/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +39 -10
    Sabah uyandım ama her yer tozdu. Hiç bir şey gözükmüyordu. Eşime seslendim ama cevap alamadım. Yatakta değildi. Mutfağa gittim. Gördüğüm manzara ile yıkıldım. Daha sekiz aylık bebeğim orada yatıyordu. Ölmüştü. Eşimi ise bulamadım. O anda ne yapacağımı bilemedim. Bebeğimi kucağıma aldım ve evden çıktım. Evde hiç bir şey yoktu ve bu yüzden yanıma hiç bir şey alamadım. Hiç kimse yoktu. Etraf ceset kokuyordu. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Binadan çıktığımda yıkılmış binalar ve yıkılmak üzere olan binalar vardı. Bebeğimi gömdüm ve ağlayarak oradan uzaklaştım. Sema neredeydi? Burada ne olmuştu? Aklımda çok fazla soru vardı.
    Bir market buldum ve içeri girdim. Her şeyi almışlardı. Kapıya yöneldiğim sırada kapıdan biri girdi. Gaz maskesi takmıştı. Bana "iyi misin?" dedi. Kafamı salladım. Beni aldı ve askeri araca bindirdi. "Burada be oluyor?" dediğim zaman bana "Bu bir savaş. Karanlık ve aydınlık arasındaki büyük bir savaş." dedi. Ben hiç bir şey anlamadım. Sonra "Gece saatlerinde şehire düşen bir uçak ile başladı her şey. Kimse bu uçağın nereden geldiğini anlamadı. Ardından ülkeye bir saldırı başladığı haberi geldi. Havadan gelen paraşütlü askerler. Şehire atılan gaz bombaları. Yıkılan binalar. Yaşadığın için şanslısın." dedi. Ben "Peki ya eşim?" dedim. "Yaşıyor mudur?" diye sordum. Bana döndü ve "Bilemem" dedi. Önüne döndüğü anda kafasından bir kurşun yedi.
    isterseniz devam ederim.
    ···
  1. 2.
    +6


    BU iYiYMiŞ LAN AHUAHAUAUAH



    ···
  2. 3.
    0
    Okunur rez
    ···
  3. 4.
    +2 -1
    Çalıntı amk okumuştum bunu
    ···
    1. 1.
      0
      Ne salladın be.
      ···
      1. 1.
        +1
        Rez alma şeklim bu amk ehehehheh
        ···
    2. 2.
      0
      Anladım hocam. Bir an biri yazdı buna benzer dedim kortum.
      ···
  4. 5.
    +2 -2
    Anani hayat için gibtim
    ···
  5. 6.
    +16 -1
    Kafası direksiyona düştü ve araç sağa doğru dönerek bariyerlere çarptı. Takla atıyorduk. Hatırladığım kadarıyla aracın dibine iki adam geldi. Farklı bir dil konuşuyorlardı. Araçtan çıkmaya çalıştım. Kafama bir tekme yedim ve yere düştüm. Uyandığımda bir direğe bağlıydım. Adamlardan biri bağırıyor ve bana vurmaya hazırlanıyordu. Bir anda 3. bir ses duydum. Aracın kapısı açıldı ve uzun boylu sarışın mavi gözlü bir hatun araçtan indi. Bana yaklaştı ve "Burda ne işin var? Seni öldürecekler." dedi. "Sen dilimizi nereden biliyorsun?" dediğimde bana "Annem Türk'tü." dedi. "Bırakın beni lütfen." dedim. Bana "Sakin ol." dedi. Diğer iki herife bir şeyler söyleyip ellerimi çözdü. Onu takip etmemi istedi.
