/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +3
    Ortamı izledi Punisher. Getirildiği yer bir mezbahaneydi. Canlı hayvanların yanında kesilmiş ve bölünmeye hazır hale getirilmiş hayvanlar vardı. Göğsüne dokunan soğuk şeyse kafası kesilmiş ama tam ayrılmadan asılmış bir inekti.
    Karşısındaki adam beyaz takım elbise giymiş kısa boylu bir adamdı.






    - Sen Punisher olmalısın ben daha kısa bekliyordum seni aslında daha kısa bekliyordum ama sen gerçekten çok iri bir adamsın……..kamyonumuzu neden durdurduğunu sormicam lakin sen zaten olayın farkına varmışsındır geçen gün şirketi patlatanında sen olduğunu biliyoruz. Aslına bakarsan kamyonlarımızı durduracağınıda biliyorduk bu yüzden hiçbirşey taşımadan öylece geziyorduk ve sen…….korkusuz PUNiSHER avcıyken, av durumuna düştün………Şimdi konuşma sırası sende kamyonda neler olduğunu nasıl öğrendin ?... Bak ben makul bi adamım eğer cevap verecek olursan seni aldığımız yere tek parça halinde bırakabilirim. Söz veriyorum yapabilirim bunu. Senden istediğim sadece bir isim başka bir şey değil.

    Punisher ses çıkarmadan adama baktı.

    - Demek konuşmayacaksın. Bunu yapmayı hiç istemezdim ama bana yapacak pek bi yol bırakmıyorsun.

    Arkasını dönüp “RUiZ BURAYA GEL” diye bağırdı.
    Ruiz enine boyuna iri olan deyim yerindeyse çam yarması gibi bir adamdı ve elinde beyzbol sopası gibi bi sopa vardı.
    ···
  2. 52.
    +4
    Takım elbiseli adam Ruiz’in omzuna dokunup “Konuşmasını sağla” dedi. Ruiz “peki parton” dedi ve Frank’a doğru ilerledi.
    Ruiz elindeki sopayla Punisher’ı konuşturmak için epey çaba sarfetti fakat Frank konuşmadı.






    En sonunda vücudu ezikler içinde kalmış olan Frank’i yerinden çözüp bir başka odaya zütürdüler.
    zütürdükleri odada Punisherdan başka bir kişi daha vardı. En köşede karanlıklar içinde bir adamdı bu.






    Punisher’ı yanına attıklarında adam karanlıktan çıkıp frank’in yanına geldi ve “ seni fena hırpalamışlar” dedi. Frank adama baktı konuşması düzgün olan bir adamdı bu üzerinde askeri bir üniforma vardı ve vücudundaki morluklara bakılırsa biriside onu fena benzetmiş gibi duruyordu.






    Benim adım CLiNT BARTON dedi asker ve seni bu kadar patakladıklarına göre onlardan biri olmalısın.
    Hayır dedi Punisher adım FRANK CASTLE onlardan biri değilim ben.
    ···
  3. 53.
    +4
    Pekala o zaman dedi Clint yanındaki küçük çantasından malzemeler çıkartıp Frankin eziklerine ve yarıklarına tedavi uygulamaya çalıştı.
    Frank, Clint kendisine tedavi uygularken gördüğü malzemeleri kullanarak bir şeyler yapmayı düşündü ve “malzemeler ordunun envanterindeki sıhhi eşyalar değil mi ?” diye sordu.
    Evet dedi Clint ben ve bağlı bulunduğum ekip olabilecek yasa dışı organizasyonları izlemek için bölgeye bırakıldık ve helikopter bizi bıraktıktan saatler sonra adamlar bizi eliyle koyduğu gibi buldular. Ekip arkadaşlarım öldü geriye bir tek ben kaldım benide buraya attılar ve ne zaman çıkartırlar bilmiyorum.
    Ne zaman oldu bu olay diye sordu Frank. “Sanırım 1 hafta oldu” diye cevap verdi Clint. Burada günleri pek fazla takip edemiyorsun maalesef.
    Frank ayağa kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Evin içinde etrafı gözlemleyebilecek açık bir yer aradı.
    Çok ama çok büyük bir delik vardı dışarısını çok sınırlı olarak görebilecek bir yerdi.
    Akşam olmasını bekledi……
    ···
  4. 54.
    +4
    Akşam olana kadar etrafı dinlemeye ve gözetlemeye devam etti.






