1. 376.
    0
    Reserved
    ···
  2. 377.
    0
    devam panpa.
    ···
  3. 378.
    +1
    uyan artık huur çocuuuğuuuuuuuuuuuu
    ···
  4. 379.
    -1
    1 saate yakın worde hikayeyi yazdım yavas yavas buraya kopyalıyorum
    ···
  5. 380.
    0
    rezercvvvvvvvvvvvvvvv
    ···
  6. 381.
    0
    insanın her sene 1.5-3 bin tl ırzına geçilince böyle bir gibiş farz olmuş, yaptıysan helal olsun.
    ···
  7. 382.
    +1
    bu liseliyi dinleyeni gibeyim amk
    ···
  8. 383.
    +2 -2
    En son Eylül ve Yeliz hocamla yaşananları ve son gelişmeli sizlere anlatmıştım. Eylül hocamdan sonra hayatımda söz sahibi olacak 1 kişi daha çıkmıştı o da Yeliz hocaydı. Hiç beklemediğim bir anda Yeliz hocamın da ayaklarının altında bulunca kendimi ne yalan söyleyeyim artık tırsmaya başlamıştım 'ya kişi sayısı artarsa, ya sadece bayanlarla sınırlı kalmazsa' diye. Neyseki her zaman bayanlarla sınırlı kaldı ama kişi sayısı gün geçtikçe arttı.. Arttı artmasına da öyle ahım şahım derece de değil, beni mutlu edecek derece de işte Günlerim inanılmaz derece de güzel geçiyordu. Aklımda her zaman ikisi vardı. Aslında ne yapacağımı da şaşırıyordum bazen. Sonuçta Yeliz hoca sürekli dersime giren biriydi, haftada temiz 3 dersimiz oluyordu. Bu da 120 dakika demekti kii gerçekten bunları yaşamış birinin dersine girecek olmak beni oldukça heyecanlandırıyordu. Perşembe günü o yaşananlardan sonra ilk defa dersi vardı bize ve sadece o ana konsantre olmuştum. Ders 3. saatti ve ondan önceki 2 derste sadece düşüncelerimin içinde derinlere dalıp durdum.. Zaman geldiğinde heyecanla kapıda sıramda Yeliz hocayı beklemeye koyuldum. Oturduğum kısım kapı yerine duvar tarafında, hocanın kürsüsünün tam önünde 2. sırada yer alıyordu. inanın muhteşem bir görsel şölen sunuyordu bu sıra bana, malumunuz dershane hocaları asla oturmazlar; otursalar da sıraya falan otururlar çünkü sınıflarda sandalye olmaz hocaya özel. Neyseki sonunda mutlu bir yüz ifadesiyle Yeliz hoca kapıdan içeri girdi, beni görünce gözünün ışıldadığını görebiliyordum. ilk girişte hayatımda hiç yapmadığım bir şey yaptım ve ayağı kalktım nedensizce, benden başka kalkanda yoktu halbuki. Bir anlık sınıfın gülüşmelerinin ardından Yeliz hocadan lütfen otur Can'cım, ne kadar saygılı bir genç olduğunu oldukça iyi biliyorum zaten onlar anlamaz işte bunlardan boşver dedi gülümseyerek. Bende teşekkür ederek ve tabi bayağı bir kızararak yerime oturdum. Hocamın ayağında yine oldukça iyi bir spor ayakkabı vardı, bedenine tam oturan dar bir pantalon giymiş paçaları ise normalde kısaydı. Yani çoraplarını falan da görebiliyordum kii öylece ayaklarını izlemekte hoşuma gidiyordu zaten. Ders sırasında sürekli ayaklarına baka baka dalmaktaydımkii Yeliz hocanın Caan uyan sesiyle irkildim. Efendim hocam özürdilerim içim geçmiş bir an falan derken, farkettim farkettim sen git bir yüzünü yıka sonra da aşağıdan şu şu testleri kap gel bakayım dedi bana gülümseyerek. Tabi efendim deyip fırladım bende. Lavaboya geçtiğimde o anın verdiği sarsıntıyla