1. 301.
    0
    Ertesi gün saat 10 gibi uyanmıştım. Telefonu açtım bi baktım saat 9 gibi arkadaş aramış. Noldu lan acaba diye düşündüm, bi aradım bunu. Kanka çabuk kafeye gel sana haberlerim var dedi. Tamam bin, git poğaça al bana bi de çay yap kahvaltıyı beraber yaparız dedim, neyse tamam dedi. Neyse çekirgeler, gittim bunun yanına yedik içtik falan, sonra sordum ee?? diye. Kanka sorma dıbına koyım o günki kız var ya dedi. Hangi kız lan dedim, şu kafedeki amk hangisi olcak dedi. Eee dedim… O kız bana mesaj attı dedi.
    ···
  2. 302.
    0
    Vay amk iki manita birden he ehehe dedim. Yok lan senin numaranı istedi dedi… Hasgibtir dedim… Ben hala salağa yatıyorum: olum sana söyleyemediği bişey vardır benim aracılığımla söyleyecek falan dedim. Yok amk kız bildiğin sana yazıyo işte dedi. Ben kızardım bozardım falan. Oğlum dedim ben öyle bi kızla çıkmam zaten dedim… Niye ki olum nesi varmış kızın dedi.
    ···
  3. 303.
    0
    esi olacak dıbına koyayım seninle randevulaşıyo, bana yazıyo dedim. Yok booolum dedi randevulaşma falan yok, ben ders notları bahanesiyle kızı çağırdım, o ara da söyleyecektim. Zaten dikkat ettiysen beni tersleyip durdu, çünkü o da kandırıldığını anlamıştı, ama bu arada da sana vurulmuş dedi. Napak inanak mı kanka bakışı yaptım bi. Tabi olum ya dedi. Konuyu dağıtmak çin dedim, panpa ben 15 numaraya geçiyom, filtreyi kapat ferre izlicem dedim.
    ···
  4. 304.
    0
    Bu konuyu da kapatalım dedim, tamam dedi. Neyse binler ben geçtim masaya açtım bikgisayarı, hasgibtir bi baktım, faceden, msn den eklemiş beni. Sonra başladık bununla msn den muhabbete. Naber nasılsın falan filan başladık konuşmaya binler. Ama abartısız bi saat falan konuştuk, kız bana yarın buluşalım falan dedi, tamam dedim. Amacım kızı bi ölçüp tartmaktı, bakıyım amacı ne, ne ayak, gerçekten seviyo mu yoksa başka bişey mi düşünüyo diye. Eğer arkadaşın anlattığı doğruysa, kızın bi suçu yok, kız, arkadaşımı bi sevgili olarak görmemiş, başka bi nedenle buluşmuştu.
    ···
  5. 305.
    0
    eyse binirikler, ertesi gün, ben bi güzel giyindim, saçları da jölelemeye çalıştım ama olmadı amk. Kafayı yicem zaten bu saçlarım yüzünden. Lan ne yana yatıyo, ne dikiliyo dıbına koyayım. (aşırı dalgalı saçı olan binler varsa saç için öneri bekliyorum. amk o kadar anlatıyoz bi kıyak da siz yapın binler) neyse saçlar yine olmadı ama yine de iyi giyinmiştim. Çıktım ben evden binler çarşıda buluştuk bununla. Kız hakkında ilk izlenimlerimi söyleyeyim binler:
    ···
  6. 306.
    0
    resmen gözümün içine bakıyo, vur de vuralım, öl de ölelim başgan der gibi amk. Kızın içinde en ufak bi art niyet, en ufak kötü düşünce yoktu binler. Bende de ilk önce bi güven, sonra da bi elektriklenme oldu amk. Güven bir kız için olduğu kadar bi erkek için de önemlidir vedersonlar, öyle demeyin hemen amk. Bi sevgili için tek korku ayyyyy beni gibicek sonra yüzüme bile bakmıcakkk : ( olmamalıdır. Erkeklerin içinde de bi aldatılma korkusu vardır her zaman. Ama bu kızda beni etkileyen ilk şey, sadakatti… Öyle bir bakıyordu ki bana. Sonra bununla sahile çıktık.
    ···
  7. 307.
    0
    up up up up up up up
    ···
  8. 308.
    0
    upupupupupupupupupup
    ···
  9. 309.
    0
    rezerved
    ···
  10. 310.
    0
    ailecek takıpteyız panpa
    ···
  11. 311.
