/i/Korkunclu

Korkularımız yaşamımızı yönlendirir.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +16 -1
    selam panpalar, diablo 2 oynarken başıma gelenleri anlatıyorum.

    haftasonu, bir yaz günü. şimdikini aratmayacak sıcaklar. tahminen 2010 yazı. kırk beş bin sefer silip yeniden kurduğum efsaneler efsanesi bir oyun, diablo. knight taki koxptan illallah edip, cs den de bayınca yine emektar necro mu açmışım bir solukta. act1, act2 derken çatır çatır normalde baal ı ezdim aynı gün. yemek ve wc harici pc başından kalkmayınca, beyin, gözler pert, züt yassı balina gibi olmuş tabi. neyse bugünlük yeter diyip yatmışım direk. aşırı yorgun yatınca genelde rüya görürüm ben ve bu rüyaları en ince ayrıntısına kadar hatırlarım. 10-12 saat diablo ile geçince tabi, bilinç altımda rakanishu lar grup yapıyor mk. en ucunu hatırladığım kadarıyla necro olarak act1 de cold plains de arz-ı endam ediyorum. golemi eahh kıs kıs tu kış kış nidalarıyla salıyorum mosterların üstüne. bir corrupt rogue sürüsünün arasına dalıyoruz golem ve skeletonlarımla. tabiri caizse analarını gibiyoruz. tam sonuncuya golem bi şaplak atınca, kanı üstüme sıçrıyor. o anda uyanıyorum. saat 3-4 arasıydı sanırım. zifiri karanlık. odada duvar saatinin cılız tırk-gırk-cırk sesi. dedim uyanmışken bi çişe gideyim su içeyim. sokak lambasının loş ışığı koridoru aydınlattığı için ışığı açmaya gerek duymadım. tam tuvaletin ordan geçerken lavabonun aynasında bi yansıma belirdi.

    devamı geliyor...
    ···
  2. 2.
    +7
    ilk baş sıradan bir ışık olayıdır deyip yürüdüm geçtim wc ye doğru. sonra dedim ulan o neydi mk. geri geri adımlarla aynaya bi şeytan bakışı attım kenardan. alnım ile gözlerimin bir kısmı aynanın açısına girince korkudan eşikteki mermerin üstünde kayıp düştüm. herhalde kafayı lavaboya vurmuş olacağım ki beynim zangır zangır titriyordu. yerdeyken bi hışımla sıçrayıp ışığı açma planını kurguladım hemen aynaya bakmadan. tam kalkmaya yeltendim ki doğrulamadığımı farkettim. dedim ki dodo işte şimdi sıçtın. sırt üstü lavabonun altındaki su kesme musluklarına tutunarak sürükledim kendimi hole kadar. koluma lavaboya yaslanmış halde kenarda duran vileda çarptı ve yere düştü. hemen aldım viledayı sapıyla ışığı açtım. üstümde kolsuz atletim vardı. her tarafı kan revan içinde kalmış. herhalde başımı çarpınca kafam kanadı diye düşünüp umursamadım. neyse bi beş on dakika sırt üstü yatar vaziyette kendime gelmeyi bekledim belki kalkabilirim diye. gerçekten de bi süre sonra ayaklarım karıncalanmaya başladı. bende belki faydası olur falan diye parmaklarımla sertçe bacaklarıma vurmaya başladım masaj yapar gibi. sonra ayak parmaklarım, ayaklarım, diz kapaklarım derken bacaklar harekete geçti. hemen sağa sola tutunarak doğruldum. ayna arkamda kaldı. ulan baksan bi dert bakmasan bi dert. sanki arkamdaki aynadan biri beni izliyormuş hissine kapıldım. olur ya hani aydınlık odada otururken karanlık koridorda sanki biri seni izliyormuş gibi bir his. aynen o işte. şöyle esselamı aleyküm ve rahmetullah der gibi sağ tarafa doğru kafamı döndürüp aynayı kestim. bir de ne göreyim. kafamda bir gram kan, yara vuruk izi yok. tertemiz mk. ama boynumdan aşağısı kan pislik içinde. nerden geldi bu kan? madem kafayı vurmadım neden ayaklarım tutmadı? karanlıkta aynaya baktığımda görünen o yaratık neydi? böyle sorular sorular kafayı sıyıracakken, ışığı açtığım vileda, dayadığım yerden kurtulup yere düştü. çat sesiyle birlikte "annnnnanıgibeeeaaaaaam" şeklinde bir haykırışım oldu ki, gecenin sessizliğini hattori hanzonun kılıcı gibi yardım attım. ödümü kopardı mk dumun viledasi. neyse bu korku şokuyla biraz kendime gelir gibi oldum. evdeki bütün ışıkları yaktım. atleti çıkarıp temiz bi t-shirt giydim. bütün odaları ekmek bıçağı refakatinde gezdim. bıçakla 3 harfli kesecektim evet. bi bardak suyumu, yastığımı ve pike mi alıp oturma odasına geçtim. tv yi açıp biraz kafa dağıtayım derken kapı çaldı.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    +9