    Onu takip ederken Sema'nın cesedini gördüm. Yere yıkıldım. Yakınım olduğunu anladı ve bana "Başın sağolsun." dedi. Cevap vermedim. "Adım Aslı." dedi. Döndüm ve "Ben de Eren." dedim. Bana baktı ve güldü. Bense hiçbir şey yapmadım. Onu takip ettim. "Artık kaçabiliriz." dedi. Amacı başından beri kaçmakmış. Bunu duyunca sevindim. Koşmaya başladık. Biz geri gelmeyince o iki gerizekalı bizim kaçtığımızı anladı. Bize yetişmeye çalıştılar ama biz gözden kaybolduk.
    Gece olmuştu. Hava soğuktu. Çantasından silah çıkardı ve bana verdi. Cephanemiz azdı. Dikkatli kullanmam için beni uyardı. "Silah kullanabiliyor musun?" dedi. Ben de "Küçükken babam öğretmişti." dedim. "Güzel o zaman." dedi ve yattı.
    Saate bakamıyordum ama etraf çok karanlıktı. Düşünüyordum. Sema gitti diyordum kendime. Aslında çok kavga ediyorduk. Anlaşamıyorduk. Ölmesi çok büyük bir problem değildi. Hem savaştaydık. Yas tutmak yerine hayatımı kurtarmalıydım.
    Edit: Beyler okuyacaksanız şukulayın veya söyleyin ona göre yazalım.
    ···
  6. 7.
    -1
    Okyanı gibsinler
    ···
  7. 8.
    +13 -1
    Sabah olmuştu ve Aslı çoktan uyanmıştı. Bense ayı gibi uyumuştum. Aslı'nın bana bakıp gülmesi hoşuma gidiyordu. Çok tatlı bir kızdı. Ona çok çabuk ısınmıştım. Bana "Kalk hadi uykucu gitmemiz gerek." dedi. Kalktım ve onu takip etmeye başladım. Uzun bir yola çıkmıştık. ilerliyorduk. Yolun ortasında bırakılmış araçlar ve araçların içindeki cesetler. Etraf iğrenç kokuyordu. Aslı'ya baktım ve "Miden bulanmaz umarım." dedim. Bana baktı ve gülerek "Ben de aynısını sana demeyi düşünüyordum." dedi. Birbirimize bakıp gülümsedik. Hızlıca ilerlemeye başladık. Çalışan bir araba arıyorduk. Bulamayacağımız biliyorduk ama arıyorduk. ileride bir askeri araç gördüm ve Aslı'ya seslenerek koşmaya başladım. Yakıtı vardı ve çalışıyordu. Hemen çalıştırıp yolun kenarından hızlıca ilerledik. Bir kamp yeri bulmak amacımızdı. Yüksek bir yerlere çıkmak daha iyi olur dedik ve dağa giden yola yöneldik.
    Yaklaşık bir buçuk saat sonra bir kamp bulduk. insanlarla konuştuk. Bizi aralarına kabul ettiler. Aslı ile birbirimize sarıldık ve eşyalarımızı kendi bölgemize bıraktık. Kampta gözüme kestirmediğim bir adam vardı. Sürekli Aslı'ya bakıyordu ve sırıtıyordu. Bu durum beni rahatsız etmişti.
    Herkesle teker teker tanıştık. Kendime en yakın hissettiğim iki kişi vardı. Birisi Buğra, diğeri ise Kaan'dı. Gayet iyi anlaşmıştık. Ağır işleri birlikte yapıyorduk. Tabi bu daha ilk gündü. Her şey değişebilirdi. Bir kaç iş yaptık ve ardından oturduk. Aslı yanıma geldi ve oturdu. Kaan ve Buğra ile tanıştı. Dört kişi çok güzel bir ekip olmuştuk. Gece Aslı ile aynı çadırda yatıyorduk. Aslı rahatsız olmasın diye dışarı çıkacaktım çünkü çadır küçüktü. Bana "Kal." dedi. Ben de yanına yattım. Beni öptü. Ben de karşılık verdim ama daha ileriye gitmedim.
    ···
  8. 9.
    +7
    Sabah olmuştu. Beni "Günaydın birtanem." diyerek uyandırmıştı Aslı. Ben de ona aynı şekilde cevap vermiştim. El ele çadırdan çıktık ve tüm kamp birlikte kahvaltı yaptık.
