eve temizliğe gelen rezzan teyzeyi siktim

geçen yaz, yazlığa gitmek için hazırlık yapıyorduk ailecek. trajik bir kaza bu planları alt üst etti. liman işçi emeklisi olan dedem, emeklilik sonrası aldığı portakal ağaçlarının bakımını yaparken düşüp sağ ayağını kırmıştı. bakacak kimsesi olmadığı için mecburen bizde kalacaktı. o sırada gençliğin de verdiği aptallıkla şövalye ruhum kabardı ve ailem için kendimi feda ettim.

- anne, siz gidin isterseniz ben burda dedemle kalırım.

sonra zerran güzel bi gülüşle

- neden zeynep diye söyledın dedene?

dedi bana, aklımda hiç bişey kalkmamıştı zerran teyzenın göğüs dekoltesini gördükten sonra ufacık afalladım

- ııı şey bilmıyorum aklım gitti birden öyle şey ettim, gel odama geçelim zerran hanım diye söyledım

- eyii dedi kısık bi sesle

odama girdiğimde bilgisayarda açık kalkmış ferrem vardı hala oynuyordu rezza teyze

- aboooovvvv

ben aldım rezzanı kucagıma cıkarttım ranzaya açtım dıbını 2-3 posta attım sonra cıkardım annemın gıysınelerıen boşaldım

gözlerim zevkten kaymaya başlamıştı. odanın içinde bir bomba patlamıştı sanki o sırada, başımdan aşağı bir sıvının aktığını hissettim. arkama bir göz atmamla elinde tabanca olan abiyi fark etmem bir oldu. yüzüme saçma sapan bir gülümseme oturmuştu fark edebiliyordum.

bayılmışım.

2 ay sonra hastanede uyandım. kurşun medulla oblongata'daki solunum merkezini zedelemiş. kurşun çıkarılmazsa yaklaşık 1 ay içinde öleceğim, çıkarılması ise %80 risk taşıyor.

büyük ihtimalle diğer dünyaya gideceğim arkadaşlar, ölmeden önce sizlere hikayemi anlatmak istedim. hepiniz hakkınızı helal edin.

allah'a emanet olun.

amk 35. entry'den beri elim gibimde sıvazlaya sıvazlaya kasıklarım omzuma geldi gibiceksen gib şunu yeter le ağrıdı amk.

rezzanın yanına gittim. şarabın verdiği etkiyle kafası güzelleşmiş buzdolabından aldığı iri bir patlıcanı dıbına sokup mahmut mahmuiuuuut diye inliyordu.

- rezzan teyze ne yapıyorsun?

- 4 yıldır yarrrah yüzü görmedim.ne olur beni sih.

- ayıpsın rezzancım bırak o patlıcanı ve domal.

rezzan siyah elbisesini çıkartırken benim yarraak tavan yapmıştı. rezzanı domaltıp giberken dedem sesleri duymuş sürüne sürüne yanımıza gelmişti. sonra dede torun rezzanı gibmiştik.

beyler, kadın şalvarlı, 39 yaşında 50 gösteriyo filan diye iğrenç iğrenç şeyler anlattı bu herif ama üzücü haber, kadını aklımda canlandırdıkça gibim kalktı..

boyun devrilsin.

ısrar etmediler ki amk

artık beynim devreden çıkmış, içgüdülerim konuşuyordu. bacaklarımın arasında bir taş taşıyordum adeta. yavaş yavaş o 3-4 cm'lik mesafeyi kat ederken, rezzan bir anda gürültülü bir şekilde geğirdi.

zaman durdu, tekrar başladı. 2-3 saniye sonra bir kahkaha patlattı rezzan.

- kusura bakma ya çok yedik.

yataktan kalktım ve tiksintiyle suratına baktım. bir hayvandan farksızdı benim için o anda.

köy dudağı amk tabi organik

büyük abi gece aykutu gibmeye gelmiş aslında göremeyince kızmış :dsa:as

adam ineği gibcek beyler

ulan yine mi milf

önce öğretmeni
sonra annesinin gün arkadaşı
şimdi de temizlikçi

anlatmaya başladı. kendisi 39 yaşındaymış ki en az elli gösteriyordu. 4 senedir üniversite sınavına giren oğlundan hala umutluymuş... köylü hayalleri işte. diğer oğlu da halde çalışıyormuş, patronunun gözbebeğiymiş, patronu en çok ona güvenirmiş. bir de liseye giden çocuğu varmış profesör gibi zekiymiş.

kuzguna yavrusu kartal gözükür derler ya, o hesap.

- allah bağışlasın rezzan teyze.
- sağ ol evladım, sen ne okuyorsun?
- lisedeyim.
- maşallah oğlum maşallah. inşallah vatana millete hayırlı olursun.

senin demenle olacaksa...

boşaldım.

(bkz: temizliğe gittiğim evin oğlunun bana tecavüzü)

eve girdik, o yannanı görücem dedi. şaşırmıştım bi an.

pantolonumu çıkartıp yannanımla kafasına vurmaya başladı, bi yandan mahmuuuuud mahmuuuud diye bağırıyordu bi yandan kendini tokatlıyordu.

küfret bana dedi bi an. nasıl yani? dedim.

küfret bana hoşlaşıyim azıyim dedi, bi an şaşırmıştım başıma hiç böyle bişi gelmemişti.

bende bilmiyorum tabi ne yapıcağımı bi anlık refleksle "senin ananı avradını sülaleni gibiyim" dedim.

rezzan teyze bi bozuldu. bi durakladı.. ayağa kalktı, hiç bişey söylemeden toparlanıp gitti dıbınakoyim.

YAHU Bi SKTiRG GiT BU NAISL HiKYAYE AQ ASKDASLDKAS

yemekteyken bi anda rezzan abilerine dönüp "bu beni elledi, amımı cimcirdi!" diye bağırdı

ben anlam veremedim noluyo dedim, demeye kalmadan abileri tuttu ve hüseyine gibtirdiler beni,

uyandığımda hastanedeydim, yanımda bi not duruyordu: "o yemeği yemicektiniz o gün.."

anladımki mahmutla rezzan hala görüşüyomuş..

- bak gel şimdi dedeme bi sürpriz yapalım.

düştü önüme bu, dedemin odasına girdik. dedem kadını görür görmez, doğrulmaya kalkıştı.

- kim bu kadın aykut? hoşgeldiniz efendim.
- anaam tanımadı.
- rezzan?
- he dayı benim.

dedem şaşkınca yüzüme bakıyordu, muzip bir şekilde sırıttım.

- annen duymasın.
- duyarsa duysun, bu kadının da hakkı değil mi? al bak ne eksiği diğerlerinden.
- oğlum iyi de herkesin yeri ayrı.

rezzan'ın ağlamaya başladığını fark edemedik diyalog sırasında. koşarak çıktı odadan.

- beğendin mi yaptığını dede?