1. 1.
    +23 -2
    son dinozor olarak dünyaya geldim. yumurtadan çıktığımda çevremde kimsecikler yoktu.bir iki yaprak maprak kemirdim baktım kusuyorum , anladımki etoburum. çevreye bakındım yiyecek bişey yok , bari skişeyimde neslim devam etsin dedim. başladım dişi aramaya , açlıktan ölecem ama... "fiyuuu , hiyuuu" naralar atarak çiftleşme sinyali veriyorum ama karnım aç. 2 ay böyle geçti , ne bir dişi ne bir lokma yemek. ırzını gibtimin gök taşı bütün sülaleyi öldürmüş , bir ben kalmışım...
    diyordum ki naralarıma karşılık geldi ağaçların arasından. aha dedim "gel", hemen sıyırdım pullu deri pantulu.

    benden iriydi , önce skti , sonra yedi beni pekekent. boğazına takıldım itin , ikimizde öldük.
    ne ona yaradı ne bana...
    ···
  2. 2.
    +21 -1
    ikinci hayatımda sürü lideri özgür bir attım. sürünün bütün dişileri peşimde. rüzgardan uzun yelelerim var, koştukça dibi düşüyor kısrakların. atraksiyona bayılırım , tek başıma tepelere koşup şaha kalkıyorum. on numara karizmam var. her birininden ayrı taylarım var , boy boy çeşit çeşit...
    şapkalı adamlar ses çıkaran çubukları ve uzun ipleriyle yakaladılar beni. günlerce evcilleştirmeye çalıştılar.
    bir iki kere kaçmayı denedim olmadı.
    bir akşam şerif sarhoşken yanıma geldi , tüylerimi sevdi. gözüme bir şey bağladı ve verdi küsküyü.
    aha dedim şimdi sktim belanı , önce çifte attım pekekente sonra skmeye yeltendim.
    beni vurdular , kafamı da kasabanın girişine astılar.
    ···
  3. 3.
    +14
    sonraki hayatımda , ilk aids virüsü oldum... pıt diye ortaya çıktım aniden. bulunduğum yer sıcak ve kıllı.
    tırmandım üzerine uzaktan baktım.. hmmmm bir maymunun zütündeyim. içgüdüsel olarak anasını gibmeye başladım maymunun. önce gittim bağışıklık sistemine yerleştim , kan kusturdum bağışıklık sistemine. onu getirin bunu zütürün emirler yağdırıyordum mis gibi hayatım vardı... bağışıklık sistemi benimle çok ilgilendiği için , dışarıdan gelen tehlikelerle mücadele edemiyordu. önce soğuk algınlığı , ardından ciğerler iflas. maymun öldüğünde uzunca yaşarım zannediyordum. ortam tak oldu. bana bakan olmadı , kimse derdimi dinlemedi. çektim ipimi öldüm. kısa ve mutlu hayatım acılar içinde son buldu.
    ···
  4. 4.
    +13
    dördüncü hayatımda bildiğin ortaçağ huursuydum ve ağır frengi olmuştum. yaşamak desen değil , ölmek desen hiç değil. sana bir şans daha veriyorum diyen bir vampir tarafından ısırıldım. 300 sene dünyanın anasını gibtim resmen. peşimde avrupanın en güçlü askerleri vardı , yakalasalar anamı skecekler... hepsinin defterini bir bir dürdüm. kötülük zütümden akıyordu resmen.300 senede çok şey öğrendim , saklanmayı , savaşmayı , baştan çıkartmayı , kurnazlığı... beni alt etmek artık imkansızdı. sonsuza kadar yaşayacağımdan çok emindim.
    bir gece vakti yeni avımı ormana zütürürken taka bastım ayağım kaydı. yere düşerken kurumuş ağaç dalını farkettim. kalbime saplanması uzun sürmedi.
    ···
  5. 5.
