/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +3
    "... Gelme oğlum gözünü seveyim,yok mu merak edenin senin yok mu arayıp soranın? Al şu parayı git çorbanı iç sonra da evine hadi, hadi be evladım gözünü seveyim... "

    Buraya başımdan geçen iyisi, kötüsü derdi, tasası bol 7 yılı dökeceğim, benden pek bir şey kalmadı bari şurada hiç yoktan bir izimiz kalsın, okuyan eden olursa da başım gözüm üstüne.

    Yıl 2009, aylardan yaz ama son demleri.o zamana kadar saf temiz büyütülmüşüz ne kimsenin bilerek canını yakarım ne canını sıkarım. çocuksun işte bomboş beyaz bir deftersin.o zamana kadar 6-7 tane sevgilim oldu benim ama hepsi masum, çocuksu yakınlıklar sevgiliyiz derdik işte.
    velhasıl yaş o zaman 14-15 falan dershaneye gidiyorum, sınıfta benden iki tane eleman takılıyoruz öyle, derslere gidip geliyoruz ama dinleyenimiz yok. futbolu çok severdi birisi, diğeri de formula 1 meraklısı.ama ben de pek sevmem bu mereti, muhabbeti açılınca kafa olarak uzuyorum.ben o gün bir arkalarındayım bunların önde yine bu tarz muhabbet var ben de önümdeki yaprak testin boşluklarına resim çiziyorum.o sıra arka çaprazda iki kız var bizim sınıfın kızları ama benim pek kelamım yok, duydum o an konuşmalarını uyandım zaten direk. biri dedi diğerine "dur ben bi gidiyorum tanışacam"
    geldi bir arkama ben de duvara yaslanmışım yan dönüğüm sırada. bana o an dediği laf aynen şu "sen ne sapıksın ya" şöyle bi baktım suratına, döndüm teste baktım, çıplak karı falan çizmişim. güldü.zaten öyle naif bi kız değil hafiften atarlı falan takılırdı, hikayenin esas kızı da bu değil zaten. tanıştık ettik her gün bir selamımız var en azından.ben yine bizim oğlanlarlayım hep ama bu kız da arkaya yanaşıyor bazen iki laf ediyoruz.
    birkaç zaman geçti böyle,bir gün geldi bu "sana bir şey diyecem" dedi. işte bu laf 7 senenin girizgahı, kimi zaman çok sövdüm bu lafa kimi zaman da dedim yok moruk iyi ki de demiş be,ya demeseydi?
    ···
  1. 2.
    +1
    Demek öyle
    ···
  2. 3.
    0
    "Söyle bakayım" dedim, dışardayız o sıra koridorda.Çıkışlarda takılırız biz bizimkilerle dershane önünde, ordan burdan laflarız biraz dağılırız. işte o süre zarfında birinin radarına girmişiz ama ciddi bi olay yok. Bizimkinin de arkadaşı ya işte çekiyor yağı "tanışın bi bak çok yakışırsınız" falan diye.Ben daha kızı görmedim bizim dershaneden de değilmiş zaten.Ben bunu güzelce tembihledim yanıma geldiğini bilmesin kız ben bi bakayım uzaktan diye ama hatun milleti, bu lafım dahil her şey aynen aktarılmıştır muhtemelen.Çıkış vakti iniyoruz merdivenlerden, çok net hatırlıyorum nasıl olduysa artık muhabbet ne futbol ne f1, bana diyorlar ki "oğlum rammstein'ın amcık diye şarkısı varmış gördün mü?"yav dedim yok yürüyün normale dönün de az şu betona oturalım. bekliyorum gelsinler de göreyim bakalım çabucak, eve gidip knight oynayacam servera girmiyor geç olunca.
    Baktım kümelendi bizimkilerin grubu ama birkaç kız var hiç bilmediğim nasıl tanıyayım onun söylediğini. Sonra birden benim arkadaş ayrıldı geldi yanıma bak dedi bahsettiğim kız şu.O gün ne yalan söyleyeyim fırtınalar kopmadı içimde. güzel bi kızdı eyvallah ama "tamam" dedim yürüdüm. akşam tak mesaj geldi.Al dedi numarası bu mesaj atmanı bekliyor.Bi ufaktan heyecan kapladı içimi o an.Hissettim mi artık ne olduysa ulan dedim kendi kendime "at bakalım giriyoruz bi yola ama... "
    ···
  3. 4.
