ccc imelih messi ccc ye kötü haber

sevgili ccc imelih messi ccc,

okan'a açık mektubunu dikkatlice okudum. (bkz: ccc imelih messi den okana açık mektup capsli). seninle okana ziyaret öncesinde birkaç kez yazıştık, birbirimizi entrilerimizden tanıyoruz. sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. işte sana kötü haber sevgili ccc imelih messi ccc kardeşim: inci popüler kültürün dışında ya da karşısında değil, ta göbeğinde. inci mektubunda yazdığın gibi popüler kültürün dejenere olmasına karşı bir tepki değil, bizatihi o dejenere kültürü yeniden ve yeniden üretiyor. nasıl mı? anlatayım.

herşeyden önce inci sözlük, mektubunda işsizliğini açıklarken eleştirdiğin sömürü sisteminin bizatihi ürünü olan bir platform ve inci sözlük yazarları olan bizler de.

kapitalizm son 30 senedir esnek çalışmayı ve özelleştirmeyi dayatıyor. esnek çalışma yani part-time, evden, kayıtdışı, düşük ücretli ve sosyal güvencesi olmayan çalışma. inci yazarlarından üniversite mezunu olanların büyük bir kısmı işsiz ya da part-time çalışıyor. aksi halde inciye ayıracak bu kadar çok vaktimiz olabilir miydi?

özelleştirme, yani devletin sosyal alandaki kamu harcamalarını kısması. o gönüllü çalıştığını gururla söylediğin stklar, vakıflar niye son yıllarda arttı sanıyorsun? çünkü devlet sosyal alandan çekildi, sosyal hizmet ekgibliğini giderme görevini o stk'lar üstlendi.

eleştirdiğin medya/eğlence sektörü niye son yirmi yılda bu kadar büyük bir sektör haline geldi? çünkü artık esnek çalışan bizlerin eğlenceye ayıracak daha çok boş vaktimiz var. olmasaydı, mektubunda yazdığın gibi "3 gece uyumadan" disko kralına yapılacak ziyareti planlayabilir miydin?

Peki sevgili ccc imelih messi ccc kardeşim, "10 yıldır sıkı bir fanı" olduğunu söylediğin okanın "fuck the system" demesindeki ikiyüzlülüğü bugün mü farkettin? okan ilk işe başladığında, patronuna para kazandırmak amacıyla kurulmuş ticari bir tv kanalında çalışmıyor muydu? okan öyle de, bayılarak izlediğiniz south park farklı mı? south park dizisini yaratanlar eşek yüküyle para zütürmüyor mu sanki? öte yandan, okan'ın bizzat kendisi kapitalizmin esnek çalışma koşullarından muaf mı? okan'ın iş güvencesi var mı, okan reytingi düştüğü anda kapı dışarı edilmeyecek mi?

sistem böyle, peki inci bunun neresine düşüyor? bu tip inci ziyaretleri tasarlayanlara göre, inci popüler kültürü ve medyayı eleştiriyor, karşı bir duruş sergiliyor. acaba öyle mi? çok emin değilim. Sevgili ccc imelih messi ccc, senin mektubunda dile getirdiğin konular üzerinden gidelim.

tarihin arka odası programından haberim bile yoktu, murat bardakçıyı da cahil ve cinsiyetçi bulduğum için zaten sevmezdim. incinin ocak ayında yapılan tarihin arka odası ziyaretinden sonra programı izlemeye başladım. okan'ı yıllar önce ilk çıktığında bir süre izlemiş, balon olduğuna karar verince izlememeye başlamıştım. inci ziyareti muhabbeti sayesinde 1 aydır yeniden izlemeye başladım. mesut yar gibi reha muhtar çakması bir adam o güya eleştirdiğimiz televizyonlara çıkıp "inci" diyecek diye ekrana yapışmam; kaan sezyum gibi doğan medya grubunun gazetesi radikalin yazarı bir adam "inci" dedi diye yüreğimin gururla dolması bekleniyor; bunlar olmazsa bizzat inci yazarları tarafından küfre boğuluyorum. (bkz: inci yazarlarının ezikliği), (bkz: popüler medyada övülünce havalara uçan incici)

diğer konulara gelelim. pelin batunun "basbas halklar kardeş olmalıdır diye bağırırken susturulması"nı, dahası sadece "programda uyuduğunda medyaya manşet olması"nı eleştirmişsin. eyvallah güzel kardeşim, güzel bir nokta. peki soralım, pelin batu incide nasıl manşet oluyor? murat bardakçı ve yanındaki şakşakçısına halkların kardeşliğini savunduğu için mi, feminist hareketin kazanımlarını anlattığı için mi yoksa nükleere karşı olduğunu ifade ettiği için mi? hayır uyurken ya da uyanıkken verdiği frikiklerle, güzelliğiyle ya da eskiden çektirdiği erotik fotolarla. inci popüler kültürden, yaygın medyadan farklı mı davranmış oluyor? hayır.

