/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +3
    Kitap gayet eskiydi. Daha önce hiç görmemiştim. Burada ne aradığı hakkında bir fikrim yoktu. ver bakalım kitabı dedim. arap harfleri ile yazılmıştı. osmanlı türkçesi olduğunu anladım, çünkü kuranı kerim okumayı biliyorum. yazının nesih hat ile yazılmış olması da okumamı kolaylaştırıyordu. dikkatle bakıp okudum. "kenzul havas" yazıyordu. buna bir mana verememiştim. çünkü bilmediğim kavramlardı.

    herhalde dededen kalma unutulmuş bir kitap diye düşünüyordum. içeriğini de merak etmiştim. sayfaları karıştırdığım zaman eskimiş yapraklarda şekiller, resimler, uzun yazılar vardı. başlıklar bablar halinde tashih edilmiş, ayrılmıştı. dikkat kesilip birkaç başlığı okuduğumda öldürme büyüsü, savunma vefki, intikam büyüsü, ayırma büyüsü, aşık etme-bağlama büyüsü diye başlıkların olduğunu gördüm. beni dikkatle dinliyorlardı arkadaşlarım. burak, aşık etme büyüsünü duyduğu zaman her zamanki macera arayışı ile "kankaa bu süper bir şey lan" dedi. zehrayı ne kadar çok sevdiğini biliyordum ama bu kadarına girişeceğini de tahmin etmezdim. "oğlum şaka yapıyorsun heralde saçmalama" dedim. o ise "kanka ne olur şunu oku bakalım, nasıl yapılıyormuş merak ettim" dedi. ibrahim korkuyla araya girdi. "lan manyak başımıza bela mı alacaksın, ben korkarım böyle şeylerden sıçarım yapacağın işe"

    burak ise coşkusundan hiç bir şey kaybetmemişti. "kanka tamam büyü müyü yapmayacağım. ama nasıl oluyormuş merak ettim. hayatımda ilk defa büyü kitabı görüyorum. merakımı gider ne olur. ben okuyabilsem okuyacağım ama, işte." dedi.

    bende "bak oğlum tamam, bende merak ettim. okuyacağım ama yapmaya kalkışmayacağına söz ver. hem bu haram bir iştir" dedim.

    "tamam kanka neden yapayım sen oku" dedi.

    iyi tamam dedim. ibrahim ise endişe dolu gözlerle beni izliyordu. kitabı alıp okumaya başladım.

    "eğer bir hatun kişiyi nefsine aşık etmek istersen dediklerimi iyi belle. bir ip bul. bu ipi yanına al. bir balık kes. bu balığın kanı ile ipi boya. sonra sevdiğin hatunu düşünürken her seferinde bir fatiha okumak üzere ipe 40 düğüm at. sonra bu ipi gece ay ışığında akan bir suya bırak. o kız sana düğüm düğüm aşık olur"

    burak dediklerimi öyle dikkatle dinliyordu ki, sanki kelimeleri ağzımdan çıkmadan kapacak gibiydi. ibrahim ise, bismillah destur bismillah destur diyordu. sonra bu kitabın hayırlı bir şey olmadığına kanaat getirdim. akşam şöminede yakmak üzere yanıma aldım.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    0
    Anlattıkların uydurma mı? Gerçek mi? Bu arada devam...
    ···
    1. 1.
      0
      kanka hikayenin sonunda sen karar ver.
      ···
  3. 28.
    0
    rez. bitirmezsen eros'un okuyla zütünden vururum
    ···
    1. 1.
      0
      puhahaha
      ···
  4. 29.
    0
    rez devam lan
    ···
  5. 30.
    0
    Hadi pnp
    ···
  6. 31.
    0
    Güzel hikaye kenzül havas en çok bilinen havas kitaplarından biridir hatta en çok bilineni diyebilirim
    ···
  7. 32.
    +3
    yazacağım inşallah dostlarım.
    ···
    1. 1.
      +2
      Betimlemelerini beğendim devam etmen iyi olur ki bu hikayenin de aynı şekilde gerçek olma olasılığı %30 bütün hikaye sonunda fikrimin değişeceğini zannetmiyorum
      ···
  8. 33.
    +4
    kitabı yanıma aldım ve eve doğru yola koyulduk. içimde nedenini tarif edemediğim bir acı-heyecan vardı, diyaframdan başlayıp göğüs kafesine uzanan bir titreme geliyordu. bu kitaptan kurtulmak istiyordum. büyüyle müyüyle bizim ne işimiz olurdu? biz buraya eğlenmeye kafa dağıtmaya gelmiştik. eve varıp içeri girdik. ahşabın o zarif dokusu beni rahatlatıyordu. ama ibrahimin sözleri ürpermeme neden oldu. "kanka çatıdan tıkırtılar mı geliyor?" burak sağlam bir kahkaha patlattı. "hahaha oğlum amma tırsaksın be kedidir kedi" ama ibrahimin içi rahatlamıyordu. bende de nedenini bilemediğim bir sıkıntı başlamıştı. nereden çıkmıştı dün kendi kendimizi korkutmak, cinlerden bahsedip onları başımıza toplamak? canım sıkılmıştı. bu tatilin keyfini yaşamak yerine zulmünü çekmek istemiyordum.

