girdi, bu sefer yanımıza başka biri geldi. oranın tanıdık isimlerindendi sanırım. şoför koltuguna oturdu ve "ben halledicem" dedi. bu arada abimin kendi ve kuzenim için beklediği kızlar klübe gelmişti, o yüzden abim tekrar bizimle gelmeyecekti. açıkcası biraz korkmuştum. abim kapıyı açtı, kızlara döndü ve eliyle iki işaret etti. daha sonra "2 saat 300 lira okey?" dedi. saat gece 12 civarıydı. yani saat 2'ye kadar anlaşmıştık. döndüm, benim kız bişey anlamamıştı, öylece bakıyordu fakat diğeri daha iyi türkçe bildiği ve alışkın olduğu için anlamıştı. "tamam." dedi ve kafasını salladı. o ise hala gülümsüyordu. abim diğer arkadaşa parayı verdi, para sende dursun dedi. kuzenimle beraber klüpten içeri girdiler. araba tekrar ilerlemeye başladı...
    ···
  4. 29.
    0
    araba ilerliyordu, o zamana kadar kızla konuştuğum tek kelime, klüpten çıkarken sorduğum "english?" idi. başka hiçbir şekilde ağzımdan bir kelime çıkmamıştı. o gece benim için bir çok şeyin değişeceğini biliyordum ki zaten bazı şeyler kafamda oturmaya başlamış, değişmeye çoktan başlamıştı bile. araba bir otelin önünde durdu. indik, busefer abimiz yoktu, servisci önden girdi ve resepsiyonlar konuştu, tanıdık biri olduğu resepsiyondakilerin selam vermesinden de belliydi. resepsiyona vardık, kızlar pasaportlarını verdiler, kimliğimi çıkarttım, servisci elimden kimliği aldı, resepsiyondaki adama başka bir kimlik verdi, bana döndü ve "çıkışta klüpte beni bulup kimliğini al." dedi. kimliğim ilk kez bu kadar el değiştiriyordu. "tamam." dedim. 2 oda ayarlandı, 120'şer lira para verdik. biraz oturun dediler ve lobiye geçip kızlarla karşılıklı oturduk, saate baktım. gece 12.30 civarıydı. arkadaşa döndüm ve "unutma bak tam 2.30 da burada lobide buluşuyoruz tekrar, klübe gidiyoruz tamam mı" dedim. "tamam tamam panik yapma rahat ol." dedi. rahatım desem de rahat olmadığımı ve heyecanımı yüzümün sıcaklığından anlıyordum. kafamı kaldırdığımda o yine bana bakara gülümsüyor, dönüyor, diğer kızla birşeyler konuşup gülüyordu...
    ···
  5. 30.
    0
    o sırada resepsiyondan biri bize bakarak "mehmet bey, odanız hazır." dedi. ikimizin de adı mehmet değildi. kime bakıyor bunlar diye düşünüyordum. arkadaşım dürttü ve "mehmet sensin oğlum yürüsene." dedi. jeton o an düştü, ben kalktım, benle birlikte kız da kalktı. asansöre yöneldik, bindik. asansörde ben, o ve odaya eşlik eden çalışan vardı. odaya geldik, kapıyı açtı, bizi içeri aldı, telefonu göstererek birşey olursa ararsınız dedi. "tamam" dedim. karşımda dikiliyordu, heyecandan unuttum tabi. neyse elimi cüzdanıma attım, ilk çıkan yirmiliği uzattım ve "saolasın." dedim. odadan çıktı...
    ···
  6. 31.
