1. 51.
    +9 -1
    ilk çıkarken herşeyi kabul ederim dediğim yolda daha ilk ciddi manzara karşısında midem ağzıma gelmişti. aslında bu iyiye işaretti demek ki hala insanlığımı koruyordum ve hala vicdan ,ahlak sahibiydim.şu saatten sonra hele ki böyle bir olaya şahitlik ettikten sonra geliş gidişi kessem, adamın evinde karısını düdükleyen bana neler yapmazdı. hadi haberim olmasa neyse adam birebir olayı bana anlatmıştı.bir paranoya başladı ya bu olay duyulursa ya muhtar ikimizi de gelir bulur vurursa. öyle ya;mustafa ile aynı masada takılmış,o eve girerken ben bahçesinde oturmuş (-ve öğrenilmesi halinde adamın kızını oyalamış gibi görünmüş) akabinde de mustafa ile apar topar terketmiştim.bu acabalar adamın ömrünü çok kısaltır beyler... herşeyin birbiri ile ilintili olduğunu vurgulayan ben size şunu da tavsiye ederim ki her şey göründüğü gibi olmayabilir... kaybedecek neyim var dediğim bu yolda, beni ikaz eden mustafa'yı dinlemeliydim... ölümden beteri de var, sadakat zordur minvalinde ettiği kelamı şimdi daha iyi anlıyordum... mustafa şeytan'a hizmet ediyordu... bu lafımı şimdi farklı anlayacaklar olabilir lakin şeytana hizmet etmen illa satanist olman gerektiği anldıbına gelmez... şeytan ne diyor kovulduğu zaman 'elbet senin doğru yolun üzerine oturacağım ve onlara pusulara kuracağım, senin ayırdıkların hariç pek çoğunu şükreder bulamayacaksın''... aynı şeytan bugün dinde olmayan birçok meseleyi bidat'ı nasıl dinin içine soktu ise ve bu bidatları dini daha iyi yaşamak gayesi (daha doğrusu bahanesi) ile yaptırıyorsa, mustafa gibi adamlara da türlü kılıflar hazırlatıyordu... karısı tatmin olmuyormuş, belki gider kaynına verirmiş,hem karının adamda gönlü yokmuş... kısacası hatasını kabullenmeyi bırak, eylemini meşrulaştırıyordu... haşa ve haşa allah_u teala yerine koyuyordu kendini, karıyı bafileyerek faciaları önlemişti güya.
    ···
  2. 52.
    +9 -1
    kutlu biraları getirdi yanına da 2 tane kızarmış piliç, lavaş falan yaptırmış. benim de önüme koydular ben içmem dedim... iç iç delikanlı falan yaptı pala bıyık,abi dedim ben kullanmıyorum... günahtır da diyemeiyorum, adamlar her halinden belli harama batıp çıkmış... günah dersen orda posta koymak gibi olur... bu tür hususlara maruz kalırsanız aklınızı başınıza alın... ortama illa katılmanız gerekmez lakin görüşlerinizi de çok ön plana çıkarmayın... midem yanıyor falan dedim... iç diyorum ula ! dedi... bu 'ula' hitabını sevmesemde ,onun benim çekinmemem adına samimiyete bağlama cümlesi olduğunu bildim, fazla aldırış etmedim... hanzolar böyle iletişim kurarlar birbirlerine... sevgilisine 'huurm' diye iltifat eden adam gördü bu gözler
    ···
  3. 53.
    +10
    not

    beyler anlayamamanızı normal karşılıyorum... herkese en başta söyledim... bu meseleler hakkında o kadar çok yalan söylenmiş ki,zamanla yalanlar doğru kabul edilir olmuş... bu yalanlar mustafa gibilerinin gününü gün etmesine sebep olurken, başı ağrısa ya da pgibolojisi bozulsa doktor yerine cinciye giden adamlara sebebiyet vermiş... ben size içinden geçtiklerimi ve bu aşamada gördüklerimi yazıyorum... amacım varsa karı kız kaldırmak mı ? milletten para almak mı ? gelin müridim olun demek mi ? onlarca insanm pm den türlü şeyler yazdı... 1 tanesi bile çıkıp bırak bunları, ters cevap verdin ya da kendini övdün derse namusum üzerine yemin ederim ki şuraya 1 daha girmem

    herkes duyduğu efsaneleri dilden dile aktarmış... 500 yıldır süregelen hikayeler ise ,sırf inandırcı olsun diye anlatan kişinin yakınının başından geçmiş gibi anlatılmış...

    absürt geldiğini kabul ediyorum, sıradan olsa zaten anlatmazdım... ancak rica ederim, kendimce okumak isteyenler adına saatlerdir çabalayıp yazmaya çalışıyorum...

    kimse inansın demiyorum lakin olumsuz yorumlarınız cidden canımı sıkıyor... sizden istediğim hikaye bitsin sonra ister deli, ister yalancı deyin... isterseniz de inanın... bunun bana artısı yok... hal böyle iken hala inatla yalan yalan diye pm le neden taciz ediyorsunuz...

    daha hikaye bitmeden,o güçler hala var mı demeyin... demek ki hikayenin gidişatı içinde bahsedilecek...

    hikaye deme sebebim, bana göre hikaye olmayanın sizlere yalan gelmesidir

    çok sıkıntı ise yazmayadabilirim... sanırım tüm bunlar 2 satır yazıp dakika başı uplamanızı istemememden oldu

    duruma göre devam edebilirim bu gece ama bayağı yoruldum...

