/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +59 -8
    üst edit: beyler hikaye bitmiştir okuyan herkese teşekkür ediyorum.
    Gerçekmi değilmi buna siz karar verin!!!

    Pederle sürekli tartışırdık. Ama bu sefer bayağı bağırdık. Ustelik tokat da atmıştı. Hiç dayak yemediğimden değildi içerlenmem. Lakin milletin içinde küfredip dövmesi oku yaydan çıkarmıştı...

    Kışları şehirde yazları köyde geçirirdim. Çifçilikle uğraşırdık. Fazla kazanmamıza rağmen elimize doğru dürüst para geçmezdi. Bankalar saolsun iliğimizi sömürurlerdi. Babam da borçlardan dolayı sinirli bi adamdı. Sürekli bana bağırır benden hep fazlasını beklerdi. En son kararımı vermiştim evi terkediyordum. herkese babası aslan oğlum derken babam bana kendimi bildim bileli senden adam olmaz der dururdu. Evi terkedip kendimi ispatlamanın tam zamanıydı. Bi plan yapmalıydım. Para kazanmalıydım.
    ···
  2. 2.
    +24
    Haziranın başlarıydı. Antalyaya gitmeye karar verdim. Hem kalabalık şehirdi. Turistler falan vardı. Hemde bi kaç kez gittiğim için az çok biliyordum Antalyayı. Orda plajda turistlere abum sabuk şeyler satıp para kazanan amcalar gelmişti aklıma. Düşündüm biz kayısı üretiyoduk. Kg 8-10 liradan satıyoduk. Ama tv belgesellerinde kayısının dış ülkelerde kg fiyatının 30 dolara geldiğini gördüm. Tamam plan kafama yatmıştı. Ama tek olmamam lazımdı. Bi kaç kişi gerekiyodu bana.

    Kuzenimi aradım niyetimi biraz belli ettim. Bana \"oğlum salak salak konuşma malmisin amk\" falan dedi. Bende işi dalgaya aldım. Şaka falan dedim. Geçiştirdim. Sonra dersanedeki arkadaşım geldi aklima onu aradım
    ···
    1. 1.
      +2
      fırsatçı vatan hayini fedöcü seni. 8 liraya al 30 dolara sat ha oç seni. egm ,bimer,aym hepsine şikayet ediyorum vatan hayini
      ···
  3. 3.
    +13
    Arkadaşımın adı yusuftu. Yusuf çok delikanlı bi çocuktu ona güvenim tamdı. Aynı zamanda annesi babası da yoktu. Babannesiyle kalıyordu. Yani benle Antalya'ya gelmesi onun için sıkıntı değildi. Önü arkası temizdi.

    ikimizde hazirlandık cumartesi sabah namazına doğru yola çıkacaktık. Benim birikmiş 400₺ vardı. Yusufta da 200 civarı vardı. Yanımızada alabildiğimiz kadar kayısı aldık.
    ···
  4. 4.
    +6
    3 kişi falan okursa devdıbını anlatirim beyler
    ···
  5. 5.
    +17 -1
    Daha hava karanlık bile sayılirken evden çıktim. Yusuf zaten kapida bekliyodu. Çıktık yola 25-30 dk bekledik bi kamyona otostop çektik. Adam da zaten konyaya gidiyodu. Oraya kadar gelin dedi. Bindik giderken adam bize nereye gittiğimizi falan sordu. Yusuf az daha içine ediyodu.

    Kamyoncu: eee gençler anlatın bakalım Antalya da ne işiniz var.

    Yusuf: valla yaptık bi çılgınlık amca

    Kamyoncu: ne çılgınlığı lan sabahın bu saatinde hayırdır...

    Ben: yok bee amcaa halamgile gidiyoruz tatil falan yapicazzz işte...