    Akşam olupta etraf sessizleşince Clint’in çantasından sıhhi malzemeleri alıp kilidi açmaya çalıştı. Kısa bir uğraştan sonra kilit açıldı. Etrafta kimse yoktu.






    Kapıyı açtı arkasından Clint geldi 5 metre sağındaki küçük evin ışıkları yanıyordu kapı aralıktı ve kapının önünde elinde silah olan bir kişi bekliyordu.
    Frank ses çıkarmamaya dikkat ederek kapıda bekleyen adamın arkasından yaklaştı ve boynunu çevirerek kırdı hemen arkasında Clint vardı.
    Öldürdüğü adamdaki tüfeği Frank kendine tabancasınıda Clint’e verdi.
    Camdan içersini kolaçan ettiler. içerde 6 kişi vardı. Masada kağıt oynayan 4 kişinin silahları duvara yaslanmış bir şekilde geri kalan 2 kişi silahlıydı ve silahların yaslandığı duvara sırtlarını dayamış bir halde duruyorlardı. Bunlardan bir tanesi Frank’in Punisher’ın malzemelerini kendi üzerine giymişti. Frank bu işe çok sinirlendi.
    ···
  5. 55.
    +4
    Bir diğer masa başka bir köşede duruyordu üzerinde bir takım silahlar ve bir başka çelik yelek ve BiR YAY VE 2 SADAK DOLUSU OK DURUYORDU.
    Bunlar benim malzemelerim işte dedi Clint sessiz bir şekilde.
    Kapının iki yanında beklediler.
    Frank el işaretleriyle ne yapacaklarını anlattı.
    Önce Frank içeri girecek duvardaki iki kişiyi alacaktı Clint hemen arkadan girecek ve masada kağıt oynayan adamları haklayacaktı. Frank duvara yaslanan silahlı kişileri aldıktan sonra destek için masadakilere yönelecekti.
    ···
  6. 56.
    +4
    Frank eliyle üçten geriye saydı.
    3….
    2….
    1….
    içeri Önce kendisi girdi ve duvarda yaslanan kişilerin göğsüne ve kafalarına birer tane kurşun sıktı. Sadece çelik yeleğini alan adamın kafasına özellikle ateş etmişti malzemelerine bir şey olsun istemiyordu çünkü. Arkasından hemen Clint girdi ve masada oturanların






    hepsinin kafasına birer el ateş etti. Frank tekrar masaya döndüğü zaman masadakilerin hepsinin yerde olduğunu gördü. Hepsi de kafalarının aynı yerinden vurulmuşlardı. Hepsinin alınlarının Santimi santimine tam ortasında birer tane delik vardı.
    Nişancılığın iyiymiş dedi Clint’e bakarak. Clint elindeki tabancaya bakarak öyledir dedi.
    Hadi dedi Frank çok ses çıkardık birazdan burası adam kaynar hızlı olmalıyız.
    Öldürdüğü adamlardan kendi malzemesini alırken. “ BUNLAR SANIRIM BANA AiT BENiM ÖLÜ DOSTUM” dedi frank.






