/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 151.
    +3
    182. Sayfayı çevirdi Mete başladı tekrar okumaya.

    "Köpek havladıkça benim için ürperiyordu. Anlamıştım bana karşı sinirli olmadığını tepkisi kesinlikle göremediklerime karşıydı. Cesaretimi topladım köpeğe yaklaşmaya başladım. Aramızda 2 metre felan kalmıştı ki köpek havlamayı kesmiş saldıracak posizyonda hırlamaya dişlerini gösterip ağzını köpürtmeye başladı.

    Durduk uzunca bir süre. Köpek bir anda sendeledi ve mızıklayarak koşmaya başladı olağanca hızıyla benden kaçıyordu. Mızıklaya mızıklaya kaçtı. Korkmuştum bende bu ara sokakta bir köpek tarafından öldürülerek manşet olmak istemiyordum. Caddeye kadar korkudan koştum.

    Artık daha tedirgin ve daha temkinli yürüyordum zaten çok geçmeden de kitapçının önüne gelmiştim."
    ···
  2. 152.
    +3
    183. Sayfa

    "Kitapçıdan içeri girdim yine o sevimli teyze vardı kasada. Bana hafifce baktı bugün yüzü düşüktü ya da beni görünce bu yüz ifadesine büründü tam olarak bilmiyorum hemen. Ayağa kalktı Denielin beni beklediğini söyledi ve üst katı işaret etti.

    Katı heyecanla ve korkuyla çıktım. Kapıyı yine tıklayıp açtım ve girdim.

    Daniel yine kitap okuyordu. Fötr şapkası ve gri ceketi askıda asılıydı. Bana baktı hafif gülümseyerek ve o hafif yahudi aksanıyla.

    -Evladım gel otur şuraya. geçtim oturdum gösterdiği yere.
    -Evladım senin durumunun zor olduğunu sende biliyorsun değil mi?
    -Biliyorum biliyorum da efendim
    -Da sı oğlum kolay olmayacak ama seni bu dertten kurtarabiliriz.
    -Riz derken
    -Kütahyadan bir arkadaşım bana birini önerdi onunla birlikte seni bu illetten kurtarmaya çalışacağız.
    -Ne zaman gelir bu adam efendim.
    -Birazdan burada olur bir şey içer misin?
    -Yok efendim ben sadece bekleyeyim.

    Kendine bir çay söyledi."
    ···
  3. 153.
    +3
    Mete defteri kapattı.

    -Kardeşim gerisini de yarın okuyalım. Adam doğru söylüyordu lan. Saat yine 4 de gelmişti. Karnımızda açtı en iyisi bir yemek söylemek ve ardından uyumaktı uyuya bilirsek. Mete kalktı ayağa pcden yemek söyledi. Beklemeye başladık. O bir köşe de ben bir köşe de birbirimize bakıyor sadece susuyorduk.

    Dayanamadım konuşmaya başladım...
    ···
  4. 154.
    +3
    -Lan bin niye aramadınız he niye
    -Ne
    -La niye aramadınız diyorum niye
    -Ha. Lan arayacak yüz de zütte kalmamıştı.
    -Ne demek kalmamıştı ha. Sizin için o kadar şey yaptım. Tamam size büyük kötülük ettim de arasaydın belli Teo yanımızdaydı. Korktuk, dehşete düştükte beraber düştük lan yine de
    -O iş o kadar kolay değil işte olmuyor lan olmuyor arayamıyorsun
    -Lan senin gelmişini geçmişini gibim lan. Teo öldü lan Teo… Ağlamayha başladım beyler hıçkıra hıçkıra ağlıyordum çocukluk arkadaşım sırlarımla anılarımla beraber toprak oluyordu. Ağlamamak kolaymıydı. Hani beyler olur ya bazı anlarda beyninizde bir şarkı çalmaya başlar işte benimde öyle oldu bir anda beynimin her kovanında bu şarkı çalmaya başladı.

    https://www.youtube.com/watch?v=rdsAgz4dVxM
    Bir menekşe kokusunda seni aramak var ya bu hep böyle böyle gider mi?
    -Lan müptezel bin şu gibik hayatında bir kez doğruyu yapsaydın da şu adama düzgünce baksaydın. Dedim. Tam o sırada kapı çaldı sanırım yemek gelmişti. Hesabı bu sefer ben ödeyeyim diyerek ayağa ben kalktım.
    ···
  5. 155.
    +3
    Kapıyı açtım. Karşımda gençten bir servis elemanı kırmızı giysili işte beyle söylemek istemiyordum da pizzacı hangisi olduğu biraz muallekte kalsın. La adama bakıyorum o bana bakıyor kilitlenmiş ama adam lan sadece bana bakıyor. Saf saf durgun durgun bana bakıyor. Ortamı size şöyle tarıf edeyim beyler.