    saygılar
    ···
  4. 54.
    +9 -1
    anlaşmayı sağladık ve yine aramızdaki iletişimi sağlayacak sembolik objeyi yaptırdım. gümüş bir yüzüktü bu. iç tarafında bir kelime ve bir sayı dizisi yazılıydı. size ilginç gelecek ancak ucuza sinema bileti almanız adına yollanan şifreler gibi. tabi ki normal bakan bir insan günümüzde şekilleriyle var olan sayılar olduğunu anlayamaz ve motif sanır. kitabın kısmi şifreleri ile aynı düzenektedir. kitabın 1 bölümü hariç hepsi mustafada kaldı. yeteri düzeye gelirsen teslim ederim dedi. neden böyle yaptığını anlayamadım ve hoşuma da gitmedi. artık onun kitabı kafası idi, fakat bencillik etti vermedi. herkes bu ilmi çeşitli sırlara şahit olan 2 bilemedin 3 kişiye öğretebilirdi. o kitabı da bu ilme sahip olmayan kimseye veremezdi. ilme başlamak ve sahip olmak bu manada hemen heman aynı şeylerdir. ders kitabı gibi düşünün, neyi nasıl yapman gerektiğin yazıyor.o varlıklarda öğretmen gibi... bu sistem böyle işliyor. suriyeli para karşılığı vermişti, mustafa ise sadece sırlarına ortak etmişti beni. belki o da suriyeli gibi kitabı satacaktı, satabilir mi ? ondan da emin değildim

    mustafanın ilk olarak öğrettiği kişi bendim. onun pisliklerini bilmem neticesinde hem kendi istediği paraya kavuşmuş hem yıllardır uyguladığı ilmi tabir-i caizse ezber etmişti. bende para yoktu, fakat ilim vardı.bu ilim sayesinde belki de o ilk başta bahsettiğim varlıkları bile bulacaktım...

    şu zamana kadar ekstrem şeyler anlatmamama rağmen yalanıma sokanların,şu saatten sonra okumamasını tavsiye edebilirim sizlere : )

    bu kitabın sadece 1 bölümünde yazan şeyleri çözmek belki 1 sayfasını anlamak cidden bir günü alabiliyordu.her kelimenin yazılışı ve diline denk düşen karşılığını bulmak, bazı kelimelerin çift ses vermesi gibi. haşa benzetmek olmasın kuran dilini öğrenmek gibi. bendeki bu bölüm, neyi ne zaman yapacağımdan, hangi varlığa hangi aşamda davet yollayabileceğimden, yüzyüze olduğum ya da dikkatini çektiğim bir kişinin, daha o konuşmadan kafasındakileri sezinleyip düşünceleri ona aksettirebilmemden mütevellitti.son kısım o kadar mühimdir ki;bu ilme sahip olmadan bunu kullabilen insanlarda çoktur. falcıların sıklıka yaptığı iştir. ilimsizde yapılabilir ... belki de hiçbir varlığa gerek kalmadan tüm dilekleri bu son yöntemlere gerçekleştirme şansın var

    düşünsene karşındaki kızın ya da erkeğin, dostun ya da tüccarın senin için ne düşündüğünü hissedebiliyorsun. kısmen önlem alabiliyor yahut sözü kafasında şüphe kalan o noktaya getirerek açıklayabiliyorsun... hayranlık uyandırıcı şeyler... mustafanın şu kişi 10 dakika sonra burdadır demesi olayının altyapısı diyebilirim...
    Tümünü Göster
    ···
  5. 55.
    +9 -1
    uyandığımda aklımda tamamen o kadın vardı. arkadaşlar en deli aşkınızı hatırlayın emin olun zerresi bile denk gelmez. haşa tüm benliğim ile ona aitmişim gibi geldim. çok çekici bakışlar ve sanki bir parçammış gibi o derece özümsedim bir anda. anlam verilemez bir halde muhtarın kızı gözümde sıfırlandı uykudan uyandığım anda. şuursuzca bir hareket farkındayım ancak, tamamen beynim ele geçmiş gibi
    ···
  6. 56.
    +10
    tüm bu olaylarla meşgulken , ortaokuldan beri bahsettiğim hedefimden yani okuyup bir meslek sahibi olmaktan da o derece uzaklaşmaya başlamıştım. lise bitmişti . bahar ayları ve yaz tatilinde girdiğim bu ipsiz sapsız mücadele neticesinde derslere de pek alaka göstermemiştim. zaten iyi bir okul kazanabilecek puana sahip bile değildim. aklımı başıma alıp eğitimime dönmeye ve ailemi de ikna ederek kursa yazılmaya karar verdim. babam öyle baskıcı bir adam değildi,o dönem lise mezunları da abartılı olmasa dahi çeşitli memuriyetlere atanabiliyordu. aklını başına al ve sende benim gibi memur ol,sırtını devlete yasla demişti.ben ise hem yaşadığım duygusal açlığı tatmin etmek,hem de dışardan çok ışıltılı anlatılan üniversite hayatını tatmak adına tercihimi şansımı denemekten yana yapmıştım. allah razı olsun çok diretmedi ,sonradan beni suçlamasın düşüncesi ile gereken ücreti vererek kaydımı yaptırdı.
    ···
  7. 57.
    +10
    tam uykuya geçerken, tatlı bir esinti hissettim. yine tüm şuurumu kaybetmiş gibi o çekime teslim oldum.bir tür uyuşturucu gibi olmalı, kullananların anlatımları ile böyle olabildiğini söyleyebilirim sanırım.o kadar tuhaf bir his ki;dünyada değilim, rüyada değilim.o an ben 'ben' bile değilim. gözlerim kapalı elbette, fakat bir başka alemde gibiyim. anlatılması imkansıza yakın. karşımda belirdi kızıl saçlarını bir omzu üzerinden sarkıtmış, kiraz gibi dudakları ile bana bakıyordu.