    Dediysemde adam kıllanmışti bayaa ama yinede bişey demedi. öğlene doğru Konya'ya vardık.
    ···
  6. 6.
    +14
    Konyada bi çorba içtik. Derken baktım babam arıyo(!).
    Yusufla göz göze geldim. Açıkcası baya bi heyecanlandımda. Yusuf açacakmısın diye sordu. Yok dedim. Birden abartılı Türk dizileri geldi aklıma. Amk hattı çıkartıp kırdım. Yusufta iyi yaptin falan diyince iyice rahatladım.

    Yusuf: eee bundan sonra ne olacak

    B: Antalya'ya gidecez yaaa

    Y: eee nasıl gidecez yolu bile bilmiyoz

    Yusuf haklıydı. Otostop çekemezdik. O yüzden direk Antalya'ya kalkan otobüslere binmemiz lazımdı.
    ···
  7. 7.
    +10
    Terminalin nerde olduğunu bilmiyoruz. Konya\'da nerdeyiz bilmiyoruz. Bende internet yokki navigasyon kullanalım. Bem hattı kırdım. Yusufun telefon takoz.
    Biraz yürüdük falan. Birilerine sora sora bulduk. Otobüs akşam 9 da kalkiyodu. iyice gibintiya düştük. 9 da yola çıksak gece 12-1 gibi antalya da oluyoduk. Ne yapacaktık nerde yatacaktık. ikimizde kör pişman oturuyoduk terminalde. Yusufda yorulmuştu artık. Pes etmek üzereydi. Bana bi ara "hacı olmayacak galiba" dedi. Ama benim pez etmeye niyetim yoktu.
    ···
    1. 1.
      +2
      Pez etmemeyi iyi akıl etmişsin yalnız
      ···
  8. 8.
    +13
    -içerik gizlenmiştir.-
    ···
    1. 1.
      0
      Bi hat 50 lira mal misiniz
      ···
  9. 9.
    +10
    Ben de nöbet tutuyodum saat 3 civarı oldu. Yaşlı zar zor ayakta duran bir adam geldi yanımıza doğru. Bira içmişti. sarhoş olduğu belliydi. Üstü başı sırılsıklamdı ve leş gibe de kokuyodu.

    Sarhoş: gençler minibüs ne zaman gelecek

    Ben: ne minibüsü amca gecenin bu saatinde

    Sarhoş: arkadaşın ölümü, sen mi öldürdün...

    Ben: ne diyosun amca uyuyo iste..

    Sarhoş: niye öldürdün dıbınakoyim

    Sarhoş adam iyice sapıttı. Niye öldürdün diye gece gece bağırıyodu. Ben adamı sakinlestirmeye çalısırken bana saldırdı. Zaten sarhoştu bi tane koydum direk yere yuvarlandı. Tekrar üstüme geldi bi tane daha vurdum. Adam her darbe alışında biraz daha ayılıyodu, şuuru biraz daha yerine geliyodu. Küfürleri biraz daha seçerek ediyodu. Ben bunla münakaşa ederken yusuf uyandı.
    ···
    1. 1.
      0
      Rez çok iyi gidiyorsun panpa
      ···
  10. 10.
    +5
    Baya bi korkmustu bizi öyle görünce. Arkadan yaklaşıp adamın boğazına kollarını geçirip sıkarak yere çökertti. Sonra üstüne çıkıp yumruklamaya başladı. Adamı yusufun elinden alamadım. Yusuf nasıl korkmussa artık delirmiş gibi vuruyodu. En son adam bayılınca yusufta bıraktı.

    (ikimizde nefes nefese kalmıştık)

    Ben: yusuf ne yaptin amk yaa öldüyse

    Yusuf: ne yapam amk uyandım kavga ediyodunuz. Kötü mu ettim...

    Ben: yok iyi ettin de keşke öldürseydin.
    Olm o nasil vuruş lan ya öldüyse adam, ne yapacaz...

