/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 376.
    0
    Rezervasyon
    ···
  2. 377.
    0
    Rez rez rez
    ···
  3. 378.
    +3
    Bir insanı tanımanın en iyi yolu onunla kavga etmektir. Komik mi geliyor? Gelmemeli...

    insanlar kendini bir rol model olarak gösterebilirler. Çünkü popüler olmak isterler. Kimi zaman kimseye inandıramaz, kimi zaman ise tüm ülkeyi kandırırlar.

    işte o kandıran kişiler, gerçekten planlayan kişilerdir. Size ne anlatacaklarını geceleri bile düşünecek kadar saplantılı olanlardır.

    Kavga tüm planları bozar. Sizin kustuğunuz kin karşısında size ait bildiği tüm zayif noktalara saldırmak isterler. Plan kalmaz ortada. Sadece gerçeklerle saldırırlar.

    20 yıllık bir arkadaşınız olabilir. Ancak onunla hala bir kavganız olmamışsa bilin ki ilk kavgada ilişkiniz darmaduman olabilir.

    Güçlü birliktelikler birbirlerinin zayıf noktalarını belirtip onları geliştiren birlikteliklerdir. Örneğin sabah kalkın ve saçınızı yannan kürek bir hale getirin. Ve gidin sizi seven insana saçım nasıl olmuş diye sorun. Alacağınız cevap yannan gibi olursa bilin ki doğru yoldasınız.

    Ancak çok güzel diyor ise; bilin ki bir yalanlar ülkesinde yaşıyorsunuz.
    Hitler ülkeyi kaybederken bile övülmekteydi unutmayın. Kendiyle yüzleştiğinde intihar etmeyi çözüm olarak bulabildi.

    Siz bunu daha erken farkedin ve kendinizi intihara sürüklemeyin.
    Yanınızdaki insanlara ne kadar güveniyorsunuz?
    ···
  4. 379.
    +3
    Gözlerine taptığınız bir insan düşünün. Çevrenize yalanlarıyla bir gerçeklik oluşturmuş. Adeta cahilsiniz. Bu rüyadan uyanıp gerçekliğe gelmek sizi mutlu eder miydi?

    Hiç sanmıyorum. Peki size bir sorum olacak. Ayrıldığınız sevgilinizi yıllarca unutamaz iken gece gördüğünüz mükemmel rüyayı neden unutursunuz? O da güzeldi?

    Cevap çok basit. insan doğası rutin avcısıdır. Eğer bir durumu rutininiz haline getirirseniz kesinlikle uyum sağlarsınız. Ancak o geçiş sürecinde zorluk çekmeniz normaldir.

    Örneğin hız yasaları. Merkez kaç kuvveti derler buna. Arabayı ani frenlediğinizde sizin sabit bir hızla gidişiniz durduğu için size bir kuvvet uygulanır. Adeta sen yoluna devam et dercesine ön cama doğru itilirsiniz.

    Peki her şey mi rutin olmak zorunda hiç sanmıyorum. Ben buna öğrenilmiş rutin adını verdim. Eğer bir gerçeklik size öyle yapılması yönünde rutin bir şekilde gösterilirse; o gerçeklik sizin rutininiz olmalıdır. Beyniniz onu ister.

    Beyin rutini mi desek? Onlarca aptal bilgi beynimize bu şekilde işleniyor.

    Her geçen gün daha da şüpheye düşüyorum. Acaba davranışlarımın ne kadarı bana ait?
    ···
  5. 380.
    +4
    Bu hayatta amacın ne diye sorarsan bana, "her gün değişiyor" derim.

    Bir gün o güzel gözlere bakarken uyuya kalmak derim. Bir gün sadece boş boş oturmak. Bir gün sigaramı içip oyun oynamak iken. Bir gün o gözlere bakarak ölmek derim.

    Hiç birine gerçekten inanarak beraber ölelim dediniz mi? Gerçekten siz onsuz ya da o sizsiz 1 saniye geçirmesin istediniz mi?

    istemeyin çünkü mümkün değil göreceğiniz tek şey sizsiz geçirdiği bir ömür olacaktır. Eğer yeterince geniş düşünebilecek seviyede bir insansanız. Tek bakışta onsuz geçen bir ömürün haritasını gözünüze getirebilirsiniz.

    ilk sevişmesi, belki ilk evlenişi, ilk acı çekişi hepsini kaçırmak demektir bu. Adeta bebeğiniz elinizden alınmış ve sizsiz büyüyormuş gibi bir his. Üzücü olan ise onun sizi hatırlama ihtimali. Oralarda bir yerde böyle bir insan vardı demesi sizin ve onun için en acı gerçeklik haline gelebilir.

    Eğer bebeğinizi kaybettiyseniz. Bir an bile düşünmeyin. Uzaklaşın oradan. Onun sizi bulabileceği sınırların dışına çıkın ve mutlu olmaya çalışın.