    0
    eyw panpa okuyıcam eyw kaç gündür gözümüz yollarda kaldı
    ···
  12. 312.
    0
    nereye gidiyon dıbınakoyim diziye çevirdin
    ···
  13. 313.
    0
    Bir fotoğrafın bile yoktu bende. Bugün aldım, bilgisayarıma indirdim. Sevgisizlikle geçen ömrümde, bir pırıltıydın sen. Her şey aynı gittin gideli “m” her şey aynı. Hangi işi başlayıp bitirebildim ki sana olan bu yazıyı bitireyim… Yine yazım bitmeyecek. Yine yazamadığım şeyler kalacak. Onlar gelip boğazımı düğümleyecek. Durup dururken ağlayacağım. Bir küçük mutluluk arayacağım, belki tünelin sonundaki ışığı bulmaya çalışacağım. Bulamayacağımı biliyorum; adım gibi biliyorum. Dağınık saçlarım ve saçlarıma karışmış sakallarıma garip bakışlar arasında bir sigara daha yakacağım. Her içime çektiğimde aklımda olacaksın. Dışarı vermeye kıyamayacağım. Ama bu sefer ağlamayacağım. Duyuyor musun beni ağlamayacağım. Nerden duyacaksın ki. Uyumayacağım da, yarın da uyumayacağım. Allahın belası yurt köşelerinde pinekleyeceğim yine kulağımda kulaklık, elimde çay ve sigara ile. Bir müddet sonra ne oluyor biliyor musun m… Bu dumanlı düşler birbiri içine geçiyor. Hepsi birbirine karışıyor. Kızarmış gözlerime sorar bakışlarla bakanlara cevap veremiyorum. Ne oldu neyin var diyenlere cevap veremiyorum. Nasıl anlatayım ki ne olduğunu… Nereden başlayayım. Kendi varlığımı görüyorum dışarıdan, utanıyorum. insan içine çıkmak istemiyorum. Kantinde oturan sınıf arkadaşlarımın yanına gidip oturamıyorum, utanıyorum. Beni garipseyip ben oturduğum anda kalkacaklar diye korkuyorum. Ben de olsam onların yerinde ben de kalkardım. Ocakta yemeğim kaldı derdim, dersim vardı derdim kalkardım. Bi çay almaya gidiyorum derdim, kalkar giderdim, çay da almazdım. Benim gibi bi adamın yanında çay içilmez m… Tiksinir insan… Ben bile kendi yazdıklarımı okumuyorum. Ben kusurlu bir adamım m… Kusura bakma diyeceğim ama bak m bak. Ne çok kusurum var bak. Demli çaya üç şeker atıyorum. Atılır mı, atılmaz ama ben atıyorum. Her yılbaşında, her doğum günümde hazırlık yapıyorum. Kimse bilmiyor hangi gün doğduğumu. Ben biliyorum. O gün kantinde demli çayıma iki şeker atıyorum. Kimse umursamıyor. Kimse sormuyor bu değişikliği. O gün daha farklı bir şarkı listesi yapıyorum daha mutlu şeyler dinliyorum. Kimse duymuyor. Üstümü başımı değiştiriyorum, daha yeni şeyler giyiyorum, doğum günü çocuğuyum ne de olsa. Kimse bilmiyor. Sonra ders bitiyor, kantinde oturuyorum, kimse gelmiyor. Sonra yurda gidiyorum. Kitap okumaya, kafamı dağıtmaya çalışıyorum. Her doğum günümde Oğuz Atay okurum. Kimse sormuyor neden sadece belli zamanlar Oğuz Atay okuyorsun diye. Bazen kendime soruyorum, alternatif cevaplar düşünüyorum, güzel laflar hazırlıyorum. Ama bunu kimseye söyleme fırsatım olmuyor. Hapşırınca kendime çok yaşa diyorum. Sen de gör demiyorum kendime. O kadar da yüz vermiyorum bana. Sırtım kamburlaşıncaya kadar yatağımın üstünde oturup bilgisayarda yazılar yazıyorum. Biri görse utancımdan yerin dibine girerim. Utanıyorum ama yazıyorum. Sayfalarca saçmalıyorum… Yurt binasının kapısından girerken benden önce giren kişi kapıyı tuttuğunda teşekkür ediyorum, yüz vermiyorlar. Ne yaptım size, neden yüz vermiyorsunuz ne alıp veremediğiniz var benimle diyemiyorum. Bak bu yazı da ne kadar garip oldu. Ne kadar oradan buradan konuştum. Yine gece olmuş. Yarın sınavım var sabah sekizde. Uyumayacağım ama. Belki de yarın öleceğim. Belki bu kalp sıkışması