    Yusufta telaşlandı. Adamı harbiden dağıtmıştık. Yusufta panik atak gibi bişey vardı. yoksa yusuf cani bi çocuk değildi. Adamı biraz dürtükledik. Baktık fazla birşeyi yok hemen ordan uzaklaştık.
    ···
  11. 11.
    +7
    Sabah saat 4 ü geçiyodu yusuf yarım yamalak uyumuştu. Ama ben zor bela ayakta duruyodum. Baktık sabah namazı okunuyo. Hemen cami geldi aklıma. Yusufla camiye gittik abdest aldık. Ama artık ben ayakta duramiyodum. Caminin girişinde merdiven altı gibi bir yer vardı. Hali falan vardı. Ben oraya yattım. Yusufa sen namazı kil gel ben burdayım diyip direk uyudum.

    Bi kaç saat sonra muezzin geldi beni uyandırdı. Baktım yusufta yanimda uyumuş. ikimizide kaldırdı. Bu gün cami temizlenecek hadi evinize falan dedi. Tekrar valizleri yuklendik çıktık. Saat sabahin 8 ine geliyodu. ikimizde çok açtık. Biraz gezerken orda bi çorbacıya rastladık. Karnımızı doyuralım dedik.
    ···
  12. 12.
    +4
    Ulan çorbacıya bi girdik. Sarhoş adam orda kafasında bant falan var. Yusuf benden biraz öndeydi. Ben hemen durdum. Yusuf hala ilerliyodu. Sessizce yusuf falan dedim duymadı. Birden bi bağirdim yusuf diye. Herkes döndü baktı. Sarhoş adam da döndü baktı. Yusuf o sıra ayıktı.

    Sarhoş: (bağırarak) bunlar onlar... Dün gece bu orosbu cocukları bana vurdu

    Ben: yusuf koooooş..

    Hızlı bi sekilde kacıyoduk arkamizdan 2-3 tane adam koşturuyodu. Aslında yakalayamazlardi ama elimizde valizler vardı. Koştukça kovalıyolardı. Kosarken ara mahallelere doğru girdik. Artık tutsalar doverken ayiracak adam yoktu.
    ···
  13. 13.
    +5
    Artık benim koşacak halim kalmamıştı. Ama koşuyoduk. Birden karsımızda da bizim yaşlardaki iki genç çıktı. Kapana kıstırır gibi kıstırdılar. Adamlardan biri benim yakamdan tutup kafama yumrukları saydırırken Yusuf'un bağırma sesleri geliyodu. Zaten nefes nefese olduğum için karnıma aldığım ilk darbeyle bayılmıştım.

    Gozlerimi açtığımda yerdeydim. Aynı parktaydık. Basımda yusuf vardı. Her yerim ağrıyodu. Etrafa saçılmıştı valizlerimiz. Yusuf ağlamaklı gozlerle ileriye doğru bakıyordu. Ağladığını bana belli etmemeye çalışıyordu. Yusufunda kaşı falan patlamıştı. Adamlar bizi sağlam dağıtmıştı. Yusuf bütün parayı telefonları aldıklarını söyledi. Artık tamamen ortada kalmıştık. Yatacak yerimiz de yoktu. Yiyecek paramizda.
    ···
  14. 14.
    +5
    Açıkçası benimde gözlerim biraz dolmuştu. Hem dayak yemiştik hem de paramızı calmislardı. Ustelik biseyde elimizden gelmiyodu. ikimizde dokunsan ağlayacak modundaydık.

    Biz parkta otururken bigiblet süren bi çocuk geldi.

    Bigibletli: bu ne hal...

    Yusuf: sanane

    Bigibletli: doğru banane...
    Fındık lazımmı..?

    Benim aklimada hemen benim yapmak istediğim ticaret gelmişti. Fındık fıstık kayısı falan.

    Ben: evet lazım.

    Bigibletli: ne kadarlık

    Ben: 15-20 liraya ne kadar gelir.

    Bigibletli: bi tane...

    Yusuf: nasıl yani...

