beyler bizi trende soktunuz teşekkürler size bayram hediyesi buyrun

http://www.incisozluk.com.tr/w/t%C3%BCrk-askerinin-pkkl%C4%B1lar%C4%B1-kur%C5%9Funa-dizmesi/
(pgibologlukta bir yere kadar amk)
evet beyler ufak tespitler yaptım..

-->öncelikle çirkin insan diye birşey yok beyler.çevreme baktığımda en çirkin gördüğüm insanların bile ara ara çekici olduğunu farkettim.sorun şu ki diğer insanların fazla güzel yahut yakışıklı olması bizde kompleks yaratmakta.aslında çirkin veya işe yaramaz değiliz.

--->çoğu insan kendini çok kederli hisseder ve bir başkasına anlatır dertlerini.. inanın abartarak dertlerini anlatırlar.aslında çoğu insan dertlerini genel olarak düzenli uyuyabiliyorsa unutur ve kendi halinde mutlu olur.tek sorun kendini diğer insanlarla kıyaslaması..

--> intihar eden insanların çoğu kendine dışarıdan bakamadığı için intihar eder diyordu bir profesörümüz.en büyük kanıtı da mehmet pişkin..




(eminim çoğunuz bu adam kadar düzgün bir hayata sahip değilsinizdir.aynı zamanda böyle bir tipe ... )

--> evvet tamam hayat güzel değil.ama herkes bir şekilde birşeylerle mutlu oluyor ve dışarı çıkınca bakıyorsunuz herkes halinden memnun.

--> sözlüğün en büyük problemi karılar ,amlılar..evet bu konuda benim gözlemim şu ki herkes tipinden yakınıp duruyor.en tipsiz adam bile düzgün bir saç ve sakal imajı bulduğunda birşeye benziyor bunu siz bulmalısınız.karı seçiminde ise en büyük sorun kendi dengimiz olanların değerini farketmeyiz.gözümüz hep yükseklerdedir.bu durumda siz nasıl alt tabakadakini istemiyorsanız o kızında sizi istememe hakkı olduğunu unutursunuz ama şöyle böyle derken zor bir süreç başlar.o yüzden denginiz kızlara yavşayın
bknz:azışık aş kaygısız baş
bknz:dimyata pirinçe giderken evdeki bulgurdan olmak

--> gelelim para konusuna :aslında kimse türkiyede aç gezer bir halde değil.ama herkes pelinsu ve berkecanlar gibi olmak istediğinden cebindeki 20 lirayı beğenmeyip berkecanın cüzdanındaki 200 lüklere sahip olmak istiyor.böyle olunca para değerini yitiriyor.2000 lira maaşı olan biri bile maddi sorunum var diyor.

--> yaşadığınız çoğu dert sizi yaratıcı bir insan haline getirir.ve yaratıcı bir insan olma konusunda cinselliğin büyük bir etkisi var.
yani demek istediğim evlenip çoluk çocuk yapan insanların basit bir animal'den pek bir farkı yok.doğasına uygun davranarak üremiş ve ölümü beklemekte.

--> insanı insan yapan temel şey düşüncedir.siz düşüncelerinizi müzikle ve ya felsefeyle dışarı vurmazsanız 100 yıl sonra mezar taşınız bile kalmayacak.
fakat kimse ilgi göstermesede fikirlerinizi oluşturup bir kenara atarsanız gün gelir franz kafka gibi ölümsüz olursunuz tolstoy gibi olabilirsiniz yada beethoven gibi.,

--> hayatın temel amacını üremek gibi algılarız çünkü bilinçaltı mekanizmaları ölümsüzlüğe sadece yeni bir birey dünyaya getirerek sahip olacağımızı bize dikte eder.oysa çoğu sanatçının çocuğu yoktur ve eserlerinin ölümsüzlüğüde bunu gösterir.

--> asıl sorun amaçsız olmak.bir amaç bulmak için debelenirseniz.zengin olmak gibi bir amaç değil tabiki sanat ve bilim alanında bir amaç edinirseniz yahut spor.kendinize bir yol çizersiniz.mesela bir incicinin en büyük isteği dünyayı gezmek ise o bir gün bu isteğini gerçekleştireceğine inanarak para kazandığı işe daha fazla yoğunlaşır daha az para harcar ve en az 10 sene sonra motorgibleti ile dünya turuna çıkar.sizin gibi ulaşamadığı amcık için on senesini üzülerek geçirmez.

yada incici bir kardeşimizin en büyük hayali rock konseri vermektir.bunun için gitar öğrenir parasını iyi bir gitar için harcar ve şarkıları ekgibsiz coverler eve gittiğinde incici asalakların aşk acılarını okumak yerine james hetfıeldin aşka dair sözlerini kulağına küpe eder.