    Arka tarafında malzemelerini alan Clint “ Neden öyle dedin ve PUNISHER’ın malzemelerinin burada ne işi var” dedi.
    ···
  7. 57.
    +4
    “Adamı herkes tanıyor” dedi Frank malzemelerini alırken ve bende bu yüzden söyledim başka bir nedeni yok dedi ve ayağa kalktı.
    Clint’e doğru baktığı zaman gözlerine inanamadı…..
    Clint Barton….
    AVENGERS GRUBUNDAKi HAWKEYE iDi……






    Onu pataklanmış halde gördüğü zaman hiç ihtimal vermemişti ama malzemeleri ve okunu aldığı zaman tanımıştı onu. Gerçi adamların alınların tam ortasındaki deliklerden anlamalıydı ama aklına son gelecek kişi bile değildi HAWKEYE….






    Sen dedi Frank. Hawkeye mısın ? Neden benden sakladın ?
    Peki dedi Hawkeye sen neden benden Punisher olduğunu sakladın ?

    Frank cevap veremedi.
    ···
  8. 58.
    +4
    Frank cevap veremedi.

    Hadi dedi bu konuları sonra görüşürüz. Şimdi gitmeliyiz yoksa çok büyük bir çatışmanın ortasında kalacağız.
    Hızlı bir şekilde dışarı çıktılar ve evi gören hakim tepeden evi gözlemeye başladılar. Aynen dedikleri gibi olmuş evin etrafı onlar ayrıldıktan kısa bir süre sonra adam kaynamaya başlamıştı.
    Hawkeye kulağında mavi ışık olan bir cihaza dokunarak konuşmaya başladı.
    - Tony ben Clint beni duyuyormusun ?... Tony beni duyuyormusun ? (belindeki bir panelden bazı numaralar girdi) Tony ben Hawkeye beni duyuyormusun ?... Tanrıya şükür…….Tony şu an benimle en son irtibatın kesildiği yerden itibaren en yakın yerleşim yerini saptamaya çalışın……..hayır hayır sizin gelmeniz çok tehlikeli olur nasıl silahları olduğunu bilmiyorum tehlikeli olabilir………(10 saniye bekledikten sonra)……..tamam pekala birazdan sana işaret vermek için bir noktaya işaretleyici bırakıcam o noktayı cehenneme çevirmeni istiyorum……(sadaktan üzerinde kırmızı ışık olan bir ok çıkardı ve evlerin bulunduğu noktanın orta bölgesine attı)






    …..görebildiniz mi?... tamam bekliyoruz….
    ···
  9. 59.
    +3
    Aradan bir dakika geçmemiştiki Hawkeye,Punisher’e gökten gelmekte olan bir ışığı gösterdi.Punisher bunu ilk başta kayan bir yıldız sandı ama ışık büyüdükçe yıldız olmadığını anladı.






    Gelen bir füzeydi ve geldiği yer muhitin tam ortasıydı.
    STARK SiLAH SANAYi dedi Hawkeye DAHA iYi BiR GELECEK iÇiN DÜNYANIZI DEĞiŞTiRiR.
    Sözlerini bitirdiği an füze çakıldı ve çok büyük bir gürültüyle patladı.
    Her yer yanmaya başlamıştı. Ateşin içinden çıkan insanları görüyorlardı.
    Bulundukları yeri terk ederek füzenin mahvettiği yere doğru ilerlediler. Herkes yanmıştı ve ölüyordu ölmeyenler ise can çekişiyor ve bir süre sonra ölüyorlardı yani ortamdaki kesin olan tek şey….
    ÖLÜMDÜ…..
    ···
  10. 60.
    +5
    Stark endüstrinin silahlarını önceden de görmüştüm dedi Punisher.
    Nerede dedi Hawkeye. Fellucedemi ? yoksa Kandahar’da mı ?
    Her ikisindede cevabını verdi Punisher. Ama hiç bu kadar yakından tanık olmamıştım bir insan neden böyle silahlar yapma isteği duyar ki ?
    Hawkeye cevap vermedi. Eğildi ve yerden kopmuş bir el aldı. Punishere baktı ve tekrar yere bıraktı.
    ilerden bir erkek sesi geliyordu. Sesin olduğu yere doğru geldikleri zaman BEYAZ TAKIM ELBiSELi ADAM olduğunu gördüler. Üzerinde çatının parçaları vardı ve yanıyordu.
    Punisher adamın yanına geldi yerdeki adam Punisher’a bakarak “SEN” diyebildi sadece.
    Evet benim dedi Punisher şimdi konuş beni buraya neden getirdiniz.
    ···
  11. 61.
    +4
    Yerdeki adam gülmeye başladı “tabiki seni öldürmek için Punisher” dedi. Gülerken ağzından kanlar fışkırıyordu. Kim istedi bunu ? adamın nefes alışları zorlaşmaya başlamıştı. KiNGPiN dedi sadece KiNGPiN SENi ÖLDÜRMEMiZ KARŞILIĞINDA BiZE ÇOK PARA VERECEĞiNi SÖYLEDi.





