1. 901.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    reserved amk her açtığımda baştan okuyom
    ···
  2. 902.
    +38 -2
    Havalar soğumaya başladı yavaş yavaş. Kış aylarını ayrı seviyorum yaa, terasta sucuk keyfi ve rakı çok güzel gidiyor. En nihayetinde aralık da geldi zaten. Aralık demişken, geçen akşam evde hatun misafirler vardı. Karı milleti rakı içmez pek, mecburen vodka almaya gittim şimdi ayıp olmasın diye. Hani bir de sorarsın ya bunlara ne içersiniz diye, baileys falan demiyorlar mı, gülüyorum kahkahalarla. Ulan biradan başka bir şey içmemiş hayatında ama ortama girince baileys istiyorum diyor, hatta biri ebsülüt demişti bir gün, böyle elimin tersiyle vurdum çemçük ağzına, gibtir git buradan, kaybol dedim.

    Neyse, elimde poşet bizim bloğa doğru gidiyorum. Bi baktım, emo basri ve tayfası dışarıda vızır vızır hararetli bir şey konuşuyorlar. Napıyorsunuz lan dedim gecenin bu soğuğunda burada? Abhi dedi, maya takhfimine göre bhu 21 aralhık (aralık’ı bile düzgün söyleyemiyor zütveren) dünyahnın sonhuymuşh. Biz dhe 21 aralhıkı bekhliyos. Ulan it dedim, sokturtma şimdi arına da, maya’na da, 21 aralık’ına da, ondan önce 12 aralık yerli malı haftası var; kuruyemiş, gazoz, kurabiye, elmalı pasta falan getirin, kutlayacaz diyerek hepsini evlerine yolladım ve ben de eve çıktım.

    Karıların vodkalarını doldurdum. içine ne alırsınız dedim, biri nar suyu dedi. Hee dedim, eşeğin gibi. Bastım kolayı amk, alın için dedim. Kendime de rakı doldurdum. Terasa çıktım. Hava serin ama berraktı. Rahat soluyordum. Sonra aklıma maya’lar ve basriler geldi. Ulan diye geçirdim içimden, sen koskoca medeniyet kur, takvim yap, sonra gelgelelim bizim emo basri’nin ağzına düş. Hiç yakışık kalmıyor. Rakıdan sıkı bir yudum vurdum, içeri geçtim ve oku sırtıma alıp tekrar terasa çıktım. Göğe doğru bakıp, hadi dedim, ben hazırım, bekliyorum! 21 aralık’ta ne gelecek bilmiyordum ama öncesinde her yıl nizami olarak kutladığım ve kutlamaya devam edeceğim 12 aralık yerli malı haftasında neler geleceğini biliyordum. Canım felaket bir şekilde baklava ve börek istiyordu.
    ···
    1. 1.
      +6 -1
      ya okçu 3 yıldır düzenli olarak başa sarıp okuyorum sağol varol adamsın gerçekten şu entryimi görürsen bi dönüş yap panpam özelden
      ···
    2. 2.
      0
      Rezervasyon
      ···
    3. 3.
      0
      @1 okçunun yaşadıgı bile meçhul amk ben sana döndüm ve evet diyorum bir evetle gibtir git
      ···
    4. 4.
      0
      Nasi meçhul aq pekekent reyise bise mı oldu
      ···
    5. diğerleri 2
  3. 903.
    0
    ahıahı bu nedir lan ok falan

    güldüm amk.
    ···
  4. 904.
    +1
    adam romalı amk
    ···
  5. 905.
    +1
    Ok yay degildir o takmadi gibi ok tasagi yay sandin zannimca
    ···
  6. 906.
    0
    5. sayfada kaldım
    ···
  7. 907.
    0
    2.reerved 14 deyim
    ···
  8. 908.
    0
    güldüm yine panpa. hoşuma gidiyo senin yazılarını okumak
    ···
  9. 909.
    +36
    Bi akşam bloğa girdim, saat 22.00 suları. Kafam hafiften çakır, arkadaşın birinde demlenip öyle gelmiştim. Asansörlerin ikisi de yukarı katlardaydı. Çağır butonuna bastım ve gelmesini beklerken iniltiyle boğultuyla karışık bir ses duydum hemen karşıdaki kapının ardında bulunan apartman boşluğundan. Ulan dedim kafam mi güzel oldu acaba, hoş birkaç duble ile kelle olacak adam değildim. Aynı ses bir daha geldi. Dedim bu sefer bakmam lazım, merak ettim çünkü. Her an her şey olabilir. Kapıyı araladım, ışık fotoselli olduğu için kendiliğinden yandı ve yeşil plastikten mamül büyük çöp konteynırını gördüm. Ses geliyordu içinden. Bi baktım içine, bizim kapıcı sadık. Ulan dedim amk, napıyorsun burada be muallak? Çektim, zorla da olsa çıkardım konteynırın içinden. Abi dedi Allah razı olsun senden. nefes nefese anlatmaya başladı, ne kadar oldu bilmiyorum ama bayadır burada debeleniyorum diye . Büyük bloklu sitelerde, genelde her katta çöpü atmak için çok geniş pimaş borunun içinden geçen havalandırma boşluğu gibi boşluklar bulunur. Meğersem bu salak, bir üst kattaki çöp haznesinden çöpü atarken dengesini kaybetip çöple birlikte konteynerın içine düşmüş o geniş ve büyük borudan aşağı kayarak. Konteynırın içinde çöp olduğu için de pek zarar görmemiş, yumuşak yere düştüm hesabı. Yalnız benim rakı şişelerinden biri zütüne girmiş olabilir diye şüphelenmedim değil tabi. Ulan gülücem şimdi, gülmek de istemiyorum amk. Var mı bir arıza dedim? Yok herhalde abi dedi. Zaten geçen sene buna motorla çarptığımda da bi tak olmamıştı ite . iyi akşamlar dileyip eve çıktım.