    0
    montumu çıkarttım, koltuğun üzerine bıraktım, yatağa oturdum, o yatağa uzanmış ve telefonla birini arıyordu. karşıdaki açtı ve gülüşerek konuştular, karşıdakinin diğer kız olduğunu anladım. o sıra arkadaşımdan mesaj geldi, onlar da odalarına geçmişlerdi. orda anladım ki aslında o da diğerleri gibi değil. heyecanlı, alışkın değil ve şaşkın. 1 hafta olmamış geldiğinden beri. belki de ilk kez aynı yaşta birisiyle karşılaşıyor ondandı bu şaşkınlığı. ama onun için de sıradan birşey olmadığını konuşma şeklinden, yüz ifadelerinden ve bakışından anlıyordum. rahat gibiydi, sanki önceden beni tanıyor, bana güveniyor gibiydi. sevgilisi gibiydim yani. benim aklımda tasarladığım huur kavramında, "odaya gelinir, iş halledilir ve gidilir" mantığı vardı. fakat bu öyle değildi. arkadaş gibi davranıyordu. telefonu kapattı. "şimdi ne olacak?" diye soruyordum kendi kendime.. yatağın üzerinde oturuyordum. utandım, tuvalete doğru yöneldim, ve elimle "bir" işareti yaptım, "bir dakika bekler misin?" demek istedim. kafasını salladı, tuvalete girdim, kapıyı örttüm, aynada kendime bakıyor ve rahatlamaya çalışıyordum, yüzümü yıkadım, saçımı düzelttim. tam o sıra kapı sesi geldi. dışarı çıktım, odada yoktu...
    ···
  7. 32.
    0
    endişelenmedim, henüz paraları vermemiştik çünkü. üzerime hafiften bir rahatlık çöküyordu. havuluyu aldım ve duşa girdim, çıktım, pantolon ve tşörtümü yeniden giydim, banyodan çıktım, yatağın içerisinde yatıyordu, üstü soyunuktu, üzerinde havlu vardı. o yine gülümsüyordu. gülümsedim. telefonuma baktım, arkadaşımdan yine mesaj gelmişti. onların odasına heyecanla gittiğini ve diğer kızla birşeyler konuştuğunu, güldüğünü yazmıştı. telefonu sessize aldım, sehpanın üzerine koydum. yatağa geçtim ve yanına oturdum. kalktı ve banyoya girdi. şimdi ne yapmalıydım? tamamen soyunacak mıydım? hayır utanırdım. pantolonu çıkarttım, boxer duruyordu. üzerine havlu sardım ve tşörtle birlikte yatağa girip üzerime çarşafı çektim..
    ···
  8. 33.
    0
    telefonum titriyordu, açtım, arayan abimizdi. benim ilk olacağı için üzerime çok düşüyordu. hangi otel olduğunu sordu, hatırlamadığımı söyledim. tamam ben bulurum dedi, herhangi ufak bi sorunda kesin beni ara dedi. tamam abi dedim, geçiştirdim ve hızlıca kapattım. oysa soracağım, merak ettiğim çok şey vardı. heyecanla hepsini unutmuştum. o sırada duştan çıktı, geldi, havlu ile birlikte yatağa girdi ve üzerine çarşafı çekti. sehpaya uzandı, kumandayı aldı. televizyonu açtı, lambaları söndürdü. televizyonda kanal dolaşıyordu, iyi hatırlıyorum "real madrid - getafe" maçının tekrarı vardı o sıra. ona denk geldi, döndüm ve "okey" dedim, gülümsedim. döndü ve güldü. "futsbal?" gibi birşey dedi ve gülümsedi. "evet" dedim. kumandayı tekrar sehpanın üzerine bıraktı, yanaştı ve omzuma başını koydu. ikimiz de maçı izliyorduk. ben ise ne yapmalıyım diye düşünüyordum, elimi saçına koydum, sadece saçlarını okşuyordum.
    ···
  9. 34.
    0
    saçını okşarken, ve onun kokusunu alırken, kendimde beklenmedik bir rahatlama hissettim. heyecanım yatışmıştı, o da benim gibiydi, ikimiz de birbirimize çok benziyorduk, heyecana gerek yoktu. belki de bu durum beni rahatlattı. biraz daha yatağın içine kaydım, birbirimize döndük. ikimiz de şaşkındık ve gülümsüyorduk. yavaşça dudağıma yaklaştı ve tam öpmek üzereyken aklıma unuttuğum çok önemli birşey geldi. "beni getiren değil fakat tanıdığım diğer abim kesinlikle prezervatif kullanmam gerektiğini söylemişti. şayet, eğer olursa içine mi boşacalcaktım? ne yapıcaktım? emin değildim." irkildim, uzandım lambaları açtım, ona hap işareti yaptım, hap almış mıydı acaba? anlamadı. 2-3 farklı yoldan tekrarladım, yine anlamadı. prezervatifi anlatmaya çalıştım yine anlamadı. cidden farklıydı, alışkın değildi. "prezervatif?" dedim, şaşkın bir ifadeyle. "men alnamadi?" dedi. anlatamıyordum. o sıra aklıma telefon geldi, açtım, google çeviriye girdim. türkçe rusçaya ayarladım. prezervatif yazdım, çevir dedim, bağlantı hatası verdi. kapattım koydum. şaşkın bir ifadeyle bana bakıyordu. "ne oldu?" demek istiyordu...