    Binaya roket atan kişinin de sen olduğunu biliyorduk zaten. Afrikadan gelecek olan kamyonların engellenmemesi lazımdı. Bu yüzden senin ölmen gerekiyordu PUNiSHER.
    Punisher istediği isimleri aldığı zaman artık yerdeki kişi yaşamıyordu….
    ···
  12. 62.
    +4
    Hawkeye kulaklığına tekrar birşeyler söyledi ve Punisher’a dönerek Tony STARK bir helikopter yönlendiriyor sanırım benimle gelmeyeceksin dedi.
    Hayır dedi Punisher Los Angeles’ta yapılması gereken işler var.
    Peki dedi Hawkeye o zaman Los Angeles’a gidiyoruz.






    Tepelerinde STARK ENDÜSTRi’ye ait özel bir helikopter belirmişti.
    ···
  13. 63.
    +4 -1
    Takipte kalın beyler devamı gelecek
    ···
  14. 64.
    +4
    ŞUBAT,2005……
    FELLUCE,IRAK…..
    SAAT : 00:35 (GECE YARISI)
    ÖZEL OPERASYONLAR DAiRESi DELTA GÜCÜ….
    KIDEMLi ÇAVUŞ FRANK CASTLE……..






    Skorsky BlackHawk helikopterinin içinde özel ekipmanlı on tane asker bulunmaktadır.

    - Evet beyler biraz önce 302. Ranger gücü ile bağlantımızı kaybettik, muhtemelen ağır ateş altındalar. Görevimiz onları destek gelene kadar çevre binalara yerleşerek korumak. Dikkatli olun burada yaşayan sivillerde var çatışma esnasında tüfeğinizi doğrulttuğunuz yerde olabilirler. Sorusu olan ?
    Takımda kimseden ses çıkmadı.






    Askerlerin telsizlerinden küçük bir bilgi geçti…..
    - Hedefe varmamıza 5 dakika kaldı hazırlıklarınızı kontrol edin.
    Askerler hazırlanmaya başladılar. 5 dakika sonra telsizden “hedefe vardık,ipleri atın” bilgisi geçer.
    5 dakika sonra helikopterin yanlarından kalın halatlar aşağıya doğru atılır ve askerler halatlardan kayarak aşağıya doğru inmeye başlarlar.