    ne istiyormuşum senden dedi ,ilk sefer ki gibi aynı gülümseme.

    satın almışsın beni, kölen olmuşum dedim

    köle ? ne kadar çirkin bir söz, hani beni seviyordun dedi... inanması çok güç biliyorum ama dünyadaki en nazlı kızdan daha nazlı,en güzel sohbeti olan kızdan daha güzel kelamı vardı

    gerçekten seviyorum, bilmiyorum bunlar bir tılsım mı ? büyü mü ? fakat seni kimseyi hissetmediğim bir bağ ile hissediyorum... lakin artık ne rüya ne de insan olmadığını biliyorum,bu canımı o kadar yakıyor ki dedim

    insan ? insanlardan bu zamana kadar ne bulduğunu söyler misin ? ben varım,var olmam önemli değil mi dedi

    ancak korkularım var, deli miyim diye düşünüyorum. özlemlerim var, seni koluma takıp bir yerde gezdiremem, bağışla beni ama bir tenin bile yok dedim

    gözleri doldu, hiç öyle başkalarının anlattığı gibi kat be kat büyüyüp simsiyah kesilmedi... o gözlerini bana dikti ve yanağımdan öptü

    benden korkarsan, aldığın her nefesten kork dedi, kırgın bir ifade ile... mutsuz bir kadından daha mutsuz bir ifadeyle

    insanoğlu olsa,bir saat geçirmek için servetinizi vereceğinizi bir varlık var karşınızda... ancak... işte bu soktuğumun ancakları
    ···
  8. 58.
    +9 -1
    hayatımın her anının fırtınalarla dolu olduğu bu dönemde,hala unutamadığım bir nokta vardı ise ; o da muhtarın kızıydı.olayın aslını sorabileceğim kaynaklar sınırlıydı.herkes kulaktan dolma bilgilerle,kim ne dedi ise üzerine kendinden bir iki mesele daha ekleyip anlatır bu tip durumlarda.herkes bir hikayecidir bu noktada.bahsettiğim üzere bu bağlamda merakımı tatmin edebileceğim 2 adres vardı... bir pala,diğeri muhtar... pala ; pis işlerin adamıydı ve bahsettiğim gibi mustafa gibi bir adamı tutup taa yozgatlara gömecek adamda değildi... diyeceksin ki ; eli mahkumdu,işin içindeydi başka ne yapsaydı ?..

    hak veririm sana ,ancak bu tip adamlar sıyrılmak istediler mi pek güzel sıyrılabilirler her türlü vukuattan.daha öncede dediğim gibi ; bu tip adamlara takun derman desen,gider ıssız adaya sıçarlar.o derece egoist o derece ben merkezli insanlardır.belki böyle olmaları da gerekiyor.çakallarla barınan biriysen sen de çakallık yapacaksın ki;her leşten gram olsa pay kapasın ve hayatını idame ettirebilesin.ben leşe ağız eğmem deyipte hayatta kalabilen onurlu bir çakal görmedim ben . o sebepten pala işi hem riskli hem de basit bir merakı bastırmak adına fazla iddialıydı.muhtar ise hem kızının derdi ile sıkıntılarda,hem de daha o düğünde beni mustafa ile görmüştü.nasıl yaklaşabilirim bilmem.kız desen zaten tutuklu... yıllar ama yıllar sonra bir haber alabilirsen ne âla . o da zaten , hemen hemen imkansıza denk düşen minik bir olasılık dairesinde.zaten başıma ne geldiyse , meraktan gelmişti.insanoğlu tuhaf bir varlık ; bilinmeyenin cazibesi peşinde,bilinenlerden ne kadar hoyratça kaçıyor ve onları elinin tersi ile itebiliyor.belki tüm gayretini tamamen gerçeklerle bezeli olan hayatına verse,kafasında ütopya olarak adlandırdığı nice cennetleri dünyada iken yaşayacak... ancak,olmaz... hamurunda bu var...

    insan tabiatı gereği buna diretir... yapılan mastürbatif eylemlere bak çok rahat anlarsın ki ;belki herkes daha sosyal olsa o eylemi canlısı üzerinden halledecek... benzetmem incitmesin seni ama şuursuz olduğum ilk 3-4 yılı sayarsan yaklaşık 30 yıllık izlenimlerini bunu ispatladı bana.tüm hayal gücünü ünlü pornstarları,ünlü tabir ettiğimiz taş hatunları yahut biscolata erkekleri ile düşsel birlikteliğe harcamasan , belki de cebim dolar... güzel bir söz vardır, siz kafanızı hayallerle doldurun,gün gelir o cebinizi doldurur oysa bizim tek yaptığımız eylem kafamızda doldurduğumuz hayalleri bir peçeteye boşaltmak... kızlar nereye boşaltıyor bilmem,zaten pembe dışkılıyorlar dedikleri için geldim bu sözlüğe.şu an o sözün çevrimine baktım da ;adamların hayali ile bizim hayal anlayışımız bile farklı be mübarek... hayalden kasıt fikir yani... sen terim olarak rüyalanmak olan başka bir dil biliyor musun ? rüyada bile gibişip bunu kelimesel bir kalıba sokmuşuz.
    ...
    not : yazarın bunu anlatmakta ki muradı

    siz stoyaları düşünüp asılınca birşey yok,skortak beynine hükmeden ve onu zorlayan kızıla kayınca aouwwwww... ne aouwwww u aq ...