hala titriyordum, oldukça korkmuştum nedense. Ardından işimi bitirip testleri de alıp sınıfa döndüm. Kapıyı çalıp içeri geçtiğimde hoca yoklamayı alıyordu, genelde dersin sonlarına doğru alırdı. Yanına bırakırken kulağıma fısıldayıp şansını bu kadar zorlama, dikkat çekmek istiyorsan da söylemen yeterli deyiverdi. O an ne diyeceğimi şaşırdım, diyemezdim de bir şey zaten herkes test bekliyordu. Gerçi kendi aralarında konuşuyordu herkes ama olsun, o riski göze alamazdım. Çıkışta yanına gidip sessiz bir yere çektim ve özürdilerim efendim dikkat çekme gibi bir amacım kesinlikle yoktu, o yaşananların etkisindeyim hala dedim utana sıkıla. O da hımmm ben de dikkat mi çekmek istiyor bu çocuk dedim kendi kendime, yani öyle bir amacın varsa söyle hiç çekinmem rahat ol dedi ciddi bir şekilde. Yok efendim ne ilgisi var, kesinlikle aklımın ucundan bile geçmedi; anlık bir şeydi bir daha olmaz dedim. Olmasın da zaten, gerektiği yerde nasıl davranmasını bilmelisin yada bilmene gerek yok yakında öğreteceğim ben sana zaten deyip çekip gitti yanımdan. O anda korkuyla az biraz da mutluluk hissini bir arada yaşıyordum, oldukça da tedirgindim hani; çünkü bunların hiçbirinden Eylül hocanın haberi yoktu. Duymasını da istemiyordum nedense, ihanet etmiş gibi hissediyordum kendimi her ne kadar bu işe beni o sokmuş olsa da ...
    Tümünü Göster
    ···
  9. 384.
    0
    helal panpa hayırlı gibişler ola
    ···
  10. 385.
    +1 -2
    O günün çıkışında eve gitmek yerine kütüphaneye çıkıp ders çalışma kararı almıştım. 1 saat falan geçtikten sonra telime bir mesaj geldi, Eylül hocamdandı. Görünce telaşla açıp yanına fırladım. Tek başına beni bekliyordu ve oldukça da ciddi görünüyordu. içeri girdim fakat bir suçlu gibi ağzımı bıçak açmıyordu. Bana bakıp neden çağırdığımı biliyorsun, Yeliz hocanın ters bir insan olduğunu öğrenememişsin henüz sanırım. Neyse sorun değil yavaş yavaş öğrenirsin, cuma çıkışta bir yere gitmiyorsun. 4'e kadar bekle, Yeliz hocanla beraber çıkacakmışsınız dedi. Nasıl yani hocam, siz gelmeyecek misiniz peki deyince de hayır benim hem işim geç bitiyor hemde ardından bazı arkadaşlarıma sözüm var. Ayrıca Yeliz hocanın da ilk seferde beni pek isteyeceğini sanmıyorum, neler yapacaksınız bakalım o gün bende merakla bekleyeceğim Yeliz hocanın beni aramasını deyip hadi şimdi gidebilirsin dedi. Bu mudur yani hocam, kesin mi her şey dedim; evet kesin, yarına kendini ona göre ayarlar. Ha çıkmadan önce bana kantinciyi de bi yolla deyip işleriyle ilgilenmeye devam etti. Oldukça tuhaf hissediyordum. Sanki hiç tanımadığım bir ülkede rehberimi yitirmiş gibiydim. Sessizce çıkıp eşyalarımı toparladım, verilen son görevi yapıp evimin yolunu tuttum. Tüm gün yarın neler yaşayacağımızı düşünüyordum, ne yaptım da bu kadar sinirlendi ki demekten de alıkoyamıyordum kendimi. Sonuçta bunları bana o yaşatmıştı. Ama unuttuğum bir şey vardı, dershanenin kurucularından olduğu için bu tarz şeyleri oldukça önemsiyordu. Amaaan kendileri istedi kii deyip kafamı yastığa vurup rüyalara daldım..
