1. 26.
    0
    Anarşizm nedir?

    Anarşizm, (Yunanca an (-sız, olumsuzluk eki) archos (yönetici)'dan türetilmiştir, yönetcisiz anldıbına gelir). toplumsal otoritenin, tahakkümün, erkin ve hiyerarşinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik felsefeleri ve toplumsal hareketleri tanımlayan sosyal bir terimdir. Anarşizm, her koşulda her türlü otoriteyi reddetmektir.

    Bu hareketler genellikle, merkezi politik yapılar, üretim araçlarının özel mülkiyeti ve ekonomik kurumlar yerine toplumsal ilişkilere dayanan gönüllü etkileşim ve özyönetimi savunur, özgürlük ve otonomi ile karakterize edilen bir toplumu arzular. Bu felsefeler, anarşi terimiyle özgür bireylerin gönüllü etkileşimine dayanan bir toplumu, bireylerin ve toplulukların alınan kararlardan etkilendikleri ölçüde söz sahibi olması düşüncesini ifade eder.

    Zorlayıcı kurumlara ve toplumsal bazlı hiyerarşilere karşı olmak anarşizmin asli ilkelerindendir ve ayrıca anarşizm gönüllülüğe dayanan bir toplumun nasıl işleyeceği konusunda olumlu bir görüşü ifade eder. Anarşist felsefeler arasında hatrı sayılır bir çeşitlilik vardır. Şiddetin anarşizmdeki yeri, ne tür bir ekonomik sistemin olması gerektiği, çevre ve endüstriyalizm hakkında sorular ve diğer hareketlerde anarşistlerin rolleri gibi farklı alanlarda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Anarşist akımlar bu nedenlerle birbirlerinden çok farklı ve hatta karşı olabilirler. Örneğin anarşist komünizmin yanı sıra Hıristiyan anarşizmi gibi anarşist akımlar da mevcuttur.
    ···
  2. 27.
    0
    Bu savaşta esas olan kriter üretimdir. En iyi üreticiler ayakta kalır, zayıflar ve yetersizler elenir, yoksullukla ezilenlerin'insan'oldukları gözönünde bulundurulmaz. Dikkate değer görülen ekonomik gelişme ve bu gelişmenin ürünü olan eşyadır. Dolayısıyla kapitalist zihniyet insanın yok olmasına, zorluk içinde yaşamasına karşı ahlaki sorumluluk duymaz. işte bu, Darwinizm'in, toplumun ekonomik yönüne ekgibsiz uyarlanmış halidir. Darwin'in prensiplerini sosyal yaşama tanıtan ve Sosyal Darwinizm'in başlıca temsilcilerinden Herbert Spencer'a göre ise, eğer bir insan fakirse bu onun hatasıdır; hiç kimse onun yükselmesi için yardım etmemelidir.

    Eğer bir insan zenginse, bunu ahlaksızlıkla kazanmış olsa bile bu, onun becerisidir. Bu nedenle, fakir biri ortadan silinirken zengin biri varlığını sürdürür. işte bu görüş, günümüzde toplumların hemen hemen tamdıbına ait bir görüştür ve Darwinist-kapitalist ahlakın bir özeti niteliğindedir.

    KAPiTALiZMiN OLANAKLARI VE BUNLARDAN YARARLANABiLMEK:

    Kapitalizmde ücretli emek kullanarak kar etme olanakları bunu becerebilen herkese açıktır. Bu olanaklardan yaralanabilmek için bir aileye mensup olmak, devletten belli bir yetki almak, belli bir eğitimi görmüş olmak gerekmez. Gereken tek şey bunu becerebilmektir.Bu beceri, daha somut olarak ifade etmek gerekirse, üretim araçlarını satın alacak ya da yaratacak parayı ve/krediyi bulmak ve insanların kullanmak isteyecekleri bir mal ya da hizmeti üretmek anldıbına gelmektedir. işte bu özelliği kapitalizme, kendisinden önceki üretim tarzlarında bulunmayan bir dinamizmi sağlamıştır. Burada insanların kar peşinde koşması serbesttir ve bu öteki insanların istedikleri mal ve hizmetleri üretebilmelerine bağlıdır. Bu sayede kapitalizmle birlikte hızlı bir teknolojik gelişme ve refah artışı başlamıştır.