PART 2
-->bir problemle başa çıkmanın en kolay yolu ona farklı bir açıdan bakmak veya ekgiblik yaratan problemin yarattığı ekgibliği artık istememektir.

-->açlık insanda idrak mekanizmalarını açar ve dünyayı değişik bir gözle görürüz.bu da bilinçaltının eski insanlarda yarattığı avcı pgibolojisiyle açıklanır.insan aç kaldığında av yakalayabilmek için bütün enerjisini dışarıya aktarır ve av bulabilmek için beyin en yüksek kapasite ile işlemeye başlar.bunun sonucunda karnı tok olan diğer insanlar gibi düşünemeyiz.

--> karşılanamayan cinsel ihtiyaçlar ve aşk acısı fakirlik ve açlıkla birleştiğinde pgibolojik bir soruna yol açar fakat sağlam bir pgibolojiniz varsa sadece manik depresyona yakalanırsınız.bu hastalıkta yaratıcılık için biçilmez kaftandır.bu hastalığa sahip adamlar dertlerini çok büyütürler ve dış dünyayı van gogh gibi görmeye başlarlar.dünyayı farklı gören bu adam dostoyevski gibi bir roman yazar ve tespitin dıbınakoyar.yada kurt cobaın gibi şarkılar yapar.bu dertli kederli düşünce yapısı bütün hayatını etkiler ve kendi fikirlerini özgün bir şekilde oluşturur.aslında tek yaptığı dertlerinden kaçmaktır kaçarken yeni bir akım oluşturur.

--> eğer bunları okuyup kitap yazmaya şarkı yapmaya karar verdiyseniz bilmeniz gereken tek şey şu ki..eğer yazdığınız hikaye sizi ağlatıyor ve içinizde ki huzursuzluğu tam olarak anlatabildiğinizi hissettiriyorsa o eser diğer insanlarda da aynı etkiyi yaratacaktır.tıpkı yabancı bi şarkı dinlediğinizde sözlerini anlamasanız bile ağlayasınız gelmesi gibi bir durum. yani ünlü olmak için yazmak yerine,, yazınca rahatlıyorsanız yazdıklarınızın bir değeri vardır.

PART 3
--> çoğu insan sorunlarla başa çıkarken bir maske oluşturur.bunu geçici zanneder.fakat ilerleyen dönemlerde bu maske bizzat kişiliği haline gelir.o yüzden toplumda yer edinemeyen dışlanan rol yapan kaprisli ergenler, özenti gençler piyasada kendine rol model olarak pelinsu ve berkecanları seçer ve bozuk bir toplumsal bilinçin oluşturduğu bozuk bir nesil meydana gelir.

--> gariptir,, çoğu insan sahip olduğu pgibozun farkında değildir.mantıksız yaptığı şeyleri farkedemez ve akıl mekanizmasının dilim dilim bozuk olduğu bu alanlar artınca insan delirir.

--> pgibolojik rahatsızlıkların bazıları beyinde ki bazı hormonların fazlalığı yahut ekgibliği yüzünden meydana gelir bu hormonları gerekli düzeyde tutmanın tek yolu spor yapmaktır.

--> pgiboloji bilimi freudla ortaya çıkmıştır ve freudun kanıtladığı tek şey insanın kendi davranışlarını kendisinin değilde bilinçaltının tesiri ile yapmasıdır.yani aldığınız saat veya seçtiğiniz araba bilinçaltının öngörüleri doğrultusunda sizin tercihiniz oluyor.bu da reklam sektörü denen illetin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.ve eğer paranızın nereye gittiğinden birhaberseniz büyük ihtimal reklam panolarının sizde yarattığı pgiboz yüzündendir.
(sirkan bebişi de freud sayesinde reklamı dayadı sözlüğe,,, şimdi amarikada gezsin amk.)

--> eğer pgibolojik sorunlarınız bedeninizde yaralara yahut dişlerinizi sıkmanıza sebep oluyorsa büyük ihtimal ruh sağlığınız bozulmuyordur.

PART 4
--> Eğer beyninizde olmak istediğiniz kişi gibi davranarak hayaller kurarsanız o kişi gibi davranmaya başlarsınız ve hedeflediğiniz gibi olursunuz.ayrıca çözemediğiniz problemlere daha sonra bakınca kolayca çözersiniz.bu ikisi aynı mekanizmayla işler.çünkü beyin o problemlerle bilinçarkasında uğraşır.ani gelişen ve hızlıca karar verilmesi gereken durumlarda bir gün sonra karar vermek bu yüzden sizin için daha iyi olur.