    Kaan ve Buğra ile gidip odun toplayacaktık. Aslı bana döndü ve "Dikkat et." dedi. Ben de "Sen beni dert etme ve dikkatli ol." dedim. Dudağıma bir buse kondurdu ve gülerek diğer kızların yanına gitti. Kaan ve Buğra ile ormana girdik. Silahım yanımdaydı. Bir şey olursa diye yanımda tutuyordum. Buğra odunları aldı. Ben ve Kaan ise bulduğumuz hayvanları yakalamaya çalışıyorduk. Sonuçta erzağımız kısıtlıydı. Bir kaç sincap yakaladıktan sonra geri dönmek için hazırlandık. Buğra "Eren arkana bak!" diye bağırdı. Döndüğümde bir geyik bana boynuzları ile vurdu. Uçtuğumu hatırlıyorum. Kendime geldiğimde Kaan ve Buğra beni taşıyordu. "Beni bırakın kendim yürüyebilirim." dedim ve topallayarak yürümeye başladım.
    Kampa vardığımızda Aslı'yı ve şüphelendiğim bini göremedim. Hemen bizim çadırımıza yöneldim. Aslı "Bırak beni!" diye bağırıyordu. Çadıra girdim ve amcık herif Aslı'yı öpmeye çalışıyordu. Silahımı aldım ve kabzasını ensesine vurdum. Yere yığıldı. Aslı bana sarıldı. Ağlıyordu.
    ···
  9. 10.
    -1
    Trend kokuyor
    ···
  10. 11.
    +1
    20 dk ye geliyorum
    ···
  11. 12.
    +2
    Trenddeyiz vay be
    ···
  12. 13.
    0
    oley be
    ···
  13. 14.
    0
    Fotodaki oyunun adi call of prpiyat vay be duygulandim
    ···
  14. 15.
    +13
    Topallayarak o huur çocuğunu sürükledim ve ağaca bağladım. Herkes gelip bana ne oluyor diyordu. Olayı anlattım ve sustular. Aslı ağlıyordu. Kızlar ise ona moral vermeye çalışıyordu. Sinirlerim bozulmuştu. Göğsüm ağrıyor ve sızlıyordu. Sinirle birlikte daha da sertleşiyordu. bin kurusu uyandı. Anında ağzına yumruğu geçirdim. Dudağı patlamıştı. Vurdum vurdum ve yere düştüm. Göpsümün acısına dayanamıyordum. Kaan ve Buğra beni hemen doktorun çadırına taşıdı. Doktor göğsüme bakıyordu. Bense kalkmak istiyordum. Küfürler saydırıyordum. Doktor kaburgamın kırılmış olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyledi. "Çok hareket etme." dedi ama ben ayağa kalktım ve o bin kurusuna iki defa daha vurdum. Suratı kan içindeydi. Ona ne yapmamız gerektiğini düşünüyorduk. Aslı yanımdaydı ve elimi hiç bırakmıyordu. Bırakmasını da istemiyorumdum zaten.
    Buğra onu orada öyle tutabiliriz dedi ama ben istemedim. Onu öldürmek istiyordum. Yaklaşık 50 metre ileride bir uçurum vardı. Oradan aşağıya atmak istiyordum. Bunu da söyledim. Hayır dediler ama ben çoktan onu çözmüştüm. Sürüklüyordum. Bir anda bir yanma hissettim ve yere düştüm. Ayağa kalkamadım. Uçurumun dibindeydim. Onu tam uca sürüklemiştim. itmeliydim ama kolumu kaldırmak çok acı veriyordu. Yapmalıydım. Acı içinde onu ittim. Sonra ne oldu bilmiyorum.
    ···
  15. 16.