en sonunda kalp krizi olarak kendini gösterecek. Hastanede ölmek isterdim oysa m. Uzun uzun konuşmak isterdim ziyaretime gelenlere. Neden bu dünyaya geldik derdim, neden yaşıyoruz derdim. Neden demli çaya üç şeker atılmaz derdim. Oğuz Atay neden öldü derdim. Neden daha çok kitap yazamadı derdim. Neden 1970 lerde aralık ayının bir pazartesi günü arkadaşının evinde kemoterapiden sonra geldiği ziyaretinde tuvalete gitmek istediğinde orada gazete okurken, tam tuvaletten çıkarken düştü ve öldü derdim. Odama gelen hemşireye yüz vermezdim. O bana yüz versin. Ben hastayım, o benimle ilgilensin. Çorba sevmem, mantı getirsin bana, sarımsaklı yoğurtlu kayseri mantısı getirsin. Tekerlekli sandalyeye oturtup beni pencerenin önüne zütürsün, pencereyi açıp bir sigara yakıp versin bana. Sigara paketinin üzerindeki sigara içerseniz ölürsünüz yazısını görüp gülümseyeyim. Sonra Salif Keita’dan Yamore adlı parçayı açtırırım hemşireye. Ama dur. Gece açtırmam o şarkıyı tam güneş doğarken olacak m tam güneş garip dikdörtgen prizma kütlelerin arasından yükselirken, tam sabahın sisi ekmek fırınlarının dumanına karışırken açtırmak isterim o şarkıyı. Ne bir dakika önce, ne bir dakika sonra… Şarkının başındaki gitar solosu sisli sisli çalarken bana hayatın hala yaşanmaya değer olduğunu fısıldayacak. Hemşire susacak, gitar konuşacak. Hemşire bana sırf demden oluşan bir çay getirecek. Bir de şekerlik isterim. Sonra çekip gidecek.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 314.
    0
    ağzıma sıçayım beyler ağzıma sıçayım
    ···
  15. 315.
    0
    neyse up mup yok binler konudışı takıldım bugün
    ···
  16. 316.
    0
    vay amk adamın iç dünyası daha karanlık çağda beyler :(
    ···
  17. 317.
    0
    sonlara doğru hikayenin anasını gibtin.
    ···
  18. 318.
    0
    neyse biz bunla çıkmaya başladık züt herifler. ilk günümüz çok iyiydi. gerçekten hayatımın aşkını bulduğumu zannediyordum. çıktık sahilde dolaştık olur ya binler. renkler daha bi güzel görünmeye başladı. güneş, bulutlar falan. teletabiler adında bir ilk gün geçirdik
    ···
  19. 319.
    0
    herşey ama herşey çok güzeldi. neyse biz daha ilk günden birbirimize aşkım diye hitap etmeye başlamıştık. ikinci gün geldi. hiç unutmam. 22 haziran. bizim oralarda her yıl düzenlenen saçma şenlikler başlamıştı. yaşar konseri vardı. biz bununla konsere gitmeyi planlamıştık. olur ya hani ilk konser muhabbeti binler. kızlar çok önem verir böyle şeylere. akşamdı. saat 9 falan olmuştu. çay bahçelerinin olduğu yerde buluştuk.
    ···
  20. 320.
    0
    bizim aramızı yapan arkadaş da o gün konserde olacaktı... daha önce evdeki konuşmalardan annemin, kardeşimin de konsere gideceğini öğrenmiştim. o yüzden aramız yapan arkadaşa dedim ki kanka sen yengenle biraz otur, ben az bizimkilere gözükeyim, daha sonra gelirim yanınıza. neyse binozlar, konser alanına gittiğimde ilk kardeşimi gördüm onunla konser alanına gittik yaşarın birkaç şarkısını dinledikten sonra biraz dolaşalm ben sıkıldım dedi kardeşim. çıktık bnunla dolaşıyoruz. tam yolda yürürken benim manitayla arkadaşı gördüm. onlar da karşıdan geliyorlardı. artık manita kardeşime nasıl baktıysa, kardeşim dedi ki, abi şu kız bana ne kadar ters baktı, yanındaki arkadaşın değil mi dedi. evet dedim o kız da arkadaşın manitası... nedense ona da yalan attım bi an söz konusu aşk olunca işin içine yalanın karışmak zorunda olduğun o an anlamıştım.
    ···