bu başlıkta aranmiyorum

sorduk mu lan huur çocuğu ha sorduk mu ?

senin aradığın benim bin kurusu seni bulacam

kızlardaki para takıntısını anlamak zaten zordu buna bir de yaş olayını ekledim son 1 ayda. insanlar çok aptal lan. faşizm desen herkes taktur der ama hayatınızın her kısmında var, itiraf etmek istemiyorsunuz. aynı tarihte doğmuş insanları bir tutmak ile bir kürdün yaptığını tüm kürtlere yansıtmak arasında fark yok bence. kabul edin hepiniz faşistsiniz.

hayatınıza o kadar işlemiş ki bu, artık hepinizin bir parçası haline gelmiş. farkedemiyorsunuz bile. travma falan diyip kenara çekilmeyin. itiraf edin artık. insanın doğasında var belki de bu. faşistiz.

not: faşistim, oyumu mhpye veriyorm, kürtleri de pek sevmem.

@2 sen sormadın ben söyledim canım benim

@3 belli mi belki de öyledir

ne kadar saçmadır mesela, amerikada karşılaştığınız türkle muhabbet edersiniz deli gibi. kanka olursunuz, benim senden başka kimin var ki gibi loser muhabbetlere bile girersiniz zamanla. hiç düşündün mü peki, bu adamla türkiyede olsan böyle muhabbet eder miydin ? muhabbeti geçtim yüzüne bakar mıydın ?

daha küçük ölçekte bakalım, başka şehirde kendi memleketinden adam görünce bile oo hemşerim olmuyor mu ? e bu niye peki? sen acaba memleketinde rastlasan o adama, bu muhabbeti yapabilcek miydin? bi daha soruyorm yukardaki gibi yüzüne bakcak mıydın ulan ?

bunu böyle istediğim kadar küçültebilirim okuldaki sınıflardan, köydeki yukarıki cami, aşaaki cami muhabbetine kadar. bu bizim doğamızda var. faşistiz hepimiz. doğamızda var. insanlar eşit olmalı geyiğini kenara bırakın artık, içten içe istemiyorsunuz bunu. birileri ayrıcalıklı olmalı, birileri ezilmeli. hayvandan gelmeye inanmıyorum ama bu beni ona düşünmeye itiyor.

hala not : faşistim, oyumu mhp ye veriyorum, kürtleri pek sevmem

birinci nesil aptal aranıyor

@7 tecavüze yeltenmiş

olm dışarda çok değişik kızlar var lan. incici gibiler ama değiller. vermicem diyen kız çıktı lan. ben sana vercen mi diye sormadım ki ? herşeye gib sok gözüyle bakmayın lan. materyalistsiniz ama nereye kadar. ben de materyalistim anasını satayım. allahına kadar hem de. ben bile bu kadar sığ bakmıyorum ki. ver diye mi konuşuyorum ben senle ? sonra bundan önceki oçlarının yaptıklarının ceremesini biz çekiyoruz.

bazı şeyleri sınıflandırmaya, kategorilendirmeye o kadar yatkın ki aklımız, ister istemez bazı şeylere ortak tepkiler veriyoruz. doğamızda var faşistlik. bundan yok diyerek kurtulamazsınız olm. genlerinizde var. faşizmi bile kategorilendirmişsiniz, kürt - türk ayrımı yapınca tu kaka, zengin - fakir ayrımı yaparken tu kaka ama kalan herşey için master card. yok öyle bi dünya.

bilkent 2010 mayfest'inin 2. günü amk.

pampalarımdan bi tanesini çağırdım o da benim kafadan ege tıpta okuyo bunu festival başlamadan önce aradım dedim olm atla gel karı kız ortam am züt meme falan neyse cuma gece geldi aldım bunu takıldık falan filan.

