gerçek cin hikayesi anlatıyorum gelin

sonra köydeki tek bakkal olan hayri amca beni içeri aldı ve yarağını elime verdi bende hiçbişey sormadan yalamaya başladım. tezgahın arkasına geçtik donumu indirdi ve gibmeye başladı 2 hafta zütümün üstüne oturamadım

http://imgim.com/black_spitting_cobra_1.jpg

eve geldik ama aklımda hala kara yılan vardı , acaba nasıl bir şey yoksa benim o kırık dökük evde gördüğüm yılan gözleri kara yılana mı aitti diye düşünmekten kendimi alamıyordum ve merakıma yenik düşüp tekrar tek başıma o kırık dökük eve gittim , yavaş adımlarla içeriye girdiğimde yine yukarıdan bi ışık süzmesi geliyordu , ben bayağa bi korktum çünkü bu sefer tektim ve gerçekten çok merak ediyodum . yukarı çıkması dediğim gibi zordu tek kişi zor çıkardı ama büyümüştüm ve basket oynarken boyumda 1.80 e doğru gidiyordu o yüzden zar zor çıkabilrdim. yukarı çıktığımda büyük bi sürprizle karşılaştım . meğerse kara yılan dedikleri zenci birinin gibiymiş. tabi çok uzun amk yılan zannediyor herkes.. sonra beni çatur çutur gibti daha da kendime gelemedim

işte size o hikaye geliyor.

bakın kırık dökük ev diyorum ev toprak oldugundan öyle örümcekler ag yapmış duvarları egilmiş iyice herşey eskimiş ama içinde o zamana göre herşey var yani adam baya zengin ama dışardan basit köy evi gibi duruyor. buzdolabı bile var o zamanlar köyde elektirigimiz bile nadir var yani düşünün.

bir zamanlar o evde bir amca yaşıyormuş. 40-45 yaşlarında köyün eskilerinden. bunun mavi bir dosyası varmış sürekli elinde taşırmış biri bu adamı sonkez dosyaya birşeyler yazarken görüyor ve birdahada adamdan haber alınamıyor.
ama garip olan şu adamın evde olmadıgını anlamaları çok uzun sürmüş neden derseniz akşam evde ışık yanıyor. ama evin içinde kimse yok kimse. geceleri ışık alıyor bu ev nasıl oluyorsa böyle sanki içerde ateş yanıyormuş gibi bir ışık sızıyor pencereden. işte bu olayı anlamak için adamın evine giriyor bir grup köylü (adamda zengin hani içerde degerli eşyalar var) onlarlıda alıyorlar ve dosyayıda alıyorlar. bu olaydan 1 hafta sonra adamların hepsi ölü bulunuyor ve aldıkları eşyaların hepsi yerine konulmuş oluyor.

bunu duydum başta inanmadım sonra kaya abi evin üst katındaki cdıbını gösterdi gerçekten ışık yanıyormuş gibi duruyor.

gece başlıyorum anlatmaya rezervleri alın panpalar. ama yavaş yazarım söyleyim.

edit: hikayem gerçekten yaşanmıştır ve fazlasıyla korkutucudur o yüzden eger ki yalnızsanız ve ıssız bir yerde yaşıyorsanız okumayınız.

1-2 ay sonrada size capste verebilirim ama henüz degil.

edit2: 40. entryde başlıyorum.

neyse imamı eve getirdik birkaç dua falan astı. sonra bişeyler okudu falan. karşımıza çıktı kara yılan.. ama o nasıl gözler büyüleyici gözleri vardı böyle masmavi. iki çift yılan gözü. bişeyler fısıldıyodu tısss sesiyle karışık ama arapçaydı galiba. imam ona git dedi. bu hala arapça gibi bişeyler fısıldıyor neyse biraz daha fısıldadıktan sonra kapıdan çıktı gitti.

