1. 876.
    0
    @703 eyvallah panpa, daha çok olay var yazacağım o yüzden bitecek gibi değil pek şimdilik. bu akşam iftardan sonra devam edicez biraz, gerisini de maçtan sonra 12 gibi yazmaya devam edicem.
    ···
  2. 877.
    0
    evet beyler dün gece bahsetttiğimiz gibi, hazır devre arasındayken aklıma gelen, bizim yaptığımız ve sizin yapmamaınızı önerebileceğim şeyleri sayayım.
    ···
  3. 878.
    0
    öncelikle şunu diyim, bizim türk kızlarının yaptığı gibi sürekli bi tane türk bulup, yada beraber gittiğiniz arkadaşınızla, kendi aranızda sürekli beraber takılıp, ingilizcenizi geliştirme fırsatlarını ve yeni insanları yeni kültürleri tanıma fırsatını tepmeyin beyler. benim ingilizce açısından sıkıntım yoktu ama buna rağmen çok türklerle takılmaya yanaşmadım. çünkü o ortama girince, yok ayıp olur yok ne derler şimdi falan diye düşünmekten, mahalle baskısından, rahatça hareket edemiyorsunuz.
    ···
  4. 879.
    0
    isterseniz bunu hata olarak görün, ben görmüyorum ama ben orada hayatımı tek bi kişiye endesklediğim için, bütün planlarımı ona göre yaptım, o yüzden pek çok fırsatı, etkinliği kaçırdım, he ben o şekilde takılmaktan memnundum ama, sizin için belli kişilere bağlı kalmayın önerisinde bulunabilirim. çevrenizi tutabildiğiniz kadar geniş tutun ve eğlenmenize bakın.
    ···
  5. 880.
    0
    beyler sarın tütünleri 10 dakikaya paris hikayelerine başlıyoruz burda olan gececi tayfayla
    ···
  6. 881.
    0
    http://inci.ca/uosh5af2lg >> gecenin toptan yolluğu, SHMden alesso reyizle devam şu anda >>
    ···
  7. 882.
    0
    evet beyler sabah 11de çıktım evden, parise giden otobüsüme binmek için, 1 hafta önce sevdiceğimi gönderdiğim otobüse bindim ve tuttum parisin yolunu, yaklaşık 5 saat sürecekti yolculuk, anais beni otogardan karşlıayacağını söylemişti, acayip heyecanlıydım. bu arada kalacağımız yerden bahsedeyim biraz, anaisin babası avukat, amcasıda savcı, taşaklılar yani paris aleminde, bunların bi kuruluş - dernek tarzı bi organizasyonu var, bu dernek için de pariste stüdyo ev alıyorlar, merkezi bi yerde en üst katta, sonra evi 2ye bölüyorlar, bi taraf amcasının evi oluyor, diğer tarafta stüdyo daire tarzında hem ofis hem ev olarak kullanılıyor. biz amcasının bitişiğinde hemen yan tarafta kalacaktık beraber yani. her ne kadar babası olmasa da amcası da bu arada orada olacak hemen yanımızda yani.
    ···
  8. 883.
    0
    yaklaşık 5 buçuk saatlik yolculuğun ardından sonunda inmiştim, paris otogarındaydım, çantamı alır almaz etrafıma baktım ve onu gördüm. sevdiceğim.. o beni görmemişti, kulağında kulaklık dergi okuyordu. gittim yanına;

    -merhaba güzel bayan, bu akşam boşmusunuz, çok etkilendim sizden, sizi dışarı davet edebilir miyim?
    -hmm bi düşünmem lazım, erkek arkadaşımı bekliyordum ama, sizde yakışıklısınız, neden olmasın?

    öpücükle tamamlanan bu konuşmadan sonra, meşhur paris metrolarına doğru aşağıya indik otogardan. pariste metroyla gidemeyeceğiniz yer yoktur beyler. o kadar yer dolaştım, yeraltı yer üstü raylı sisteminde 1 numaraya parisle new yorku koyabilirim. moskova için de baya iyi diyorlar ama orayıda görmek lazım.
    ···
  9. 884.
    0
    2 aktarmalı yaklaşık 45 dakikalık bi yolculuğun ardından, evin ordaki durakta indik. denfert rochereaudaydık, parisin merkezi semtlerinden birinde. klagib parisin geniş caddelerine doğru adım adım çıktı. nezih bi semtteydik. etrafa bi göz attım, belli ediyordu kendini. öylesine bi banliyo semti değildi yani. hemen metro durağının yanında bir apartmandı girdiğimiz. sohbet etmeye başladık, düğünün nasıl geçtiğini sordum anlatmaya başladı, özlemiştim onun heyecanlı heyecanlı bişeyler anlatmasını, sabaha kadar dinleyebilirdim. sonra planı açıkladı. gittik bi kaç alışveriş yaptık karşıdaki süpermarketten, dedim yemekler bende. o da tabiki de her zamanki gibi dedi. pek yemek yapmayı bilmezdi bizim ki o yüzden ben kendim yapmayı tercih ederdim hep.
    ···
  10. 885.
    0
    geceyi evde geçirecektik, pek öyle dışarısın seven bi adamda değilim beyler, sevdiceğimle olayım, istersek 1 hafta evde takılalım diyebilen insanım. o yüzden dışarı çıkalım, parisin dıbına koyalım tarzı isteklerimde yoktu. sadece onunla olmak istiyordum, olabildiğince. geceye giriş yapmadan, yakında luxembourg parkı vardı, gel oraya gidelim bi gezelim dedi, tamam dedim. yürüdük, küçük bi central park gibi düşününün, yada bizim izmirdeki kültürpark gibi. dolaştık 1-2 turladık döndük sonra eve. yemek yedik, romantik bi şekilde. hasret giderdik, öpüştük, koklaştık, seviştik tekrar ve tekrar. yarın beraber olmayacakmış gibi, son kezmiş gibi. birbirimize doymaksızın..
    ···
  11. 886.
    0
    canlı takip edemeyenler için yolluk >> http://inci.ca/urylask1la >>

