evrim teorisi

evrim teorisini maymundan gelme konusuna bağlayan ve bunu gayet ciddiyetle yapan kimi insanlar var. onlara zaman içinde çok detaylı ve saygılı bazı cevaplar yazdık. okudular geçtiler.*

o nedenledir ki artık daha kısa kesmek istiyorum.
saygıyı da bir tarafa bırakacağım izninizle.

sevgili yarak kafası,
evrim teorisi tıpkı mevcut yerçekimi teorileri gibi bir teoridir ve insanların maymundan geldiğini söylemez. açıp okursanız göreceksiniz ki insanlarla maymunların ortak bir memeliden evrildiğini söyler.

yani tüm canlılar tek sıraya girip birbirinden türememişlerdir. aynı bir ağacın fidandan büyüyüp yüzlerce dala binlerce yaprağa ulaştığı gibi canlılık da farklı dallara ve oradan her bir türe evrilmiştir. bu sen istesen de istemesen de gerçek.

tıpkı dünyada yerçekimi var mıdır tartışması yapmadığımız gibi,
dünyada evrim var mıdır diye de tartışmıyoruz.

neyi tartışıyoruz.
yerçekimi var ama nasıl var?
mekanizması ne?

evrim var ama nasıl var
mekanizması ne?

yerçekimi teorisi de bir teoridir.
evrim teorisi de.

nasıl ki yerçekimi teorisi teori olduğu için yerçekimi yoktur demiyoruz,
evrim teorisi de teori olduğu için evrim yoktur demiyoruz.

bahsettiğimiz teoriye göre de;
insan maymundan gelmemiştir.
insan ile maymun ortak atadan gelmişlerdir.

peki şimdiki maymunlar neden insan olmuyor.
bunun iki çok önemli cevabı var.

1) çünkü insan olmak zorunda değil. bizim atalarımız maymun değildi ki şimdiki maymunlar insan olsun. evrim teorisi diyor ki maymun ve insan aynı dalda farklı iki yapraktır.

peki insan olmasın ama bir başka canlıya neden dönüşmüyor maymun?
işte bunun cevabı da ikinci kısımda gizli;

2) evrim yavaş işleyen bir süreçtir ve bundan dolayı gözlemlenebilmesi için çok uzun zaman gerekmekte. yani omurgalı gelişmiş bir canlının dönüşümünü gözlerimizle görmek istiyoruz diyorsanız milyonlarca yıl yaşamanız gerekiyor maalesef. buna rağmen her canlı evrim geçirmek zorunda da değil. bunca zaman beklemenize rağmen bir şey göremeye de bilirsiniz.

mesela timsah,
milyonlarca yıldır aynı duruyor bu hayvan. onca zaman sen karşısına dikilmiş olsaydın bile, bir gib göremeden hala mal mal bakıyordun hayvana.
ancak illa ben evrimi gözlerimle göreceğim diyorsan o da imkansız değil. bugün bakteriler üzerinde 30.000 nesil boyunca sürdürülmüş denetimli ve kontrollü deneyler mevcut. bir türün bir başka türe evrildiğini bu yolla izleyebiliyoruz. bir iki tıklama ile sen de internetten bunu görebilir, yazılmış sci indexli makalelere ulaşabilirsin.

neden bakteride görüyoruz da maymunda göremiyoruz.
çünkü bakterinin üremesi çok hızlı ve dış etkenlere karşı çok daha açık. bir insan ömrü içinde yüzbinlerce nesil bakteriyi gözlemleyebiliyor.
maymunda bu tip bir kontrollü gözlem yapılabilmesi için milyonlarca yıl yaşamamız gerekiyor.

sanırım konuyu senin gerizekalı beyninin algılayabileceği çiğnenmiş mama seviyesine indirebildim.
hala da inatla ben anlayamadım diyorsan evrimin tersten kanıtı olarak seni meydan meydan gezdirip sergilemek istiyorum. başka bir salak tartışmada yeniden görüşmek üzere diyor seni cehaletinle beraber yattığın karanlık kutuya geri kaldırıyorum canım kardeşim.

iyi geceler.