    Frank Castle ve ekip arkadaşları bir evin terasında ve evin bir kat aşağısında mevzi alırlar. Pusuya düşen grubun telsiz bağlantısını sağlayan asker vurulmuş ve telsizi kullanılmaz hale gelmiştir.
    Etraftan grubun üzerine sürekli ateş edilmektedir.
    Frank Castle telsizden diğer arkadaşlarına emrimi beklemeden ateş etmeyin komutunu verir.
    Manzara gerçekten korkunçtur. Köşeden çıkıp veya sokağın başından gruba ateş edenler genelde orada mermi yiyip ölmüşlerdir ve sokak artık bir mezarlık halini almıştır.
    Frank eline bir roket atar alarak roket ateşinden sonra ateş etmeye başlayın diye bilgi verir telsizden.
    Roketi tam önlerindeki binanın kolonuna atar ve binanın bir kısmı sokağa yıkılır.
    Artık adamların geleceği tek bir sokak vardır.
    Frank castle ve ekibi aşağıdaki ekibi korumak için destek atışına başladılar. Sokak olduğu gibi cesetlerle dolmuştur ve sokak kan ile yıkanmıştır.
    Aradan 45 dakika geçmişti……
    Telsizlerine bir ses geldi.
    - Burası Karaşahin 64 tahliye için koordinat bekliyoruz tamam.
    Frank koordinatları tam olarak vermiş ve helikopteri beklemeye başlamışlardı. Helikopter tepelerinde belirdiği zaman pusudaki grubu güvenli bir şekilde terasa doğru çıkarmış ve tahliye için hazır hale getirmişlerdi.
    Önce onlar binecek sonra ikinci gelecek helikoptere kendileri binecek ve o lanet bölgeden oldukça hızlı bir şekilde uzaklaşacaklardı.
    Grubun hepsi helikoptere bindiler ve kalktılar fakat helikopterin pilotu telsize bağırarak şunları söyledi.

    - Bak senin tarafına doğru rpg li üç kişi geliyor gördün mü ?
    - Gördüm,gördüm tutunun






    Bu sırada pusuya düşen ekibi alan helikopter herkesin gözleri önünde vurulur ve helikopter olduğu yerde dönmeye başlar.
    - Karaşahin 64 vuruldu,düşüyoruz…….karaşahin 64 düşüyor…..karaşahin 64 düşüyor…….
    Helikopter kalktıktan kısa bir süre sonra vurularak düşmüştür.
    Frank Castle ve grubu hemen olay yerine intikal ederler fakat çok geç kalmışlardır.
    Bütün ekip helikopter pilotu ile ölmüştür…….
    Tümünü Göster
    ···
  15. 65.
    +5
    LOS ANGELES…..
    GÜNÜMÜZ…….
    Punisher helikopterin içinde uyandı bir müddet nerede olduğunu idrak edemedi helikopter sesini duyunca felluceye döndüğünü sandı fakat değildi.
    Los Angeles’a gelmişlerdi…….






    Stark Endüstrisine ait bir fabrikaya iniş yaptılar.
    Hawkeye burada bir müddet kalacağım yapmam gereken bazı şeyler var. NATASHA ROMANOVA ile buluşmam lazım eğer herhangi bir konuda yardıma ihtiyacın olursa ben seni bulurum dedi ve ayrıldılar.
    ···
  16. 66.
    +3
    BiR KAÇ GÜN SONRASI…….
    TOM AMCANIN YERi…..

    Sammy ve frank gene aynı yerde yemeklerini yiyorlardı.
    Birkaç gündür nerelerdeydin dedi sammy. Biraz dolaşmak için çıkmıştım diye cevap verdi frank.






    “Genelde dolaşırken ağzını yüzünü kırarmısın frank heryerin morluklarla dolu” sammy dik bir şekilde frank’a bakıyordu ve bir cevap istediği belliydi.
    Kıza istediği cevabı versen iyi olur frank dedi tom amca. Yoksa omlet diye seni pişirecek burada.
    Frank sammy’ye doğru döndü gülümseyerek bir şeyler anlatacaktı ki sokağın ilerisinden geçen bir kasasındaki adamları gördü frank. iki kişi vardı kamyonetin kasasında ve direk olarak yemek yedikleri yere doğru bakıyorlardı.
    Frankta dikkatli bir şekilde onlara doğru bakınca kasadaki adamlardan biri eğilip yerden bir şey aldı ve Frankin gözleri büyüdü.
    ···
  17. 67.
    +2
    https://www.youtube.com/watch?v=wGdVUK2-NVQ (aşağıdaki partı bu müziği dinleyerek okuyun)