    ···
  10. 35.
    0
    gelmeden önce cüzdanıma 2 paket prezervatif koymuşlardı. o aklıma geldi, yataktan kalktım, cüzdanı çıkarttım, açtım, içerisinde prezervatif yoktu. bir an ne yapacağımı şaşırmıştım. montun cebine, pantolonun cebine, heryere baktım, hiçbir yerde yoktu. çok büyük bir ikilemde kalmıştım, yatağa girip devam etsem riskliydi, devam etmesem prezervatif temin edebileceğim kimse yoktu, abim de otelde değildi. o bana bakıyor, ben de çaresiz ve şaşkın bir ifadeyle ona bakıyordum...
    ···
  11. 36.
    0
    o an olmayacak şey oldu, telefonum yine titremeye başladı. elimle yine ona 1 dakika beklemesini söyledim. yine kafasını salladı ama artık başlamak istiyor gibi bir suraf ifadesi vardı.. arayan kuzenimdi. açtım, "oğlum hangi odadasınız seni arıyoruz 1 saattir." dedi. 705 numaralı oda dedim. sonradan anladım ki benim adıma oda sormuşlar, başka kimlik ile girdiğim için öyle biri burada yok cevabını alınca telaşlanmışlar. 1 dakika sonra kapı çaldı. gelen abimizdi. gülerek "napıyorsun lan aç kapıyı bakalım." dedi. abi "kız soyunuk noldu?" dedim. aç bi aç dedi. şans yüzüme gülmüştü gerçekten. kapıyı açtım. "kızla konuşucam bi." dedi. tamam dedim, içeri girdim ona içeri gireceğini söyledim, üzerine çarşafı çekti, abim geldi. kıza gülerek napıyorsun gibisinden konuştu. diğer arkadaştan parayı almış. cebinden çıkarttı, 300 üzerine göstererek 100 daha ilave etti ve 400 lira sehpanın üzerine dizdi. "saat 4 finish" dedi. o anlamadı. telefonu aldım saati gösterdim ve elimle 4 işaret ettim. anladı, tamam dedi kafasını salladı. yine gülümsüyordu. abim "hadi bakalım koçum." diyerek odadan çıkıyordu, arkasından yapıştım. durumu anlattım ve kıza prezervatif konusunu anlatamadığımı belirttim. "salla onu bunu, sen işine bak bişey olmaz" dedi ve içimi rahatlattı. kapıyı örttüm, içeri döndüm, lambayı kapattım ve tekrar yatağa girdim...
    ···
  12. 37.
    0
    tekrar yataktaydık ve lambalar sönmüştü, televizyonun ışığı yetiyordu, bu sefer çok beklemedi, dudağıma yapışmıştı. onun bana karşı olan rahatlığı ve diğerlerinden farklı oluşu, bir o kadar da çekimserliği, beni de rahatlatıyordu. heyecanım tamamen bitmişti. rahattım. sanki sevgilimdi. elini boynuma doladı, ellerimi sırtına sardım, sevişiyorduk. bu uzun süre devam etti. hafızamdan çıkmayacak güzellikte bir duyguydu. inanılmaz derecede deşarj olmuştum ve rahatlamıştım. yine de az da olsa heyecanım yok değildi. asıl meseleyi nasıl yapacaktım onu düşünüyordum bir yandan. devam ediyorduk, eliyle sırtımda şekiller çiziyor, tahrik ediyordu. artık üzerinde havlu yoktu. yavaşça boynuna kaydım, döşüne indim. ellerimi göğüslerine koyduğumda sertleştiğini hissediyordum, artık birbirimize alışmış ve tamamen rahatlamıştık. o an bir ömür sürse sıkılmazdım. o nasıl bir duyguydu...