    ···
  11. 386.
    0
    Caps ver huurnun cocugu caps
    ···
  12. 387.
    -1
    @317 gizlilik benim için önemli belki ilerde düşünebilirim
    ···
  13. 388.
    0
    Reserved
    ···
  14. 389.
    0
    reserved
    ···
  15. 390.
    +1 -1
    Eve geldiğimizde gerçekten oldukça güzel bir ev gördüm karşımda. Bizim eve benziyordu da tek farkı bunun havuzu da vardı abi Ne yalan söyleyeyim hayran kaldım eve. içeri girdiğimizde ayakkabı çıkarma falan olayı da yoktu, pek alışkın değildim bu duruma ama sorun da etmedim hani. Bizim burada pek ayakkabıyla girilmez ya neyse.. Bana evi gezdirdikten sonra burada normalde tek kalmadığını, bir de 23 yaşında bir kız kardeşinin olduğunu belirtti. Fotoğraflarda farketmiştim zaten de öyle oldukça güzel bir bayan falan değildi ama son derece bakımlıydı yani. Şuan burada değil, şehir dışında ama ileri de sizi tanıştırabilirim deyip göz kırptı bana ve salona geçtik. Kardeşi onun kadar güzel olmasa da bu durum hoşuma gitmedi değil hani, sonuçta evde 2 kardeş yaşıyorlar ve ben ikisine de hizmet edecektim belkide. En azından kulağa hoş geliyordu yani Neyse salona geçtikten sonra bana mutfakta dolapta enerji içeceği var, getir bir tane dedi bende hemen içeriye geçtim. O da o arada leptop'unu kucağını alıp ayaklarını uzatıp uzandı yerine. Sırtı dik gelecek şekilde rahatça oturdu, ardından da ben içeceğini getirdim ve ayakta beklemeye başladım. Ah be Can nasıl düştün sen bu kızın eline deyip gülmeye başladı. Şaka bir yana ne desem de yapıyorsun yani, buraya kadar da geldin falan ilginç birisin dedi. Bende olan oldu artık hocam, şuandan itibaren sadece sizi rahat ettirmeyi amaçlıyorum deyip gülümsedim tabi hemen (az çakal değilim hani ). Hahaha diye kahkahayı patlatmasıyla iyi o zaman ben dinlenirken sen de önce arkama geçip başımı biraz ovala, ardından da şu meşhur ayak masajına başla bakayım dedi. Başına masaj yaparken oldukça rahatlıyor gibiydi zaten, 15 dakika falan masaj yapmıştım ki topuklularını kendi kendine çıkartıp attı ayağıyla. Bi 5 dakika daha yaptıktan sonra hadi geç bakalım yerine şimdi dedi gülümseyerek. Ayakları muhteşem ötesi görünüyordu çünkü ten rengi çorap giymişti. Çorabın arkasından kırmızı ojeli tırnaklarını oldukça net görebiliyordum ve onları emmemek için kendimi zor tutuyordum. Topukları bayağı bir sertleşmişti, Eylül hocamınki gibi yumuşacık ayaklara sahip değildi malesef ama yine de parmaklarına hayran kalmıştım..
    ···
  16. 391.