    Masum bir bebeği mutsuz etmek istemezsiniz değil mi?
    ···
  6. 381.
    +3
    Kimi zaman yalnızlık insanın en iyi ilacı olurken. Kimi zaman yanında yüzlerce insan olsun ister insan.

    Bu durum açıkça gösteriyor ki en kötü durumunuz bile sizin ilacınız olabilir. Kimi zaman yaraların sarılsın isterken; kimi zaman kafan yarılsın isteyebilirsin.

    Sevgi tam olarak bu noktada çıkıyor bence. Kafan yarılsın istiyorsun. En mutlu anlarını yaşamak istediğin bir insan olduğu gibi. En mutsuz anlarını yaşayarak da mutlu olabiliyorsun.

    Bazen anlatmak istediklerimi kelimelere sığdıramıyorum. Ve şu an içimden yazmak gelse de içimde tek kelime bile yok.

    O yüzden sizi şu videoyla baş başa bırakıyorum.
    https://youtu.be/GiY0QWwQ4T8

    iyi geceler. Herkese
    ···
  7. 382.
    0
    Ruh halim de tam olarak bu .
    https://youtu.be/IAEBZEZncbA
    ···
  8. 383.
    +2
    Hikaye illaki biticek ama şu an değil size önerim gelin ve 1 yıl sonra okuyun. Ben kimse okumasa bile yazıcam zaten. Şuan ruh halim fazlasıyla iyi. Dolayısıyla yazma isteğim kaçıyor.

    Bir şeyi güzel yapan taşıdığı duygular değil midir?

    Sizi kandırmak istemem hissettiğimde yazmaya devam edicem. Ve elbet hissedicem.
    ···
  9. 384.
    +3
    Mesela şimdi yazabilirim. Bir insan düşünün dışında mutluluklar içinde bir burukluk.

    Zira her etkinin bir tepkisi olur. Ve etkinin tam tersi olur. Bir insan fazla mutluysa kesinlikle onu dengeleyecek bir mutsuzluk vardır. Zaten mutluluk mutsuzluk için kendimize ve çevremize yaptığımız bir savunma değil mi?

    Bir insanı sevdiğinizi anlamanın basit bir yolu vardır. Bu şifreyi size verebilirim. Duygusal bir film izleyin. izlerken kimi düşündünüz?

    Düşünmek, onu düşündüğümüzü söyler dururuz. Ancak o sizi unutup başka mutluluklara yelken açarken gidip mutluluğunu bozacak kadar da cesursunuzdur.

    Birini düşünmenin 3 yöntemi olabilir. ilki bariz bir şekilde ona sarılmak, onu korumaktır.

    ikinci yöndem ise ona kendinizi hissettirmemek. Platonikler bilmeden bunu yaparlar. Cesareti olmayan insanların bir kadını mutlu etmesi düşük ihtimaldir. Onu kendinizden korumuş olursunuz. Düşünceli Platonikler.

    Üçüncü yöntem en acılı olanıdır. Ona zarar verdiğinizi farkettiğinizde onun hayatından çıkarsınız. Unutması için giderken unutmaması için yalvarırsınız içinizden.

    Sevgi karın doyurur mu?
    ···
  10. 385.
    +5
    Sizin için birinin hayatınızdan çıkması ile ölmesi arasında bir fark yoktur. Hayatınızdan ayrılır.

    Ancak onun için yaşamak en kıymetli hazinedir. Biri sizin için ölebilir. Ama unutmayın kendi için yaşıyor.

    Ben bir hata yaptım. Ona defalarca ulaşmaya çalıştım. Büyük hata...

    Eğer bir kadın sizi bırakmış ise sizden umudunu kesmiş demektir. Zorlamak boşuna. Giderse onun hayatında ölmelisiniz. Yoksa ona acı çektirirsiniz.

    Gerekirse 100 kişilik acıyı tek başınıza taşıyın. Ancak onları başkalarına vermeyin. Elbet tekrar size verecekler. Yapmanız gereken acının morfin etkisine kendinizi bırakmaktır.

    Canımız fazla acıdığında çeşitli yatıştırıcılar kullanırız.
    Bedenimiz onca işlevini bir neden için yaparken acı çekmeyi unutmuş olma ihtimali var mı?

    Acaba acı da diğer kötü şeyler gibi bağımlılık yapar mı?
    ···
  11. 386.
    +2
    Bazen düşünüyorum da dünyada bizim ölmemize, hastalanmamıza ya da acı çekmemize sevinen kaç insan var acaba?