--> yapmak istediğiniz şeyleri,hayallerinizi diğer insanlara anlatmazsanız gerçekleştirme olasılığınız artıyor beyler bizzat denedim.ayrıca daha cool olursunuz.

-->sakın ola iyi anlaştığınız arkadaşlarınıza bütün dertlerinizi anlatmayın bir zaman sonra sizi küçük görmeye başlayacaktır.aynı şey kız arkadaşlarınız içinde geçerli.(hep o özendiğiniz polat gibi olmak istediniz işte bu yüzden olamadınız.)

--> beyin gerçekle hayali ayırt edemez.bunu şöyle tespit ettim.tuzlu erik ve limonu düşünün ve ağzınızın sulandığı aşikar.işte aptal beynimiz gerçeği göremediği için ağzımıza akıttı hemen.bu demek oluyor ki her hayal kurduğunuzda beyniniz "aha bu tamam"deyip recep ivedik gibi yaşananları listeden siliyor.veeeee gerçek hayatta yapmak istedikleriniz için çözüm üretmeyi bırakıyor.çünkü hayal dünyanızda yaşadınız amk.tıpkı rüyada karı gibip 2-3 saat sonra taş gibi hatuna tepki vermemeniz gibi.

--> o yüzden hayalperest bir insanı hayata döndürmek için hayal kurmasını engellemek gerekli hayal-umut-aşk üçgenine girmişseniz geçmiş olsun.

--> dertlerinizi dinleyen hiçkimse sizin dertlerinizi umursamaz.çünkü onlar onun için dert değildir.eğer onun verdiği akılla birşeyler yapıcaksanız yapmamanız gerekir.çünkü sizin için vızır vızır her problemi çözmek için uğraşan ve uykuda dahi mesai yapan bir beyin var kendi aklınıza güvenin ve doğru kararı verdiğinizi göreceksiniz(özelden dert anlatıp akıl isteyenler için bu madde çok önemli acı ama gerçek pampiler)beyninizden birşey yapmasını isteyin ve yapsın.zamanla beyninizin kurduğu bir planın olduğunu göreceksiniz.

PART 5 --->>>> 3 . sayfada

PART 5
--> pelinsular egolarına çok düşkündürler ve ne kadar tipsiz olursanız olun sizin delici bakışlarınızı üzerlerinde hissetmezlerse kafayı sıyırabilirler. insan gözü 170 derece görür bu huurlar sizin bulunduğunuz taraflara bi bakış atar var mı beni kesen diye sonra erkek grupları pür dikkat sessizliğe bürünüp bu kaşarı kesmeye başlar.bu huur o 171. dereceden bütün bu sapların ona olan bakışını anlar ve o günlük vitaminini almıştır.

--> bu da berkecanları gibertme itemi |||--->>>şimdi siz avmden filan geçerken illaki bir berkecan görürsünüz ve bu yavşağı siz uzaktan hafiften süzerken (gay olduğunuz için değil imrendiğiniz için )bu farkeder ve hemen sizin olduğunuz yerin ters istikametine bakar sizi giblemez ve
sizin onu süzen kegib kegib bakışlarınızı her farkettiğinde egosunu tatmin edersiniz, ben mükemmelim edalarıyla saçlarını geriye doğru eliyle süzerek veya sigarasının dumanını dik üflüyerek "üfff ne kadar coolum yaa""diye içinden geçirerek sizi ezer geçer.

---> bu yavşaklarla aynı okulda okuyorsanız, aynı işte çalışıyorsanız
1.) yüksek sesle gülümseyerek selam vermeyin amk
2.) kesinlikle onu süzmeyin
3.) olurda birşey sorarsa kısık sesle, kısa bir cevap verin hemen uzaklaşın
4.)pelinsular filan yanınızdan geçerken abaza erkek grubu genelde sessizliğe gömülür ve hepsi onları arkadan kesmeye başlar.siz durmayın amk hemen bişeler bulup konuşun sinsice gülümseyin hemde yüksek sesle ve arkanız onlara dönük olsun.ama onları görüpte arkanızı dönüp konuşmaya devam ederseniz daha iyidir.
5.)koridorda filan karşı karşıya gelirseniz duvara filan bakın .muhabbetiniz olmuş ve ayıp olmasın diye selam verecekseniz gözlerinizle selam verin.
6.)bu zengin binlerde paranın getirdiği bir etkileyicilik vardır.bu doğuştandır anne babadan gelen bişeydir. sonradan görme zenginlerde olmaz.bu etki karşısında ki insanı anında etkileyerek küçük düşürmeye yarar. bunu kırmak ise kolaydır. genelde ortama girince bişeler anlatmaya başlarlar herkesde bunu dinler susup "a" dese millet sırıtır amk.tam bu anda siz yere bakın amk etrafa bakın ve bahane bulup uzaklaşın. kesinlikle gülmeyin.
7.)ses tonunuzu pelinsulara karşı dikkatli kullanmanız lazım.ses tonunuz "yaaa umrumda değilsin seninle konuşmak istemiyorum" mesajı verecek bir tonda olmalı.
8.)bu dıbına koduklarım özgüveni düşüklerin üzerine çıkarak pgibolojik rahatlama yaşarlar ve bu onlar için hayati öneme sahiptir. etrafa "bu ülkeden ve bu insanlardan nefret ediyorum hepiniz aşağılıksınız" mesajı verirler ama yine de bu ülkeden gitmezler, çünkü avrupa tatilinde farketmişlerdir ki orda sıradan biridirler ve onları kimse orda giblememiştir. litvanya 70.000 € verene vatandaşlık veriyor. gitmezler çünkü orda giblenmiceklerdir onların havası sadece tr insanınadır.