    RPG-7 roket atar silahı…..
    Ve tetiğe bastı…..
    Roket oldukları yere büyük bir gürültüyle girdi ve içerde patladı. Ortalık bir anda toz bulutu haline gelmişti. Etrafta sadece tozun hakim olduğu gri rengi vardı….
    Frank nefes almakta güçlük çekiyordu ve sürekli öksürüyordu.
    Dışarı çıkamazdı çünkü dışarda onu bekleyenler olabilirdi bu çok riskli olabilirdi.
    Bir süre daha içerde kalmayı düşündü. Üzerindeki tişörtü ağzına maske olacak şekilde bağladı.
    Döküntülerin arasından ilk başta el yordamı ile tom amcaya ulaştı.
    Çoktan ölmüştü. Kafasının yarısı ve önlüğü kan olmuş haldeydi sıkıştığı yerden iyice çıkartıp yere koydu.
    Arkasını döndüğünde onu gördü…..
    Sammy…..
    Sırtından giren demir karnından çıkmıştı. Sessiz bir şekilde etrafa bakıyordu. Frank yanına geldiğinde tom amcanın olduğu yöne bakıp “ O öldü değil mi “ diye sordu. Frank o tarafa bakıp “ evet” diyebildi sadece.
    “gece lisesini bitirecektim frank” dedi. “sanırım beni bu halde içeri almazlar” dedi titriyor nefes alışları düzensizleşiyordu.
    Ayrıca dedi “ ölümü uzaklaştırması gereken tılsımda bir işe yaramadı” parmağındaki yüzüğe bakıyordu sammy.
    “Al onu istemiyorum artık zaten çok ağır bir şey”
    Frank “ konuşmamaya çalış gücünü harcama birazdan gelirler” dedi.
    Sammy gülmeye başladı “ beni kurtarmak için mi gelecekler frank ? baksana halime kurtarsalar bile ağzımı artık açamam hata olur cereyan yapar” dedi.
    Nefes alışlar iyice düzensizleşmeye başlamıştı artık.
    Frankin yakasından sertçe tuttu sammy
    “bana bunu yapanlardan intikam alıcaksın frank” dedi.
    “ANLIYORMUSUN ?”
    Beni öldürenleri bulup teker teker CEZALANDIRACAKSIN…….
    Nefes alışları yavaşlamıştı kadının…..
    Ve ELLERiNDE ÖLDÜ……
    AiLESiNiN KATiLLERiNi ARIYORDU ZATEN LiSTEYE BiR KiŞi DAHA EKLENMiŞTi…..

    SAMMY…….

    https://www.youtube.com/watch?v=wGdVUK2-NVQ
    ···
  18. 68.
    +3
    EKiM,2013…..
    LOS ANGELES ŞEHiR MERKEZi……
    BÖLGEYE EN YAKIN BiRiMLERE ÇETELER ARASI SOKAK ÇATIŞMASI RAPOR EDiLMiŞTiR……

    - Merkez burası 6540,sokak çeteleri üzerimize ateş etmeye başladı acil destek istiyoruz
    - Anlaşıldı 6540 durumu kontrol etmeye çalışın destek gönderiyoruz.






    Samy ve ortağı carter şehir merkezinde rapor edilen bir karışıklığı kontrol etmek için bölgeye vardıklarında bunun bir aldatmaca olduğunu fark etmişlerdi ve serseriler üzerlerine ateş etmeye başlamışlardı.
    Carter ateşin başladığı anlarda omzundan ve göğsünden mermi yemişti ve durumu hiçte iç açıcı değildi. Sammy nin de birazdan ortağının kaderini paylaşması olağan gibi duruyordu.
    Beş dakika sonra destek için iki araç gelmişti fakat uzun namlulu silahlar ile polisler daha araçlarından inemeden öldürülmüşlerdi.
    Artık Sammy kendisininde öleceğinden emindi.