    0
    O zaman bende 5800 var zamanın güzel telefonlarından.On bin sms muhabbeti vardı bilenler hatırlar. bende de yapmışım o ara ama pek kullanılmışlığı yok. Attım mesajı o gece konuştuk biraz, ertesi gece daha uzun, sonra daha da çok derken biz düzenli mesajlaşmaya başladık bununla.ama utangaçlık da var daha buluşmuşluğumuz yok birkaç gün geçmesine rağmen, hiç lafını bile etmiyoruz ne o ne ben, dershane çıkışlarına da gelmemişti o günden sonra. yine de var bir şeyler aramızda belli kafamız da uyuşmuştu çok neşeli sıcak kanlı bi kızdı. öyleydi.
    bir akşam ben bunu aradım ev telefonundan, ilk defa sesini duydum o gece. hatırlıyorum konuşmayı 30 saniye falan sürdü sessiz sessiz konuşuyordu "içerde annemler var" dedi ama kulaklarımdan içeri fısıldıyordu o ara sanki, çok tatlı gelmişti sesi, içime işlemişti. işte o an ben ilk defa ciddi bi şeyler hissettim buna. kapadıktan sonra söz aldım, dedim gel
    buluşmamız lazım. birkaç gün sonrası için sözleştik haftaiçine. Evvelsi gece yatıyorum uyku yok kalkıyorum kafam yerinde değil, heyecanlandım.Her şeyi
    anlatıyoruz bu sıra birbirimize benim bi ufak kardeşim var aramızda yaş farkı var baya, buluştuğumuzda onu alacaz beraber anaokulundan, geldi vakit
    elimde çocuğun hırkasıyla gidiyorum sözleştiğimiz yere, yanında bir arkadaşıyla oturmuş banka bekliyor gördü uzaktan kalktı, yaklaştım ben de.
    nasılsın dedim yanaklarını yanaklarıma vurdu, öpmedi yada değdirmedi, evet vurdu. çok sertti hiç unutmuyorum bu detayı iyiyim dedi güldü, içimden söverken
    arkadaşıyla tokalaştım. sonra o beklenen cümleyi söyledi yanındaki "hadi görüşürüz".sevindim, yalnız olalım istiyordum. yürümeye başladık çarşının sokaklarında.
    ···
  4. 5.
    0
    çok hızlı yürüyordu,ara sıra arkasında kaldığım oluyordu nerdeyse. saçma gelebilir ama o okulun kapısında yanyana beklerken çok farklı hissettim
    kafamda gelecekten manzaralar vardı o ara, yakıştık be.geldi o sıra bizim oğlan, eğildi öptü yanaklarından ismini söyledi tanıştılar.ben uzaktan
    izliyorum, elimden aldı hırkasını giydirdi. çıktık okuldan ortada bizim ufaklık iki yanından ikimiz de elini tutmuşuz öylece yürüyoruz. vallahi çok
    güzeldik. nadir de olsa içinde benim bulunduğum bir tablo çok güzeldi. bizim eve bıraktık kardeşimi girerken yakaladım bunu tembihledim "evdekilere
    bi şey deme geliyorum birazdan."
    hemen yakında bir park vardı oraya yürüdük, oturduk bir banka dizdizeyiz. kokusu,gülüşü çok farklıydı. içinde bir duygu hisseder ya insan böyle,
    hiçbir şey ifade etmeyen, heyecan ve mutluluk karışımı bir yumru.her nefes alışımda onu hissediyordum.bir yandan o konuşuyordu ama ben yanımda
    olmasına rağmen onu düşünüyordum.ona özel bir hareket var "heey" der başını yana yatırır gülümserdi, hafif gözleri kısılır böyle, bakanı hayata
    döndürür.her kız yapabilirdi bunu ama o başkaydı.o bana başka geliyordu. seslendi bana gülerek "heey, hadi artık zütür beni" dedi. samimiydik,
    o yapmacık ilişkilerdeki strateji savaşları yoktu aramızda yada nebileyim işte gösterişle, etiketle işi yoktu, masumdu.Otobüsle gidilecek mesafedeydi
    evi, gelmemi istemedi bindirdim otobüsüne. arkamı dönüp giderken mesaj geldi, "çok güzeldi" yazmış. mutluydum çabucak döndüm eve, knight oynadım.
