/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +69 -2
    çok sağlam hikâyelerim var o günlerden kalan capslerle kanıtlarla. rezlerinizi ALIN başlıyorum

    edit:istek olursa devam edeceğim
    ···
  2. 2.
    +32 -4
    hikayeye başlamadan önce bir not vereyim ;

    lise bitmiş öss'den dandik bir puan almıştım, yurt dışında üniversite araştırıyodum çoğu toefl istiyordu. bende bu bahaneyle babamları dil okulu için ikna ettim. londra'ya gitmeden önce ;
    -19 yaşımdaydım
    -henüz milli olmamıştım
    -parti kavramından bihaberdim en fazla filmlerde gördüğüm kadar
    -özgüvensiz çekingen bir tiptim

    6 ay sonra geldiğimde
    -londra'da gitmediğim pun, gece kulübü kalmadı
    -toplam 3 ayrı kıtadan kız gibtim
    -4 ay düzenli bir şekilde kokain ve ot kullandım
    -kısacası bambaşka bir insana dönüştüm.
    ···
    1. 1.
      +13 -11
      Bunları bir de övünerek mi anlatıyorsun amk??
      O kadar günaha girmiş adam oldum sanıyor.
      ···
      1. 1.
        +11
        övünme konusu tartışılır ama zerre pişmanlık duymadığımın garantisini verebilirim.
        ···
      2. 2.
        0
        Vip kesin o zaman
        ···
  3. 3.
    +24
    başlıyorum beyler

    hayatı boyunca istanbul'dan dışarı çıkmamış, süt çocuğu, evde bile yanlız kaldığı gün sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen, hayata karşı tecrübesiz bir ergen olarak resmen 6 aylığına dünyanın en zirve 2 şehrinden birine yaşamaya gidiyordum.

    sabah 6'daydı uçağım.o gece yastığa başıma koyduğumda bunları düşünerek yorgan altından hüngür hüngür ağladım beyler. korkmuyodum ,titriyodum. yataktan kalktım sabaha kadar annem ve kardeşimle muhabbet ettik uyumadan bindim uçağa.
    ···
    1. 1.
      +4
      Korkma titre verdim şukunu
      ···
    2. 2.
      0
      fuat avni lan bu
      ···
  4. 4.
    +20 -1
    neyse londra heathrow havaalanına indim, metroya bindim, danışmanlık firmasının elime adres diye tutuşturduğu kağıda baktım metroya bindim.2 aktarmayla sora sora parsons green istasyonunda indim.

    çıktım metrodan yürüyorum ama kafam trilyon durumda, uçak korkusu vardır bende uluslarası uçuşlarda sınırsız bedava alkol veriyolardı bende eski ölücülerden olduğumdan takunu çıkardıydım.

    londra'ya gelmeden önce şehri tanımak amacıyla youtube'dan sokak röpörtajlarını izlemiştim,her türk gibi ilk dikkatimi çeken kızların nazik ve açıkgörüşlü olmasıydı.

    bende sarhoşum, metrodan indim yurdu arıyorum güzelcene benim yaşlarımda bir kız fulham kütüphanesi'nin önünde sigara içiyo,bi cesaretle yanına yaklaştım

    -can i ask you something
    -i dont know,can you?

    dakika bir ve ilk postamı yemiştim, niye bu kadar kaba olduğunu sordum. kusura bakma Fransızca öğrenmeye çalışıyorum sinirliyim gibi bi şeyler söyledi. adresi sordum, buraya çok yakın istersen seni zütürebilirim dedi. bende yılların asosyali olarak bu teklifi kibar bir dille geri çevirdim. çok ani olmuştu hiç beklemiyodum kafam çok güzel olmasına rağmen utanmıştım.
    ···
    1. 1.
      +8 -1
      panpa ordadamı metro var uzun adam orayadamı metro yapmış
      ···
  5. 5.
    +27
    Ne kadar mal bi insan olduğumu düşüne düşüne yurdu buldum. yurt dediğimede bakmayın,dil okulunun en üst katına yurt kurmuşlar.

    okulun ziline bastım güleryüzlü bişekilde polonyalı müslüman bi teyze açtı kapıyı. yurt güvenlikçisi, bakıcısı karışımı bişey. odalara çıkarttı ve 3 tane oda vardı beyler.