inciyle düzenin farkını anlatırken incide "Patronla ben eşitiz bi kere, moda ana avrat sövüyorum karşılığında Orhan baba’dan şarkı gönderiyorlar" demişsin. iyi de demezler mi adama "burada herkes birbirine küfrediyor zaten, buranın konsepti o, mod buna tepki göstermez" diye. ve sormazlar mı "moderatöre küfretmek yerine, neden incinin halen sözlükspotta olduğunu ve buranın zall'le ilişkisini sorgulayanlara ne yapıyor o moderatör acaba" diye. ben yanıtlayayım. bunu yapanlara moderasyon orhan babadan şarkı göndermediği gibi provokasyon deyip bu kişileri sözlükten uçuruyor. son örneği birinci nesilden savulun adlı yazardır. kendisi uçurulduktan sonra başka nickle gelip burada bu konuyu ayrıntılı bir biçimde anlattığı bir başlık açmış, o başlığın altına 100'ün üzerinde entri girilmiş ancak birkaç gün sonra - dün - o başlık sessiz sedasız silinmiştir.

modlara bu gibi uçurmaların sebebini sorduğunda başka sözlüğün rekldıbını yapıyor, "provokasyon" yapıyor diyorlar, hatta olanbiten'den kendi tabirleriyle "provokobinleri" yani inciyi ve moderasyonu eleştirenleri uçuracaklarını söylüyorlar.

"provokasyon" ne kadar sistemden, düzenden yana bir kelime. "provokasyon" yapıyor diye trabzonda linç edilebilir sonra da gözaltına alınabilirsin, "provokasyon" yapıyor diye sivasta bir dolu insanla birlikte bir otelde yakılabilir, hatta bir gösteride "halkların kardeşliği" sloganı atsan düzen tarafından "provokasyon" yapıyor diye hapse mahkum edilebilirsin. inci'de ise “provokasyon” yapıyor diye uçuruluyorsun.

inci yönetimi, yazarlarının bile kendisini eleştirmesine izin vermezken, inci yazarları herkesi "gibme" özgürlüğüne sahip ama bizzat incisözlüğü "gibemez"ken, her yerde yaratılan kaos inciye gelince birden ordu düzenine dönüşüyorken ve en basitinden gri ekran, server taşımada yaşanan sorunlar, üçüncü nesil alımı, her popülerleşen ziyaretin ardından yazar alımının açılması gibi yazarların tepkisine yol açan konularda yönetim açıklama yapma ihtiyacı duyacak kadar bile kendi yazarlarıyla eşit bir ilişki kurmazken hangi düzen karşıtlığından bahsedebilir inci yazarları? Çarşı kendisine bile karşı, ya inci?

Söylediğin gibi “Rating alalım biraz daha yazar alalım reklam gelirimiz olsun” denmiyorsa, dün okan ziyaretinin hemen ardından açılan yeni yazar alımları nasıl açıklanabilir? Söylediğin gibi “gerçekten eşit” miyiz bu platformda? Yıllardır bize “sorgulama kavramı unutturuluyor” diyorsun ekran başında. Incide biz bu “sorgulama kavramı”na sahip miyiz?

Bir başka konu. “incide ayrımcılık yasak”; “dinlere ve ırklara ayrımcılık yapmıyoruz. Yaptırmıyoruz! Yapanları direk uçuruyoruz.” Demişsin. Emin misin güzel kardeşim? Öyleyse içimizdeki ırkçıları görmek için “kürt”, “ermeni”, “yunan”, “israilli”, “yahudi” kelimelerini aratman ya da “inci” adını kullanarak yaptıkları saldırılarda kürtlere ve yahudilere soykırımı savunan inci yazarlarının hala inciye üye olduklarını görmen yeterli. (bkz: anarşizm ırkçı çapulculuk değildir), (bkz: pkk nın açılımı diye başlık açıp altına), (bkz: incide yükselen faşist dalgaya).

- devam edecek -