    Çocuk bigibletinden indi. Yanımıza geldi. Bize sattığı şeyin uyuşturucu olduğunu soyledi. Polisten dolayı da şifreli konusuyomuş. Bizim bu halimizi görünce sordu. Anlattım. Çocuk iyi birine benziyodu. Başımızdan geçenleri de anlattım. "Benimle gelin, belliki sizde benim gibi kimsesizsiniz" dedi. Yusuf bana yok falan işareti yaptiysada ben kabul ettim düştük peşine.
    ···
  15. 15.
    +6
    Tam da tahmin ettiğim gibiydi. Metruk bi eve geldik. Ben içerde bir iki kişi görür muhabbet ederiz diye düşündüm. Ama içeri girdiğimizde baygın yatan iki genç vardı. Kapının önüne geldik.

    Bigibletli: bu arada benim adım Bülent

    Yusuf: hıhı... Hadi gidelim knk bizim işimiz var

    Ben: ne işimiz var

    Yusuf: hadi dedim hadiiii

    Kolumdan tuttu iki adım ilerledik.

    Yusuf: bak nebilemyaw ben buralara dayak yiyip torba tutmak için gelmedim. Sen bana neler anlattın biz şimdi napıyoz.

    Ben: olm benimde sarhoşlardan dayak yiyip torbacılarla gezmek hoşuma gitmiyo. Ama mecburuz buraların yabancısiyiz. Karnımız aç idare edelim.

    Yusuf: yok hacı ne olursa olsun ben torbacılık yapamam...

    Aslinda biraz düşündümde yusuf haklıydı.

    Bülent: ee gelin yemek yiyelim

    Yusuf: biz tokuz kardeş, hem gitmemiz gerek

    Bülent: ikinizde açsınız iste gelin utanmayın

    Ben: yusuf yiyip kalkalım tamam.
    ···
  16. 16.
    +6
    içeri girdik. Zaten ikimizde deli gibi açtık. iki simit 3-4 tane de yağlı ekmek vardı. Bülentin hikayesini dinledik. Onun biraz sıradışı bi hikayesi vardı. Aslında Türkiye şartlarında sıradışı diye birşey yoktu.

    Bülent: eee şimdi ne yapacaksınız... isterseniz size de iş-

    Yusuf: yoooooo yok kardes kalsın biz de isler olmaz

    Ben: aynen kardeş sen bize yardımcı ol yeter.

    Bülent iyi birisiydi bizi hem sahil tarafina giden arabalara bindirdi hemde araba paramızı verdi. Minibüs gibi biseydi. içinde klagib antalya halkı olsada yusufla benim pek garibime gitmişti. 40 dk sonra indik. indiğimiz yerde hep 5 yıldızlı büyük oteller vardı. Hava yine kararmaya yaklasti. yine bi cami bulmamız lazımdı
    ···
  17. 17.
    +5
    Epey bi dolaştık ne cami vardı. Ne ezan sesi. Her yerde devasa oteller gemi şeklinde, kule şeklinde, şato şeklinde... En son sahil girisi gibi bi yerde mescid yazan bir yer gorduk saat zaten 10 gibiydi.

    Ben: tamam valizleri kenara indir, kimse gelmez uyu

    Yusuf: ilk kim nöbet tutacak

    Ben: ne nöbeti olm paramız mı var ki nöbet tutalım. Gelen adam neyimizi alacak bobreğimizi mi

    Bu sözü soylerken ikimizinde gozleri açıldı. Yinede yusufun dediği gibi temkinli uyumamiz lazimdi. Ama ikimizde kafayi vurup yattık. Hem her yerimiz ağrıyodu hemde çok açtık.
    ···
  18. 18.
    +8
    Sabah olmuştu. Artık 3. Günümüzdü kalktığımda yusufta yeni uyanmış tahta mescidin camından dona kalmış bir şekilde denize doğru bakiyodu. Bi kafamı çevirdim deniz parıl parıldı gece farketmemistik. Ben onceden deniz görmüştüm. Ama yusuf ilk defa goruyodu.