    Sammy’nin babası da kendisi gibi polisti ve New York’ta karıştığı bir sokak çatışmasında vurulmuştu. iki hafta komada kaldıktan sonra kalbi bir sabah durmuş ve ölmüştü.
    O an Sammy babasının katilleri ile mücadele etmek için kendine kendine söz vermişti. Onları bulmadan kendisi de ölmeyecekti fakat gerçekler öyle gösteriyordu ki kendisi de babası gibi sokaklarda ölecekti.
    ···
  19. 69.
    +2
    Yer değiştirmek ve ateşten biraz olsun kurtulmak için hemen sağ tarafındaki çöp konteynerinin arkasına saklanmayı düşündü. ileri doğru hamle yaptığı sırada baldırından mermi yedi.
    Ayağa kalkıp toparlandığı sırada sol omzunun olduğu yerden bir mermi daha yemişti. Kendini konteynerın arkasına zor attı. Kanaması vardı. Mermi yediği omzu ve bacağı uyuşmaya başlamıştı.
    ilerden bir karaltı gördü sammy, gözleri kararmaya başlamadan önceydi bu.






    Üzerinde beyaz kurukafaya benzeyen siyah bir çelik yelek giyen,üzerindeki silahlardan anlaşıldığı kadarıyla ya kendisini yada serserileri ortadan kaldırmaya niyetli bir adamdı bu.
    Gözleri kararmadan önce son duyduğu şey ilerden duyulan umutsuzca bir çığlıktı.
    “ ALLAH KAHRETSiN BU PUNiSHER !!!”
    ···
  20. 70.
    +4
    Punisher silah sesleri geldiği an bir şeylerin ters gittiğini anlamış ve hemen olay yerine yakın bir yerde hazırlanmaya başlamıştı.
    Sesler Los Angeles sebze deposunun iki blok ötesinden geliyordu ve orası pek tekin bir yer değildi.
    Sokağa çıkan son bir köşe kalmıştı dikkatli bir şekilde köşeyi döndüğü zaman gördüğü sahne çok kötüydü.
    iki polis arabası içinde öldürülmüş polisler,yerde bir başka polis ve konteynerin arkasına saklanmış diğer bir polis.






    Konteynerin arkasındaki polis kendisini gördüğü zaman bayılmıştı. Göğsündeki işaretin aynı olan bir maske taktı yüzüne ve hemen polislerin öldürüldüğü araçlardan birinin arkasına geçti. Sırtından bir bomba atar çıkardı ve ateş eden üç kişinin olduğu yere doğru ateşledi.
    Bombanın patladığı yerden kırmızı sprey tarzında kan ve organların fırladığını görmüştü. sonra eline favori silahı olan m4a1 alıp olduğu yerden çıktı önce hemen ilerisindeki 4 kişiyi göğsüne ve kafasına gönderdiği mermilerle öldürdü. Onların arkasındaki bir kişi Punisher’e doğru bıçağıyla hamle yapmıştı adamın elindeki bıçağı tutup adamın kendi gırtlağına soktu. Yan taraftaki adam tabancasını Punishere doğru yöneltmişti fakat tabancayı tutup solundaki adamın kafasında büyükçe bir delik açmak için kullandı ve sonra aynı tabancayı alıp sahibinin kafasına doğrulttu ve beynini arkadaki duvara yapıştırdı.





    Geriye uzun namlulu silahları kullanan ve binanın içinde olan 3 kişiye gelmişti.
    M4A1 in bomba atar kısmına düştüğü yerde hem patlayan hemde napalm etkisi yapan bombalardan koydu. Bu tip silahları savaş dışında kullanmak yasaktı gerçi bu serserilerin yaptığıda yasaktı bu yüzden eşit sayılırlardı.
    Tetiğe asıldı…..
    Bomba tam olarak orta pencereden içeri girmişti. Patladıktan sonra olduğu yerde yangın çıkarmıştı. Kavrulan serserilerin camdan atladığını görmüştü.
    ···