    Ortadaki kadının odası. Önce onu bi söyledi, benim odayı göster dedim gösterdi ananı gibiyim dedim lan bu ne.minnacık bi oda, içerde 8 erkek kalıyo aq.2 taylandlı(bi tanesi gay),naoki(japon),jeoung(kore),tamik(rus),bruno(brezilya)kerbis(ispanyol).hrpsiyle merabalaştık sonra karı bana gel bide seni kızlarla tanıştırayım dedi. dedim kızlar ? Dedi gel, odaya bi girdim beyler o an düşündüklerimi size anlatamam. odada uliana(Rus) dışında bütün kızlar latindi aq.hayatımda gördüğüm en efsane kızı burda görmüştüm karol yarı ispanyol yarı venezuelalı göğsü silikon çıtır çıtır birşey istek olursa capsini atarım.

    ilerde bu Latin tayfanın en yakın erkek arkadaşları oldum. anlatıcam onları ilerde, hiçbirini gibemedim bu yüzden ama 2 tane gibişe direk olarak vesile olmuşlukları var.

    neyse o gün gece yatmadan çıktım bi etrafı filan gezdim döndüm yurda karolu düşünerek bi posta attım ve yattım,
    ···
  6. 6.
    0
    Başka dinleyen yoksa iftardan sonra devam edeyim
    ···
  7. 7.
    +28
    yapacak daha bi işim yok devam ediyorum..

    okuldaki ilk gün kalktım erkenden duş felan aldım çıktım dışarı şu meşhur ingiliz kahvaltısını etmeye, yerken biraz zorlandım tabi her sabah simit yiyen birisi olarak.ama uyku muydu bırakmadı güne direk zinde başladım.

    sınıfıma girdim müthiş bir ortam vardı. herkes ingilizce öğrenmeye gelmiş,her yaştan her kıtadan her ülkeden her cinsiyetten insan ingilizcesini geliştirmek için birbirleriyle tanışmaya çalışıyor. maddi imkanınız varsa en azından bir kerede olsa yaşamanız gereken bir ortam binler. dersler bile çok zevkli.

    neyse ilk ders bitti. benle yaşıt alessio diye bi çocuk ve çirkin kız victoria'yı kıstım teneffüste sigaraya çıktık.

    Flash forward

    victoria'yla ben dönene kadar takıldık hala daha feysten görüşürüz. mdma,kokain, ekstazi ne tak varsa kullanan parti manyağı bi kız.en sevdiğim özelliği zengin olmasıydı. bunla piccadilly institute diye bi mekana gitmiştik bi kere, mekanın kapanışına doğru bu bana kokain verdi. gittim tuvalete çekmeye Buda beni tuvaletin önünde bekliyo. katı kapatıyorlarmış güvenlik tuvaletleri boşaltıyo pat diye daldı içeri kocaman Hint bi herif. kabini kitledi ilk dövücek sandım polis molis filan dedi dedim gözünün yağını yiyim sınırdışı ederler beni dedi kaç paran var.tam hatırlamıyorum ama az bi param kalmıştı bekle dedim çıktım geldi buda yanıma dedim vic adam beni paket etti rüşvet istiyo. sorgusuz sualsiz 200 Pound verdi adama bide gülüştüler adamla filan dedim helal olsun. adam hala uzaktan bana hareket yapıyo dedim vic söyle bizimkilere çıkalım bu mekândan adam beni paket ettircek dedi rahat ol olmaz bişey dedim yok eğlenemiyorum. tamam dediler.
    ···
  8. 8.
    0
    Ilk kez hikaye anlatıyorum karakterlere mi girsem olay akışına göre mi gitsem karar veremedim beyler
    ···
  9. 9.
    +24
    En son dışarda sigara içiyoruz, fransızca bir grup kendi aralarında Fransızca konuşuyor. bizde köşede birbirimizi tanıyoruz aniden bu fransızlardan bi kaç tanesi yanımıza geldi bi tanesi belçikalı Jordan diye bir çocuk.en iyi dostum oldu sonradan.biz bunla kaynaştık baya bizi bu Fransızlarla tanıştırdı.

    derse girdik çıktık öğle yemeğinde kalabalık bi masada oturuyoruz. nurgül diye bir taş yanıma geldi staj mı ne yapıyomuş Türk olduğumu duymuş her türlü konuda yardımcı olabilirmiş, tamam sağol dedim. numaramı verdim. yemekten sonra sigara içerken jordan beni melanie diye bi kızla tanıştırdı.bu kızda staj yapıyo aynı zamanda organizatör gibi bişey dedi akşam ministry of sound'a gidiyoruz okulca sende gelsene. tamam olur dedim. dedim de amk ben oraya girip ne yarramı yiyecem hayatımda gece kulübüne mi gitmişim.