@49 lan salak herif daha hikayeyi anlatmadım nerden anladın klişe oldugunu ?

her köyde mezarlık olur. kırık dökük evler olur. aptal herif.

serkan yedi ceddinin amında alt komşunu çipet pet oynatayım dünürünü dürüm yapıp gibtiğimevladı

Neden 40?

okumayın cinim adama gitti

o mavi dosyayı gördügüm an şok oldum korkularım tekrar geldi. Bide bu muallakler beni gaza getirmeye çalışıyor deftere ellesene bişey olmaz korkak mısın sen falan diye. hem onlara korkmuyorum diye gurur yapıyorum bir yandanda kızardım domates gibi oldum korkudan. sonunda açtım dosyayı. dosyanın içinde adamın hayatı var. (yani günlük yazmış adam ve birkaç tabu senedi felan var) neyse kimse okuyamadı zaten günlükleri bırakıp gittik ordan bu muallakler bana hala gelmiş bişey olmadı bak falan diyor. ondan sonrada böyle şeylerden korkmayacagıma kendime söz verdim ve tuttum beyler halada tutarım. şimdi olsa çakardım agizlarınada. küçüktüm o zamanlar.

ve sizi belki üzecek ama o yazım güzel geçti. hiç olaysız. mesut mesut yaşıyordum. bu hikayemin birinci kısmıydı. hikayem üç kısım. hepsi birbiriyle baglantılı.

mezarlık, ıssız bir ev, meraklı çocuklar.
senin o klişe hikayeni gibeyim.

reserved

anlatma içinde kalsın kamka ya

eti holdingden geliyorum yeter lan sizin yüzünüzden eti cin satışları düştü

Up up up up

işte evde kalıyoruz ev 2 hafta boyunca bizim. ilk 1 haftamız rahat geçti çocuklarla egleniyoruz fifa falan atıyoruz bilgisayarda. ses sistemimiz var. hepsini kurduk mangal yapıyoruz. içiyoruz iyi kafa buluyoruz falan. bir hafta sonra yapacak bişey bulamadık gece sıkıldık. bende nasıl malım ki orda gelip o mavi dosya hikayesini onlarada anlattım ama burda yazdıklarımdan on kat gerçekçi anlattım korkudan tutuştu bunlar hadi o eve gidelim falan oldular. neyse eve gittik.

panpa uyudun mu yazsana

artık iyice korkuyorum resmen paranormal activity yaşıyoruz ama daha paranormal activity çıkmadı yani.
şimdi birde size saatin yerini anlatıyım. merdivende saat hani merdivenin duvarında. o yüzden gözle rahatça farkettik durdugunu.

sonra düşündük ne yapalım diye. aynı odada yatmaya karar verdik. yanımıza sopa aldık herkesin yanında bir tane korunmalık bişey var ben yanıma balta aldım mesela. arkadaşta tırpan var birinde sopa var. falan hazırlandık. arkadaşın özel almanyadan getirttigi 1 terabaylık harddisk almıştı laptopuna onun webcamiyle kamera sistemi düzenledik telefonları koyduk. sonra birden aklıma esti çatal bıçakları ve kaşıkları merdivenlere dizdik girişe dizdik heryere dizdik takırtısından uyanırız belki diye. işte hazırız yatmaya. o gecede nasıl olduysa uyuduk. sabah kalktıgımızda bismillah diyerek uyandık.

asıl bomba şimdi başlıyor. beyler diger gece yine içtik falan kafalarımız güzel. evin içine sıçıp uyuduk. sabah kalktıgımızda evi toplarken duvar saatinin durdugunu farkettik. (hiç unutmam dokuzu beş geçe durmuştu saat) (atatürkle ilgisi alakası yok) ilk başta önemsemedim normal kalem pil taktım tekrar çalıştırdım.

ondan sonraki gün gece çalılardan sesler gelmeye başladı ve yine bir ses duyduk ama insan sesi gibiydi. bu arada size anlatmadım köyde benim akrabam vardı kutay diye hatırlarsınız hikaye başından. işte oda gelmek istedi. ama kardeşinide getirdi ben sonra bunu evden kovdum falan heralde o yapmıştır diye düşündüm. bu çalı seslerini. sabah kalktıgımızda tekrar saat 9.05 te durmuştu.