    ( arada relax olmanızda fayda var,o yüzden birazda gülümsemenizi sağlamak adına bu tarza geçiyorum... bunları yaşayan biri böyle yazamaz diye gelecek adama,lan anası ile cinsel münasabette bulunduğum herif hayatında bunları yaşayan kaç kişi tanıyorsun derim... senin tek bildiğin bu şeyi yaşayan böyle konuşamaz diye sana dayatılanlar... cinler,avratgiben yaratıkları... tecrübe dahi edemediğin bir mesele hususunda sana yutturulan dolmaları gerçek kabul edyiyorsun, yine bu bilmediğin konuda başkası farklı konuşunca ise bir anda olamaz böyle birşey diyorsun... oysa sen zaten bu meseleyi bilmiyorsun,sana dayatılanları kabullenmişsin... yani neyse... zaten aklı salim olan adamlar ne için okuduklarını biliyorlar... hoş geldiği için,bende sırf onlar adına yazdım... 787.kez söylüyorum ki inanmamak sana da bana da birşey kaybettirmez.zevk al bin kurusu )
    Tümünü Göster
    ···
  9. 59.
    +10
    sorumlu benim... odalarda düzenlemeler yapıyoruz. yurdumuz yeni olduğu için , bazı yanlışlıklar olmuş kayıtlarda. başka başka arkadaşlar kayıt almışlar fazlalık var dedi... hala yağlı zütü üstünde, fabrikatör ayhan bey moduna bağlamış... hem de bazı hanzolar, kibar ya da insancıl davrandınız mı kendini 'maho ağa' sanabiliyor... acı ama gerçek

    ne demek yani ? dedim,ses tonum hafif sertleşti. karşımda böyle giblemez bir adam görmek hoşuma gitmedi. dedim ya yumuşak davrandınız mı, her türlü giber bu tipler

    işte 4 kişilik odaları 6 kişi yapacağız,ona göre paranızdan yarım taksit keseceğiz

    ben odayı ve kişi sayısını seçmedim mi ? anlaşmayı onun üzerinden yapmadık mı ? yarım taksit ne demek oluyor dedim. hava sıcak, tahammül eşiğim sıfıra yakın. lazlardan özür diliyorum ama karşımda en gib kafasından bir laz var

    beğenmiyorsan iptal edelim, allah allah deyip sesini yükseltince, bunun üzerine bir bağırdım

    ver lan o zaman depozitomu, üstüne depozito bedeli kadarda para vereceksin o zaman. burayı tanımam etmem, anlaşmışız böyle saçma iş mi olur ? diye kükredim resmen

    yaaa sabahtandır herkes şikayet ediyor, bizde insanız ne söylense onu yapıyoruz, müdürü müyüm buranın... herkes bize fırça atıyor a bağladı.bre zütveren hem olayı alevlendirip bu noktaya getiriyorsun, sıkıyı görüncede küçük emraha bağlıyorsun dedim içimden... herkesle kendi anladığı dille konuşmak lazımdır,bu da bir ders oldu bana

    sorumlusu benim demediniz mi ?

    ben idareten bakıyorum, hocanın işi var ben ilgileniyorum geçici dedi
    seni muhattap aldığım hata arkadaşım.ara hocayı konuşacağım. durumu ve tutumunu anlatacam. senin bana böyle davranmaya hakkın yok, kendi ağzınla diyorsun yetkinde yok dedim

    çekine sıkıla aradı, baktı ki savuşturamayacak. aldım adamla konuştum. mağdur edebiyatı yaptım. tutumu beğenmediğimi söyledim. yetkili olmayan bu kişinin onun işletmesi hakkında karar verdiğini vs söyledim.yok yanlışlık olmuştur ver sen onu telefona dedi. çocuk tak gibi oldu,gel benle diyerek beni bir odaya çıkardı. ödemede ki 2 taksitim iptal edildi, odama da yerleşmiş oldum herkesten önce. bazen cazgır olmak iyidir, efendiliği efendi adama göstermek lazım gelir...
    ···
  10. 60.
    +10
    yurt sahibi hoca ve tayfası karadenizliydiler.tam anlamı ile hemşehricilik üzerinden çetecilik. orda kalan öğrenciler mi ,yoksa sahipleri mi ? belirli değil.bir salonda televizyon var, maç oynanacak televizyonda istiklal marşı okunuyor dıbına rövaşata attıklarım milleti ayağa falan kaldırıyor.bu derece gösteriş budalası mal adamlar. diyeceksin ki ; marşımızı sevmiyor musun ? birader seviyorum fakat televizyona başbakan çıkınca da donla otururken kaçıp takım elbise giymiyorum mesela. vizontele belki de bu adamlardan esinlenerek yapıldı.bu gibik heriflerle 1-2 hafta sıkıntılarım oldu, okula başladım bir iki arkadaş edindim. arkadai edindim dediğim tayga içinde hiç kız yok. bölümde zaten az kız var. onlardan da bir tanesi var ki,o zamanın çılgın ve cesur kızı modunda olan ve bugün ki kevaşelerin atası olduğuna iman ettiğim bir kız. önüne her gelenle arkadaş olmaya çalışıyor, sanki yolda yürürken düşürülen bir amı bulmuş 'am buldum kimindir, sahibi yoksa benimdir' deyip kız olmuş gibi. hiç cilvesi, çekiciliği yok üsteli benden daha yakışıklı. ancak orasından burasından sahte hümanizm akıyor.ha işte kafanda yarattı isen işte bu kız, benle de arkadaş olmaya geldi birgün. hayatın gibikliği üzerine efkarlı muhasebeler içinde okan bayülgen misali sigaramı tüttürürken