    ···
  13. 38.
    0
    o an onun ne olduğunu unutmuştum resmen. huurlukla alakası yok, sevgili gibiydik, çocuk gibiydi. dudaklarımı uzun süre içine çekiyor, öpücük sesleri çıkarıyor, elleriyle sırtımdan ve belimden gıdıklıyordu. güldürüyordu, kendi de gülüyordu. resmen bir yandan sevişirken bir yandan da oyunlar oynuyorduk. devam ederken ellerini yavaşça boxerima zütürdü ve aşağı indirmeye çalıştı.. yani niyetini belli etmişti. heyecanım yoktu. o artık yıllardır tanıdığım biri gibiydi, ondan çekinecek hiçbirşeyim yoktu.. boxerimi aşağı doğru indirdim ve çıkarttım. sevişmeye devam ediyorduk. sürekli yer değiştiriyor, bazen o bazen ise ben üstte, eğleniyorduk. yeterince tahrik olmuştum. o da olmuştu ve bunu belli ediyordu. kısık bir sesle bana "gel" dedi. "gel?" diye tekrarladım ve güldüm. "ne gel?" dedim. güldü. tekrarladı. "gel" dedi ve gülümsedi...
    ···
  14. 39.
    0
    gülümsedim. üste çıktım, dizine oturdum. istiyordu. ben de istiyordum. pozisyon bilmiyordum. tek bildiğim kadının altta erkeğin üstte olduğu misyoner pozisyondu. o da onu bekliyordu. kendini hazırladı. hayatımda ilk kez olacak şeyi, unutmayacağım şeyi yapıyordum. filmlerde gördüklerimden ve duyduklarımdan feyz alarak bir kaç kez denemede bulundum. oda karanlıktı, pek gözükmüyordu ama hissediyordum. fazlasıyla dardı. fazlasıyla amatörceydi. fazlasıyla temizdi. suratına baktım biraz utanarak, gülümsedi. ben de gülümsedim. yardım etti. sorun kalmamıştı. ilk tecrübemi ediniyordum. bu hayatım boyunca unutamayacağım an sevişerek devam ediyordu. ilkti, fazla uzun sürmedi. hayatımın en güzel hazzını yaşıyordum. ikimiz de gerektiğinden fazla samimiydik. saftık. belki de amatördük. yine öpüştük, gözlerini açtı ve gülümsedi. "finish?" diye sordu, güldüm, "evet" dedim, kafamı salladım. yeniden dudağıma yapıştı, sevişmeye devam ettik bir süre. daha sonra kalktı, havluyu aldı, duşa girdi, çarşafı üzerime çektim, kollarımı kafamın altına aldım, yatağa iyice uzandım, tavana bakıyordum. bu rüya mı diye düşünüyordum. gerçekti. evet cidden olmuştu. bu mutluluğu cidden yaşamıştım. hayal değildi. telefonu elime aldım saate baktım. 1.30 civarıydı. tarihe baktım. o asla unutamayacağım tarihe baktım. tekrar baktım, hafızama kazıdım. kendi kendime gülümsedim. hayatımda daha önce böyle bir rahatlık, mutluluk yaşamamıştım. telefonu açtım ve diğer arkadaşa "nasıl gidiyor len :-)" diye mesaj attım. kenara koydum, tavana bakmaya devam ediyordum, uyuşmuş gibiydim...
    ···
  15. 40.
