/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +4
    Ulan çorbacıya bi girdik. Sarhoş adam orda kafasında bant falan var. Yusuf benden biraz öndeydi. Ben hemen durdum. Yusuf hala ilerliyodu. Sessizce yusuf falan dedim duymadı. Birden bi bağirdim yusuf diye. Herkes döndü baktı. Sarhoş adam da döndü baktı. Yusuf o sıra ayıktı.

    Sarhoş: (bağırarak) bunlar onlar... Dün gece bu orosbu cocukları bana vurdu

    Ben: yusuf koooooş..

    Hızlı bi sekilde kacıyoduk arkamizdan 2-3 tane adam koşturuyodu. Aslında yakalayamazlardi ama elimizde valizler vardı. Koştukça kovalıyolardı. Kosarken ara mahallelere doğru girdik. Artık tutsalar doverken ayiracak adam yoktu.
    ···
  2. 52.
    +5
    Artık benim koşacak halim kalmamıştı. Ama koşuyoduk. Birden karsımızda da bizim yaşlardaki iki genç çıktı. Kapana kıstırır gibi kıstırdılar. Adamlardan biri benim yakamdan tutup kafama yumrukları saydırırken Yusuf'un bağırma sesleri geliyodu. Zaten nefes nefese olduğum için karnıma aldığım ilk darbeyle bayılmıştım.

    Gozlerimi açtığımda yerdeydim. Aynı parktaydık. Basımda yusuf vardı. Her yerim ağrıyodu. Etrafa saçılmıştı valizlerimiz. Yusuf ağlamaklı gozlerle ileriye doğru bakıyordu. Ağladığını bana belli etmemeye çalışıyordu. Yusufunda kaşı falan patlamıştı. Adamlar bizi sağlam dağıtmıştı. Yusuf bütün parayı telefonları aldıklarını söyledi. Artık tamamen ortada kalmıştık. Yatacak yerimiz de yoktu. Yiyecek paramizda.
    ···
  3. 53.
    +5
    Açıkçası benimde gözlerim biraz dolmuştu. Hem dayak yemiştik hem de paramızı calmislardı. Ustelik biseyde elimizden gelmiyodu. ikimizde dokunsan ağlayacak modundaydık.

    Biz parkta otururken bigiblet süren bi çocuk geldi.

    Bigibletli: bu ne hal...

    Yusuf: sanane

    Bigibletli: doğru banane...
    Fındık lazımmı..?

    Benim aklimada hemen benim yapmak istediğim ticaret gelmişti. Fındık fıstık kayısı falan.

    Ben: evet lazım.

    Bigibletli: ne kadarlık

    Ben: 15-20 liraya ne kadar gelir.

    Bigibletli: bi tane...

    Yusuf: nasıl yani...

    Çocuk bigibletinden indi. Yanımıza geldi. Bize sattığı şeyin uyuşturucu olduğunu soyledi. Polisten dolayı da şifreli konusuyomuş. Bizim bu halimizi görünce sordu. Anlattım. Çocuk iyi birine benziyodu. Başımızdan geçenleri de anlattım. "Benimle gelin, belliki sizde benim gibi kimsesizsiniz" dedi. Yusuf bana yok falan işareti yaptiysada ben kabul ettim düştük peşine.
    ···
  4. 54.
    0
    Rezervuar
    ···
  5. 55.
    0
    Rezervasyon
    ···
  6. 56.
    0
    Rezerve
    ···
  7. 57.
    0
    Okunacak 1
    ···
  8. 58.
    0
    Rezervasyon
    ···
  9. 59.
    0
    Devam Bitch
    ···
  10. 60.
    0
    Naptın torbacı mı oldun panpa
    ···
  11. 61.
    0
    Okunur .
    ···
  12. 62.
    0
    Rezzzzzz devam reis
    ···
  13. 63.
    +6
    Tam da tahmin ettiğim gibiydi. Metruk bi eve geldik. Ben içerde bir iki kişi görür muhabbet ederiz diye düşündüm. Ama içeri girdiğimizde baygın yatan iki genç vardı. Kapının önüne geldik.

    Bigibletli: bu arada benim adım Bülent

    Yusuf: hıhı... Hadi gidelim knk bizim işimiz var

    Ben: ne işimiz var

    Yusuf: hadi dedim hadiiii

    Kolumdan tuttu iki adım ilerledik.

    Yusuf: bak nebilemyaw ben buralara dayak yiyip torba tutmak için gelmedim. Sen bana neler anlattın biz şimdi napıyoz.

    Ben: olm benimde sarhoşlardan dayak yiyip torbacılarla gezmek hoşuma gitmiyo. Ama mecburuz buraların yabancısiyiz. Karnımız aç idare edelim.

    Yusuf: yok hacı ne olursa olsun ben torbacılık yapamam...

    Aslinda biraz düşündümde yusuf haklıydı.

    Bülent: ee gelin yemek yiyelim

    Yusuf: biz tokuz kardeş, hem gitmemiz gerek

    Bülent: ikinizde açsınız iste gelin utanmayın

    Ben: yusuf yiyip kalkalım tamam.
    ···
  14. 64.
    0
    rezervasyon
    ···
  15. 65.
    0
    Rez amin oglu
    ···
  16. 66.
    +6
    içeri girdik. Zaten ikimizde deli gibi açtık. iki simit 3-4 tane de yağlı ekmek vardı. Bülentin hikayesini dinledik. Onun biraz sıradışı bi hikayesi vardı. Aslında Türkiye şartlarında sıradışı diye birşey yoktu.

    Bülent: eee şimdi ne yapacaksınız... isterseniz size de iş-

    Yusuf: yoooooo yok kardes kalsın biz de isler olmaz

    Ben: aynen kardeş sen bize yardımcı ol yeter.

    Bülent iyi birisiydi bizi hem sahil tarafina giden arabalara bindirdi hemde araba paramızı verdi. Minibüs gibi biseydi. içinde klagib antalya halkı olsada yusufla benim pek garibime gitmişti. 40 dk sonra indik. indiğimiz yerde hep 5 yıldızlı büyük oteller vardı. Hava yine kararmaya yaklasti. yine bi cami bulmamız lazımdı
    ···
  17. 67.
    0
    patlatyolla şunları moruk ya
    ···
  18. 68.
    0
    Rezzers
    ···
  19. 69.
    0
    Rezerveeee
    ···
  20. 70.
    +5
    Epey bi dolaştık ne cami vardı. Ne ezan sesi. Her yerde devasa oteller gemi şeklinde, kule şeklinde, şato şeklinde... En son sahil girisi gibi bi yerde mescid yazan bir yer gorduk saat zaten 10 gibiydi.

    Ben: tamam valizleri kenara indir, kimse gelmez uyu

    Yusuf: ilk kim nöbet tutacak

    Ben: ne nöbeti olm paramız mı var ki nöbet tutalım. Gelen adam neyimizi alacak bobreğimizi mi

    Bu sözü soylerken ikimizinde gozleri açıldı. Yinede yusufun dediği gibi temkinli uyumamiz lazimdi. Ama ikimizde kafayi vurup yattık. Hem her yerimiz ağrıyodu hemde çok açtık.
    ···