    ···
  5. 6.
    0
    bu mesajlaşmalar devam etti bir süre, bizim ortak arkadaş bana arada "söyle artık sevdiğini bekletme kızı" falan diyordu. dedim herhalde bu kız da boş değil. olsa da farketmez. sevgilim diye sarılmak istiyordum ona, saçlarını doya doya koklamak, eli elimdeyken dolaşmak istiyordum.ama yapım değil seni seviyorum falan demem kolay kolay. hoşlanıyorum senden dedim.o ara modaydı şu laf "benimle çıkar mısın?" onu da kullanmış bulunduk. mesajla oluyor bunlar ha ona da uyandırayım. gelen mesaj "eveet * " aynen buydu. ulan ne güzel evetti be.birkaç gün sonra çarşıdayım bir arkadaşla oturuyoruz bi yerlerde. yazdım buna "gel yanıma özledim seni." başta biraz bahane sıktı ama geldi sonra. sahile gittik beraber deniz kenarına. sessiz bir iskele vardı ilk kez öptüm orada. fotoğraf çekildik beraber, sarıldık oturduk denize karşı. başını başıma bir yaslayışı var ki anlatıyor bir yandan, ablasıymış okuluymuş oymuş buymuş. sokayım hepsine böyle güzel an var mı?tam gidecekken bir çalı arkasında gel bi dedi çekti kendine öptü uzunca. beklemezdim,utanırdı. herhalde alışmıştı bana, vardı bizde bi şeyler.
    ···
  6. 7.
    +1
    Rez panpa
    ···
  7. 8.
    0
    bir süre bu ayarda devam ettik, mutluyduk.hayaller kurmayı çok seviyordu. geceleri mesajlaşırdık çocuklarımız olurdu isimleri belliydi,her akşam başka bir yere gidiyoruz güya. onların hayaleriyle uyurduk.bir gün arkadaşın birinin evindeyim oturuyoruz öyle. nargile falan kurar, dertleşirdik.mesaj geldi, "canım arkadaşlarla çarşıya geldik bizim parkta oturuyoruz gelir misin seninle tanışmak istiyorlar" çıktım evden yürüyorum ama kafamda bitirmek var. seviyordum eyvallah, çok iyiydik, daha önce yaşamadığım kadar iyi.ama hırslarım var saçma hırslar. daha fazlasını istedim işte. gittim parkın yakınında mesaj attım "dışarda bekliyorum gel" diye. geldi yanıma o kısık gözleriyle gülümsedi sarıldı sımsıkı. yanağından öptüm bir kez "neden gelmedin seni bekliyorlar." dedi. Lavuğum işte daha kıza cevap vermeden "ayrılmak istiyorum senden" dedim. başı düştü, kaldırdığında o kocaman kirpikleri ıslanmıştı içini çekti "nerden çıktı" diyebildi."öyle" dedim "kusura bakma." bunu hatırladıkça, hatta şuanda yazarken içim yanıyor, gözüm doluyor.ama o an döndüm yürüdüm, sadece ufak bir burukluk vardı içimde.bu son bir veda değildi, benim sonumun başlangıcıydı.
    ···
  8. 9.
    +1
    Rez alindi
    ···
  9. 10.
    +1
    rez amk rez
    ···
  10. 11.
    0
    akşama doğru devam edeceğim
    ···
  11. 12.
    +1
    Yerimi alayım şurlardan
    ···
  12. 13.
    +1
    Rez bin hızlı yaz hadi
    ···
  13. 14.
    +1

    resim kliplere koyulan resim şuku

    ···
  14. 15.
    0
    ufaktan başlıyorum
    ···
  15. 16.
    +1
    rez yaz bakalım
    ···
  16. 17.
    0
    dedim ya bir hırs var o ara içimde, çocukluk işte.bir hata yapmış bulunduk ki o zaman hata olarak gördüğüm falan yok hatırlıyorum. bizim yaşlardaki
    çoğu kişinin facebook hesabı falan vardı o ara.bir yandan ben başkalarıyla konuşuyorum burdan, özgüven gelmiş burun havada.
