gizlenen tc gerçekleri ve özel harp dairesi

büyük kıbrıs sorunu meşhur 6 7 eylül olayları bunlar kimler tarafından yapıldı atatürkü kullandılar

50 lili yılların ortalarında menderes hükümetinin gündeminde kıbrıs vardı yunanistan 25 temmuz 1955 te adadaki sorunu uluslararası platforma taşıdı.
kıbrıs sorunu görüşülmek üzere londra konferansı toplandı türkiyeyi dışişleri bakanı fatin rüştü temsil etti fakat anlaşma sağlanamadı.
sorun uluslararasında büyük bir anlaşmazlığa dönüştü kıbrıs artık türkiyenin iç politikasınıda belirliyordu.
liberalleşmeyle beraber dış ticarette canlanma işsizliğin azalması refah düzeyindeki artış geride kalmış yüksek enflasyon ve yoksulluk nedeniyle halkın menderes hükümetine olan tepkisi giderek artıyordu.
hükümet bir yandan ekonomik sorunlarla diğer yandan kıbrıs sorunuyla boğuşurken rum ermeni ve yahudi vatandaşları rahatsız eden gelişmelerde yaşandı. gerçekliği olmayan kıbrıslı rumların adadaki türklere yönelik saldırı düzenleyeceği dedikodusu özellikle de türkiyede ki rumları tedirgin ediyordu bu tedirginlikte haksız değillerdi. mahallelerde ki türk komşularından muhtarlardan ev ve iş yerlerinin adreslerinin istendiğini duyuyorlardı.

istanbuldaki rum ve ermeni aileler 15 ağustos 1955 sabahına evlerinin kapı ve duvarlarına çizilmiş haç figürleriyle uyandılar. bazılarının evleride isle işaretlenmişti kendilerine yönelik tehdidin farkında olan gayrimüslümler güne bu işareti silmekle başladılar ama ertesi sabah yine aynı işaretlerle uyandılar.

aynı günlerde beyoğlu eminönü yedikule adalar bebek yeniköy ve beşiktaş gibi semtlerde bazı kişiler, türk vatandaşlara bayraklar ve kıbrısın tamamen türk olduğunu gösteren haritalar dağıtıyordu bu kişileri ise kimse tanımıyordu.
bunların yanı sıra daha önce sık sık sokaklardan geçirilen kamyonlar gayrimüslümlerin yaşadığı bu semtlerde belli noktalarda topluca bekletiliyordu işe çıkmayan bu kamyonlarda taş sopa testere kaynak makinesi demir makaslar hatta tırpan gibi kesici aletler bulunuyordu.
bu hazırlıklar karşısında rum ve ermeni vatandaşlardaki gergin bekleyiş sürerken özel harp dairesinde de hareketlilik vardı daire başkanı karabelen 25 ağustos 1955 te görevden alındı başka bir merciye atandı, yerine yeni komutanda atanmadı çünkü bu göstermelik bi atamaydı en geç altı ay sonra eski görevine dönecekti.

karabelenin 6 eylül 1955 tarihinde yeni görevine başladığı günlerde dp milletvekili mithat perin ekspres gazetesinde atatürkün selanikteki evine bomba atıldığı haberi yayımlandı. ikinci baskıda ise intikdıbının kesinlikle alınacağı şeklinde tehditler yer aldı, gazetenin bu baskı hızlı bir şekilde kentin en önemli yerlerine dağıtıldı. kıbrıs türktür cemiyetinin çağrıltısı doğrultusunda taksimde izinsiz miting yapıldı.

mitingin hemen ardından gruplar gayrimüslimlerin beyoğlundaki işyerlerini taşlamaya başladı. bir süre sonra gayrimüslimlerin yoğun olduğu beyoğlu kurtuluş şişli nişantaşı yeniköy istinye eminönü yedikule bakırköy fatih eyüp ve arnavutköyde rum, ermeni vatandaşların ve diğer gayrimüslimlerin evlerine iş yerlerine saldırılar düzenlendi olaylar daha sonra moda kadıköy kuzguncuk çengelköy ve adalara sıçradı.

saldırıları gerçekleştiren kamyon münibüsler başka yerlerden hatta başka illerden getirilen gruplardı. organizatörlerin hemen hepsinin yakasında celal bayar ve atatürkün fotoğrafları vardı geçtikleri her yerde gayrimüslimler hakkında konuşuyor ve halkı yağma konusunda teşvik ediyorlardı sonunda onbinlerce kişi organizatörlerle birlikte yağmaya katıldı.