    Çok sayıda insanın, kar için bir üretim serbestliğinden yararlanmak üzere işe koyulması bunlar arasında rekabete yol açmıştır. Bir yandan rekabet, öte yandan yeni mal ve hizmetler yaratma güdüsü teknolojik gelişme hızını, eski çağlara kıyasla tasvvur edilemez boyutlara ulaştırmıştır. Kapitalizmin kendi gelişme süreci içnde ortaya çıkan bir başka olay da teknolojik gelişme hızını daha da arttırmıştır.
    ···
  3. 28.
    0
    Kapitalizmin başlangıç dönemlerinde kar önemli ölçüde ucuz emeğe dayanmaktaydı. Hem ücretler düşüktü, hem de çalışma süresi sınırlı değildi, kadın ve çocukların çalıştırılması da serbest idi. Daha sonraları çalışanların mücadeleleri sonucunda iş günü 8 saate indi, ücretlerde yükselme oldu. Bu kapitalistleri karları artırmak için ucuz emekten ziyade, emek verimliliğini arttırmaya, yani teknolojik yeniliklere yöneltti. Böylece teknolojik gelişme hızı daha da arttı.

    Kapitalizm başlangıç dönemlerinde, bir yandan hızlı teknolojik gelişme ve refah artışı yaratırken, bununla eş anlamlı olarak yoksulluğa da yol açtı. işçiler düşük yaşam standartlarına ve zaman zaman yoğunlaşan işsizliğe katlanmak zorunda kaldılar. Ancak 19. yüzyıl sonlarından itibaren işsizlik azalmaya, işçilerin yaşam standardı da yükselmeye başladı. Fakat bu noktada başka bir yorum yaygınlık kazanmaya başladı. Kapitalizmin 20. yüzyılda Avrupa, ABD, Japonya gibi ülkelerde genel refah artışına yol açması bu sistemin bir yandan bazılarının refahını artırırken, çoğunluğun yoksulluğunu doğurduğu gerçeğini değiştirmemiştir.

    Çünkü yukarıda sayılan ülkelerdeki refah artışı bu ülkelerin kapitalist sistemin geri kalmış ülkelerini eşitsiz mübadele yoluyla sömürmesinin sonucudur. Dolayısıyla kapitalizmin refahını dayandırdığı yoksul kitleler eskiden Avrupa ve ABD'nin işçileri idi, bu gün ise Asya, Afrika ve Latin Amerika'nın yoksul halklarıdır. Buna karşı çıkanlar ise kapitalizmdeki refah artışının esas olarak teknolojik gelişmelerin neden olduğu emek verimliliği artışına ve bu artıştan çalışan kitlelerin de yararlanmasını sağlayan demokrasi olduğuna inanmaktadır.

    KAPiTALiST EKONOMi NASIL iŞLER?

    içinde yaşadığımız sistem zengini daha zengin, fakiri de daha fakir yapıyor. Dünyadaki üretim kapasitesi ve zenginlik artmasına rağmen sokaklarda yaşayan çocukların, işçilerin, yoksulların sayısı azalmıyor, aksine artıyor. Yani toplum olarak daha çok üretmemize karşın daha çok yoksullaşıyoruz. Bu gün toplam üretim 1960’lara göre 8 kat daha büyük. Ancak üretimdeki bu artış ne yazık ki çok adaletsiz paylaşılmakta. 1950’lerde dünya nüfusunun en zengin 20’lik kesimi toplam gelirin yüzde 30’unu alırken bu gün bu kesimin payı yüzde 60’ı geçti. Küçük bir azınlık gittikçe zenginleşirken çalışanlar daha fazla yoksullaşmakta, hayatlarımız bu adaletsizlik yüzünden daha da çekilmez hale gelmekte. insanlık bu kadar yüksek bir teknoloji ve zenginliğe sahipken hala her yıl yaklaşık 30 milyon kişi açlık nedeniyle ölüyor.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 29.
    0
    am bi üreme organıdır
    ···
  5. 30.
    0
    baykuş reyisler arasında boyun ve işlevin önemi, ( gibişli )