    ayyyy ben senle tanışacağım ama çok serrt duruyorsun, korkuyorum kikiki dedi

    bencede kork,pek hareketli değilim ... yapmacıklığı, zorlama işleri de sevmem dedim... niye dedim bilmiyorum ama 'amısını gibem ne dedim ben ???'' olmadım da değil... cool olayım derken, sıçıp sıvamıştım. bana göre düşüncelerimi çok kolay dile getirmem, bazılarınızın dilind odunluk olabilir.ama emin olun bilerek yapmamıştım,bir düşüncemi zamansız ve yersiz aktarmıştım sadece. belki de bilinç altım, kızı altıma almaktan korumuştu da ondan çıkıvermişti bu laflar ağzımdan... her neyse ne işte neticede ; kız kendi tanışma isteği üzerine söylendiğini sanmıştı.o dönemden itibaren bölümün yalnız ve asi kovboyu şeklinde uzun bir müddet elimi gibtim. ifrit dediğiniz kadın bile gelmiyordu. hologramda olsa kadına hasret kalmıştım. yokluk nedir şimdi daha iyi anımsadım aslında.o yüzden 'ağabey cinleri nasıl gibebiliriz' tarzı sorularınıza o kadar da öfkelenmeyeceğim şu satırları yazdıktan sonra...


    ifritt seni üzdüm çok pişmanım geri dön. sabahaca uygu uyuyamıom. nerdesin bitanem, sevgilim nerdesinn üğğğğğ dememe ramak kalmıştı. tamam çok sevişken bir insan değildim ancak üniversitede uyuşturucu içek, zikişek tarzı bir hayat var sanıyordum... aaa bunları yaşayan biri nasıl böyle yazar değil mi,salyalar saçarak ve birazda çarpılmış bir halde hawking gibi olmalıydım size kalırsa. gözümle ya da parmağımla sinyaller yolladığım bilgisayarımdan girmeliydim bu enrtyleri... öyle değil mi ?... gerçeklik anlayışını gibeyim o zaman, çabuk burayı terket... duyduğu hurafelerin kesin doğru olduğuna inanan ve bunları zerre araştırmadan savunucusu olan muallak seni... ( esprili dili severim, seni incitti ise okuma.. okunabilirliği arttırıyor. sana şiddetli korku satanlardan daha iyi niyetliyim veya bu da bir yalan... belki de hepsi bir oyunun parçasıdır... o yüzden kafana göre takıl... ama emin ol amacım seni ürkütmekten ziyade başımdan geçenleri anlatmak... çoğu kez salt korku satmamak adına bu tarzı seçiyorum,en azından inanmayan ama okumak isteyenlerin eğlenmesi adınadır bu)
    Tümünü Göster
    ···
  11. 61.
    +10
    mustafa ile tanışmamı sağlamak adına başkanı rahatsızlandırmış, hatırlarsan tahlilleri normal bir insandı. mustafanın başkanı iyileştirmesi ile ona tav olan ben onun gibi olmak tan şifayı kastetsemde amacım kibrimi yüceltmekmiş.(-ki öyleydi,her insan öyledir )

    bu sebebple allahın haram dediği işlere girmişim ve ifritin ocağına düşmüşüm.bir anlaşma adına ortada imza gerekmez,bu işe girmek zaten kabul etmek demektir

    mustafa hile ile çalacağı ganimet adına beni onlarla zütürmüş, hani bunu anlatmıştım önceden. muhtarın evinin önünde benimde bulunmamı sağlama amacı da gün gelir karıyı düzdüğü mesele açığa çıkarsa beni öne sürmekmiş. beni de türlü yalanlarla kandırmış, elindeki kitap dediğim gibi zaten yalanmış.

    insanlara bir hazine sahibi gibi görünmek adınaymış bu kitap. kızın ırzına geçme arzusu da ; ne bahsettiği erkek ifrit ne de başka bir sebepleymiş, sadece hevesmiş ancak beni de susturmanın bir yoluymuş bu bahane. palanın olayını fırsat bilmiş ve girişmiş sonuda gebermiş.(kız ne haldedir haberim yok)

    mustafa orda ölmüş çünkü bahsettiği üzere onu koruyan kimse yokmuş, ifritin uydurduğu gibi de ifritle olan anlaşmasını bozduğundan falan ölmemiş. sadece ifrit birinden yardım alırsam sonumum mustafa gibi olacağını göstermek ve benim çıkış yollarımı kapamak istemiş.

    namaz kıldığım gece gerçekten zarar görmüş, allaha dönmem erumi ve sakil'i harekete geçirmiş. ifrit ise son bir oyun oynayarak çaycıda yaşadığım olayı gerçekleşmiştir.

    otobüste bir aşama daha katettik demesi ise, iyice saplandığımı kabul edeceğim bu işin içinde kabullenme yaratmamı sağlamakmış. hatırlarsanız bir zamanlar aidsli insanlar başkalarına da bulaştırıyordu bu mikrobu.ha işte benimde aynı duruma düşüp, insanlara bulaştırmamı sağlamak adına imiş. özel bir durum yok,o şehri yazmam adına ondan kaynaklanan bir durum falan.