    başka çarem yoktu sarhoş olup gitmem lazımdı, tanesi 2,5 pounddan küçük şaraplar var 8 tane aldım onlardan ve akşamı bekledim. nurgülden mesaj gelmişti, akşama geliyomusun dedi evet dedim gitmeden rakı mı içsek ya bildiğim bi yer var dedi, tamam dedim süper gittim harringay diye bi yere oradan arabayla aldı beni.

    oturduk masaya bi 100 lük söyledi. sıhbet ediyoruz acaba bana mı yazılıyor diye düşünüyorum ama kız hem taş hemde benden en az bi 5-6 yaş büyük. içtik içtik bende hala tık yok ayağa bi kalktım kalkar kalkmaz düştüm beni öyle bi şevkle kaldırdıki bu kadın bana yazıyo olamaz kardeşi gibi görüyor kesin diye düşündüm ta ki o gecenin sonunda mekanda yiyieşene kadar..
    ···
    1. 1.
      +4
      Fransızca grup ne oç
      ···
  10. 10.
    +19
    Bu kızla mekana geldik, içeri bi girdim bütün okul burda .milletle selamlaştım kendimi popüler hissedip özgüveni doldurdum kafamda bomba gittim önce jordan'dan melanie'ye yürümek için izin aldım. eyvallah'ı alır almaz geçtim karşısına mal mal dans ediyom beynimi gibiyim senin neyine aq dans etmek o an gözümün önüne gelince utandım allahtan melanie ve nurgül dışında fazla gören olmadı.

    neyse ministry of sound'u bilen bilir üst ve alt katta 5-6 tane ayrı büyük alan var hepsinde farklı bi ambiyans ve farklı müzikler var. nurgül tuttu kolumda sorgusuz sualsiz koridora çıktık öpmeye başladı ama kız resmen beni yiyodu aq.ağır sarhoş zaten naptığını bilmiyo bense fırsattan istifade ediyodum. baktım melanie geliyo hemen tuttum kolundan başka bi alana girdik bütün gece orda yiyiştik.

    sabah 6'da 20 kişi perişan halde çıktık metroyu bekledik.1 saat boyunca kimse konuşmadı, sadece uyumak istiyoduk.o günden sonra nurgül benle bir daha konuşmadı zaten 2-3 hafta sonrasında ayrıldı...
    ···
  11. 11.
    +1
    Beyler çıkıyorum şimdi iyi kötü görüş bildirin gece devam edeceğim
    ···
  12. 12.
    +4
    Bi duş alayım yarım saate giriyorum entryleri
    ···
  13. 13.
    +8 -1
    Evet beyler başlıyorum tekrar..

    öncelikle arkadaş olduğum kişileri tarif ederken karakteristik özelliklerinden bahsetmek yerine o kişiyle yaşadığım anıları anlatıp betimlemeyi düşünüyorum tıpkı victoria'da olduğu gibi.

    sıradaki arkadaşımız albert. yarı yunan yarı arnavutluklu okulun geri kalan kısmı gibi ağır zengin. hayatımda tanıdığım en çılgın insan. dıbına koyayım küfrünü öğretmiştim ben buna,2-3 hafta sonra unutmayıp zütürdüğüm kebapçıya dıbına koyayım demişliği var. kokain yanından ekgib olmaz,ne zaman istesem verir.ilk zamanlar kullanmıyordum tabi,o bin alıştırdı beni.

    Yine okulun bi partisi vardı,o aralar brezilyalı bir kızla takılıyodum.bu kızla puba gittik çıkışta ben tiger tiger'a gittim kız evine. ingiltere'de gece 11'den sonra marketlerde içki satışı yasak, bende mekana girdim ama Ayık kafaylada çekilmiyor, albert dedi gel benle. gittik tuvalete beraber aynı kabine girdik, tuvaletteki peçeteci adama bakarak gayiz biz dedi kapattı kabini.