    2 sene tiyatroyla uğraşmıştım bu dönemden önce, baya baya kültür merkezlerinde gösteriler yapardık ciddi olaydı yani.en büyük hatalarımdan biri
    o ara tiyatroyu da bıraktım.bu hayatta bir şeyler iyi gitmeye başladı mı kovalayacaksın, devamı geliyor hakikaten.ama kötü gitmeye başlayınca da sana çok söz
    düşmüyor o ara, öyle bir geliyor ki devamı ulan diyorsun daha ne kadar kötü olabilir ama oluyor. herneyse uzatmayayım.bir kız var o ara pek bir gib
    ifade etmediği için ismini de vereyim, adı nur. işler artık ciddiye bindi konuşuyoruz görüşüyoruz devamlı bende de halihazırda gaz birikmiş zaten
    öyle utangaçlığı falan attım bir sahildeyiz, bir evde. takılıyoruz ama sevgi yok benden buna karşı. muhtemelen ondan da bana yok. ikimiz de piyasa kovalayan
    umut vaadeden anadolu takımı gibiyiz. ortam peşinde o da ben de.arkadaşlarıyla tanıştım arada cafelerde falan oturuyoruz gelen giden oluyor falan. hiç
    de sevmem cafe ortdıbını oldum olası.bir gün yine böyle taktan bir cafe oturmasındayız. yanlış hatırlamıyorsam onun çift olan bir kız bir erkek
    arkadaşı var masada benim de ilkokuldan eski bir çocuk. telefonu çaldı benim kızın, bu konuşuyor ama suratında tam bi huur gülüşü, kıkırdıyor sürekli falan. kapattı,
    "hayırdır kimle konuştun sen" dedim, "öyle bi arkadaş işte ya" dedi.pek ciddiye almayan tavırlar vardı halinde hareketinde ben orda bi bilendim buna.
    bir şey demedim başkalarının yanındayız diye. işte muhabbet ilerledi o gün biraz daha ama biz dışlandık sanki üçü aralarında konuşuyor gülüyor biz de
    benim elemanla çay içiyoruz. yaşayan bilir çok ters bi durum, kendini bu pozisyona sokmayacaksın hiçbir zaman. benim kafam attı ufaktan."sen bi gel bakayım az şöyle merdivenlere" dedim."noldu ya" falan yaptı. dedim "gel sen" ,
    "gelemem şimdi" dedi bu.bana iyice geldiler o ara. kalk moruk dedim yanımdaki çocuğa yürüdük beraber.tam çıktım kapıdan geldi bu peşimden "noldu be
    sana" diyor.lan dedim düzgün konuş canımı sıkma benim.o sıra zaten bu bitirmiş çoktan belli. dedi bana "ayrılalım o zaman uğraşamam ben" iyi dedim,
    yürüdüm. dönemlik bir eğlenceydi, bitmesi gereken yerde bitti.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 18.
    0
    https://www.youtube.com/watch?v=14MLthOoniw

    bu saçmalık bittikten sonra bir akşam sahile indim tek başıma oturuyorum öyle denize karşı.en sevdiğim olaylardan biri bu.kafam bozulsa,canım sıkılsa
    geçerim direk ya deniz kenarına ya da varsa deniz gören bir balkona.yol haritamı düşünüyorum.ordan burdan kısa zamanda baya insan girdi hayatıma erkeği kızı
    arkadaş olarak.dersler falan tak gibi.evdekilerle aramız her zamanki gibi, yani yok.beş kuruş para almışlığım yoktur evden bu yaşıma geldim hala da yok.
    sağolsun bir dedem var o verir üç beş cebimde harçlık olurdu.velhasıl düşünürken aklıma gelmiyor değil benim esas kız.bir tarafım hata yaptın,
    kızı da üzdün diyor. bir tarafım yok,bakacaksın yoluna diyor.ben bunların arasında cebelleşirken tak bir telefon geldi.sevdiğim bir abim var ömer o
    arıyor."alo buyur abi" dedim. "lan bana bak yarın sabahtan 10 gibi bizim antrenman sahasına gel kulübe yeni hoca geldi konuştum çıkacan sen de idmanlara" dedi.