    +10
    beşinci hayatımda bir elçiydim. bizim kral beni uzaktaki ülkenin prensine yolladı. yanıma da bir paket verdi. dedi ki "önce barış tekliflerini kabul etmeyeceğimizi söyle , sonra da analarını skmeye geldiğimizi ilet , daha sonra yanında zütürdüğün paketi prense ver".
    aynen dediği gibi yaptım. prens paketi açtı , kendi elçisinin kafası duruyor.
    oturttu beni kazığa aynen geldiğim gibi geri gönderdi. üç gün ölemedim..
    zütte kazık , elektrik direği gibi dolaştım
    ···
  6. 6.
    +7
    altıncı hayatıma bir prens olarak gözlerimi açtım. büyük bir imparatorluğun şanlı prensiydim.
    bakıcılarım etrafımda fır dönüyordu , çok mutluydum. dünyaya barış ve kardeşlik getirebilirdim.
    her gece başımda şarkılar söyleniyor , arplar çalınıyordu.
    3 yaşımı göremedim , kendi abilerim tarafından boğduruldum.
    ···
  7. 7.
    +8
    yedinci hayatımda bir inektim. belkide en güzel hayatım bu olabilirdi. hindistanda inek olmak maymun zütünde virüs olmaktan iyidir dedim ,yanıldım...
    önce damızlık boğalar tarafından skildim , hamileliğim sırasında kimse benlen ilgilenmedi. möğür möğür dolaştım etrafta , sürekli ot koyuyorlardı önüme , halbuki canım çilek milek meyve falan çekiyordu. derdimi anlayamadılar. deli dana zannettiler beni , ama öldürmeye zütleri yemedi.. uzaklaştım , yanlız takıldım karnımdaki sabiyle... amk ne sabiymiş , doğuramadım pekekenti. belkide doğurdum bilemiyorum , orada değildim artık.
    ···
  8. 8.
    +5
    sekizinci hayatım çok ilginç. çünkü az önce doğan sabi boğa olarak dünyaya geldim.
    annemi henüz kaybetmiştim , beni doğururken hayata gözlerini yummuş. biraz iriceydim. beslenmem gerekiyordu beslenemedim.ne anne sütü var , ne bana tapan bir insan evladı. çok uzaklaşmış kevaşe.
    iki gün dayanabildim.
    ···
  9. 9.
    +7
    dokuzuncu hayatımı aslında saymayacaktım çünkü tam yaşadım sayılmaz. ama yinede anlatayım.
    uzun bir süreçten sonra validenin zütünden çıktım ama çok heyecanlıyım. henüz bir yumurtaydım ancak sabrım vardı.
    zincirlerimi kıracağım günü iple çekiyordum , hem belki de horoz olurdum ve kümesteki bütün piliçlerle fantezi kurabilirdim.
    dış mihraklar kabuğumu kırıp , sarıma ekmek bandılar. tavaya düştüğümde anlamıştım , bari pul biber ekseydiniz amcık hoşafları. damağınızı skim
    ···
  10. 10.
    +11 -1
    ah onuncu hayatım...
    dünyalar güzeli bir kızın tavşanıyım. evlenmek istiyorum onunla ama imkansız tabiiki. sevgilisi var bir tane , ara sıra gizlice eve girip lüpletiyor bizimkisini. benimde üstümü falan örtmüyorlar. resmen sevdiğim kız bafilenirken kafesimde otuzbir çekiyorum. yapacak bir şey yok. geceleri öpüp kokluyor beni sırlarını anlatıyor , hatta ağzımdan öpüyor bazen.
    ulan diyorum insan olmak vardı şimdi.. kadere razı şekilde kaldırıyoruz küçük pipiyi , "hanimiş hanimiş" yapıp oynuyor. bu bile büyük zevk.

    bir gün sevişme sırasında beyefendi çükü kaldıramıyor , kız da gülüyor. adam sinirleniyor sağı solu tekmeliyor. bende mal mal bakıyorum.
    "mal mal bakma lan sende "diyerek bir tekmede bana koyuyor.
    ulan el kadar canım var zaten bin
    ···
  11. 11.
    +9
    onbirinci hayatım tam bir utanç kaynağı. denizde geçiyor hikaye.
    bildiğin hamsiyim. tek takılma olanağımız yok , hülooooo hep birlikte sağa , hülooooo hep birlikte sola.
    derken ağın içine giriyoruz ve bizi avlayan balıkçı teknesinin güvertesini , gümüşten bir neşeye döndürüyoruz. kıpır kıpır.
    kasalanarak balıkçılara veriliyoruz.
