hikayem budur

#25

lise hayatımın ilk sabahına hazarla telefonda konuşarak başladım, birbirimize iyi şanslar diledik, özlemlerimizi ifade ettik ve telefonu kapadık. sonra hazırlanıp kahvaltı yaptıktan sonra bizim oğlanlarla buluşup otobüse binip okula gittik. şansımıza üçümüz de aynı sınıfa düşmüştük, sınınfta herkes birbirine yabancıyken biz 3 senenin getirdiği dostluğun verdiği rahatlığa sahiptik. bu arada üçümüzün de ingilizcesi iyi olduğu için hazırlığı atlamıştık ve direkt birinci sınıftan başlamıştık. ilk bir kaç hafta sınıfın birbirini tanıması, lise hayatına alışmasıyla geçti. bu arada hazarla sık sık mesajlaşıp konuşuyorduk ama yetmiyordu amk çok özlemiştim. sömestr tatiline yakın bir zamana kadar pek olay olmadı, hakanla selen ayrılıp barıştılar cansu ve erense gayet iyi gidiyorlardı. sömestr tatiline bir hafta kala babamla konuşup tatilde izmire gitmeyi önerdim o da altında yatan bahaneyi bildiği için kabul etti ama bunu hazara söylemedim. son hafta hazar yine tutuklaşmaya başlamıştı ama ben bunu özlemine veriyordum o yüzden çok üstelemiyordum çünkü 1 hafta sonra ona süpriz yapıp 2 hafta da olsa yanına gidecektim. okulun kapandığı gün heyecanla eve gittim annemin valiz hazırlamasına yardım ettim biraz bilgisayar oynayıp erkenden yattım tabi bir de hazarla konuştum ama artık soğukluğu bariz belli oluyordu ve bu da beni üzüyordu ama 1 2 güne onu görecek olmanın getirdiği sevinç üzüntümü bastırıyordu. sabah erkenden yola çıkıp akşam otele vardık, bu arada ben gün içinde sürekli hazarla konuşuyordum ama çok soğuk cevaplar veriyordu. o gece yol yorgunluğuyla erkenden sızıp kalmışım. sabah uyandığımda mesaj atmak yerine hazarı aradım, nerede olduğunu naptığını sordum merak edermiş gibi ve o gün bi kafede arkadaşlarıyla buluşacağını öğrendim, iyi eğlenceler diledikten sonra telefonu kapadım ve hazırlanmaya başladım. hazarın arkadaşlarıyla buluşma saatinden bi 15 dakika önce mekana geçip sota bi köşeye oturdum ve hazarın gelmesini bekledim. bi 10 dakika sonra hazar ve arkadaşları geldi, oturdular masaya ben de gizlice kalkıp garsona durumu anlattım, elime menüleri alıp masalarına gittim. menüleri bıraktıktan sonra ne alırsınız hanımlar diye sordum, hazar başta kafasını menüden kaldırıp bakmadı sonra sipariş vermek için yüzünü kaldırdığında beni gördü ve verdiği tepki hiçte beklediğim gibi değildi...

#27

o bankta tek başıma ne kadar oturdum bilmiyorum denizi izleyerek, neden sonra ağladığımı fark ettim ve banktan kalkıp yürümeye başladım. saat daha öğlen 2 falandı. yürürken kendimi bi tekelin önünde buldum, 4 tane bira bi paket camel *babam içerdi* ve kibrit istedim. hayatımda daha önce ne alkol kullanmıştım ne de sigara içmiştim ama şimdi elimde siyah bir poşetin içinde 4 bira ve bir paket sigarayla alsancak sahilinde yürüyordum. bir bank bulup içmeye başladım, başta sigara öksürttü tadı iğrenç geldi, bira mide bulandırdı ama sonra alıştım ve biraları bitirene kadar o bankta oturdum. haliyle ilk defa alkol aldığım için biralar bittiğinde resmen amı zütü dağıtmış durumdaydım, yapabileceğim bir şey yoktu o yüzden ben de babamı aradım ve durumu anlatıp beni almasını istedim. allahtan otel alsancak a yakındı da yarım saat sorna babam arabayla geldi beni aldı, otele zütürdü önce soğuk bi duşa soktu sonra kahve içirip yatırdı. sabah uyandığımda beynimde resmen filler gibişiyordu, uyandığımı gören babam kahvaltıyı kaçırdığımı söyledi 2 tane aspirinle su verdi biraz kendime geldikten sonra gel seninle dışarı çıkalım hem sen bi şeyler atıştırırsın hem de dün noldu konuşuruz dedi. annem biraz daha tepkiliydi bana, konuşmuyordu ama o da merak ediyordu ne olduğunu. üstümü değiştikten sonra deniz kenarı bi kafeye gittik babamla, mide hala perişan halde olduğu için bi tost söyledim sadece çayla beraber babamda bi kahve söyledi. siparişler gelene kadar öyle havadan sudan konuştuk, biliyordum ki babam yemeğimi yememi bekliyordu. tostum bittikten sonra babam iki tane türk kahvesi söyledi, kahveler gelince çıkardı bi sigara yaktı o arada gözümün takıldığını görünce paketi çakmakla masaya koydu ve göz kırptı bana. daha sonra ne olduğunu ve neden öyle bir davranışta bulunduğumu sordu çünkü bu olaya kadar resmen örnek denecek evlat modundaydım. hazarın beni terk ettiğini söyledim, ergenliğin de verdiği gazla onsuz yapamam ölürüm havalarına girdim babam sessizce beni dinledi ama muhtemelen zütüyle güldü bana tabi. benim konuşmam bitince beni çok iyi anladığını ama çözümün alkol ya da sigara olmadığını söyledi, sigara içmeme karışamayacağını ama içmezse daha mutlu olacağını söyledi ve konuyu bitirdi. konuşmamız bitince biraz babamla turladıktan sonra otele döndük, ben hala mal gibiydim yattım uyudum o arada babam da anneme durumu anlatmış olacak ki uyandığımda annem bana karşı biraz daha yumuşaktı. babam ne zaman istersek ankaraya dönebileceğimizi söyledi ben de yarın sabah yola çıkalım baba dedim kabul etti. ankaraya döndükten sonra resmen hayalet modundaydım. bi daha alkole el sürmedim ama sigaraya devam ettim, hakanla eren beni eğlendirmek için ellerinden geleni yaptılar ama benim için sanki hayat bitmiş gibiydi, hazar yoksa yaşam da yoktu..