    Apartman koridorunun ışığı yanıyor ama o ışık birden biraz uzak yani yanıyor ama bizim evin kapısına gib gibi ışık geliyordu. Yani elemanın yüzünü tam olarak göremiyordum. Bende kapının içindeyim yani vücudum evin içindeydi. Neyse beyler bunun da benimde salak salak bakışmalarımız bitmeyecek gibi görünüyordu. Birandan da ani korkutmaya başladı bin salak salak sadece bana bakıyordu. Dayanamadım.

    -Birader pizza nerde
    Göremiyordum ama kafasını oynattığını hissedebiliyordum.
    -Vay anasına çattık ya. Dedim
    Amık göremiyordum ama bir taklıklar yapıyordu onu hissedebiliyorum hem de her hücremde.
    ···
  6. 156.
    +3
    Kapını dışına bir hamle yapmıştım beyler sabrım tükenmişti artık. Bu elemana doğru elimi uzattım ki korkunç bir hızla evin dışana doğru hamle yapar yapmaz beni çekti amık serviscisi burun burunaydık. Onun yüzüyle benim ki arasında neredeyse hiç mesafe kalmamıştı. Aman Allah’ım gözleri simsiyahtı. Gözlerimin içine bakıyordu. Tam gözlerimin içine…

    Yüzü kırış kırış ve çürük rengini almıştı. Gözleri simsiyahtı. Rabbim ne oluyordu. Korkudan ne yapacağımı bilememiştim. Öylece kalakaldım sadece kalakaldım. Nefes bile almadım. Yaklaşık yarım dakika sonra ağzını açabildiği kadar karşımda açtı ve kükreme gibi inleme gibi korkunç aynı zamanda yüksek desibelli lanet bir ses çıkardı. Tabi o kadar tükürükte benim yüzüme yapışmıştı.

    Korkuyordum ama hala 2 elim serbest olmasına rağmen gram tepki veremiyordum. Can korkusu beyler öylece bekliyordum.
    ···
  7. 157.
    +4
    Beyler şukuları dayayın... Devamı Yarın gelecek büyük ihtimal...
    2. Bölümde bitmek üzere.
    ···
  8. 158.
    +1
    Şimdi yaz işte amk
    ···
  9. 159.
    +1
    vay aq saat 9 dan beri okuyorum 3 bardak kahve bitirdim
    ···
  10. 160.
    +1
    Rezerved
    ···
  11. 161.
    +2
    Rezleri alın sukuları verin akşam dikiş var
    ···
  12. 162.
    +1
    Rezerve ahtapot
    ···
  13. 163.
    +1
    bREZZers
    ···
  14. 164.
    +2
    Tükürüklerini saçması bitince sızırtılı ve yankısız sesini duymaya başladım ama korkudan birazcık kaçırmışltım altıma. Bağıra bağıra konuşuyordu eleman.

    -Altınım nerede. Tabi bende gram ses yok içimden dua ediyorum. Bu işkence erken bitsin diye. Benim sessiz kalmama sinirlenmişti sanırım daha gür daha korkunç bir sesle tekrar bağırdı.
    -Altınım nerede? Belli ki eleman sinirlenmişti. Sesim yine çıkmayınca o korkunç yüzü yetmiyor gibi bir de kaşlarını çattı dişlerini sıktı bir daha sordu.

    -Altınım nerede.
    Bende yine ses yok beyler düşündüğüm tek şey hemen kurtulmaktı. Korku, dehşet ne arasanız vardı Allah sonumuzu hayr eylesin.

    Bu benden ses alamayınca çok kızdı lan hani belli olmuyor da hissediyorsunuz ne de olsa metafiziksel bir şey. Algı var ama fiziksel bir iz yok. Korkuyu hissettiklerini biliyordum ne zaman ben felç geçirecek seviyede korksam bu eleman tapukluyordu. Şimdi de neredeyse felç geçirecek seviyeye gelmiştim. Beni tuttu kaldırdı ve evin içine doğru fırlattı. Duvara çarpıp yere düştüm.
    ···
  15. 165.
    +2
    Anını gibi elimö ayağım titriyordu yere düştüğümde kapıya baktım bizim servisci eleman gitmişti çoktan. Amık lan biz bunun parasını vermiştik bizim hoca bize oyun etmez başka bir tak dönüyordu bu işin içinde. Yıllardır normal seyrinde devam eden hayatım neden şimdi tekrardan taka dönmüştü bunun bir açıklaması olmalıydı.
    ···
  16. 166.
    +2
    Beyler öyle bir duygu karmaşasına girmiştim ki bunalım yanında hiç kalırdı. Neden sorusu yok mu işte her şey onun başının altından çıkıyordu. Düştüğüm yerde kalbimi tutmuş öylece yatıyordum. Beni koruyup kollayan Allah’a dua ediyordum. Geçen seneler beni dine yöneltmişti. Hani beş vakit namazında niyazında olan bir adam değildim yine. Ama ara ara namaz kılıp Kur-an okur olmuştum (Not hem Arapça hem Türkçe halini)

    Göğsünde azıcık imanı olmayan adam zaten bu tip şeylere katlanamazdı. Kolay kopan adam Teo gibi olurdu. Ya da Mete gibi gibik dünya hayatını seven bünyevi bir bin olmanız lazımdı.