    +7
    Gözlerimi araladığımda Aslı yanımdaydı ve "Ne olur uyan." diyerek ağlıyordu. Bu güzel kızla tanışalı bir kaç gün oluyordu ama birbirimize çok değer veriyorduk. Aklıma bu gelmişti. "Ağlama birtanem." dedim. Bana baktı ve tekrar ağladı ama bunlar mutluluk göz yaşlarıydı. "Ne oldu?" diye sordum ve bana "Sen o namussuzu ittikten sonra bayıldın ve uyanmadın. iki gündür uyuyordun. Doktor göğsünü sardı. Darbe alırsan darbe etkisi azalsın diye." dedi. Elimi kaldırdım ve yanağına koydum. "Seni seviyorum." dedim. Bana doğru eğildi ve "Ben de seni." dedi. Beni öptü.
    Ayağa kalktım. Çadırdan çıktım. Kaan ve Buğra beni görünce hemen ayağa kalkıp nasıl olduğumu sordular. Ben de olumlu cevap verdim. Oturduk. "Hayatta kalmak için askerlerden kaçıyorduk az kalsın bir geyik tarafından öldürülüyorduk." dedim. Hepimiz sırıttık. Kaan "Adamdan geriye sadece kolu kaldı." dedi. "Keşke o da kalmasaydı." dedim. Bana baktı ve güldü.
    Aslı ise başını omzuma dayamış ateşe bakıyordu. Düşünüyordu. Ne düşündüğünü bilmiyordum ama çok tatlı duruyordu. Ateşin etrafa yaydığı ışık suratını çok daha tatlı hale getiriyordu.
    Ateşi söndürmüştük. Herkes çadırına dağılıyordu. Uçurumun diğer tarafından bağırma sesleri ve silah sesleri geliyordu. Sesler arasından ikisi çok tanıdıktı. Elime dürbünü aldım ve etrafı gözetledim. Bir kadın o k açtığımız iki bin tarafından kovalanıyordu. Hiç bir şey yapamıyorduk. Sadece izledik. Hepimiz üzülmüştük. Hayatımızı riske atamazdık. Aslı'nın hayatını riske atamazdım.
    Edit: Kendinizi belli edin ve lütfen ilk entryi şukulayın. Boşa yazmadığımı bileyim.
    ···
  16. 17.
    0
    Rezzzzzz
    ···
  17. 18.
    0
    Oha dıbına koyim adamın başının dibinde kıyamet kopmuş sabah, daha ne tak olduğundan haberi yok. Baştan bittin
    ···
  18. 19.
    +7
    O gece herkes vicdan azabı çekerek yattı. Onu kurtarmak istemiştik. Ama yapamamıştık. Aslı ile bu konuyu konuşmuştuk. Yakında buradan gitmek zorunda kalabilirdik.
    Sabah toplandık ve ne kadar daha burada kalacağımızı tartıştık. Ben, Aslı, Kaan ve Buğra yarın sabah yola çıkmaya karar verdik. Diğerleri ise gelmek istemedi.
    Eşyaları hazırladık. Arka taraftaki gölden su aldık ve biraz suda yüzdük. Göğsüm git gide iyileşiyordu. Bazen ağrısada sıkıntı yoktu.
    O gece Aslı ile birlikte olduk. Bunu istiyordum. Ama cesaret edemiyordum. ilk hamleyi o yaptı. Ben de karşılık verdim. O yüzden sıkıntımız yoktu. Ee tabi cünüp olmuşuz. indik göle bir gusül aldık. Cünüp cünüp yola çıkılmaz.
    Sabah çok güzel uyandık. Gülüyorduk. Eşyaları alıp ayrılmaya hazırlandık. O sıra da doktor geldi. "Ben de sizinle gelmek istiyorum." dedi. Biz de "Gelebilirsin." dedik.
    Dağdan indik ve araçlara bindik. iki araçtık. Yola koyulduk. ilerlediğimiz sırada kamptan silah sesleri geldi. Geri dönmedik. Çok geçti. Yetişemezdik.
    ···
  19. 20.
    0
    devammm
    ···