    Sizden nefret eden birkaç aptaldan bahsetmiyorum. Sağlık sektörü mesela. Ya da besin üreticileri. Sırf siz acı çektiniz diye onlarca insan eline birasını alıp eğleniyorlar. Hemde farkında olmadan.

    insan düşünce yapısı fazlaca hatalı. Bunu kusursuz olarak algılamak aptallıktır. Ne kadar delirmememiz için diye düşünsek de delirmemizi sağlayan da beyin.

    insan sadece durum farkedildiğinde üzülecek kadar aptaldır. Örneğin bugün ülkede önemli bir diplomat aktör bla bla öldüğünde herkes bir üzülür. Ama unuttuğunuz bir şey var. Her 5 saniyede dünyaya değer katmış önemli bir kişi ölüyor.

    Ateş düştüğü yeri yakar. Sizinle nöral bağları olmayan( yakınlarınız) kişilere üzülmek yalandır. Tamamen algı oyunudur. Bir tür suçluluk duygusudur. Üzülmez isem beni kötü sanarlar. Ancak gerçekte bu durumlara üzülseydik muhtemelen ölene kadar yas tutardık.

    Çevrenizdeki kusursuz şeyler ne kadar kusursuz? Kusursuzluktan kusur kavramı nasıl oluştu? Hiç görmediğiniz bir şeyin zıttı nasıl oluşabilir?

    insan beyni için en değerli gerçeklik her an kendini korumaya odaklanmasıdır. Bundandır ki en sevdiğinizi bile yavaş yavaş siler...
    ···
  12. 387.
    +3
    Temel kabullerimizden biri vardır. Yasa halinde bulunur. Enerjiler yok olamaz ve yoktan var olamaz sadece birbirlerine dönüşür.

    Önce tanışırsınız. Sonra ondan hoşlanmanızı sağlayan özelliklerini beyninize her gün kazırsınız. Tam bu aşamada gerçekler şöyledir:

    Siz=5
    O=5

    Ancak ona ulaşamadığınız her gün biraz daha düşünceye ihtiyacınız vardır. Artık dudakları yeterli gelmez size, belki bir gülüş belki bir bakış daha kazırsınız aklınıza.

    işte o an skorlar değişmeye başlar. Ancak bu bir futbol maçı gibi üzerine eklenen skor değildir. ikiniz de aynı insanlarsınız sadece enerjileriniz değişiyor.

    Ve sevdiğinizi yücelttiğiniz her saniye onun kötü özelliklerini unutursunuz. Tuhaf olan şudur ki onun iyi özellikleri kadar; kendi kötü özelliklerinizi görürsünüz. Ve skorlar değişir. Siz eğilerek onu olduğundan daha uzun görürsünüz.

    Bu aşamada siz= 2
    O=8

    Artık onsuz yaşayamazsınız çünkü o çok iyi ve siz kötüsünüz. işte aşk budur. Sizin hayal gücünüz. Ulaşamadığınız şeye yeni bir anlam yüklemek. Ve kendi hikayemize inanmak.

    Yalanlarınızı hiç gerçek sandınız mı? Sabah kalktığınızda hatırladıklarınızın gerçek mi yoksa gerçek sandığınız yalanlar mı olduğunu nasıl bilebiliriz?
    ···
  13. 388.
    0
    Reserved
    ···
  14. 389.
    0
    Rezerve
    ···
  15. 390.
    0
    Okurum bir ara
    ···
  16. 391.
    +2
    Yanından bir ambulas geçse içindeki hastaya bir anda üzülecek belki de dualar edecek kadar aptal olduğumuzu düşünüyorum.

    O araçtaki kişiyle bağlantınız yok değil mi? Peki neden üzüldünüz. içinde hasta ya da ölmek üzere olan bir insan olduğu için mi?

    Dünyada her saniyede 2 kişinin öldüğü gerçeğiyle bakarsak bu duruma herhalde ömrümüz boyunca yas halinde kalırız.

    Bacağınız kaşınırsa bacağınızı kaşırsınız. Peki sizle ilişkisi olmayan onlarca durumla neden ilgileniyorsunuz. Vucudunuzda tek bir noktanın bile hayati değeri var. Ancak bilinen organlar dışında vucut dışında oluşan her türlü organizma vucutca reddedilir.

    Çünkü artık sizin hayatınız için bir yük oluşturmaya başlar. Peki biz neden hayatımızda saçma uzuvlarla yaşıyoruz. Neden onları umursuyoruz. Neden ihtiyacımız dışına çıkıyoruz.

    Bir hayvanı ele alın amacı yaşamak ve ölmektir. Hayatını kimseyi umursamadan geçirir.

    Eğlence ihtiyacımız olmasa daha uzun yaşar daha amaçlı mı olurduk?
    Zekamızın olması zayıflık olabilir mi?
    ···
  17. 392.
    +3
    O" nunla gece yaptığımız telefon konuşmaları hala aklımda. O geceler pgibolojim ailemden ötürü bozulmuşken her gece yastığa sarılmış bir halde uyuya kalırdım.