2. günü oldu işte dedik lan bugün sağlam içelim ha gittik ankuva maradit'e 1 şişe tekila aldık 2 kişi içeriz diye. neyse fest alanına gittik hacı arkadaşlar falanda var güneşin altında köpek gibi tekila içiyoruz aq 2 kişi bu sırada ben diğer arkadaşların yanına gidiyorum onlar dio babaaa aaa olur mu vur bi shot ahhhh falan ben o şekil 1 şişe tekila içtim, doğal olarak kafam züt gibi.

vodafone stand kurmuştu şenlik alanına karaoke falan tak püsür var kafamda güzel 2-3 arkadaşımı yanıma alıp karaoke'de çalınacak son parça olan şebnem ferah - bu aşk fazla'yı söyledim amk. nası söyledim ne söyledim orda bilmiyorum ama söyledim.

bu salaklık 1'den sonra salaklık 2 olan 1 şişe tekila üstüne 2 bardak vodka+smoothie ve 2 bardak rom+kola ile alkol koma sınırlarına yaklaştım. lan çişe gitmem lazım sabahtan beri işemiyorum ölecem lan. neyse güç bela arkadaşlardan yardım alarak tuvalete gittim işedim lan baktım olacak gibi değil fakültenin köşesine pıstım biraz sızarım orda kendime gelirim diye.

--spoiler--

sonra hatırladığım şeyler:

-işletme fakültesinden sedyeye çıkıyodum ambulansa bindiriyolardı

-zorla oksijen maskesinden hava çekmeye çalıştım, ambulanstaki hemşireye yaaaa abla kusura bakma sana da zahmet oldu dedim

-doktor olan arkadaşımı ima ederek ''houuuuuuuseeeeeee!!! lan bana doktor house'u getiiiiiriiiiiiiin laaaaaaaaaaaaandiye bağırıyodum

-tamamen alakasız bi şekildebende gilbert sendromu var doktor bana parasetamol (ağrı kesici) vermeeee'' diye 400 kere tekrar ettim, sanki alkol komasındaki adama ağrı kesici verecekler amk

-tekerlekli sandalyeye bindirdiler taksiye binerken, abi ben giderim tek başıma dedikten 10 saniye sonra kafaüstü yuvarlandım amk

--spoiler--

özet: bu ben diilm olm ama çok beğendim elemanın zihniyetini.

olm tüm olay gibmek diil bi kere. bunu anlaman için bol bol gibmen gerekiyor. saçmalığa bak. bu kadarla da bitmiyor ama ben bunu gibemem olm dediğin biri çıktığında da murphy sana 1001 farklı yasasıyla bindiriyor. gibtiğimin murphy si sağlam müşteriyi görünce bırakmıyor da rahat rahat. alıştım ama ya artık, sürekli bileklerde ağırlıkla idman yapmaya benziyor, bir noktadan sonra o ağırlıklar olmadan yürüyemez hale geliyorsun.

kafa iyiyken de çok yazmicaksın aslında, saçmalamanın sınır olmuyor. sorumluluk sahibi olmamak kolay iş değil. sürekli yapacak daha saçma birşey bulman gerekiyor. zamanla bitiyorlar çünkü, daha ne kadar boş ne kadar sorumsuz olabilirsin ki diye düşünmek bile bir meşguliyet. basit bir meşguliyet de değil. hayat bir yerden sonra sisteme seni bir güzel bağlıyor, sen ayrılmaya çalıştıkça daha çok gömüldüğünü hissediyorsun ister istemez. olm napın edin rahata alışmayın, çok fazla rahat edince anlamsız bir tatminsizlik başgösteriyor, bunun nedenini hala anlamadım.

aklın zekanın bir sınırı var. aptallığın sınırı yok ama. 90 milyarı çöp ettim kendi ellerimle. bunu
artizliğine, trollüğüne demiyorum. nasıl bir karar verme mekanizmam varsa tamamen bana ait birşeyi elimin
tersiyle geri çevirdim. sana herşey müstehak diyecek olan devam etmesin okumaya. en azından pişman oldum
diyemesem de en en en azından pişman olmam gerektiğini bana öğreten olaylar oldu. ya olay para da diil
aslında, herşey para aslında lan ama bu parayla tamamen ilintili değil en azından. yetişkin dediğinin
liseliden farkı mantıklı hareket edebilmesi. işte sanırım bende ondan yok. ruhum liseli lan, öyle şey mi
olur ya. oluyomuş.