    güneş yamaçların ardına saklanıp ortalığı yine karanlığa terk ettikçe içime dün geceki korkular gene hülul ediyor yerleşiyordu. her bir ayrıntıda dün konuştuklarımız izlediklerimiz zihnime hücum ediyordu. bu kadar abartmamalıydım. ben hiç korkmazdım ki. ama bu dağ yerinde uzun süredir gelmediğim ev bana güvensizlik aşılıyordu. acaba uzun süre kullanılmayan metruk yerlere cinlerin yerleştiği doğru muydu? şimdi camdan baksam bacakları kegib korkunç kadınları ayin yaparken görür müydüm? acaba o köylerde pınarlardan gelen çalgı sesleri kulağıma burada gelir miydi? şimdi tuvaletim gelirse tuvalet başında hahura kabilesinin cinleri gerçekten sohbet ediyor mudur?

    allahım neler diyordum ben böyle. saçmalamamalıydım. ama işin garibi burak daki aşırı pervasızlıktı. dün gece o da bizimle beraber çok korkmuştu. ama şimdi o burak dünkü ile aynı değildi sanki. gereksiz bir rahatlık vardı üzerinde. siyah yılan onunda aklına gelmiyor muydu acaba?

    üzerimizdeki gerginliği birbirimize belli etmemeye çalışıyorduk. bu gece öyle veya böyle geçecekti. ama inşallah yarın gene bir şey çıkmaz da bu korku bizden gider bizde keyfimize bakabilirdik.

    kitabı alıp şömine de yaktım. içim az da olsa rahatlamıştı. ama bu gece nasıl uyuyacaktım bilmiyordum. ibrahim'in sessiz hıçkırıkları beni üzüyordu. yatakta bildiğim bütün duaları okumaya başladım. o sıra uykuya dalmışım.
    ···
  9. 34.
    +1
    Rez aldim panpa
    ···
  10. 35.
    +2
    kankalar burdaysanız belli edin şevkle yazayım.
    ···
  11. 36.
    0
    devam devam...
    ···
  12. 37.
    0
    Rez ayrac syf 2
    ···
  13. 38.
    0
    rezzullahu ekber
    ···
  14. 39.
    0
    Yaz la yaz bekleme
    ···
  15. 40.
    0
    Rederved kardeşim hızlı biraz
    ···
  16. 41.
    +1
    inşallah yarın devam edeceğim dostlarım.
    ···
    1. 1.
      0
      Ne yarını ya bitir bu gece korkma erken bitirirsen trendden düşmezsin
      ···
  17. 42.
    0
    Abdul rezzak
    ···
  18. 43.
    +1
    Sabah ibrahim'in çağrısı ile uyandım. "Hacim kalk kalk "

    "Hayırdır ibrahim bu telaş ne " dedim

    "Kanka Burak yok. Ne zaman gitti bilmiyorum ama yok" dedi.

    Dün gecenin uykusuzlugu ve pgibolojik yorgunluğu ile bugün öğlene değin anca uyanmıştık. Kendimi hala uykulu hissediyordum. Ağır ağır yataktan kalktim. "Kanka dur şimdi bakarız, buralardadır nereye gidecek. Hele bi giyineyim" dedim.

    ibrahim ise evin içinde volta atıyor " aptal çocuk haber vermeden nereye gitti" diye söyleniyordu.

    Kalkıp giyindim. Evde odaları dolaştık ses seda yoktu. Telefonla aradık çekmiyordu dağ başında. Gel dışari çıkalım dedim. Evin etrafına bakindik. Odunlugun oralara, ormanın iç tarafına baktık hatta dereye kadar inip baktık yoktu. geri eve dönüp unuttuğunuz çatı katına baktık, yoktu. Bu sefer benimde içinde bir kurt düştü. Telefon çekmez ya hadi bir daha arayalım dedim ama bahtsizligimizdan çekmiyordu telefon. Biz böyle ararken aksam olmuştu vakit. ibrahim "la oğlum olum sakin cinler kaçırmış olmasın Burak i" dedi. "yok daha neler yahu" diye karşı çıktım ama içten içe benimde zihnimi kemirip duran bir evhamdi bu. Yoksa dün gecenin korkusundan dolayı sacmaliyor muyduk. Ama nerede olabilirdi. Haber vermeden nereye giderdi. Bu saat oldu neden dönmedi. Ya gelmezse, napacagiz ailesine ne diyeceğiz. Allahım tatil kabusa dönüyordu. O sıra gözüm kapının çaprazındaki askiliga takıldı. Gelirken balık tutmak için getirdiğimiz olta yerinde yoktu. Sinirden gözlerim kan çanağına döndü "Ulan Buraak" diye hançeremi yırtarcasina bağırdım.

    Burak büyü yapmaya gitmişti.
    ···
  19. 44.
    0
    Hızlı yaz la putperest
    ···
  20. 45.
    0
    Devam et aq
    ···