    Neyse beyler ben orada kaç dakika ya da saniye yattım bilmiyorum bir süre sonra Mete geldim yanıma. Beni o halde yerde görünce bir an telaşlandı adam.
    ···
  17. 167.
    +2
    Kalktım yerden Hafifce doğrularak oturdum. Kulşaklarım öyle bir çınlıyordu ki Mete başımda bir şeyler söylüyor bana sadece boğuk boğuk birkaç kelime geliyordu onu da anlamıyordum daha doğrusu umursamıyordum.

    Kalbimde hafif bir ağrı vardı. Amık onca zaman hor kullandık organı haliyle o da tepkiliydi. Mete ye döndüm gözlerim seçemiyordu. Amık bini beni fena fırlatmıştı ha. Duvardan sıva felan dökülmüş düşünün kuyruk sokumumdaki ağrı ha keza saplanıyordu sinir uçlarıma.
    Neyse beyler sendeleyerek ayağa kalktım ama Metenin söylediği tek kelimeyi bile duymuyordum. Kafam da sadece temiz hava almak düşünmek vardı beyler. Şöyle sigara mı yakacak insanların içinde dolaşarak düşünecektim. Dünü bugünü yarını.
    Mete bir den kolumu tuttu. Karşı koydum kendimi azad etmiş bir dingil gibi sendeleye sendeleye kapıdan çıktım

    -Sabah dönerim dedim. Saat zaten 4ü bir saat sonra güneş doğardı o vakit eve geri dönerdim. 1 Saat bana yeterdi lan yeterdi.
    ···
  18. 168.
    +2
    Caddeye indim. Her yerim ağrıyor, aklım karışık duygularımda sadece Teo vardı. Ağlamak istiyor ağlayamıyordum. Saat 4 aylardan mart 30. Eskişehiri bilen bilir o keskin ayazını insanın içine içine sinen o korkunç soğuğunu.
    Annemi hatırladım bir an için. Çok küçüktüm öldüğünde. Dedemin para hırsına kurban gittiğinde. Onu sadece sarı saçlarını hatırlıyorum. Siyah Beyaz fotoğraflar bırakmış geriye sadece, acaba o da görüyor muydu oğlunun derdini?
    Annem geliyordu aklıma ağlayamıyordum beyler. Ellirim titriyor, sinir krizi geçiriyordum ama yine de ağlayamıyordum beyler. Ölmek ne garip şey anne dedim bir an için. Toprak olmak. Sevgini hatırlamıyorum anne, yüzünü, sesini hatırlamıyorum annem hatırlamıyorum.
    ···
  19. 169.
    +2
    Cadde hemen hemen boştu beyler, rüzgar serin serin esiyor ellerimi ceplerimden çıkaramıyordum. Korku özlem ve acı başka bir şey yoktu beyler başka hiçbir şey. Ölmek istiyordum sadece ölmek. Sonsuza kadar derin bir uykuya dalmak. Sonsuz karanlık ve sessizlik çok iyi gelirdi. Ruhum kalbim zihnim hepsi isyan ediyordu. Uykusuzluk, yorgunluk, duygu karmaşası hepsini aynı anda aynı beden çekiyordu.
    Dilime bir türkü dolandı.

    https://www.youtube.com/watch?v=nG9ByIiips8
    ···
  20. 170.
    +2
    Bir yandan söylüyorum bir yandan ara sokaklardan başka caddelere çıkarak dolaşmaya devam ediyorum. Hatırlamıyorum beyler bir ara güneş doğmak üzereydi. Ben türkümü söyleye söyleye bir caddeye çıktım.
    Az çok insan vardı ama genel olarak böyle genç tayfa hani anlarsınız, ünili tayfa yani. Neyse çiftler evlerine doğru yürüyor ben bir ara türkünün de verdiği efkarla donmuş ellerimi cebimden çıkardım. Amık ne vardı ki öyle hemen dışarı fırlıyon di mi montunu bari al amık bini Ahtapot. Dedim içimden. Kafamı şöyle bir az yan yatırdım sitem edercesine sonra çıkardım cepten Winston softumu yaktım namussuzu yürüyorum.
    Ne kadar yürüdüm bilmem ama güneş doğmuştu yavaş yavaş ışıklar apartmanların aralarından lacivert asfaltlara kadar yayılmıştı.
    Cadde de iyice boşalmış ezan okunmaya başlamıştı. Bir ara bir otobüs durağından oturan bir kız gördüm kısa saçlı benim yaşlarımda ama zil zurna sarhoş hani. Güneş doğmuş ama o mesafeden yüzünü göremiyorum.
    ···