kararlılık denen özelliği nerede nasıl öğrendiysem, içime işlediyse zütümü gibti şu ana kadar. kararlı
adamın sıkıntıya gelebilmesi lazım. baskıdan etkilenmemesi lazım. baskı derken çevre baskısı falan değil,
kendi içinden gelen baskı. hem kararlılık gösterip bazı şeylerin üstüne gidip hem de bunun ortasında
kendini sorgulamaya başlarsan bu ne kararlılık oluyor ne de herhangi bir kelimeyle nitelencek birşey
oluyor. yiyemiceğin yannanın altına girmeyeceksin. bunları demek kolay ama bir de uygulamak kolay olsa
keşke.

yapmacıklıktan hoşlanmam. bundan daha hoşlanmadığım birşey varsa o da belli bir plan doğrultusunda hareket eden birinin ne yapmaya çalıştığını anlamak. bir kere farkedince yaptığı her adım sana o kadar komik gelmeye başlıyor ki. labirentte peynirini bulmaya çalışan fareyi izleyen gereksiz bilimadamı gibi bir his geliyor. herşey olması gerektiğinden daha basit gelmeye başlıyor. büyük resmi görmek meziyet istediği kadar da bu yetiyi kaldırabilmeyi isteyen bir iş. bende bu kesinlikle yok mesela. kaldıramıyorum çünkü, sinirleniyorum. sinirlendikçe de daha çok kuduruyorum ya sorunun sorumlusu ya da başka biri çekiyo bunun ceremesini.

yapmacıklıktan hoşlanmam demiştim, artık kanıksamak mı ya da başka nedenlerden dolayı mı bilemicem bu yapmacıklığı bir erkek yapınca kan beynime sıçrıyor. kanıksama diil de becerebilmeyle alakalı bu galiba. erkeklerin genlerinde yok böyle birşey olm, yapmacık davranmaya çalışınca tiyatroya yeni başlamış çömezler gibi herşeyi ezberlemiş ama ruhu yansıtmadan piyes gibi görevli olduğu yeri söyleyip çekilen çocuklara benziyorlar. kadınlara daha bi yakışıyo sanki, o yüzden sinirlenemiyosun hatta çoğu zaman da anlamıyorsun. kanıksamana rağmen delirdiğin yine oluyor ya, çok da sınıflandırmamak lazım sanki.

@2 @3 e destek veriyorum beyler

bazı insanlar çok şey istiyorlar ve bunu yanlış yerde arıyorlar. bulamayacağını idrak edememelerinden daha çok sadece bulmaya çalışmakla meşgul olmaktan bu. zaten hayat da böyle değil mi ki. sürekli bir yere yetişirsin, birşeyi tamamlamaya çalışırsın, herşeyin bittiği bir nokta olmadığı gibi o noktaya vardığını hissettiğinde düştüğün boşluk bile seni kendinle uğraşmaya zorluyor. son yok yani. böyle yazınca da 15 yaşına gelince dünyayı çözdüğünü sanan ergen vardır ya o geliyor aklıma. ruhum liseli benim, bu zırvalamalar bile ondan olabilir. kafan iyiyken bişi yazmicaksın onu bilir onu söylerim. bildiklerime soksunlar, çok işe yaradılar sanki.

baykuş olmak en iyisi. ben bu kadar gamsız hayvan görmedim lan.

@14 titreyerek boşalmış

okudum..

merhaba günlük tadinda entryler..

üzgünüm ama hayat acimasiz falan.

bune aq ya

@17 sabrına hayranım

@18 o saçma yazılara benziyor di mi bence de öyle

@19 entry olm bunlar, içine almadan oku