6 7 eylül olaylarının detayları bunlar kimler tarafından düzenlendi

yağma grupları tahrip edecekleri yerleri önceden öğreniyorlardı çünkü tahrikçilerin yada organizatörlerin elinde o semtteki gayrimüslimlerin ev ve işyerlerinin adresi vardı bu adresler muhtarlıklar tarafından önceden hazırlanıp mah a ve özel harp dairesine verilen listelerdi. yani organizatörlere verilen emirler burdan geliyordu
belli semtlerde içi kesici aletlerle dolu olan kamyonların niçin hazır halde bekletildiğide böylece ortaya çıktı bu araçlarda kullanılan aletler yağmalarda kullanıldı. saldırganlar önce işyerlerinin camlarını kırıyor ardından kamyonlarla getirdikleri kaynak makineleri ve demir makaslarla kepenkleri parçalıyordu sonrada işyerinin içinde ne varsa parçalayıp sokağa atıyordu. evlerin kapılarıda yine balta ve benzeri araçlarla kırılıyor ardından herşeyi paramparça edilip dışarı atılıyordu bugün malınız yarın canınız şeklindeki tehditlerde yağmaların ayrılmaz parçasıydı yağmalanan yerler sadece ev ve işyerleriyle sınırlı kalmadı kilise ve mezarlıklara da zarar verildi. kutsal eşya ve resimler haçlar yakıldı şişli ve balıklıda ki rum ortodoks mezarlıklarına da zarar vermek için korkunç yöntemler izlenmişti mezar taşlarıyla yetinilmemiş mezarlar açılıp içindeki kemikler dahi yakılmıştı.
istanbulun 52 yerinde aynı anda çıkarılan yangınlarla tarihi kültürel varlıkları bir gecede yakılıp kül edilirken en büyük yağma beyoğlu ve çevresinde yaşandı rum ve ermeni hastanelerine saldırılıp buralarda da yangınlar çıkarıldı.

istanbulun yanı sıra atatürkün evinin bombalandığı haberinin yerel gazete tarafından yayımlanmasıyla rum vatandaşlarının yaşadığı izmirde de saldırılar oldu kıbrıs türktür derneğinin izmir şube başkanı nuri erdölün gece postası 6 eylül baskısında madem yunanlar türk konsolosluğunu bombaladı öyleyse onların bayrağıda konak meydanında dalgalanmayacak manşetiyle çıktı. bunun üzerine uluslarası fuar nedeniyle konak a asılan yunan bayrağı istiklal marşı eşliğiyle indirilp yerine türk bayrağı asıldı ve yunan bayrağı yakıldı. izmirdeki yunan konsolosluğuna türk bayrağı çekmek isteyen aynı grup red cevabı alınca
konsolosluk içindeki eşyalar ve yunan bayrağı yakıldı konsolosluk çalışanları ise ancak arka kapıdan kaçabildiler. alsancaktaki ortodoks kilisesi yakılırken sahildeki iki rum botuda batırıldı ilginç olan ise itfaiye ekiplerinin fuar alanındaki yangınlardan çok önce olay yerine gitmesiydi. itfaiye memurlarına neden burdasınız sorusu sorulduğunda birazdan yangın çıkacak ve bizde söndüreceğiz oluyordu.

6-7 eylül olaylarındaki bilanço ağırdı 3 ölü 30 yaralı 73 kilise 1 havra 8 ayazma 2 manastır 3.584 ü rumlara ait olmak üzere toplam 5.583 iş yeri ve evin tahrip edilip yakılması...

polisler kendilerini karakola kilitledi cıa başkanı olaylar sırasında istabuldaydı menderes ve arkadaşları yargılanıyor

gayrimüslimlerin evlerinin işaretlenmeye başladığı günden itibaren istanbul polisi alarmdaydı. eskişehir ve başka illerdende takviye polisler geldi olaylar sırasında ise polis, saldırıları seyretmekle yetindi. hatta bazı polis memurlarının üniformayla yağmaya katıldığı gözlendi.
saldırılar karşısında bazı gayrimüslimler saldırı günlerinden önceki zamanlarda arkadaş oldukları polislerden yardım istedi ancak alınan yanıt hep aynıydı
hiçbir şey yapamam

adnan menderes ve arkadaşlarının yargılandığı yassıada mahkemelerinde polisin neden olayları seyrettiği sorusunun cevabı ortaya çıkacaktı. polise hırsızlık ve yangın olayları dışındakilere göz yumun emri verilmişti
yine yassıada duruşmalarında verilen ifadelerden anlaşıldı ki polislere olaylar başladığında karakollardan dışarı çıkma yasağı getirilmişti. olaylar sırasında emniyet müdürlüğündeki polis memuru berkan tümerkan yassıadadaki duruşmalarda o geceyi şöyle anlattı