    3 çizgi ayırdı hepsini çektim burundan. inanılmaz bir Özgüven geldi binler bildiğiniz beynim level atladı. çok hızlı düşünüyodum, çok hazır cevaplar veriyodum, gittiğim hiç bi kız beni terslemiyodu.o gece fransız bir karıyla yiyiştim beyler,

    neyse bütün okul gördü ak utansam mı gururlansam mı karar veremedim. neyse dönüyoruz artık evlere, londra'da oyster kartlar var Akbil gibi yanında bedava mini bi cüzdan veriyolar.o cüzdanda oyster ve anneannemin zor günlerde kullanmam için verdiği kredi Kartı vardı.(kart şifre yerine imza istiyo)

    otobüse bindik elimi cebime bi attım başımdan aşağı kaynar sular döküldü beyler, kız o cüzdanı bildiğin çalmış aq.ulan bide ne hoş kız diyodum gece 1-2 defa içki ısmarladı diye meğer benim karttan çekmiş. salak yerine koymama mı yanayım,25 Pound değerindeki oyster'a mı yanayım anneannemin kartına mı yanayım. ulan gece 5 te apar topar aradım kadını Kartı iptal ettir diye. nedenini bile sormadı garibim...
    ···
  14. 14.
    +1
    hırsız karının fotoğrafı vardı bende onu arıyorum şu an PC'ye bakıcam
    ···
  15. 15.
    +7
    Günler birbirini kovalıyordu, hayat çok güzeldi benim için ama iki tane ana sorunum vardı. potansiyel uyuşturucu bağımlılığı ve dahada önemlisi hala daha milli olmamıştım. deli gibi bi gibişme isteği vardı içimde beyler ama hem kız atabileceğim bi evim yoktu üstüne üstlük bi kaç kişinin benimle sadece ingilizcem iyi diye konuştuğunu düşünmeye başlamıştım.dil okulunun ana mantığı buydu zaten ama bir yandan gururumda inciniyodu.

    kafeteryada ben jordan ve marnie diye bi kız oturuyoz. japon mavi Saçlı kocaman göğüslü çirkin sayılabilcek bi kızın bana yazıldığını düşündüğünü söyledi marnie. gittim tuvalete sabah albert'tan aldığım kokainden iki çizgi çektim gittim kızla konuştum facebooklarımızı aldık. çıkışta ben Jordan marnie puba gitcez gelcen mi dedim, dedi yok ben dışarda takılmayı sevmiyorum.ama bize geleceksen kapım açık tarzında bi imada bulundu. bende ileri bi tarihe erteledim. neden bende bilmiyorum.

    muhtemelen çoğunuz anlamışsınızdır, kız meselelerinde aynı burak yılmaz gibiyim, çok rahat pozisyona giriyorum ama bir türlü bitiremiyorum..
    ···
  16. 16.
    +12
    Oda arkadaşlarımdan bahsetmek istiyorum biraz toplam 16 kişi 1 tuvaleti kullanıyorduk nede olsa. beraber yaşanmışlıklarımız var.

    Erkek bölümü;

    naoki:japon Dünya'nın en tatlı insanı. yurtta yemek paylaşmak yasak ama herkes Yemeğini ortak alanındaki buz dolabına koyuyo,ben ne zaman cigara içsem bunun japon yemeklerinden tırtıklardım kimsenizde haberi yok zannederdim. çocuk bi gün geldi ;

    -yemeğimi bitirmişsin
    +ıııııı... çok öz..
    -merak etme babamdan yenilerini yollamasını istedim doya doya yeriz artık
    +(ADAMSIN)

    Jeoung:Koreli bomboş bi insan bütün gün yatağında dizi izler, kimsede buna demiyoki ulan dıbına kodumun çocuğu dünyanın en güzel şehrine gelmişsin memleketine döndüğünde ailene Arkadaşlarına gibik gibik Kore dizilerini mi anlatcan

    Kerbis:ingilizce 0.yorum yok

    Bruno:benim yaşıtım sessiz sakin bi çocuk ama bi türlü ısınamadım bi sinsilik hissediyodum bu çocukta. kafa bi milyon eve gelip uyuyakaldığımda pantolonumu çıkartmışlığı var ilerde anlatıcam onu.

    Vittavin:iş adamı taylandlı olgun bi tip.

    Puntarik:Asıl bomba bu beyler. adam muallak aq.bide ranzada üstünde yatıyorum muallaknin. muallak olduğunu da şöyle öğrendim,bi gün bunla odada yanlızız muhabbet olsun diye futbol severmisin dedim, futbol oynayan erkekleri severim dedi.bi 5 saniye sessizlik oldu koştum hemen vittavin dışarda sigara içiyodu gittim abi dedim bu muallak mi ? evet dedi, muallak ama merak etme zararsızdır.