    sınava hazırlanırken içimde beliren x şehrini yazma sebebimde erumi ve sakilin ilhamı ile olmuş, muzaffer ile tanıştıracaklar ve çözümüme vesile olacaklarmış. kısacası ilhama sebep olan erumi ve sakil iken, imanı ekgib olan ben bir aşama daha katettik diyen ifritin oyununa yine gelmişim. imanım ekgib olduğundan erumi ve sakille iletişime geçememişim. kısacası her olayı şerri işlerdeki mustafa ya da ifrit kendini yontmuş
    ···
  12. 62.
    +7 -2
    koridorlu bir yapıydı evimiz, çocukluk işte beni göremeyecekleri noktadan dinliyorum... annem babama bu kız evde birşeyler görüyormuş ondan pek kalamıyor dedi... babam işte sordu soruşturdu kocasının haberi var mı gibisine... adamda biliyormuş meseleyi ancak zaten çocukları olmuyor diye kızı ailesi istemiyormuş,bir de bu mesele dillendirilirse aynı bana küçükken yaptıkları gibi 'ilgi fukarası' yaftasını yapıştırırlar diye çekiniyormuş. haliyle küçük yer, başında ağrısa, gibinde kopsa, delirsen de aynı doktora gidiyorsun. adamın ailesi de o şehirde olduğundan pek sıcak yaklaşmamış... annemin anlattığına göre kadın yatak odalarında 'gelin ve güvey ' görüyormuş... oturuyorlar ve ona bakıyorlarmış... tabi o zaman gelin nedir biliriz de güvey hiç anlamamıştım
    ···
  13. 63.
    +9
    ona meramımı anlattım... erumi ve sakil den bahsetmedim... ben dedim bu yolda ilerlemek istiyorum... sen nasıl bunları bilebiliyorsan, başkanı iyi edebiliyorsan ben de istiyorum... sen dedi şifa için istediğine emin misin ? senin gibi çoluk çocuk ( o zaman çokta çocuk sayılmazdım yine 17-18 falandım ) bu işi ya karı kız için kullanır ya para için kullanır ya şöhret için kullanır dedi... içimden be hey avradını gibtiğim ya sen ne içtin kullandın, kıza yapmadığın kur kalmadı diye geçirdim ve anında pişman oldum... bu herif nasıl yapıyorsa geçen sefer ta bina dışından hanzo dediğimi duymuştu ki,hanzo öyle akla ilk gelen hakaretlerden de değildir... bir de kötü bir düşüncen olunca söylemesen bile lafı oralara çekip kendini savunaya geçiyordu... mesela solculardan nefret ederdi, allah vatan kuran derdi ama büyü yapardı.. büyü kısmını çok çok sonra ki kısımlarda öğrendim onlara da geleceğim... işte ilerki zamanlarda ben büyü haramdır dediğimde o inatla bu yaptığının büyü olmadığını savunurdu... ne haltlar döndü, dudağınız uçuklar
    ···
  14. 64.
    +9
    malesef abi ne gezer dedim... dönemdaşlarım bilir o jenerasyonun da dıbına koyan parçalardan biridir 'tamirci çırağı'... o modla takılıyoruz... olmaz tabi dedi pis pis sırıtarak... bak dedi bu işi millete söylemek adına büyük paralar veriyorlar yine de ses etmiyorum... ama artık sen kardeşim gibi oldun... sende 2 adet süryani cin var ve bunlar senin cinselliğinden faydalanıyor... o dönem süryani den kastının ne olduğunu anlamadım,ona sorduğumda ise zamanla öğrenirsin deyip geçiştirdi... ben yolumu aldığım vakit çok araştırdım bu tanıma pek rastlamadım fakat kastettiği ya bildiğimiz süryaniler idi yahut ta sufli dediğimiz kötü niyetli cinlerdi... her neyse netice şu ki benim 2 belalım vardı... bi dakika lan 2 tane ?

    2 tane ? rengim limon gibi oldu...
    ···
  15. 65.
    +8 -1
    elbette şimdi anlatınca iğrenç geliyor... ancak bir sürü harikasını gördüğüm bu adama inanmak zorundaydım... boş beleş iş için içime 2 damla sidik dumanı çektirip eğlenecek adam değildi... denemeye karar verdim... okuma ve işlem saatlerini söyledi anlaşıp ayrıldık ben malzemelerimi temin edecektim... ertesi günü bana muska tarzı birşey getirdi... içini asla açmayacaksın... işlemi yap şu saatte akabinde heladan çık boynuna bunu tak... banyo da dahi çıkarma dedi...

    işlemi yaptım, evden çıktım gömdüm kalıntıları... 1-2 gün sonra mustafa ile tekrar buluştuk... bu arada mustafa o zamanlar benim şu anki yaşlarımdaydı...

    her olay birbirini takip eden zincirler gibidir... tesadüf yoktur... belki de birinizin mustafası benimdir.. erumi ve sakilden başlayan halka, muhafazid ve elif'in yalanları ile beni araştırmaya, mustafa ile uygulamaya itmişti ve bu çemberi kapatacak 1-2 zincir halkasına daha gerek vardı... onlar da gelecek... devam ediyorum
    ···
  16. 66.
    +9
    onlarca yıl çocuğu olmamış bir çifti çocuk sahibi yaptığından bahsetti muhabbetimiz sürerken. tüm taşları döküyordu eteğinden ve bende ilk kez züt görmek hevesiyle değilde o dökülen taşların sırrına ermek adına eğiliyordum eteğin altına. çocuk sahibi olmasına vesile olduğu adamın zengin bir toprak ağası olduğundan bahsetti, adam buna para vermek istemiş fakat o ilim gereği para almamış.bir hafta kadar sonra evine altından bir tesbih yollamış ağa. kendi gönlü ile verirse kabul edebiliyormuşsun.ya da daha önce de bahsettiğim gibi bu kılıfına uydurmanın bir türüydü bu...