    "hamsi iyi mi evladım" diye soran bir teyzeye şov malzemesi yapılıyorum , parmağı boğazımdan taktığı gibi içimi dışıma çıkarıyor zalım balıkçı ve devam ediyor ;
    " bunu böyle yiycen teyzeaa" diyerek çiğ çiğ mideye yolluyor beni gollum...
    halbuki mısır ununa bulayıp harlı ateşte kızartacaktın beni mal.
    ···
  12. 12.
    +5
    onikinci hayatımda tam olarak ne olduğumu hatırlamıyorum.
    yağmur yağınca fıtı fıtı dışarı çıkıp , salgılarımı yere bıraka bıraka geziyorum. benden güzeli yok. güneşli günlerde ağaç diplerinde veya kuytulardayım. ağır hareket ediyorum ama asaletimden yani. 4 tane gözüm var daha noolsun.
    tırstığım anda toparlanıp kabuğuma giriyorum... hayır "ktırkt" diye üzerime basmadılar.
    iki tane huur çocuğunun eylencesi oldum. tuz ektiler bana , osmos oldum.
    ben erirken "ıyyyy" dedi binler. hayatım film şeridi gibi geçti gözlerimden. tabi ki 4 bölüm amk.
    ···
  13. 13.
    +3
    13. hayatım... uğursuz hayatım..
    hint fakiri olarak dünyaya geldim. bütün gün çivili tahtada yatıyorum , cam kırıklarının üzerinde sek sek oynuyorum. amıma koyuyorum kendi kendime. neden mi? çünkü bir sonraki hayatımda daha mutlu ve zengin bir insan olacağım öğütlendi bana bu inanışta... verirlerse bir bardak su içiyorum , o da tam değil , yarısını içip yarısını geri uzatıyorum. asalet zütümden çıkıyor.
    bir gün yine yatıyorum çivili yatağımda , bir arbede çıkıyor. seslerden anladığım kadarıyla 1 kişiye 5 kişi dalıyor. bu mu lan hintlilik diye geçiriyorum içimden.tam yerimden doğrulacağım , adama kafa atıyorlar. seke seke geri geri gidiyor adam. yatağıma takılıp düşmesi ve beni dart tahtasına çevirmesine üzülmüyorum... sonraki hayatımda gibtim belanızı.
    ···
  14. 14.
    +5
    hayat no 14 : öğretisini gibtiğimin hint fakirliği.. kimse köpek olacağımdan bahsetmemişti. artık kontenjan mı yoktur nedir bilemedim.ama en azından erkek olaydım be şiva...
    asil miyim diye bakıyorum kendime , yok... bildiğin alacalı bulacalı sokak huursuyum.
    8 adet memem sarktığına göre yavrularım var. kıyamam onlara , boy boy , renk renk..
    ancak süt üretmem lazım. haydi yemek yiyeyim diyerek çöplere dalıyorum.
    ne kadar iyi insanlar var , çöpten yememe razı olmuyorlar , kocaman et fırlattılar önüme. bunu yediğimde 2 ton süt veririm diye düşünüyorum.
    başım döndü lan, çocuklara kim bakacak?
    ···
  15. 15.
    +4
    15. hayatımda posta güverciniyim... ama sık kullanmıyorlar beni , çünkü telgraf icat edildi.son posta güvercini olmanın pek bir karizması yok. teknolojiye yenik düşüyorum insanlar beni kullanmıyorlar artık. iki avuç arpaya , sigortasız mayışsız emekliye ayırıyor beni köpekler.
    "geliyorum" -stop- , "gidiyorum" - stop- , anlamadığım bir dil kullanılıyor... amaçsız güvercin tırt olur zaten.
    kahrımdan ölmem 7 ayımı aldı.
    telgrafın telleri zütünüze girsin.
    ···
  16. 16.