    Erkekler kadrosuda buydu. kızlar kadrosuna geçiyorum ama önce kızların bi toplu capsini atayım
    ···
    1. 1.
      0
      rezerve
      ···
    2. 2.
      0
      Rezz lan Rez
      ···
  17. 17.
    0
    beyler rezerve demek dışında yorum filanda yapın,...
    ···
  18. 18.
    +8
    Dominasyon konusuna gelirsek ilk iki gün adaptasyon sürecinde biraz zorlandım ancak özellikle kokain+sosyal ortam+özgüven benim karakterimi değiştirdi. geveze bir insan oldum çıktım. yanlış anlamayın uyuşturucuyu övmüyorum aksine ikinci kullanıcımda sabaha kadar kokain bağımlılık yapar mı diye araştırma yaptığım günler oldu.5 ay düzenli bir şekilde kullandım memlekete döndüğümden beri burnuma sürmedim. orda yaşadığım orda kaldı.

    neyse pgibolojik analizden ziyade kerbis'in gidişi ve onun yerine gelen Rus tamiki nasıl striptiz Kulübü'nde dolandırdığımı anlatmak istiyorum...
    ···
  19. 19.
    +20 -2
    Neyse beyler odaya bu Tamik denen çocuk geldi,her zamanki gibi ağır zengin ama bu en ağırı. hayatım boyunca tanıdığım en düşük iq'lu insanlardan biri.ilk gün kimseyle arkadaş olamamış Rus bi kız var uliana bi onla arkadaş. odada da onunla yaşıt kafa dengi gözüken bi ben varım.

    Geldi tanıştık akşam dedi gel senle striptiz Kulübü'ne gidelim dedim olm ben haftalık 200 alıyom ne striptiz kulübü. dedi gel ben ödüyom.bu çocuğunda ingilizce'si kırık baya.

    Neyse piccadilly circus'ta bi striptiz kulübü bulduk,ilk girmeye çalıştı almadı bizi pekekent ayakkabılarınızı değiştirin öyle gelin dedi. gittik yurda ben botları giydim çocukta siyah düz bişey giydi bu sefer girdik.

    oturduk bi masaya iki tane karı yanaştı, kafamda kokain cigara var,bu striptizci kızlar bişey söyleyin masaya yoksa gitmek zorundayız dedi çevirdim bunu tamik'e.tamam al kafana göre bişeyler dedi bende görgüsüz hayvan olarak şampanya söyledim, içtik içtik kızlarla özel odaya gittik ikiye iki.bu Tamik bana dedi ben sarışını beğenmedim Meğerse çocuk rusyada striptiz kulübünden çıkmıyormuş. dedim nasıl kovayım amk, dedi al sen şu Kartı şifresi de şu şu dedi şok oldum bi 5-10 dk çıkmadım odadan karılarla takıldım, çıktım baktım Tamik ortalarda yok fırsat bu fırsat, koştum kasaya dedim bana nakit Lazım şu karttan 1000 Pound çekermisiniz. tamam dedi attım cebe parayı, şampanyayıda karılarla 3 üçümüz kucak dansı eşliğinde içtik.

    o günden sonra çocukla 1 ay filan aynı odada kaldık londradaki en yakın Arkadaşı sanıyo hala beni keriz.
    ···
    1. 1.
      +23
      Çugu veren tamik
      ···
    2. 2.
      +3
      bunu yazmak için çugu vermişsin bin
      ···
      1. 1.
        +1
        Kap şukunu
        ···
  20. 20.
    +12
    Beyler maliyet vize bütün konuları en sonda detaylı bi şekilde anlatıcam.

    Türkler demişken türk'lerden biraz bahsetmek iyi olur. beşiktaş'ın her maçını izleyen bi futbol aşığıyım. çaldığım paranın üstüne biraz daha ekleyip arsenal kombinesi almış adamım.

    Londra'nın en kuzeyinde harringay diye bi mahalle var. beliktaş'ın bütün Maçlarını izlemeye oraya giderdim. öyle bir mahalle ki girişinde istikbal var. zencilerin türkçe konuştuğuna Şahit oldum her zaman maç izlediğim bilardo salonunda.

    Samet abi vardı hasta galatasaray'lı, adam öyle bir yer kurmuş ki hem kırağathane hem bilardo ve oyun salonu hemde bar hemde restoran aq.bütün müşteriler Türk,her gidişimde gördüğüm 3 tane 22-23 yaşlarında taş ingiliz hatun çalıştırıyoki mekanda rahatça küfür edebilelim.

    derbilerde rahat 750 kişi filan oluyor içerde.
    ···
    1. 1.
      +5
      kırağathane ne beyler bilen var mı
      ···
    2. 2.
      -1
      kahvehane panpa
      ···