    çocuğu olmayan çiftin aynur ablalar olduğunu sandınız değil mi ilk okurken ? yok aynur değil aq : ) o kısım sadece bana bir dayanktı. demek ki o ıssız bölgede gerçekten bir tuhaflık vardı. kısacası bu beni kendi içimde haklı çıkardı. sizden ziyade benim gözümde
    ···
  17. 67.
    +9
    'peki beni kurban olarak aldın ise,o gördüğüm rüyalar neden ? bu tip bir rüya ile ne istiyorlar benden ?... hani bu nasıl bir etkidir ki,beni mecnun etti ?

    bak ! emin ol şimdi,bu kadar muhabbetin ardından ,o rüyandaki varlığın sırf bu kızı kendime çekmem adına olduğuna inanıyorsun ... doğru mu ?

    büyük bir yıkım içindeyim, aklıma başka birşey gelmiyor... işin böyle olduğunu aklımın ucundan geçiremezdim... randevulaştığım günle çakıştığı için, bundan başka bir düşünceye sahip olamam

    defineye neden seni zütürdük ? sadece 2 poşet eşya taşıyasın diye mi ?

    ( elim ayağım buz kesmişti... ) devam etti...

    bu işlere hepimiz girerken türlü bedeller ödedik... birçoğumuzun haberi olmadı, sonradan yaşadı ve hüsranı izledi... eli kolu bağlı bir vaziyette hemde... senin şu an ki ruh haline bir dönem çoğumuz sahip olduk... sen kurban ettiğimsin, tıpkı suriyelinin beni kurban ettiği gibi... sana dışı süslü ve hoş paketlenmiş bir hediye sundum... sen dışına aldandın, içinde ne olduğundan habersizdin... dışı güzelse elbet içinde harikalar vardır diye düşündün... hz süleymanı bilir misin ? o cinlere ve türevi varlıklara koca kazanlar yaptırırdı... hem de öyle kazanlar ki her biri bir havuz büyüklüğünde... onlardan ordular kurardı... birkaç saniyede sebe melikesi belkıs'ın tahtını çalıp süleymana getirmişlerdi... bu senin inandığın, beni sürekli eleştirdiğin kuran'dan kelamlar... allah bunları süleyman eli ile ıslah etmişti... süleyman öldüğü vakit, şeytan ve ordusu insanları ayartmayı başardı... aralarına fitne soktu, düşüncelerine girdi... birbirinin ağzı ile diğerlerine duyurdu... 'ey insanlar, süleyman bu hükme nasıl kavuştu ? '' sandınız diyerek ,onlara 'kendilerini besleyen ' türlü uygulamalar yaptırdı... evet, insanlar bundan kısmen menfaatleniyordu... bunlardan ulaşabilenler, birbirilerini aşık ediyor,ara açıyor,kâh doğru kâh yalan istişarelere bulunuyordu... söylediklerini fısıldayanlar şeytanlardı ve unutma şeytanda bir cindi... en başlarında iblis, azazil,lucifer her ne dersen de o vardı... onun askerleri de şeytanlardı...

    'almadaan vermek allah'a mahsustur, çünkü ondan eksilmez'... oysa bu varlıklar, senden bir şeyler temenni ediyor ... bu temenni ve arzularını gerçekleştirmeleri adına ise sana önce birşeyler vermeleri gerekiyor... insana verilebilecek en nefsani ödül, büyüklendirilmektir... hayranlık uyandırmak... o yüzden en başından beri herkes bir 'süleyman' olmak ister... bu varlıkların erişebildikleri noktalar senin tahayyül edbilecğinden çok ötedir, kafan almaz... çok hızlıdırlar, senden çok yaşarlar... geçmişi görmüşlerdir, iştişareleri kuvvetli ve keskindir...

    allahtan korkup onlara ilişmezsen, kendilerini sana rahmani olarak adlederler... sana iyilik ve güzellik hususlarında yardım edeceklerini belirtirler... o kadar süslü , o kadar hoş kelamlar ederler ki bunlar ancak meleklerdir dersin... yavaş yavaş nefsini okşarlar... sana insanların kafasından geçenleri hissettirirler... nasıl oluyor deme... peygamberin demedi mi ? 'onlar kanınızda dolaşırlar' diyerek...

    işte bu şekilde... allahın ilk emri olan onlardan uzak durmayı es geçersin... seni allah ile kandırırlar... akabinde birşeyleri bilmeni sağlarlar... bu bildiklerin seni diğer insanların gözünde büyütür... çünkü insanın özünde 'bilinmeyene' derin bir merak yatar...

    bu merak için değil mi ki ? bana hanzo diyen sen, türlü yağ çekmelere giriştin...

    dedi...
    Tümünü Göster
    ···
  18. 68.
    +9
    duş aldım ve çıktım. şimdi olayın aslını öğrenme zamanıydı... kadın uzunca anlattı,ben toplamaya çalışayım...