    bıçağı da yanıma alıp belime takarak kapıya gittim. dedim herhalde komşulardan biri geldi bağırınca kontrol etmek için. delikten baktım bizim alt komşu yaşlı bi teyze. açtım kapıyı "noldu yavrum bağırdın iyisin ya birşey yok inşallah" dedi. iyiyim teyze dedim rüyamda korkmuşum biraz dedim. kadın habire boynuma bakıyor tedirgin tedirgin. tam nereye bakıyor lan bu derken aklıma geldi. t-shirt ü değiştirdim ama, kalan kanları temizlememiştim panik ile. kadın da doğal olarak kanlı boynuma bakıyor mk. boynuna noldu dodo oğlum dedi. bende salaktayım nolmuş teyze dedim. kıpkırmızı evladım kanamış sanki dedi. bende elimi boynuma sürdüm sonra baktım hani kanamış mı diye bakar ya insan. tabi kan kurumuş mk yerde yatarken. elime bir iki pul gibi kurumuş kan parçası geldi. valla bilmiyorumki teyze dedim şimdi sen söyleyince farkettim dedim. burnum falan kanamıştır herhalde ben bi elimi yüzümü yıkayayım. sana da zahmet verdik bişeyim yok iyiyim ben dedim. iyi geceler deyip kapıyı kapattım. kapatana kadar kapı arasından ters ters bakmaya devam etti, işkillendi tabi ihtiyar. dedim inş. polis falan çağırmaz şimdi gece vakti bi ton dert. daha kanın nereden geldiğini bilmiyorum mk. ne diyecem adamlara. neyse kanı yıkamadan fotoğraflarını çektim boynumdaki kanların aklıma birşey gelirse bakıp onaylamak için. sonra validenin taş bezi olarak kullandığı bezlerden birini ıslatıp sildim kalıntıları. kolonya falan sürdüm. baktım sabah ezanı okunuyor. ezanın verdiği manevi huzur ile tv karşısında uyuyakalmışım. saat 9-10 gibi kalktım. mutfakta 2-3 yumurta zeytin peynir salça falan var. 2 dilim bayat ekmek kalmış. indim aşağıdaki bakkala ekmek almaya. dönüşte apartmana dışardan baktım öylesine bzim balkona falan. bi baktım alt komşu teyze balkondan bana bakıyor. hedefe kilitlenmiş uçak gibi yürüdükçe kafasıda benle beraber hareket ediyor. bir iki önüme bakıp yine baktım bakıyormu diye hala bakıyor. ama bakışları normal değil; nefret, öfke dolu. betim benzim attı amk kadını öyle görünce. hemen zütün zütün apartman kapısına yanaştım. asansör yok gibe gibe merdivene talim. tam teyzenin kapının önünden geçerken, kapı kilidini açmaya başladı tıkırt kıtırt diye. anahtarlığa takılı olan diğer anahtarların sesiyle karışır şekilde. kilit sesini duymamla, merdivende depara kalkmam bir oldu.
    ···
  4. 4.
    +4
    yeterli ilgiyi görmezse diğer partlar gelmez beyler. uplayalım lütfen.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam panpa
      ···
  5. 5.
    +2
    beyler kusura bakmayın dün işlerim vardı devam edemedim yazmaya bugün partlar geliyor takipte kalın.
    ···
  6. 6.
    +2
    (evet beyler devam. bu arada primci diyen arkadaşlar olmuş. şu an işyerindeyim. vakit buldukça yazmaya çalışıyorum.)

    merdivenlerde 2 şer 3 er hoplaya zıplaya evin kapısına geldim. heyecandan elim ayağım tir tir titriyor. anahtarı kapıya sokamadım o derece. bi de soğuk soğuk terliyorum. neyse bi şekilde anahtarı soktum kapıyı açtım. ben tam içeri girerken alt komşunun kapı sertçe kapandı. dedim bu karı taktı bana kesin. polisi aramasa bile valideyi arayacaktı %90. neyse bi elimi yüzümü yıkayıp 2 yumurta kırdım tavaya. biraz da salça ekledim. oturma odasında tv karşısında gömdüm bi güzel. sonra gece yaşadıklarım aklıma geldi. o kanın nereden geldiği ile ilgili mantıklı hiç bir açıklamam yok amk. tek hatırladığım rüyamda üzerime sıçrayan kan. kafamıda vurmamışım lavaboya, o da belli. artık bu durumu metafizik olaylarla ilişkilendirmeye başladım kafamda. astral seyahat, duru görü, telekinezi, levitasyon gibi bilimsel olarak ispatlanamamış, ancak bir çok kişinin inandığı zihinsel güçler var biliyorsunuz. diablo ile ilgili bir rüya akabinde, bu tarz bir olayı yaşamış olmam, oyun içindeki pagan ritüellerinden metafizik olarak etkilendiğim endişesini uyandırdı kafamda. pagan kültüründe, insan kanının kutsal bir yeri var diye biliyorum. genelde tüm ayinleri kanlı oluyor. tüm bunları kafamdan geçirirken bir yandan da yıkamadan önce çektiğim kan fotolarını inceliyordum telefondan. o zamanlar nokia 6630 vardı bende. kamerası çok iyi değildi ama idare ediyordu. şimdiki telefonlar gibi zoom yapıp detayları çok ne göremiyordunuz. neyse fotoğrafa bakarken bi an sağ kulağımın alt tarafında, boynumun ortasına doğru bir şekil gözüme çarptı. geometrik köşeli hatları olan bir şekil. çok net görünmesede, orada çizime benzer birşey olduğu anlaşılıyordu. 