    +1 -1
    Ayaklarını kucağıma koyup masaja başladığımda ara ara sırıtıyor, bana bakıp anneni gördüğüm yerde tebrik edeceğim böyle bir çocuk doğurup yetiştirdiği için diyordu Bir süre sonra ayaklarını aynı Eylül hocaya yaptığım gibi çeneme değdirdim, tabi videoları falan izlediğini unutmuştum. Bunu yapınca o ayaklarını indirdi hemen, ne olduğunu çakamadım tabi o anda. 40 dakika kadar sadece masaj yaptım ve uzaktan da olsa ayak kokusunu içime çekmeye çalıştım Meğersem çok farklı planları varmış o konuda. Ayak masajını bitirme komutuyla kendisine baktım, gayet rahatlamış görünüyordu. Aferin aferin Eylül'ü bir kez daha takdir ettim deyip duruyordu. Arından doğrulup bana sıcak çikolata yap, bende bir lavaboya geçeyim deyip gitti. Özene bözene en iyisinden bir sıcak çikolata yapıp tam çıkışıyla orantılı olarak getirip sundum kendisine. Enfes kokuyor deyip televizyonunu açtı ve tam karşısındaki tekli koltuğa oturdu. Ben ne yapacağımı düşünürken, gel bakayım yere uzan dedi. Oha ne oluyor dedim kendi kendime. Uzan derken? deyip yüzüne bakınca da, salaklaşma Can karşıma uzan ve gerisini bana bırak dedi. Geçtim karşısına, ayaklarım koltuğun altına gelecek şekilde, yüzümde ona dönük bir halde uzandım. Ev sıcaktı, yerde de halılar vardı o yüzden üşüme gibi bir sorunum yoktu.
    ···
  17. 392.
    0
    reserved
    ···
  18. 393.
    0
    oyşş devam
    ···
  19. 394.
    +1 -2
    Ayaklarını göğsüme koyup bana bakarak gülümsedi ve gerçekten acınacak haldesin deyip ayağını yüzüme yapıştırdı. O an utancımdan yerin dibine bir kez daha girmiştim ama o muhteşem kokulu ayakların yüzümde sert bir şekilde geziniyor olması da mutlu olmama bir sebepti! Nasıl tepki vereceğimi bilemeden duruyordum sadece, o ise yüzüme yavaş yavaş ayağıyla tokatlar atıyordu. Hoşuma da gidiyordu hani Bir süre sonra aç ağzını bakayım dedi, açtım hemen. iyice aç bir şey deneyeceğim dedi, açabildiğim kadar açtım bende. Bir ayağını dik konumda ağzıma soktu ve tüm ayağını geçirmeye çalıştı, resmen ağzım yırtılacak gibiydi o kadar zorluyordu! Sesimi de çıkartamıyordu ayakları ağzımdaydı, kötü durumdaydım. Tırnaklarını resmen boğazımda hissedebiliyordum ve kusma hissi de gelmeye başlamıştı, gözlerimle yalvarıyordum resmen.
    ···
  20. 395.
    +1 -2
    Göz yaşlarım akmaya başlayınca çekip kendime gelmeme izin verdi, tabi kahkahalar içerisinde. Ne kadar da güçsüzmüşsün, 2 dakika duramadın öyle dedi. Öksürmekten yine konuşamıyordum. Bu şekilde işkencelere devam etti, arada elleriyle de tokatlıyordu ama cidden acıtıyordu. Pek alışkın değildim sanırım tokat yemeğe, ondan bu kadar erken sos veriyordum. Ayaklarıyla işkencesi bitti sanırken birden trample olayına girmez miyiz, hemde başımın altına yastık vermeden! Önce göğsüme bastı, kendimi oldukça sıkıyordum. Ardında yüzüme geleceğini düşünürken alt taraflara yöneldi ve malum yere ayağını koyup gülmeye başladı. O an da ani bir hareketle üstümden koltuğa düşmesine neden oldum ama yapacak bir şeyde yoktu insanlık hali sonuçta. Bu duruma sinir olmuş olacak ki tam şiddetle tekrar üstüme geliyordu kii kapının çalmasıyla irkildik ikimizde. Korkuyla Yeliz hocamın yüzüne bakıyordum. Yavaşta üstüme basarak kapıya doğru yöneldi ama bana hiçbir şey söylemedi. Kalk demediği için orada öylece kala kaldım, korku içerisinde kapıdan kimin geleceğini bekliyordum..
    ···