    arada sohbet ediyorduk, bana ertesi günün planını anlattı, abisiyle buluşması gerektiğini, normalde ben olmasam abisinin çocuklarına bakıcılık yapacağını, ama beni bahane ederek bu işten yırttığını söyledi. 5 kardeşler bu arada beyler. bi ikizi var 2 abisi, biri pariste diğeri kübada yaşıyor. bi ablası var oda limogesda yaşıyor. neyse döndük konuya, abimle buluşucaz eloisle birlikte dedi, asyaya gitmeden görüşsem iyi olur, 1 saat falan sürecek zaten, sende gelmek ister misin dedi. yok dedim aile toplantısı tarzı olacak anladığım kadarıyla, ben hiç gelmeyeyim dedim. abim de davet etti hem, zaten eloisi tanıyorsun gelsene lütfen dedi. yok dedim ben gelince mecburen ingilizce konuşulacak ortamda siz rahat rahat takılın, bende luxembourg parkında takılırım işin bitince haberleşiriz, sonra devam ederiz gecemize dedim. tamam dedi. ısrar etmedi pek fazla. bende zaten abisiyle tanışmaya can atmıyordum açıkçası. nolur nolmaz, ters biri çıkar, fransız damarı tutar, ters bişey söyler yok türkler öyle yok türkler böyle diye amk keyfimizi kaçırmasın hesabındayım.
    ···
  12. 887.
    0
    abisi de zaten 1 saat görüşüp daha sonra arkadaşlarıyla buluşacakmış, o yüzden kısa sürecek nasılsa, sonra görüşürüz hemen diyip reddettim nazikçe daveti. neyse ertesi gün oldu sabah erkenden kalkıp pazara gittik, karşıdaki ara sokaktaydı zaten, sokak boyu dizilmiş esnaftan, 3-5 meyve sebze aldık. akşam sana harika bişey yapıcam dedi ördek ezmesinden, şarap alalım hatta dedi. bende hiç sevemedim şu şarabı amk, biliyor sevmediğimi, bi baktım şöyle, yüzünü ekşitti, kıyamadım amk, alalım dedim bidenem seni mi kıracaz alalım amk. aldık şarabı da, yerleştirdik eşyaları 4 gibi abisiyle buluşmaya gittik, eloisle buluştuk önce, sonra yer tarifi verdik birbirimize, şu metro girişinde buluşcaz ben sana mesaj atınca dedi, iyi dedim, ben geçtim luxembourg parkına, basket oynayan paris bebelerini izliyorum, oturdum bi banka bi yandan sigara sardım onu tüttürüyorum.
    ···
  13. 888.
    0
    http://inci.ca/ubtdiirj7c >> zaz yengemizden ja veux >>