    http://www.stanford.edu/g.../essays/Size_and_Sex.html
    ···
  6. 31.
    0
    1905 yılında Ali Sami Yen ve arkadaşları tarafından, öğrenci oldukları Galatasaray Lisesi'nde kurulan kulüp, futbol branşında 17 kere Türkiye Ligi şampiyonluğu ile 2000 yılında UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupası'nı kazandı.

    2004 yılında Polonya'nın Poznań şehrinde gerçekleşen 23 Yaş Altı Dünya Kürek Şampiyonası'nda yarışan ihsan Emre Vural ve Ahmet Yumrukaya ikilisi, hafif kilo iki tek kategorisinde şampiyon olarak, Türkiye'nin kürekteki ilk şampiyonluğunu kazandırdılar.[1]

    2008 yılında Galatasaray Spor Kulübü Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası finalinde Alman rakibi RSV Lahn-Dill'i 63-51 yenerek şampiyon oldu.[2][3] Daha sonra Galatasaray, Japonya'da düzenlenen Kitakyushu Cup'ta Kanada'nın British Columbia takımını 77-62 mağlup ederek , namağlup şekilde şampiyon oldu.[4]

    2009 yılında ise Galatasaray Bayan Basketbol Takımı, Eurocup finalinde italya'nın Cras Basket Taranto takımını 82-61 yenerek Avrupa Şampiyonu unvanını aldı.
    ···
  7. 32.
    0
    Türkiye’de her 10 bin kişiye 1 sağlık ocağı düşerken 2 tank düşüyor. Bu işleyiş kapitalizmin doğasından kaynaklanmaktadır. Çünkü kapitalizmde öncelik insan değil kardır. Hiçbir girişimci şunları düşünerek fırın açmaz: ‘ Elimde epeyce bir sermaye var. Bari ben bu sermayeyi bir fırın açmak için kullanıyım. Böylece insanlar rahat rahat karnını doyurur. ‘ Yatırım yapacak bir girişimcinin kafasında öncelikle kar vardır. Şöyle düşünür: ‘ Elimdeki bu sermayeyi nasıl kullanırsam kar eder, daha fazla sermaye sahibi olurum? ‘ Girişimci, eğer ekmek üretmek kar getirecekse fırın açar, aksi halde açmaz. Ekmeğe ihtiyaç olup olmaması girişimcinin yatırım kararında belirleyici olmaz. Üretimde kar olgusunun varlığı kapitalist ekonominin tıkanmasına, sistemin insanların ihtiyaçlarına yanıt vermemesine neden olur.
    Kapitalizm Windows işletim sistemine çok benzer, başlıca amaçları hata vermek, diğer sistemleri yoketmek, sık sık kilitleni kriz yaratmaktır. Eninde sonunda mutlaka çökerek yenisiyle değiştirilerek hayatına devam edebilir.

    KAPiTALiST EKONOMiDE KRiZLER:

    Kapitalist ekonominin bir problemi de krizlerdir. Kapitalizmin krizleri de insanlık tarihindeki hiçbir ekonomik sistemde görülmemiş türden krizlerdir. Kapitalizm öncesinde de ekonomik krizler olurdu. Bunların ortak yanı üretim yetersizliğiydi. Kuraklık, sel vb nedenlerle üretim ihtiyacın altında gerçekleşir, bunun sonucundada insanlar açlık ve sefalete mahkum olurdu. Oysa kapitalizmin krizleri de olağanüstü, akıldışıydı. Kapitalizmde üretim yetersizliği değil, tam tersine aşırı üretim krizleri olmaktadır. Bu durumu çok iyi anlatan bir öyküyü aynen aktaralım: Kış ortasıdır. Ev soğuk. Küçük kız annesine ‘Neden sobayı yakmıyoruz? ‘ diye sorar. Anne, ‘Kömürümüz yok. ‘der. Küçük kız sormaya devam eder. ‘ Neden kömür almıyoruz? ‘ Annesi paraları olmadığını, çünkü babasının işten atıldığını anlatır. Küçük kız babasının neden işten atıldığını da merak eder. Anne yanıtlar: ‘Kızım baban bir madenci ve stoklarda çok kömür olduğu için artık babana ihtiyaç kalmamış. ‘ der. Öyküde anlatılanlar kapitalizmin krizlerine ayna tutuyor. Ürettiklerinin elinde kalacağı ve iflas edecekleri kabusu her kapitalistin uykusunu kaçırır. Kapitalistler bu nedenle ‘ istikrar ‘ için çırpınıp dururlar. Onlar için istikrar demek her şeyin aynen planladıkları gibi olması, böylece ürettiklerinin karlı biçimde satılabilmeleri, birbirini izleyen iflaslar yaşanmaması demektir. Oysa piyasa ekonomisinde istikrar istisnai bir durumdur. Marx kapitalist sistemde denge halinin mucizevi bir durum olduğunu söyler. Birbirinden bağımsız karar veren birbiriyle rekabet halinde ki yüzbinlerce girişimcinin hepsinin planlarının tutması neredeyse imkansızdır. Bu nedenle kapitalst sistem düzenli olarak kriz üretmektedir. Kapitalist ekonomi kurallarını kabul ederek bu krizlerden kaçmak bu güne değin mümkün olmamıştır
    Tümünü Göster
    ···
  8. 33.
    0
    (bkz: döndü sabri)
    ···
  9. 34.
    0
    dedeefendi kimdir ?

    http://tr.wikipedia.org/w...%b0sm%c3%a2il_dede_efendi
    ···
  10. 35.
    0
    Etkin Kullanım Sorunu:
    Etkin kullanımla ilgili olan, hangi malların ne miktarda, nasıl ve kimler için üretileceği sorularının çözümü de yine düzgün işleyen fiyat mekanizmasıyla sağlanacaktır. Hangi malların ne miktarlarda üretileceğine karar verenler kar amacıyla hareket eden firmalardır. Firmalara yön gösteren kuvvet ise fiyat mekanizmasıdır. Tüketiciler belirli parasal gelirleriyle kendilerine en fazla fayda sağlayacak mal ve hizmetleri satın almak durumundadırlar.

    Tüketici davranışları fiyat mekanizması yardımıyla üreticilere yön verir. Tüketiciler tarafından talep edilen malların üretimine devam edilirken, talep edilmeyen malların üretimi ise azaltılır veya durdurulur. Mal ve hizmetler nasıl üretilecektir? Yani üretim faktörleri hangi oranlarda kullanılacaktır. Üretim faktörleri piyasasında fiyat mekanizmasının işlemesi sonucunda bu sorun da çözümlenir. Rasyonel hareket eden üretici maliyetini minimum düzeye indirecek faktör bileşimini seçer. Yani emeğin fiyatı sermayeden ucuzsa daha fazla sermaye kullanılır. Üretilen malların bölüşümü nasıl yapılacaktır? Yani üretilen mallar nasıl bölüştürülecektir? Üretim faktörleri, elde ettikleri ücret, faiz, rant, ve kar durumunda hangi üretim faktörünün geliri daha fazlaysa diğerlerine oranla piyasadan daha fazla mal ve hizmet satın alır. Yani bölüşüm, üretim faktörlerinin elde ettiği gelirlerin büyüklüğüne göre gerçekleştirilir.