    0
    kalktım, havluyu sardım, oturdum, duştan çıktı, evet yine gülümsüyordu. banyoya girdim aynada kendime baktım, ben de gülümsüyordum, mutluydum. duşa girdim, çıktım, ben yine pantolonumu ve tşörtümü giyme gereksinimi duymuştum. çıktım, o da üstüne birşeyler giydi, yatakta uzanıyorduk.. telefonumu aldı, müzik açtı, dinledik, telefondan oyun açtım, oynadık. "bir şeyler içelim mi?" dedim. anlamadı. gülümsedi. telefondan çeviriye girdim, türkçe rusça çeviri yaptım. bağlantıda sorun çıkmadı. votka yazdım. istemedi. durdu ve "bira" dedi. tamam dedim, 2 bira söyledim. yeniden yanına oturdum. çeviri sayesinde biraz iletişim kurduk nereli olduğunu sordum, rus fakat kırgızistan'dan gelmiş. 6 gün önce geldiğini anlattı. diğer arkadaş ile aynı evde kaldıklarını anladım. biralar geldi, getiren çocuğa 50 lira uzattım. biranın fiyatını bilmiyordum. 2 bardak bira 30 liraymış, 10 lira uzattı. saolasın dedim gitti. birayı verdim birer yudum aldık.. arkadaşın yanına inelim mi ? dedim. aşağıyı işaret ettim. evet diyerek kafasını salladı. elimden tuttu, oda numaralarını o biliyordu. onların odasına indik. kapıyı çaldık, içeri girdik. üstlerinde çarşafla yatakta yatıyorlardı, yandaki koltuğa oturdum. o geldi ve kucagıma oturdu, sürekli çerez soyup ağızıma veriyordu. o kız ile, ben ise arkadaşım ile konuşuyordum. henüz hiç yapmamışlardı.. onlar da mutlulardı... muhabbet ettik, o sigara yaktı. ben kullanmıyordum uzattı, hayır dedim. gülümsedi. sigarasını içti. onlar da henüz yapmadığı için sabırsızdı. fazla durmadık, biralar bitti, odaya çıkalım dedim, işaret ettim. elimden tuttu, odadan çıktık, yukarı kata çıkarken diğer odalardan gelen sesleri duyduk, döndü ve güldü. koşa koşa merdivenleri çıktık ve tekrar odaya girdik...
    ···
  16. 41.
    0
    odaya girdik, abim aradı. "ne yaptın" dedi. "yaptım abi, sorun yok" dedim ve güldüm. "eminsin dimi olum yaptın bak." dedi. "evet abi valla yaptık sorun yok süper." dedim, yine güldüm. o üstünü çıkarttı ve yine yatağa uzandı, ben de tişörtümü çıkarttım ve uzandım. 2. kez yapacaktık. saat 2.30'a doğru yaklaşıyordu. öncekinde olduğu gibi yine seviştik, öpüştük, yine eğleniyorduk, gülüyorduk. bu sefer üzerimdeydi. ikimiz de hazır konuma geldiğimizde bu kez yine o yardımcı oldu, üstteydi. daha güzeldi. sırtından tuttum, döşüme doğru eğilmiş pozisyondaydı. bir yandan öpüşüyorduk. onun sıcaklığını tamamiyle hissediyordum. anlatılması çok zor bir duygu ve hazdı. o da aldığı hazdan dolayı içinden rahatlama tarzında değişik sesler çıkartıyordu. aynı zamanda da o üstte hareket ettiği için bir takım sesler çıkıyordu. bu ikimizin de komiğine gitmişti. ikimiz de bir yandan gülüyorduk... 2. sefer de unutulamayacak bir duyguyla sonlandı. kulağından öptüm ve "finish" dedim. gülümsedi, öptü, biraz durdu, yine duşa girdi. yine orgazm sonrası inanılmaz bir rahatlıkla uzanıyordum, duşa girdim, çıktım. üstümüzü giydik. saat 4'e gelmek üzereydi. para hala sehpanın üzerindeydi. gösterdim, unutmamasını söyledim. güldü. arkadaşını aradı, konuştu, daha sonra bana döndü güldü ve alaycı bir ifadeyle "senin arkadaş yok finish" dedi ve güldü. güldüm. 10 dakika kadar uzandık. döşüme yattı. saçlarımla oynadı. birbirimize baktık. o an değişik düşüncelere dalmıştım. telefon geldi. işi halletmişler. odadan çıktık, elimi tuttu, onların odasına indik, giyindiler odadan çıktık. abimiz ve kuzenim erkenden taksim'e dönmüşlerdi. kızlarla birlikte otelin servisine bindik, servis yeniden klübün önüne getirdi. sabah saat 4.20 civarıydı. indik. son kez ona baktım, hayatımda bu duyguyu ilk kez yaşattığı için unutamayacağımı anlamıştım. o da baktı. öpüştük, klübe girdi. taksi çevirdik. bindik ve taksime geldik. sabah 6 ya kadar gezdik. sarhoş gibiydim. ilk kez böyle bir rahatlık vardı. bu gün gerçek miydi? evet. gün ağarıyordu. cihangir'in altına, parka indik. hava aydınlanırken orada oturduk, geceyi tartıştık. onlarca kez birbirimize baştan anlattık, 2 saat geçmişti ama özlemeye başlamıştım...