    Tam da rakımı doldurdum mis gibi, bi baktım mesaj geldi. O sıralar hatunun biriyle papaz olmuştum ve muhtemelen mesaj ondan gelmiştir diye düşünerek telefona baktım. Tanımadığım bir numaradan “site yönetimi iyi akşamlar diler. Sitedeki güncel gelişmeler ve haberlerden artık bu şekilde de haberdar olabileceksiniz” diye mesaj atmış zütveren site yönetimi. Çağdaşlığa ve uygarlığa bakın siz amk. Aradım numarayı. Buyurun efendim diye açtı lavuğun biri. Ulan dedim, tamam biz gelişmelerden haberdar olalım olmasına ama, siz gelişmelerden haberdar mısınız? Apartman görevlisi sadık konteynera düşmüş, adamı ben kurtardım amk . O kadar aidat veriyoruz, çip mi takıcaksınız şu muallaklere, artık ne yapacaksanız, hem zaten servisler de gecikiyor diye haykırdım. Adam hepsini halledeceğiz efendim dedi ve iyi akşamlar dileyerek kapattı telefonu. Rakıdan sıkı bir duble aldım ve deri koltuğuma yaslanıp bir sigara yaktım. Deri koltuk delik deşikti amk sigara yanıklarından. Neden değiştirmiyorsun diye soranlara, yaşanmışlıklar var diyordum üzerinde. Oradaki her sigara deliğinin bir hatırası var. Aklıma birden mesaj beklediğim hatun geldi ve bi baktım, sigaranın da külü düşmüş, aha; bana ait, o’nun ve sizlerin asla neler geçtiğini bilmeyecekleri yaşanmışlıktan ibaret başka bir delik daha
    Tümünü Göster
    ···
  10. 910.
    0
    takipteyiz okçu reyiz
    ···
  11. 911.
    0
    20deyim
    ···
  12. 912.
    +31
    Dülülülülü sesiyle uyandım 2 gün önce. Saat sabahın 8’i. Her zamanki gibi akşamdan kalmaydım ve kafam züt gibiydi. Dülülülü deyince gülen muallakler için söylüyorum, hala Ericsson gh 337 telefon kullanıyorum, i phone falan bilmem. internete de hesap makinasıyla bağlanıyorum amk. Neyse, açtım telefonu, hatunun bir hatta. Okçu dedi, kahvaltıya gelicem sana. Kahvaltı mı? Son 5 senedir kahvaltı yapmamıştım. Cazip geldi bir anda. iyi dedim, gel bakalım. Simit de alayım mı? Alma!

    Kalktım tabi haliyle. Aynaya baktım. Yüzüm biraz şişmiş gibiydi ama fena sayılmazdım. Yarım saat geçmeden geldi cıvır. Baktım elinde poşet var. içinde birkaç tane simit, bir de şişe süt. Ulan dedim, hadi simit aldın da, süt ne amk. Hatta şişe süt ne? Madem süt alıcaksın, hani içinden geldi, insan gider kutu süt falan alır. Hatun hemen daldı mutfağa. Buzdolabını karıştırmaya başladı. Sucuk falan vardı ve birkaç tane yumurta. Neler yapabileceğini merak ediyordum ama izlemeye üşendim ve salona geçtim. Baktım sehpayı getirdi ve süslemeye başladı üzerini. Sigara içiyordum. Sabah sigarasını çok severim. Zehirlenmek için en sevdiğim şeydir diyebilirim. Sonra sucuklu yumurtayı getirdi. Devekuşu yumurtası gibi yaymış amk sahana. Midem kalktı. Kusura bakma dedim, yiyemicem bunu. Abi hatunu mutfağa sokmayacaksın, benim bildiğim budur. Geçenlerde birine helva kavurtmuştum, yakmış dibini. Zaten emolara yedirdiydim, bana bir şey olmadı. Biri de barbunya pilaki yapmış getirmiş yine bi akşam, sabaha kadar gaz yaptı. Arayıp Allah belanı versin dedim, intikam mı alıyorsun ne.

