1. 1.
    +3
    Aşağıdaki şiir, edebiyat tarihimizin saygın şahsiyetlerinden Sünbülzade Vehbi Efendi’nin müstesna bir eseridir.

    Şiirin hikâyesi ise şöyle:

    Bir gün padişah Vehbi Efendi’yi yanına çağırır ve:
    "Bana öyle bir şiir yaz ki, bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin" der. Ve işte sonuç aşağıda:



    Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
    Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.

    Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,
    Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.

    Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
    Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.

    Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
    Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.

    Salınarak giderken arkandan ben sokayım,
    Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.

    Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
    Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.

    Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarıda hiç,
    Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.

    Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
    Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.

    Herkese vermektesin, bir de bana versene,
    Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.

    Sen her zaman gelesin, ben Vehbi’ye veresin,
    Esselamun aleyküm ve aleykümesselam.
    ···
  2. 2.
    +3
    arkadaşlar bugün cemal süreya'nın ölüm yıl dönümü. lütfen 1 dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum sizi.
    ···
  3. 3.
    +2
    evet, inci edebiyat topluluğu açılmıştır panpalarım... sevdiğiniz şiirler yazılar ukteler vs edebi herşey olabilir.

    SEKE SEKE

    çatlak yüreğimle türkülü yollara
    düştüm ki o kadar olur
    seke seke ben geldim
    gibe gibe gidiyorum...

    - CAN YÜCEL
    ···
  4. 4.
    +2
    Durma Vur!

    Durma Yunan, durma, kibrini artır!
    Türklüğün başına hakaret yağdır!
    Uyuyan bir kavme bu zillet azdır,
    Vur eski kölesi, utandır onu;
    Bırakma uyusun, uyandır onu!

    Bu yurdun haznesi onun elinde,
    Fakat anahtarı senin belinde,
    Kalmış aç ve garip, kendi ilinde;
    Vur eski kölesi, utandır onu;
    Bırakma uyusun, uyandır onu!

    Zorla onu, yeni revişe girsin,
    Gemi yapsın, alış verişe girsin,
    Fabrikalar açsın, her işe girsin;
    Vur eski kölesi, utandır onu;
    Bırakma uyusun, uyandır onu!

    Sıkıştır ki ordu, donanma yapsın,
    Garpte ne terakki görürse kapsın,
    Türklüğü tanısın, Tanrı’ya tapsın;
    Vur eski kölesi, utandır onu;
    Bırakma uyusun, uyandır onu!

    Zannetme, yaptığın hoşa gitmiyor,
    Terakkimiz koşa koşa gitmiyor,
    Emin ol, emeğin boşa gitmiyor;
    Vur eski kölesi, utandır onu;
    Bırakma uyusun, uyandır onu!

    Ziya Gökalp
    ···
  5. 5.
    +2
    Şekerim çıkmış diyorlar, külliyen yalan!
    Tadı damağımda kaldı sadece birkaç aşkın
    Ve sevdiğim kadının ten tadı,
    Hepsi bundan.

    "Çok sigara içiyorsun Cemal "diyorlar, o da yalan!
    Ben hayallerimi dumanlı kuruyorum
    Ha bir de çok çay içtiğimi söyleyenler var, ne diyeyim…

    Ah be kadınım, sen söylenenlere inanma!
    Ben senin o kekremsi ter kokunda uyurum her gece, her gece...
    Sıcaklığındır bana sobaya atılan bir odunun ısısı.
    Ben seni bahara aldanmış erik ağacı kadar utangaç severim haberinde olsun.

    Bana “şiirlerin neden mısır çarşısı gibi kalabalık ” diyorlar.
    Senden canım hepsi, senin yüzünden.
    Bende tarçın, sende ıhlamur kokusu.

    Sırf bu nedenden...

    CEMAL SÜREYA, 1931- 9 Ocak 1990
    @6 şuku kardeşim
    ···
  6. 6.
    +1
    bana yar olmayan devr-i devranın
    izzet-i ikrdıbını gibeyim
    ···
  7. 7.
    +1
    Her şeyden biraz kalır diyor birileri ,
    çoğulluk haklılıktır.
    Kavanozda biraz kahve,
    kutuda biraz ekmek,
    insanda biraz acı...

    -Turgut Uyar
    ···
  8. 8.
    +1
    ...
    Kuşlar toplanmış göçüyorlar
    Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

    -cemal süreyya
    ···
  9. 9.
    +1
    sonra farkettim ki
    su akıyor rüzgar esiyor
    yağmur yağıyor.
    herşey yine ve aynı şekilde oluyor.
    öyle bir yere geldim ki sıcak ve soğuk aşk ve nefret,
    savaş ve barış, üşümek ve sonra ısınmak gibi.
    gitsem ayrılık oluyor.
    kalsam çöl
    gidersem bende hasret olur ve belki beni sevenler de özler
    ama anladım ki özlemden de hiç kimse ölmüyor
    ama ben ölüyorum.
    nefes alıyorum önemsiyorum ve gitmek istiyorum .
    anladım ki hasret yeni bir aşka kadar sürüyor
    sevdiklerim ve beni sevenler bağışlayın
    su akıyor ve ben gidiyorum.

    -tuncay akdoğan
    ···
  10. 10.
    +1
    Ne güzel bir yalandın sen , Hep inandığım...