    +9
    16.hayat enteresan.. koca bir çınar ağacıyım artık..600 yıl yaşadım... gölgemde dinlenen yolcular , skişen insanlar , dallarıma salıncak yapıp çocuğunu kozmonot yapmaya çalışan babalar... neler gördü bu yapraklar...
    kışın soyunup , yazın giyiniyorum , büyüdükçe büyüyorum... efsane gibi insanların dilindeyim , el ele tutuşup gövdemin ne kadar büyük olduğunu ölçmeye çalışan insanlar tarafından sevgi selinde boğuluyorum.
    seneler su gibi akıp geçiyor mutluluk içinde.. kimin aklına gelir ki koca ovanın orta yerinden 5 şeritli otoban geçirecekleri. 24 saatte zor söktü binler yerimden..
    kağıt kalem yapsanız toplumun eğitim düzeyini yükseltirdim... tuvalet kağıdı yaptınız da nereniz yükseldi huur çocukları..
    ···
  17. 17.
    +6
    17. hayatımda çin seddinde çalışan bir işçiydim. bir tas suya bir hayat boyu çalıştım.
    o zamanki çin imparatoru , seddi denetime geliyor "orayı yükseltin , burayı düşürün" vır vır emir yağdırıyor.
    komutanlarıyla beraber yanıma geldiğinde heyecanlanmadım desem yalan olur. "çok büyüteceğiz duvarı , uzaydan görünecek" diyor.
    imparatorum bir şey söyleyebilir miyim diyorum. müsade ediyor
    "napıyoz amk. delimi gibti bizi" diyorum ve sözümün bitmesiyle birlikte kendi vücudumu görüyorum uzaktan.
    o nasıl kılıç kullanmak , çizgi gözünü gibtiklerim.
    ···
  18. 18.
    +4
    18. hayatımda deney faresiyim. koyuyorlar beni labirente koşturup duruyorum.
    ilk bir kaç sefer yolu bulmakta zorlandım ama zamanla ezberledim girişleri çıkışları.
    mal herifler peynir koyuyorlar koridorun sonuna , burnumuz iyi koku alır. snıf snıf koklaya koklaya ulaşıyorum peynire. taş gibi hayat. yine akşam oldu ve ışıklar kapandı , yarın sabah yine ekmeğime koşacağım. hayat monoton.
    o da ne kafesin kapısı açık. biraz macera benim de hakkım amk. çıkıp etrafı dolaşacam , koridorlar konusunda deneyimliyim.
    bir anda ışığın açılması , temizlikçi kadının benden korkması , ciyaklayarak süpürgeyi kafama indirmesi , elveda peynir , elveda huur çocukları.
    ···
  19. 19.
    +6
    ondokuzuncu hayatımda zütü yanan bir ateşböceğiyim. çok komik aslında , böyle çiftleşmek falan sitediğim zaman veriyorum ayarı , artık fosforlu yeşil , sarı allah ne verdiyse renk cümbüşüne boğuyorum ortamları. kızlar benim popoya hasta , disko topu gibi yakıp yakıp söndürüyorum zütü. şahane ortamım var. dans ediyoruz eyleniyoruz. çiftleşme vakti çoktan geçiyor , öyle bir ıkınıyorum ki , polis arabası gibi sinyal veriyorum dişilere , sıraya geçtiler bile. hehehee soyumu devam ettirmem lazım değil mi?
    üzerime kapatılan kavanozdan anladığım kadarıyla , zütüm başkalarınında ilgisini çekmiş olmalı.
    ulan şarjlı el feneri miyim amk. çocuğu , benimle evin yolunu bulacak sanki bin. bari iki dişi atsaydın kavanoza , başka türlü yakamıyorum zütü. bozuldum zannedip beni öldüreceğine pil takmayı deneseydin bari. kafasını gibtimin malı.
    ···
  20. 20.
    +1
    yirminci hayatımı iple çektiğinizi bliyorum. am biti olmak bir ayrıcalık değil. popülasyon oldukça fazla bir kere.
    ikincisi , yuvanızın sürekli nemli ve sıcak olması gerekiyor. öyle hayal ettiğiniz gibi bir ortam değil. hele ki ev sahibiniz yetmişine merdiven dayamış frengi hastası bir hanımsa zaten hayatta kalmak istemiyorsunuz. madamla kirada anlaşamadık , arkama bakmadan kaçtım. ikinci intaharımdı.
    ···