lım.
--
spoiler--
son edit: sizin ben mantığınızı gibeyim dıbına kodumun salakları kendi halinizde tartışın başlık altında.
--
spoiler--
--
spoiler--
baba edit: ulan dıbına koduklarım başörtüsünü, kapanmayı tartışmıyoruz ortaokul çağındaki çocukların başörtüsünü tartışıyoruz.
--
spoiler--
öncelikle seviyeyi yükselttiğimi belirteyim de ona göre okuyun.
beyler bildiğiniz üzere ortaöğretimde başörtüsü serbest bırakıldı. bu konuyu burada medeni bir şekilde tartışalım. herkes kendi fikrini söylesin.
bence;
ortaöğretim çağındaki bir çocuk dini ve Allah'ı tam ve doğru olarak kavrayabilecek kapasitede değildir. 5. sınıfa giden çocuğun örtünme konusunda kendi tercihini yapamayacağını düşünüyorum. ortaöğretimde başörtüsünün serbest bırakılmasının, ailelerin çocuklar üzerindeki baskısını arttırmaktan ve fikri hür, vicdanı hür bir nesil yetişmesinin önüne geçmekten; kendi fikirlerine sahip, düşünen birer birey yetişmesini engellemekten başka bir işe yarayacağını düşünmüyorum. bu serbestlik 2 tür insan yetişmesine sebep olacaktır;
1. ultra yobaz koyun tipler
2. aile baskısıyla kapanmış, bu yüzden yasakların cazip geldiği başı kapalı ruhu huur tipler.
her ikisi de toplum normallerinin dışında olacağı için sonuçta ruh sağlığı yerinde olmayan bir nesil yetişeceğini söyleyebiliriz.
siz de fikirlerinizi sunun da toplumun genel kanısını öğrenelim.
edit: @7'deki
atakpanik panpamın ricası üzerine paylaştığı linki ekliyorum
http://soruyorum.com.tr/s...akkinda-ne-dusunuyorsunuz
edit 2: @21 keşke dini Kuran'dan öğrenseydin.
Ey ademoğulları! Size avret yerlerinizi örtecek giysi ve süs kıyafeti
indirdik.
7- Araf Suresi 26
Mümin kadınlara da söyle: Bakışları ölçülü olsun ve cinsel organlarını
korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünenler
hariç açmasınlar.
Örtülerini yaka açıklarına koysunlar. Süslerini şu kişilerden
başkasına göstermesinler: Kocaları, yahut babaları, yahut kocalarının
babaları, yahut oğulları, yahut kocalarının oğulları, yahut kardeşleri,
yahut kardeşlerinin
oğulları, yahut kendi kadınları, yahut
ellerinin altında
bulunanlar, yahut kadına ihtiyaç duymaz olmuş
erkeklerden
kendilerinin hizmetinde bulunanlar, yahut kadınların
mahrem yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Gizledikleri
süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler,
hepiniz topluca Allah’a tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz.
24- Nur Suresi 31
Kadını, kendi zihniyetine göre yaşatmak isteyen zihniyetin çarpıttığı
ayetlerin
başında bu ayet gelir. Bu ayetteki “hımar” kelimesi geniş manalı bir
kelime olup “örtü” manasına gelir. Eski Arap yazılarına
bakılırsa “hımar”ın
yere konulan, masaya örtülen veya herhangi bir örtüyü tarif edebileceğini
görürüz. “Hımar”, başı örterse başörtüsü
olur, masaya konursa masa örtüsü
olur. Eğer “hımar” kelimesi
ile başın örtülmesi istenseydi “hımar ür-res” gibi
bir vurgulama
ile başörtüsü denebilirdi. Böylece “res” kelimesi ile baş bölgesi
vurgulanır ve “hımar” ile beraber başörtüsü net bir şekilde anlaşılırdı.
Nitekim abdest alınmasıyla ilgili ayette başın sıvazlanması söylenirken, baş
kelimesi Arapça karşılığı “res” ile vurgulanır.
Üstelik ayette kapatılacak yerin “yaka açığı” olduğu geçer. Yani “hımar”ın
başı kapatması değil, “yaka dekoltesi”ni örtmesi
istenir. (“Yaka açığı” manasına
gelen “cuub” kelimesi hem bu ayette
kapanılacak bölgeyi belirtmek
için, hem de Hz. Musa’nın yaka açığına
elini soktuğunu belirten ayetlerde
geçer.) “Hımar” kelimesi sırf başörtüsü manasına gelseydi bile bu ayetten
başı örtmek değil, yine
“yaka dekoltesi”ni kapatmak anlaşılacaktı. Üstelik
başörtüsünü Kuran’a maletmek isteyen zihniyet, açık bir saptırma yaparak;
“felyedrmuallak” fiilini “salsınlar” diye tercüme etmektedir. Böylece
ayet,“başörtüsünü yaka açıklarına salsınlar” şeklinde okunacaktır. Oysa hiçbir
şekilde “darabe” kökünden türeyen “felyedrmuallak” fiili “salsınlar” manasına
gelmez. Bu fiille, örtünün “yaka açığına konulması” yani “yaka açığının kapatılması”
anlatılır. Kuran’da “salsınlar, indirsinler”
manasında “felyüdnine”
kelimesi kullanılır. Allah böyle bir ifade kullanmak isteseydi “felyedrmuallak”
fiili yerine “felyüdnine” fiilini
kullanmaz mıydı? Bu örnek bize, gelenekçi
zihniyetin, kendi fikirlerini
doğru çıkartmak uğruna gereğinde Kuran’daki
kelimelerin manasını kaydırmaktan çekinmediğini göstermektedir.
okuyabilirsen oku okumazsan senin de dıbına koyim