    ben "tamam abi çok sağol" derken kapadı.sevindim,severdim top oynamayı.daha önce 1.5 sene basketbol oynamıştım ama futbol başkaydı hep bende.
    demiştim ya bir yürümeye başladınız mı devamı geliyor diye,o gece heyecanlıyım yarınki idman için uyuyamadım bi türlü saat geç olmuş 1 civarı falan.
    tak bir mesaj geldi "unutma beni" diye.malum zat.mutlu etti beni o mesaj çok.nedendir bilmiyorum ama çok güzel bi mesaj değil mi? çok temiz bi laf.
    o gece konuştuk baya.ben evdeki durumları,dersleri,kulüp muhabbetini falan anlattım.çok sevindi.sonra benden de bütün sevincimi aldı."hastayım" dedi.
    "geçenlerde amcamlardaydık,kuzenlerimle çay falan demleyip laflıyorduk mutfakta.sebep yokken bayılmışım ben.hiç hatırlamıyorum ama" dedi.
    ertesi gün doktora gitmişler.epilepsi başlangıcı olabilir demiş doktor.beni ciddi korku bastı o ara.ama anlatmışlar,ikna etmişler güzelimi
    korkulacak bir şey yok diye.beni edemediler.ben hep korktum bundan.baya mesajlaştık o gece.huzurluydum nedense.bir süreden sonra konuşmak iyi gelmişti.
    ertesi sabah kalktım.idmana gidecem ama saat çoktan 9:30.ne kahvaltı ne bir şey.atladım otobüse direk,yetişirsek on numara olacak.
    ···
  18. 19.
    0
    ben gittiğimde ömer abi ve 2 hoca saha dışındaydı. çocuklar içerde ufaktan ısınıyor. beni tanıştırdı işte hocan dedi. lavuğun tekidir. bana az çektirmedi,
    baştan söyleyeyim.ilk tanıştığımız andan son ana kadar ne o beni sevdi ne ben onu. işte adım hayri daha önce oynadın mı bi yerde, mevkin ne falan konuşuyor.
    ama böyle tavırlı. başta geç geldiğim için kızmıştır falan diye düşünüyordum ama bizim saha sorumlusu ve malzemeci bi abimiz vardı
    ismini unuttum vallahi,-okuyorsan bağışla abi- sonradan konuşurken onun bana anlattığı; işine karışılsın, sağdan soldan adam önerilsin istemiyormuş.
    eyvallah haklı olabilir ama ben o gün kafamda hep denemeye gidiyorum diye şartlandırmıştım kendimi zaten. kulüpte de hiçbir forsum yok.
    bana dese ki birkaç zaman sonra seni beğenmedim falan, tamam der bakardım işime. herneyse o gün geçtim ben de idmana ısınıyoruz ufaktan. eşleştik birerli,
    karşıdaki adama kafa vuruşu çalıştırıyorsun elle atıp sırayla. normal yapıyoruz hareketi benim yanıma geldi hoca. dediği laf aynen şu "daha elle atamıyorsun,
    ayakla nasıl oynayacaksın sen?" bozuldum baya. "basket oynamaya mı geldik buraya dıbına koduğum ne alakası var" dedim. (içimden) birkaç set farklı hareketten
    sonra enlemesine bir çift kale maç yaptık 2 golüm vardı o maç. çok sevindim böyle ergenlik de var zaten gollerden sonra hocaya bakıyorum falan.
    özgüven de yerinde olunca vallahi her alanda etkiliyor insanı. normalde pek şut falan çekebilen biri değilimdir kanatta kendi kendime çalım falan atarım,
    o gün iyiydim hakikaten. idman çıkışı ömer abi bi çay bahçesi tarif etti "geç oraya ben de gelecem,az işim var" dedi.(en aşağı 2 saat banko kitler)
    terliyim, duş falan yok bize kilitli. yüzümü yıkadım ama alnımdaki inatçı tuz lekelerini hala hissediyorum. geçtim oturdum, bana bir çay. mesaj attım
    benimkine "nasılsın?" beklerken plastik sandalyeye yayılmışım iyice züt koyma yerinde belim var salmışım kendimi ,yorgunum.ben telefondan
    cevap beklerken çaprazdan biri seslendi. didem,dedemin mahalleden.yer küçük olunca orda da tanıyorsun herkesi, birkaç arkadaş var ordan görüştüğüm.
    benim ordan takıldığım bir kız vardı bu bahsettiğim dönemden bir yıl öncesi.hah bu didem de onun arkadaşı asıl."gelsene ya böyle" dedi. geçtim.