    Saatlerce O" na seni seviyorum dediğimi hatırlarım. Sevgi bir insanın gözünü ne kadar kör edebilir inanamazsınız. Karşınızdaki ne hissediyor umrunuzda değildir. Çünkü bedeniniz ona sahip olmak, zihniniz onun zihniyle dans etmek ister.

    Siz bir şeye anlam yükledikce o dünyanın en değerli şeyi haline gelebilir. Ve gidişi sizin için hiç değerli bir şey olmamasına rağmen canınızı yakabilir.

    Doğum günümde onun bana verdiği w mum vardı. Bildiginiz basit doğumgünü mumları. Biri mavi diğeri ise pembe. Uzun süre sakladım onları sevgimizi temsil ediyordu benim için adeta. (Burada hüzünlü ama geçmişi yadsıyan bir gülüş atıyor olabilirim.)

    O" nu kaybettiğime tamamen inandığım an o iki mumu aleve verdim. Yanışlarını izledim. Basit ince bir doğum günü mumu ne kadar uzun süre yanabilir? Hiç bu kadar uzun süre yanan bir mum görmemiştim.

    Mumlar söndüğünde hala sigaram yanıyordu. O gün öksürük krizlerime rağmen paketlerce sigara içtiğimi hatırlıyorum.

    Duygularımızı somutlaştırıp yakabilir miyiz?
    ···
  18. 393.
    +2
    Bazı şeyler hayallerinde kalmalıdır ki değerli olsunlarlar. Onlara ulaşmaya calışıp başaramamalısınız. Eğer başarırsanız hayalleriniz olmaktan çıkar.

    Kar yağdığında eğer olduğunuz yerde kalırsanız; mükemmel beyazlığı görebilirsiniz. Ancak karın gerçeklerini araştırmak için üzerinde gezindiğinizde elinizde olan beyazlığı da kaybettiğinizi farkedebilirsiniz.
    ···
  19. 394.
    +4
    Gözlerinizi açıp etrafa bakındınız. Bir farklılık hissediyorsunuz. Vucudunuzda bulunan tüm hisler gitmiş. Kalp atışlarınızdan tut, ayak parmağınızdaki kırığa kadar hiçbir yerde acı hissetmiyorsunuz.

    Ayağa kalkmaya çalıştınız biraz zor oldu. Ancak sonunda kalktınız. Çok tuhaf hissediyor ne yapmanız gerektiğini bilmiyorsunuz. Adeta sizi bir kukla gibi kullanıyorlar.

    Sokağa çıktığınızda insanların yanınızdan hızla geçtiğinde oluşturduğu esintiyi bile hissedemiyorsunuz. Uğultulu sesler geliyor. insanların acelesi var gibi.

    Hastaneye gidiyorsunuz. Hastalığınız olmadığı söyleniyor. Aklınıza bir süredir düşündüğünüz acısız intiharın tam zamanı olduğunu düşünüyorsunuz. Takım elbiselerinizi giyip daha önce iş yemeği sebebiyle gittiğiniz; lüks, çok katlı binaya gidiyorsunuz. Son bir sigara içmek istiyorsunuz ama onu bile hissedemiyorsunuz.

    Terasa çıkıp korkulukların diğer tarafına geçiyorsunuz. Normalde ölümüne korkacağınız manzara, bugün bir harika gözüküyor gözünüze. Bırakıyorsunuz kendinizi yüksek katlardan. ilginçtir ama sağ kulağınızda hava basıncını hissediyorsunuz. Sonra sol kulağınızda...

    Umutsuzluğun ne zaman biteceğini bilemezsiniz. Önemli olan biteceğine inanmaktır. En büyük hatalar umutsuzken yapılır
    ···
  20. 395.
    +2
    Yağmur benim için çok anlam içerir. 4 5 yaşlarında evde ablamla kalırken herhalde bana en yakın yıldırımı görmüştüm. Gökyüzü kıpkırmızı olmuş ve ben deliler gibi ağlamıştım.

    Ergenligin başlarında sinir sorunlarımın artmasıyla yağmurlu havada dışarı çıkar, elimi kanatmak için duvara yumruk atar ve tatlı sızlamasıyla kendime gelirdim.

    O"nunla kavga ettiğimiz her gün yağmur yağdı.

    Uzun bir süre stres atmak için yağmur altında ıslanarak sigara içtim.

    Onca anıyı şu an tek bir damlacıkta hissediyorum. Buna rağmen en çok sevdiğim hava durumu yağmurdur.

    Kara bulutların arasından çıkan dolunay, delicesine yağan yağmur, bir elimde kahve diğer elimde sigara odamın cdıbına oturmaktan daha çok zevk aldığım şey yoktur.

    Hava durumları bizi neden etkiler?
    ···