    -Atilla ilhan
    ···
  11. 11.
    +1
    dert yarak gibidir herkes en büyüğünü kendininki sanır.
    ···
  12. 12.
    +1
    Beni koyup gitme ne olursun
    Durduğun yerde dur
    Kendini martılarla bir tutma
    Senin kanatların yok
    Düşersin yorulursun
    Beni koyup gitme ne olursun

    Bir deniz kıyısında otur
    Gemiler sensiz gitsin bırak
    Herkes gibi yaşasana sen
    işine gücüne baksana
    Evlenirsin çocuğun olur

    Sonun kötüye varacak
    Beni koyup gitme ne olursun

    Elimi tutuyorlar ayağımı
    Yetişemiyorum ardından

    Hevesim olsa param olmuyor
    Param olsa hevesim
    Yaptıklarını affettim
    Seninle gelmeyeceğim
    Beni koyup gitme ne olursun

    -Atilla ilhan

    'ın kendine yazdığı şiirdir..
    ···
  13. 13.
    +1
    Anamın ipiyle indim gökdelen ddıbınızdan
    Kelebek gibi girdim kelebek cdıbınızdan
    Taksinize mülkünüze dairenize...
    Heceleyerek üzerinde ayak ve el uçlarımın
    Belledim seyyarenizi ve kelimelerinizi...
    Gözlerinize baktım, mukaddes ciltlerinize, büfelerinize
    Vesairenize...
    Şiir fenerimle de baktım, son çığlık!
    Aşk yokmuş sizde beş paralık!
    Gidiyorum ben boşçakallar
    Sıçmışım ortalık yerinize
    Kıçımın fosforuyla aydınlanın siz artık

    can babadan devam edelim
    ···
  14. 14.
    +1
    @3 ---

    Şık olmalı kadın dediğin!

    Gelişi,
    gülüşü,
    bakışı,…
    duruşu…

    Hatta,
    Gidişi bile!

    -Cemal Süreya
    ···
  15. 15.
    +1
    ürkek bir serçe gibi eğme başını.
    kaldır başını ve dimdik dur.
    bu senin değil, ülkemin ayıbı.
    hırpalanmış yerlerinden öperim çocuk.

    -Nazım Hikmet
    ···
  16. 16.
    +1
    çok yorgunum beni bekleme kaptan
    seyir defterini başkası yazsın
    çınarlı kubbeli mavi bir liman
    beni o limana çıkaramazsın

    nazım hikmet ran
    ···
  17. 17.
    +1
    Daha hiç, hiçbir şey, daha hiçbir şey yok, sade birkaç
    nazar, sade birkaç tebessüm fakat ruhum, fakat
    hayatım bütün senin, bütün seninle meşgul, bütün
    seninle muattar...
    Daha hiçbir şey yok, hayalin bile benim değil, hayaline
    bile hakkım yok! fakat ruhum bütün hicran, bütün
    hicranla mâl-âmâl, bütün hicranla meshüf ve
    mütehassır

    -mehmet rauf
    ···
  18. 18.
    +1
    Kendine yaptığın işlerin
    Kendine yaptığın heveslerin
    Sonu olmayan bencilliğin,
    Daha ne kadar devam edecek?

    S.K.
    ···
  19. 19.
    +1
    Düşlemeyi bıraktım.. Bağırmayı da.. Ağlamayı da bıraktım.. Sigarayı bırakamadım.. Okumayı bıraktım.. Düşünmeyi bırakamadım ..

    Uyumayı unuttum, yıkanmayı, kedilerimi sevmeyi, yemek yemeyi de.. Zaten mutfak leş gibi, izmaritlerle dolu tabaklar, saçlarımı kazıttım.. Kimseyle konuşacak birşeyim kalmadı.. bekliyorum...

    Yolum düşmüyor artık deniz kenarına kaç zamandır martıların seslerini de unuttum üstümde bir gece öncesinden kusmuk lekeleri bulunan eski hırkayı giymekte rahatsız etmiyor artık bunları benden nefret et diye yazmıyorum ama istersen edebilirsin buruşmuş kağıtlarla dolu çalışma odam(ız) o çok istediğin(miz) cam kapaklı kitaplığın camları kırılmış ayağıma batınca farkettim tarçın beni görünce korkuyor eskiden eve gelince kucağıma çıkar beni teselli ederdi balkon penceresine ekmek kırıntısı koymadığım için kuşlarda yok artık

    "Şu sigarayı bırak artık" diyordun ya bana, bende bırakabileceğim halde bırakmıyordum. Senin benim için üzülüyor olmana içten içe sevindiğimden.. "Ben ölürsem üzülür müsün?" dediğimde "Saçma saçma konuşma Allah aşkına" deyip beni hafifçe itelediğinde, ben içten içe gülüyordum. Gece uykunda dönüp bana sımsıkı sarıldığında, hani ben hafifçekaçmak isterken -ki sen uykunda bile- beni tutardın ya, ben içten içe sıcacık...

    Sokağa çıkmak arkadaşlarla buluşmak konuşmak içmek bunların hepsini unuttum telefonumu kapattım sonra da kaybettim zaten kaybolması iyi oldu aslında akşam olunca sıkılıyorum biraz zaten uyumadığımdan sokakta sesler azalınca sanki hava da temizleniyor herşey çekilince köpekler bazen hiç susmuyor bazen kediler atışıyorlar

    "Aslında herşey çok başka olurdu.. biraz çaba gösterseydin" demiştin ya bana -üzüntülü- hani hiç sesimi çıkarmamış ve pencereye dönmüştüm.. Kapı sesiyle saç tellerime kadar biriken ağrıyı atmak istercesine haykırarak.. Her neyse.. Ben beklemeye devam ediyorum, senin burada kalman doğru olmazdı zaten.. Hoşçakal diyememiştim ya sana,

    Hoşçakal...


    -Oğuz Atay
    ···
  20. 20.
    0
    reserved
    ···