    ···
  19. 20.
    0
    yanında iki kız arkadaşı var en güzelleri pek de güzel olmayan didem.o gün ben bunlarla okey falan oynadım ömer abiyi beklerken. yalan yok iyi muhabbet
    dönmüştü.bir yandan da uzun aralıklarla tek tük mesajlaşıyoruz esas hatunla ama dünkü tadımız yok. öyle sıradan muhabbetler "nerdesin, napıyosun" falan.
    bu didem ve yancıları ömer abiden bi yarım saat önce falan kalktılar. kalkmadan numaraları verdik didemle birbirimize.bi ara paslaşmaya sözleştik.
    ben üzerime kalmış çayların üstüne bir soda içip gün içindeki ilk lokmam olan simidimi yerken ömer abi geldi."oğlum" dedi."sen nasıl bir malsın,şu adama tek laf ettiğini duymayayım gel oyna
    zütün mü kaşınıyor. belki ilerde üç beş krampon parası verirler bakarsın yoluna".ben bu eleştirilere maruz kalırken gitti adisyonu verdi kasaya.
    çıkışta "boğazına sokayım" demeyi de ihmal etmedi.o gün gittik biraz dolandık internet cafede knight oynadık beraber. yalnız ve yorgunluktan bitap düştüğüm
    eve dönüş yolunda telefonum çaldı benim. arayan nur. hani bahsetmiştim. açmamayı düşündüm,ama açtım. baştan bi neler yapıyorsun muhabbetleri yaptı.
    "iyi" dedim "uğraşıyoruz işte"."özür dilerim" dedi."ne için" dememe kalmadan başladı anlatmaya; "ben o gün hata yaptım sana biliyorum, özledim seni
    aradım.bak ben bi adım attım" falan dedi.eh bana bunları deyince bana bi rahatlama geldi.o gün beni harbi bozmuştu kelav."yok" dedim. "o hatayı
    yapmadan önce düşünecektin." cevap veremedi, çoktan kapattım telefonu.bir yandan ailevi meseleler kafamı bozuyor, dersler üzüyordu ama bir yandan da
    evin dışında her şey güzel gidiyordu yine de.kendime güvenim vardı.top oynamaya dönmüşüm iyi kötü kızlarla görüşüyoruz devamlı. attık kendimizi bi
    temponun içine. keyifliydim.uzun sürmedi...
    girdim eve sesi geldi pederin "gel buraya." bir yerden gelecek bir para vardı 600 lira kadar. tüketici hakları davasından bekliyorduk.ama sonuçlanmasına
    daha 2 ay var biliyor o da."nerde o para hala" yok dedim ne parası, biliyorsun daha var. kalktı ayağa, ben de tekli koltuktayım oturuyorum.
    vallahi de billahi de başka konuşma geçmedi "düzgün konuş ne tavır yapıyosun lan bana" deyip bi girişti üzerime. daha önceden de eve geç gitmekten,
    sürtüşmelerden dayak yemişliğimiz, birkaç kez apartman boşluğunda yatmışlığımız var ama bu başka. direk suratıma yumruk sallıyor.ben bi kolumu kaldırıp
    yüzümü korudum, iriydi şansım yoktu ama haksızdı.ilk kez pek etkisi olmasa da bir tane de ben salladım dudağına. temsili bi yumruktu. anam ağlıyor, bağırıyor
    kenarda. çekildi sonra. biraz hasar var bende. evden çıkmadım neden bilmiyorum içeri geçtim, odaya.akşamında yemek getirmiş kardeşim onları yiyip
    yattım erkenden.son bir telefona baktım uyumadan mesaj yoktu. sabahında birkaç eşya topladım erken çıktım evden. kararı verdim yeni bi düzen başlıyordu benim için.
    Tümünü Göster
    ···