PART 6 (Burada bazı sorulara verdiğim cevapların faydalı olacağını düşündüm)derleyip koyduk...
herhangi bir kaynağa bağlı değilim çoğu madde kendi tezim
kimiside internetten okuduklarımı kendi yorumlamam. bizim okuldada
hocaların yazdığı genel pgiboloji notları okutuluyo öyle bir adamın
kitabını aldırıp bu ders kitabınız demiyolar,
ÖZENiLEN KiŞiYE DÖNÜŞMEK
aynanın karşısına geçiyorsun ve hayalinde ki aktör gibi sigara
içiyosun ses tonunu onun gibi yapıyorsun ama bunu evde kimse yokken yapmanızı
tavsiye ederim.tam olarak odaklanın ve aynayla bildiğin konuş daha sonra hayalinde
canlandır onun gibi yürüdüğünü filan bütün bunları yaparken zevk almaya başlarsıın.
ve bir süre sonra farkında olmadan bu senin kişiliğin haline gelecek.
neyse başarılar.
BEYiN PROGRAMLAMA
birincil olarak aşk umut hayal gibi mekanizmaları hayatımızdan çıkarmamız
gerek. hayal gücünü bazen kullanabiliriz tabi ki..
daha sonra bütün problemlerimizi çözmek için beynimizin çalıştığını dedim yani
başkasına akıl danışmaya gerek yok.
kendi beynini çözmek istediğiniz problemlere göre programlayabilirsiniz dostum.
öncelikle problemi en küçük ayrıntısına kadar düşünmeniz lazım herşeyini tekrar tekrar
aklında canlandırıp sorun nerde deyip senaryolar üretmen lazım işte böyle yaptığında
çözümü beyin sana hediye olarak ertesi sabah verecektir.

hayal kurmayı engellemek telkinle başarılabilir . mesela köpek gibi aşık
olduğunuz bi kız var diyelim.. karşılık yok 4-5 defa red yemişin. hala onu düşünüyon
mal gibi demii. işte bu anda kendimize telkin veriyoruz."hayır" "düşünme onu" "unut"
gibisinden cümleleri her o aklımıza geldiğinde sayıklıyoruz. eeeeeee otobüste okuldada mı
sayıklıyacağız diceksin. çaktırmadan yapıcaksın mecbur.bir süre sonra bunlarda kesmez ve
o her aklınıza geldiğinde küfür etmeye başlamalısınız ve ingilizce küfürler bu konuda çokiyidir .
türkçe küfürlerimizi ingilizce yapıp kız her aklımızda canlandığında ona sayıyoruz panpalar.
ikinci aşama içki içerek kendimize telkin verme bu da basit bişe zaten
KAYNAK
pgiboloji için en iyi unsur insan gözlemidir. kitaplar sadece başka bir insanın kendi dar
bakış açısıyla yazdığı şeyler.siz insanları analiz etmeye çalışın. pgiboloji tarihini anlatan
bi kitap alsanız yeter. insanları gözlemleyin otobüste şurda burada. emosıonel zekanız artacaktır.

pgibolojinin kanıtlanabilir makaleleri istatistik bilimiyle alakalıdır. istatistikte genellemedir.
burdaki bilgilerin çoğuda yapılan deneylerin makalelerinden çıkrdığım sonuçlar ve hayatta
ki kendi gözlemlerim.

her insanı ayrı dinlemem lazım tabii ki.ama herbirine şekerleme bağlamında bu tarz bilgiler vermekte
gerekli benim açımdan

okulda bu tarz bilgiler öğrenmeyeceksiniz panpalar... hatta size coğrafya tarih öğretcekler 2. sınıfa
kadar ve buraya yazdıklarımmın hiçbirinin okulla alakası yok

daha yazacak pek bir şey kalmadı gibi panpalar hepiniz sağolun.