    Ekonomik Büyüme ve Kalkınma Sorunu: Üretim kapasitesinin genişletilerek üretimin arttırılması, kar amacıyla üretimde bulunan girişimciler tarafından gerçekleştirilir. Daha fazla kar elde etme düşüncesinde olan girişimciler yeni teknolojileri kullanmak, üretim faktörlerinin verimliliklerini arttırmak suretiyle daha fazla mal ve hizmet üretimine yönelirler. Bu şekilde ekonomilerdeki büyüme ve kalkınma sorunu da çözülmüş olur
    ···
  11. 36.
    0
    her züt sıçar
    ···
  12. 37.
    0
    alternatif torrent linkleri

    http://www.thepiratebay.org
    http://www.torrentz.com
    http://www.torrentit.com
    http://www.filelist.org
    http://www.torrentbytes.net
    http://www.bitsoup.org
    http://www.torrentspy.com
    http://www.torrenttr.com
    http://www.turktorrent.biz
    ···
  13. 38.
    0
    aons’un yaklaşan 5. buda'sı kimdir?

    http://tr.wikipedia.org/wiki/maitreya
    ···
  14. 39.
    0
    ···
  15. 40.
    0
    topla-çıkart-çarp-böl, 40 eder.
    ···
  16. 41.
    0
    ···
  17. 42.
    0
    ne? biri karımı dedi
    ···
  18. 43.
    0
    sabri sarıoğlu

    sabri sarıoğlu (d. 26 temmuz 1984, çarşamba, samsun) doğumlu, galatasaraylı futbolcu.

    futbol kariyeri

    galatasaray sk
    paf ligi’nde çıkardığı başarılı maçların ardından ilk kez 2002-2003 sezonunda, 4 mayıs 2003 tarihinde oynanan ve galatasaray 'ın 1-1 berabere kaldığı trabzonspor maçı ile a takım kadrosuna giren sabri, 2003-2004’de dönemin galatasaray profesyonel futbol takımı teknik direktörü fatih terim tarafından a takım’a kalıcı olarak dahil edilmiştir. 2006-2007 sezonundaki bursaspor maçında rakip ceza sahasından alıp kendi kalesine kadar sürdüğü topu kalecinin üzerinden aşırarak filelere göndermesi, yılın en güzel gollerinden biri olarak nitelendi. 2008-2009 sezonundaki bordeaux maçının son dakikasında attığı golle takımının avrupa liginde bir üst tura çıkmasını sağlamıştır. süratiyle “speedy gonzales” lakabını alan sabri'nin, galatasaray’daki forma numarası olan 55 ise memleketi samsun’u temsil etmektedir.[1]
    milli takım kariyeri
    sabri, bugüne dek milli takımların türkiye u-15 kategorisinden başlamak üzere tüm kademelerinde forma giymiştir. toplam 142 kez milli takımlara çağrılırken, 2006 yılından beri 32 kez de a milli formayı giymiştir. asıl mevkii olan sağ açığın yanı sıra sağ bek olarak da oynayabilmektedir. milli takım'da halen sağ bek olarak görev yapmaktadır.[2]
    ···
  19. 44.
    0
    subab ayarı nasıl yapılır.

    Hocam teknik konuya pek giremeyeceğim ama subap ayarını da her usta yapamaz, ben bunu bilirim.. Subapların yakıttan tut motorun çekişine kadar anormal bir etkisi vardır. Benim arabam 1,6 ie Şahin. Beceriksiz ustalar yüzünden ben 5 ayda 3 kez subap ayarı yaptırdım. Sonunda kafama göre ayarı buldum)) Servise para vermeyelim diye sanayiye gidersek olacağı budur tabi.. Sen o işi servise yaptır.

    Ama öte yandan araban daha yeni. Subap ayarına ihtiyacı olduğunu hiç sanmıyorum. Subaplar öyle zırt pırt ayar gerektirecek şeyler değillerdir.. Senin arabanın motoru güncel teknolojili, bizim şahin gibi olmaz)) Çekişin, yakıtın iyiyse mesele yok demektir.. Arabanı da arada bir benzinle kullan..
    ···
  20. 45.
    0
    ülke ülke ortalama çük boyları: (oha ganaya bak)

    http://everyoneweb.com/WA...worldpenissize/list3d.GIF
    ···