    dedem, allaha inanan ve ibadet ehli biriymiş. allah'a sürekli maksudum sensin, hazine senindir bana imanımı arttıracak deliller ver dermiş... ona erumi ve sakil dediğin bu iki varlığı deneme vasıtası ile göndermişler.

    erumi ve sakil dedeme ; bu işten vazgeç sana ün, şöhret ve mal verilecek diye teklif etmişler. oysa deden aynen peygamber efendimizin dediği gibi 'bir elime ayı,bir elime güneşi de verseler ben bu işten vazgeçmem' diye cevap vermiş...

    onlarda sen kazananlardan oldun, allah bizi sana hizmetçi olarak yolladı. sana ilim öğreteceğiz. allah yolundan ayrılmadığın müddetçe seninle beraberiz demişler...

    bir süre ilişkileri böyle devam etmiş, dedem onlardan sadece imanını arttıracak deliller ve işler istemiş. olayların içyüzüne vakıf olmuş.ona sürekli bizden istediğin halledilmesi mümkün bir iş var mıdır ? diye sorarlarmış ... dedem ise her seferinde imanımı arttıracak deliller dermiş...

    ona bu güzel davranışından ötürü muhabbetleri artmış... ben doğduğumda, dedem çok mutlu olmuş. çünkü babamın abisinin yıllarca çocuğu olmamış, torun özlemine ben son vermişim. senin adını ilim sahibi peygamber olan peygamberin ismi ile şereflendireceğim demiş. adım süleyman olmuş.

    bu varlıklarda süleymanına manevi bir hediye vermek isteriz,sen seç diye tebriğe gelmişler.

    ona da bana verilen gibi hakikatı ve imanı arttıracak deliller verilsin demiş dedem...

    allahın izni ile bu mümkündür,o saparsa felakete düşerse en azından imanı adına nispetince yardımcı olacağız, lakin inanıp inanmayacağı onun nasibi nispetincedir... allahın emirlerinden caymaz inşallah demişler...
    ···
  19. 69.
    +9
    çevresinde çokça sevilen, temiz biriymiş dedem... her sabah namazını kılmak için camiiye gidermiş o kadar yol tepip... birgün camide çaresizce ve ağlayarak dua eden bir adam görmüş... ona derdinin ne olduğunu sorunca adam ;bir kızı olduğunu, bunun mecnun gibi olduğunu falan söylemiş... kız sürekli kendini damdan atmak için teşebbüs ediyormuş ancak şuuru yerinde değilmiş... çok sefer uyku vakti evden çıkıp koştuğu olmuş, allah bir şekilde engel olmuş ki her seferinde yakalamışlar kızı... ya kayıplara karışacak,ya da canından olacakmış kız... dedem düşünmüş, adamın haline acımış... bu derdine rağmen allaha isyan etmiyor ,camiye gelip dermanı yine allahtan istiyor buna yardım etmek lazım... alimin zekatı ilmidir diye geçirmiş içinden.

    herşeyi veren allahtır ancak bunu dünya hayatında yine yaratılanlar eli ile yaptırır, yoksa bu hikmete aykırı olurdu. allahın hikmetinden sual olunmaz bu yüzden.

    kızın yanına gitmiş, erumi ve sakil vasıtası ile kızın derdine baktırmış. kız cinli imiş,bu cin ise bana musallat olan ifrit dediğiniz varlık. erumi ve sakil onu uyarmışlar, insanların içine girmesinin yasak olduğundan bahsetmişler. kadın bu hangi inanca göredir diye sorunca

    peygamberimizin sizlerle yaptığı senet üzeredir yanıtını vermişler.

    kadın kahkaha atarak,düşmanı olduğumuz bir inancın senedi mi ? bu ancak sizi bağlar... biz onun yolu üstünde pusu kurup, insanlara azabı süsleyerek vaadedenlerinizdemiş ...

    dedeme durumu iletmişler... eğer bu ilim bana allaha itaat üstüne verildi ise andolsun onu ordan çıkarın, sizin göreviniz hakkı savunmaktır demiş... ifrit çok büyük ızdıraplar çekip, tamam hükmünüzü kabul ettim beni öldürmeyin demiş ... serbest bırakmışlar, kızı da terketmek zorunda kalmış...

    erumi ve sakil dedeme bunlar sözünde durmazlar yine geleceklerdir demiş.

    dedem ise ben allaha inandım, beni koruyan ona olan imandır ve odur demiş...

    erumi ve sakil
    ancak sana olmasa dahi kanınla uğraşırlar demiş.

    dedem
    kanımdan imanı varsa onlara da bulaşsa da bu bir kaderdir, lakin nihayete erdiremezler... eğer nihayete erdiriyorsa o zaten benden değildirdemiş...

    kısa bir süre sonra ömrü vefa etmemiş,son konuşmalarında öleceğimi hissediyordum,
    ona sahip çıkın'' demiş
    ···
  20. 70.
    +7 -1
    beyler belirli olayları ve tetikleyici etkenlerini de anlatmam gerektiğinden bazı kısımlar az da olsa 'ne alaka dedirtmesin' hepsi arasında bir bağlantı var, sabredin ana konudan sapılmayacak sadece neye neden yaklaştım, nasıl girdim gibi aşamaları daha sonra sormamanız adına detaylıca açıklıyorum... ister gerçek, ister hikaye deyin ama dilerim okursunuz... devam ediyorum...
    ···