• sadece bu başlık altında 450 a4 sayfasını 12 punto yazı ile doldurabilecek kadar çok evrim ve evrim teorisi açıklaması olduğunu biliyor muydun?
sormuş olduğun malca sorunun cevabının yüzlerce kez açıklanmış olabileceği hiç aklına gelmiş miydi?
sormadan önce soru soracağın konu hakkında yeterince bilgi sahibi olup olmadığını kontrol etmek ister misin?
tez teori kanun gibi terimlerin ne olduğunu bilmek istemez misin?

evrim teorisi ve evrim hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsan şurayı ziyaret edebilirsin;
http://www.evrimagaci.org

şurada da yararlı bazı cevaplar var.
http://arsiv.ozgurdusuncehareketi.org/index.aspx

ek:
benim okumam zayıf ben izlemek istiyorum diyorsan da şunu izleyebilirsin.

not:
uykulu uykulu yazdım tekrar okuyacak takatim de yok.
yazım hataları ve cümle düşüklükleri için lütfen uyarın müsait bir zamanda düzelteyim.

nihayetinde tüm teoriler gibi evrim de bir teoridir denilerek aşağılanamayacak kadar sağlam bir teoridir.
hakkında onbinlerce makale yazılmış, yüzbinlerce saatlik laboratuvar çalışmasıyla gözlemlenmiş, denetlenmiş, deneylendirilmiş insan zekasının çabasıyla en çok emek verilmiş teorilerinden biridir.

yerçekimi hakkındaki onlarca teoriye teoridir bunlar efendim yerçekimi yoktur diyemeyen adamlar
gelip hakkında elle tutulur tek bir bilgi sahibi olmadıkları evrim konusunda atıp tutmuyorlar mı deliriyorum.

senin teoriye güvenin yoksa yerçekimine neden karşı çıkmıyorsun.
iki sayfa makale yazmanın bile ne kadar zahmetli ve detaylı bir iş olduğunu biliyor musun?

bilimsel veri üretmenin sistematiğinden haberin var mı?
evde osura osura yüzbinlerce sayfalık denetimli makaleye anti tez üretebileceğini gerçekten düşünüyor musun? bu kadar kolay mı oğlum aklındaki bilimsel üretim süreci.

bilime seviye atlatan uçuk çalışmaları geçiyorum, hatta doktora tezlerini falan da geçiyorum, yüksek lisans seviyesinde bir makale yazın getirin okuyalım diye kırk kere çağrı yaptım buradan. hiç kimse yanaşmadı. çünkü yazamıyorsunuz. çünkü daha bilimsel yayınların a'sını b'sini dahi bilmiyorsunuz.

yazacağınız her cümlenin kaynağını göstermek zorunda olmak size çok zahmetli geliyor.
yazdıklarınızı üst kurullara denetlettirmek size batıyor
tezinizi deneylendirmek için yeterli altyapıya sahip değilsiniz.

yani üzülerek söylemek zorundayım ki daha bitirme tezi seviyesinde bile bilim üretemeyecek durumdayken kalkıp en az 50 yıllık sistemli saygın ve sağlam çalışmaların karşısına dikilmeye çalışıyorsunuz.

bakın susun evinizde oturun demiyorum.
bir fikriniz varsa bunu deneylendirin denetlettirin kaynaklarıyla beraber makale haline getirin okuyalım diyorum.

bilimsel bir çalışmayı yaparken izlemeniz gereken yolları öğrenin en azından.
yoksa bilim herhangi bir önkabule dayanmaz
hiç bir sonuca odaklanmaz
ve incelemeden reddetmez

ancak evrim karşıtı kitlenin demogoji ve bilgi kirliliği yaratmak dışında ortaya bir şey koyduğunu göremiyoruz ne yazık ki. kendileri çalıyor kendileri söylüyorlar. açıp iki tane makale okuyun bilimsel bir yayının nasıl zahmetlerle ne kadar emekle ortaya konulduğunu bir görün ondan sonra sizi neden ciddiye alamıyoruz gelin tekrar konuşalım.

3,5 yıl sürüyor lan 70 sayfa basit bir bilimsel yayın yapmak.
geceli gündüzlü 3,5 yıl

ben size bu insanların emeğini aşağılatmam.
hiç boşuna zütünüzü yırtmayın.