    Ben: hadi hadi * toplan biri gormeden cikalim

    Yusuf: knk bu nasıl bir sey laan

    Ciktik daha erkendi. Kimse yoktu doğru dürüst. Şezlongları falan görünce bi baktım gece nasıl girmişsek bende anlamdim ama bu plaj kafeler var. Girişi paralı olan, oraya girmişiz.

    Neyse açtık çantaları içinden ezilmiş kayısı ceviz falan ne varsa çıkrdık. Millet gelmeye başlamıştı. Milletin açık saçık plaja gelmesi yusufa çok garip geliyodu. Bi türlü alışamadı. Ama hayalimiz ufaktan gerçek oluyodu.

    Ben: başliyomuyuz ortak..

    Yusuf: başlıyoruzz...
    ···
  19. 19.
    +4
    Yavastan millet gelmeye başlamıştı. Bizde etraftan bi karton bulduk. Açtık valizleri içinde herşey birbirine girmişti. Çıkartıp döktük kartonun üstüne, üstümüze de plaja uygun kıyafetler giydik. Satmak için bekledik durduk. Tabi kimse gelmedi doğal olarak. Bu sefer elimize aldık. Yusuf bi tarafa ben bi bi tarafa doğru gittik. Şezlong şezlong gezdim. Kimse almaya pek yanaşmıyodu. Bazıları bir tane alip tadina bakiyo teşekkür ediyodu. En sonunda bi tane gürcü kadınla ingilizce konuşarak ilk satışımı yaptim. Aşırı mutluydum. Hayallerimin gerçekleşmesindeki ilk adımdı. Tekrar yusufla buluştuk. Tam oglen olmuştu. Yusuf hic satamamisti. ilk kazandığım parayla yemek yedik öğleden sonra tekrar akşama kadar satmaya çalıştık. Bu sefer sadece Türklere sattık. 50₺ falan kaldırmıştık. ikimizinde keyfi yerindeydi. Ne de olsa ilk günümüz...
    ···
  20. 20.
    +5
    Aksam oldu. Biz yine mescitte kalmayı planlıyoruz. Girdik mescide zaten ortalıkta namaz kilan falan yok. Milletin çekilmesini bekliyoruz. Derken ışıklar söndü. Biz tam rahatladık derken birden mescidin lambaları yandı. 40-50 yaslarda gobekli bi adam belirdi kapida

    (Bağırarak)
    Adam: ne ariyosunuz lan burda bu saatte

    Ben: şey ııı

    Adam: ahıra çevirmişsiniz lan burayı gibtirin gidin lan!
    Siz zaten bu günden beri gozume batiyodunuz. Suriyelimisinizlan siz yoksa

    Ben: yok abi ne suriyelisi bizim kalacak yerimiz yokt-

    Adam: kes lan gibtirgit her ne taksan. Ulan sizi bi daha buralarda görürsem kırılmadik kemiğinizi birakmam...

    Tam keyfimiz yerine geldi derken adam tekrar moralimizi düşürmüştü ama olsun bu yinede pes etmeyecektik. Antalya aksam olmasına rağmen çok sıcaktı o yüzden yine bi park bulmamız lazımdı. Ama diğer park olayı aklımıza geldikçe parktanda vazgeçiyoduk.

    Bi köfteci vardı. Yusufa dedim gel yemek yiyelim. Oturduk taburelere klagib köfteciydi. iki köfte ekmek söyledik. Adam hazırladıktan sonra geldi yanımıza oturdu. Zaten tek müşterisi bizdik.

    Adam iyi biriydi. Eski bi denizciymiş o yüzden kendisine reis dememizi istiyomuş. Hikayemizi anlattık.

    Reis: ... iyi halt yediniz. Evden kaçtınızda, oğlum kendinizi düşünmüyosanız ananızı babanızı düşünün

    Yusuf: reis şimdi kalacak yerimiz yok. Bize yardım edermisin.

    (Biraz düşündukten sonra)
    Reis: tamam benim barakada kalırsınız dedi.
    ···