    ···
  17. 42.
    0
    ertesi gün oldu. aklımdan çıkmıyordu. istanbul'dan ayrılacaktık. hazırlandık, ve çıktık. yol boyunca onu düşündüm. geldim hala o aklımdaydı. ertesi gün okula gittim yine o aklımdaydı. arkadaşlarımla paylaştım.. günler geçiyordu. o hala aklımdaydı. o geceyi düşünüyordum sürekli. gülümsüyordum. telefonunu almayı unutmuştum. neden böyle bir salaklık yapmıştım bilmiyordum. 1 haftaya yaklaşmıştı döneli. hala aklımdaydı. o akşam diğer arkadaş aradı. sana bir sürprizim var dedi. anlamadım. ... numarasını aldım benim kızdan dedi. inanamadım. heyecanlandım. numarayı kaydettim. hemen aramalıydım. fakat acaba hatırlar mıydı? benden sonra kaç kişiyle birlikte olmuştu? tek ben varmışım gibi düşünmemem gerekiyordu. arasam bile nasıl konuşacaktık? türkçe bilmiyordu. duramadım, numarayı çevirdim ve aradım...
    ···
  18. 43.
    0
    hikayeye aralıklarla devam ediyorum...
    ···
  19. 44.
    0
    telefon çaldı, açtı. "alo" dedi. evet onun sesiydi gerçekten. hatırlamıştım. biraz bekledim. "alo" dedim. "merhaba" dedi. "naber, beni hatırladın mı?" dedim. anlamadı. biraz bekledi. "hı?" dedi. bişey demedim. biraz daha bekledi. "privet" dedi. anlaşamıyorduk. beni tanımış mıydı? bilmiyordum. ama sesini duyduğum için mutluydum. heyecanlandım. telefonu başkasına verdi. başkası "merhaba" dedi. onu da tanımıştım. diğer kızdı. türkçeyi daha iyi bilendi. "ben ... 'yı aramıştım." dedim. "sen kimsiniz?" dedi. tekrar onun adını söyledim. telefonu yeniden o aldı. ikimiz de birbirimizi dinliyorduk. ne o konuşabiliyordu ne de ben. durdu durdu ve tekrar "halo" dedi. konuşamayacaktık, mesajlaşmanın daha mantıklı olduğu aklıma geldi. kapattım, telefondan rusça çeviriyi açtım. "merhaba ben ... , hatirladin mi? nasılsın?" yazdım, çevirdim ve gönderdim... 2 dakika sonra cevap geldi...
    ···
  20. 45.
    0
    gelen mesajda "sen yaziysin ??? bana geliot bu sadec bu geliot baska gelmyor ???" yazıyordu. tekrar, tekrar okudum. anladım. telefonumdan ona rus alfabesi ile mesaj attığım için bozuk gitmişti. attığım mesaj "???" şeklinde gidiyordu. tükrce yazabiliyordu demek ki biraz. bu sefer aynı cümleyi türkçe yazdım. gönderdim... çok geçmeden yine cevap geldi. "merhaba nasalsin, nepyosin?" yazıyordu, cevapladım "iyiyim, seni ozledim sen ne yapiyorsun?" yazdim. gerçekten hatırlamış mıydı? yoksa herkese attığı mesajları bana da mı atıyordu? bilmiyordum... cevap geldi.
    ···