    neyse bi saat geçmek bilmedi amk, derken mesaj geldi, biz ayrıldık abimle, metro girişine doğru geçiyoruz diye, tamam dedim yapıştırdım gittim hemen. mutlu mutlu paris sokaklarında yüzümde bi gülümsemeyle, sevdiceğimin elini tutmak için hızlı adımlarla metro girişinde beklemeye koyuldum. 2-3 dakika olmadan geldi bunlar. dedim nasıl geçti, iyiydi dedi, sen gelmediğin için biraz bozuldu abim dedi, haydaa dedim söyleseydin sebepleri mi, söyledim söyledim merak etme dedi. abisi de 34 yaşında, hani bizim türk abiler gibi bişeydir diye tırsıyor bi yandan da. sen ne ayakasın amk dese bişey diyemicez orada. bu arada ertesi gün bizim türk kızlardan mahmut gelicekti parise gezmeye, bi gece kalıcaktı, bizde onu karşılayacaz, hosteline yerleştirecez falan. zaten hosteli hemen louvre müzesinin dibindeydi, o yüzden oralarda buluşup hosteline yerleştirip akşamıda beraber geçirecektik.
    ···
  14. 889.
    0
    neyse bizim planda biraz dolaşıp sonra eve geçmekti, hadi dedi notre dame kilisesine zütüreyim seni, dedim sen nereye istersen bebeğim, eloisede eve dönecekmiş, onu da metroya bırakacaz ordan biz ayrılcaz. tam yolda yürüyoruz amk, bi cafenin yanından geçerken iki tane tip bunları tuttu fransızca bişeyler söylüyorlar, biz tabi dil bilmiyoz ya olaya fransız kaldık direk, bi 10 saniye sonra bi gülüşmeler kahkahalar birbirine sarılmalar falan, beyler hayatımda ilk defa, dil bilmemenin büyük ekgibliğini orada yaşadım, bildiğin bin gibi kalmıştım gülüşmeler arasında, anais o ara beni takdim etti fransızca, ben anladım selam verdim başımla gülümsedim inceden, o ara anglais falan dediler onu anladım, ingilizce konuşabiliyor dedi sanırım ve bu ilk sefer olmayacaktı hayatımda bunun sinyallerini almıştım orada amk. fransadayız, bunlar kadar ırkçısı yok özellikle dil konusunda, yani daha kimbilir başıma neler gelecekti, bu sadece başlangıçtı.. ama hayatımda ilk defa ezildim büzüldüm lan, insanlar benim hakkımda konuşuyordu, benim bilmem gereken bişeyi söylüyorlardı ama kendi dillerinde.
    ···
  15. 890.
    0
    hani formula 1 yarışlarının sonunda ilk 3 pilot açıklama yapar da, en sonunda ordan tercüman der, artık kendi dillerinizde açıklama yapabilirsiniz diye, bizim hiç bi tv kanalıda doğal olarak oraları göstermez ya. işte amk o pozisyondaydım, bizim kanal çekmiyordu onlar kendi dillerinde açıklama yaparken. ki ben kendine güveni olan bi insandım amk ona rağmen bi ezildim büzüldüm. haklı olarak adamlara da ingilizce konuşun lan diyemiyosun, deplasmandasın amk zütünden kan alırlar anlayamazsın, malum avrupada özellikle fransada türklere olan bakışı biliyoruz... hollanda da her ne kadar bunu hissetmesek de, fransada inceden inceden hissetmeye başlamıştık..
    ···
  16. 891.
    0
    neyse bunlar 5 dakika konuştu o iki lavukla, elemanlar taa 10 yıl öncesinden liseden arkadaşlarıymış, bi tanesinin doğum günüymüş, bu akşam bizide davet etmiş hatta, bizimki de yok mok demiş geçiştirmiş elemanı. elemanları görseniz birinin kafasında kalpli dalyarak bi dalga var yanıp sönenler var ya hani, yol üstünde amcaların sattığı, ötekinde de değişik değişik bi tip, iyi dedim gülüyorum ben istiyosan gidebiliriz falan, yok dedi bizimki hemen, zaten tanımıyoruz etmiyoruz kaç senedir görüşmüyoruz öyle denk geldik dünya küçük falan. tamam dedim bende, eloisele vedalaştık, bizde notre dameın yolunu tuttuk. o tarafa bi geldik zaten her yerde bi etkinlik noluyoruz lan falan derken, meğer kilisenin açılışının bin bilmem kaçıncı yıl dönümü etkinlikleri varmış, sahneler falan kurulmuş, her akşam bi etkinlik planlanıyor ve yapılıyormuş falan. zaten ana baba günü kilise önü, bizde platforma çıktık, kilise arkamızda bi özçekim yaptık, tabi o zamanlar özçekim popüler değil bu kadar. normalde bizimkisi de pek sevmez fotoğraf çekinmeyi, ama ısrar edince kıramadı beni.

    şekil 1-a >> http://imgim.com/20130704_192632.jpg
    ···
  17. 892.
    0
    içeri girmedik kapanmıştı, geç kalmıştık biraz, oraya buraya giripte pek saçma salak para harcamaya bayılan tipler değildik zaten, dışardan görüntüsü yetmişti bize. indik aşağı sahnenin oradan, sen nehrinin üstünden geçerken, ciguli gibi bi dayı tam oturmuş akordiyon çalıyor, bende de makina var, hemen aldım makinayı on numara poz dedim, bastım deklanşöre, abi kendini kaptırmış şarkı söylüyor, kırmızı bi akordiyon, arkada sen nehri, köprünün tam üstü, on numara bi fotoğraf yani. abi deklanşörün sesini duyduğu gibi hemen bişey söyledi amk, ben tırstım tabi, anais geldi, 3-5 bişey atmamızı söyledi, bende 1 euro vardı cebimde bozuk onu bıraktım. bizim ki tabi şok, niye o kadar bıraktın canım falan, dedim sanata ve sanatçıya saygı, bizde böyle. bizimki de pintidir biraz, parasını nası kullanacağını bilir yani, ona kalsa 25 cent yeterliymiş. yok dedim bize ters o kadar az bıraksak adam küfreder bize :d
    ···
  18. 893.
    0
    http://inci.ca/ukkg5m1d5a >> yolluk
    ···
  19. 894.
    0
    burda mıyız beyler?
    ···
  20. 895.
    0
    takipteyiz malta reyiz devam
    ···