olaylardan üç saat evvel yani saat dörtte bize emniyet müdürlüğü merkezinden bir emir geldi saat beşten sonra hiçbir polis memuru karakolları terk etmeyecekti bu haber üzerine hepimiz binada kaldık saat altıya doğru her taraftan, özellikle beyoğlundan saldırılarla ilgili haberler geliyordu dükkanlar yağmalanıp kiliseler yakılıyormuş. polis şefimiz celal kosovalı o zaman avrupadaydı. bizde onun vekili olan necati eğinçe sorduk. kendisi ikinci bir emre kadar hiç birşey yapmamamızı söyledi kapıları kilitleyip bekledik

verilen ifadelerden de anlaşılacağı üzere polis olayların olacağından haberdardı evlerin dükkanların yağmalanıp kiliselerin yakıldığı hatta bazı tecavüz vakalarının yaşandığı sırada polis karakolların kapılarını kilitlemişti

olayların başladığı 6 eylül günü başbakan menderes istanbuldaydı. daha sonra yassıada duruşmalarında anlaşılacaktı ki menderes, arabasının içinde bir süre olayları seyretmişti ...
olayların ardından sıkıyönetim ilan edildi sıkıyönetim kumandanlığına üçüncü ordu müfetteşi korgeneral nurettin aknoz atandı fakat rütbesi yetmiyordu, aknozun rütbesi hemen orgeneralliğe yükseltildi.
sıkıyönetim kumandanı aknoz istanbulu üç ayrı askeri bölgeye ayırdı beyazıt beyoğlu ve kadıköy bu askeri bölgelerde ise üç tuğgeneral vardı
kamil akman, namık argüç ve danyal yurdatapan.

cıa başkanı olaylar sırasında istanbulda hükümet olayları komünistlere yıktı kura çeker gibi solcu tutuklamak

yağmalama eylemlerine katılanların yargılanması için bu üç bölgede üç ayrı özel askeri mahkeme kuruldu ( bu dönemde erdoğanın kapattığı ve yine bugün cemaatin kurduğu özel mahkemeler)
duruşmalar basına kapalı yapılıyor böylece olayların arkasındaki güçlerle ilgili bilgilerin gündeme gelmesi engellenmiş oluyordu. beyoğlu özel mahkemesi yağmalama gerekçesiyle tutuklananların sayısını 5 bin 104 olarak açıkladı. ama bir süre sonra tutanaklardaki iddialar düşürüldü ve hepsi serbest bırakıldı

hükümete göre halkı kışkırtan komünistlerdi olayı onların üstüne yıkmaya çalıştılar. uygulanan sıkıyönetim kararının meclis tarafından onaylanması için yapılan olağanüstü toplantıda konuşan fuat köprülü komünistler halkın arasına karışmış ve içinde vatanseverlik barındıran gençlerimizi kışkırtmıştır çünkü komünistler olayları önceden planlamış şimdide komutayı ellerine almışlardır diyordu dikkat beyler bu zamandaki gezi parkı olaylarına çok benzer

başbakan adnan mendereste komünistlerin olayın içinde olduğunu meclisten duyuruyordu. bunun üzerine sıkı bir komünist yönetim komutanı nurettin aknozun talimatlarıyla komünist avına çıkıldı polis solcu olarak bilinen 48 kişiyi olayları tahrik etmek ve yağmalamak suçuyla suçsuz yere gözaltına aldı.
tutuklananlar arasında kemal tahir, aziz nesin, hadi malkoç, nihat sargın gibi tanınan isimlerde vardı ayrıca yine sol görüşlü 19 kişide tutuklandı.
bu kişiler gerçekte olaylara katılmamışlardı. ancak nurettin aknoz komünistler tutuklansın emri çıkardıktan sonra zaten polis tarafından takip edilen bu kişiler tutuklandı.
birinci şubedeki komünistlere ait dosyaların bir kısmı gelişigüzel raflardan indiriliyor kura çeker gibi isimler seçilip ardından bu isimler tutuklanıyordu.
polisde bu isimlerin olaylarla ilgisi bulunmadığını bildiği için sorguya çekmiyordu bile.
nurettin aknoz bunlarla yetinmedi gazetelere olayların komünistler tarafından gerçekleştirdiğinin yazılması emrini verdi. nato ve nato üyesi ülkeler meclis tartışmaları sıkıyönetim ve hükümet aleyhine kesinlikle yazı almayacaktı ve yayınlamayacaktı.

gözaltına alınanlar 1955 yılının son günlerinde serbest bırakıldılar, solcuların neden gözaltına alındığı ve tutuklandığı ise yıllar sonra ortaya çıktı özel harp dairesi ve diğer ülkelerdeki gizli orduların oluşturulmasında aktif rol oynayan cıa başkanı ailen dulles olaylar sırasında istanbuldaydı cıa başkanı dulles mah başkanı behçet türkmene olaylardaki tahribat yöntemlerinin komünistlerin taktiklerine uygun olmasını istemiş ve olayları buraya çekmesini emretmişti.