2x dijital zoom yapıp pixel pixel yannan gibi fotoyu incelemeye çalışıyordum amk. LG G3 senin gözünü seveyim ben. neyse yakınlaştırınca o şekillerin içinde sanki kanın renginden farklı bir çizim de vardı. koyu krem rengi gibi böyle. belli belirsiz. diğer köşeli şekillerin aksine bu dairesel bir şekildi. bir küre, bir göz gibiydi sanki. hemen bilgisayarı açtım. o zamanlar deepweb den bi haberiz tabi. girdim google görsellere. tüm şeytani ayin resimlerini, satanizm, paganizm gibi kültürlerin simgelerini araştırdım. en çok benzetebildiğim, davut yıldızı içine çizilmiş bir göz simgesi gibiydi. simgenin orada olması kadar, 2 renkli oluşuda beni çok korkutmuştu. ya kanın çekildiği noktalardaki derimin rengiydi o krem rengi olan kısımlar, ya da işler, daha da içinden çıkılmaz bir hale giriyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    +1
    resim olayını araştırdıktan sonra, yattığım odaya gittim. yastığımda bir iki damla kandan başka birşey yoktu. sahiden burnum kanamış gibiydi yani. yalnız ilgimi çeken bir detay ilişti gözüme. açık mavi renkli çarşafın, yattığımda tam sırtıma gelen kısmı sanki çamaşırsuyu dökülmüş gibi bembeyazdı. çarşafı kaldırıp altına baktım. yatağın gri renkli kumaşıda beyazlamış. yatağı da kaldırıp, bazanın tahta olan kısmını görünce şok oldum. tahta olan kısım yukarıdaki izlerin aynı şeklinde kapkara olmuştu. mumun bıraktığı is izi gibi. sonra bazayı kenara itip yatağın altına baktım. oradaki tablo daha korkunçtu. yine aynı şekilde, laminant parkenin o kısımları, çatlaklı bir vaziyette ve simsiyahtı. hepsinin tek tek fotolarını çektim. bazayı yerine yerleştirip içeriye gittim. bu durum, sıradan bir durum değildi artık anlamıştım. bilgisayarı resimleri araştırmak için açık bırakmıştım. google da duruyordu en son. koltukta otururken gözüm bilgisayara takıldı. bilgisayarı görünce harbiden korkmaya başladım artık. diablo açılmış, karakter seçme ekranında necromancer seçili halde OK tuşuna basmamı bekliyordu. o an altıma sıçtım beyler. bütün evi, topuklarımı yere vura vura sertçe gezdim. balkonlara, kömürlüğe dahi baktım. kapıları, arkasında biri varmış gibi tekmeleyerek çarptım. ve tabi ki kimse yoktu. yine zütün zütün içeriye gidip bilgisayar başına oturdum. elim titreye titreye OK tuşuna basıp nightmare seçip oyuna girdim. oynayanlar bilir normalde oyunu kapatıp açtığınızda nerde olursanız olun girdiğinizde bulunduğunuz act'in townunda doğarsınız. ben girdiğimde beni oyunda daha önce hiç görmediğim, kırmızı fonlu, volkanik temalı bir haritada başlattı. bütün summonlarım çıkarılmış, hazır vaziyetteydi ve itemlerim eskisine göre oldukça iyiydi. fast cast rate ler, regen pointler, hayvani statlar falan. ulan dedim noluyoruz amk. ilk şaşkınlığı biraz atlatıp, necroyu bir yöne doğru koşturmaya başladım. normalde tab tuşuna basınca harita çıkar. tab a basınca harita çıkmıyordu burda. boşlukt koşuyormuş gibi ekranda hiçbir farklı obje yoktu. sadece çatlamış taş görünümlü zemin, o çatlakların arasından yukarıya sızan, yanıp sönen sarı-kırmızı karışımı alev rengi bi ışık hüzmesi. yaklaşık 1 dk falan koşturdum bu şekil. tam sıkılıp esc basıp relog atacaktım ki, ekrana, act1 towndaki Akara' ya benzeyen bi kadın çıktı. Akara'nın aksine bunun üstündeki kaban beyaz renkliydi ve etrafında oyunda daha önce hiç görmediğim, siyah bulut gibi bir aura dönyördü. tepesinde konuşma isteği olunca çıkan soru işareti vardı. gidip üstüne tıkladım ve konuşmaya başladı.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    +1
    evet beyler talebe göre yazmaya devam edeceğim. hikaye çok uzun . kafamı toplayıp bunları yazıya dökmem oldukça zor oluyor. anlayış lütfen.
    ···