    Neyse, bir sigara daha yaktım ve bira açıp terasa çıktım. Güneş her zamankinden daha kızıldı ama her zamankinden daha bir yoktu sanki orada. Sonra düşündüm kendi kendime; ulan dedim okçu, tadelle bile alıcaksan hatuna aldırmayacaksın, gidip kendin alıcaksın. Tadını kaçırıyorlar çünkü. Suç bende değil, biraz da kendinizde arayın bazı şeyleri. Bu yaşıma kadar düzgün yemek yapan hatuna rastlamadım. Siz de rastlayamayacaksınız muhtemelen. sucuk ekmeğe talim ediyorsam bir sebebi var. Yalnızlığı sevmemle alakalı değil bu, en azından düzgün bir şeyler yemek istememle alakalı diyebilirim. Tamam, bir bira daha açayım ben en iyisi
    ···
    1. 1.
      +7
      abi sen geçen duvarın fotoğrafını çekmemiş miydin telefonla, gh 337yle nasıl çektin?
      ···
      1. 1.
        0
        Oo adam haklı :D
        ···
  13. 913.
    0
    reserved
    ···
  14. 914.
    0
    rezerved
    ···
  15. 915.
    0
    afferin lan çok güzel gidiyo
    ···
  16. 916.
    0
    takipteyiz panpa
    ···
  17. 917.
    0
    takipteyim panpa devam et.
    ···
  18. 918.
    0
    21 ayraç
    ···
  19. 919.
    0
    bi rezerve daha
    ···
  20. 920.
    +30
    Ama öyle ama böyle derken bir yılı daha geçti okla, takla, püsürle. Yılbaşında genelde dışarı çıkmayı pek sevmiyorum. Hayır, tacize falan uğrarım endişesi taşımadım hiç ama bence gereksiz organizasyonlar bunlar abi. Ne gerek var amk, o soğukta it gibi titreyip yılbaşında çok eğlendik yea demeye. Millet madara oluyor ama farkında değiller. Bence en güzel yılbaşı, ev ortamında dostlarla geçirilen yılbaşıdır. Açıcan mis gibi rakıyı, harala gürele muhabbet. Keyif alıyorum yani. Saat 23:00 sularında, terasa çıktım biraz hava alayım diye. Aşağıdan gürültüler geliyordu. Bi baktım, site ahalisinin bir kısmı site bahçesinde yılbaşı eğlencesi yapıyor. Ulan millet nelerle uğraşıyor dedim, inip göz atmalıydım kimler var kimler yok diye. Neyse, içeridekilere seslendim ben 10 dakikaya geliyorum, kelle olmayın amk. Kaptım rakı bardağımı, indim aşağı. Gençler takılıyordu ellerinde biralarla. Emo Basri de orada tabi, takmış başına ışıklı noel baba beresini, ekgib olur mu hiç. Dedim ki, ver bakim lan şu bereyi, bi takıcam. Abhie demeye kalmadan çekip aldım başından. Taktım biraz, elimdeki rakıyı vurup bardağı fırlattıktan sonra geri verdim Basri’ ye. Aldı, kendi kafasına taktı bereyi. iki dakika geçmedi, elektrik çarpmış kafasını. Kaçak falan vardı belki de kablolarda, bilemedim.

    Eve çıktım zaten fazla geçmeden. Hatunlardan biri mandalina soymuş o arada, tabakta getirdi. Tombala da alsaydınız bari dedim, hem Bülent Ersoy falan dinlerdik. Bitirim Nazif Kara ve Mahir Kara ailesiyle birlikte yılbaşına giriyor sanki, adeta 70’ leri yaşıyoruz. Bi bıyığım ekgibti, hoş moda oldu yine. Öyle bir dönemdeydik ki, adam yakışıp yakışmadığını umursamadan sırf moda oldu diye bıyık bırakıyordu. Hayır yani, suratı at gibi gibi, bıyık bıraktığında kelebek gibi duruyor ama görmüyor işte, belki de görmemezlikten geliyor. Neyse, canım sıkılmıştı. Yeni yıla girmeye saniyeler kala ben yatmaya gidiyorum dedim ve gidip yattım.
    ···