hikayem budur

#22

sınav vakti gelince hazarı sınıfına bıraktım, zorla bir iyi şanslar öpücüğü aldım ve moralim bozuk sınıfıma çıktım. sınav nasıl geçti hatırlamıyorum pek, biraz da erken çıkmıştım ve hazarın sınıfının önünde beklemeye başlamıştım. eğer dediği gibi sorun strestense sınavdan çıkınca rahatlayacaktı ve eski haline dönecekti.. 15 dakika sonra sınav bitti, 2 3 dakika sonra da hazar çıktı sınıftan, beni görünce şaşırdı, suratında gergin bir gülümseme vardı. yanıma geldi, sarıldı, sınavlarımızın nasıl geçtiğini konuştuktan sonra bu büyük yükten kurtulmuş olmanın rahatlığıyla dersaneye gittik. televizyonda sorular çözülürken beraber yorumlayacaktık. hazar biraz daha iyi gibiydi ama tutukluğu devam ediyordu ben de üstelemiyordum çünkü soruların cevapları yayınlanıyordu gerilmesini anlayışlka karşıladım. dersanede işimiz bittikten sonra bizimkilerle buluşup gezip tozmaya karar verdik, hazar biraz daha açılmış gibi duruyordu ama biliyordum bir takluk vardı, kafamın içindeki kurt bir türlü geberip gitmemişti. sınavdan 2 gün sonrası için sınıfça mezuniyet yemeği yiyecektik o yüzden kızlar bu 2 gün içinde elbise bulma telaşına düştü bizde erkek erkeğe takıldık eğlendik. restoranta babam bırakacaktı bizi, elimde tek bir gülle hazarı evinin önünde beklerken bir süre sonra merdivenlerden aşağıya hayatımda gördüğüm en güzel kız iniyordu. gözlerinin rengini ortaya çıkaran basit yeşil bir elbise giymişti, dalgalı saçlarını açık bırakmış, çok hafifte makyaj yapmıştı ve karşımda tam bir melek gibi duruyordu. gülü verip yanağından öptükten sonra koluna girip arabaya kadar eşlik ettim ona, kapısını tuttuktan sonra arabaya bindim. babam bizi restoranta bıraktıktan sonra bitince alacağını söyleyerek iyi eğlenceler dileyip gitti. normalde hazar bizim sınıfın öğrencisi değildi, selen de öyle ama biz sevgililerimiz olduğu için onları da davet etmiştik. içeri girer girmez eren-cansu, hakan-selen dörtlüsünü bulduk. biraz sohbet ettikten sonra yemek için masaya oturduk. bu arada dikkatimden kaçmayan şeyse hazarın üstündeki tutukluktu. yemekler yendikten sonra, eğlence faslı başladı dans ıvır zıvır derken geceyi bitirmeye karar verdik. restoranttan çıktığımızda babam arabada bizi bekliyordu, arabaya bindiğimizde hazar artık iyice donuk biri olup çıkmıştı. tam eve yaklaşırken hazar bir anda babamdan parkta durmasını istediğini söyledi, daha sonra benim o'nu eve bırakacağımı oradan da eve geleceğini söyledi. babam da mahalleyi iyi bildiğinden ve güvendiğinden peki diyerek bizi parkta bıraktı. o an anladım ki gerçekten bir durum vardı ve ayların tutukluğunun sebebi ortaya çıkacaktı. hazar önden yürüyerek bankımıza oturdu, bende peşinden geçtim oturdum yanına. bir süre konuşmadı hazar, açtı ağzını kapadı durdu ben de sabırla söylemesini bekledim. sonra tekrar açtı ağzını ve hayatımı karartan o cümleyi kurdu:

- rüzgar, biz izmire taşınıyoruz, tercihlerimi izmirdeki liselerden yana kullanacağım. sana bunu daha önce söyleyip moralini bozmak istemedim, özür dilerim...